Table Of ContentTarih
Devrim
Sosyalizm
Dr. Hikmet Kıvılcımlı
Dijital Yayınlar
Yaynlar
İndir - Oku - Okut - Çoğalt - Dağıt
Bu kitap ilk defa: 1965 yılında Tarihsel Maddecilik
Yayınlarında yayınlanmıştır.
Bu kitap KöXüz sitesinin dijital yayınıdır.
Kar amacı olmadan, okumak ve okutmak için, indirmek, dijital olarak
basmak ve dağıtmak serbesttir.
Alıntılarda kaynak gösterilmesi dilenir.
Yayınları
Yaynlar
İÇİNDEKİLER
AÇIKLAMA 11
TEZ 15
İnsanlığın Başından Geçenler 15
Tarih ve Üretici Güçler 17
Tarihsel Devrim-Sosyal Devrim 19
İki Çeşit Tarihsel Devrim 20
Tarih "Tekerrür" müdür? 21
Barbarlık: Sosyal Gelenek-Aksiyon 23
BİRİNCİ KİTAP
GENELPRENSİPLER 25
BÖLÜM:I
TARİHSEL DEVRİMİN TARİHÇESİ 27
I- Dünyanın Sonu 27
II- Dünyanın İnsanüstü Gidişi 29
A) Yunanlılarda 29
B) İslamlıkta 30
C) Batı Kapitalizminde 31
D) İslam Rönesans'ında Realizm 33
III- Dünyanın İnsancıl Gidişi 34
A) Burjuva Devrimi 34
B) Tarihsel Maddecilik ve Devrim 37
C) Tarihsel Devrim Problemi 38
IV- Tarihsel Maddecilikten Sonrası 40
A) Tarihsel Devrim ve Irkçılık 41
B) Tarihsel Devrim ve Sözde Dincilik .44
C) Uzman Diyalektik .47
D) Tarihsel Devrim ve Sosyalist Tarihçi 51
E)Tarih Filozofu 53
F) Dogmatik Marksist 55
BÖLÜM: II
TARİHTE METOT. 59
I- Genel Olarak 59
A) Sınıflandırma Bilimi Tarihi 59
B) Klasik Tarih Metodu 61
C) Orijinal Tarih Metodu 63
II- Özel Olarak. 66
A) Barbar Neden Önemsenmez 66
B) Barbarın İnsan Değeri 67
C) Barbarın Tarih Değeri 68
D) Tarihsel Devrim 69
E) Tarihte Açıklama ve Değiştirim 70
BÖLÜM: III
TARİHTEKANUN 71
A) Kişi Dileği-Tarih Gidişi (İradei Cüz'iyye-İradei Külliye) 71
B) İki Zıt Tarih Anlayışı 72
C) "Kişi"nin Tek Başına Var Oluşu (Robenson) 75
D) Kişinin Fikirleri (Zihin Şemaları) 77
E) Kişinin "Ruh"u (Vision = Ermişlik) 78
F) Kişinin Kişi İle Karşılaşması (Tesadüf) 80
G) Darvinizmin Muştulayıcısı-İslam Marksı 81
İKİNCİ KİTAP
SOYUTGEÇİŞ 87
BÖLÜM: IV
BARBARLIKTAN MEDENİYETE KLASİK GEÇİŞ 89
A) Cinsel Yasak ve Toplum 89
B) Aile Şekilleri 90
C) "Kan" 93
D) Aşağı Barbarlık Konağı 95
E) Aşağı Barbar Hayatı: Anahan 95
F) Örnek Kan Örgütü 97
G) Orta Barbarlık Konağı 100
H)Yukarı BarbarlıkKonağı 103
I) Medeniyet 106
J) Genel Kanunlar ve Son Buluşlar 110
BÖLÜM: V
BARBARLIKTANMEDENİYETEORİJİNALGEÇİŞ. 115
A) Tarihöncesi Okulları 115
B) Irak'ta Aşağı Barbarlık Konağı 117
C) Birinci Basamak: El-Obeyd (Ur) Tipi 118
D) Uruk (İbranice: Ereş) 119
