Table Of ContentORSAM Rapor No: 116
ORSAM SU ARAŞTIRMALARI PROGRAMI
Rapor No: 14, Nisan 2012
“FAYDA PAYLAŞIMI” KAVRAMI, TEORİK
ALTYAPISI VE PRATİK YANSIMALARI
THE CONCEPT OF “BENEFIT-SHARING”,
ITS THEORETICAL BACKGROUND AND
PRACTICAL REFLECTIONS
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
Mithatpaşa Caddesi 46/4 Kızılay-ANKARA
Tel: 0 (312) 430 26 09 Fax: 0 (312) 430 39 48
www.orsam.org.tr, [email protected]
ORSAM
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
“FAYDA PAYLAŞIMI” KAVRAMI,
TEORİK ALTYAPISI VE PRATİK YANSIMALARI
THE CONCEPT OF “BENEFIT-SHARING”,
ITS THEORETICAL BACKGROUND AND
PRACTICAL REFLECTIONS
ORSAM Rapor No: 116
ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 14
Nisan 2012
ISBN: 978-605-4615-11-7
Ankara - TÜRKİYE ORSAM © 2012
Bu raporun içeriğinin telif hakları ORSAM’a ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek
kısmen yapılacak makul alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, yeniden yayım-
lanamaz. Bu raporda yer alan değerlendirmeler yazarına aittir; ORSAM’ın kurumsal görüşünü yansıtmamaktadır.
STRATEJİK BİLGİ YÖNETİMİ, ÖZGÜR DÜŞÜNCE ÜRETİMİ
ORSAM
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
Tarihçe
Türkiye’de eksikliği hissedilmeye başlayan Ortadoğu araştırmaları konusunda kamuoyunun
ve dış politika çevrelerinin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek amacıyla, 1 Ocak 2009 tarihinde Or-
tadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) kurulmuştur. Kısa sürede yapılanan kurum,
çalışmalarını Ortadoğu özelinde yoğunlaştırmıştır.
Ortadoğu’ya Bakış
Ortadoğu’nun iç içe geçmiş birçok sorunu barındırdığı bir gerçektir. Ancak, ne Ortadoğu ne de
halkları, olumsuzluklarla özdeşleştirilmiş bir imaja mahkum edilmemelidir. Ortadoğu ülkeleri,
halklarından aldıkları güçle ve iç dinamiklerini seferber ederek barışçıl bir kalkınma seferber-
liği başlatacak potansiyele sahiptir. Bölge halklarının bir arada yaşama iradesine, devletlerin
egemenlik halklarına, bireylerin temel hak ve hürriyetlerine saygı, gerek ülkeler arasında ge-
rek ulusal ölçekte kalıcı barışın ve huzurun temin edilmesinin ön şartıdır. Ortadoğu’daki sorun-
ların kavranmasında adil ve gerçekçi çözümler üzerinde durulması, uzlaşmacı inisiyatifleri ce-
saretlendirecektir Sözkonusu çerçevede, Türkiye, yakın çevresinde bölgesel istikrar ve refahın
kök salması için yapıcı katkılarını sürdürmelidir. Cepheleşen eksenlere dâhil olmadan, taraflar
arasında diyalogun tesisini kolaylaştırmaya devam etmesi, tutarlı ve uzlaştırıcı politikalarıyla
sağladığı uluslararası desteği en etkili biçimde değerlendirebilmesi bölge devletlerinin ve halk-
larının ortak menfaatidir.
Bir Düşünce Kuruluşu Olarak ORSAM’ın Çalışmaları
ORSAM, Ortadoğu algalımasına uygun olarak, uluslararası politika konularının daha sağlıklı
kavranması ve uygun pozisyonların alınabilmesi amacıyla, kamuoyunu ve karar alma meka-
nizmalarına aydınlatıcı bilgiler sunar. Farklı hareket seçenekleri içeren fikirler üretir. Etkin
çözüm önerileri oluşturabilmek için farklı disiplinlerden gelen, alanında yetkin araştırmacıla-
rın ve entelektüellerin nitelikli çalışmalarını teşvik eder. ORSAM; bölgesel gelişmeleri ve trend-
leri titizlikle irdeleyerek ilgililere ulaştırabilen güçlü bir yayım kapasitesine sahiptir. ORSAM,
web sitesiyle, aylık Ortadoğu Analiz ve altı aylık Ortadoğu Etütleri dergileriyle, analizleriyle,
raporlarıyla ve kitaplarıyla, ulusal ve uluslararası ölçekte Ortadoğu literatürünün gelişimi-
ni desteklemektedir. Bölge ülkelerinden devlet adamlarının, bürokratların, akademisyenlerin,
stratejistlerin, gazetecilerin, işadamlarının ve STK temsilcilerinin Türkiye’de konuk edilmesini
kolaylaştırarak bilgi ve düşüncelerin gerek Türkiye gerek dünya kamuoyuyla paylaşılmasını
sağlamaktadır.
