Table Of Content.1111.F.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ İL.IIİİYAT FAKÜLTESI YAYINLARI NO 174
TÜRK DÜ Ş ÜNCE TAR İ N İ NBE
FELSEFE HAREKETLERI
Prof. Dr. Ibrahim Agâh ÇUBUKÇU
Ankara
1 9 8 6
ANXARA 'ÜNIVERSITESI İLıtHIYAT FAKtTLTESI YAYINLARI NO 174
TÜRK DÜ Ş ÜNCE TARIHINDE
FELSEFE HAREKETLERI
Prof. Dr. İbrahim Agâh ÇUBUKÇU
Ankara
1 9 8 6
İÇİNDEKİL1R
VI
Önsöz (cid:9)
I. BÖLÜM
TÜRK DÜŞÜNCE TARIHI
Giriş 3
Türk Tasavvufunun Özellikleri (cid:9) 5
Hacı Bektaş Veli (cid:9) 6
Mevlana (cid:9) 8
Sadreddin Konevi (cid:9) 9
11
Yunus Emre (cid:9)
Simavna Kadısı Oğlu Bedrettin (cid:9) 13
Katib Çelebi (cid:9) 15
Hezarfen Hüseyin Efendi (cid:9) 17
XVIII. Yüzyılda Osmanlılar ve Batı'ya yönelme (cid:9) 17
XVIII. Yüzyıl Avrupa Felsefesi (cid:9) 20
XIX. Yüzyılda Osmanlı Imparatorluğu'nda durum (cid:9) 22
Cevdet Paşa (cid:9) 25
XIX. Yüzyıl Düşüncesine Genel Bakış (cid:9) 27
İbrahim Şinasi (cid:9) 30
Yeni Osmanlılar (cid:9) 32
Ziya Paşa (cid:9) 34
Namık Kemal (cid:9) 36
Ali Suavi (cid:9) 40
Mithat Paşa ve Öteki Özgürlük Hareketi (cid:9) 42
Prens Sebahattin (cid:9) 46
Tanzimattan Sonra Felsefe Çalışmaları ve Eserler 49
Pozitivist Felsefe Hareketi (cid:9) 55
Meteryalist Felsefe (cid:9) 60
Mehmed İzzet ve Felsefi İdealizmi (cid:9) 66
Gökalpçilik (cid:9) 70
II. BÖLÜM
BAZI TÜRK DI3 ŞU NÜRLERI VE FELSEF/ GÖRÜŞLERI
(cid:9)
FARABİ VE FELSEFESİ 85
zıi
Farabi ve Hayatı (cid:9) 85
Farabi'nin Varlık Görüşü (cid:9) 86
Farabl'nin Ilimleri Sınıflaması (cid:9) 89
Farabi ve Ahlâk Felsefesi (cid:9) 90
Peygamberlik Felsefesi (cid:9) 91
Eğitim Felsefesi (cid:9) 92
Yönetme Sanatı (cid:9) 94
Ruh, Melekler ve Ahiret Sorunu (cid:9) 97
Meâd Sorunu (cid:9) 98
Farabi'nin Etkisi (cid:9) 98
Sonuç (cid:9) 99
İBN SINA VE FELSEFESİ (cid:9) 102
İbn Sina'nuı Eserleri (cid:9) 102
İbn Sina'mn Felsefesi (cid:9) 103
BİRUNI (cid:9) 108
HACI BEKTAŞ VELI (cid:9) 115
Görüşleri (cid:9) 115
MEVLANA VE FELSEFESİ (cid:9) 121
Hayatı (cid:9) 121
Eserleri (cid:9) 122
Mevlana ve Felsefe (cid:9) 123
Mevlana'nın Varlık Felsefesi (cid:9) 125
Mevlana'da Tanrı Aşkı (cid:9) 128
Mevlana'da Insan Felsefesi (cid:9) 130
Mevlana'da Akıl ve Bilgi Kuramı (cid:9) 133
Mevlana'da Özgürlük Felsefesi (cid:9) 135
Mevlana'da Ölüm Kavramı (cid:9) 136
Mevlana'da Ahlak Felsefesi (cid:9) 138
Sonuç (cid:9) 141
YUNUS EMRE'NİN FELSEFESİ (cid:9) 143
Yunus ve Varlık (cid:9) 143
Yunus Emre ve Tasa (cid:9) 147
Yunus ve Oluş (cid:9) 150
Yunus ve Kabahatli Olmak (cid:9) 152
Yunus ve Aşkın Ben (cid:9) 155
Yunus ve Yabancılaşma (cid:9) 157
Yunus ve Zaman (cid:9) 160
Yunus Emre ve Insanın Değeri (cid:9) 161
Yunus'un Felsefesinde Özgürlük Sorunu (cid:9) 164
IV
NESİMİ VE FELSEFESİ (cid:9) 169
Nesimi ve Varlık Felsefesi (cid:9) 172
Nesimi ve İnsan Felsefesi (cid:9) 174
Nesimi'de Sevgi ve Umut (cid:9) 176
Nesimi ve Ahlak Anlayışı (cid:9) 178
Sonuç (cid:9) 178
SIMAVNA KADISIOĞLU ŞEYH BEDRETTIN (cid:9) 180
Felsefesi (cid:9) 181
Ruh Anlayışı (cid:9) 182
