Sovyet Cehenneminde Köylü ve İşçi Durumu - ZONGULDAK KÖMÜR HAVZASINDA (ASMA, İHSANİYE, ESENTEPE, KİLİMLİ) - ZONGULDAK HALKEVİNDE - KARABÜK DEMİR ve ÇELİK FABRİKALARINDA KÖYLÜ ve İŞÇİLERİMİZE VERİLEN KONFERANS.

34 Pages·1948·1.583 MB·Turkish

by  Cafer Seydahmet Kırımer

1 SEYDAHMET KIRIMER
SOVYET CEHENNEMİNDE
KÖYLÜ VE İŞÇİ DURUMU
ZONGULDAK KÖMÜR HAVZASINDA (ASMA, İHSANİYE,
ESENTEPE, KİLİMLİ) -ZONGULDAK HALKEVİNDE -
KARABÜK DEMİR ÇELİK FABRİKALARINDA KÖYLÜ
ve
İŞÇİLERİMİZE VERİLEN KONFERANS.
ve
İSTANBUL 1948
PULIIAN MATBAASI

CAFER SEYDAHMET KIRIMER
SOVYET CEHENNEMİND'E
KÖYLÜ VE İŞÇİ DURUMU
31 Mayıs 1948 de Asma ,. Üzülmez'de
ı Haziran 1948 de İhsaniye ... Kozlu'da
2 Haziran 1948 de Esentepe - Gelik'de
3 Haziran 1948 de Kilimli'de
7 Haziran 1948 de Zonguldak Halkevinde
13 Haziran 1948 de Karabük Halk Sinemasında
Köylü ve İşçilerimize Verilen Konferans
İSTANBUL 1948
PULHAN MATBAASI
TürkK öylüleTrüir,kİ şçilAzeirzi K,a rdeşlerim!
Sizlekrıez Rıuls ydaa,k ikı,z ıl« Cennette»kk iö ylülerin
ve işçiledruirnum undabna hsedeceBğuinma.g eçmeden
Türkt arihinbdierikin vak,ahyaıu rlaunafağyıd albıu l­
dum.
Bunda2n2 00 yıelv veyla şamı(şM,.Ö . 209) adı( Me­
te)s,a nı( Tancuonl)a nb üyükT ürkk ahramanoı nzıa,­
manlaTrü rklerdiünş manıo lan Çinliler sıkışurmışlardı.
Türklerd ağınıdku,r umlarıd a ağırdÇıi.n lilüezre rimize
çullanmiaskt iyorvleab rudnıu ni çidne birt akıbma ha­
neleirc aetd iyorlBairrdıg .ü n,M eted'e nç,o ks evdişğei­,
refsia ydıağtıım ved ahab irçşoek yliesrt emişleMredtie.,
zamank azanahraazkı rltıamğamınlıa maki çihne,p sivnie r­
miştNiih.a yebti rg ün de,k endisinyduernd unbuinr p ar­
çasıinıs tedilMeert.e b,u durumdşau s özlesröiy ledi:
«Barışbıonz ulmamiaçsiınb ,e nim olahne rş eyvie r­
mekteçne kinmedimç,e kinmem.Lakin. , kırabçi loel sa,
biry urpta rçasvıenrmıe ktenskea,nl ıb irc engaet ılmağı
terceidhe r.i.m.Ç ünküo,, b enim değiull,u sun..d » ur
Bu yurste vgisbiüytlüeTn ü rklebriirb ayraalkt ında
toplamake,s irlikktuernt armgaikbe in m ukaddebisr amaç
ile cengaet ılMaent e,e n ümitsizd urumdan şanlı( Çin
{r).
