Table Of ContentTaocu Sevişme ve Seks
Jolan CHANG
Yol Yayınevi
ISBN: 9757569011
Kasım, 2006
TAOCU SEVİŞME VE SEKS.4
ÖNSÖZ.6
GİRİŞ.8
BÖLÜM I.11
TAOCU SEVİŞME..11
BÖLÜM 2.21
TAOCU SEVİŞMEYİ DAHA İYİ
TANIYALIM..21
BÖLÜM 3.27
BOŞALMANIN DENETİM ALTINA
ALINMASI.27
BÖLÜM 4.36
SEVGİYLE BİN KEZ GİDİP GELME..36
BÖLÜM 5.42
SEVİŞME BİÇİMLERİ.42
BÖLÜM 6.49
CİNSEL İSTEĞİ KIŞKIRTICI ÖPÜŞME VE
TAOCULUK..49
BÖLÜM 7.53
TAOCU SEVİŞMENİN GELİŞMESİ VE
GERİLEYİŞİ.53
BÖLÜM 8.60
CİNSEL GÜÇSÜZLÜĞÜN YENİLGİYE
UĞRATILMASI.60
BÖLÜM 9.67
UZUN YAŞAM VE TAOCU SEVİŞME..67
BÖLÜM 10.73
MAYIS-EYLÜL İLİŞKİLERİ.73
BÖLÜM 11.78
NEFES, T’Aİ CHİ CH’UAN ve TAOCU
SEVİŞME..78
BÖLÜM 12.83
TAOCU SEVİŞMENİN ÖĞRENİLMESİ.83
BİTİRİRKEN...
EK: MASTERS VE JOHNSON’UN YAŞLI
ERKEĞİN CİNSEL ETKİNLİĞİ VE
“BOŞALMA” YA DA “BOŞALMAMA”
KONUSUNDAKİ ARAŞTIRMA VE
GÖRÜŞLERİ.96
ÖNSÖZ
Geleneksel Çin seksbilimini inceleme
girişiminde bulunan Batılı bilginlerin sayısı pek
azdır. Oysa bu konu her yetişkin insanın en çok
ilgisini çekecek konulardan biridir. Coşkusallıkla
akılcılığı bir araya getirmekteki eşsiz dehasıyla
Çin kültürünün seksbilim konusunda
söyleyeceği çok önemli şeyler vardır.
Çok değerli Henri Maspero bir yana
bırakılırsa, bu az sayıdaki bilginlerin en
büyüklerinden biri (bu kitapta sık sık sözü
edilen) Robert van Gulik’tir. Van Gulik’le ilk
kez 1942 yılında savaş sırasında tanışmıştım.
Hollanda İşgüderi (maslahatgüzar) olarak
Chunking’e gidiyordu. Ben de İngiliz Elçiliği
Bilim Danışmanı görevimi üstlenmeye
gidiyordum. Bir süre sonra Bayan Shui Ssu-
Fang’la evlendiği zaman eğer belleğim beni
yanıltmıyorsa, bizim Bilimsel İş birliği
salonunda yapılan düğün töreninde bir konuşma
yapmıştım. Savaş bittikten ve ben Taoculukla
derinlemesine ilgilenmeye ve Taoculuğun uzun
yaşam ve ölümsüzlük konularındaki arayışlarını
incelemeye giriştikten sonra van Gulik’le uzun
süre mektuplaştık. Bu yazışmalarda Taoculuğun
izdeşlerinin anlattıkları ve önerdikleri cinsel
tekniklerde sayrıl (patolojik) ya da sapık bir şey
olmadığına van Gulik’i inandırdığımı
sanıyorum. Zaten bu görüş onun Çin edebiyatı
üzerindeki derin araştırmaları sonunda vardığı
inançlara da uygun düşüyordu. Çin edebiyatının
incelenmesi, Çin seks yaşamının yüzyıllar
boyunca son derece sağlıklı olduğunu, sadizm
ve mazohizm gibi sapıklıklardan kendini
kurtarmış olduğunu, buna karşın tek yanlı
olmayan karşılıklı bir haz arayışı ve mutlandırıcı
yenilikler getirme konusunda çok büyük bir
beceriye ulaşmış olduğunu kanıtlıyor.
En ünlü Çin seksbilim koleksiyonu Shuang
Mei Ching An Ts’ung Shu’nun Yeh Te-Hui
düzenlemesinin bendeki nüshasını Peking’de
Liu Li Ch’ang’da bir kadın kitapçıdan satın
aldığımı tatlı bir anı olarak anımsıyorum. O
zamandan beri bu konuyu incelemeyi
sürdürdüm. Bunun bir nedeni de Çin
simyacılığının (alşimi) yaşamı uzattığına hatta bu
dünyada ölümsüzlüğü kazandırdığına
inandığından ya da “iç iksir”in yani bedenin
imal ettiği uzun yaşam iksirinin cinsel tekniklerle
büyük ilişkisi olmasıydı.
