Table Of ContentKitabın orijinal adı:
Histoire de la diplomatie
ULUSLARARASI İLİŞKİLER TARİHİ –Diplomasi Tarihi– /
Üçüncü Cilt / Bu cilt SSCB Bilimler Akademisi Üyesi V. Potyemkin
yönetiminde, SSCB Bilimler Akademisi Üyeleri Prof. S. Bakruşin,
Prof. A. Efimov, Prof. İ. Mintz, Prof. E. Kosminski, Prof. A.
Naroçnitski, Prof. A. Pankratova, Prof. V. Sergeyev, Prof. S. Skazin,
Prof. V. Kvostov ve Paris Üniversitesi Üyeleri Prof. N.
Koltchanovsky, Prof. E. Tarlé tarafından yazılmıştır. / Dilimize
Fransızcadan ATTİLA TOKATLI tarafından çevrilmiştir.
ULUSLARARASI
İLİŞKİLER TARİHİ
–Diplomasi Tarihi–
CİLT 3
SSCB Bilimler Akademisi Üyesi
Vladimir Potyemkin
Yönetiminde
SSCB Bilimler Akademisi Üyeleri
Prof. S. Bakruşin, Prof. A. Efimov,
Prof. E. Kosminski, Prof. İ. Mintz,
Prof. A. Naroçnitski, Prof. A. Pankratova,
Prof. V. Sergeyev. Prof. S. Skazin, Prof. V. Kvostov
ve
Paris Üniversitesi Üyeleri
Prof. N. Koltchanovsky, Prof. E. Tarlé
Çeviren: Attila Tokatlı
Tarih-İnceleme
Doğa Basın Yayın
Dağıtım Ticaret Limited Şirketi
Eskişehir Mah. Dolapdere Cad.
Karabatak Sok. No: 27A
Şişli / İstanbul
Tel: 0212 247 65 17 (pbx)
Faks: 0212 247 24 61
web: www.evrenselbasim.com
e.posta: [email protected]
Evrensel Basım Yayın - 383
Uluslararası İlişkiler Tarihi - 3
–Diplomasi Tarihi–
Çeviren
Attila Tokatlı
Redaksiyon
Aydan Cankara
Genel Kapak Tasarım
Savaş Çekiç
Kapak Uygulama
Vahit Akça
Birinci Basım: Eylül 2009
ISBN 978-605-4156-20-7
978-605-4156-17-7 (tk.)
Sertifika No: 11015
Baskı
Ezgi Matbaası
Sanayi Caddesi Altay Sokak No: 10
Çobançeşme -Yenibosna / İSTANBUL
Tel: 0212 452 23 02 - 654 94 18
e-posta: [email protected]
ULUSLARARASI
İLİŞKİLER TARİHİ
–Diplomasi Tarihi–
CİLT 3
YİRMİALTINCI BÖLÜM
1. İKİ SAVAŞ ARASININ ÜÇ EVRESİ
Evreler ve Karakteristikleri
İki büyük olay, Birinci Dünya Savaşı’nın sona erişi ve
Rusya’da patlayan Sosyalist Ekim Devrimi’nin zaferle
sonuçlanması diplomasi tarihinde yepyeni bir çağın başlangıç
noktasıdırlar. Bu yeni dönem, temel karakterini şu iki ana
öğede bulur: Birincisi birbirlerine kesinlikle karşıt iki
sistemin, kapitalizm ile sosyalizmin birlikte varoluşu,
karşılıklı etkileşme hâline girişi ve mücadelesi. İkincisi ise
kapitalizmin tüm çelişkilerinin, insanlığı ikinci bir evrensel
savaşa sürükleyecek derecede keskinleşmesi.
Diplomasi tarihinin 1919 yılından 1939 yılına dek uzanan iki
savaş arası döneminde, üç evre belirgin bir şekilde ardı ardına
sıralanmaktadır.
1919-1923 yılları arasındaki ilk evrenin belli başlı
karakteristiğini meydana getiren olgu, galip devletlerin
gösterdiği yoğun diplomatik etkinliktir. İtilaf Devletleri
diplomasisi bu dönem boyunca temel olarak şu iki doğrultuda
çaba göstermiştir: A. Savaş sonrasında uluslararası ilişkileri
düzenleyen Versay ve Washington barış antlaşmalarıyla
kurulan sistemi pekiştirmek ve yaygınlaştırmak. B. Sovyetler
Birliği’ni tecrit etmek, sonra da en kısa sürede silahlı bir
müdahaleyle egemenlikleri altına almak ya da toptan ezmek.
