Table Of ContentT.C.
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
SPOR YÖNETİCİLİĞİ A.B.D.
FERRARİSİNİ SATAN BİLGE
Kitap Özeti
HAZIRLAYAN
Gökhan Çakmak
2016
İÇİNDEKİLER
GİRİŞ
1-Uyanış Çağrısı
2-Esrarengiz Ziyaretçi
3-Julian Mantel’ın Mucizevi Dönüşümü
4-Sivana Bilgeleri’yle Büyülü Bir Karşılaşma
5-Bilgelerin Spiritüel Öğrencisi
6-Kişisel Değişimin Bilgeliği
7-Harikulade Renkli Bir Bahçe
8-İç Ateşinizi Uyandırmak
9-Kadim Kişisel Liderlik Sanatı
10-Disiplinin Gücü
11-En Değerli Varlığınız
12-Yaşamın En Üstün Amacı
13-Yaşam Boyu Mutluluğun Sırrı
GİRİŞ
Hayalim oldukça küçük başladı. Kendi hayatını yaşayamayan mutsuz bir avukattım.
Başkalarının gözüne başarılı görünmeye çalışarak işimi yapmaya çalışıyordum. Aslında bir
yandan kendime ihanet ediyordum. Başarı denen şeyin kendinle yarışmak, kendin olmaktan
memnun olmak ve hayatını kendi şartlarınla yaşamak olduğunu o zaman keşfettim. Ölüm
döşeğinizde gerçekten siz olamadığınızı(hayatınız boyunca başkalarının hayallerini
yaşadığınızı) fark etmek istemezsiniz. Bu kalbinizi kırar.
Başkalarının eleştirilerine kulak asarsanız asla muhteşem şeyler başaramazsınız.
Kendi zirvenize tırmanmak ne kadar zorsa zirveye vardığınızda hissettikleriniz o kadar
unutulmaz ve harikadır.
Yaşamınız bir sanat eseri olsun ve sizi takip edenlerin kalbinde yerini alacak bir miras
bırakın.
1.BÖLÜM – UYANIŞ ÇARĞISI
Stajyerinin gözünde işinde oldukça başarılı olan ve aşırı çalışan(günde 18 saate varan)
bir avukatın(Julian) meslek yaşantısının nasıl yükselişe geçtiğini, bir anda ünlü bir avukat
oluşunu, para kazanışını, yaşamının nasıl değiştiğini anlatıyor. Fakat bu avukatın özel yaşantısı
ile ilgili bir sırrın avukatın hayatını alt üst etmesini ve kariyerini çöküşe sürüklemesini
anlatıyor. En sonunda bu avukat bir mahkeme salonunun ortasında kalp krizi geçirip ölümle
yüz yüze geliyor.
Avukatın çalışma masasındaki not: ”Bugün kaderimizin efendisi olduğumuza, bize
verilen görevin gücümüzü aşmadığına ve onun ıstırap ve zahmetlerinin gücümüzün ötesinde
olmadığına eminim. Kendimize inandığımız ve kazanmak için yenilmez bir iradeye sahip
olduğumuz sürece zafer bize uzak olmayacaktır.” Winston Churchill
2.BÖLÜM – ESRARENGİZ ZİYARETÇİ
Avukat(Julian) geçirdiği bir kalp krizi üzerine avukatlık mesleğini bırakıyor. Sonra
malikanesini, uçağını, adasını ve Ferrari’sini bile satıp bazı cevaplar aradığını söyleyerek
Hindistan’a gidiyor. Bu olayların üstüne Julian’ın yanında stajyer olarak başlayan avukat,
çocuk sahibi olmanın da etkisiyle kendi anlam arayışına giriyor. Hindistan’a giden avukat
Julian bir süre sonra eski stajyerinin çalışma ofisini tanınmayacak derecede gençleşmiş ve
değişmiş olarak ziyaret ediyor.
