Table Of Contenty e n i
s i n e m a
10/11
sinema dergisi
eylül-ekim 1967
yediyüz elli kuruş
i f
ü
venedik'67
bergman
yeni sinema 10/11
yı! 2 sayı 10 İl eylül-ekim 1967
içindekiler
bu sızîn sorununuz/yeni sinema
yazılar sinematek arşivinde iki yıl/altan yalçın - Venedik'te devrim var/engin ayça - bir eleştirme anlayışının
açmaz! üzerine çeşitlemeler/altan yalçın - yabancı film sorunu ve başka şeyler/sungu çapan - bazİn ve
3. pesaro yeni sinema şenliği/engin ayça ulusal türk sineması için alan araştırmaları/onat kutlar -
yeryüzünde kısa film/sungu çapan türkiye'de belge filmi çalışmaları/giovanni scognamillo - belge fil
mi yönetmenlerimiz/ziya metin sinemada anlatım araçları: oyun/ati11â dcrsay - henri colpi: filmde
müziğin savunu ve övgüsü/jak şalom - potemkin zırhlısının bileşiminde patetik ve organik birim/
s. m eisenstein/giovanni scognamillo - bergman hakkında bir iki not/ersan arsever jean vigo ve
hal ve gidiş sıfır/marcel martin/bertan onaran
haberler
sinematek haberleri
kaynaklar 26 temmuz'dan 1 eylül'e kadar çevrilen türk filmleri listesi/agâh özgüç
eleştirme kitap yayımları/altan yalçın, ziya metin
senaryo yeryüzünün tüm belleği/toute la mémoire du monde
söyleşi bir yönetmen konuşuyor feridun erol/feridun erci, onat kutlar, jak şalom
gösteriler ekirr. 1967 programı, gösterilecek filmlerin konuları
kapaklar ön ¡ean sorel ve Catherine deneuve, luis bunuel'In belle de jour'gündüz güzeli filminde.
arka paolo graziosi, laura de marchi ve glaucc maun, marcc bellochio'nun la cina e vicina/çin
yakındır filminde.
nema — sinematek'in organı olarak ayda bir yayınlanır sinema dergisi — sahibi sinematek adına şakir eczacıbaşı— yazı
müdürü hüseyin hacıbaşıoğlu — teknik sekreter: jak şalom — yazı kurulu onat kutlar, hüseyin baş, giovanni
şalom — kapak düzeni doğan türker — dergide yayınlanan yazılardaki düşüncelerin sorumluluğu yazarlarına
bağlamaz — dergiye yazı vermek ve başka konularda görüşmek için her cumartesi aşağıdaki adrese başvurulabilir
mis sokak, 12 şerif han, kat3, beyoğlu/istanb’Jİ — ankara temsilcisi: erdal öz — ankara bürosu: meşrutiyet
20 22 — her çeşit yazışma: p. k. 307 beyoğlu/İstanbul— sayısı dört, yıllığı kırksekiz liradır. — dizgi, baskı
-ık — baskı tarihi 6 ekim 1967
bu
sizin
sorununuz
Sevgili okurlarımız,
Bu sayının ilkyazısını sizin sorunlarınıza ayırdık. Türkiyenin sinemayla ilgili bütün konuları özellikle sîzleri,
yani Türk seyircilerini ilgilendiriyor da ondan. Biz, bugüne kadar sinema alanında gerçekleştirilen her olum
lu davranışın temelde sizin eseriniz olduğuna inanıyoruz. Hiç bir kurum, hiç bir çaba, eğer toplumda on
ları doğrulayacak, destekleyecek toplumsal güçler yoksa sağlıklı bir biçimde yaşayamaz, varlığını sürdüre
mez. Örneğin bağlı bulunduğumuz Türk Sinematek Derneği, on beş kişinin kurduğu ve yaşattığı bir tüzel
kişilik değildir. Türk Sinematek Derneği bu ülkede yıllarca kötü filmleri ithal edenlerin ve yapanların saygı
sızlıklarına direnen binlerce sinema seyircicisinin, yani sîzlerin örgütlenmesinden başka bir şey değildir. «Ye
ni Sinema», bugün sinema alanında egemen olanların, «halk böyle istiyor» yalanı altında bütün tartışmaların
dışında bıraktıkları Türk sinemaseverinin düşüncelerine aracı olmaktan başka bir amaç taşımamaktadır.
