Table Of ContentMİZAH, ELEŞTİREL DÜŞÜNCE VE BİLGELİK:
NASREDDİN HOCA
Humor, Critical Thinking and The Wisdom: Nasreddin Hodja
Prof. Dr. Nebi ÖZDEMİR*
ÖZ
Yaklaşık sekiz yüz yıldır bilimin de temelini oluşturan eleştirel düşüncenin Nasreddin Hoca’nın bilgeler
bilgesi kimliğiyle sembolleştiği görülür. Nasreddin Hoca, bilgelik okulunda asırlardır yeni bilgeler yetiştir-
meye devam etmektedir. Mizah ve eleştirel düşünce, yaşamın sorunlarının çözülmesini ve dahası sırlarına
ulaşılmasını sağlamaktadır. Mizahsız eleştirel düşünce, eleştirel düşüncesiz mizah var olamaz. Nasreddin
Hoca, torunlarını bilgelik yolunda eğitirken yaşamın tersten okunmasını ve soru sormayı öğreterek işe başlar.
Eleştirel düşüncenin temelini, özgün soru ve cevaplar yaratmak oluşturur. Nasreddin Hoca fıkra belleğinde
yaşamın tüm yanları sorgulanır. Çağdaşları Yunus Emre ve Mevlana gönlü, Nasreddin Hoca ise mizahı, eleş-
tirel düşünceyi ve aklı temsil eder. Akıl- gönül birlikteliği ve uzlaşması, bu zirve şahsiyetlerle sağlanır. Akıl
gönlü, gönül aklı besler hâle gelir. Türk düşünce sisteminin temeli de bu birliktelik üzerinde gelişmiştir. Bu
ortaklık, dahası uyum, bilgeliğe ulaşmayı sağlar. Özetle bu çalışmada, Nasreddin Hoca merkezinde mizah ve
eleştirel düşüncenin bilgeliğe ulaşmadaki önemi belirlenmeye ve tartışılmaya çalışılmaktadır.
Anah tar Kelimeler
Mizah, Eleştirel Düşünce, Nasreddin Hoca, Gönül ve Akıl Uyumu.
ABST RACT
Nasreddin Hodja has been a symbol of humor and critical thinking that is the basis of science for app-
roximately eight hundred years. In one sense, Nasreddin Hodja, a wise sage of Turkish world, has educated
many followers at his wisdom school for centuries. The problems and secrets of life can be solved by humor and
critical thinking. They create and nourish each other. Analyzing life in reverse and creating original questions
and answers is the foundation of Nasreddin Hodja School. All aspects of life constitute the subject of Nasred-
din Hodja anecdotes. While the great Sufis such as Yunus Emre and Mevlana being Hodja’s contemporaries
symbolize the heart of Anatolian people, Nasreddin Hodja is symbol of the mind. The harmony of mind and
soul constitutes Turkish folk philosophy. The way of wisdom is opened by this harmony. In short, the aim of
this article is to study the harmony of humor and critical thinking/ heart and mind of Turkish people, using
the memory of Nasreddin Hodja anecdotes.
Key Words
Humor, Critical Thinking, Nasreddin Hodja, Harmony of Heart and Mind
Giriş: başlanmıştır (Eker, 2003 vb.). Buna kar-
Türkiye’de ve dünyada fıkra ve fıkra şılık eleştirel düşünce açısından Nasred-
tipleri ile doğal olarak Nasreddin Hoca din Hoca fıkra/bilge tipi ile fıkra belleği-
ve Nasreddin Hoca fıkra belleği üzerine nin öneminin daha ayrıntılı bir şekilde
pek çok çalışma yapılmıştır (Boratav, çözümlenmesi gerekmektedir.