www.orsam.org.tr
ORSAM Su Araştırmaları Programı
ORSAM
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
Program Hakkında
Su, sadece insanlar için değil ekosistemi oluşturan tüm bitki ve hayvanlar için yeri doldurulamaz,
değerli, yaşamın devamlılığını sağlayan en önemli elementlerden biridir. Yeraltı ve yüzey suların-
dan; tarım, taşıma, madencilik, endüstriden içme suyuna kadar, ekonomik amaçlar da dâhil olmak
üzere pek çok alanda istifade edilmektedir. Ancak su kaynakları üzerinde, gerek insan faaliyetleri
gerek doğanın yarattığı değişimler nedeniyle çift yönlü bir baskı vardır. Özellikle su sıkıntısı olan
bölgelerde aşırı nüfus artışı, kırsal kesimden şehirlere doğru artan göç ve bunun sonucunda olu-
şan nüfus değişimleri, gıda güvenliği, sosyo-ekonomik refahın artması, tarımsal, evsel ve sanayi
kaynaklı kirlilik, küresel iklim değişikliği sonucu yağış rejimlerinin değişmesi, hidrolojik döngünün
tüm elemanlarını etkilemektedir. Bunun sonucunda su kaynakları gün geçtikçe hem miktar hem de
kalite açışından değişime uğramaktadır. Suyun arzı ile tüketim talebi arasındaki uçurum her geçen
gün büyümektedir. Su kaynaklarının yönetimine ilişkin sorunlar yaşanırken, çevre sorunlarının da
su kaynakları üzerindeki etkisi her geçen gün artmaktadır. Türkiye ve yakın çevresi, ama bilhassa
Ortadoğu, söz konusu sorunların en fazla hissedildiği bölgelerdendir.
Diğer taraftan, su kaynağı potansiyelinin yüzde 40’tan fazlası sınıraşan su havzalarında yer alan
Türkiye’nin, özellikle Fırat-Dicle Havzaları kıyıdaşı olan komşularıyla ilişkileri büyük önem arz et-
mektedir. Gerek Türkiye’nin gerek bölge ülkelerinin, bölgesel istikrar ve refahın artışı ile komşuluk
ilişkilerinin derinleştirilmesi yönünde harcadığı çabaların hedefine ulaşmasında, su kaynaklarının
kullanımı konusunda bilgiye dayalı, iyi niyetli ve aktif bir işbirliği içinde olunması tüm taraflar için
elzemdir. Ek olarak, Türkiye’nin, Avrupa Birliği adaylığı sürecinde AB Su Çerçeve Direktifi’ni kendi
ulusal mevzuatı ile uyumlaştırma gündemi, önümüzdeki dönemde su politikalarının yeni bir içerik
kazanmasını beraberinde getirecektir.
Bu etkenler doğrultusunda, dünyadaki ve Türkiye’nin yakın çevresindeki su gündemine ilişkin gün-
cel gelişmelerin ve su politikalarıyla ilgili trendlerin izlenmesi, elde edilen verilerin analiz edilmesiy-
le ortaya çıkan aydınlatıcı bulguların kamuoyuna ve karar alıcılara sunulması amacıyla ORSAM
bünyesinde 1 Ocak 2011’de “ORSAM Su Araştırmaları Programı” kurulmuştur.
Ortadoğu’da, gerek iklimsel şartlar gerek kaynakların verimsiz kullanımı nedeniyle hidrolojik su
bütçesindeki sıkıntıların ve buna bağlı olarak da politik, ekonomik ve toplumsal sorunların büyük
artış göstermesi nedeniyle, ORSAM Su Araştırmaları Programı çalışmalarında Ortadoğu bağlantılı
konulara öncelik verilmiştir.
