Table Of Contentggüüvveennllii bbiirr hhaayyaatt vvaarr!!
pprroojjeessii
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti
tarafından ortaklaşa finanse edilmektedir.
GÜVENLİ BİR HAYAT VAR PROJESİ
KOCAELİ, SAKARYA, DÜZCE İLLERİNDE
KADIN MERKEZLİ STK’LARIN
MEVCUT DURUM ANALİZİ
KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE YEREL VE ULUSAL SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ GÜÇLENDİRİLMESİ HİBE PROGRAMI
www.guvenlibirhayatvar.org
Araştırma Yürütücüsü
Prof. Dr. Belkıs KÜMBETOĞLU
Alan Koordinatörü
Bahar KIRIKER
Araştırma Ekibi
Merve Gizem Erdoğan
Kıvanç Taşkan Kiremitçi
Gamze Demirhan
Didem Belgin Eser
Ceren Fenerci
"Bu yayının içeriğinin sorumluluğu tamamen proje yürütücüsüne aittir ve hiçbir şekilde
Avrupa Birliği'nin görüşlerini yansıtıyor olarak kabul edilemez."
İçindekiler
1.Giriş ........................................................................................................................................ 1
1.1. Kısa Bir Tarihsel Geçmiş ................................................................................................. 4
1.2. Araştırma Alanı ............................................................................................................... 8
2. Araştırma Yöntemi .............................................................................................................. 9
2.1. Araştırma Alan Uygulaması ......................................................................................... 11
2.2. Araştırma Süreci ........................................................................................................... 12
2.3. Sorun Alanları ve Sınırlılıklar ...................................................................................... 15
3. Araştırma Bulguları ........................................................................................................... 17
3.1. Bireysel Görüşme Bulguları .......................................................................................... 17
3.1.1. Kadın Örgütlerinin Amaçları ve Hedefleri ............................................................ 17
3.1.2. Kadın Örgütlerinin Hedef Kitlesi Nedir? ................................................................ 20
3.1.3. Kadın Örgütlerinin Faaliyet Alanı ......................................................................... 23
3.1.4. Kadın Örgütlerinin Kuruluş Yılı Ve Süreci ............................................................ 25
3.1.5. Kadın Örgütlerinin Yasal Statüleri: Kamu Yararına Dernek .................................. 29
3.1.6. Kadın Örgütlerinin Faaliyet Alanları ...................................................................... 30
3.1.7. Özel Günlerde Yapılan Faaliyetler ........................................................................ 61
3.1.8. Kadın Örgütlerinin Diğer Faaliyet Alanları ............................................................ 65
3.1.9. Kadın Örgütlerinin Maddi Kaynakları .................................................................... 87
3.1.10. Diğer Kadın Örgütleri ile Birlikte Çalışmak ......................................................... 99
3.1.11. Kadın Örgütlerinin Bulunduğu İlin Koşulları ..................................................... 118
3.1.12. Kadına Yönelik Şiddet ve Şiddetle İlgili Yapılan Faaliyetler ............................ 120
3.1.13. Kadın Örgütlerinin Bağımsızlık Tanımları ......................................................... 153
3.1.14. Kadın Örgütlerinin Haberleşme Araçları ............................................................ 160
3.1.15. Kadın Örgütlerine ve Faaliyetlerine Katılım ...................................................... 163
3.1.16. Kadın Örgütlerinin Karşılaştığı Engeller ............................................................ 185
3.1.17. Medya - Yerel Medya Dili ve Kadın Örgütleriyle İlişkileri ............................... 186
3.1.18. Kadın Örgütlerinin Sosyal Medya ile İlişkisi ..................................................... 196
3.1.19. Kadın Örgütlerinin İdeal STK Tanımı ................................................................ 199
3.1.20. Toplumun Kadın Örgütlerine Bakışı .................................................................. 203
3.1.21. Kadın Örgütlerinin Geleceğe İlişkin Beklentileri – Hedefleri ............................ 203
3.1.22. Kadın Örgütlerinin Gelişimi İçin Yapılması Gerekenler .................................... 208
i
3.1.23. Kadın Örgütlerinin Katılım Beklentisi ............................................................. 210