Oldükten Sonra Dirilme (cid:9) 182
Melek, Cennet, Cehennem ve Peygamberlik (cid:9) 183
ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI (cid:9) 185
Hayatı ve Yapıtları (cid:9) 185
İbrahim Hakkı ve Yöntemi (cid:9) 188
İbrahim Hakkı ve Yaratma (cid:9) 188
Allah'ın Varlığı (cid:9) 190
Varlıklar ve Dereceleri (cid:9) 190
İbrahim Hakkı ve Evrim Anlayışı (cid:9) 192
İnsanın Değeri (cid:9) 193
İbrahim Hakkı ve Ruh (cid:9) 194
Sonuç (cid:9) 197
İSLAM FELSEFESİNİN GELİŞMESİ (cid:9) 198
Giriş 198
İSLAM FELSEFESİ (cid:9) 199
ŞEMSETTİN GİINALTAY'IN DIN/ DüştINCESİ (cid:9) 206
Giriş (cid:9) 206
Şemsettin Günaltay'm Hayatı ve Eserleri (cid:9) 208
Şemsettin Günaltay'm Dini Düşüncesi (cid:9) 208
İNSANIN DEĞERI VE BU KONUDA TÜRK FELSEFESİ (cid:9) 214
Sonuç (cid:9) 222
BIBLİY0 ĞRAFYA (cid:9) 225
İNDEX (cid:9) 231
ÜNSÜZ
Türk düşünce tarihi dünya kamuoyunun sandığmdan daha zen-
gindir. Nasıl bir sıralar Türk sanatı, ya Bizanshlara ya da İranlılara mal
edilmişse, Türk düşüncesi de genellikle Araplarla İranlılar arasında eritil-
mek istenmiştir. Türklere özgü felsefenin ve düşünürlerin bulunduğu
ise tarihi bir gerçektir.
Türk düşüncesi islamiyetten önce var olduğu gibi, islâmiyetten
sonra zenginleşerek devam etmiştir. islamiyetten sonra Türk felsefesi
hem akılcı, hem de tasavvufi çizgide devam etmiştir. Akılcı çizgide
eserler veren iki Türk düşünürü Farabi ve İbn Sina'nm gücünü kimse
inkâr edemez. Tasavvufi çizgide felsefesini kuran Mevlana ve Yunus
Emre'nin Tiirklüğü tartışmasız kabul edilir.
Kaldı ki bu eserimizde bir çok Türk diişünürünün felsefi konularda
ne denli fikir yorduğu görülmektedir. Doğruyu, gerçeği, mutluluğu ara-
yan bu düşünürlerin çoğu, felsefenin başlıca konuları olan varlıkbilime,
insanın değerine, bilgi kuramma ve ahlaksal özgürlük sorununa önemle
değinmişlerdir.
Biz Türk düşüncesini tanıtmak amacıyla yazdığımız bu kitabımızda
önde gelen bazı düşünürlerimizin görüşlerini sergiledik.
. Bu eserimizle kültürümüze ve insanlığa küçük bir hizmet yapabil-
diysek ne mutlu bize!
I. Agah ÇUBUKÇU
VII
BİRİNCİ BÖLUM
TÜRK DÜŞÜNCE TARIHINE GIRIŞ
GiRiş
Türklerin Islâmiyetle ilgilenmeleri M.S. VIII. yüzyıla rastlar. Hi
lâfetin Emevilerden Abbasilere geçişinde. Türklerin de rolü olmuştur.
Abbasi yönetiminde bir çok Türk yöneticisinin görev aldığını görmek-
teyiz. Bu da Maveraünnehir'de oturan Türklerin daha çok islâmiyetle
ilgilenmesini sağlamıştır. Bu arada Abbasi halifelerinden Mu'tasım'ın
Türklerden meydana gelen bir hassa ordusu kurduğunu da zikretmek
yerinde olur. (M.S. 835)
Islâmiyetin Türkler arasında yayılmasında ticari ilişkilerin ve kül-
tür alışverişinin önemli etkisi vardır. Ticaret kervanları ile beraber yol-
culuk eden mutasavvıf kişiler yani dervişler, Türk toplumu arasında
islâmiyetin yayılmasına öncülük etmişlerdir. M.S. X. yüzyılda Türkler
büyük kitleler halinde müslüman olmuş bulunuyordu. Bu yeni dinsel
akım etrafında toplanan Türkler, aynı zamanda siyasi güç olmağa baş-
ladılar.