ORSAM Su Araştırmaları Programı, su politikaları konusunda farklı hareket seçenekleri içeren fi-
kirler üretmeyi, etkin çözüm önerileri oluşturabilmek için farklı disiplinlerden gelen, alanında yetkin
araştırmacıların ve entelektüellerin nitelikli çalışmalarını teşvik edip çeşitlendirmeyi, Türkiye’deki
su çalışmaları literatürünün gelişiminin desteklenmesini amaç edinmiştir.
ORSAM Su Araştırmaları Programı bu kapsamda, bölge ülkelerinde su çalışmalarıyla ilgili olan
akademisyenler, sivil toplum örgütü temsilcileri, bürokratlar, devlet adamları, stratejistler, gaze-
teciler ve işadamlarının Türkiye’de konuk edilmesini kolaylaştırarak, bilgi ve düşüncelerinin gerek
Türkiye gerek dünya kamuoyuyla paylaşılmasını sağlamayı da hedeflemektedir.
www.orsam.org.tr/tr/SuKaynaklari/
TAKDİM
İnsan faaliyetlerinin etkileri ve iklim değişimi, su kaynakları üzerinde hem miktar hem de
kalite olarak baskı yaratmaktadır. 1970’lerden itibaren su kaynaklarına ilişkin sorunlar dünya
gündeminde yerini almaya başlamıştır. Dünya üzerinde 264 nehir havzası birden fazla ülkenin
sınırlarında yer almaktadır. Bu durum özellikle su kaynaklarının kısıtlı olduğu bölgelerde su,
ülkelerin ilişkilerinde önemli bir yer almaya başlamıştır. Özellikle 1990’lı yıllarda su kaynakları-
nın, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Güney Asya gibi kurak-yarı kurak bölgelerde kıtlığı nedeniyle,
devletler arasında çatışmalara, hatta savaşlara neden olabileceği konusu gündeme getirilmiştir.
Buna karşın 2000 sonrasında uluslararası ajanda da faydaların paylaşımı konusu gündeme
gelmeye başlamıştır. Faydaların paylaşımı, bir politik araç ya da savaş sebebi sayılan suyun,
güvenlik gündeminden çıkartılması (desecuritize) gerekliliği olarak tanımlanabilmektedir.
Su kaynakları yönetimini, fayda paylaşımı açışından inceleyen “Fayda Paylaşımı” Kavra-
mı, Teorik Altyapısı ve Pratik Yansımaları” başlıklı bu rapor Sayın İlhan Sağsen tarafından
hazırlanmıştır. Bu raporda, Fayda paylaşımı kavramının teorik altyapısı detaylı bir şekilde in-
celenirken, pratik yansımaları nehir havzaları ile örneklendirilmiştir.
“Fayda Paylaşımı” Kavramı, Teorik Altyapısı ve Pratik Yansımaları başlıklı bu rapor, ORSAM
Su Araştırmaları Programının 14. Raporu olarak yayımlanacaktır. Su konusundaki çalışmalara
katkı sunması dileğiyle bu raporu kamuoyunun ilgisine sunuyor ve Sayın İlhan Sağsen’e emeği
için teşekkür ediyoruz.
