Table Of ContentTÜRKİYE’NİN TEK ARAP-ORTODOKS KÖYÜ TOKAÇLI’DA  
DİNSEL VE KÜLTÜREL KİMLİK
The Religious and Cultural Identity in Tokaçlı Village That Only  
Arab-Orthodox in Turkey 
Doç. Dr. Tuğça Poyraz TACOĞLU*
Doç. Dr. Adem SAĞIR**
Ferhat ARIK***
 
ÖZ
Kültür ile kimlik arasında kurulacak ilişki, aynı zamanda farklı toplumsal olguları göz önünde 
bulundurmayı gerektirir. Tarih, gelenek, tutumlar, din, ekonomik algılar, siyasi düşünme biçimleri 
başta olmak üzere bütün toplumsal durumlar, zamanla kültürel öğelere dönüşmektedir. Böylece kül-
tür, kimlikleri dışarıdan şekillendiren bir unsur haline gelmektedir. Günümüzde küreselleşmenin ar-
tan baskısıyla dinden siyasete, politikadan eğitime hemen her alanda kimlik, tartışılan konular arasın-
dadır. Tartışmalar arasında temel kimlik göstergeleri olarak ise yerellikler ve dinsellikler ile bunların 
uzantıları ön plana çıkmaktadır. Burada yerellikler, daha çok mekânsal aidiyetlikleri temsil ederken, 
dinsellikler ise toplulukların inanç ve ritüellerine denk düşmektedir. Bu çalışma, temelde bu noktadan 
hareketle, Hatay’ın Altınözü ilçesine bağlı, Türkiye’nin tek Arap Ortodoks köyü olan Tokaçlı Köyü’nde 
dinsel ve kültürel kimlik olgusunu içinde bulunduğu mekân bağlamında ele almıştır. Çalışmada kül-
türel kimlik, etnik ve dini unsurlar üzerinden tanımlanmış ve çözümlenmiştir. Etnik unsur, köyün 
Arap köyü olarak bilinmesiyle ilişkilendirilirken, dini unsur ise köyün Hıristiyan Ortodoks olmasıyla 
ilişkilendirilmiştir. Bu bağlamdan hareketle çalışmada, toplumsal hareketlilik ve göç olgusu, katılım-
cıların kendilerini nasıl tanımladıkları ve kimlik algılamaları, komşu köylerle kurdukları ilişkileri, 
kullandıkları dil ile ilgili bilgiler, köyde uygulanan gelenekler gibi konular değerlendirilmiştir. Çalış-
mada mülakat ve gözlem tekniğiyle birlikte doküman incelemesinden yararlanılmıştır. Görüşmeler, 
3-7 Temmuz 2011 tarihleri arasında sahaya gidilerek gerçekleştirilmiştir. Farklı yaşlardan, farklı mes-
leklerden ve farklı eğitim seviyelerinden 50 kişi ile görüşmeler yapılmıştır. Çalışmada katılımcıların 
kültürel kimliğini belirleyen temel öğenin din olduğu, etnik tanımlama biçimlerinin ise sadece dil ve 
müzik gibi unsurlar etrafında şekillendiği tespit edilmiştir. Tokaçlı Hıristiyanlarının Türkiye’ye bağlı 
oldukları görülmüş, kimi zaman kendilerini “Türk vatandaşı” olarak, kimi zaman ise “Türk” olarak 
tanımladıkları tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler
Kültür, Kimlik, Ortodoks Hıristiyanlık, Tokaçlı, Antakya.
ABSTRACT
Relationship which will be established between culture and identity also requires to consider 
different social facts. All social conditions, especially history, traditions, attitudes, religion, economic 
perceptions, political opinion are transformed into cultural elements over time. Thus, culture is be-
coming a factor which shapes the identities from the outside. Today, with the increasing pressure of 
globalization, identity is the topic discussed in almost every area from politics, religion, and politics 
to   education. As indicators of the basic identity have come to the forefront locality and spirituality 
with their extensions in discussions. While the localities represent more local belonging, the religiosity 
corresponds to the beliefs and rituals of the community. The study has analyzed the phenomenon of 
religious and cultural identity in Altınözü township of Hatay, the only Arab-Orthodox village is Tokaçlı. 
In this study, cultural identity has defined and analyzed via the ethnic and religious facts. Ethnic fact 
*  Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü, Ankara/Türkiye  
[email protected]    
**  Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü, Ankara/Türkiye [email protected]
*** Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi, Ankara/Türkiye 
[email protected]
68  http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2016, Yıl 28, Sayı 110
is associated with being Arab as well as religious fact is related with being Orthodox. In this context 
the study were applied with social mobility and migration, participants’ definitions of identity, relati-
ons with neighboring villages, they use information about the language, traditions, issues such as the 
Tokaçlı. In this study it has used the technique of in-depth interviews and document review by the 
observation technique. Interviews was conducted between 3 and 7 July 2011. 50 people were intervie-
wed with different age groups, professions and educational levels. This study has been identified that 
religion is a fundamental element in determining the cultural identity of participants; ethnic forms 
of identification only formed around elements such as language and music. Tokaçlı Christians have 
been seen that they are connected to Turkey, they were described themselves sometimes the “Turkish 
citizens” or the “Turks”. 
Key Words
Culture, Identity, Orthodox Christianity, Tokaçlı, Antakya.
