Table Of ContentTARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
TARIMSAL ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
GÜNEYDOĞU ANADOLU TARIMSAL ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
MÜDÜRLÜĞÜ
Yayın No: 2006/1
DİYARBAKIR
2006
ÖNSÖZ
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, buğdayda, 1.123 milyon ha. ekim alanı ve 2.526 milyon ton
üretim, arpada ise 557 bin ha. ekim alanı ve 1.250 milyon ton üretim ile, Ülkemizde buğday ve arpa
yetiştiriciliği bakımından oldukça önemli bir yere sahiptir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Ülkemizin
toplam mercimek ekim alanının % 80'ini kapsamaktadır ve üretiminin % 77'sini karşılamaktadır
Bölgemizde pamuk ekim alanı son yıllarda oldukça artmıştır.
Güneydoğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü, kurulduğu 1962 yılından bu yana çeşitli
tüketici guruplarının isteği doğrultusunda başta buğday, arpa olmak üzere mercimek, nohut, pamuk,
ayçiçeği, çeltik, mısır, soya, susam, kanola, aspir, yem bitkileri, meyve, sebze, tıbbi ve aromatik
bitkiler, büyükbaş hayvancılık ile kanatlılarda bir çok araştırma yürütmüş ve sonuçlandırmıştır.
Enstitümüzde yürütülen araştırmaların tümü yüksek çekiciliği ve önceliği olan konuları
kapsamakta olup, söz konusu araştırmaların büyük bir kısmı "Ülkesel Entegre Ürün Yönetimi
Projesi"nden desteklenirken, bir kısmı da kuruluş döner sermayesi ve özel sektör tarafından
desteklenmektedir.
Bu güne kadar yapılan araştırmalar sonucunda geliştirilen Diyarbakır-81, Fırat-93, Aydın-93,
Ceylan-95, Harran-95, Sarıçanak-98, Altıntoprak-98 gibi makarnalık buğday çeşitleri ile Nurkent ve
Karacadağ-98 ekmeklik buğday çeşitleri yağışa dayalı ve ilave sulanan şartlarda Bölgenin çeşit
ihtiyacını önemli ölçüde karşılamaktadır. Enstitümüzce geliştirilen Sur-93 ve Şahin-91 arpa çeşitleri
bölgede tercih edilen çeşitler olmuşlardır.
Enstitümüz tarafından tescil edilen kırmızı mercimek çeşitlerinden Fırat-87 ve Seyran-96,
nohut çeşitlerinden ILC-482 ve Diyar-95 bölge çiftçileri tarafından kabul gören çeşitler olmuşlardır.
Pamuk araştırmaları neticesinde 2002 yılında Dicle-2002 pamuk çeşidi tescil edilmiştir. Ayrıca
diğer pamuk çeşitlerinin Bölgemizdeki performansları araştırılarak çiftçilere Bölgemize uygun pamuk
çeşitleri tavsiye edilmektedir.
Yetiştirme tekniğine yönelik olarak, ekim nöbeti sistemleri ve diğer yetiştirme tekniği
konularında yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen bulgular çiftçiler düzeyinde uygulanmaktadır.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin başta serin iklim tahılları, tıbbi ve aromatik bitkiler ile
yemeklik tane baklagillerin gen kaynağı ve orijini olması ve bu genetik zenginlikten en iyi şekilde
faydalanmak gerektiğinden bu konularda araştırmalar başlatılmıştır ve önümüzdeki yıllarda bu
konulardaki araştırmalara ağırlık verilecektir.
2005 yılında mevcut şartlar da dikkate alınarak kuruluşumuzda, buğday, arpa, mercimek,
nohut, pamuk, yağlı tohumlu bitkiler, mısır, tıbbi ve aromatik bitkiler, küçükbaş hayvancılık
konularında çeşitli araştırmalar yürütülmüş, başta hububat tohumu olmak üzere çeşitli alanlarda üretim
faaliyetleri gerçekleştirilmiştir.
2005 yılı gelişme raporunda kurumda yapılan araştırmalar geniş olarak yer almaktadır. Serin
iklim tahılları, yemeklik tane baklagiller, pamuk, yağlı tohumlu bitkiler, tıbbi ve aromatik bitkiler, yem
bitkileri, mısır, sebze ve meyve çalışmalarında hem bölgeye uygun çeşit geliştirme, hem de yetiştirme
tekniği üzerine çalışmalar devam etmektedir. Ayrıca koyunculukla ilgili bir projede devam etmektedir.