Hasan KANBOLAT
ORSAM Başkanı
4 ORSAM SU ARAŞTIRMALARI PROGRAMI
Rapor No: 14, Nisan 2012
İçindekiler
Takdim .....................................................................................................................................................4
Özet ........................................................................................................................................................7
Giriş ........................................................................................................................................................8
I. “Fayda Paylaşımı” ve Kavramın Teorik Altyapısı .......................................................................8
II. “Fayda Paylaşımı” Kavramının Pratik Yansımaları .....................................................................12
Sonuç .......................................................................................................................................................18
ORSAM Rapor No: 116 ORSAM
ORSAM Su Araştırmaları Programı, Rapor No: 14, Nisan 2012
ORSAM
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
Hazırlayan: İlhan Sağsen
Araştırma Görevlisi
“FAYDA PAYLAŞIMI” KAVRAMI,
TEORİK ALTYAPISI VE PRATİK
YANSIMALARI
Özet
Temel insan ihtiyacı olarak su, insan varlığı, çevresel varlığın sürdürülmesi, ekonomik kalkın-
ma ve hayat kalitesi gibi tüm açılardan kritik bir kaynaktır. Su, aynı zamanda, Orta Doğu ve
Güney Afrika’da da tıpkı tüm dünyadaki gibi artan öneme sahip bir stratejik kaynak halini
almıştır. Dünya nüfusundaki artış suyun kıt karakterini daha pekiştirici bir rol oynamıştır. Bu
bağlamda, şu anda yaşanan sorunların suyun tahsisi, paylaşımı ve kaynaklardan elde edilen
faydaların paylaşımı konusunda olduğunu düşünürsek, kıyıdaş ülkeler arasında gerginlik ve
çatışmaların çıkmasının kaçınılmaz görünmektedir. Soğuk savaş sonrasında güvenlik algıla-
malarında da değişiklikler olmuştur. Herşeyden önce güvenlik, devletlerin ulusal güvenliği şek-
linde değerlendirilmesinin ötesinde artık bireysel güvenlik, çevre güvenliği gibi birçok konuda
da gündeme gelmiştir. Bu durum, su ilişkilerinin de düzenlendiği kuralları değiştirmeye başla-
mıştır. Artık su sadece bir politik araç değil aynı zamanda da ekonomik bir meta haline dönüş-
meye başlamıştır. Ekonomik bir araç olarak değerlendirilmesiyle, su ile ilgili algılamaların yu-
muşaması gündeme “fayda paylaşımı” kavramının gelmesine neden olmuştur. Bu çalışmada,
adı geçen bu kavramın su konusundaki temel yaklaşımları ve su temelli yaşanan problemlerin
çözüm yolu üzerinde durulacak ve “Fayda Paylaşımı” kavramının pratik yansımaları değerlen-
dirilecektir.
ORSAM SU ARAŞTIRMALARI PROGRAMI 7
Rapor No: 14, Nisan 2012
ORSAM ORSAM Su Araştırmaları Programı
Giriş ise su ile ilgili yaşanabilecek olan gerginlikle-
rin ulusal kararlarla değil, kurulacak uluslara-
Temel yaşam kaynağı olarak su, insanlığın rası örgütler yoluyla ve çok taraflı işbirliği ile
varlığını sürdürmesi, yaşanılabilir çevrenin çözülebileceğini öne sürmektedirler. Ulusla-
devamlılığı, ekonomik gelişme ve yüksek ha- rarası İlişkiler Teorilerinden eleştirel teorile-
yat kalitesinin sağlanması gibi birçok açıdan rin konu ile ilgili görüşlerine bakıldığında bu
kritik bir kaynaktır. Suyun bu hayati özellikle- tip teoriler Realistlerin ve Liberallerin devlet
ri dünyadaki çeşitli bölgelerde anlaşmazlıklar temelli çatışma işbirliği görüşlerini redde-
ve hatta çatışmalar yaşanmasına neden ol- derek suya materyal olarak bakarlar ve eko-
maktadır. Su temelli krizlerin birbirleriyle iliş- nomik açıdan değerlendirme yaparlar.3 Sınıf
kili birçok nedeni vardır. Bunlardan ilki artan eşitsizliği, sömürü ve adaletsiz dağılım gibi
dünya nüfusudur. İkinci neden artan ve deği- konuları ön plana alan eleştirel teoriler, su so-
şen insan ihtiyaçlarıdır. Üçüncü neden uzun runlarını da bir küresel eşitlik meselesi olarak
dönemli olarak ülkelerin ulaşabildikleri temiz yorumlamaktadırlar.