Türk aristokrat ailelerinin kimi zaman kendi gönülleriyle Islamiyeti
kabul ederek Arap Devleti hizmetine girmeleri, Türk toplumunda kültür
yenileşmesinin de nedeni oldu. M.S. IX. Yüzyıldan itibaren Türkistan'-
dan Batıya doğru bir kültür dönüşü başlamıştı. Türklerin önemli bir
bölümü Batıya doğru göç ederek Sırderya ve Zerefşan havzalarına yer-
leşiyorlar& Türklerin önemli bir bölümü de M.S. 920-960 yılları ara-
sında Islâmiyeti kabul etmiştir. Böylece Türkler daha önce etkisinde
kaldıkları Buddha, Mani, Hıristiyan ve Saman dinlerinin yarattığı
kültürden islam kültürüne yönelmişlerdir. Islam mezheplerinden özel-
likle Siilik, Türkler üzerinde daha kolay etki yapmıştır. Peygamberin
amcasının oğlu Ali'nin çocuklarına Emevilerin zulmetmesi, daha sonra
da hilâfete geçen Abbasilerin taht tasas ı yüzünden onları tedirgin et-
mesi, devlet gücünün ulaşamadığı yerlerde Silliğe ilgiyi artırıyordu.
Daha sonra Aleviliğin de doğmasma neden olan bu akım, Samanlık,
Buddha ve Mani dinlerinin kalıntılarını töre halinde yaşatan Türklerin
Psikolojisine uygun geliyordu. Böylece Türkler, Sünnet Ehli'nin sıkı
kuralları yerine raksa, musikiye, şiire ve kadın özgürlüğüne olanak veren
3
tasavvufa ve özellikle Şii düşüncelere daha çok yaklaşıyorlardı. Derviş-
lerin eski kamlarm yerini alarak bir takım ince sözlerden ve gizlerden
söz etmeleri de Türk toplumunun dinsel ve diişünsel yapılarını geniş
ölçüde etkiliyordu. Böylece halk kitleri arasında dervişlere karşı saygı
son derece yaygın hale gelmişti.
Demek oluyor ki Arabistan'da bir yandan Hint, Iran ve Yunan fel-
sefesinin, öte yandan islam zühdünün etkisiyle IX. yüzy ılda başlayan
tasavvuf akımları Türkler arasında kolayca yayılıyordu. Üstelik Türk
toplumuna Mani, Buddha ve Saman dinlerinin de etkisiyle daha içli,
daha derin bir biçimde giriyordu. Bir takım tanınmış dervişler toplumu
etkiliyor ve öncülük yapıyordu. Bu dervişlerden en etkilisi ve Türk
düşünce tarihinde büyük yeri olan zat Ahmet Yesevi'dir.
Ahmet Yesevi'den önce Herat, Nişabur ve Merv dolaylarında IX.
Yüzyılda, Buhara ve Fergana dolaylarında da X. Yüzyılda bir çok mis
tik kişilerin isim yaptığına tanık olmaktayız. Bunlar arasında Muham-
met Maşuk Tusi ile Emir Ali Ebu Hayr'ı zikredebiliriz 1.
Fergana'da kendilerine Bab yahut Baba adı verilen şeyhler yeni bir
bir anlayışla Islamiyeti halka anlatmışlardır. Hz. Muhammed'in söy-
lenti halinde Ashabından olduğu ileri sürülen Arslan Bab, ozanların piri
Korkut Ata, Çoban Ata, halk arasında Ahmet Yesevi'nin çıkışından önce
tasavvufu yaymışlardı. Ahmet Yesevi Türkistanda, Sayram'da 1050
tarihi dolaylarmda doğmuştur. Onun görüşleri bir kaç yüzyıl sonra
doğmuş olan Bektaşilik, Mevlevilik ve Nakşbendilik akımlarım etkile-
miştir. Yesevi H. 53—M. 1140 da ölen Şeyh Yusuf Hemedanrnin öğ-
rencisi olmuştur. Yesevi Arapça ve Farsça bildiği halde Doğuya ait bir
Türkçeyle ahlaki ve tasavvufi manzumeleri içeren Divan-ı Hikmet'i
yazdı2. Görüşlerinde ve tapınma kurallarında eski Türk dinlerinin kalın-
tıları görülür. Hoca Ahmet Yesevi, H. 562—M. 1167 de ölmü ş ve fakat
görüşleri yüzyıllarca Harezm, Kıpçak, Horasan, Maveraünnehir. Azer-
baycan ve Anadolu'yu etkilemiştir.
1 Bak: Fuat Köprülü, Türk Edebiyatında Ilk Mutasavvıflar, s. 13 Ankara 1966. Dr. Rami
Ayas, Türkiye'de ilk Tarikat Zümreleşmeleri üzerine Din Sosyolojisi Açısından Bir Araştırma
(Basılmamış doktora Tezi 1970).
2 Bak: Fuat Köprülü, Anılan yapıt, s. 101-124
4
Description:Farabi ve Ahlâk Felsefesi. 90. Peygamberlik eserler veren iki Türk dü şünürü
Farabi ve İbn Sina'nm gücünü kimse .. da ibadet ile ilgili birer kitap basılnuştır.