Table Of ContentANA ÇİZGİLERİYLE
TÜRKİYE'NİN YAKIN TARİHİ
1789-1980
1. CİLT
Dizgi - Baskı - Yayımlayan:
Yenigün Haber Ajansı
Basın ve Yayıncılık A.Ş.
Temmuz 1997
ANA ÇİZGİLERİYLE
TÜRKİYE'NİN
YAKIN TARİHİ
l.CİLT
PROF. DR. SİNA AKSİN
Cumhuriyet
GAZETESININ
OKURLARıNA ARMAĞANıDıR.
İÇİNDEKİLER
I. Osmanlı Öncesi Türkler 7
II. Klasik Osmanlı Toplum Düzeni 13
III. Klasik Osmanlı Düzeninin Değişimi 18
IV Osmanlı-Türk Kültür Hayatının
Bazı Sorunları 24
V Tanzimata Gidiş ve Tanzimat 27
VI. Islahat Fermanı ve Yeni Osmanlılar 39
VII. I. Meşrutiyet ve Büyük Bunalım 45
VIII. Abdülhamit Dönemi 52
IX. İttihat ve Terakki'nin Yapı Özellikleri,
31 Mart Olayı 63
X. 31 Mart'tan 1913'e Değin
İT'nin Denetleme İktidarı 79
XI. II. Meşrutiyet Döneminde
Başlıca Düşünce Akımları 96
XII. İT'nin Tam İktidarı ve
I. Dünya Savaşı'na Giriş 103
XIII. Tam Bağımsızlık Mücadelesi 113
XIV I. Dünya Savaşı'nda Olup Bitenler 118
XV Savaşın Sonu ve Bırakışma
(19 Mayıs 1919'a değin) 129
XVI. Samsun'dan Damat Ferit Hükümetinin
Düşmesine-Değin 146
XVII. Üçüncü Meşrutiyet 163
I. Osmanlı Öncesi Türkler
Türklerin Üç Yurdu: Türklerin ilk tarih sahnesine çık
maları Hun Hükümdarlığı ile olmuştur. Bu kuruluş için ve
rilen ortaya çıkış ve son buluş tarihleri M.Ö. 220 ile M.S.
216'dır. Bu tarihlerden ortaya çıkan bir şey var. O da Türk
lerin tarih sahnesine 'geç' çıkmış olduklarıdır. Yani Türkler
bu bakımdan görece 'genç' bir halktır. Şu tarihlere bakar
sak bunu daha iyi anlarız:
M.Ö. 9000-8000: Tarımın başlaması, hayvanın evcilleş
tirilmesi
M.Ö. 6250: Anadolu'da Çatalhöyük kenti kuruluyor
M.Ö. 3500: Mısır'da yelken ve tekerleğin icadı
M.Ö. 3000: Mezopotamya'da Sümer yazısının icadı
Hun Hükümdarlığı doğduğunda eski Yunan uygarlığı,
İskender İmparatorluğu olmuş bitmiş, Roma İmparatorluğu
3. yüzyılını yaşıyordu.
Hun Hükümdarlığı'ran ortaya çıktığı bölgeye (1. ana
yurt) bizde "Orta Asya" denirse de aslında burası Çin'in ku
zeyindeki bölgedir. Hun halkı göçebe hayvancılık yapıyor
du. Yani, yurt denen çadırlarda yaşıyor, hayvanlarını mev
simine göre otun bol olduğu yerlere götürüyorlardı. Yazın
yaylalar ve dağlara gidiliyor, kışın düzlere iniliyordu. Hun
boylarının göçebe hayvancılık yapmalarının nedeni, bulun
dukları bölgede topraklarının tarıma elverişli olmaması, ve-
7
rimsiz oluşuydu. Yani, göçebe hayvancılık bir zorunluluk
tu. Tarıma evlerişli topraklar güneyde, Çin'deydi. Ama gö
çebelerin oraya geçmesi kolay değildi, zira Çinliler verimli
toprakların bittiği yerde Çin Şeddi adı verilen 6000 kilomet
relik bir savunma hattı kurmuşlardı. Çin Şeddi basit bir sur
değildi. Belirli aralıklarda burçları olan, üstünde araba yo
lu bulunan hayli karmaşık bir yapıydı. Uzunluğu konusun
da bir fikir vermek için Edirne'den Ardahan'a Türkiye'nin
uzunluğunun 1500 km. dolayında olduğunu hatırlatayım.
Yani Çin Şeddi 4 Türkiye uzunluğundadır.
Hunlar göçebe hayvancı oldukları için kent hayatları
yoktu. Yazılan da yoktu. Bu durumda kimi tarihçiler Hun Hü-
kümdarlığı'nm devlet sayılamıyacağmı, buna ancak kabile
(boy) konfederasyonu denilebileceğini söylemektedirler.
Hun Hükümdarlığı'nm dağılmasından sonra Türk boy
lan uzun bir süre üst örgütlenmeye gitmediler. M.S. 552'de
Türklerin 1. anayurdu olan bölgede Göktürk Hükümdarlığı
kuruldu ve 745'e değin sürdü. Göktürkleri Hunlardan ayı
ran önemli bir özellik, Göktürkler döneminde, ama sonuna
çok yakın bir tarihte, yazının ortaya çıkmasıdır. (Ötüken,
730). Ama genelde, Hunlar için söylediklerimiz Göktürkler
için de geçerlidir. Bundan sonra büyük çapta, uzun mesafe
li göçleri görüyoruz. Göçebe hayvancılık yapanlann neden
göçe zorlandıklan konusunda çeşitli tahminler söz konusu
dur. Örneğin kuraklık, hayvan hastalıklan, olağan dışı nü
fus artışı...