Sonra 1972 yılında göklerde yeni bir yıldız
belirdi, değerli dostumuz bu kitabın yazarı,
Stockholm’ dan Chang Chung-Lan (Jolan
Chang). Onun Çin ve evrensel seksbilim
konusundaki bu kitabını bu konularda uzman
olsun olmasın tüm okurlara salık veriyorum.
Derin bilgi ve becerisiyle Jolan Chang, çağdaş
dünyanın erkeklerine de kadınlarına da Çin
bilgeliğinin ve kültürünün gönül işleri, sevişme
ve seks konularındaki görüşlerini anlatabilecek
uygun sözcükler bulmakta gerçekten başarılı
oldu. Gerçi daha çok teknikle ilgili konulara
değiniyor gibi görünüyor ama bunun nedeni Çin
bilgeliğinin dünya görüşünde aranmalıdır.
Batılılara ne kadar garip görünürse görünsün
Çinli kutsalla dünyalık arasına, bedensel aşkla
ruhsal aşk arasına bir ayrım çizgisi çekmez.
Dünyanın hangi köşesinde olursa olsun herkes
için gerekli yaklaşım da bu olmalıdır bence.
Joseph NEEDHAM
(Çin Bilimci)
Sağlık ve uzun yaşam için sevişme ve
beslenme eşit yaşamsal önemdedir.
KO TZU
GİRİŞ
“Sevişmek istiyorlar da nasıl sevişileceğini
bilmiyorlar”
SANDOR FERENCZ
Feminist Erica Jong çok ünlü “Uçuş Korkusu”
adlı kitabında düşüncelerini şöyle açıklıyor :
“...ama asıl sorun feminizminizi bir türlü
doyurulmak bilmeyen erkek bedenine karşı
duyduğunuz açlıkla nasıl bağdaştırabileceğiniz.
Buna çözüm bulmak da kolay değil... Sonra bir
de şu var. Yaşınız ilerledikçe erkeklerin
kadınlara karşı temel duygusunun korku
olduğunu anlamaya başlıyorsunuz. Bazıları
açıkça, bazıları da gizli, gizli kadınlardan
korkuyorlar. Özgür bir kadın için sönük bir
erkek organıyla gözgöze gelmekten daha
dokunaklı bir şey olabilir mi? Tarihin bütün
önemli olayları bu iki simgesel nesneyle
karşılaştırılınca önemini yitirir. Kadın ve sönük
erkek organı...
Biraz sonra da sözü şöyle sürdürüyor : “Burda
çözümsüz bir haksızlık var. Bu haksızlık erkeğe
penis adı verilen harika bir eklentinin
kazandırdığı çekicilik değil, kadının her hava
koşulunda yararlılığını sürdüren o harika
kadınlık organıdır. Ne fırtına, ne sulusepken, ne
gecenin karanlığı onu şaşırtabilir. Her zaman
ordadır, her zaman hazırdır. Bir düşünecek
olursanız müthiş bir şey bu. Bunun için
erkeklerin kadınlardan nefret etmelerine,
kadınların cinsel yetersizliği masalını
uydurmalarına şaşmamak gerek.”
“Tarihin bütün önemli olayları bu iki simgesel
nesneyle karşılaştırılınca önemini yitirir...”
dediği zaman tam olarak Erica Jong’a
katılıyorum, ancak “çözümsüz haksızlıktan söz
ettiği zaman umudunu yitirmekte acele ettiğini
sanıyorum. Eski çağlarda yaşayan Taocular bu
haksızlığa bundan binlerce yıl önce bir çözüm
getirmişlerdi. Bugün de pek çok Taocu ya da
Taocu olmayan bazı talihli kişiler dünyanın dört
bir yanında bu çözümden yararlanıp
uygulamasını yapıyorlar. Yazık ki bu bilgi
genişlemesine yaygınlaşamamıştır. İşte bu kitap
bu eksiği gidermeyi amaçlıyor. Bu giriş
bölümünde çok önemli iki sorunun yanıtlanması
gerekiyor. Geçen kış bir sabah Güney
Fransa’daki kırevinde ünlü yazar Lawrence
Durell bana niçin Taocu olduğumu, beni bu
kitabı yaz maya iten nedenlerin neler olduğunu
sormuştu. Aşağıdaki satırlar bir romancının