Sındığız)af eriylçıkmıeş tı ·
(r) ômerhalis Bıyrktay, "Mete'nm Çin Sındığı Savaşı" 1935, İstanbul
-4-
İki biniki yüz yıldabne rdie T ürkm illeytuir dunu
daimbaö ylhee rş eydehna,t tcaan ındadna a zitza nıvdeı
onunk orunmasıu ğrunddaa iına. c anlab,a şlçaa rp.ı.ş. tı
Türkt arihinsdöeynl iyeciekğiimn vcaik 'daa şudur:
CetliemrizG öktürklhearkina nları(nGdüalnt ekbiunnd)an
ı 300 yıelv veblü yükb irt aşşau s özlekraiz dırm:ı ştı
«KardeşleBreiyml,e rBimü,t ünM illetİilme,r igelenle­
rim veK avmimB!e nid inleyiBnu! t.a.ş.bı e ny azdırdım
••.
söyliyeceklveer kiamil bimdekiolrearyiba e n kazdır.d.ı.m
Büyükc etlerhiümk ümdaorl muşlvaer T ürkk avminin
ülkesi-niv en izamıknuır muşlaFra.k ato nlardasno nra
bunlarınt ahtlagrıençae nloenlra,r g iboil amadıOlnalra.r ,
doğrud üşüncedmeanh rum ve fenak ağanlar.d.ı.B eyler
de kötük imselerdHialk. .a.r asındnaikfaik v e çekişme
yüzündeÇni,n lilekruirnn azlıvke hllekarlıkTlüarrki yle,
kavminin imparatorylıukılğdıu. .T.ü rklere llyiı le siorl ­
dular.F.a.k atü,s ttmea,v ig öktTeü rklerTiann rıvseı
Türkt oprağisyullea rınınm ukaddesd ehasşıö yldee diler:
«Türkk avmi mahvolmayacOa,k y.i.n.eh akim birk avim
(ı)
olaca..k. »
(Gültekhiank)a nıbni nü çyüyzı lev veslö yledgiibğii,
Türklenre, z amand üşmanlarfıintınne lehriiynaen,e tlik­
leriknaep ılmamvıeş i çlerinçdöeznü lmemişlbeirrsbei,r ­
lerinkea rşçııkm amışlarosnal,a ryu,r tlardıalınnıa en ü­
mitsdiuzr umlarkdaunr tardeınlç aırl,g eınna ,z ıdlüış man­
larıpnıe rişeant ti.l.e.r
Türkleriynu,r tlacraınnlıa rıanzdiatzna nıdıkloanruını ,
annelegriib sie vdikleorniunnni a,m usv e şerefuiğ runda
ölümsee vinaçtlıel dıkblialreTınün rık d üşmanlbairız,se a l­
dırmadaönn ced,a imab izpia rçalamçaağlaı ştıvlea,br u nda
muvaffaokl abilimçeinkh, e rv asıthaaytıt,da i nbii lkeu llan­
maktaçne kinmedi.l.e.r
Osmanlıi mparatorlukğuunrum uşo lanb üyükT ürk
(ı) L. Rişonyı, Dünya Tadhinde Türklük Sah. 90, 1942, Ankara
-5-
kahramanlarısnodnarnga e lepna dişahdloağrr,du ü şünmaz,
{Gültekhiank)a nıdend iğgii bi«,f emh.a kanloalrm»u şlardı.
Onlarm,il leteb irk oyuns ürüsgüi bbia karlaBrudnıl.a r­
danb ilhasssao nuncustua,r ihinuzeinn karag ünlerinden
olang eçednü nyas avasşoın undmaü,t aredkeev rinddeev ­
letimibzainş ınbdual unuyorOd,uy .u rdumudzöar tta raftan
girmişo,r dumuzdua ğıtmışs,i lahlaraılmmıızşıd, e vleti­
mizii,s tiklaylıikmmiızmşii, l letiemsiizhria, l kımuışzaıyk a p­
mak isteydeünş manlarıymaırzdaı mdkaanç mmamışOn­.
nun soysuhzük umetiv ei mansıvzi,c danssıözz ddei na ­
damlardıa d n -haliofyeun lariyTlüer küT ürke boğaz­
latmağçaa lışmıış..l. a rd
Bunlarh,a lkımızcıailnhl iğines,i yaseatllaek asızlığı­
nag üveniyor.l.B aurnldaır,T ürkm illeticnaihni lliğibnii­
lenfa,k ato,n unv icdanınuıyna nıklığınık avramaymaenl- '
un karacahilOlnelradriT,.ü rkv icdanınddeav letiis,t ik­
lalbia,y raşğeır,e nfaim,u suu ğrundbai nlee rycıldsıerv ine
sevindeö ğüşmüoşl adne delerkianihnr amasne slerciannilnı
olarayka şadığaınnlıa yamayiamna nsızlardı.
