Table Of ContentSEV iNiN VE SiDDETiN
-
KAYNAÖI
s.
bas•m
Çevirenler: Yurdanur Salman/Nalan içten
/7(1
/"<,_; ::
ll1 (' ../
'·~·
ERICH FROMM tA1~ •' ~·-r ··\ \'',,.) 1 qC"T:)
D
SEVGiNİN VE ŞİDDETİN KA YNAGl
D
5. BASIM
PAYEL YAYlNLARI : 51
Bilim Kitapları : 14
ISBN 975-388-019-7
Dizgi-baskı: Teknografik Matbaası
•
Kapak düzeni: Burçak Evren
•
Kapak filmleri: Ebru Grafik
•
Kapak baskısı: Çetin Ofset
•
Cilt: Esra Mücellithanesi
Ruhbilimci, toplumbilimci, düşünür ve yazar Dr. Erich
Fromm 1900'de, Frankfurt-am-Main'da doğdu. Heidelberg,
Frankfurt ve Münih Üniversiteleri'nde ruhbilim ve top
lumbilim okudu; 1922'de Heidelberg Üniversitesi'nden
doktorasını aldı. Münih'te ruhhekimliği ve ruhbilim konu
larında çalışmalarını sürdürdükten sonra Berlin Ruhçözüm
leme Enstitüsü'nde eğitim görerek burayı 193l'de bitirdi.
Dr. Fromm 1933'te Chicago Ruhçözümleme Enstitü
sü'nün çağrısı üzerine Birleşik Amerika'ya gitti. 1934'te
Frankfurt Toplumsal Araştırma Enstitüsü'yle birlikte New
York'a taşındı; 1938'e dek bu Enstitü'nün üyesi olarak
kaldı. Sonra özel olarak çalışmaya başladı ve Columbia
Üniversitesi'nde dersler verdi. 1946'da William Allonson
White Ruhhekimliği, Ruhçözümleme ve Ruhbilim Enstitü
sü'nün ilk kurucularından biri oldu. Yale, New York Üni
versitesi, Bonnington College ve Michig~n Devlet Üniver
sitesi'nde de dersler verdi. 1949'da Ulusal Özerk Meksi
ka Üniversitesi'nde kendisine önerilen profesörlüğü ka
bul etti; Üniversite'deki Tıp Okulu'nun Lisans Üstü Bölü
müne bağlı Ruhçözümleme Bölümü'nü kurdu; 1965'te
emekliye ayrıldıktan sonra burada kendisine onursal pro
fesörlük önerildi. Dr. Fromm 1980 yılında uzun süredir
yaşamakta olduğu İsviçre'de öldü.
Yapıtın özgün adı: The Heart of Man
Its Genius for Good and Evll
•
Türkçe birinci basım: Şubat 1979
•
İkinci basını: Ekim 1979
•
Üçüncü basını: Kasım 19'82
•
Dördüncü basını: Şubat 1987
•
Beşinci basım: Mayıs 1990
ERICH FROMM
SEVGiNiN VE
ŞiDDETiN KA YNAÖI
İngilizce aslından çevirenler
YURDANUR SALMAN
NALANİÇTEN
PAYEL YAYlNEVi
İstanbul
Erich Fromm'un yayınlarımız
arasında çıkan öteki yapıtları:
• SEVME SANAT! (8. basım)
• İNSANDAKi YIKICILIGIN
KÖKENLERİ (2 cilt)
• SAGLIKLI TOPLUM (2. basım)
B ÖZGÜRLÜKTEN KAÇlŞ
• UMUT DEVRİMİ (çıkacak)
İÇİNDEKİLER
Öns öz 9
1) İnsan - Kurt mu Kuzu mu? . . . . . . . . . . . . 13
2) Değişik Şiddet Biçimleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . 20
3) Ölüm Sevgisi Yaş am Sevgisi . . . . . . . . . . . . . . . 34
4) Bireysel ve Toplumsal Narsisizm . . . . . . 62
5) Kandaşla Cinsel İlişki Bağlılıklah ... 98
6) Özgürlük Gerekircilik Seçenekçilik ... 121
Dizin ............................. . 162.