E) Cemdet-Nasr: Kiş 120
F) Arkeoloji Tasnifi-Sosyoloji Tasnifi 120
G) El-Obeid: Orta Barbarlık Konağı 122
H) Irak Orta Barbarlığının Dinamizmi 126
I) İlk "Kıyamet" 129
J) Orta Barbarlıktan-Yukarı Barbarlığa 132
K) Yukarı Barbarlık: İlk Tapınak (Toplum Zenginliği) 134
L) Yukarı Barbarlık Sonu: Medeniyet Başı 136
M) Irak'ta Barbarlıktan Medeniyete Geçiş 140
N) Sonuçlar: Tufan-Sınıflaşma 142
0) Medeniyetin Yaratıcılık Efsanesi 146
P) Medeniyetin Karakteristiği 148
R) Tez: Ticaret Saltanatı 152
S) Antitez: Savaş Saltanatı 153
T) Sentez: Mezar Saltanatı 155
ÜÇÜNCÜ KİTAP
SOMUT GEÇİŞ 157
BÖLÜM: VI
KENTTENMEDENİYETEGEÇİŞ 159
A) Medeniyete Geçiş Biçimleri 159
B) Kent Nedir? 162
C) Kent'in Kuruluşu 164
D) Kent'in Yaşayışı 165
E) Kent Dini 167
F) Kentin Yönetimi 170
G) İlk Irak Yönetimi 171
H) Kent'i Yaratan Üretim 172
1) Kent'te Bezirgan-Tefeci Sınıfın Doğuşu 175
J) Grek Medenileşmesi 180
BÖLÜM: VII
GÖÇEBELİKTEN MEDENİYETE GEÇİŞ 185
A) İbni Haldun'un Gerçek Diyalektiği 185
B) Tarih Diyalektiğinde Bilinç 189
C) Toplumun Anatomisi, Fizyolojisi ve Kanunu 193
D) Barbarlıktan Medeniyete Geçiş 196
E) "Kan" Yerine "Devlet"in Geçişi 199
F) Bezirgan Medeniyetinin Yükselişi 206
G) Bezirgan Medeniyetinin Durması 207
H) Bezirgan Medeniyetinin Çökmesi 209
I)Sonu ç 210
DÖRDÜNCÜ KİTAP
GENEL SONUÇLAR 211
BÖLÜM: VIII
TOPRAK VE BARBARLIK 213
A) Barbar Kurdu-Medeniyet Kelebeği 213
B) Yukarı Barbarlık: Kentte Toprak Meselesi, Orijinal Medeniyet...215
C) Orta Barbarlık ve Toprak Meselesi (Tufanlar) 218
D) Osmanlı Rönesansı "Miri Toprak"lar 220
E) Dirlik Düzeni 221
F) Kesim Düzeni 223
G) İki Tarih-İki Gidiş 225
H) Ortak Toprakların Çalınması 226
I) Toprak Gelirinin Üleşimi 231
J) Modern Kapitalizmde Toprak Gelirinin Üleşimi 233
K) Dirlik Düzeninde Toprak Gelirinin Üleşimi 233
L) Kesim Düzeninde Toprak Gelirinin Üleşimi 233
M) Osmanlılıktan Çıkamadığımızın Şeması 234
N) Şemaların Sonuçları 235
BÖLÜM: IX
TİCARET VE BARBARLIK 239
A) Bezirganlığın Üretime Baskın Çıkışı 239
B) Barbarların Medeniyete Üstünlükleri 242
C) Tipik Bir Barbar Akını 244
D) Barbarlık ve Bezirganlık 246
E) Bezirgan Yollarının Açılışı 247
F) Bezirganlığı Barbarın Örgütlendirmesi 250
G) Barbarın Açmadığı Yerle Kıyas 251
H) Medenilerden Barbarlara Övgü 253
BÖLÜM: X
TARİH VE BARBARLIK 255
A) Menediyet ve Barbarlık 255
B) Barbarlık Neden Yener? 260
C) Tarihsel Devrimin Sonu 270
BÖLÜM: XI