1996; Sakaoğlu 2006; Türkmen, 1989, Türk halk bilimi sahasındaki araş-
1996; Başgöz, 1999; Yıldırım, 1999; Koz, tırmacıların önemli bir bölümü ürün ve
2005 ve 2006; Özdemir, 2008 a, vb.) . Bu biyografik veri derleme ve yayımlama
kapsamda Türk kültüründe ve edebiya- merkezli sözlü edebiyat araştırmaların-
tında fıkra türü ve Nasreddin Hoca fıkra dan ayrılarak halk felsefesiyle pek ilgi-
tipi ile fıkra belleği, farklı açılardan çö- lenmemişlerdir. Aynı şekilde felsefe bi-
zümlenmiştir. Özellikle 1990 sonrasında limcilerinin çoğunluğu da Batılı düşünce
fıkra türü Türk dünyası kapsamında, sistemlerini açıklamakla, dahası tekrar-
bütüncül yaklaşımlarla incelenmeye lamakla (Batı merkezli eleştirel bakış
* Hacettepe Üniversitesi Türk Halkbilimi Anabilim Dalı Başkanı, [email protected]
http://www.millifolklor.com 27
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 87
hk. bkz. Osborne, 1999) uğraştıkları için munun belleğini Anadolu’ya taşıyarak
bir türlü Türk halk felsefesine gereğince 13-14. asırda (zirve şahsiyetlerin orta-
zaman ve emek ayıramamışlardır. Bazen ya çıktıkları dönem) yeni ve özgün bir
de Türk halkının düşünce dünyası, ortak sentez yarattıkları, medeniyetler bir-
tarihi miras nedeniyle Arap ve Fars dün- leştirici, medeniyetler aktarıcı, atlatıcı”
yasıyla birlikte değerlendirilmiştir. oldukları için ölümsüz zirve şahsiyetler-
Nasreddin Hoca fıkra tipi, yukarı- dir. Nasreddin Hoca da Türk mizah ve
daki paragrafta açıklananların tutarlı eleştirel düşünce belleğini, düşünce dün-
olmadığının köklü bir kanıtıdır. Halkın yasını, dolayısıyla kültürünü geçmişten
sahip çıkmadığı hiçbir kültürel olgu ve geleceğe taşıyan zirve şahsiyettir. Türk
şahsiyet, 800 yıl yaşayamaz. Nasreddin halk felsefesinin temel araştırma belle-
Hoca, Türk halk felsefesinin sembolü, ği, veri tabanı öncelikle Nasreddin Hoca
zirvesi, daha yerinde bir ifadeyle “Türk fıkra belleğidir. Bu makalede Nasreddin
düşünce sisteminin” bilgeler bilgesidir. Hoca’dan hareketle bilgelik yolunda mi-
Nasreddin Hoca fıkra belleği aracılığıyla zah ve eleştirel düşünce ile akıl-gönül
nesiller, eleştirel düşüncenin sistemati- uyumunun ve yaşama farklı yönden ba-
ğini, mizahın hoşgörülü dünyasında öğ- kışın önemi, yaratıcılık, eleştirel bakış ve
renmekte ve öğretmektedir. Nasreddin mizah ilişkisi, aydınlanma ve toplumsal
Hoca fıkraları, Batılı düşünürlerin ürün- sağaltım açısından mizah ve eleştirel dü-
leriyle mukayese edilebilecek özlükte ve şüncenin işlevi, sonuçta da Türk düşünce
damıtılmışlıktadır. Nasreddin Hoca bel- sisteminin çeşitli boyutları belirlenmeye
leğini araştırmak, Türk halkının miza- ve tartışılmaya çalışılacaktır.