Tik göçlerle Türklerin I. anayurtlannm biraz batısında
ilk dört başı mamur devlet kuruldu: Uygurlar (745-940). Uy-
gurlarda yazı da vardı, kentler de vardı, tanm da. Ama gö
çebe hayvancılık yine egemendi. Uygurlar Şaman dininden
Budist dinine geçmişlerdi. Bir kısım Türk boylannm daha
8
da batıya göçüyle Türkler 2. anayurtlarına geldiler. Burası
kabaca Hazar Denizi'nin doğusu, Aral Gölü'nün güneyi
oluyordu. Maveraünnehir diye de bilinir. Buradaki Türkler
900-1150 tarihleri arasında yavaş yavaş Müslümanlığa geç
meğe başladılar. Üç önemli devlet kuruldu: Karahanlılar
(940-1211), Gazneliler (963-1186), Büyük Selçuklular
(1038-1157). Karahanlılar döneminde önemli bir edebiyat
başlangıcı görüyoruz. 1070'deYusuf Has Hacip'in Kutad-
gu Bilik yapıtı, 1074'te Kaşgarlı Mahmut'un Divan-ü Lü-
gat-it Türk'ü ortaya çıkıyor.
Büyük Selçuklular ve Malazgirt zaferiyle birlikte Oğuz
Türklerinin 3. anayurt olan Anadolu ve Rumeli'ye göçünün
başladığım görüyoruz. Anadolu'daki ilk Türk devleti Ana
dolu Selçuklu Devleti'dir. (1077-1308). 3. anayurt ilk ikisin
den çok farklıydı. 2. anayurt 1. anayurda göre tarıma elve
rişli alanlar bakımından daha verimli bir alandı. Ama yine
de burada birçok alanların çorak olduğu, büyük çöllerin y-
er aldığı görülüyor. Üçüncü anayurtta ise hiç çöl yoktu. Bü
tün düzlüklerde yağmurla buğday tarımı yapılabiliyordu.
Böylece buralara yerleşen Türk'Tİn geniş çapta yerleşme
ye başladıktan, tanm yaparak köylüleştikleri görülüyor. Yal
nız Anadolu'nun Rumeli'den önemli bir farkı vardır. Ana
dolu çok engebeli bir alandır, yani dağlan, yaylalan çoktur.
Onun için göçebe hayvancılığı sürdürmek isteyen oymak ve
boylar (aşiret ve kabileler) buna elverişli mekânlan bulabi
liyorlardı. Üstelik zaman zaman Anadolu'da kanşıklık ve
asayişsizlik yoğunlaştığı zamanlar, yağma edilmekten bıkan
köylüler, köylerini terk edip dağlarda eşkıyalığa ya da gö
çebe hayvancılığa başlamışlardır. Demek ki kimi dönemler
de ve kimi yörelerde köylülüğün çoğaldığını, kimi dönem
ve yörelerde göçebe hayvancılığın ağır bastığını görüyoruz.
9
Örneğin 1865'te Osmanlı hükümeti Fırka-yı islahiye adın
da bir ordu göndermek zorunda kaldı Çukurova bölgesine.
Amaç, daha önce de birkaç kez "oturtulmuş" olan Avşar ve
diğer oymakları yeniden oturtmaktı. Söylendiğine göre gö
çebeler yüzünden Türkiye'nin en verimli oyalarından Çu
kurova'nın Adana doğusunda kalan bölümü bu sırada ya
ban bitkileriyle örtülüymüş.
Türklerin Anadolu'ya yerleşmesiyle ilgili bir konu şu
dur: Tarihçi Zeki Velidî Togan'a göre Türkler büyük ölçü
de boş bir Anadolu'ya yeleştiler, zira Arap akınları sonucun
da Anadolu'nun Hıristiyan halkı kıyılara kaçmıştı. Böyle bir
görüşten çıkan sonuç, Türklerin Anadolu'nun Hıristiyan
halkıyla karışmamış olduklarıdır. Başka bir deyişle, Türk
ler karışmadıkları için ırk saflıklarını büyük ölçüde korumuş
lardır. Oysa Hıristiyanlardan ne kadarının kıyılara kaçtığı
nı saptamak kolay değildir. Bana öyle geliyor ki, evlenme,
İslamiyeti kabul, devşirme, kölelik gibi yollardan Türkler
yerli halkla büyük ölçüde kaynaşmışlardır. Türklerin Orta
Asyalı soydaşlanyla fazla benzeşmemeleri, Türkiye Türk
lerinin de kendi aralarında birörnek fiziksel özellikler taşı
mamaları, karışmanın kanıtı gibi gözüküyor. Böyle olmak
la birlikte, ırk durumu ne olursa olsun Türkçenin, Hıristi-
yanları bile kısmen içine alarak Anadolu'nun ortak dili ha
line gelmesi, bu halkı Orta Asya'ya bağlayan önemli bir bağ
sayılabilir.
Tarih Çağları Üzerine Bir Not: Özellikle Fransa'da
yaygın olan ve bizi de etkilemiş olan anlayışa göre tarih çağ
ları (yani yazının çıkmasından sonra insanlık tarihi) dörde
ayrılır:
M.Ö. 3000-M.S. 476 (Batı Roma'nm yıkılışı)- İlkçağ
476-1453-Ortaçağ
10