3.BÖLÜM – JULİAN MANTEL’IN MUCİZEVİ DÖNÜŞÜMÜ
Julian’ın hızlı çalışma temposu onun en insani varlığını yani ruhunu yitirmesine sebep
oldu. Doktorunun ya hukuk ya da yaşamı arasında tercih yapmasını söylemesi üzerine Julian
bu durumu içinde sönen ateşi tekrar canlandırmak için bir fırsat olarak görüyor. Hindistan’da
geçirdiği uzun zamanların sonunda canlı ve yenilenmiş olarak geri dönüyor. Bu yolculuğu
“benliğinin kişisel yolculuğu” olarak nitelendiriyor. Bu yolculuğunu da “olağanüstü bir
özgürleşme dönemi” olarak tanımlıyor.
“Geleceğe yönelik gerçek cömertlik şuan mevcut olan her şeyden vazgeçmeyi içerir”
Albert Camus
Avukat Julian Hindistan gezisinde kendisi gibi önceden avukatlık yapan ve bu meslekte
aradığını bulamadığı için sade bir yaşam arayışına giren ve en sonunda kendi ruhunu bulmuş
olan Krishnan’la tanışıyor. Krishnan ona şunları söylüyor: “Her olayın bir amacı ve her
yenilgiden alınacak bir ders vardır. Başarısızlığın kişisel, mesleki hatta manevi anlamda da
olsa, kişisel gelişimin kendi olduğunu kavradım. Bu sana içsel büyüme ve ruhsal kazanımlar
sağlar. Geçmişten asla pişmanlık duyma. Bunun yerine ona bir öğretmenmiş gibi sarıl.”
Krishnan Julian’a Himalaya’larda yaşadıklarına inanılan ve gerçek bilgelik kaynağı
olarak nitelendirilen Sivana’nın büyük bilgelerinden söz ediyor. Bunun üzerine Julian onları
bulmak için Himalayalar’a tırmanışa başlıyor. Bir süre tırmandıktan sonra oranın havasına ve
doğasına uyum sağlıyor ve kendi benliğini yakalamaya başlıyor. “Kişinin kaderi yaptığı
seçimlere bağlıdır ve ben doğru seçimi yaptım” diyerek bu olayı kendi uyanışı olarak
nitelendiriyor.
Julian yolculuğuna devam ediyor ve aradığı Sivana Bilgeleri’nden birine yolda
rastlıyor. Ona eski yaşamından ve şimdiki hedeflerinden bahsediyor. Bilge, Julian’ı kendi
tapınaklarına davet ediyor ve öğrendiklerini kendi dünyasına dönüp etrafındakilerle paylaşması
ve onlara umut olması şartıyla ona yardım edebileceklerini söylüyor. Julian bu anı anlatırken
“yaşam her zaman birkaç önemli anla biçimlenir, bu da benim için böyle bir andı” diyor.
4.BÖLÜM – SİVANA’NIN BİLGELERİYLE BÜYÜLÜ BİR KARŞILAŞMA
Julian’ın bilgelerin köyüne gidişini, köydeki hayatın nasıl olduğunu betimliyor.
5.BÖLÜM – BİLGELERİN SPİRİTÜEL ÖĞRENCİSİ
“Büyük düşler kuranlar düşlerini gerçekleştirmez, aşarlar” Alfred Lord Whitehead
Julian köyde geçirdiği ilk 3 haftanın ardından kendinde olan değişimlerin farkına
varıyor ve bu durumu bir zamanlar yanında çalışan stajyer avukatı olan John’a şöyle anlatıyor:
“Çok önemli bir şey kavradım. Dünya, ki bu benim iç dünyamı da kapsıyor, çok özel bir yer.
Ayrıca dışardaki başarının, kendi iç dünyanda başarılı olmadıkça hiçbir anlamı olmadığını da
anladım. İyi durumda olmak ile hali vakti yerinde olmak arasında çok büyük fark var. Sıkı bir
avukat olduğum zamanlarda iç ve dış dünyalarını iyileştirmeye çalışan insanlara gülerdim.