1.Giriş Araştırmanın  konusunu,  Hatay/
Kültür  ile  kimlik  arasında  ku- Altınözü’ne  bağlı  Tokaçlı  Köyü’nde 
rulacak  ilişki,  aynı  zamanda  farklı  yaşayan  Arap-Ortodoksların  din-
toplumsal olguları göz önünde bulun- etniklik-yerellik çerçevesinde kültürel 
durmayı  gerektirir.  Tarih,  gelenek,  kimliklerinin  betimlenmesi  oluştur-
tutumlar, din, ekonomik algılar, siyasi  maktadır. Çalışmada kültürel kimlik; 
düşünme biçimleri başta olmak üzere  etniklik  ve  din  üzerinden  çözümlen-
bütün toplumsal durumlar, zamanla  miştir. Etniklik, köyün Arap olmasıy-
kültürel  ögelere  dönüşebilmektedir.  la, din ise köyün Hristiyan olmasıy-
Böylece kültür, kimliği dışarıdan, top- la  ilişkilendirilmiştir.  Bu  bağlamda 
lum  ise  içeriden  dönüştürmektedir.  çalışmada  katılımcıların  kökenleri 
Türkiye’de bu tartışmaların odaklan- ve ne zamandır Hatay’da yaşadıkla-
dığı noktalardan birisi etniklik, diğe- rı  sorgulanmıştır.  Ayrıca  Arap-Or-
ri ise din ve yerellik konusudur. Bu  todoksların  dinsel  inançları  ve  iba-
tartışmalar, bir yönüyle Anadolu’nun  detleri,  doğum,  düğün  ve  ölümlerde 
oldukça eski bir medeniyet çizgisinde  uyguladıkları  âdetler  ele  alınmıştır. 
yer almasıyla, diğer bir yönüyle ise  Son  olarak  Tokaçlıların  kendilerini 
Türk-İslam  medeniyetinin  geniş  bir  nasıl  tanımladıkları,  Arap-Ortodoks 
alanda hüküm sürmüş olmasıyla iliş- olmaktan  kaynaklanan  sorunlar  ya-
kilendirilmektedir.  İlk  gruptaki  tar- şayıp yaşamadıkları, komşu köylerle 
tışmalar, Anadolu’nun yıllarca farklı  ilişkileri, göç süreçleri ele alınmıştır. 
medeniyetlere ev sahipliği yaptığına  Araştırmada yorumlayıcı sosyoloji te-
ve farklı kültürel unsurların kaynaş- mel  alınarak,  anlamaya  yönelik  bir 
tığı bir mekân olmasına dikkat çeker  çalışma yapılmıştır. Nitel araştırmada 
(Kula 2011). İkinci grup tartışmalar  asıl araştırılan, katılımcıların araştır-
ise Türk-İslam medeniyetinin geçtiği  ma problemine verdikleri anlamlardır. 
coğrafyaları  şekillendirdiğini  açıklar  Bu bağlamda birçok kişinin belirli bir 
(Köprülü 2005; Barthold 2004; Gökalp  fenomene ilişkin yaşanmış tecrübele-
2007). Bu bağlamda Türkiye’de farklı- rini  nasıl  anlamlandırdıklarının  an-
lıklar üzerinden yapılacak kimlik ça- laşılabilmesi için fenomenolojik nitel 
lışmaları, önemli birer sosyolojik kay- araştırma  yaklaşımı  kullanılmıştır. 
naktır.  Çalışmada ele alınan temel konular 
http://www.millifolklor.com  69
Millî Folklor, 2016, Yıl 28, Sayı 110
aşağıdaki şekilde sıralanabilir: Katı- 2. Tokaçlı’da Dinsel ve Kültü-
lımcıların  sosyo-ekonomik  düzeyleri;  rel Kimliğin Sosyolojik Çözümle-
toplumsal hareketlilik ve göç eğilimi;  mesi 
aile,  evlilik,  düğün,  doğum,  ölümle  Doğu ile Batı kültürünün kesiştiği 
ilgili temel gelenek ve görenekler; ka- bir coğrafyada yer alan Hatay, birçok 
tılımcıların  kimliklerini  tanımlama  dinden ve inançtan insanın bir arada 
biçimleri; köyde yaygın olarak hangi  yaşadığı, çok kültürlü bir kenttir. Çok 
dilin tercih edildiği.  kültürlü yapısını tarih boyunca koru-
Çalışmanın evreni (163’ü erkek,  muş olan ilde, birden fazla dinî cemaat 
147’si kadın ve 70’i çocuk) 380 kişiden  ve etnik topluluk bulunmaktadır (Doğ-
oluşmaktadır.  Çalışmanın  örneklemi  ruel  2005:33).  Çalışmaya  konu  olan 
ise (21’i kadın, 29’u erkek) toplam 50  Tokaçlı, böyle bir temsilin biçimlerini 
kişiden seçilmiştir. Çalışma, kartopu  göstermesi bakımından dikkate değer-
veya zincirleme örnekleme tekniğiyle  dir. Tokaçlı Köyü, Hatay/Altınözü’ye 
desteklenmiştir.  Bu  çerçevede  muh- bağlı bir yerleşim yeridir. Suriye sını-
tara ve daha sonra ulaşılan kişilere  rındaki Altınözü’nün üçte birini Arap-
“Bu konuda en çok kimler bilgi sahibi  Ortodokslar oluşturmaktadır. Tokaçlı 
