Table Of ContentT.C
DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI
FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ PROGRAMI
DOKTORA TEZİ
MUHYİDDİN-İ ARABÎ VE SADREDDİN KONEVÎ’NİN
DİN ANLAYIŞI
Abdullah KARTAL
Danışman
Prof. Dr. Hanifi ÖZCAN
İZMİR-2014
i
ii
YEMİN METNİ
Doktora Tezi olarak sunduğum “Muhyiddin-i Arabî ve Sadreddin Konevî’nin
Din Anlayışı” adlı çalışmanın, tarafımdan, bilimsel ahlâk ve geleneklere aykırı
düşecek bir yardıma başvurmaksızın yazıldığını ve yararlandığım eserlerin
kaynakçada gösterilenlerden oluştuğunu, bunlara atıf yapılarak yararlanılmış
olduğunu belirtir ve bunu onurumla doğrularım.
Tarih
20/03/2014
Abdullah KARTAL
İmza
iii
ÖZET
Doktora Tezi
Muhyiddin-i Arabî ve Sadreddin Konevî’nin
Din Anlayışı
Abdullah KARTAL
Dokuz Eylül Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı
Felsefe ve Din Bilimleri Programı
Bu çalışmada, İbn Arabî ile Konevî’nin, “vücûd” adını verdikleri
ontolojik ilke ile “ma‘rifet” adını verdikleri epistemolojik ilkeye dayalı olarak
geliştirdikleri “din anlayışı” incelenmiştir. Burada vücûd terimi, varlığın
bütünüyle Allah’a ait olduğunu ve eşyanın mecâzen varlığa sahip olduğunu
ifade etmektedir. Ma‘rifet terimi ise “velî”nin doğrudan Allah’tan öğrendiği,
varlığın bütünüyle Allah’a ait olduğu şeklindeki bu temel bilgi ile onun çeşitli
uzantıları olan diğer yan bilgiler anlamına gelmektedir.
Genel hatlarıyla dini oluşturan ana unsurlar inanç, ibadet ve ahlâktır.
Allah’ın varlığına inanmak en genel inançtır. Çünkü bütün âlem O’nun var
olduğunu “bilir”. Allah, her inananın O’na dair inancının ta kendisidir. Bu
nedenle, hiç kimse inancında yanılmamıştır. Kimse inancında yanılmadığı için
de cehennem azabı belirli bir sürenin ardından sona erecek ve herkes ebedî
mutluluğa erecektir. Allah zâtı bakımından değil, ancak ulûhiyeti bakımından
bilinebilir. Âlem, ulûhiyetin onu gerektirmesi sonucu var olmuştur. Bu anlamda
âlem, ulûhiyetin yani “ilâhî isimler”in bir etkinliğidir.
Velî, ma‘rifet adı verilen özel bilgiye sahip olması nedeniyle,
peygamberliğin yeni bir “şeriat” getirme dışındaki görevlerini üstlenmiştir.
İnsanın yaratılmasındaki nihaî amaç, ma‘rifeti elde etmesidir. Bunun yolu ise
şeriatla bildirildiği şekilde ibadet etmektir. Ma‘rifete bu şekilde ulaşan “ârif”,
ibadet eden-ibadet edilen ayırımının ortadan kalktığını görür. Fakat ilâhî aşkla
iv
Allah’a bağlanan ârif, yine de böyle bir ayırım olduğunu hissederek Allah’a
ibadet eder.
İnsan, gerçekte, bütün fiillerinde zorunlulukla hareket eder. Fakat
Allah’a karşı duyduğu saygının bir gereği olarak ârif kul, özgürmüş ve
yaptıklarından sorumluymuş gibi davranmalıdır. Ayrıca o bilir ki, “güzel
ahlâk” ile ahlâklanmak, güzel ahlâkın zaten kendi doğasında olduğunu
anlamaktır. “İnsan-ı kâmil”e gelince, o da bu bilince en yüksek düzeyde sahip
olan kimsedir.
Anahtar Kelimeler: Vücûd, Ma‘rifet, Velî, Şeriat, İbadet, İlâhî Aşk.
v
ABSTRACT
Doctoral Thesis
Doctor of Philosophy (PhD)
Muhyiddin Ibn Arabî and Sadraddin Konawî’s
Understanding of Religion
Abdullah KARTAL
Dokuz Eylül University
Graduate School of Social Sciences
Department of Philosophy & Religion Sciences
Philosophy & Religion Sciences Program
In this study, we investigate Ibn Arabî’s and Konawî’s understanding of
religion on the basis of the ontological principle, which is named as “wujûd”
and the epistemological principle, which is named as “ma‘rifa”. According to
Ibn Arabî, the term of wujûd expresses that all existence solely belongs to God
and that beings metaphorically have an existence. As for the term of ma‘rifa,
which “wali” gains directly from God, it means this basic information regarding
that all existence belongs to God and other various extensions of this basic
information.