3.1.24. Kadın Hareketine Dair Düşünceler ..................................................................... 212
3.1.25. Etkileşim ve İletişimle İlgili Sorunlar ................................................................. 223
3.1.26. Kadın Örgütlerinin Medya ile İlişkilerinde Sorunlar .......................................... 235
3.1.27. İdeal Kadın Örgütü ............................................................................................. 243
3.1.28. Kadın Örgütlerinin Gelecek Yorumları .............................................................. 249
3.2. Odak Grup Tartışmaları ............................................................................................... 260
3.2.1. Kocaeli Odak Grup Tartışması ............................................................................. 260
3.2.2. Sakarya Odak Grup Tartışması ............................................................................. 264
3.2.3. Düzce Odak Grup Tartışması ............................................................................... 267
4. Tartışma ............................................................................................................................ 272
4.1. Kadın Örgütleri Hangi Kadın Grubuna Ne Kadar Ulaşabilmektedir? ......................... 272
5. Sonuç ve Öneriler ............................................................................................................. 275
6. Kaynakça ........................................................................................................................... 281
7. Ekler .................................................................................................................................. 282
7.1. EK-1: Bireysel Görüşme Rehber Formu ..................................................................... 282
7.2. EK-2: Odak Grup Rehber Görüşme Formu (Sakarya, Kocaeli, Düzce) ...................... 295
7.3. EK-3: Tüm Katılımcılara ait Demografik Bilgiler ..................................................... 297
ii
1. Giriş
Bu araştırma, kadın merkezli sivil toplum kuruluşlarının Doğu Marmara Bölgesi’ndeki (İzmit,
Sakarya, Düzce bağlamında) mevcut durum analizlerini kapsamaktadır. Araştırmanın konusu
gereği ilk adımda tanımlanması gereken sivil toplum kuruluşları kavramı, literatürde oldukça
eski bir tarihsel geçmişi olan ve pek çok boyutu ile tartışmaya açılan bir olgudur (Moghadam,
1997; Hann ve Dunn, 1996; Ecevit, 2003; Kümbetoğlu, 1998; Keyman, 2004; Uçar, 2010).
Sivil toplum kuruluşu, devlet dışı kuruluş anlamına gelmektedir ve devlet tarafından kurulmamış
kuruluşlar olarak tanımlanır (Akatay ve Yelkikalan, 2007:10). Özellikle üyelerini ortak bir amaç
doğrultusunda bir araya getiren, toplumsal değişime ayak uydurması için kişilerin çeşitli
destekler bulduğu kuruluşlardır. Toplum yararı doğrultusunda çalışan kuruluşlar olarak da
tanımlanırlar. Doğrudan amaçlarının yanı sıra dolaylı olarak da sundukları hizmetlerin sonucu
özellikle sosyal refahın eşitsiz dağıldığı alanlarda yararlıdırlar. Kadın örgütleri söz konusu
olduğunda bu yarar daha cok kadınlar için gerçekleşir. Kadın yaşamlarının daha iyiye doğru
gelişmesi için, kadınların hak ve çıkarlarının korunması, kadınların güçlenmesi gibi önceliklerle
faaliyetler gerçekleştiren kadın örgütleri günümüzde nasıl bir gelişim göstermektedir? İşlevleri,
özellikleri nelerdir? Kadın örgütlerini diğer sivil toplum kuruluşlarından ayırd edici olan nedir?
Resmi ideolojilerle bağları var mıdır? Temsil ettikleri kadınların haklarını savunurken geliştirici
işlevleri nasıl gerçekleşmektedir? Bu sorular literatürde oldukça kapsamlı tartışılmıştır.
STK’ların gelişimi ve işlevleri üzerine literatürde vurgulanan bazı boyutlarına değinmek, bugün
mevcut durumun analizini yaparken bir dayanak noktası oluşturacaktır. Araştırmacılar STK’lar
söz konusu olduğunda gerek sayısal büyüklükleri, gerekse işlev ve etkinlikleri acısından üstünde
kesinlik dereceleri farklı olan verilerle çalışmaktadırlar.
Örneğin, Ryfman’a (2006) göre STK’ları karakterize eden beş özellikle ilgili olarak;
1) “Bir ideali ya da inançları savunmak ya da çıkar gütmeyen bir amacı gerçekleştirebilmeye
yönelik olarak özgür bireylerin meydana getirdiği topluluk.
2) Ulusal hukuklara göre bu ”dernek” ya da “çıkar gütmeyen örgüt” ifadelerinin sembolleri olan
özel hukuksal biçim.
1
3) Kamusal ve özel güçlerle ulusal ve uluslararası düzlemde ilişki kurulması ve devletle ilişkinin
bir bağlılık biçimi olmaması.
4) Bireyin özgür iradesi ile kabullendiği değerlere dayanma… Bir demokratik bir çerçeve içinde
yer alan yurttaşlık alanı içine dâhil etmek.