olabilir? Kimle/Kimlerle görüşmemizi  Köyü, Hatay’a 26 km, ilçe merkezine 
önerirsiniz?”  sorusu  yöneltilerek  gö- ise 2 km uzaklıktadır. Tokaçlı’nın eski 
rüşme yapılacak kişiler belirlenmiştir.  adı, Arapçada cennet anlamına gelen 
Çalışmada,  nitel  araştırma  tek- Cneydo’dır.  1939  yılında,  Hatay’ın 
niklerinden  derinlemesine  görüşme  Türkiye  Cumhuriyeti’ne  geçmesi  ile 
tekniğiyle birlikte gözlem tekniğinden  köyün adı daha kolay telaffuz etmek 
yararlanılmıştır.  Çalışma  açısından  için Cünte yapılmıştır. 1960’lı yıllarda 
görüşmeler çok önemlidir çünkü Arap- Yonta olarak değiştirilen köyün adı, 
Ortodokslar  hakkında  sınırlı  sayıda  sonunda Tokaçlı olmuştur.1 Aile için-
akademik çalışma bulunmaktadır. Bu  de kullandıkları dil Arapça olan Orto-
nedenle görüşmeler, çalışmanın temel  doks Hristiyanlar, Türkiye tarafından 
bilgi kaynağını oluşturmaktadır. Ça- Rum Ortodoks olarak kabul edilmek-
lışmada farklı yaşlarda, farklı meslek- tedir. Kiliselerine Arapça ya da Sür-
lerde ve farklı eğitim seviyelerinde ki- yanice  adlar  veren  köy,  dinî  açıdan 
şiler seçilmiştir. Görüşmeler daha çok  Antakya  Rum-Ortodoks  Patrikliği’ne 
evlerin bahçesinde ya da köy kahve- bağlıdır.2 Köyde Meryem Ana isimli 
sinde yapılmış, bir kısmı resmi görüş- Rum-Ortodoks  kilisesi  bulunmakta-
melerden çok aile ortamında yapılan  dır.  Kilisenin  eski  dönemlerde  inşa 
konuşmalar şeklinde gerçekleşmiştir.  edildiği  bilinmektedir,  günümüzdeki 
Görüşmeler  sırasında  katılımcılar,  hâlini ise 1891 yılında almıştır. Giriş 
gerçek isimlerinin çalışmada kullanıl- kapısının üzerinde Türkçe olarak T.C. 
mayacağı konusunda bilgilendirilmiş,  Maria Ana Rum-Ortodoks Kilisesi ya-
böylece rahatça konuşabilmeleri sağ- zısı, kapısının yanında da Eski Ahitte 
lanmıştır.  söz edilen on emrin anlatıldığı mer-
70  http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2016, Yıl 28, Sayı 110
mer yazıtlar vardır. Çatısına bitişik  Örneklemin Genel Özellikleri
bir çan kulesi vardır. Çan kulesi, iba- Örneklem 29 erkek, 21 kadın ol-
det zamanlarında ve köyde bir ölüm  mak üzere toplam 50 kişidir. Örnekle-
gerçekleştiğinde olmak üzere iki amaç  min yaşı, mesleği, çocuk sayısı gibi ge-
için kullanılmaktadır. Tokaçlı’da Or- nel özellikleri şu şekilde belirtilebilir. 
todokslarca kutsal kabul edilen Aziz  Özellikler Sayı %
Yuhanna, Meryem Ana ve Aziz İlyas  Cinsiyet
Erkek 21 42
adında üç ziyaret yeri vardır. Köyde 
Bayan 29 58
bir papaz bulunmaktadır. Toplam 50 100
Köydeki hane sayısı 301, köyün  Yaş Dağılımı 
nüfusu ise 248 erkek, 264 kadın ol- 25 yaş altı 8 16
25-29 7 14
mak üzere toplam 512 kişidir. Köyün 
30-34 4 8
göç vermesinden ötürü köy nüfusu son  35-39 3 6
yıllarda azalmaktadır. Köyün geçimi  40-44 4 8
45-49 2 4
temelde tarıma dayanmakta, yurt dı-
50-54 5 10
şında yaşayan köy sakinlerinden gelen  55-59 6 12
maddi desteğin de önemli bir ekonomik  60-64 5 10
65-69 4 8
gelir  kaynağı  olduğu  görülmektedir. 
70 yaş üstü 2 4
Köyde yaşayanların çalışmak için ter- Toplam 50 100
cih ettikleri yerin Avrupa olduğu tespit  Medeni Durum 
edilmiştir. Köyde dikkat çeken konut  Evli  26 52
Bekâr  23 46
tipleri, köydeki aileler arasındaki eko-
Eşi ölmüş 1 2
nomik farklılıkları göstermektedir. Bu  Toplam 50 100
evler aynı zamanda yurt dışında olan  Öğrenim Durumu 
Okuma-yazma bilmiyor 5 10
ailelerin de köyle süren ekonomik ve 
Yalnız okur-yazar 4 8
fiziksel bağını vurgulamaktadır. Yurt 
İlkokul  15 30
dışında çalışan aile bireylerinin kat- Ortaokul  6 12
Lise  20 40
kısıyla bazı evlerin dış-iç mimarisiyle 
Toplam 50 100
lüks şekilde yapıldığı görülmektedir. 
Meslek Grupları 
Bu konutlar, dış bir gözlemle yurt dışı- Ev hanımı 16 32
na göç veren ailelerin de somut olarak  Emekli 14 28
Çiftçilik  13 26
tespit  edilebilmesini  sağlamaktadır. 