2005 yılında yaklaşık 710 ton hububat tohumluğu üretilmiştir. Bölgemizin tohumluk
ihtiyacının karşılanması konusu, üzerinde en fazla durulması gereken konudur.
2005 yılı çalışmalarımızın yer aldığı gelişme raporunun Türk ve Bölge Tarımına hayırlı
olmasını diler, çalışmaları özveri ile yürüten araştırmacılara ve raporun düzenlenmesinde emeği geçen
tüm arkadaşlara teşekkür ederim.
Dr.Zübeyir TÜRK
Müdür
2
GÜNEYDOĞU
ANADOLU BÖLGESİ
HAKKINDA ÖZET
BİLGİ
3
BÖLGENİN GENEL TANIMI
Güneydoğu Anadolu çeşitli bitkilerin yetiştirilebilmesi açısından Türkiye'nin en önemli
bölgelerinden biridir. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ile bu önemi daha da artacak olan bu bölge
düz ve hafif meyilli ovalan kapsar. Bölgeyi 3 agroekolojik alt bölgeye ayırmak mümkündür. Bölgenin
en önemli bölümünü teşkil eden 1. alt Bölge esas itibariyle, Şanlıurfa, Mardin ve Kilis illerinin düz
ovalarını kapsar. Gaziantep, Diyarbakır, Adıyaman ve Batman illerinin bir kısmını da içine alır.
Denizden yüksekliği 300-400 m. civarında olup 600 m.yi geçmez. Bu alt bölgede genellikle kışlar çok
sert olmaz. Yağış 300-400 mm. arasındadır. Yaz ayları çok sıcak olup yağış olmadığı gibi nisbi
rutubette çok düşüktür.
2. alt bölgede yıllık toplam yağış daha yüksek olup 450-600 mm. arasında değişmektedir.
Arazi biraz engebeli ve tarım alanlarının denizden yüksekliği belli başlı tabii yükseltileri hariç tutulur
ise 600-700 m. civarındadır. Bu alt bölgede kış ayları 1. alt bölgeye nazaran daha sert geçer. Fakat
ekstrem yıllar hariç kar yağışı ve kar örtüsü kış ayları boyunca birkaç günü geçmez. Bu yörede de yaz
ayları çok sıcak ve kurak geçer. 2. alt bölge esas olarak Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep Batman,
Siirt illeri ile Şırnak ilinin bir kısmını kapsar.
3. alt bölgeyi esas itibariyle bölgenin kuzey kesimleri ile Elazığ ve Malatya illeri kapsar.
Denizden yüksekliği 1.000 m civarındadır. Kış ayları 1. ve 2. alt bölgelere göre sert geçmekle birlikte
Doğu Anadolu Bölgesinden daha yumuşaktır. Ortalama yıllık yağış 1. alt bölgeden fazla, 2. alî
bölgeden daha az olup 350-450 mm. arasında değişir. Bu alt bölge, Doğu Anadolu ile Güneydoğu
Anadolu bölgeleri arasında bir geçit kuşağıdır Yaz ayları bu alt bölgede de kurak olmakla birlikte diğer
alt bölgelere nazaran daha az sıcak olur. Vejetasyon süresi de nispeten daha uzun olur.
Bölgenin yarı-kurak ve çok sıcak iklim şartları toprak yapısını da etkilemiştir. Gaziantep,
Şanlıurfa, Diyarbakır. Siirt yayı arasındaki kırmızı -kahverengi topraklar iklim özelliklerine göre
oluşmuş olup, Bölge toprakları içinde önemli bir yere sahiptir. Bu topraklar düz ve düze yakın
eğimlerde, derin veya orta derin, ABC profili zonal topraklardır. Bu profillerde bol miktarda kalsiyum
bulunmaktadır. Bölge topraklarının organik madde ve fosfor kapsamları genellikle düşüktür.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi toprakları çoğunlukla derin ve orta derin olmalarına karşın bazı tarım
arazilerinde topraklar çok yüzlektir.