Yaşamana bak diye düşünürdüm. Ancak kişinin kendisini bulması ve düşlerini yaşayabilmesi
için kendini kontrol etmesinin yanı sıra zihnine, vücuduna ve ruhuna da sürekli özen
göstermesinin zorunlu olduğunu öğrendim. Kendine bile özen göstermezken başkalarına nasıl
gösterebilirsin? Kendini iyi hissetmezken nasıl iyilik yapabilirsin? Kendimi sevemezsem
başkalarını da sevemem.”
6.BÖLÜM – KİŞİSEL DEĞİŞİMİN BİLGELİĞİ
“Ben bir yaşam sanatçısıyım. Sanat eserimse yaşamımdır” Suzuki
Julian ertesi gün yaşadıklarını anlatmaya devam etmek için John’un evine bir ziyaret
gerçekleştiriyor. John bu hikayeyi anlaşılmaz ve olağandışı bulduğunu Julian’a aktarınca Julian
çaydanlığı alıp John’un boş olan bardağını doldurmaya başlıyor ve bardak taşmasına rağmen
doldurmaya devam ediyor. Etrafın batmasına daha fazla dayanamayan John itiraz edince Julian
şöyle diyor: “Sende bu bardak gibi kendi fikirlerinle dolmuş görünüyorsun. Peki önce
bardağını boşaltmadan daha fazlasını nasıl alabilirsin?”
John bu sözler üzerine içinde yetiştiği verimsiz dünyanın yaratıcılığını körelttiğini ve
görüşlerini sınırladığını fark etmeye başlar.
Başkalarını yalnızca kendini sevme sanatında ustalaştığında gerçekten sevebilirsin.
Başkalarının kalplerine, sadece kalbini kendine açtığında ulaşabilirsin. Dengeli ve canlı
hissettiğinde daha iyi bir insan olmak için çok daha iyi bir konumda olursun.
7.BÖLÜM – HARİKULADE RENKLİ BİR BAHÇE
“Çoğu insan fiziksel, entelektüel veya ahlaki açıdan sahip olduğu potansiyelin çok azını
kapsayan dar bir çemberde yaşar. Hepimiz hayal bile etmediğimiz şeyler için
kullanabileceğimiz yaşam hazinelerine sahibiz.” William James
İnsan, zihnini endişeler, kaygılar, geçmişindeki sıkıntılar, geleceğe dair karamsarlıklar
ve kendi iç dünyalarını alt üst eden, kendi yarattıkları korkularla dolduruyor. Kaygılar zihin
gücünün büyük bir kısmını tüketir ve er yada geç ruha zarar verir. En verimli şekilde yaşamak
için insan sadece en iyi bilgilerin zihnine girmesine izin vermelidir. Olumsuz düşünceler
taşıma lüksüne sahip değilsin. Hepimiz aynı evrensel kaynaktan geliyoruz. Ancak yalnızca var
olmak dışında bir şeyler yapanlar, insan potansiyellerinin ateşini canlı tutanlar ve yaşamın
büyülü dansının zevkini çıkaranlar sıradan yaşamları olan bizlerden farklı şeyler yapıyorlar.
Yaptıkları bu şeyler arasında en önemlisi, dünyalarındaki her şeye karşı pozitif bir bakış açısı
benimsemektir.
Düşünme şeklin alışkanlıklardan kaynaklanır. Çoğu kimse zihninin büyük gücünü fark
etmez. Çoğumuz ilk nefes aldığımız andan itibaren aynı hammaddeye sahibiz. Daha fazlasını
elde eden ve daha mutlu olanlar bu hammaddeyi işlemek için kullandıkları yöntemdir.
Büyük bir amaçtan, sıra dışı fikirden etkilendiğinizde, tüm düşünceleriniz zincirlerini
koparır; zihniniz sınırlarını aşar, bilinciniz her yönde genişler ve kendinizi yeni, mükemmel ve
şaşırtıcı bir dünyada bulursunuz. Uyuyan güçler, yetenekler ve beceriler canlanır ve daima
hayal ettiğinizden daha büyük biri olduğunuzu keşfedersiniz.
Yaşamındaki sınırlar, sadece kendi benliğinin yarattıklarından ibarettir.