Serbest meslek 7 14
İnsanlar, gündelik hayatlarını köyün  Toplam 50 100
eğlence mekânları olarak göze çarpan 
Tablo  1-  Örneklem  Grubunun  Demografik 
çay bahçelerinde geçirmektedir. Köy- Özellikleri
de bir adet köy konağı ve iki tane köy  Katılımcıların medeni durumuna 
kahvesi vardır. Köyün gelenek ve gö- bakıldığında, evli ve bekârların sayısı 
renekleri Arap kültürüne dayanmak- birbirine yakındır. Yaş dağılımların-
la  birlikte  Anadolu  kültüründen  de  da, 25 yaş altının en yüksek, 70 yaş 
baskın özellikler taşımaktadır. Yemek  ve üstünün ise en düşük orana sahip 
kültürü ise Hatay’ın mutfak kültürüy- olduğu  görülür.  Çiftçilik,  köyün  en 
le yakından ilişkilidir. önemli meslek gruplarından birisidir. 
http://www.millifolklor.com  71
Millî Folklor, 2016, Yıl 28, Sayı 110
Ayrıca katılımcılardan 4’ü yurt dışın- desiyle “Kökümüz Arap ama sonradan 
dan emeklidir. Katılımcıların öğrenim  değiştik” bilgisi de bu bağlamda önemli 
durumlarında lise mezunu katılımcı- kabul edilmiştir. Tokaçlı’da iç ve dış 
ların en yüksek oranda olduğu, bunu  göçlerin aynı anda ortaya çıktığı tespit 
ise ilkokul mezunlarının takip ettiği  edilmiştir. Köyde ortaya çıkan göçleri 
görülmektedir.  üç farklı başlıkta ele almak mümkün-
Toplumsal  Hareketlilik  ve  dür. Bunlar sırasıyla, Hatay/İskende-
Göç run ve Hatay/Antakya’ya, İstanbul’a ve 
Köyün bugünkü toplumsal yapı- yurt dışına yapılan göçlerdir. Yurt dışı 
sında en belirleyici unsurlardan birisi  göçleri, köyün sosyo-ekonomik yapısı 
göçlerdir. Tokaçlı açısından göç olgu- ve kültürel yapısında temel belirleyici 
su, çalışmada iki şekilde ele alınmış- olması bakımından dikkat çekmekte-
tır. Bunlardan ilki köyün tarihsel geç- dir. 1960’lı yıllarda Hatay’dan dışarı-
mişiyle, özellikle köyde yaşayanların  ya göçler işçi göçü biçiminde Almanya 
atalarının köye nereden göç ettikleri  başta olmak üzere Batı Avrupa’ya yö-
ya da kökenlerinin nereye dayandığı 
neliktir. Batı Avrupa’ya işçi göçü, 1973 
sorusuyla ilişkilendirilmiştir. İkincisi 
yılında (Kıbrıs Harekâtı’nın etkisiyle) 
ise, dış göçle ilişkilidir. Katılımcılar, 
göçmen  işçi  alımlarının  durdurulma-
atalarının  köye  nereden  geldikleri 
sının ardından aile birleşimleri şeklini 
sorusuna net bir cevap vermemiştir. 
almıştır. Evlilik yoluyla göç, günümüz-
Ancak mülakatlar sırasında bazı nok-
de  de  devam  etmektedir.  Muhtarın 
talar ön plana çıkmıştır: 
verdiği bilgilere göre, köyden yurt içine 
“Bizim  büyüklerimizden  öğ-
ve yurt dışına göç eden hane sayısı ve 
rendiklerimize  göre  bizim  soyumuz 
nereye göç ettikleri şu şekilde tablolaş-
Payas’tan  (Hatay’ın  Dörtyol  ilçesine 
tırılabilir:
bağlı ilçe) gelmiştir. Mesela Payas’taki 
Şehirler/Ülkeler Hane Sayısı
kaleleri bizim dedelerimiz yapmış. Bir 
İstanbul 300 hane
zamanlar ben tesadüfen bir cenazeye 
Almanya  300 hane
gittim  oraya.  Orada  tanıştığım  100 
Antakya 40-50 hane
küsur yaşında çok efendi bir adamla 
Norveç 40-45 hane
sohbet ettik. Adam, dedemi tanıyordu. 
Avustralya 30-40 hane
Bizim kökümüzün Payas’tan gittiğini 
Yunanistan 35 hane
söyledi. Aklıma gelmişken başımdan 
geçen bir olayı daha anlatayım. Ser- Avusturya 28-30 hane
visteyken Suriye plakalı bir Mercedes  Fransa  28-30 hane
geldi. Sahibi eskiden dedesinin bura- İskenderun 15-20 hane
da yaşadığını söyledi. Oturduk kahve  İsveç 5-6 hane
içtikten  sonra  kimlerden  olduğunu  Danimarka 5 hane
sordum.  Adamın  söylediklerine  göre  ABD 3 hane
benim dedem ile onun dedesi kardeş- Ürdün 2-3 hane
miş” (Erkek, 66, emekli işçi).  İngiltere 2 hane
ya  da  “Suriye’den  gelmişler,  Hollanda  2 hane
Adana’dan  gelmişler”  şeklindeki  ifa- Tablo 2- Köyden Göç Eden Hane Sayısı ve Ne-
deler dikkat çekmiştir. Muhtarın ifa- reye Göç Ettikleri 
72  http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2016, Yıl 28, Sayı 110
Köyün dışarıya göç vermesi nede- oranla yüksektir. Katılımcılardan bi-
niyle köy nüfusu kış ve yaz aylarında  risi bu durumu Türkiye’deki yurt dışı 
farklılık göstermektedir. Katılımcılar- göçün tarihsel geçmişiyle aynı paralel-
dan birisi “Köyün nüfusu kışın ancak  de değerlendirmiştir: “Avrupa’ya göç 
150 kişi kalıyor, hep yaşlılar kalıyor,  1964 yılında başladı, çoğu devlet ka-
yazın özellikle Temmuz-Ağustos ayla- nalıyla gittiler, Avrupa’daki işçi sıkın-
rında gurbetçilerin gelmesiyle birlikte  tısının giderilmesi için devletlerarası 
nüfus bin kişiyi buluyor” demekte ve  anlaşmalar yapılmış, sonra iş ve işçi 
“Köyümüz çok güzel, havası, suyu ama  bulma kurumu tarafından işe alınıp 
tek kusuru var o da köyde genç kalma- Avrupa’ya  gönderildiler”  (Erkek,  35, 
dı artık, bu nedenle ben de göç etmek  Emekli). 
