Table Of ContentUNESCO
2016
HOCA
AHMED
YESEVÎ
YILI
Anısına
Yesevî’nin Fakr-nâmesi
ve İki Farsça Risalesi
İnceleme Araştırma Dizisi Yazarlar
Yayın No: 39 Prof. Dr. Kemal Eraslan
Prof. Dr. Necdet Tosun
Baskı Tarihi: Kasım 2016
ISBN: 978-9944-237-53-6
Yayın Koordinatörü
Halil Ulusoy
Minyatür
Cihangir Aşurov
©Ahmet Yesevi Üniversitesi
Mütevelli Heyet Başkanlığı
Taşkent Cad. Şehit H. Temel Kuğuoğlu Sokak No: 30
06490 Bahçelievler/ANKARA Baskı
Tel: 0312 216 06 00 • Faks: 0312 216 06 09 MerkezRepro Basım Yayın Ltd. Şti.
www.ayu.edu.tr • [email protected]
www.merkezrepro.com
Yesevî’nin Fakr-nâmesi
ve
İki Farsça Risalesi
İçindekiler
Takriz 6
Önsöz 8
Giriş 11
Fakr 13
Fakîr 14
Fakr-nâme 15
Dil Hususiyetleri, Ses Hususiyetleri 23
A- Ses Hususiyetleri 23
B- Şekil Hususiyetleri 28
C- Sentaks Hususiyetleri 36
Yesevînin Fakr-nâmesi (Metin) 38
Yesevînin Fakr-nâmesi (Tercüme) 50
Ahmed Yesevî’nin Yeni Bulunmuş
İki Farsça Risâlesi 61
Notlar 77
Kısaltmalar ve Bibliyografya 87
Fakr-nâme Tıpkı Basım 91
İki Farsça Risale Tıpkı Basım 115
Yesevî’nin Fakr-nâmesi
takriz
PROF. DR.
MUSA YILDIZ
Ahmet Yesevi Üniversitesi
Mütevelli Heyet Başkanı
T ürkler arasında İslamiyet’in ve tasavvufun yaygın- da on makamı vardır. Bu düşünce ilk önce Ahmet
laşmasına öncülük eden Ahmed Yesevî, Türkçe dile Yesevî tarafından “Fakr-nâme”de dile getirilmiş-
getirdiği Hikmetleriyle İslamiyet’in Türkler arasında tir. İnancı dört bölüme ayırarak öğrenme kolay-
hızlı bir şekilde yayılmasını sağlamanın yanı sıra tasav- lığı sağlamak hedeflenmiştir. Fakr-nâme geleneği,
Ebu’l-Hasan Harakanî ile başlamış, Ahmed Yesevi
vuftaki incelikleri, tarikât adabını, usulünü, erkânını
ve Âşık Paşa ile devam etmiştir. Yunus Emre ta-
Fakr-nâme adlı eserinde ele almıştır.
rafından da aynı şekilde dile getirilen “Dört Kapı
Kırk Makam” anlayışı Türk İslâm tasavvufunun
Fakr-nâme, Dîvân-ı Hikmet’in bir bakıma mukaddimesi
temel anlayışını oluşturmuştur.
özelliğini taşımaktadır. Muhteva itibariyle; tarikât ada-
UNESCO 2016 Hoca Ahmed Yesevî Yılı anısına Mü-
bını, usulünü, erkânını, kâmil bir şeyhin, bir dervişin
tevelli Heyet Başkanlığımız tarafından hazırlanan
vasıflarını, tasavvuftaki “Dört Kapı Kırk Makam”ı tem-
Hoca Ahmed Yesevî’nin Divân-ı Hikmet’inden son-
sil eder. Ahmet Yesevî, yolunun erkânını “Kırk Makam”
ra Fakr-nâme kitabının da basılması bu değerli
esasına göre düzenleyen ilk Türk sûfîsidir. Kendisini
büyüğümüzün daha çok tanıtılması adına güzel
takip eden pek çok Türk sûfîsinde de “Dört Kapı” siste-
bir hizmet olacaktır. Kitapta emeği geçen Prof. Dr.
minin var olduğunu görmekteyiz. Bu Dört Kapı “Şeriat, Kemal Eraslan’a, Prof. Dr. Necdet Tosun’a şahsım
Tarikat, Marifet ve Hakikât” kapılarıdır. Her kapının da ve üniversitem adına en kalbî şükranlarımı sunarım.
6
5
Yesevî’nin Fakr-nâmesi
PROF. DR.