Bölge'nin çeşitli yerlerinde yürütülen denemelerde alınan toprak örneklerinin analiz sonuçları
bölge topraklarının organik maddece fakir olmasına karşın K20 miktarının çok yüksek olduğunu
göstermektedir. Kireçli sınıfa giren bu toprakların P205 muhtevaları az fosforlu olarak
sınıflandırılabilir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde tarım işletmelerinde çalışma durumu, şekli ve diğer hususlar
bakımından da yöresel farklılıklar mevcuttur, işletme büyüklükleri 1. alt bölgede 30-40 bin dekara
kadar çıkabildiği halde 3. alt bölgede küçük aile işletmeleri çoğunluktadır. Bu nedenle 3. alt bölgede
mekanizasyon yeterince yerleşmemiştir.
Bugün gerek devlet sulamaları olsun ve gerekse üreticilerin kendi imkanları ile çıkardıkları yer
altı sulamaları ile olsun bölgede sulama yapılan arazilerin önemli bir bölümünde pamuk tarımı
yapılmaktadır. Bu oran özellikle 1. alt bölgede çok yüksek rakamlara çıkabilmektedir. Pamuğun iklim
isteklerine uyan, geniş ve düz ovaları bulunan 1. alt bölgede pamuk tarımına daha fazla yer
verilmektedir.
Nispeten meyilli topraklar ve küçük aile işletmeleri ile yetiştirme dönemi daha kısa olan 2. alt
bölgede pamuk ekim oranı düşük olmakla birlikte sulanan alanlarda sebze ve tütün gibi ürünler daha
fazla yer işgal etmektedir. Bölgenin yağışa dayalı tarım sisteminde tahıl-yemeklik baklagil ekim
nöbetine büyük oranda yer verilmesine rağmen, sulanan alanlarda rotasyona çok az rastlanılmaktadır.
Bunun en başta gelen sebebi; 1. alt bölgede pamuk, diğer ürünlere nazaran daha yüksek gelir
getirmesidir.
4
İlk yıllarda sorunsuz gibi gözüken sürekli pamuk sisteminin yaygınlaşması ve devam etmesi
sonucu bazı bölgelerde (Nusaybin) toprakta çoraklaşma ve tuzluluk ile Bölgede çok az görülen beyaz
sinek populasyonunda artış görülmesi dikkati çekmiştir.
II.ürün bitkilerinin ekim alanı, II.ürün tarımına müsait bölge için nispeten düşük bir oran olarak
görülmektedir. II. ürün üretimini sınırlayan sebepler arasında, üreticilerin II.ürün tarımına yabancı
olmaları, bölgede mısır kurutma sistemlerinin yetersizliği, çiftçi eğitim yayım hizmetlerinin
yetersizliği, çiftçilerin bu ürünlere yabancı olması gibi problemler gösterilebilir.
GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ'NİN TARIMSAL VE METEOROLOJİK
ÖZELLİKLERİ
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni 3 agroekolojik alt bölgeye ayırmak mümkündür.
Bölgenin en önemli bölümünü teşkil eden 1. alt bölge esas olarak Kilis, Mardin ve Şanlıurfa
illerinin geniş ve düz ovalarını kapsar. Gaziantep Adıyaman ve Şırnak illerinin bir kısmını da içine
alır. Denizden yüksekliği 300-400 m. civarında olup, 600 m.'yi geçmez. Bu alt bölgede genellikle
kışlar çok sert olmaz. Yağış 300-400 mm. arasında değişir. Yaz ayları çok sıcak olup, yağış olmadığı
gibi nispi rutubette çok düşüktür.
İkinci alt Bölgede yıllık toplam yağış daha yüksek olup 450-600 mm. arasında değişmektedir.
Arazi biraz daha engebelidir. Kuru tarım alanlarının denizden yüksekliği belli başlı tabii yükseltiler
hariç tutulur ise 600-700 m. civarındadır. Bu alt bölgede kış ayları birinci alt bölgeye nazaran daha sert
geçer. Fakat ekstrem yıllar hariç kar yağışı ve kar örtüsü kış ayları boyunca birkaç günü geçmez. Bu
yörede de yaz ayları çok sıcak ve kuraktır. Hasat mevsiminden önce olgunlaşma döneminde
görülebilen sıcak rüzgarlar hububatta tane kalitesini etkiler. Birinci alt bölgede olduğu gibi ikinci alt
bölgede de süne (Eurygaster intericeps Put.) tehlikesi ekilecek buğdaylarda erkencilik vasfını
gerektirir.