istiyorum” (Kadın, 30, Ev hanımı) diye  Araştırma sırasında köydeki genç-
eklemektedir.  lerin ekonomik nedenlerle ve daha iyi 
Yurt dışında yaşayan köylülerin,  yaşam şartları nedeniyle özellikle yurt 
yazları  memleketlerine  gelmelerinin  dışına göç etmek istedikleri tespit edil-
sebeplerinden birisi, düğünlerdir. Dü- miştir. Köydeki temel geçim kaynağı-
ğünler, köyde ve yurt dışında yaşayan  nın  tarıma  dayalı  olması,  gençlerin 
gençlerin  birbirlerini  görmeleri  ve  ekonomik kaygılarla köy dışında bir 
birbirleriyle  tanışmalarını  sağlaması  gelecek planlaması yaptıkları anlaşıl-
bakımından önemli bir fırsattır. Özel- maktadır. Gençler arasında üniversi-
likle yurt dışında yaşayan gençlerin,  teye gitme isteği düşüktür. Gençler, 
eşlerini  genellikle  köyden  seçtikleri  yaşam şartlarını yurt dışına giderek 
görülmektedir. Evliliklerle ilgili olarak  yükselteceklerine  inanmaktadırlar. 
diğer bir olgu, akraba evliliğinin yük- Ancak yurt dışına göçler, günümüzde 
sek olmasıdır. Burada evlilik biçimle- vize engelleri nedeniyle zorlaşmıştır. 
rinin de bir göç aracı olarak karşımı- Gençlerin bu durum karşısında yeni 
za  çıktığı  görülmektedir.  Buna  göre  bir gelecek arayışı içerisinde oldukla-
akrabalar arası evlilikler ile köydeki  rı görülmüştür. Yurt dışına çıkmayan 
gençlerin yurt dışına çıktıkları görül- gençlerde genel eğilim, yurt dışına git-
mektedir. Katılımcıların hepsinin yurt  menin istenmesidir. Ancak gençlerin, 
dışında akrabası olması, köyden yurt  “Gitmek  isterim  de,  mümkün  değil, 
dışına  göçü  göstermesi  bakımından  izin vermezler ki, vize vermezler” (Ka-
önemlidir. Derinlemesine görüşmeler  dın, 18, Ev Hanımı) ifadelerinden de 
sırasında  katılımcıların  yurt  dışına  anlaşılacağı üzere yapısal sorunlarla 
çıkma nedenleri irdelendiğinde, köyde  karşılaşılmaktadır. 
yurt dışına çıkma nedenleri olarak iş  Tokaçlı’da Dinî Kimlik
başlığıyla ekonomik nedenlerin ve ak- Tokaçlı’nın dikkat çeken özelliği 
raba ziyareti (özellikle torunların vaf- Arap-Ortodoks köyü olmasıdır. Köyü 
tiz töreni) başlığıyla ailesel nedenlerin  diğer köylerden ayıran ve farklı kılan 
etkili olduğu görülmüştür. Ekonomik  temel nokta da burasıdır. Sünni-Türk, 
kaygılarla yapılan göçler, diğerlerine  Sünni-Arap  ve  Arap-Alevi  köylerle 
http://www.millifolklor.com  73
Millî Folklor, 2016, Yıl 28, Sayı 110
Tokaçlı arasındaki ilişkilerde, köyün  Bir yerden sonra da içine kapanmak 
mekân  organizasyonundan  kültürel  olmuyor, illa Hristiyan olmasına dik-
organizasyonuna kadar pek çok alan- kat edelim düşüncesi bir yerden sonra 
da din, temel belirleyici bir öğedir.  karşılık bulmuyor” (Erkek, 58, Emek-
Tokaçlı  Hristiyanlarında  kül- li) şeklinde geçmiş ile bugün arasında 
türel  kimliğin  şekillenmesinde  en  bir kıyaslama yaparak değişimi açık-
etkili  unsur,  dinleri  olan  Ortodoks  lamıştır. 