Bu örgütlenmeden ve sorunlarınızın kamuoyu önünde açık ve dürüst bir biçimde tartışılmasından rahatsız,
tedirgin olanlar vardır. Seyircinin bilinçlenmesi, nesnel gerçeklerin ortaya konması, kaynak sinema eserle
rinin gösterilmesi ve «Yeni Sinema» aracılığıyla sizlere tanıtılması küçük bir azınlığın hoşuna gitmemek
tedir. Gerek kötü film ithalinde gerekse kötü filmlerin yapımında egemen olan düzenin sürüp gitmesin
de uzak ya da yakın çıkarları olan bu kişiler düşüncelerini yayın organlarında açıkça belirtme gücünü gös
teremediklerinden gizli ve çirkin yollara başvurmakta, dedikodular, ihbarlar ve yalanlarla sizin sözcünüz
olan kurumlan baltalamaya çalışmaktadırlar. Yeni Sinema, zorunlu kalmadıkça bu anlamsız ve zavallı yalan
lar konusunda polemiğe girmeyecektir. Çünkü seyircimizin sorunları çok daha önemlidir ve bir an önce
açıklığa kavuşturulması, düzeltilmesi gereken bir çok konu vardır. Yeni sinema mevsiminin açıldığı şu gün
lerde bu sorunlar yeniden ön plana çıkmışlardır. Her yıl 400'e yakın film getirten ithalciler’in kimisi, yayınladık
ları yüzkarası listelerde ilân ettikleri topu topu bir düzine iyi filmi iş yapmaz kaygısıyla gene mevsim sonuna
ya da gelecek yıla bırakacaklar, Amerikan ve Italyan ortaklıklarının zırva yapımlarıyla halkı uyutmaya çalı
şacaklar, yönetmene, seyirciye ve o ülkenin sinemasına en küçük bir saygı göstermeksizin filmleri istedik
leri gibi makaslıyacaklardır. Gene yılda 250'ye yakın film üreten, son yayınlara göre 300 milyon TL. sı ciro
eden yerli sinema endüstrisi en iyimser seyirciyi bile çileden çıkaracak bir vurdumduymazlıkla yerli kov
boyların, James Bond'ların, Killing’lerin birbirine benzer kopyalarını önümüze sürecekler, vaktiyle kendileri
ne umutla bakılmış yönetmenler, senaryocular, oyuncular ve yapımcılar bile bu koşullara kişiliklerinin za
yıflığı ölçüsünde boyun eğecekler, boyun eğmemekte direnen birkaç sanatçı ile sinema yazarlarını ve sine
ma sanatı ile ilgili kurumlan akla gelmez yalanlarla suçlayarak susturmak isteyeceklerdir.
3
Bunlar, sinema seyircisinin günlük yaşamasına, en az kendi mesleğinin işleri kadar karışan önemli sorunlar
dır. Bunlardır önemli olan. Bütün amacı sinema kültürünü yaymak ve ulusal sinemanın gelişmesine yar
dımcı olmaktan ibaret bulunan kurum ve yayın organlarına kapalı kapılar ardında saldıran kişiler önce bu
sorunlar karşısındaki tutumlarını belirlemelidirler. Bunca dövize, görüntü yönetmeninden set işçisine kadar
onbirılerce insanın emeğine mal olan bu korkunç endüstriyi besleyen yüzbinlerce sinema seyircisine ne
verdiklerini dürüstlükle, açıkça ve çıkar gözetmeksizin bir daha düşünmeli ve gerçeklere kulaklarını tıka
maktan, kendilerini de halkı da aldatmaktan vazgeçmelidirler.
Bunu yapmayıp «Sinematek’i kapattıracağız», «Salon verdirmeyeceğiz», «FİAF'tan attıracağız», «Film verdir
meyeceğiz» gibi kurusıkı tehditler savurmaya, kendi güçsüzlüklerini kapatmak için kendilerinden çok daha
bilimsel ve köklü bir biçimde karşı olduğumuz «Kültür emperyalizmi» gibi aşağılık yalanlarla suçlamaya
devam ederlerse derslerini kurumlardan ya da yayın organlarından değil doğrudan doğruya Türk sinema
seyircisinden alacaklardır. Anlamsız tabuların kalkmasıyla son birkaç yılda binlerce temel kitap Türkçeye
çevrildi. Aklıbaşında kimse bu yayın olayının bir «Kültür emperyalizmi» olduğunu ileri sürmedi. Sinema se
yircisinin kitap okurundan daha az sağduyu sahibi olduğunu sananlar fena halde aldanmaktadırlar. Seyirci
önünde, yani sizin önünüzde sevgili okurlar, sorumludur bu kişiler. İstiyorlar ki yıllarca Hollyvvood’un en
kötü örneklerine tutsak kılınan sîzler Eisensteln'in, Renoir'in, Vigo’nun, Chaplin'in, Pudovkin’in, Bergman'ın,
S. Ray'ın, Mizoguchi'nin, Fabri'nin, VVajda’nın, Bunuel'in başeserlerini görmeyesiniz, istiyorlar ki genç, yete
nekli ve bilgili Türk sinemacıları yetişip rahatlarını kaçırmasın. Bu düzen sürsün diye (birkaç sanatçı bir
yana bırakılırsa) olanca güçleri ile saldırıyorlar. Ama hiç bir şey elde edemeyeceklerini bilmelidirler. Çün
kü «daha iyi bir sinema» kavgasının sahipleri yukarda da söylediğimiz gibi sinema seyircisinin, sinema
okurunun kendisidir. Bu eylem ergeç başarıya ulaşacaktır. İzmit’teki ülkücü gençlerin ardından Trabzon’da,
Eskişehir'de, Bursa’da, Ankara'da, Gaziantep'te sinema dernekleri kuruldu. Bir yıl içinde bu derneklerin sa
yısı 15'i bulacaktır. Sonra onlar da kendi aralarında örgütlenecekler. Çevrelerini eğitecekler, İyi filmleri,
uyarıcı, gerçekçi filmleri Anadolu seyircisinin ayağına götürecekler. Bu derneklerden birini kapattırsalar yeri
ne birkaç yenisinin kurulduğunu göreceksiniz.
Çünkü, tekrar ediyoruz, bu sorun seyircinin sorunudur. Sizin sorununuzdur «Türkiyede sinema sanatı» sorunu.
Çabayı sonuna kadar sürdürmek ve başarıya ulaştırmak sizin elinizdedir sevgili okurlarımız.