5) Etkinliklerin devlet aşırı karakteri (dünyanın başka bir bölgesinde doğrudan doğruya
operasyonel bir eylem (gelişme ve insani yardım projeleri gibi) gerçekleştirmek” (Ryfman,
2006: 40) gibi tanımlar verilmektedir.
Türkiye’de yapılan çalışmalarda, özellikle 1980 sonrası kadın hareketlerinin kazandığı ivmenin,
kadın örgütlenmesinde ve bu örgütlenmenin yaygınlaşmasında rol oynadığı
belirtilmiştir.1990’larda çok farklı tipte kadın örgütlenme modelleri ortaya çıkmıştır;
Vakıf olarak kurulanlar,
Vakıf kurabilecek miktarda bir parayı temin edemeyip dernekleşenler,
Gelir elde etme amacıyla kooperatifleşenler,
Siyaset dışı bir çizgi izlediklerini belirten gruplar,
Sığınma evi kurarak mücadelesini sürdüren kadın danışma merkezleri,
Kadın iletişim kuruluşu olarak örgütlenenler gibi.
1990’lar “kadın sorun alanlarını daha geniş platformlarda tartışma, yandaş kazanma ve kadın
politikasının temellerini atma çabalarının” sürdüğü bir dönem olmuştur (Kardam ve Ecevit,
2002: 90). Yine aynı dönem kadın örgütlerinin üç büyük il dışında, başka illerde de ortaya çıkışı
ve kadın sığınaklarının ve danışma merkezlerinin bir çözüm arayışı biçimi olarak
yaygınlaşmasının dönemi olmuştur (Kardam ve Ecevit, 2002: 90).Ecevit (2005), son 25 yılda
kadın örgütlerinin sayıca arttığını belirterek, 2002 yılında yaptığı araştırmada 37 ilde 313 kadın
örgütü saptadıklarını belirtmektedir. Kadın örgütlerinin %55’inin üç büyük ilde (Ankara,
İstanbul, İzmir) toplandığını ama yine de coğrafi olarak yaygınlaştığını da vurgulamaktadır.
Sayısal artışın yanı sıra kadın örgütlerinin işlevlerinin önemine dikkat çeken Ecevit (2005) sivil
toplum kuruluşlarının demokratik inisiyatifin oluşmasında, toplumsal enerjinin demokratik
2
anlamda harekete geçirilmesinde ve devletin denetlenmesi açısından vazgeçilmez olduklarının
altını çizmektedir.
Keyman (2004), 1980’lerden itibaren sivil toplum tartışmalarının başladığını ve Türkiye’de
80’lerden bu yana STK’ların geliştiğini belirterek, STK’ların işlevleri olarak da yalnızca
insanları özgürleştirme de değil, devletin demokratik bir yapıya dönüştürülmesindeki rolüne
dikkat çekmektedir. Keyman’a göre, sivil toplum, sosyal hareketler bağlamında tartışıldığında
STK’lar demokrasinin toplumda yaygınlaştırılması, derinleştirilmesi işlevlerini üstlenmektedir.
Keyman (2004) sivil toplumu, bir örgütsel yaşam alanı, çevresini dönüştürmeyi hedefleyen, belli
bir inancı olan örgütlerden oluşmuş bir yapı olarak değerlendirmektedir. Benzer bir tanımdan
hareketle kadın örgütleri de öncelikle kadınlar için ev dışı bir yaşam alanı, çevrelerinde hakim
kadın algısını dönüştürmek isteyen, kadınların hakim toplumsal cinsiyet rollerini, politikalarını
sorgulayan örgütler içinde mücadele ettikleri bir yapı oluşturmuşlardır. Kadın merkezli STK’lar
için 1990’larda şiddetle mücadele çok temel bir alan olmuştur. Kampanyalar (“Dayağa Hayır,
Bağır Herkes Duysun” gibi), sığınma evleri (Mor Çatı), Danışma Merkezleri (Kadın Dayanışma
Vakfı - Ankara) şiddetle mücadele konusunda atılan büyük adımlardır (Işık, 2002).
2000’li yıllarda, kadın bakış açısının ve cinsiyet eşitliğinin yerleşmesi mücadelesi kadın
örgütlerinin çoğunun hedefinde olmuştur. Üniversitelerde Kadın Araştırma Merkezleri de bu
mücadelenin kurumsal düzeyde yansıması olmuştur.“Bugün Türkiye’de aralarında ağ bağlantısı
bulunan, küresel etkinliği olan 450’den fazla kadın kuruluşu” belirten Uçar (2010:3), 1980’den
bu yana kadın sivil toplum kuruluşlarının, “Türkiye’de kamuoyu, şeffaflık ve sorumluluk
yaratmak gibi demokratik etkileri olan önemli aktörler” olarak tanımlamaktadır (Uçar, 2010:5).