Hristiyanlık’tır. Evlilikler, sosyal iliş- Burada  din  konusuyla  ilişkili 
kiler, gelenek ve görenekler, mekân  olarak Tokaçlı’da yaşayan köylülerin 
organizasyonu gibi pek çok öge, dinin  hem çevre köylerle hem de şehirlerde 
izlerini taşır. Mülakatlar sırasında di- kurdukları  iletişim  ağları  sorgulan-
nin kültürel kimlik üzerindeki etkileri- mıştır. Köyde zeytin toplamaya gelen 
nin tespit edilmesi bakımından farklı  işçilerin komşu köylerden geldiği, bun-
sorular sorulmuştur. Evlilikler konu- lardan bazılarının Hristiyan bazıları-
sunda dinin etkisi merak edilmiş ve  nın da Müslüman olduğu gözlenmiştir. 
bu konuda katılımcıların düşünceleri  Katılımcılar, “bu konuda herhangi bir 
sorgulanmıştır.  Katılımcıların  bazı- problem yaşanmadıklarını” aktarmış-
ları bu konudaki tutumlarını “Kitabı  lardır. Sünni/Arap köyü Oymaklı ile 
bilmeyenle evlenirsen zor olur, kitabı  Tokaçlı gençleri arasında arkadaşlık 
bilen hanım veya erkekle daha iyi an- ilişkilerinin  de  olduğu  gözlenmiştir. 
laşılır” (Erkek, 60, Emekli) şeklinde  Oymaklı Köyü gençleri tarafından öl-
yansıtmıştır. Bazı katılımcılar ise bu  dürülen domuzların, Tokaçlı gençleri 
konuda  daha  esnek  düşüncelere  sa- arasında bir alışveriş ilişkisi de orta-
hiptir. Örneğin katılımcılara yönelti- ya çıkardığı saptanmıştır. Ancak dinî 
len “Oğlunuz bir Müslüman ile evlen- kimlik konusunda bazı problemlerin 
se bu durum karşısındaki tavrınız ne  olduğu, katılımcılara yöneltilen “Fark-
olur?” sorusuna katılımcılardan birisi  lı dinlere mensup insanlar arasında 
“Niye almayayım ki? Oğlumun bura- problemler yaşanıyor mu?” sorusuna 
da sevmesi daha önemli” (Kadın, 52,  verilen  cevaplarda  ortaya  çıkmıştır. 
Ev Hanımı) derken; bir diğeri “artık  Özellikle bazı katılımcılar bu konudaki 
bu devirde Müslümanmış, Aleviymiş  tutumlarını “Genelde büyükler arasın-
fark etmiyor pek, anlaşabilsinler yeter”  da bir problem yaşanmıyor ama cahil 
(Erkek, 42, Serbest Meslek) şeklinde  gençler arasında yaşanıyor. Biz Hristi-
düşüncesini  aktarmıştır.  Akrabalar  yan olduğumuz için bize gavur diyor-
arasında Müslümanlarla evlenenlerin  lar. Ama gayet hoşgörülü davranıyo-
de olduğunu belirten bir diğer katılım- ruz” şeklinde aktarmışlardır. Bazıları 
cı; “Eskiden evlilikler olduğunda ge- ise “Aslında bu topraklar tarihten beri 
nelde kendi aramızda yapardık ve do- pek çok dini-etnik gruba ev sahipliği 
ğal olarak Hristiyan olurlardı. Ancak  yaptı ki uzun bir süre de yaşadılar. 
nüfus arttı, bir taraftan göçler oldu.  Birbirimize hoşgörülü olmazsak şimdi 
Dolayısıyla  ilişki  ağımız  çeşitlendi.  bu kadar rahat olunamazdı burada” 
74  http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2016, Yıl 28, Sayı 110
şeklinde ortak kanaatlerini ifade et- sında ve bugünün değerlendirilmesin-
mişlerdir. Şehirde yaşanılan bazı prob- de nasıl bir belirleyici olduğu sorusuna 
lemler ise “Kültürünüzü yaşatabiliyor  yanıt aranmıştır.
musunuz?” soruna verilen cevaplarda  Tokaçlı köyünde Arapça ve Türk-
karşımıza  çıkmıştır:  “İskenderun’da  çe  yaygın  olarak  kullanılmaktadır. 
paskalya  bayramını  kutladıklarını”  Köyde iki dilli bir toplumsal yaşantı 
ifade eden katılımcılardan birisi “Eski- hâkimdir.  Bununla  birlikte  Arapça, 
den gündüz sabahın erken saatlerinde  köyün yaşlıları arasında yaygın ola-
kutlarken şimdiler de gece kutluyoruz.  rak  konuşulurken,  köyün  gençleri 
24’e kadar yapıyoruz, çünkü komşular  aralarında  Türkçe  konuşmayı  tercih 
rahatsız  oluyor”  (Erkek,  65,  Emek- etmektedir.  Bunun  sebepleri,  katı-
li) şeklinde düşüncesini aktarmıştır.  lımcılar  tarafından  farklı  biçimlerde 
Samandağ’da da Paskalya Bayramı’nı  ifade edilmektedir. Örneğin katılımcı-
sabaha kadar kutladıklarını ifade eden  lardan birisi “Annem okula gitmediği 
katılımcılardan bir diğeri, düşüncesini  için Türkçeyi öğrenemedi” (Erkek, 64, 
“Bunda orada Hristiyanların olması- Emekli), ifadesini kullanırken bir di-
nın önemli bir etkisi vardır” (Kadın,  ğeri “Gençler sürekli Türkçe konuştuk-
49, Ev Hanımı) şeklinde aktarmıştır.  larından Arapçayı unutuyorlar” (Er-
Dil  kek, 53, Çiftçi) ifadesini kullanmıştır. 