MUSA YILDIZ
Ahmet Yesevi Üniversitesi
Mütevelli Heyet Başkanı
odna mona kmamakı avmarıd vıra. rBduır .d Büuşü dnüceş üilnkc eö nilcke öAnhcme eAt hYmeseetv î
tYaersaefvınî dtaanr a“Ffıankdra-nnâ m“Fea”dker -dniâlem gee”tidreil mdiişleti rg. eİntiarnilcmı dişö-rt
btiörl.ü İmnea nacyıır adröarkt öbğörleünmmee akyoılaraylrığaık s öağğlraemnmake hkeodleaflye-n-
mlığişıt sira. ğFlaakmr-ankâ mheed geeflleennemğiiş, tEirb. uF’al-Hkra-snaânm He agrealkeanneîğ ii,l e
Ebu’l-Hasan Harakanî ile başlamış, Ahmed Yesevi
başlamış, Ahmed Yesevi ve Âşık Paşa ile devam etmiş-
ve Âşık Paşa ile devam etmiştir. Yunus Emre ta-
tir. Yunus Emre tarafından da aynı şekilde dile getirilen
rafından da aynı şekilde dile getirilen “Dört Kapı
“Dört Kapı Kırk Makam” anlayışı Türk İslâm tasavvufu-
Kırk Makam” anlayışı Türk İslâm tasavvufunun
nun temel anlayışını oluşturmuştur.
temel anlayışını oluşturmuştur.
UNESCO 2016 Hoca Ahmed Yesevî Yılı anısına Mü-
UNESCO 2016 Hoca Ahmed Yesevî Yılı anısına Müte-
tevelli Heyet Başkanlığımız tarafından hazırlanan
velli Heyet Başkanlığımız tarafından hazırlanan Hoca
Hoca Ahmed Yesevî’nin Divân-ı Hikmet’inden son-
Ahmed Yesevî’nin Divân-ı Hikmet’inden sonra Fakr-nâ-
ra Fakr-nâme kitabının da basılması bu değerli
me ve iki Farsça risalesinin de basılması bu değerli bü-
büyüğümüzün daha çok tanıtılması adına güzel
yüğümüzün daha çok tanıtılması adına güzel bir hizmet
bir hizmet olacaktır. Kitapta emeği geçen Prof. Dr.
oKleamcaaklt ıEr.r Kaistlaapnt’aa ,e mPreoğfi. gDeçre. nN deecğdeertl iT hooscuanla’ar ımşaıhz sPımro f.
Dver. üKneimvearls Eitreamsl aand’ıan,a P ernof k. aDlrb. îN şüeckdreatn Tlaosruımn’ıa s uşanhasrıımm v.e
üniversitem adına en kalbî şükranlarımı sunarım.
7
5
Yesevî’nin Fakr-nâmesi
önsöz PROF. DR.
NECDET TOSUN
Fakr-nâme’nin içindeki konular, Hoca Ahmed Yesevî’nin Dîvân-ı
“Fakr” kelimesinin lügat anlamı “fakirlik ve muhtaç olmak”
Hikmet isimli Türkçe eseri ve Risâle der Makâmât-ı Erbaîn isim-
ise de, tasavvuf kültürü ve edebiyatında “dervişlik, sûfîlik,
li Farsça eserindeki konular ile büyük benzerlik göstermektedir.
zâhidlik, Allah’a muhtaç olduğunun farkında olmak” gibi an-
Ayrıca Ahmed Yesevî’nin müridi Sûfî Muhammed Dânişmend’in
lamlarda kullanılmaktadır. Bu durumda Fakr-nâme’yi “Dervişlik Mir’âtü’l-kulûb isimli eserindeki birçok cümle ve paragrafı,
Kitabı” diye tercüme etmek mümkündür. Fakr-nâme’de bulmak mümkündür. Bu durum, bizzat Ahmed Ye-
sevî tarafından yazılmasa bile, Fark-nâme’nin içerik yönünden
Orta Asya tasavvuf literatüründe Hz. Peygamber’e nisbet edilen tamamen onun fikirlerinden ibaret olduğunu, bu sebeple Ahmed
“el-Fakru fahrî” yani “fakirliğimle (zâhidliğimle) övünürüm” Yesevî’ye ait kabul edilebileceğini göstermektedir.
sözü ile “el-fakru sevâdü’l-vechi fi’d-dâreyn” yani “fakirlik, iki ci-
Çağatay Türkçesi ile yazılmış olan Fakr-nâme’nin Taşkent, Du-
handa yüz karasıdır” sözleri arasındaki çelişkiyi gidermek için
şanbe ve Almatı kütüphanelerinde bazı mecmualar içinde yaz-
birçok yorumlar yapılmış, mesela ikinci cümle: “Fakirlik (derviş-
ma nüshaları bulunmaktadır. Ayrıca Dîvân-ı Hikmet’in bazı taş
lik), iki cihanda yüzün üzerindeki siyah ben yani güzelliği art-
baskı nüshalarının başında Arap harfli olarak yayınlanmıştır.