Üçüncü alt bölgeyi esas itibariyle bölgenin kuzey kesimleri ile Elazığ ve Malatya illeri kapsar.
Denizden yüksekliği 1.000 m civarındadır. Kış ayları 1. ve 2. alt Bölgelere göre sert geçmekle birlikte
Doğu Anadolu Bölgesinden daha yumuşaktır. Ortalama yıllık yağış 1. alt bölgeden fazla, 2. alt
bölgeden daha az olup 350-450 mm. arasında değişir. Bu alt bölge, Doğu Anadolu ile Güneydoğu
Anadolu Bölgeleri arasında bir geçit kuşağıdır Yaz ayları bu alt bölgede kurak olmakla birlikte diğer
alt bölgelere nazaran daha az sıcak olur. Vegetasyon süresi de nispeten daha uzun olur (Kılıç ve
Özberk, 1998).
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde tarım işletmelerinde çalışma durumu, şekli ve diğer hususlar
bakımından da yöresel farklılıklar mevcuttur, işletme büyüklükleri 1. alt bölgede 30-40 bin dekara
kadar çıkabildiği halde 3. alt bölgede küçük aile işletmeleri çoğunluktadır. Bu nedenle 3. alt bölgede
mekanizasyon yeterince yerleşmemiştir (Alagöz,1990).
Bugün gerek devlet sulamaları olsun ve gerekse üreticilerin kendi imkanları ile çıkardıkları yer
altı sulamaları ile olsun bölgede sulamaya açılan alanın önemli bir kısmında pamuk tarımı
yapılmaktadır. Bu oran 1. alt bölgede çok yüksek rakamlara çıkabilmektedir. Pamuğun iklim
isteklerine uyan, geniş ve düz ovaları bulunan 1. alt bölgede pamuk tarımına daha fazla yer
verilmektedir.
Nispeten meyilli topraklar ve küçük aile işletmeleri ile yetiştirme dönemi daha kısa olan 2. alt
bölgede pamuk ekim oranı düşük olmakla birlikte sulanan alanlarda sebze ve tütün gibi ürünler daha
fazla yer işgal etmektedir. Bölgenin yağışa dayalı tarım sisteminde tahıl-yemeklik baklagil ekim
nöbetine büyük oranda yer verilmesine rağmen, sulanan alanlarda rotasyona çok az rastlanılmaktadır.
Bunun en başta gelen sebebi; 1. alt bölgede pamuk, 2.ve 3. alt bölgede de tütünün diğer ürünlere
nazaran daha yüksek gelir getirmesidir.
İlk yıllarda sorunsuz gibi gözüken sürekli pamuk sisteminin yaygınlaşması ve devam etmesi
sonucu bazı bölgelerde (Nusaybin) toprakta çoraklaşma ve tuzluluk ile bölgede çok az görülen beyaz
sinek populasyonunda artış görülmesi dikkati çekmiştir.
II.ürün bitkilerinin ekim alanı, II.ürün tarımına müsait bölge için nispeten düşük bir oran olarak
görülmektedir. II. ürün üretimini sınırlayan sebepler arasında, üreticilerin II. ürün tarımına yabancı
5
olmaları, bölgede mısır kurutma sistemlerinin yetersizliği, çiftçi eğitim yayım hizmetlerinin
yetersizliği, çiftçilerin bu ürünlere yabancı olması gibi problemler gösterilebilir.
Çizelge 1. Alt Bölgeleri Temsil Eden Ceylanpınar ve Diyarbakır İstasyonlarının Çok Yıllık
Kayıtlara Göre Bazı iklim Verileri.