Dil, kültürel kimlik için önemli  Katılımcılardan bazılarının, “Burada 
unsurlardan  birisidir.  Dilin  kültürel  doğan çocuk, ilk olarak Arapçayı öğre-
kimlikle ilişkisi, kültürel belleğin ku- nir, sonra okulda Türkçe öğrenir. Ben 
şaklararasındaki  aktarımını  sağla- de okulda öğrendim Türkçeyi, sadece 
yan temel araçlardan birisi olmasıdır  ben değilim buradaki bütün halk okul-
(Kaplan, 1976; Moles 1983; Haviland  da öğreniyor Türkçeyi. Ama bu civar-
2002). Kültürel bellek ise Assmann’a  da birkaç köy var orada sürekli Türkçe 
(2001: 91) göre biyolojik olarak devre- konuşulduğundan  yeni  doğan  çocuk 
dilmediği için kuşaklar ve tarih boyun- ilk olarak Türkçeyi öğreniyor. Hatta 
ca devam ettirilmesi gereken bir nite- Arapça bilmeyenler de çok” şeklindeki 
liğe sahiptir. Kültürel belleğin devam  ifadeleri Arapçanın köydeki öğrenilme 
ettirilmesi, bireye ya da topluluğa ait  ve yaygınlık biçimleri konusunda fikir 
kimliğin de devam ettirilmesi demek- vermektedir.  Burada  dikkat  edilme-
tir. Dil, bir bütün olarak değerlendiril- si gereken noktalardan birisi, ailede 
diğinde bir iletişim aracı olma özelli- ilk olarak Arapçanın öğrenilmesidir. 
ğiyle dikkat çekmektedir. Dilin kişiler  Türkçe ise sonraki süreçlerde –sosyal 
arası  ve  kuşaklar  arası  bağlantıları  hayat, gündelik hayat ve eğitim ha-
sağlaması  nedeniyle  de  toplumsal  yatı-  öğrenilmektedir.  Katılımcıların 
bir  işlev  üstlendiği  anlaşılmaktadır.  Türkçe ve Arapça bilme durumlarını 
Çalışmada dil, kültürel kimliğin bir  şu  şekilde  tablolaştırmak  mümkün-
unsuru olarak ele alınmakla birlikte,  dür: 
köyün kültürel belleğinin yaşatılma-
http://www.millifolklor.com  75
Millî Folklor, 2016, Yıl 28, Sayı 110
nuşuyor bizim çocuklar sürekli Türkçe 
Seçenekler  Katılımcı  %
Arapça bilen 33 66 konuştuklarından Arapçayı unutuyor-
Arapça ve Türkçe bilen 17 34 lar. Konuş desen çoğu konuşamaz” (Er-
Tablo 3- Katılımcıların Arapça Bilme Durum- kek, 82, Emekli) şeklinde, bir diğer 
ları
katılımcı  ise  “Ana  dilimiz  Türkçe 
Dil  konusunda  farklı  eğilimler 
şimdilerde  doğan  çocuğa  ilk  Türkçe 
bulunmaktadır. Örneğin Türkiye’deki 
öğretiliyor” (Erkek, 62, Emekli) şek-
başka şehirlere göç edenlerin çocukla-
linde aktarmıştır. Göç süreçlerinin de 
rının Türkçeyi Arapçaya göre daha iyi 
dilin kullanılma biçimlerini etkilediği 
konuştukları ancak Arapça anlayabil-
tespit  edilmiştir.  Katılımcılar  tara-
dikleri hâlde konuşamadıkları tespit 
fından özellikle İstanbul’da doğan 
edilmiştir. Bu konuyla ilişkili katılım-
çocukların Arapçayı hiç bilmedik-
cıların ifade ettikleri başlıca durumla-
lerine dair bir aktarım olmuştur. Bu-
rı şu şekilde sıralamak mümkündür: 
rada Türkçe’nin hem kentsel yaşamla 
“Çocuklarım Arapça bilmiyorlar, 
hem de Türkiye’ye aidiyet kimliğiyle 
konuşulanları anlasalar da kendileri 
yakından ilişkili olduğu anlaşılmakta-
konuşamıyor.  Çünkü  İskenderun’da 
dır. Nitekim katılımcılardan bazıları 
doğdular orada okula gittiler şu anda 
bu noktada; “Hepimiz Türkiye’de ya-
yüksek  öğretimini  yapıyorlar.  Bizler 
şıyoruz, yıllardır buranın kültürüyle, 
elimizden geldiği kadar Türkçe konuş-
gelenekleriyle  ve  gündelik  hayatıyla 
tuk çocuklarla.” (Kadın, 34, Ev hanı-
şekillendik. Türkçe aynı zamanda bizi 
mı). 
Türkiye’ye bağlayan önemli unsurlar-
“Her  yerde  Türkçe  konuşulduğu 
dan birisidir” şeklinde aktarımlar 
için pek gerek duymadık Arapça öğ-
yapmışlardır. Tokaçlı köyü Hristiyan-
retmeye. Zaten çocuklar köye çok nadir 
ları, dil ile kurdukları ilişki biçimleri-
gelip gittikleri için Arapçaya çok da ih-
ni,  vatandaşlık  bağlarıyla  doğrudan 
tiyaçları olmadı. Ama burada yaşayan 
ilişkilendirmektedir. 
çocuklar  Arapça  konuşmayı  biliyor. 
Diğer  taraftan  yurt  dışından 
İstanbul›da doğan çocuklar hiç bilmi-
emekli olup köye yerleşen katılımcı-
yorlar mesela Arapça” (Muhtar).
lardan  birisi,  “Çocuklarım  Arapça, 
Burada köy ve aile ilişkileri ile di-
Norveçce ve İngilizce biliyorlar, ama 
lin öğrenilme ya da kullanılma biçim-
Türkçe bilmiyorlar” demekte, bunun 
leri arasında doğrudan bir bağlantı ol-
nedenini ise, “evde eşimle Arapça ko-
duğu anlaşılmaktadır. Katılımcılardan 
nuştuğumuz için” (Erkek, 60, Emekli) 
bir kısmının köyde de konuşulan dil 
şeklinde  açıklamaktadır.  Bir  başka 
bakımından eskiye nazaran değişmeler 
katılımcı  ise  “Yurt  dışında  yaşayan 
yaşandığını belirttikleri görülmüştür. 