tıran noktadır” şeklinde tercüme edilerek iki cümlenin uyumlu
Eser Prof. Dr. Kemal Eraslan tarafından 1977 yılında yeni harf-
olduğu anlatılmak istenmiştir.
lere çevrilerek İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili
ve Edebiyatı Dergisi’nin 22. sayısında uzunca bir makale hâlin-
Dervişin manevî yolda ilerleyebilmesi için kötü ahlaktan sıyrılıp de yayınlanmıştı (s. 45-120). Bu mühim eserin, bir dergi içinde
güzel ahlak ile donanması gerektiğini ifade eden tasavvuf ehli, kalmayıp geniş kitlelere ulaşmasının gerekli olduğunu düşünen
bu yolda aşılması gereken bazı mertebeleri ve makamları sırala- Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı, Fakr-nâ-
ma ihtiyacı duymuşlardır. Abdullah Ensârî Herevî’nin Menâzi- me’nin müstakil bir kitap şeklinde yayınlanmasına karar ver-
lü’s-sâirîn (dervişlerin manevî yoldaki konaklama yerleri, merte- miş, Kemal Eraslan beyin de yoğun çalışması ile eser 39 sene
beleri) ve Necmeddin Kübrâ’nın Usûlü aşere (on temel prensip, sonra tekrar okuyucunun hizmetine sunulmuştur. Emeği geçen-
on makam) isimli eserleri gibi Hoca Ahmed Yesevî’ye nisbet edi- leri tebrik eder, kitabın hayırlı olmasını dilerim.
len Fakr-nâme de dervişin uyması gereken kurallar ile aşması
gereken makamlara dâir mühim bir eserdir.
8
7
Yesevî’nin Fakr-nâmesi
PROF. DR.
NECDET TOSUN
Fakr-nâme’nin içindeki konular, Hoca Ahmed Yesevî’nin Dîvân-ı
Hikmet isimli Türkçe eseri ve Risâle der Makâmât-ı Erbaîn isim-
Faklri -Fnaârmsçae ’ensienr iinçidnedkei kkio knounluarla irle, Hboücyaü kA hbmenezde rYlieks egvöîs’nteinrm Deîkvtâend-irı.
HikAmyerıtc ias iAmhlmi Teüdr Ykeçsee evsî’enriin v me üRrisidâil eS ûdfeîr M Muahkaâmmmâetd-ı DEârbnaişîmn eisnidm’i-n
li FaMrisrç’âat ües’le-kruinlûdbe kiis kimonliu leasre riilne dbeükyi übki rbçeonkz ecrülimk lgeö svteer mpaerkatgerdairfı. ,
AyrFıcaak rA-nhâmmeed’d Yee sbeuvlîm’naikn mmüürmidkiü Snûdfüî rM. Buuh admumruemd , Dbâiznziaşmt Aenhdm’iend
Mir’âtü’l-kulûb isimli eserindeki birçok cümle ve paragrafı,
Yesevî tarafından yazılmasa bile, Fark-nâme’nin içerik yönünden
Fakr-nâme’de bulmak mümkündür. Bu durum, bizzat Ahmed Ye-
tamamen onun fikirlerinden ibaret olduğunu, bu sebeple Ahmed
sevî tarafından yazılmasa bile, Fark-nâme’nin içerik yönünden
Yesevî’ye ait kabul edilebileceğini göstermektedir.
tamamen onun fikirlerinden ibaret olduğunu, bu sebeple Ahmed
Yesevî’ye ait kabul edilebileceğini göstermektedir.
Çağatay Türkçesi ile yazılmış olan Fakr-nâme’nin Taşkent, Du-
Çağşaantabye Tvüer Akçlmesai tiıl ek üytaüzpılhmanışe olelrainnd Fea bkar-znı âmmecem’nuina lTaar şikçienndte, Dyuaz--
şanmbea vneü Ashlmalaartıı bkuültuünpmhaanktealedrıri.n Adyer bıcaaz ıD mîvâecnm-ı uHaiklamre itç’iinn dbea zyıa tza-ş
mab naüskshı anlüasrhı ablualruınnımn abkatşaınddıra. AAyrraıpca h Daîrvflâi no-lıa Hraikk myeaty’ıinnl abnamzıı ştatışr .