(D.Bakır 1929-80, C.Pınar 1957- 80)
Aylar Top.yağış, mm Ort.Sıcaklık °C Nisbi Nem % Max. Sıcaklık °C Min. Sıcaklık °C
D.Bakır C.Pınar D.Bakır C.Pınar D.bakır C.Pınar D.Bakır C.Pınar D.Bakır C.Pınar
Eylül 3.4 1.1 24.9 25.6 28 36 42.0 45.4 4.0 7.2
Ekim 28.3 16.0 17.2 19.1 46 45 35.4 39.4 8.0 -2.4
Kasım 53.5 25.5 9.9 11.9 67 60 28.4 32.8 -12.9 -8.2
Aralık 74.6 58.5 4.2 7.2 77 68 23.1 23.0 -17.7 -6.7
Ocak 76.9 63.0 1.5 5.4 77 73 16.9 22.0 -24.2 11.2
Şubat 66.7 49.0 3.6 7.2 73 68 21.1 26.0 -19.7 -9.9
Mart 64.8 49.4 8.3 11.1 65 63 26.0 30.4 -12.2 -6.2
Nisan 74.0 43.8 13.8 16.0 61 59 33.0 36.4 -6.1 -4.2
Mayıs 45.8 22.8 19.4 22.5 55 46 39.8 41.0 0.8 2.1
Haziran 6.9 1.40 26.0 28.7 34 33 41.8 45.6 6.0 8.0
Temmuz 1.5 0.10 31.0 32.1 24 31 46.2 47.6 9. i 14.2
Ağustos 11 0.00 30.4 31.0 24 32 45.9 47.2 8.4 11.7
Ortalama 497.5 330.6 15.8 18.2 53 51 46. 47.6 -24 -11
Bölge 633.2 12.5 56 19.4 -5.7
Ortalaması
Kaynak: Anonim, 1986
Çizelge 2. Ortalama Yağış Miktarlarının Mevsimlere Dağılışı (mm., %)
RASAT MEVSİMLER
YERİ Sonbahar Kış İlkbahar Yaz Yıllık
mm % mm % mm °/o Mm % mm %
Ceylanpınar 42.6 12.8 170.5 51.6 116.0 35.1 1.5 0.5 330.6 100
(1957-80)
Diyarbakır 85.2 17.1 218.2 43.9 184.0 37.1 9.5 1.9 497.5 100
(1928-80)
KAYNAK: Eser, 1997
Yağışların mevsimlere dağılışı Çizelge 2'de belirtilmiştir. Her iki alt bölgede de yağışların en
çok olduğu devre kış mevsimidir. Bunu ilkbahar ve sonbahar mevsimleri izlemektedir. Yaz
mevsiminde ise yağışlar yok denecek kadar azdır.
Çizelge 1' den yıllık toplam yağış bakımından ikinci alt bölgenin daha yüksek rakamlara sahip olduğu
görülmektedir.
Ortalama sıcaklık verilerine göre en sıcak lokasyon Ceylanpınar olmaktadır. Diyarbakır'ın
nispeten daha az sıcak olduğu görülmektedir. Ortalama sıcaklık değerlerine göre her iki yörede en
soğuk ay Ocak ayı , en sıcak ay ise Temmuz olarak görülmektedir. Bilhassa birinci alt bölgede kış
aylarında bile sıcaklık dereceleri vejetasyonun devam etmesini sağlayacak düzeydedir. En yüksek
sıcaklığa Temmuz ayında ulaşılmakta olup, 47.6 °C ile Ceylanpınar en başta gelmektedir. Veriler
incelendiği taktirde kış aylarında bile 20 °C ‘nin üzerinde sıcaklıklar görülebilmektedir.
Çizelge l'de görüleceği üzere buğday büyüme devresinin sonuna doğru nispi nem % 50'nin
altında olmakta hatta bu değerler yaz mevsiminde % 20-30'lara kadar düşmektedir.