ve tatlı su miktarının sınırlı olmasıdır. Dör-
düncü neden artan insan aktiviteleri nedeniy- Temel uluslararası ilişkiler teorileri dışında
le, daha fazla tüketim maddelerinin üretilme- konu ile ilgili yaklaşımlardan biri de entegras-
si, kullanılabilir yerüstü ve yeraltı sularını kir- yon teorilerinden fonksiyonalizm ve temelle-
letmektedir. Beşinci neden olarak yeni gelişim rini bu teoriden alan, aynı zamanda da ma-
projelerinin artan teknik karmaşıklığı, yatırım kalenin temel araştırma konusu olan “Fayda
fonlarının yetersizliği ve artan proje maliyet- Paylaşımı” (Benefit Sharing) kavramıdır. Ma-
leri gibi nedenlerle yeni su gelişim projeleri- kalenin temel araştırma konusu olan ‘Fayda
nin sürekli olarak ertelenmesi gösterilebilir. Paylaşımı’ (Benefit Sharing) üzerinde ayrın-
Altıncı ve son etken olarak iklim değişimi ve tılı olarak durulacaktır. Bu yapılırken, ‘Fayda
küresel ısınmanın su sistemleri üzerindeki Paylaşımının’ teorik altyapısı üzerinde du-
negatif etkisi gösterilebilir. Bu birbirleriyle iç rularak açıklandıktan sonra, bu kavramın su
içe olan etkenler nehirlerin kıyıdaş ülkeleri konusundaki temel yaklaşımları ve su temelli
arasında gerginliklere neden olmaktadır. yaşanan problemlerin çözüm yolu üzerinde
durulacaktır. Makalenin ikinci aşaması ise
Suyun bu kritik önemi ve birbirlerini etkile- ilk bölümde yapılacak teorik değerlendirme-
yen belirtilen sebeplerden ötürü yaşanan suya nin pratik uygulamalarına değinilerek, ‘fayda
bağlı gerginlikler de uluslararası ilişkiler teo- paylaşımı’ kavramının su sorunları üzerindeki
rilerinin de ilgisini çekmiştir. Başta Realizm, pratik yansımalarına odaklanılacaktır.
Neo-Liberal Kurumsalcılar, Eleştirel teoriler
ve Entegrasyon teorilerinden Fonksiyonalizm, I. “Fayda Paylaşımı” ve Kavramın Teorik
özellikle de temelini bu teoriden alan “fayda Altyapısı
paylaşımı” kavramı, olmak üzere tüm teori-
lerin konu ile ilgili çeşitli görüşleri olmuştur. Su temelli sorunlar uluslararası ilişkilerde
Bu teoriler suya bağlı çatışmaların neden ve 1990’lı yıllara kadar hep “su savaşları” beklen-
çözümlerine odaklanmışlardır. Realizm suyu tisi içinde realist bakış açısı ile değerlendiril-
potansiyel bir çatışma kaynağı olarak görüp miştir. Su temelli krizlerin en önemli neden-
yukarı kıyıdaş ülkelerin ve dominant devlet- lerinden biri suyu ekonomik değil politik bir
lerin avantajlı olduğunu ve işbirliğinin de bu araç haline dönüştürerek bir güvenlik unsuru
baskın ülkeler önderliğinde gerçekleşebilece- olarak görmektir. Bu bağlamda sınıraşan sula-
ğini savunurken2, yeni liberal kurumsalcılar rın ülkeleri birbirlerine bağımlı hale getirdiği
8 ORSAM SU ARAŞTIRMALARI PROGRAMI
Rapor No: 14, Nisan 2012
“FAYDA PAYLAŞIMI” KAVRAMI, TEORİK ALTYAPISI VE PRATİK YANSIMALARI ORSAM
savunulmuş ve bu bağımlılığın da paylaşma 1990’lı yıllarda başlayan su temelli ilişkilerin
ve yönetme aşamalarında sorunlar çıkarttığı algılanış biçimindeki değişmeler çerçevesinde
üzerinde durulmuştur. Ancak 1990’lı yıllarda analiz edilen 1831 risk içeren sınıraşan havza-
bu yaklaşımlar değişmeye başlamış, belki de da tarafların çatışmaya girmek yerine işbirliği
soğuk savaşın bitimi ardından yeniden adlan- eğiliminde davrandıkları ortaya konmuştur.7
dırılan güvenlik kavramlarının sadece ulusal Bu araştırmalar işbirliği söylemlerinin ortaya
güvenlik değil bunun yanında bireysel güven- çıkmasında etkili olmuştur. Keohane’e göre,