basEksıe nr üPsrhoaf. laDrr.ı nKıenm baal şEınradsala Anr atapr ahfaınrdflain o 1la9r7a7k y yılaınydınal ayennmi ıhştaırrf.-
Eselre rPer oçef.v Drirle. rKeekm İastla Enrbausll aÜnn itvaerrasiftıensdi aEnd e1b9iy7a7t yFıalıknüdlate ysie Tnüi rhka Drfi-li
lerev eç eEvdreibleiryeaktı İDstearngibsui’nl Üinn 2iv2e. rssaiyteıssıin Eddae buizyuantc Faa bkiür lmteasik Taüler kh âDliinli-
ve Edebiyatı Dergisi’nin 22. sayısında uzunca bir makale hâlin-
de yayınlanmıştı (s. 45-120). Bu mühim eserin, bir dergi içinde
de yayınlanmıştı (s. 45-120). Bu mühim eserin, bir dergi içinde
kalmayıp geniş kitlelere ulaşmasının gerekli olduğunu düşünen
kalmayıp geniş kitlelere ulaşmasının gerekli olduğunu düşünen
Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı, Fakr-nâ-
Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı, Fakr-nâ-
me’nin müstakil bir kitap şeklinde yayınlanmasına karar vermiş,
me’nin müstakil bir kitap şeklinde yayınlanmasına karar ver-
Kemal Eraslan beyin de yoğun çalışması ile eser 39 sene sonra
miş, Kemal Eraslan beyin de yoğun çalışması ile eser 39 sene
tekrar okuyucunun hizmetine sunulmuştur. Ahmed Yesevî’nin
sonra tekrar okuyucunun hizmetine sunulmuştur. Emeği geçen-
Türkçe olan Fakr-nâmesi’ne ek olarak son yıllarda yazma nüsha-
leri tebrik eder, kitabın hayırlı olmasını dilerim.
ları bulunan iki Farsça küçük eseri de Türkçeye tercüme edilerek
bu kitaba eklenmiştir. Emeği geçenleri tebrik eder, kitabın hayır-
lı olmasını dilerim.
9
7
Giriş
Yayınlamış olduğumuz Fakr-nâme mukaddimesi veya risalesi, Dîvân-ı
Hikmet'in Taşkend ve bazı Kazan baskılarında yer almaktadır (bk. Òikmet-i
óaøret-i sulùÀnuèl-‘arifìn ÒÀce Aómed b. İbrÀhìm b. Maómÿd b. İftiòÀr-i
Yesevì*, Taşkend 1312, s. 2-15; DìvÀn-i Óikmet-i sultÀnuèl-‘Àrifìn ÒÀce
Aómed b. İbrÀhìm b. Maómÿd İftiòÀr-i Yesevì*, (Üçünci mertebe), Kazan
1311/1896, s. 3-17; DìvÀn-i Óikmet, áavåuèl-vÀãılìn sulùÀnuèl-‘Àrifìn ÒÀce
Aómed-i Yesevì Óikmetleri, Kazan 1901, s. 121-129). Fakr-nÀme müstakil
bir risaleden ziyade DìvÀn-i Óikmet'in mensur bir mukaddimesi durumun-
da olup “AmmÀ bilgil kim bu risÀle-i úuùbuèl-aúùÀb ve server-i meşÀyıò, sultÀ-
nuèl-evliyÀ ve burhÀnuèl-etúiyÀ ferzend-i òÀn-i Óazret-i sultÀnuèl-enbiyÀ
ãalla’allu ‘aleyhi ve sellem òaøret-i sultÀn ÒÀce Ahmed-i Yesevì andaà aytıp-
durlar kim….” Sözleri ile başlamaktadır. 1901 tarihli Kazan baskısında ise
Fakr-nÀme “Hâzihî risÀle-i ÒÀce Aómed-i Yesevì raómetuèllahi taèÀlÀ ‘aley-
hi” başlığını taşımaktadır (bk. s. 121).
Fakr-nâme'nin gördüğümüz Dîvân-i Óikmet yazmalarının hiçbirinde yer
almayışı (bilinen yazmalar için bk. F.Köprülü, Türk Edebiyatı'nda İlk Mu-
tasavvıflar (İkinci basım), Ankara 1966, s.102, not: 4) bu mukaddime veya
risalenin Yesevì tarafından kaleme alınmadığını, daha sonra Dîvân-i Hik-
met’i tertip edenler tarafından yazılıp baskıya dâhil edildiğini göstermektedir.
F.Köprülü, sülûk âdâbına ait bu risalenin, Hazînî'nin CevÀhirüèl-ebrÀr min
emvÀcièl-bióÀr (yegâne yazması için bk. İstanbul Üniversitesi Ktp. Türkçe
yazmalar, no: 3893) adlı eserinden çıkarıldığını ileri sürmektedir (bk. Aynı
* İftiòÀr'dan önceki (b.) fazla olmalıdır.
9
Description:UNESCO 2016 Hoca Ahmed Yesevî Yılı anısına, Prof. Dr. Kemal Eraslan ve Prof. Dr. Necdet Tosun tarafından hazırlanan Yesevî’nin Fakr-nâmesi ve İki Farsça Risalesi başlıklı kitap Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı tarafından yayımlandı. Tasavvuftaki incelikle