4
sinematek sinematek derneğinin
yeni gösteri düzeni
haberleri
ile ilgili bir açıklama
Türk Sinematek'i iki yılı aşkın ça çalışmasına yol açmıştır. Filmlerin Yeni gösteri düzeninde, haftada bir
lışmaları sonucu, edindiği deneyle hemen tümünün yabancı kaynaklar filmlik normal ritm yanısıra yer a-
rin ışığında gösteri düzeninde 1967- dan sağlamak zorunda bulunan genç lacak «On Toplu Gösteri» Sinema
68 döneminde uygulanmasına girişi bir kuruluşun haftada iki ayrı film serüveninin büyük dönemlerini, a -
lecek olan temel bazı değişiklikler temin etmesinin güçlüğü bir yana, kımlarını, tanımak fırsatı vermesi
yapmıştır. Gösteri ritmini haftada yılın 35 haftası boyunca sadece be bir yana dünyanın çeşitli ülkelerinde
iki ayrı filmden tek filme indiren lirli tarihlerde belirli filmlere anga yedinci sanatın durumunu saptama
değişiklik hemen haber verelim, yıl je olmasının zorunluluğu nedeni ile sı bakımından da, son derece ya
da gösterilen film sayısında herhan bile bütünüyle iyi, sağlıklı, tutarlı rarlı olacaktır.
gi bir eksilmeye yol açmıyacak tam bir film seçimi yapmasına elbette Öte yanda, «Toplu Gösteriler» e,
tersine yine söz konusu değişiklik kİ imkân yoktu. Sinematek'in bu Yeni Sinema'da geniş yer verilmesi,
içinde yer alacak olan «Toplu gös yüzden sayıları bir elin parmakları gösterilerin konferans, açık tartış
teri» dizileriyle daha kaliteli film kadar az olsa bile zaman zaman, ma, sergi gibi araçlarla bütünlenme
lerin gösterilmesine imkân verecek - her halde programına gönül rahatlı si, gösterileri tekdüzelikten çıkara
tir. Yeni gösteri düzeninin ayrıntı ğıyla almayacağı bazı filimlere yer cak, ona yeni bir canlılık, apayrı
larına geçmeden, bizi bu yönde bir vermek zorunda kaldığı bir gerçek bir boyut kazandıracaktır.
karar almaya iten ana nedenler ü- tir. 1967-68 gösteri döneminin ayrıntı
zerinde kısaca da olsa durmada ya Haftada iki filim düzeninin bir baş larına değinmeden önce, üyelerimi
rar görüyoruz. Türk Sinematek'i ka sakıncalı yanı da, alışılagelen ze, değişikliğin gösterilecek filim sa
kuruluşunun ilk yıllarından bu ya hızlı tempo içinde, bazı temel ya yısında her hangi bir eksilmeye yol
na, biraz da sinemanın temel ya pıtların, gerektiği gibi üstünde dur açmayacağını, bir kez daha hatır
pıtlarını, herkesçe bilinen nedenler maya fırsat kalmaksızın, geçip git latalım. 16 Ekim Pazartesi başlaya
le, uzun yıllar görmek imkânı bu mesidir. Geçen yılların hızlı göste cak Yeni Gösteri düzeninde iki tür
lamayan ve bu temel yapıtların da ri temposu içinde, sırf fırsat bulu gösteri yer almaktadır :
ha çok sayıda gösterilmesini iste namaması nedeniyle, bazen farkına 1 — Normal gösteriler
yen sinema severlerin, son derece bile varılmaksızın geçip giden temel 2 — Toplu gösteriler
haklı isteklerini karşılamak amacı yapıtların sayıları birden fazla ol Normal gösterilerde haftada bir fi
ile âdeta İmkânlarını zorlayarak iki muştur. O kadar ki, çoğu üyeleri lim yer alacaktır.
yıl gibi kısa sayılabilecek bir süre miz, zaman zaman, programlarımız En az ayda bir düzenlenecek Top
içinde üyelerine 150 yi aşkın film da yeterince yer almış olmalarına lu Gösterilerde yine en az 4 uzun
göstermiştir. özel bir dikkat gösterilmesine rağ ve filim başlarında gösterilecek kısa
Geçen iki yıllık gösteri döneminde men, klâsik filimlerin sayılarının metrajlı ya da canlı resim filimlerl
edinilen deneyler, yapılan gösterileri azlığından yakınmışlardır. yer alacaktır.
izleme oranı hesapları» yılın 35 Dünyanın çeşitli ülkelerindeki Sine Normal, «Tek Filimlik» haftalarda
haftasını kapsayan gösteri dönemin mateklerin gösteri programlarına gösteriler Pazartesi, Çarşamba 18.45
de haftada iki ayrı film kadanam yakından bakmak fırsatını bulmuş te, Cuma 21.30 da Şişli Kervan
daki bir ritmin çok geçmeden hem olanlar, filimlerin gelişigüzel seçil Sinemasında yapılacaktır.
üyeler, hem de sinematek açısın mediklerini, tam tersine, gerek tür, Toplu gösterilerin düzeni aylık pro
dan taşınması güç bir yük olduğunu gerek akım, gerekse de kaynak o- gramlarda belirtilmiştir. Gösterilerin
ortaya çıkarmıştır. Böylece bir yan larak son derece tutarlı bir çizgi iz tümü derginin İçindeki renkli prog
dan haftada İki ayrı program izle lediklerini görmüşlerdir. Ayrıca Si ram sayfasında, tarih ve yerleriyle
menin doğurduğu güçlükler sonucu nemateklerin, programlarında yer ayrıntılı bir biçimde verilmiştir.
olarak düşen «izleme oranı» belir verdikleri yapıtları tek başlarına Toplu gösteri programları ayrıca ga
li günlerde gösteri salonunun «ne yapılan bir biçimde gösterip geç zetelerde, tarih, gösteri yeri ve se
redeyse boş kalmasına yol açarken, mekle yetinmeyip, gösterileri, yar anslarıyla yayınlanacaktır. Yeni gös
öbür yandan filmlerin saptanılan ta yın, konferans, açık tartışma, sergi teri düzeninde bu kez, Türk Sine
rihlerde elde edilmesi gerekliliği Si- gibi araçlardan yararlanarak daha da masının, tarihsel gelişimini yansıtan
nematek'in hemen bütün gösteri dö bir bütünledikleri, giderek tamamla örnekleri Toplu Gösteriler halinde
nemi boyunca bir şenlik hızı içinde dıkları da bir gerçektir. yer alacaktır.