6
Çizelge 3. 2004/2005 Yılı Yetiştirme Sezonuna Ait Diyarbakır İli Meteorolojik Verileri
Aylar Ortalama Ortalama Ortalama Aylık Top Ortalama Nisbi Nem
Sıcaklık(°C) Maks.Sıcak.(°C) Min.Sıcak.(°C) Yağış(m2/mm) (%)
Eylül 2004 25.0 34.0 15.3 0.0 19.0
Ekim 2004 18.2 26.7 10.8 1.3 41.2
Kasım 2004 8.1 13.9 3.7 123.1 69.4
Aralık 2004 1.4 8.3 -3.7 4.7 59.9
Ocak 2005 2.3 7.9 -2.7 58.7 66.0
Şubat 2005 3.0 8.9 -2.3 46.8 61.7
Mart 2005 8.4 14.0 2.9 58.4 53.3
Nisan 2005 14.1 21.1 6.7 36.8 51.9
Mayıs 2005 19.6 27.5 10.6 26.5 44
Haziran 2005 25.8 33.1 16.4 33.1 24.9
Temmuz 2005 32.4 39.7 22.9 0 10.8
Ağustos 2005 31.8 39.2 22.3 0 19.6
Eylül 2005 25.0 32.8 16.0 0.7 30.9
Ekim 2005 16.2 24.7 8.7 14.9 40
Kasım 2005 7.5 15.0 1.3 38.0 60.4
Aralık 2005 5.3 11.9 0.6 94.3 72.5
KAYNAK: Devlet Meteoroloji İşleri Diyarbakır Bölge Müdürlüğü
GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ'NİN TOPRAK YAPISI :
Bölgenin yarı-kurak ve çok sıcak iklim şartları toprak yapısını da etkilemiştir. Şanlıurfa,
Diyarbakır ve Siirt yayı arasındaki kırmızı -kahverengi topraklar iklim özelliklerine göre oluşmuş
olup, Bölge toprakları içinde önemli bir yere sahiptir. Bu topraklar düz ve düze yakın eğimlerde, derin
veya orta derin, ABC profili zonal topraklardır. Bu profillerde bol miktarda kalsiyum bulunmaktadır.
Bölge topraklarının organik madde ve fosfor kapsamları genellikle düşüktür.
Bölge toprakları çoğunlukla derin ve orta derin olmalarına karşın, özellikle eğimli arazilerde
toprak çok yüzlektir. Bölge dahilinde yapılan toprak işleme denemelerinde illerin nadas etkinlikleri
Diyarbakır'da % 19,3; Mardin'de % 8,7 ve Şanlıurfa'da % 13,5 olarak bulunmuştur (Anonim, 1986)
Bölge toprakları işlemeye uygun arazi varlığı yönünden Orta kuzey (4,697,000 ha) ve Orta
güney (4,349,000 ha) bölgelerinden sonra üçüncü sırada (3,840.000 ha) yer almaktadır (Eser ve ark.,
1997).
Bölgenin çeşitli yerlerinde yürütülen denemelerde alman toprak örneklerinin analiz sonuçlan
bölge topraklarının organik maddece fakir olmasına karşın K2O miktarının çok yüksek olduğunu
göstermektedir. Kireçli sınıfa giren bu toprakların P205 muhtevaları az fosforlu olarak
sınıflandırılabilir.
7
ENSTİTÜ
HAKKINDA ÖZET
BİLGİ
8
ENSTİTÜNÜN AMACI:
Güneydoğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü faaliyet alanına giren illerde çeşitli tüketim
gruplarının isteklerine uygun olarak başta buğday ve arpa olmak üzere serin iklim tahılları, nohut ve
mercimek gibi yemeklik tane baklagillerde çeşit geliştirme ve yetiştirme tekniği çalışmalarını, bunlar
dışında pamukta çeşit geliştirme ve agronomi çalışmaları, yağlı tohumlu bitkilerde çeşit geliştirme ve
agronomi çalışmaları, yem bitkilerinde çeşit geliştirme ve agronomi çalışmaları,, tıbbi ve aromatik
bitkilerde kültüre alma olanaklarının araştırılması, çeşit geliştirme ve agronomi çalışmaları, II. Ürün
mısırda çeşit geliştirme ve agronomi çalışmaları, bağ bahçe bitkileri ile ilgili çeşit geliştirme ve
agronomi çalışmaları, hayvan yetiştiriciliği ile ilgili çalışmaları yürütmektedir.
Ayrıca, tescil edilen tahıl ve baklagil çeşitlerinin tohumluk üretimleri ile bazı sebze çeşitlerinin
fide üretimi ve damızlık tosun üretimi yaparak bölgeye yararlı olma gayreti içindedir.