Hedefe ulaşmak için sonuca takılı kalmamalısın. Onun yerine kişisel gelişim ve
olgunlaşma sürecinin keyfini çıkarmalısın. Sonuca ne kadar az odaklanırsan sonuç o kadar
çabuk gelecektir. Bu büyük bir öğretmenden ders almak için evinden çok uzaklara giden bir
gencin klasik öyküsüne benziyor. Genç adam bilge ile karşılaştığında ilk sorusu “senin kadar
akıllı olmam ne kadar sürecek” olmuş. Bilge “5 yıl” diyerek cevap vermiş.
Genç: “Bu çok uzun bir süre. Peki ya iki kat çok çalışırsam”
Bilge: “O halde 10 yıl”
Genç: “Bu çok daha uzun bir süre. Peki ya her gün, her gece çalışırsam, her saat?”
Bilge: “15 yıl”
Genç: “Anlamıyorum. Amacıma ulaşmak için daha fazla enerji harcayacağıma söz verdiğimde
sen daha da uzun süreceğini söylüyorsun.”
Bilge: “Cevabı basit, bir gözünü hedefe sabitlersen, geriye sana yolculuğunda kılavuzluk
edecek yalnızca bir gözün kalır.”
Buradan da anlaşılacağı üzere zihinsel ustalığın temelinde odaklanmak yatar. Zihnini tek bir
amaca odakladığında yaşamında olağanüstü armağanlarla karşılaşırsın. Zihnin muazzam
gücünü belirli, anlamlı amaçlar için kullanırsan kişisel potansiyelini kolayca ateşler ve şaşırtıcı
sonuçlar alırsın.
Mutluluğun sırrı ise şudur: “Yapmayı gerçekten sevdiğin şeyin ne olduğunu bul ve tüm
enerjini bunu yapmaya yönlendir. Zihin gücünü ve enerjini sevdiğin bir uğraş üzerine
yoğunlaştırdığında yaşamına zenginlikler dalar, tüm arzuların kolay ve incelikli bir biçimde
yerine gelir.”
“Mutluluk gibi, başarı da kovalanamaz. O bir sonuç olmalıdır. Üstelik bu yalnızca
kişinin kendini büyük bir amaca adamasının planlanmamış yan etkisi olarak ortaya çıkar”
Victor Frankl
Bir kez yaşama amacının ne olduğunu bulduğunda, dünyan canlanacak. Her sabah
sınırsız bir enerji ve heves hazinesiyle uyanacaksın. Tüm düşüncelerin belirlediğin hedefine
odaklanacak. Böylelikle değerli zihinsel gücün değersiz düşüncelere harcanmayacak. Kaygı
alışkanlığını otomatik olarak silecek, çok daha verimli ve üretken olacaksın.
Çoğu kimse kendi güvenli alanlarına hapsolmuş halde yaşar. Kendin için yapabileceğin
en iyi şey düzenli olarak bu alanın ötesine geçmektir. Kalıcı kişisel bilgeliğe ve doğuştan sahip
olduğun şeyleri anlamaya giden yol budur. Ki bu şeyler de zihnin, vücudun ve ruhundur.
Zihin resimlerle işler. Resimler kendine bakışına etki eder ve kendine bakışın da
hissediş, davranış ve başarma biçimini etkiler. Kendine bakışın amaçlarla, mükemmel sağlık ve
mutlulukla dolu yaşamların yalnızca seninkinden farklı altyapıları olan insanlara özgü
olduğunu söylüyorsa, bu kehanet sonunda senin gerçekliğin haline gelecektir. Ama zihninin
perdesine ilham verici, canlı resimler yansıtırsan yaşamında mükemmel şeyler olmaya başlar.
Başka bir insandan üstün olmanın asil bir tarafı yoktur. Gerçek asalet, önceden
olduğundan daha üstün biri haline gelmekte yatar. Kendi yaşamını iyileştirmek ve hak ettiğin
biçimde yaşamak istiyorsan kendinle yarış. Doğru olanı yapmaktan asla utanç duyma.