5
sinematek
arşivinde
iki yıl
altan
yalçın
Türk Sinematek Derneği'nin kuruluşundan bu yana iki yı Türk Filmlerinden ikisi Pençe ve Casus. Yönetmen Sedat
lı aşkın bir süre geçti. Bir yandan dünya sinemasının Simavi.
tanıtılması İçin, programlar düzenlenirken, diğer yandan
Sedat Simavi'nin bu iki filmi ve 1918 de çevrilmeye baş
da temel fonksiyonu olan «Filmlerin saklanması ve ko
lanan fakat tamamlanamamış «Alemdar Vakası ya da Sul
runması» konusunda çeşitli çalışmalar yapılıyordu. Türk
tan Selimi Salis» ten günümüze hiçbir belge kalmamıştır.
Sinematek Derneği'nin arşiv konusundaki çalışmaları bir
Pençe ve Casus'un konuları bilinmektedir.
birine bağlı iki yönde gelişti 1957 yangınında ürünleri
nin büyük bir kısmı yok olan Türk Sinemasının, kalan
1919 2 konulu Türk Filmi Binnaz, Mürebbiye. Yönet
filmlerinin araştırılması (1914-1948).
men Fuat Uzkınay. Filmlerin negatifleri Ordu Foto Film
merkezinde bulunmuştur. (Nijat Ozön, Onat Kutlar. Ordu
Halen çevrilmekte olan Türk Filmlerinin Arşive mal edil
Foto Film Merkezi arşivinde çalışmalar sonucu), 1 yarım
mesi için imkanların araştırılması.
kalmış konulu film. «Tombul Aşığın 4 Sevgilisi» Yönet
Kendi sinemamızla ilgili bu önemli araştırmaların yanı- men İsmet Fahri Gülünç; kopyası bulunamamıştır.
sıra ülkemizde kopyaları bulunan önemli yabancı film
1521 «Bican Efendi Vekilharç» konulu uzun, «Bican
lerin arşive mal edilmesi konusunda da bazı çalışmalar
Efendi Mektep Hocası» «Bican Efendi'nin Rüyası» Yönet
yapıldı.
men Şadi Karagözoğlu. İlk filmin negatif'! Ordu Foto Film
Merkezi Arşivinde. Diğer iki kısa filmin kopyaları henüz
1917-948 Türk Filmlerinin Araştırılması: bulunamamıştır. Ve Muhsin Ertuğrul'un Almanyada yaptığı
Samson adlı film (araştırılmakta) 1922 yılında 1948'e
Çeşitli sınıflamaların dışında bir ülkenin en önemÜ sine
kadar yapılan filmlerin büyük bir çoğunluğunu Yönet
ma örnekleri elbette başlangıçta yapılmış olan filmleri
men - Tiyatrocu Muhsin Ertuğrul'un filmleri meydana ge
dir. Yeni yetişen ve yetişecek kuşaklar eğer sinemaları
tirmektedir Ve yine bu dönemde Ertuğrul'un çevirdiği 28
ile ilgileniyorlarsa, onun başlangıç örneklerini öncelikle
film'in ancak 10 tanesinin kopyaları bulunduğu tesbit
görüp tanımak istiyeceklerdir. Türk sineması ile yakından
edilmiş geri kalan 18 filmin kopyaları konusunda bir
ilgili meslekten insanların kendi kaynaklarını görüp öğ
bilgi sağlanamamıştır. 1922 den itibaren çevrilen filmler
renmeleri, hata ve olumluluklarını değerlendirmeleri de
ve durumları konusunda edinilen bilgiler şöyle sırala
bu ilk örneklerin korunmuş olmasına bağlıdır. Bunları
nabilir.
göz önünde bulunduran Türk Sinematek'i çalışma -
I arı n ı öncelikle bu ilk ürünlerin araştırılması, sağ 1922: 1 belge 2 si konulu olmak üzere üç Türk Filmi
lanması ve teknik koşullar altında korunması konuların İstiklâl/Belge filmi/Ordu Film Alma Merkezi. İstanbulda
da yoğunlaştırdı. Araştırılacak ilk alan eski yapım ortak Bir Facia-i Aşk/Muhsin Ertuğrul/Kopyası bulunamamıştır.
lıklarının ellerinde kalabilecek kopyalardı. 1917 den Nur Baba/Muhsin Ertuğrul/Kopyası bulunamamıştır.
1948'e yapılmış filmlerin bir listesinin çıkarılması, yö
netmenlerinin bulunması ilk saptamalar arasında sayıla 1923 4 konulu 1 belge filmi/Ateşten Gömlek, Leblebici
bilir Bu saptamaya göre yapımların yıllara dağılışı ve Horhor, Kızkulesinde Bir Facia, Sözde Kızlar/Muhsin Er-
edinilen bilgiler şöyle sıralanabilir. tuğrul/o günlerde yayınlanan bazı dergilerde ve çeşitli yer
lerde fotolarına rastlanmakla birlikte filmler yapım or
1514 1 belge filmi aynı zamanda ilk Türk Filmi sayıl
taklıklarına göre 57 yangınında yanmıştır. Zafer Yolla
maktadır Yönetmen Fuat Uzkınay «Ayestefanos Amfinin
rı/Belge Filmi/Fuat Uzkınay/Film bulunamamıştır.