lik, çevre güvenliği gibi yeni öncelikleri gün- işbirliğinin seviyesi birbiriyle çatışan çıkarla-
deme getirmesiyle suyun potansiyel bir çatış- rını aktörlerin uzlaştırma kapasitelerine bağ-
lıdır.8
ma alanı olması kadar bir işbirliği kaynağı da
olduğu savunulmaya başlanmıştır.4
Soğuk Savaşın bitimiyle birlikte ortaya çıkan
bu gelişmeler ışığında yoğun olarak günde-
Bu çerçevede “Fayda Paylaşımı”nı anlatabil-
me gelmeye başlayan “fayda paylaşımı”, 2001
mek için önemli olan şey uzun zamandır bir
yılında Bonn’da düzenlenen Uluslararası
politik araç ya da savaş sebebi sayılan suyun,
Tatlı Su Konferansı’nda (The International
güvenlik gündeminden çıkartılması (desecu-
Conference on Freshwater in Bonn), 2003
ritize) gerekliliğidir.5 Bu konu ile ilgili başlan-
yılındaki 3. Dünya Su Forumu ve Bakanlar
gıç niteliğindeki yaşanan gelişme olarak 1992
Konferansı’nda (The 3rd World Water Fo-
yılında Rio de Janerio’da gerçekleştirilecek
rum and Ministerial Conference of 2003) ve
Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Kon-
2005 yılında düzenlenen Stockholm Dünya
feransı (The United Nations Conference on
Su Sempozyumu’nda (The Stockholm World
Environment and Development) için hazır-
Water Symposium of 2005) tartışılmıştır. Bu
lıkların organize edildiği bir ön toplantı nite-
süreç sonunda, “fayda paylaşımı” kavramı ile
liğinde yine aynı yıl Dublin’de su uzmanları ve
kastedilen şey konusunda bir ayrıma gidil-
karar vericilerin katıldığı bir toplantı gösteri-
miştir. Bu kavram ile kastedilenlerden birine
lebilir. Bu toplantı da Dublin ilkeleri olarak bi-
göre, “fayda paylaşımı” daha önce kullanı-
linen bir takım kararlar alınmıştır. Buna göre;
lan Bütünleşmiş Su Kaynakları Yönetimi’ne
benzetilmektedir. Diğer düşünceye göre ise,
* Su kaynaklarının verimli yönetimi konusun-
“fayda paylaşımı” konuların gerçek dünyaya
da, havzalar arası sorunları içeren, çevre ve
uygulanabilirliğini tartışmadan ideal olanı ifa-
toprak kullanımı konularıyla sosyal ve eko-
de eden bir durumdur. David Philips ve arka-
nomik kalkınmayı ilişkilendiren bütüncül bir
daşlarına göre, “fayda paylaşımı” kavramı eğer
anlayış gerekmektedir.
sınıraşan su kaynakları yönetimi üzerine olan
tartışmalarda gerçek bir fırsat olarak görüle-
* Her seviyedeki pay sahiplerinin, planlamacı- cekse, önemli ölçüde geliştirilmesi gerekir.9
ların ve karar alıcıların geniş ölçüde katılım- Sadoff ve Grey ise “fayda paylaşımı” konusun-
ları gereklidir. daki yorumlarında paylaşılan bir nehir hav-
zasında gerçekleştirilecek işbirliğinden elde
* Küresel anlamda, kadınlar, su kaynaklarını edilecek faydaları dört kategoriye ayırmışlar-
koruma, yönetme ve düzenleme aşamalarının dır. Bunlar “çevresel”, “ekonomik”, “siyasi” ve
merkezi parçasını oluşturmalılar. “katalizör”dür. Bu düşünürlere göre, çatışma
ya da işbirliği yaşanması işbirliği yapacak ta-
* Su ekonomik bir değere sahip olmalı ve eko- raflar için teşvikler tarafından ve tarafların ta-
nomik bir mal olarak kabul görmeli6 vırlarıyla belirlenir.10
ORSAM SU ARAŞTIRMALARI PROGRAMI 9
Rapor No: 14, Nisan 2012
ORSAM ORSAM Su Araştırmaları Programı
“Fayda Paylaşımı” hakkında bu şekilde görüş- Bu bağlamda, Fonksiyonalizm uluslararası
ler varken Dublin Üniversitesi bünyesindeki anlaşmazlıklara çözüm bulma iddiasıyla orta-
Uluslararası Su Hukuku Araştırmaları Ensitü- ya çıkmıştır.14 İngiliz savaş karşıtlığından, 19.