OnlarA,n adolkuö ylüsünhüenr s azındanh,e rg üzel
sesindyeünk selveen h erb irbii rş anlıd estanıım,bı izr
akınz aferimciaznlia ndırtaünr külerivmei oznil arrıunh ­
lrımıza da yaratnklıa rheyecanlasreız emeyednu,y amayan
duygusuzlardı.
Evetk,a ça sırliıskti bdabta skısihyallek ımıszi,y aset
oyunlaraınnlıa yacdaukr umddae ğil.d.i. O , padişahından,
halifesindheünk,u metindheiny anetbleikkl emiyorOd,u .
mukaddedsi nimizbiinlb eu hiyanetfilleitğe ed ilmekğael ­
kışılacauğmımnuıy ord.u. .F akaot, t ariheinn e skmii llet­
lerindbeinr isienvilna diıd i.O.,. b abasındıend,e sinai­n,
ğasınıyna,kı nlarıhneıpns ınıbro ylarıdnüdşam anlaçrel­a
kişeretka,r ihimiszoinns,u mzü bareşke hitlerkianfilienl e­
rinek arıştıklabriılnıi yo.r. d Sui.l ahlyau rdungair enlerin
veb unuk olaylaştırmçaağlaı şanhleaprsıinn Tiünr künd üş­
�am olduğunoun un apaçıaknl amamaskıa bidle ğil.d.i.
Işteb,a şlarındmaü,b arekka hramacne dlerinbdielneu -
- 6 -
tanınyaa np adişavhe halifbeu lunabnü tüno imansızlar
takımTıü rk halkınınç oğunluğunuTnü,r k köylüsünün
bu sağduygusuynuur,d unvae milletcinaen dabna ğ­
Wığıru kavrayamamalagrüivyelned,i kkluevrvie tdlüiş man
larlbai rlimkatğel uvpe p erişeadinl dilveery urtt oprak­
larındkaanç tılTaürr.k ünb üyüke viadeış,s ikza hramanlar
kahramaGnıa ziM ustafKae mal":B izimil ham kaynağı­
mız,d oğrudadno ğruyTaü rkmi lletinviinc daonlım uş­
turv ed aimdaab öyloel acaktdıerm.i"şV teiy .i noe u luG azi,
bu kaynağsıonn sukzu dretininea nara"kB:u milleteivn­
latlarfeıdnaıkna rlıkklaahrrıa,m anlıikçlianvr aıh idkıiy a­
sib ulunamazy.a"ni, T ürkk ahramanlıöğlıç üyseı ğmaz
demişv em illetoilnaebn u i maniy2l200e, y ıelvv elkTiü rk
kahramaMneıt eg ibit,a riheinnü mitsgiözr ünedna vasını
enş anlıb irş ekilmduzea fferk ılmıştı.
EvetT,ü rkk öylüsTüü,r ki şçicsaihi ldiK.a.d ınlarımız
onlardadna cahil.d.iF. a kato,n lardıuny gulyuü reklerin­
dey urdab,a yrağşae,r evfe n amusbaa ğlılıke ns ağlaemn,
canlbıi ri mano larayka şıyorBduu i.m anloan,l airs,t iklal
savaşımdızaed nay üksefke dakarleışkslikazar h,r amanlıklar
göstermişBluenrud,yi i.n Uel uG aziş,u c ümlelertieybl­e
cielt mişle«rDdüin:y adhai çb irm illektaidnı n(ıB.e Ann a­
doluk adınınddaanh afa zlaç alışırMıml.i.l etihmail asa
götürmekAtnea,d olkua dınık adahri mmetg österidrii­m),
yemez!..»
Bütün dünyaytıa kdirlşea şırtomlıaşn İ stiklaSla va­
şımız,ş anlzıa ferimizb,u büyükT ürkm ucizeTsüir,k ç o­
ğunluğunuany,d ınc,a higle,n çi,h tiyea�rk,e kk,a dızne,n ­
gin,
fakirh epsinbiun yurt mukadderetınudyaakniı klı­
ğiylvee ona canındazni yadbea ğlılığikyalzea nılmıştı.