Yıkılışı» (Film'in kopyası bu güne kadar bulunamamış
tır. Filmle ilgili bilgiler de oldukça sınırlıdır).
1923 - 1928 Bu arada Türkiyede film yapıldığına dair
1917 2 konulu Türk Filmi, aynı zamanda ilk konulu hiçbir bilgi yoktur. Ancak Muhsin Ertuğrul bu yıllarda
6
S.S.C.B. de 3 film yapmıştır. Filmler araştırılmaktadır. 1939 Bir Kavuk Devrildi/Allahın Cenneti, Tosun Paşa
Beş Dakika 1926, Tamilla 1926, Spartaküs 1927, adlı 3 konulu film/Muhsin Ertuğrul. Bu filmlerin kopya
ları da kayıplar arasındadır.
1928 -1931 3 konulu Türk Filmi Ankara Postası, Ka
çakçılar, İstanbul Sokaklarında/Muhsin Ertuğrul. Kopya 1940 Çevrilen 6 filmden 5 inin kopyaları bulunmuş
ları konusunda bilgi edinilememiştir. Taş Parçası, Kıvırcık Paşa, Yılmaz Ali/Faruk Kenç Şeh
vet Kurbanı, Nasrettin Hoca Düğünde/Muhsin Ertuğrul.
1932 «Bir Millet Uyanıyor» / Muhsin Ertuğrul/filmin Birinin ise Akasya Palas/Muhsin Ertuğrul. Henüz bulu
kopyası özel bir arşivde bulunmuştur. namamıştır.
1933 Karım Beni Aldatırsa, Söz Bir Allah Bir, Cici Ber 1941 1942 Kopyalan ya da negatifleri tesbit edilen
ber, Naşit Dolandırıcı, Fena Yol/Muhsin Ertuğrul'un bu Sürtük, Duvaksız Gelin, Kerem ile Aslı/Adolf Korner film
filmlerinde «Karım Beni Aldatırsa» ve «Cici Berber» in lerinin yanısıra, Kahveci Güzeli, Kıskanç/Muhsin Ertuğ-
kopyaları bulunmuştur. Diğerleri kayıptır. Aynı yılda ya rul'un İki filmi konusunda bilgi edinilememiştir.
pılan iki filminse kopyaları konusunda bilgi edinileme
miştir. Düğün Gecesi/Nazım Hikmet, Yeni Karagöz/Hazım 1943 Dertli Pınar/Faruk Kenç ve On Uç Kahraman/ Şa-
Körmükçü./Kısa metraj. dan Kamil. Bu filmlerin kopyalarının bulunduğu tesbît
edilmiştir.
1934 Milyon Avcıları, Leblebici Horhor, Aysel, Bataklı
Damın Kızı,/Muhsin Ertuğrul/bu filmlerden sadece biri 1944 Uç ayrı yönetmenin yaptığı üç filmin de kopyaları
Aysel Bataklı Damın Kızı'nın kopyası bulunduğu tesbit bulunmuştur. Hasret/Faruk Kenç, Hürriyet Apartmanı/
edilmiştir. Bu yılda hakkında bîlgi edinemediğimiz iki Talat Artemel, Deniz Kızı/Baha Gelenbevî.
belge filminin kopyaları kayıptır. Bursa Senfonisi ve İs
tanbul Senfonisi/Nazım Hikmet. 1945 Çevrilen ya da çevrilmeye başlanarak diğer yıllar
içinde çekimi tamamlanan 5 filmden üçünün: Yayla Kar-
1934 - 1937 Şimdiye kadarki araştırmalarımız bu tarih tsIı/Mahsin Ertuğrul, Gençlik Günahı/Şadan Kamil, Kara-
ler arasında film yapılmadığını göstermektedir. koyun Kızılırmak/Muhsin Ertuğrul'un kopyalan bulunmuş
diğer iki filmin kopyaları konusunda bilgi bulunamamış
1937 1 konulu 1 belge filmi. Güneşe Doğru/Nazım Hik tır. Unutulan Sır-Domaniç Yolcuları/Şakİr Sırmalı.
met, Türk İnkılâbında Terakki Hamleleri/Esther Shaub ve
Kemal Necati Çakuş. Bilgi edinilememiştir. 1946 -1948 Bu yıllar arasında şimdiye kadar tesbit e-
dilebilen 17 film çevrilmiştir. Çevrilen bu 17 filmin 9
1938 Doğan Çavuş/Münir Hayri Egeli, Aynaroz Kadısı/ tanesinin kopyaları bulunmuştur. Büyük İtiraf/Refik Ke
Muhsin Ertuğrul. Bu filmler kaybolmuştur. mal Arduman, Senede Bir Gün/Ferdi Tayfur, Sonsuz Acı/
KIVIRCIK PAŞA / FARUK KENÇ / 1940
7
Talat Artemel, Yanık Kaval/Baha Gelenbevi, Yara/Seyfi şirketleri ile temaslar bu konudaki araştırmaların teme
Havaeri, Harman Sonu/Muhsin Ertuğrul, Günahsızlar/Fa lini teşkil ediyor.