KURULUŞ İLE İLGİLİ BİLGİLER:
20.6.1962 tarihinde kurulan enstitü, 1974 yılında bugünkü (cid:31)ampusüne taşınmıştır. Diyarbakır
şehir merkezine 9 km. uzaklıkta, Dicle nehri kıyısında, Silvan karayolu üzerinde bulunmaktadır.
5775 dekar arazi üzerinde kurulu enstitünün yaklaşık 3000 da.tarla arazisi, 500 da. Bağ-bahçe
arazisi, 1000 da. Ağaçlandırma alanı mevcuttur. Geri kalan alan çeşitli amaçlar doğrultusunda
kullanılmaktadır.
MEVCUT ELEMAN DURUMU:
Alt yapı bakımından oldukça yeterli olan enstitü yaklaşık 135 teknik eleman barındıracak düzeydedir.
1 Müdür 3 Müdür Yardımcısı dahil toplam 30 Mühendis, 3 Tekniker, 2 Teknisyen, 4 Laborant, 4
Veteriner Hekim, 2 Vet.Sağlık Teknisyeni, 5 Memur, 25 Güvenlik Görevlisi ve 71 Daimi İşçi istihdam
edilmektedir.
ADI SOYADI: ÜNVANI: ÇALIŞMA ALANI:
Dr.Zübeyir TÜRK Zir. Yük. Müh. Müdür
Mehdi SÜMERLİ Zir .Yük. Müh. Müdür Yardımcısı
M.Şerif YASAK Zir . Müh. Müdür Yardımcısı
Kudret BEREKATOĞLU Zir .Yük. Müh. Müdür Yardımcısı
Dr.Hasan KILIÇ Zir.Yük. Müh. Buğday Arpa Islahı,Agronomi
Ahmet ALTIKAT Zir.Müh. Buğday Arpa Islahı,Agronomi
Enver KENDAL Zir. Teknikeri Buğday Arpa Islahı,Agronomi
Yaşar GÖKDEMİR Zir . Müh. Buğday Arpa Islahı,Agronomi
Dr.Çetin KARADEMİR Zir .Yük. Müh. Pamuk Islahı,Agronomi
Dr.Emine KARADEMİR Zir .Yük. Mü Pamuk Islahı,Agronomi
Remzi EKİNCİ Zir .Yük. Müh. Pamuk Islahı,Agronomi
Murat KOÇ Zir.Yük. Müh. Yemeklik Tane Bakl.Islahı,Agr.
İrfan ERDEMCİ Zir .Yük. Müh. Yemeklik Tane Bakl.Islahı,Agr.
Medeni YAŞAR Zir . Müh. Yemeklik Tane Bakl.Islahı,Agr.
Dr.Davut KARAASLAN Zir .Yük. Müh. Yağlı Tohumlu Bitkiler
Dr.Songül GÜRSOY Zir .Yük. Müh. Agronomi
Betül KOLAY Zir .Yük. Müh. Agronomi
Dr.Fethullah TEKİN Zir .Yük. Müh. Tıbbı Aromatik Bitkiler
Dr.Berat BAYLAN Zir .Yük. Müh Çayır-Mera,Yem Bitkileri
M.Salih SAYAR Zir . Müh. Çayır-Mera,Yem Bitkileri
Yusuf YILMAZ Zir .Yük. Müh. Sıcak İklim Tahılları
9
Mikdat ŞİMŞEK Zir Yük Müh. Bağ ve Bahçe Bitkileri
A.Murat KAYA Zir.Müh. Bağ ve Bahçe Bitkileri
Mehmet ÇİÇEK Zir. Müh: Bağ ve Bahçe Bitkileri
Abit KAYA Ziraat Teknikeri Bağ ve Bahçe Bitkileri
Samet HALICI Zir.Müh. Bitki Koruma
Nalan AKÇA Zir.Müh. Hayvancılık
M.Emin VURAL Veteriner Hekim Hayvancılık
Ahmet KARATAŞ Veteriner.Hekim Hayvancılık
S.Türker GÖZÜBYÜK Uzm.Veteriner Hekim Hayvancılık
Nizamettin YÜCEDAĞ Veteriner Hekim Hayvancılık
Mustafa AĞAÇ Vet.Sağlık teknisyeni Hayvancılık
Hüsnü AKTAŞ Zir.Müh. Laboratuvar Kontrol Çalışmaları
Nurettin BAYRAM Zir.Müh Laboratuvar Kontrol Çalışmaları
Abdullatif EKİN Laborant Laboratuvar Kontrol çalışmaları
Burusk KESKİN laborant Laboratuvar Kontrol çalışmaları
Mahmut TANTEKİN Zir.Müh. Üretim-İşletme-Atölye
Esat YAMAN Zir.Müh. Üretim-İşletme-Atölye
Veysel AKSAKAL Laborant Üretim-İşletme-Atölye
Murat URĞUN Zir.Müh Enformasyon Birimi
TEKNİK KONULAR:
Bulgular Özeti:
• Enstitümüz kuruluşundan bugüne kadar bölge çiftçilerinin ve diğer tüketici gruplarının
sorunlarını çözmek için bir çok araştırma planlamış, yürütmüş, sonuçlandırmış ve oluşturulan
teknolojik paketi çeşitli yollarla çiftçiye ulaştırılmıştır.