TARİH ZİNCİRİNİN HALKALARI 281
A- AYRIMI
TARİH ZİNCİRİNİN GENEL HALKALARI 281
A) Tarih Konakları 281
B) Kadim Tarihte "Ortaçağ"lar Çoktur 282
C) Medeniyetler Birbirlerinden Çıkarlar 283
D) İki Zıt Tarih Anlayışı 285
E) Zıt Anlayışların Çözümü 287
F) Medeniyetin Evrim Basamakları 289
G) Orijinal Medeniyet Örneği 289
H) Medeniyet Rönesansı Örneği 289
I) Sonuç 291
B- AYRIMI
TARİHZİNCİRİNİNÇİNHALKASI 292
A) Irak'tan Çin'e Kültür. 292
B) Ön Tarihsel Devrim 295
C) Irak ve Çin İlişkisi 297
D) Irak mı, Çin mi Eski? 299
E) Çin ve Akdeniz Medeniyetleri 302
Son Anı 305
AÇIKLAMA
Compte de Gobineau şöyle diyor:
"Medeniyetlerin düşmesi, bütün Tarih olaylarının hem en göze çar-
panı ve hem de en kapkaranlık olanıdır. Zeka ve ruhu ürküten bu fela-
ket, eli altında öylesine muazzam ve öylesine esrarengiz bir şey saklar
ki, düşünücü onu gözden geçirip inceler, onun sırrı çevresinde dönüp
dolaşırken bir türlü yorulmak bilmez." (Compte de Gobineau, İntrodu-
ction â I'Essai sur I'inegalite des races humaines, Paris, s. 35.)
Araştırmamızın konusu budur: Medeniyetlerin kuruluş ve yıkılış
kanunları!..
Medeniyet kuruldu kurulalı insanlığı en çok düşündüren ve heye-
canlandıran problem budur. Tarihin en büyük destanları o problem
için yakılmıştır: en büyük dinler ve inançlar o problem üzerine ku-
rulmuştur. Bugün de aynı problem bizi gerek teori, gerekse pratikçe
sanıldığından çok ilgilendirmektedir.
1- TEORİ BAKIMINDAN: Medeniyetlerin doğup büyüdükten son-
ra mutlak yıkılmaları kaçınılmaz bir alınyazısı ise, bugün yaşadığımız
çağdaş medeniyet de er geç yıkılacak mıdır?.. Demek araştırmamız,
dünkü insanlık gidişini aydınlatmak için olduğu kadar, bugünkü ve
yarınki alınyazımızı aydınlatmak uğrunda dahi, açıklanması gereken
hem "Muazzam", hem "Esrarengiz" bir kördüğümdür.
Burada kerametli ulu kişilerin; "KEHANET"leri konu değildir. Her
gerçek bilimde olayların gidiş kanunları izlenince varılacak sonuçlar
ÖNCEDEN GÖRÜLEbilir. 18. yüzyıl ortasına gelinceye değin. Grek ve
İslâm Tarihçilerinin "KAOS" ve "KIYAMET" görüşleri kaçınılmazdı: İn-
sanlık ne kadar yüksek bir madde medeniyetine, bilgi yücelişine erer-
se, o kadar daha büyük ve korkunç bir son yıkılışla karşılaşmaktan
kurtulamazdı; yani "TARİHSEL DEVRİM"insanlığın alınyazısı idi. Çün-
kü sosyal Kollektif Aksiyon (Teknik-Coğrafya-Tarih) şartları yüzünden
gerekli ÖRGÜT ve BİLİNÇ ile işleyememeye mahkûmdu.