2000’li yılların ilk yıllarını değerlendiren Ecevit (2005) kadın örgütlerinin gündeminde şiddetin
çok önemli bir madde olduğunu, Türk Ceza Yasası’ndaki değişikliklerin arkasında da ciddi bir
kadın mücadelesi olduğunu vurgulamaktadır. STK’ların şiddet konusunda toplumsal tepki
oluşturmaya ve kadınların taleplerini kamuoyuna anlatmaya çalıştıklarını, böylece bir kadın
aktivizmi alanı oluşturulduğuna dikkat çekmektedir.
Sivil toplum kuruluşları özellikle kadın odaklı olanlar, “grup, birliktelik, platform, merkez,
vakıf, kooperatif, dernek, meclis” gibi birçok farklı adlandırma ile var olmaktadır. Kadınlar,
3
gruplar kurduklarında “formal” yani kayıtlı, devlet tarafından statüleri kabul edilmiş yapılar
içinde oldukları gibi; “informal” yani, devlet kayıtlarında yer almasalar da kendilerini sosyal
grup olarak tanımlayan ve kollektif, ortak bir kimliği paylaşan ve bir etkileşim içinde hareket
eden yapılar da yaratabilmektedir. Dolayısıyla pek çok farklı ölçüt kullanarak grupları kategorize
etmek mümkündür. Örneğin, kuruluş amaçları açısından, üye kompozisyonları açısından, belirli
siyasi gruplarla ilişkiler açısından. Bazı kadın grupları devletçe yönetilir ya da resmi kuruluş
çatıları altında yer alabilir, bazıları belirli dini görüşlerin uzantıları olarak faaliyet gösterirler,
bazıları da yarı resmi organizasyonların altında belirli bir amaçla bir araya gelmiş olabilirler. Bu
çeşitlilik, sadece sınıflama açısından bile STK incelemelerinde dikkate alınması gereken önemli
bir husustur. Bir başka çeşitlilik, yapısal özelliklerle ilgilidir. Kadın grupları, belirli bir dernek
tüzüğü çerçevesinde, bir vakıf uzantısı olarak ya da kooperatif gibi birbirinden farklı yapılar da
olabilmektedir.
STK’ların kuruluş yılları açısından da farklılık gösterdiği görülmektedir. Kuruluş yıllarına bağlı
olarak amaçları farklıdır ve bazı STK’ların günümüzde de kuruluş yıllarındaki amaçlarına bağlı
kalarak çalışmalarına devam ettikleri söylenebilir. STK’ları kronolojik olarak değerlendirmek,
onların kuruluş amaçlarının farklılığını da birlikte değerlendirmeyi gerektirir. Daha çok yardım
amaçlı kurulmuş olan, bu amaçlarını bugün de koruyan STK’lar 30 yılı aşan bir geçmişe sahiptir.
Oldukça genç sayılabilecek STK’lar ise yardımdan çok daha değişik hedefleri olan amaçlarla
kurulmuştur. Oldukça uzun yıllardır bulundukları illerde varlıklarını kdevam ettiren STK’ların
yanı sıra henüz kurulmakta olan veya kurulalı 1 - 1.5 yıl olmuş STK’lar bağlamın karmaşık
özelliklerini yansıtması açısından bir başka boyutu oluşturmaktadır. STK’lar incelenirken dikkat
edilmesi gereken bir başka husus dernek sayılarının çok fazla oluşuna karşın aktif olan
derneklerin oldukça az sayıda oluşudur. Dernek üyesi bir kadının değerlendirmesinde belirtildiği
gibi “görünen dernek - çalışan dernek” ayrımı yapmak gerekmektedir.
1.1.Kısa Bir Tarihsel Geçmiş
Türkiye’de kadın örgütleri, Osmanlı’dan devr alınan bir geleneğe sahiptir. Osmanlı’da kadın
hareketleri ve mücadelenin tarihi (Çakır, 1996) önemli bir birikim olarak Cumhuriyet dönemi
örgütlenmelerini etkilemiştir. Cumhuriyetle birlikte 1924 yılında Türk Kadın Birliği’nin (TKB)
kuruluşu ile birlikte ilk ciddi örgütlenme mücadelesi başlamıştır. Birliğin amacı dernek
4
Description:Köy Projesi Kalkınma ve Yardımlaşma Derneği, Sakarya'nda Maksudiye Köyü Kadınları örf adet diyorum ama safsatalar da girmiş işin içine.