The main elements constituting religion in general are belief, worship
and morals. Believing in the existence of God is the most common belief.
Because, the whole universe “knows” that He exists. God is the belief itself
which each believer holds concerning Him. Therefore, no one errs in his or her
belief. And, as a result of that, after a definite period of time, the torture of hell
will expire and everyone will reach eternal bliss. God could be known only in
point of His divinity, not in point of His personality. The universe has came into
existence as a consequence of requirement of divinity. In this sense, the universe
is an action of divinity i.e. “divine names”.
Wali, because of having the special knowledge called ma‘rifa, shoulders
the functions of prophethood, except of legislating a new “sharia”. The ultimate
goal for which human beings are created is to achieve the ma‘rifa. The way of
vi
this achievement is to worship as instructed by sharia. “Arif” who has reached
ma‘rifa by this manner, realizes that the distinction between worshiper and God
disappears. But, arif who devotes himself to God with divine love, would
worship to God feeling that there is such a distinction.
Man, in fact, does all his actions compulsorily. But arif, as a necessity of
his respect to God, should act as if he has free will and is responsible of his
doings. Besides, he knows that to have “good morals” is to realize that good
morals are in his nature. As to “insan-i kamil”, he is the one who has such a
consciousness in the highest level.
Keywords: Wujûd, Ma‘rifa, Wali, Sharia, Worship, Divine Love.
vii
MUHYİDDİN-İ ARABÎ VE SADREDDİN KONEVÎ’NİN
DİN ANLAYIŞI
İÇİNDEKİLER
YEMİN METNİ iii
ÖZET iv
ABSTRACT vi
İÇİNDEKİLER viii
KISALTMALAR x
GİRİŞ 1
BİRİNCİ BÖLÜM
İBN ARABÎ VE KONEVÎ’NİN
DİN ANLAYIŞININ TEMELİ
1.1. “DİN” NEDİR 4
1.2. “DİNDE ANLAYIŞ” NE DEMEKTİR 11
1.3. DİN ANLAYIŞININ İKİ TEMELİ 17
1.3.1. “Vücûd” (Varlık) 17
1.3.2. “Ma‘rifet” (Bilgi) 39
İKİNCİ BÖLÜM
İNANÇ
2.1. İNANCIN MAHİYETİ 66
2.2. TANRI TASAVVURU 77
2.3. TANRI - ÂLEM İLİŞKİSİ 95
2.4. NEBÎLİK - VELÎLİK İLİŞKİSİ 117
2.4.1. İbn Arabî Ve Konevî’nin Velîliği 132
2.5. ÂHİRET İNANCI 140
viii
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İBADET
3.1. DİNİN PRATİK BOYUTU OLARAK ŞERİAT 153
3.2. DİNLERİN ÇEŞİTLİLİĞİ VE İBADET 167
3.3. DİN ANLAYIŞININ DOĞURDUĞU BİR PROBLEM OLARAK
GÖRÜLEN KONULAR 177
3.3.1 Yükümlülük 177
3.3.2 İbadet 184
3.3.3 Günah Ve Tevbe 193
3.3.3.1. Günah 193
3.3.3.2. Tevbe 203
3.3.4 Dua 207
3.4. BİR ÇÖZÜM YOLU OLARAK İLÂHÎ AŞK 211
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
AHLÂK
4.1. ÖZGÜRLÜK PROBLEMİ 222
4.2. KÖTÜLÜK PROBLEMİ 236
4.3. BİR ÇÖZÜM YOLU OLARAK ÂRİFİN AHLÂKI 242
4.4. BİR HEDEF OLARAK İNSAN-I KÂMİL 255
SONUÇ 263
KAYNAKÇA 271
ix
KISALTMALAR
Bkz./bkz. Bakınız/bakınız
Çev Çeviren
DS Daru Sadr Yayınevi Basımı Fütûhât
Der Derleyen
Edt Editör
Fak Fakültesi
Haz Hazırlayan
OY Osman Yahya Tahkikli Fütûhât
s. Sayfa No
ss. Sayfalar Arası
TDK Türk Dil Kurumu
TDV Türkiye Diyanet Vakfı
Tah Tahkîk
Tas Tashîh
Üni Üniversitesi
Yay Yayınevi
x
Description:daha çok veri sunması. Kendi içinde bir başkalaşma veya horluk ve hakirliğe dönerek kalbini büyüklük taslama kirinden temizlemesi içindir.