En az 300 yıldan beri Tarihsel Devrini (Bir medeniyetin körü körüne
ve toptan yıkılması) gidişi durmuştur. Modern İngiliz devrimiyle birlik-
te, insanlık bir aşama daha hayvanlıktan kesince kurtulmuş: SOSYAL
DEVRİMLER (Bir medeniyet yıkılacağına, bir sosyal sınıf tahakkümünün
yıkılıp gitmesi) çağı açılmıştır. Sosyal Kollektif Aksiyon gücü bu yön-
de yarım veya tüm ÖRGÜTLENMEye ve BİLİNCE ulaşmıştır. Gobineau
kontlarının yahut Mister Toynbee'lerin yeryüzünde ötmesini bekledikleri
baykuşlar ötemeyeceklerdir. Emperyalizmin medeniyeti yıkacak sanılan
iki korkunç Dünya Savaşı tersini ispatlamakla sonuçlanmıştır. Modern
Sosyal aksiyonun gidişini ve insan bilincini (Tarihsel Devrimler patlata-
rak), kadim kapalı Hint ve Çin Medeniyetlerinde görülen SOSYAL KAST-
LAŞMAlar biçiminde "1000 YIL" dondurabileceğini uman faşizm, birkaç
10 yıllık zorbalığının kefaretini, kendi kendisini fareler gibi bodrumlarda
yakmakla ödemiştir. 19. yüzyılkâri çakaralmaz zırhlı ve savaşçıl gösteri-
lerle, yahut namuslu insanlar önünde hapishane külhanbeylerinin ikide
bir sustalı çakısını düşürmesini andıran; "ihtilâl" ve asker çıkartmalarla
bir üçüncü Dünya Savaşı da patlatılsa, Çağdaş uygarlık yıkılamayacak-
tır. Tarihsel Devrimler çağı en az 300 yıldan beri kesince gömülmüştür.
2- PRATİK BAKIMDAN: 19. yüzyıl ortasına gelinceye dek medeni-
yetlerin yıkılışları hep insanüstü bir güce bağlandı. Bugün insan ilişkileri
ve toplum olayları içinde her türlü insanüstü inançlar, medeniyet tari-
hindeki yıkılış ve kuruluşların yorumları ardına pusu kurmuşturlar. De-
mek hiç değilse düşünce alanında olsun: insan kültürünü tepesi taklak
dolaşma durumundan kesinlikle kurtarmanın ve bâtıl itikatlar boyundu-
ruğunu kırmanın yolu, ister istemez böyle bir araştırmadan geçebilir.
GERİ KALMIŞ toplumlar bakımından konu büsbütün düşünür baş-
ları çatlatıcıdır.
1- GENEL OLARAK: Geri ülkeler Tarihi, neresinde Batı ve Ortaçağı
Tarihinden başkadır? Niçin, Uzakdoğu'da Japonya, 30 yılda bir ultra-
modern kapitalizme ulaştığı halde, Türkiye gibiler 300 yıldır yerinde
sayıyorlar? Japonya, nasıl Batı Emperyalizmiyle atbaşı birlik giderken,
aynı Uzakdoğu'nun Çinhindi gibiler hemen aynı sosyal yapılarına rağ-
men sömürgeleşmiştirler? vb... vb...
2- ÖZEL OLARAK: Geri ülkelerin hemen hemen değişmeden kal-
mış üretim temelleri: Toprak düzenimiz neresinde kördüğüm olmuş-
tur? Niçin Coğrafya, İnsan, Tarih çeşitlilikleri ortamında aynı Tefeci-
Bezirgan ilişkilerin yücelttiği üstyapılar, ulusları "Lâl'ü epkem" (Şaşa
kalmış, dona kalmış, sessiz ve dilsiz. -Y.N) bırakan lanetlenmiş birer
Babil Kulesi olmuşlardır? Yüzyıllar boyu batağa saplanmışça gelişme-
menin günahı yalnız yabancı etkilere yüklenip iç yapılar, kamuf-lajlı
gösterilerle tabulaştırıldıkça, nasıl en parlak DIŞ ZAFERler, sürekli iç
bozgunlarla sonuçlanmıştır? vb... vb...
Bütün bu ve benzeri: ekonomik, sosyal, politik, bilimsel, filozofsal,
ahlaksal, dinsel vb. problemler, yakıştırma yorumlarla değil, ancak
TARİHİN GERÇEKLİĞİ düzeyinde yeni çözüm yolları bulabilir. Sunu-
lan TEZ, duvarcının çektiği bir ipucu olmaktan başka iddia gütmez.
Yapıyı, bütün okurların elbirliği kuracaktır. Onun için, okurdan: Tezin
hiç değilse yayınlanabilen bütününü, en azından sonuna dek araştırıcı
sabrı ile ve alışılmadık bir etüt yaparca inceleyip eleştirmesini çok rica
edeceğiz.
Salacak: 01.05.1965
Hikmet Kıvılcımlı