Bu zaferdseonn rau,z aktayna kındabniz,e bakanlatra,­
rihthei çb irm illetion b,i zibmu lunduğumşuazr tlarda,
başaramadbıağşıa,r amayabciraliğık v e kahramanmlıuk­
cizemizşia nlıa skergliekç mişimiazyldeı nlatmaoğnaab, a ğ­
lanıağçaal ıştılar.
Bu,e lbetdtoeğ ruduFra.k atb,u nun kadarh,a ttab un-
7
dan daha ziyade doğru olan Türk milletinin doğruyu,
iğriyi, iyiyi, fenayı, dostu, düşmanı sezmesi, anlamasıdır.
Haydi İstiklfil Savaşımızı ancak askerlik an'anemizle izah
edelim .. Ya yine dünyayı o Türk mucizesinden daha fazla
hayrete düşürmüş olan Türk inkılabını Türk çoğunluğunun
landan ben '.msemesini hangi geçmişe, hangi göreneğe bağ­
ca yalım? ...
Eğer Türk halkının çoğunluğu inkılabımızın Türk mil­
letini yaşatacak_, kuvvetlendirecek, yükseltecek bir yol ol­
duğunu sezmeseydi, bu devrim bu kadar kolaylıkla yapı­
labilir miydi, bu kadar gelişir miydi?
Evet, Ulu Atatürk ve onun tarihi arkadaşları, İstiklal
Savaşını Türk halkının vicdanındaki yurt sevgisinin canlı­
lığına inanarak başardıkları gibi, Türk inkılabını da hal­
kımızın seziş ve anlayışına güvenerek gerçekleştirdiler ..
Bu kanaatı da Ulu Ata şu cümleleriyle belirtmişti : «Tür­
ke müsbet ve iyi bir şey veriniz, onun bunu reddetmesi
ihtimali yoktur!.»
.
Evet, Türk, hem müsbet, iyi, faydalı şeyi anlar ve
benimser ve hem de ona bunları ancak Türk vicdanları­
nın, Türk dimağlarının, Türk kalplerinin bulup verecek­
lerini bilir. Düşmanlarıwn yalancı vaatlerinin, yaldızlı
haplarının onu yaşatmağa değil, ölüme sürükleyeceğini de o
kavrar. ..
Bu büyük hakikat meydanda iken Türk halkının yur­
·
duna, mukadderatına ait meselelerdeki sağlam, doğru se­
ziş ve kavrayışı bu kadar parlak bir şekilde isbat edilmiş­
ken, bütün bunları hiçe sayan bir düşman yine halkımızın
cahilliğinden faydalanacağım sanarak bizim köylü­
lerimizi, işçilerimizi bir takım yalan vaatlarla, bol keseden
«cennet» yalanlariyle, mel'un tezvirleriyle kendi. hüku­
meti, kendi kardeşleri aleyhine tahrike, kışkırtmağa kalkı­
şıyor.
Yeni rengi kızıl, yeni adı komünist olan eski emper­
yalist moskof bir taraftan her Türkün cawndaıı aziz tanı-
8
- -
dığı Türk yurdundan parçalar istiyor, Türk istiklaline,
Türk savunmasına el uzatmağa kalkışıyor; diğer taraf­
tan da Türk köylülerine, Türk işçilerine sınıf düşüncele­
riyle yurt ve milel t imanım çiğnettireceğini umuyor. Tür­
kü her gün biraz daha kuvvetlendiren, yükselten inkıla­
bımızı boğmak istiyor.
Ne feci bir şeydir ki, sayıları pek az da olsa araınlz­
da bu hain emellerine alet edecek adamlar da buldular. ..