Bölüm özeti: Zihninize hakim olun. Zihninizi geliştirin. Olumlu şeyler düşünün. Bu şekilde
yaşam kaliteniz yükselir. Yaşadıklarınızdan ders çıkarın. Engelleri kişisel gelişim ve manevi
zenginleşme fırsatı olarak görün.
8.BÖLÜM – İÇ ATEŞİNİZİ UYANDIRMAK
“Kendinize güvenin. Tüm hayatınız boyunca yaşamaktan haz duyacağınız yaşam
biçimini yaratın. Olasılığın küçük içsel adımlarını körükleyip başarı alevlerine dönüştürerek
kendinizi olabilecek en yüksek seviyeye taşıyın.” Foster C.McClellan
Yaşamın amacı, amacını yaşamaktır. Yaşamın her yönü için açıkça belirlenmiş
öncelikler ve hedefler, şartlar olumsuzlaştığında sana kılavuzluk eder. Gittiği yönü değiştirdiği
anda herkes yaşamında kökten değişiklikler yaratabilir. Fakat nereye gittiğini bilmezsen
vardığında oraya ulaştığını nasıl anlayabilirsin? Amaçlarını belirlemek başlangıç noktasıdır.
Amaçlarının ve hedeflerinin haritasını çıkarmak seni amacına ulaştıran yola yönelten yaratıcı
özünü açığa çıkartır.
Savana Bilgesi Yogi Raman, Julian’la beraber uzak dağlara yolculuğa çıkıyor. Bir meşe
ağacının gövdesine bir gül yerleştiriyor ve gözlerini bir mendille kapattırıyor. Gülden yaklaşık
35 metre uzaklıktalar. Bilge oldukça iyi bir okçu ve 100 metreden bile hedefi tam ortadan
vurabiliyor. Fakat gözleri bağlıyken yaptığı bu atış hedefi bayağı ıskalıyor.
Julian: “Bana fevkalade yeteneklerinizden birini sergileyeceğinizi düşünmüştüm. Ne
oldu?”
Bilge Yogi Raman: “Bugünkü gösteri yaşamına açıkça tanımlanmış hedefler koymanın
ve tam olarak nereye gittiğini bilmenin önemini anlatmak içindi. Biraz önce gördüğün,
hedeflerine ulaşmaya ve yaşamdaki amacını gerçekleştirmeye çalışan herhangi biri için en
önemli prensibi net bir şekilde ortaya koyuyor: Göremediğin hedefi asla vuramazsın”
Zihinsel enerjinin her zerresini kendini keşfetmeye odakla. Hangi konuda iyi olduğunu
ve seni neyin mutlu edeceğini bul. Tutku duyduğun şey ne olursa olsun bul ve sonrada peşine
düş.
Görevinin peşinde giderken ve hedeflerine ulaşırken bir kelimeyi sürekli olarak
zihninde tutmalısın: Tutku! Tutkunun yakıcı hissi hayallerin için en güçlü yakıttır. Burada
bahsedilen tutku yaşama tutkusudur. Her sabah enerji ve coşkuyla kalkmanın mutluluğunu
yeniden elde et. Yaptığın her şeye tutkunun ateşini kat. Dünyevi ve manevi ödülleri büyük bir
hızla elde edeceksin.
Bölüm Özeti: Amacınızın peşini bırakmayın. Yaşamın amacı, amacı olan bir yaşamdır.
Yaşamdaki görevinizi keşfedip ardından onu gerçekleştirmeniz sonsuz mutluluk sağlar. Açıkça
tanımlanmış hedefler belirleyin ve sonra da onları gerçekleştirme cesaretine sahip olun.
9.BÖLÜM – KADİM KİŞİSEL LİDERLİK SANATI
“İyi insanlar kendilerini durmadan güçlendirirler” Konfüçyüs
Kaizen Japonca’da “sürekli ve bitmeyen iyileşme” demektir. Önce iç dünya, sonra dış
dünya iyileşir. Öncelikli olan kendini geliştirmektir.