ruk Kenç, Toros Çocuğu/Şadan Kamil, Kerimin Çilesi/Fer
di Tayfur. Ve sekiz filmin kopyaları kayıptır: Bir Dağ Kurulduğu günden bu yana geçen iki yıllık süre İçinde
Masalı/Turgut Demirağ, Damga/Seyfi Havaeri, Seven Ne Türk Sinematek'i sinemamızın ürünlerinin saklanması ve
Yapmaz/Şadan Kamil, Yuvamı Yıkamazsın/Kani Kıpçak, korunması konusunda meslekten insanları (yönetmenle
Karanlık Yollar/Faruk Genç, Tuzak/Faruk Genç, Bağda ri, yapımcıları, eleştirmenleri) yardıma çağırmış ve on
Gül/-, Kılıbıklar/Seyfi Havaeri. ların bilgilerinden yararlanmayı amaç bilmiştir. Son yıl
larda yapımı 250 ye ulaşan sinemamızın bu ürünlerini
toplamak ve saklamak çeşitli güçlüklerle karşı karşıyadır.
1948 Çalışmaların yoğunlaştığı bu dönemin son yılında
Uye ödentileri dışında hiçbir kaynaktan yararlanmayan
çevrilen 17 filmden ancak 5 tanesinin kopyaları buluna-
Sinematek için bu toplama ve koruma ancak bazı yapım
bilmiştir. Harmankaya/Sami Ayanoğlu, İstiklâl Madalya
cıların ve yönetmenlerin yakın ilgisine bağlıdır. Bu güne
sı/Ferdi Tayfur, Efe Aşkı/Şadan Kamil, Baba Katili/Sa
kadar Türk Sinematek Derneği arşivine Uzun Metraj 15
mi Ayanoğlu, Paydos/Sami Ayanoğlu. Kalan 12 filmin
kısa metraj ve dökümanter 24 film kazandırılmıştır.
kopyalarının kayıp olduğu anlaşılmıştır. Çıldırtan Kadın/
Baha Gelenbevi, Bir Yabancı/Seyfi Havaeri, Canavar/Ve
Sinematek Uluslararası ilişkilerinde Türk Filmlerinin tanı
dat O. Bengü, Dertli Zeynep, Eski Eğlenceler, Dümbüllü
tılması konusunda da titizlikle çalışarak 5 ülkede Türk
Macera Peşinde/Şadan Kamil, Düşkünler/Vedat O. Bengü,
Filmleri Toplu gösterisi düzenlemiştir. Düzenlenen bu gös
Günahım/Vedat O. Bengü, Kanlı Taşlar/Turgut Demirağ,
terilere gönderilecek Türk Filmlerinin diyalogları küçük
Keloğlan, Silik Çehreler/Çetin Karamanbey ve Vedat O.
çeviri komisyonlarınca yabancı dillere çevrilmiş ve alt ya
Bengü, Sızlayan Kalp/Vedat O. Bengü.
zı olarak bastırılmaya başlanmıştır. Bunun yanısıra film
lerle ilgili bütün dokümanlar biyografiler hazırlanmıştır.
Yukarda kısaca özetini çıkardığım 1917-1948 dönemi Böylece haftaların eksiksiz ve etkili bir biçimde sunulması
Türk Filmleri konusundaki tesbitler sonucu, çevrilen 100 mümkün olacaktır. Ayrıca meslekten insanların başka
e yakın filmin 2/5 sinin kopyaları bulunmuştur. 1957 yı ülkedeki meslektaşları ile tartışmaları ve tartışmaları da
lında küçük bir ihmal sonucu meydana gelen Belediye bu toplu gösteriler sırasında mümkün olacaktır.
Deposundaki yangın, Türk Sinemasının bu çok önemli
başlangıç ürünlerinin bütünüyle ortadan kalkmasına se
Önemli Yabancı Filmlerin Mal Edilmesi
bep olmuştur.
Kendi sinemamızın ürünlerinin saklanması ve korunması
Var oldukları tesbit edilen kopyaların durumları da tes- konusunda yapılan temel çalışmaların yanı sıra, bazı ö-
bit edilmekte, negatifleri elde bulunmadığı için titizlikle nemli yabancı filmlerinde arşive katılması mümkün ol
korunmasına çalışılmaktadır. muştur. Kuruluşu birinci yılı doldurmadan Sinematek U-
luslararası Film Arşivleri Federasyonu'na «Yazışma Üye
Yangın sonucu bir çok yapım şirketinin dağılması çalış si» olarak kabul edilmiş ve diğer ulusların sinematekleri
maları engelllyen etkenler arasında sayılabilir. İlgili çalış ile yakın ilişkiler kurmuştur. Yeni kurulan bir arşive,
malar, yanlızca filmlerin tesblti ve arşive sağlanması ile yerleşmiş bazı sinematekler süresiz ödünçle filmlerini yol
kalmamıştır. lamışlardır. Böylece iki yılda Türk Sinematek'i arşivine
34 uzun metraj ve 4 kısa metrajlı filmin sağlanması
mümkün olmuştur.
Bu dönemle ilgili bütün belgelerin toplanması (Fotoğraf,
afiş, broşür,) ve yaşıyan yönetmenlerin anılarını bir fo-
Buna küçük bedeller ödenerek arşive mal edilen kopya
notekte saklanması da çalışmalar içinde sayılabilir.
larda eklenebilir.