1923-1929 yılları arasındaki ikinci evre, karakteristiğini,
belli başlı şu üç olguda bulur: A) Versay-Washington
sisteminin iç çelişkilerinin keskinleşmesi. B) Bu sistemin,
sisteme düşman devletlerin ortak çabası sonucunda yavaş
yavaş çökmeye başlaması. C) Kapitalist ülkelerin, Kızıl
Ordu’nun kudreti ve diplomatlarının uyanıklığı sayesinde
gittikçe biraz daha güçlenen ve kendisini silahla ezmek ya da
diplomatik yalnızlık çemberi içinde tutmak çabasındaki
emperyalist girişimleri etkisiz bırakan Sovyet hükûmetini
tanımaya yönelmeleri.
Büyük ekonomik bunalımla başlayan ve 1929-1939 yılları
arasını kapsayan üçüncü evrede ise Versay-Washington
sisteminin bir yandan kendi iç çelişkilerinin itişi, öbür yandan
da tam bir savaş kundakçıları bloğu hâlinde birleşmiş olan
Alman, İtalyan ve Japon saldırganların darbeleri altında
çöküp devrilişine tanıklık ediyoruz. Ve galip devletlerin gerici
yönetim çevreleri bu saldırgan blokla bir çatışma tehlikesini
ortadan kaldırmak için. Sovyet Rusya tarafından ısrarla
önerilen ortak caydırma eylemleri yerine, diplomatik
manevralarla blok üyelerini birbirine düşürüp bölge ve sonra
da Sovyetler ülkesine saldırtma hesapları içindedirler.
İşte bu, saldırganlarla ardı ardına anlaşmalar imzalamayı ve
hatta onları Sovyet Rusya’ya karşı açıktan açığa kışkırtmayı
hüner bilen “yatıştırma” hoşgörü ve ödün verme politikası,
insanlığı her gün biraz daha hızla İkinci Dünya Savaşı’na
doğru sürüklemiştir. Gerçekten de Uzak Doğu’daki, Afrika,
İspanya ve Orta Avrupa’daki yerel ocaklardan yükselen
alevler çok geçmeden birleşip bütün dünyayı saran bir büyük
yangın meydana getireceklerdir1.
Üç Büyük Devlet Arasındaki Çatışmalar ve Alman
Diplomasisi
1919-1923 yılları arasındaki evrede İtilaf Devletleri Versay
Barış Antlaşması’nın hükümlerine dayanarak Almanya ile
müttefiklerini gerek toprak, gerekse askerî ve ekonomik
bakımdan iyice zayıf düşürüp savaş alanında kazanmış
oldukları zaferi perçinlemek çabasındaydılar2. Ama galipler
arasındaki rekabet, bu tasarının gerçekleşmesine ket
vurmaktaydı.
İtilaf Devletleri’ni bu konuda karşıt tutumlara iten
uzlaşmazlıklarını şöyle özetleyebiliriz:
İngiliz hükûmeti, müttefiki Fransa’nın gücünü aşırı şekilde
arttırma özlemi içinde olduğunu görüyor ve korkuya
kapılıyordu. Bundan ötürü de Almanların savaş tazminatı
konusundaki yükümlülüklerini tastamam yerine getirmelerini
ve sözcüğün gerçek anlamında silahsızlanmalarını Fransızlar
gibi ısrarla talep etmekten uzak kalıyordu3. Dolayısıyla da
özellikle Ruhr ve Ren bölgelerinin işgali ile tazminatların
ödenmesi konularında iki müttefik arasında başlayan
mücadele her gün biraz daha kızışmaktaydı.
Amerika Birleşik Devletleri yönetici çevreleri ise kendi
yönlerinden, Avrupalı müttefiklerindeki alacaklarını biran
önce toplamak ve Almanya’ya yatırılmış Amerikan
sermayelerinin bütünlüğünü korumakta çıkar
görmekteydiler4. Dolayısıyla da Amerikalı diplomatlar, yeni
uluslararası sarsıntıların meydana gelmesini önlemek için
Avrupa’daki durumu bir an önce istikrara kavuşturmak ve
Almanya üzerindeki Fransız baskısını frenlemek için
ellerinden geleni yapmaktaydılar.
Description:Bugüne kadar yazılan diplomasi tarihleri arasındaki en önemli çalışmalardan biri SSCB Bilimler Akademisi'nden yirmiyi aşkın profesörle, Paris Üniversitesi'ne bağlı Collège de France ve Institut du Droit International üyesi üç profesörün kolektif çalışmasıyla ortaya çıkan Ulu