Sayın Bay Hüseyin Cahit 1947 de yayınladığı «Ko­
münist Tahrikleri Karşısında» eserinin 59 uncu sayfasında
bunlardan ve bunların bizde gizli çalışmalarından şöylece
bahseder:
«İçimizdeki komünist teşkilatı hükumet partisine aç­
nğı mücadelede milli hakimiyet, hürriyet ve demokrasi
taraftan görünmekle beraber, hakiki gayenin ne olduğunu
etrafa ihtar etmekte kusur etmiyordu. Ele geçirilen bir ko­
münist vesikasında şöyle deniliyor: «Partinin iç taktiği
Türkiyenin bir Sovyet Cumhuriyeti olmasına yarayacak
en kesin şartları bütün açıklığı ile mevzubahis etmekten çe­
kinmez, çünkü bu, istediğimiz bir şeydir. Ve bunu kendi ara­
mızda böylece konuşup bilmeliyiz .. Fakat etrafımızda he­
nüz iyice olmamış unsurları ve cahihla lykı ğınlaürrı­nı
kütmemieçki onn lardaa hab aşktaü rlvüe s urehtaik tagnö­
rünerekk onuşmamvıez p olityiakpam amızza ruredtoiğ ar
ki, bu partinin dış taktiğinden ibarettir.»
Bu satırlar bile, komünistlerin milli birliğimizi, cum­
huriyetimizi, demokrasimizi yıkmağa azmettiklerini ve mak­
satlarına varmak için halkımızı «sureti hakdan» görünerek
aldatmağa çalıştıklarım isbata kafidir.
Dün Türk ta ·ihinin kudretini, Türk halkının sfilim
sezişini anlamamış ve Türk köylülerini, işçilerini din na­
mına savurdukları hezeyanlarla aldatarak koyun sürüleri
gibi kendi mel'un emellerine filet edeceklerini ummuş olan
o dünkü imansız gafiller, nasıl hesaplarında aldanmışlarsa�
9-
bugünkü kızıl emperyalistler ve onlara alet olan vicd-ınsız
komünistler de Türk vicdanı, Türk sezişi, Türkün yurdllna,
inkılabına, dinine, nımllsunı bağlılığı önünde de öylece
bütün ümitlerinde aldanacaklardır.
Aziz kardeşlerim,
Türkün bu im:ınının kuvvetini anlamıyan kızıllar,
rusluğlln elinde birer alet olan sözde komiinistler, bilhıs­
sa siz köylü, işçi kardeşlerimize: «Sizin saadetiniz komü
nizmdedir. . komünist olunuz!.» diyorlar. Bundan gayeleri
Türk birliğini, kardeşliğini yıkmak, Türkleri birbirlerine
karşı saldırtm:ık ve bu sayede Türklerin yurtlarını müda­
faalarını gevşetmek ve bizi de birço k bahtsız milletler gibi
esirliklerine düşürmek.tir.
Sizlere: <ıKomünistlikle rmesut olacaksınız.» diyorlar.
Acabaon ların hüküm sürdükleri yerlerde işçilerin, köylü­
lerin durumu nedir?
Bllna geçmeden önce, bu savaı sonund.1n bergia ze­
telerde o�rn:lllğunuz, işittiğiniz (D.!mirperddeen )k ısaca
bahsed.!ceğim.
Bugün, dünya iki büyük kısma ayrılmışnr ve bunla­
rın birbirleriyle temıs ve münasebetkleesirlmiiş tir. Za­
ten 30 yıldır bJlşevikler bus ayede tutundular. Otuz yıldır
onlar, h:ılkların:hn hiç kimsenin Sovyetler diyarından,
Rmya'dan haricgietm esine müsaade etmediler, etmezler.
Dış memleketlerden, sıerbestçe gezmek, akrabalaziryaırmet
etmek istey�nleri de Rusya'ya bıral,mular ... Hıtti yabancı
memleketlerden gazetaela n ve ecnebi radyosunu dinle­
yenleri sürgüne gönderir, hatta öldürürler. Şimdi,
işgal ettikleri memleketlerde de bunu tatbik ediyorlar.
Bu memleketlerin de hariçle münasebetlerini kestiler. Bu
suretle dünyayı ikiye ayırdılar. İşte bu durumdan dolayı
da, dünya «Demirperde» ile, ikiye ayrıldı, denilmektedir.
Buna ne lüzum vardı? Bunu niçin yapıyorfar?