• Yağışa dayalı şartlarda serin iklim tahılları çeşit geliştirme çalışmaları sonucunda Dicle 74 ve
Diyarbakır 81 makarnalık buğday çeşitleri ile Kop ekmeklik buğday ve Şahin 91 arpa çeşitleri
geliştirilmiştir. Ayrıca yurt içindeki diğer araştırma kuruluşları tarafından geliştirilen çeşitlerden
bölgeye uyum sağlayan çeşitler belirlenmiştir. Yeni çeşitlerin adaptasyon denemeleri
sürdürülmektedir.
• GAP ile sulamaya açılacak alanlarda ilk etapta yetiştirilebilecek hububat çeşitlerini saptamak
amacıyla tescilli çeşitler kullanılarak yapılan denemeler sonuçlandırılmış ve ilave sulama koşullarında
yetiştirilebilecek hububat çeşitleri tespit edilmiştir.
• İlave sulama yapılan koşullarda gerçekleştirilen çeşit geliştirme çalışmaları sonucunda kaliteli
iki makarnalık buğday, Fırat 93 ve Aydın 93, ile Sur 93 arpa çeşidi için "Mayıs-1994" itibariyle üretim
izni alınmıştır. Ceylan-95 ve Fırat-95 makarnalık buğday çeşitleri ise 1995 yılında, Altıntoprak 98,
Sarıçanak 98 makarnalık buğday ile Karacadağ 98 ekmeklik buğday çeşitleri 1998 yılında tescil
ettirilerek çiftçiye sunulmuştur.
• Hububat ve baklagillerde yetiştirme tekniği ve münavebe konusunda çeşitli çalışmalar
yapılmış, hemen hemen tüm problemler çözümlenmiş, çalışmaların bir kısmı tamamlanmış, bir kısmı
da devam etmektedir.
• Yağışa dayalı koşullarda hububat ile rotasyona giren nohut ve mercimekte çeşit geliştirme ve
yetiştirme tekniği konularında bir çok çalışma yapılmış, Yerli Kırmızı ve Fırat 87, Seyran-96
mercimek çeşitleri ile Diyar -95 ve ILC-482 nohut hattı tescil ettirilmiş ve çiftçinin yararına
sunulmuştur.
• Nohut ve mercimekte gübre miktarı, tohum miktarı, ekim zamanı, ekim şekli, bakteri
inokulasyonu, yabancı ot kontrolü, ilave sulama zamanı gibi çok çeşitli konularda yetiştirme tekniği
çalışmaları yürütülmüş ve teknoloji paketi oluşturulmuştur.
• Serin iklim tahılları ile rotasyona girebilecek bir diğer bitki grubu ise yem bitkilerdir. 1988-94
yıllarında buğdaygil ve baklagil yem bitkileriyle yapılan çalışmalar sonunda yağışa dayalı şartlarda
fiğler, mürdümük, burçak ve kara nohut, sulanan şartlarda yonca ve üçgüller ümitvar bulunmuştur.
10
Description:Ampelografik özellikleri çıkarılmış, standart olabilecek çeşitler belirlenmiştir. Bağ bölgelerinde anaç adaptasyonu ve . merkezlerinden biri oluşu nedeniyle bu adın verilmesine neden olmuştur. Bölgede genellikle makarnalık buğday