Yaşadığımız toplumda hepimiz cahil kişileri büyük çoğunlukla güçsüz olarak
damgalarız. Oysa bilgi eksikliğini dile getiren ve yolunu bulmak için yardım arayanlar
aydınlanma yolunu herkesten önce bulurlar. Sormak, bilgiyi açığa çıkarmanın en etkili
yoludur.
“Kendi kendinin efendisi olmayan hiç kimse özgür değildir” Epiktetos
John: “Cesaretin kendine liderlik etme ve kişisel gelişimle nasıl bir alakası var?”
Julian: “Cesaret kendinle yarışmana olanak tanır. Cesaret istediğini yapabilmeni sağlar.
Cesaret sana, diğerlerinin başarısız olduğu yerde vazgeçmeme iradesini kazandırır. Sonuçta
yaşamında ulaştığın cesaret düzeyi ulaştığın doyum düzeyini de belirler. Destansı yaşamın tüm
büyük mucizelerini gerçekleştirmene olanak sağlar ve kendini kontrol etmede usta olanlar
büyük bir cesaret bolluğuna sahiptirler.
Parıldayan Bir Yaşamın 10 Merasimi
1-Yalnızlık Merasimi: Günlük programınızın zorunlu bir huzur dönemi geçirmesini
sağlamaktır. Ruhun dinlenme molası. Amaç kendini yenilemektir. Yalnızlık ve sessizlik insanı
yaratıcı kaynağıyla bağlantıya geçirir ve evrenin sınırsız zekasını açığa çıkarır.
2-Fiziksellik Merasimi: Fiziksel bakımın gücüdür. “Bedenine özen göstermek zihnine de özen
göstermektir” prensibine dayanır. Bedenini hazırladığında zihninde hazırlanır. Bedenini
eğittiğinde zihnini de eğitmiş olursun. Doğru nefes almak doğru yaşamaktır. (Doğru nefes alıp
almadığını anlamak için ellerini karnında birleştir ve nefesini içine çek. Ellerin hareket ederse
solunum tekniğin doğru demektir.)
3-Yaşam Gıdası Merasimi: Beslenme şeklini değiştirmektir. Vücudunu doğru besledikçe
ruhunu da doğru beslersin. Kötü beslenmek ruh durumunu etkiler ve zihin açıklığını da
engeller. (Vejetaryen bir beslenme şeklinin öneminden bahsetmektedir.)
4-Bereketli Bilgi Merasimi: Yaşam boyu öğrenmeyi, öğrendiklerini kendi iyiliğin ve
çevrendekilerin iyiliğini esas olarak geliştirmeni merkez alır. Tamamıyla yaşamın öğrencisi
durumuna gelmektir. Düzenli olarak oku. Günde yarım saat okumak mucizeler yaratır.
Okuyacaklarında seçici olmalısın. Besleyici, seni ve yaşam kaliteni yükseltecek şeyler oku.
5-Kendin Üzerine Düşünme Merasimi: Kendini tanımaya zaman ayırmakla varlığının, sahip
olduğunu hiç bilmediğin bir boyutuyla bağlantı kurarsın. Bu uygulama seni daha güçlü,
kendinle daha barışık ve akıllı biri yapacaktır. Bu, zihnini kullanmanın çok değerli bir
biçimidir. Yarını iyileştirmenin tek yolu bugün neyi yanlış yaptığını bilmektir.
6-Erken Uyanma Merasimi: Çoğumuz bizim için gerekli olandan fazla uyuruz. Ortalama bir
insan için 6 saatlik bir uyku mükemmel derecede sağlıklı ve dinç olması için yeterlidir. Güne
iyi başlamak önemlidir. Uyandıktan sonraki ilk 10 dakika olumlu şeyler düşün. Gülmek ruhun
ilacıdır. İçinden gelmiyorsa bile bir aynaya bak ve birkaç dakika gül.
7-Müzik Merasimi: Müziğin gücünü asla unutma. Her gün müzik dinlemek için biraz zaman
ayır. Kendini üzgün ve yorgun hissettiğinde biraz müzik dinle. Bu en iyi motive edici
eylemlerden biridir.