1947-1948 arası filmlerle ilgili bu sürekli çalışmaların Bu gün Türk Sinematek Derneği film Arşivinde 1914-48
yanısıra 48 den günümüze kadar çevrilen ve çevrilmekte arası filmlerden 32 si teknik koşullar altında saklanmak
olan filmlerin de Arşive mal edilmesi konusunda geniş tadır. Bunlar uzun metrajlı ve konulu filmlerdir. Uzun
çalışmalara başlamıştır. Her gün yeni bilgilerle geliştiri metrajlı filmlerin yanısıra 34 kısa metrajlı Türk filmi
len, ve yeni buluntularla zenginleştirilen Arşiv çalışmala de arşive yerleştirilmiştir.
rının devemi gelecek kuşaklara günümüzün sineması ko
nusunda İlk elden bilgilerin sağlanmasına yardımcı ola Kuruluşundan bu yana geçen iki yıl içinde arşiv yerli ve
caktır. yabancı 85 uzun metrajlı, 35 kısa metrajlı film kazan
mıştır. Bu kazanç yalnızca görevlerini yapan Sinematekçi-
lerin değil aynı zamanda Sinemayla ilgilenen bütün sine
1948'den günümüze kadar çevrilen filmlerin araştırılması maseverlerin ve meslekten insanların kazancıdır.
ve toplanması.
Ayrıca yerli ve yabancı senaryolar, fotoğraflar, afişler ö-
Türk Sinemasının ll|e ürünlerinin tesbiti ve toplanması ça nemli sinema kitap ve dergilerinden kurulmuş (500) cilt
lışmalarının yanısıra, başlangıcından bu güne çevrilen lik kitaplık da sinematek arşivine katılan şeyler arasın
Türk Filmlerinin bir filmografişjpin çıkarılması ve yapım da sayılabilir.
8
Venedik’te
devrim var
engin ayça
Venedik Şenliği'nin bütün uluslararası şenlikler arasında nun tanıdığı bir şehirdir... Anne, yalnızca çocuğunun aç
en ön sıralarda geldiği artık hiç kimsenin tartışmadığı mağı başarabildiği bir penceredir.. Anne, yalnızca çocu
bir konu. Yöneticisi Prof. Chiarini'nin tavizsiz tutumu ile ğunun toplayabildiği bir tohumdur.. Anne, çocuğu için,
sanat değerinin korunmasına çalışılan şenliğin, Cannes'in bütün insanlar için bir ülke, bir kutsal topraktır» diyor
bütün ticari endişelerinin, Berlin'in ise sosyalist ülkele filmin tanıtma yazıları.
rin şenliğe katılmayı reddetmelerini doğuran, bununla da
DUTCHMAN (HollandalI )
şenliğin uluslararası niteliğini zedeleyen tutumunun üstü
ne yükselmeyi başarabilmesi de bunu gösteriyor. Bu şen Anthony Harvey'in ilk filmi. Film güzel bir beyaz kız ile
liklerin dışında öncü sinema ürünlerinin karşılaştıkları batı toplumuna alışmakta olan bir zencinin karşılaşmala
şenlikler de yapılmıyor değil ama Venedik'in, sanat de rını anlatıyor.
ğeri olan, sinemaya bir yenilik getiren filmleri şaşmaz bir 27 Ağustos
biçimde bulup ortaya çıkarması neredeyse bir kural olarak ANABELİN SAN (Düş)
sinema dünyasında yerleşecek. İşte büyük usta Viscontl'yi
Yugoslav yönetmen Dejan Djurkovic'ln daha önce Berlin
iki kez geri çeviren (Rocco e i suoi fratelli, lo Straniero)
Şcnliği'ne de katılan ve XVIII. Venedik Uluslararası bel
ama hakettiği ödülü sahibinden başka kimseye vermeyen
ge filmi şenliği'nde büyük ödül kazanan filmi.
(Vaghe Stelle deli Orsa), işte büyük isimlerin, Bresson-
ların, Truffaut'ların arasında, Cezayir'in bağımsızlık sa OTKLONENİE (Sapma)
vaşını bütün canlılığıyla anlatan tanınmamış bir İtalyan'a, Grisha Ostrovski yönetiminde çevrilmiş bir Bulgar filmi.
Pontecorvo'ya 1966 büyük ödülünü teslim eden, ve işte Çocukluklarında birbirlerini sevmiş, sonradan ayrılmış ve
son iki yılın en önemli uluslararası olayını konu alan iki başkalarıyla evlenerek çocuk sahibi olmuş iki kişinin kar
yönetmenin ortaya koydukları yapıtlara jüri özel ödülü şılaşmalarını anlatıyor.
nü veren Venedik Şenliği. Bellochio (La Cina e Vicina)
ve Godard (La ChinoiseJ'in Çin'deki olaylarla ilgili film O SALTO (Sıçrayış)
lerinin her ikisinin de aynı ödülü kazanması herhalde bir Fransa adına Şenliğe katılan ikinci film. Christian de
rastlantı değil ve herhalde Visconti ile son yılların ken Chalonge'un ilk filmi. Bir Portekiz'i i gencin hayatını ka
disinden en çok söz ettiren, yeni bir sinema dili ortaya zanmak için köyünü terkederek Paris'e göçünü ve orada
koyan Pasolini'nin elleri boş dönmeleri yine Venedik için karşılaştığı güçlükleri anlatıyor.
bir rastlantı değildir.
28 Ağustos
Şenliği izleyen İtalya muhabirimiz Engin Ayça'nın günü
LE REGARD PICASSO (Picasso'nun Bakışı)
gününe tuttuğu notları aşağıda bulacaksınız.