ÖN SÖZ
Bu kitap, önceki kitaplarıının bazılarında sunulan dü
şünoelerle bu düşünceleri geliştirmek için yaptığım giri~
şimleri kapsıyor. Özgürlükten Kaçış'ta özgürlük sorunu
na, sadizm, mazoşizm ve yıkıcılığa değinmiştim; bu ar~
da klinik deneyler ve kuramsal kurgular beni, yıkıcılığın
çeşitli biçimleriyle, bana göre daha derin olan bir özgür
lük anlayışına yöneltti. Doğrudan ya da dalaylı olarak ya
şamın hizmetinde olan çeşitli saldırı türleriyle yaşam sev
gisi, «biophilia,.ya (yaşamı sevme, ondan haz duyma
-Çev.) karşılık yıkımın kötü' bir türü, gerçek bir ölüm
sevgisi olan «necrophilia·yı (ölülere karşı cinsel haz duy
ma -Çev.) saptadım. Kendini Savunan İnsan'da tanrısal
esinlere ya da insanların yaratmış olduğu yasa ve anlaş
malara değil, insan doğasına ilişkin bilgilerimize daya
nan ahlaksal normlar sorununu inceledim. Bu kitapta so
runu daha geniş bir açıdan ele alıyor, kötülüğün ne ol
duğunu, iyiyle kötü arasındaki seçmeyi inceliyorum. Son
olarak da bu kitabın Sevme Sanatı'nın tamamlayıcısı ol
duğunu belirtınem gerekir. Sevme Sanatı'nda asıl konu
kişinin sevme yetisiyken, burada kişinin yoketme yetisi,
narsisizm ve kandaşla cinsel ilişki saplantılarıdır. Burada
sevgisizliğin tartışması sayfalar tutsa da, sevgi sorunu
daha yeni, daha geniş bir açıdan, yaşam sevgisi açısından
ele alınmıştır. Ölüm sevgisi, kandaşla cinsel ilişki bağlı
lıkları içinde birlikte yaşama ve hastalıklı narsisizmin do
ğurduğu «ÇÜrüme belirtisi,ne karşılık yaşam sevgisinin,
bağımsızlığın, narsisizmden kurtulmanın «gelişme belirtisi»
ni yarattığını göstermeye çalıştım.
10 SEVGiNİN VE ŞİDDETİN KAY NAGI
Beni çürüme belirtilerini incelemeye iten şey, yalnızca
klinik deneyierin sonuçları değil, geçen yıllardaki toplum
sal ve siyasal gelişmeler oldu. Nükleer savaşın sonucunun
bilinmesine, bu konudaki tüm iyi niyete karşın, nükleer si
lahlanma yarışı ve soğuk savaşın getirdiği savaş olasılığı,
tehlikenin büyüklüğü karşısında bu olasılıktan kurtulma
çabalarının neden bu denli zayıf kaldığı sorusu çok büyük
bir önem kazanıyor. Bu durum beni, insanın cansız bir
nesneye dönüştürüldüğü, kaygılarla, yaşama karşı nefret
le değilse bile, boşvermişlik duygusuyla dolu olduğu dü
şüncesine, durmaksızın gelişen makinalaşmış sanayi için
de insanın yaşama karşı duyduğu umursamazlığı incele
meye yöneltti. B~kan John F. Kennedy'nin öldürülmesin
de olduğu gibi günümüzdeki çocuk suçluluğunda da ken
dini gösteren şiddet eğilimini aniayıp açıklayabilirsek bel
ki değişmeyi sağlayacak ilk adımı atabiliriz. Bu durumda
-nükleer savaş çıkmasa bile- yeni tür bir barbarlığa yö
nelip yönelmediğimiz, ya da insancı geleneğimizi yenileme
olasılığının elimizde bulunup bulunmadığı sorusu çıkıyor
karşımıza.
Bu kitabın amacı, yukarıda sözettiğim sorunların ya
nısıra, ruhçözümleme konusundaki görüşlerimin Freud'un
kuramlarıyla bağlantısını açıklığa kavuşturmaktır. «Kültür
okulu,, ya da "Yeni Freud'çuluk» diye adlandırılan yeni
ruhçözümleme okuluna bağlıymış gibi sınıflandırılmayı
hiçbir zaman kabul etmedim. Bence, bu yeni okulların ço
ğu değerli görüşler geliştirirken Freud'un önemli bulgula
rından çok şey yitirmişlerdir. Ben, kesinlikle «Ortodoks bir
Freud'çu, değilim. Aslında altmış yıl içinde hiçbir değişik
liğe uğramayan her kuram, değişmediğinden, kurarncının
ilk ortaya koyduğu kurarola aynı olamaz artık; köhneleş
miş bir yineleme olup çıkar, yinelenip durduğu için de bo
zulur. Freud'un temel bulguları, belli bir düşünsel görüş
çerçevesi içinde, yüzyılın başında birçok doğabilimcinin
kabul ettiği mekanik bir maddecilik akımı içinde benim
senmişti. Buna göre Freud'un düşüncesinin geliştirilmesi
bambaşka bir düşünsel görüş çerçevesini, diyalektik insan-