sü (International Water Law Research Institu- Yüzyılın ekonomik yapısından ve Dünya Ça-
te) tarafından kalkınma başlığı altında Huku- lışma Örgütü gibi uluslararası örgütlerin ba-
ki Değerlendirme Modeli (Legal Assessment şarısından etkilenen fonksiyonalizm esas ola-
Model) (LAM) belirli uluslararası su hukuku rak David Mitrany ile anılır. Mitrany ile birlik-
prensiplerine aykırı bazı unsurları test ederek te belli başlı fonksiyonalist yazarlar arasında
su bazlı anlaşmaları değerlendirmiştir.11 LAM Paul S. Reinsch, Leonard Woolf, G.D. H. Cole,
H.R.G. Greaves, Pitman Potter, Edgar Save-
yaklaşımı “fayda paylaşımı”nın anlaşılması
ney de bulunmaktadır.15 Fonksiyonalizm’in
konusunda önemli bir katkı yapmasına rağ-
babası olarak kabul edilen Mitrany’nin fikirle-
men, katı bir şekilde tanımlanan ulusal çıkar-
ri, modern Entegrasyon teorilerinin çoğu için
ları gerçekleştirmeye çalışarak karşılaştırmalı
bir dönüm noktası kabul edilmektedir. Fonk-
bir üstünlük sağlamayı hedefleyen egemen
siyonalizme göre, 20.yüzyılda gerçekleşen bü-
devletler tarafından domine edilen dünya
yük değişimler, sınırları aşan teknik ve işlevsel
üzerindeki güç asimetrisi şeklinde işleyen
işbirliği ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Fonksi-
gerçek dünya düzenini yok saymıştır.12
yonalizm ulusal bağlılığın, ulusal rekabet ya
da savaş yerine, uluslararası işbirliği çerçeve-
“Fayda Paylaşımı”nın bir sonraki kanıtlanma
sinde yeniden şekillenebileceği tezi üzerine
girişimi Axel Klaphake tarafından 2005 yılın-
temellenmektedir.16
da yapılmıştır. Klaphake, Kagera Havza Ör-
gütünü de (The Kagera Basin Organization)
Mitrany’e göre uluslararası anlaşmazlıkların
içeren 11 Afrika bazlı örnek olay incelemesi
ana nedeni savaş zamanında galip devletler
yaparak nehir havzaları yönetiminden elde
tarafından ve her dönemde de uluslararası
edilen artan faydaları saptamaya çalışmıştır.13
ortamda güçlü devletler tarafından dayatılan
Özellikle 1990’lı yıllarda genel konjonktürde-
doğal olmayan toprak paylaşımıdır. Bu tür
ki değişmelerle paralel olarak gündeme gel-
devletler tarafından şekillendirilen sınırlar
meye başlayan ve yukarıda da özetlenmeye
uluslararası ve bölgesel problemlere neden
çalışılan çeşitli platformlarda tartışılan “fayda
olmaktadır. Bu etnik ve coğrafik problemler
paylaşımı” kavramının uluslararası ilişkiler
anlaşmazlıkların çözümünü engellerken aynı
çerçevesinde gelişmesi bu şekilde olurken,
zamanda bu anlaşmazlıkları çok daha komp-
kavram aynı zamanda uluslararası ilişkiler te-
like hala getirmiştir. Örneğin, I. Dünya Sava-
orileri kapsamında da değerlendirilmiştir.
şından sonraki barış anlaşmaları sorunların
çözümüne yardımcı olacağı yerde, II. Dünya
“Fayda Paylaşımı” kavramının uluslararası
Savaşı’nın patlak vermesine neden olmuştur.
ilişkiler teorileri içindeki yansıması Enteg- Bu nedenle, devletler savaşlara neden olan
rasyon teorilerinden Fonksiyonalizm ol- ana aktörler olmuşlardır. Ayrıca, uluslararası
muştur. Başka bir deyişle, “fayda paylaşımı” sistemi şekillendiren dominant güçler savaş-
kavramı temellerini Fonksiyonalizm’de bul- lara ve problemin taraflarınca oluşturulmuş
muştur. “Fayda Paylaşımı”nın yansımasını tehlikeli ittifaklara destek vererek ekonomik
Fonksiyonalizm’de bulmasının ana nedeni ve siyasi istikrarsızlıklara neden olmuştur.17
Fonksiyonalizm’in çatışma ortamından işbir- Fonksiyonalistlere göre devletlerarası prob-
liği temelli bir ilişki ortamına dönüşümü sağ- lemleri çözmek için ilk olarak problem ya-
lamayı hedeflemesidir. şayan taraflar arası ilişkilerin geniş bir işbir-
10 ORSAM SU ARAŞTIRMALARI PROGRAMI
Rapor No: 14, Nisan 2012