Nelly Kaplan'ın filmi. XVIII. Venedik Uluslararası belge
Yeni Sinema
filmi şenliğinin sanat üzerine filmler bölümünde altın
aslan ödülünü kazanmış. Picasso'nun 85. doğum yıldö
26 Ağustos nümünü kutlamak için Paris'te açılan sergiden seçmeler
LES MERES (Anneler) yaparak Picasso'nun 75 yıllık çalışmasını özetlemeğe ça
lışıyor film.
Toshio Matsumoto bu filmiyle XVIII. Venedik Uluslararası
belge filmi şenliğinde büyük ödülü kazanmış. Film dün MAHLZEİTEN (Kötü Zamanlar)
yadaki bütün annelere ve onların çocuklarına olan derin, Edgar Reltz'in İlk uzun konulu filmi. Birbirlerini deli gi
sonsuz bağlılıklarına ithaf edildi. «Anne, yalnızca çocuğu bi seven ve beraber yaşamağa karar veren İki gencin,
nun okuyabildiği bir kitaptır... Anne, yalnızca çocuğu Elisabeth ve Rolf'un öyküsü. Bir çocukları oluyor, sonra
9
bu sayı İkiye, üçe, dörde çıkıyor. Durumları güçleşiyor.
Rolf dayanamayarak intihar ediyor. Elisabeth çocuklarıy
la başbaşa kalıyor. Bir sergide bir Amerikalı ile tanışıyor,
evleniyorlar. Elisabeth için yeni bir yaşam başlayacak, ko
cası ve çocuklarıyla birlikte Amerikaya gidecektir.
29 Ağustos
GIACOMETTI
Ingiliz Michael Gali yönetiminde çevrilmiş kısa metraj.
Heykeltraş Giacometti hakkında bir film, lyî yapılmış,
Giacometti'nin yapıtlarındaki insanlara benzemesi onun,
insan olarak, sanatçı olarak yapıtlarında nasıl yansıdığı
nı gösteriyor. Yapıtları, insan Giacometti'nin iç dünyası-
dünya görüşünü, düşüncesini başkalarına iletiyor.
TATOVVİERUNG (Dövme)
(Bkz. Yeni Sinema 9. Berlin Yıl XVII Tuncan Okan)
UTOSZEZON (Mevsim Sonu)
Zoltan Fabri yönetiminde bir Macar filmi. Oyuncuları An-
tal Payer, Klarî Tolnay. Fabri'nîn başarılı filmleri ara
sında sayılmaması gerekir. Belki gelecekteki filmleri için
bir köprü, bir deney olarak ele alınabilir ama bunu bile
söyleyebilmek için Fabri'nin sonraki filmlerini beklemek
gerek. Film bir güldürü. İkinci Dünya Savaşına katılmış
ve şimdi ihtiyarlamakta olan kuşağa ait beş arkadaş (Fil
min içinde altı, yedi, sekiz oluyorlar) günlerini sağda
BELLE DE JOUR / GUNDUZ GÜZELİ / LUIS BUNUEL / solda dalga geçerek öldürüyorlar. Eichmann'm yargılanma
CATHERINE DENEUVE sı bütün gazete ve dergilerde resimlerle, yazılarla yan
sıtılıyor. Bunun etkisi altında beş arkadaş birkaç gün
dür kendilerine pek uğramayan arkadaşları Kerekes'e bir
şaka yapmak istiyorlar ve telefonda kendilerini emniyet-
tenmîş gibi göstererek onu bir soruşturma için çağırıyor
lar. Bu olay Kerekes'in belleğinde geçmişe ait bazı anı
ların ve kuşkuların ortaya çıkmasını doğuruyor. Film
böylece bu kişi ve nokta üzerinde gelişiyor. İlginç bir
konu ve Kerekes'in geçirdiği dram, filmin çok uzaması
ve gereken bütünlüğe erişememesî yüzünden seyirciyi ye
terince etkileyemiyor. Fabri filminde sessiz güldürü sine
masında özellikle kaçma - kovalama sahnelerinde kullanı
lan hızlı çekim ve modern sinemanın çoklukla kullandığı
durağan fotoğrafları kullanarak filmini anlatım olarak
zenginleştirmek istemiş. Fakat sonuç olarak filmde bulu-
nfn şeyler birbirine kaynaşarak bütünlük sağlayamamış.
30 Ağustos
SPUR EINES MÄDCHENS (Bir genç kızın izinde)
Gustav Ehmck'in İlk filmi. Jizofrenik bir genç kızın çev
resiyle olan ilişkilerinde ortaya çıkan durumları anlatan
bir film. Hanna'nın (Carola Wied) gösterdiği tepki'
onun toplum düzenine karşı gelmesi gibi görünmesi,
dolayısıyla bu düzenin bir eleştirmesi olarak belirmesine
karşılık, yönetmen kendisine yönetilen bir soruyu cevap
landırırken böyle- bir niyeti olmadığını,-onu sadece, böy
le bir- hastalığa tutulmuş -bir kızın kendisinin ilgilendir
diğini, topluma - karşı bir eleştirme yapmış olmak iste
LA cniiMUiim / ÇINLI KlZ / JtAN - LUC GODARD / JEAN • mediğini belirtmesi, filmine karşı gösterilecek ilgiyi
PIERRE LEAUD azalttı,-
10
Description:ni Sinema», bugün sinema alanında egemen olanların, «halk böyle istiyor» yalanı altında bütün tartışmaların .. Haberler). Her zamanki ustalığı ve stiliyle Bernanos'un bu romanını Madem film çevirmesini bilmiyorsun. Neye film Polyanna, Davy Crockett ve çeşitli belge filmleri