8-Sözcükleri Tekrarlama Merasimi: (Julian)Motive olmam gerektiği zaman içimden şu
cümleyi 200-300 kere tekrar ederim: “ilham doluyum, disiplinliyim ve enerji doluyum.”
Ulaştığım en yüksek kendine güven duygusunu korumak için “güçlüyüm, becerikliyim ve
huzurluyum.” Kelimeler zihni çarpıcı bir biçimde etkiler. Başka insanlara söylediklerin
önemlidir ancak kendine söylediklerin daha da önemlidir.
9-Uyumlu Karakter Merasimi: Bu merasim, karakterini inşa etmek için her gün, giderek
artan bir şekilde kendini geliştirmeni gerektirir. Karakterini güçlendirmen kendini görme
biçimini ve gerçekleştirdiğin eylemleri etkiler. Eylemlerin bir araya gelerek alışkanlıkları
meydana getirir ve alışkanlıkların kaderini tayin eder.
Bir düşünce ekersin, bir eylem biçersin. Bir eylem ekersin, alışkanlık biçersin. Bir
alışkanlık ekersin, bir karakter biçersin. Bir karakter ekersin, kaderini biçersin.
“Karakter, zekadan daha soyludur. Büyük bir kişi, yaşamak için olduğu gibi düşünmek
için de güçlüdür.” Emerson
10-Sadelik Merasimi: Bu merasim sade bir yaşam sürmeni gerektirir. İnsan asla önemsiz
şeyleri önceliği haline getirerek yaşamamalıdır. Sadece önceliklerine, gerçekten anlamlı olan
eylemlere odaklanmalıdır. O zaman yaşamın derli toplu, doyurucu ve beklenenin üstünde
huzurlu olur.
Başarısızlık deneme cesaretinden yoksun olmaktır. Ne eksik ne fazla. Çoğu insan ile
hayalleri arasında duran tek engel başarısızlık korkusudur. Ancak başarısızlık herhangi bir
uğraşta başarı için şarttır. Başarısızlık bizi sınar ve gelişmemizi sağlar. Bize aydınlanma
yolunda dersler verir ve rehberlik eder. Başarısızlıktan korkma. Başarısızlık senin arkadaşındır.
Bölüm özeti: İnsan önce kendini kontrol etmelidir. Dışarıdaki başarı içinizde başlar.
Aydınlanma zihnin, bedenin ve ruhun sürekli geliştirilmesinin sonucudur.
10.BÖLÜM – DİSİPLİNİN GÜCÜ
Kendini kontrol etme becerin olduğu zaman, istediğin şeyleri yapma kararlılığına daima
sahip olursun. Yaşamına kendini kontrol etme becerisi ve disiplin katman muazzam bir
özgürlük duygusu da verecektir. Özgürlük bir eve benzer, onu tek tek tuğlalardan inşa edersin.
Koyduğun ilk tuğla irade gücündür. İrade gücünü geliştirmen kaygı alışkanlığını siler, seni
sağlıklı kılar ve daha önce hiç sahip olmadığın kadar enerji verir. Kendini kontrol etmek
zihnini kontrol etmekten başka bir şey değildir. Zihninin efendisi olduğunda yaşamının
efendisi olursun.
Bölüm özeti: Disiplin düzenli tekrar edilen küçük, cesurca davranışlarla inşa edilir. Kişisel
disiplin tohumu beslendikçe olgunlaşır. İrade gücü tamamen gerçekleştirilmiş bir yaşamın en
temel erdemidir.
11.BÖLÜM – EN DEĞERLİ VARLIĞINIZ (ZAMAN)
“İyi düzenlenmiş zaman iyi düzenlenmiş bir zihnin en kesin işaretidir” Sör Isaac
Pitman
Avucumuzdan kum taneleri gibi akıp giden zaman asla geri gelmeyecek. Zamanı erken
yaşlardan itibaren akıllıca kullananlar zengin, üretken ve tatmin edici bir yaşamla
Description:için kendini kontrol etmesinin yanı sıra zihnine, vücuduna ve ruhuna da sürekli özen . Bir düşünce ekersin, bir eylem biçersin. Bir eylem ekersin