çocuklarının  Türkiye’ye  geldiklerinde 
Köyde yaşlı nüfus Arapça, genç kuşak 
köyde Arapça konuştuklarını, Türkçe 
ise  gündelik  hayatlarında  daha  çok 
bilmemelerinin herhangi bir probleme 
Türkçe konuştuklarını belirtmişlerdir. 
yol açmadığını” (Erkek, 52, Emekli) 
Bu konuyla ilişkili olarak katılımcı-
belirtmiştir. Ancak köydeki çay bahçe-
lardan birisi düşüncesini “Türkçe ko-
76  http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2016, Yıl 28, Sayı 110
lerinde, düğünlerde ve köyün internet  dır. Bir katılımcı “Kıyafetlerin ölü ile 
sitesinde çalınan Arapça şarkılar, köy- birlikte  mezara  gömülmesinin  eski-
lülerin birbirleriyle girdikleri diyalog- den beri yaygın olarak uygulanan bir 
larda Arapçayı tercih etmeleri, köyde  gelenek olduğunu” aktarırken bunun, 
Arapçanın hâlen yaygın bir kullanım  “Hristiyanlıkla bir alakası olmadığını, 
alanı olduğunu göstermektedir. Dille  kültürel bir gelenek olduğunu” (Erkek, 
ilgili olarak dikkat çeken diğer bir hu- 54, Çiftçi) ifade etmiştir. 
sus, Arapçanın yazı dili olarak papaz  Köydeki ölümle ilgili dikkat çeken 
dışında kimse tarafından bilinmemesi  en belirgin durum, yurt dışında veya 
ve kullanılmamasıdır. Köyün papazı,  şehir dışında ölenlerin, cenazelerinin 
eğitimi için önce Suriye’ye gitmekte,  vasiyetleri  ya  da  ailelerinin  istekle-
daha sonra gelip köyde papazlık yap- ri doğrultusunda köye getirilmesidir. 
maktadır. Papaz, aynı zamanda köy- Bu noktada mezarlık ile vatan topra-
lüler tarafından babamız anlamında  ğı arasında dolaylı yönden bir ilişki 
Abune olarak anılmaktadır. Köydeki  kurulmaktadır. Bu ilişki biçimi, me-
din eğitiminin de kilisede papaz tara- zarlıklar etrafında bir aidiyet bilinci-
fından verildiği görülürken, gençlerin  nin geliştiğini göstermektedir. Resmî 
kilise konusunda yaşlılara göre daha  nikâh dışında, kilise nikâhının yapıl-
duyarsız olduğu tespit edilmiştir.  dığı görülmüştür, bunun yanı sıra ce-
Köydeki Gelenekler naze törenleri sırasında da Hristiyan 
Tokaçlı’nın geleneklerine bakıldı- geleneklerinin uygulandığı tespit edil-
ğında, ilk dikkat çeken şeyin, din kim- miştir.  Tokaçlı  Hristiyanları  düğün-
liğe  paralel  bir  şekilde  Paskalya  ve  lerde ve diğer eğlencelerde kendileri-
Noel’in kutlandığıdır. Bunun yanı sıra  ni çevre köylerden farklı olarak “Kız 
Nisan ve Aralık aylarında olmak üzere  erkek ayrımı yapmadan herkesin bir 
yılda iki kez oruç tutulmaktadır. Oruç- arada eğlendiği” vurgusuyla ayırmak-
lar esnasında sadece hayvansal gıda- tadırlar. 
lar  yenmemektedir.  Doğumda  uygu- Tokaçlıların  komşu  köylerden 
lanan geleneklere bakıldığında, vaftiz  kendilerini ayırdıkları bir diğer nokta 
töreni dışında komşu köylerle hiçbir  da mekân organizasyonuyla ilişkilidir. 
farklılık  bulunmamaktadır.  Ölümde  Bu  konuda  katılımcılar  düşünceleri-
uygulanan  gelenekler  açısından  ise  ni “Burası temiz, yeni binalarla dolu. 
birtakım farklılıklar tespit edilmiştir.  Yollar düzenli, etrafta hiç çöp yok, çev-
Köyde ölüm haberi, kilise çanının üç  reye karşı herkes duyarlı” şeklinde ak-
defa  çalınması  ile  duyurulmaktadır.  tarmışlardır. Ayrıca geleneksel uygu-
Katılımcılar, “Hristiyan geleneklerine  lamalar ile kültürel kimlik arasındaki 
uygun  olarak  cenazenin  yıkanmadı- ilişki  Tokaçlı  Hristiyanlarının  ken-
ğını,  ölünün  tabutla  defnedildiğini,  dilerini tanımlama biçimlerinde din, 
kefenleme  işleminden  sonra  tabuta  vatandaşlık ve etniklik vurgusu sıra-
ölünün en sevdiği kıyafetleri ve özel  lamasında da farklı biçimlerde karşı-
eşyalarını koyduklarını” aktarmışlar- mıza çıkmaktadır. Bu konuda yaygın 
http://www.millifolklor.com  77
Description:Arap köyü olarak bilinmesiyle ilişkilendirilirken, dini unsur ise köyün  coğrafyaları şekillendirdiğini açıklar  Altınözü'ne bağlı Tokaçlı Köyü'nde.