hını, eleştirel düşünce dünyasını, dahası
felsefesini araştırmak anlamına gelmek- Nasreddin Hoca Merkezinde
tedir. Bilgelikte Eleştirel Düşünce ve Mi-
Dünyaca tanınan fıkra tipleri, mi- zahın İşlevi:
zah kahramanları dikkate alındığında, Pek çok araştırmada Nasreddin
bu tiplerin halkın eleştirel düşüncesinin Hoca’nın “kim, nereli, hangi meslekten
sembolü oldukları görülür. Mizah ve halk veya zümreden, nasıl bir tip olduğu” ay-
felsefesinin temsilcilerinin en belirgin rıntılı bir şekilde açıklanmaya çalışılmış-
özellikleri arasında çağlar üstü yaşam- tır. Öncelikle bu çalışmaların tümünün
ları sayılabilir. Onlar, kendi yarattık- doğru olduğu kabul edilmelidir. Nas-
ları zamanda, boyutta yaşarlar, dahası reddin Hoca, bütün bu yapılan ve iler-
yaşatılırlar. Böylelikle zirve şahsiyetler de yapılacak olan yorumların tümüdür.
temelinde bir milletin belleği, geçmişten Nasreddin Hoca’yı geçmişten geleceğe
geleceğe taşınır. taşıyan söz konusu bütüncüllüktür. Her
Nasreddin Hoca’nın kentler ve ül- meslekten, zümreden, kesimden, taraf-
keler arasında paylaşılamaması, asırlar tan olarak Nasreddin Hoca, her türlü ay-
ve coğrafyalar üstü yaşama gücünün de rımları kendi kimliğinde birleştirerek or-
sırrını içinde saklamaktadır. Mevlana ve tak toplumsal kimliği temsil etmektedir.
Yunus Emre “gönlün”, Nasreddin Hoca O, herkesin “Hoca”sıdır veya herkesin
da “aklın sembolü olarak Anadolu’da bir Nasreddin Hocası vardır. Her araş-
Türk halk felsefesinin temelini oluştu- tırmacı veya her Nasreddin Hoca fıkrası
ran “akıl-gönül” birliğini yaratmışlar- anlatan, kendine göre, dahası kendisini
dır. Onlar İslamiyet öncesi Türk toplu- temsil eden bir Nasreddin Hoca yarat-
28 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 87
maktadır. Yine Onun sayesinde bireyler fıkradan mı ya da fıkraların atasözlerin-
kendilerine dışarıdan bakma olanağına den mi çıktıkları tartışmaları en azından
kavuşurlar. Nasreddin Hoca’nın doku- bu bağlantının varlığını kanıtlamaktadır
nulmazlık giysisini üzerine geçiren kişi, (Güldiken, 2009). Kültürel yaratıcılık,
kendisini, mesleğini, zümresini veya türler, unsurlar, gelenekler ve yaratıcı-
toplumunu eleştirel bakış açısıyla değer- lar arası etkileşimlerin bir sonucudur.
lendirir. Bu durum bireysel ve toplum- Etkileşimlerle yeni türler, gelenekler ve
sal kimliğin sağlıklı oluşumu ve gelişimi ürünler, hatta aktörler ortaya çıkar. Bu
açısından oldukça önemlidir. Bu açıdan yaklaşıma, “yaratıcı kültürel etkileşim
bakıldığında Nasreddin Hoca’nın tarihi yaklaşımı” adı verilebilir.
şahsiyeti veya tekliği, önemli değildir. Eşeğine ters binen Nasreddin Hoca
Özetle herkes bir yanıyla Nasreddin imgesi (imge, var olan bellekten hare-
Hoca’dır ve özellikle eleştirel düşünce- ketle yeniden yaratılan görüntü olarak
nin bastırılamadığı anlarda, “Nasreddin kabul edilmektedir) “dünyayı farklı yer-
Hocalaşmak”tadır. lerden yorumlanın, yaşamı tersinden
Mizahın temel dinamiğinin eleştirel okumanın, eleştirel bakışın” sembolü-
düşünce olduğu pek çok araştırmacı tara- dür. Nasreddin Hoca fıkraları, “doğal
fından açıklanmıştır (mizah, mizah tür- ve olağanda gizli mizahiliğin tersten
leri, mizahta eleştirel bakış vb. hk. bkz. okunarak belirginleştirilmesinden olu-
Eker, 2009). Yine Nasreddin Hoca’nın şur. Mizah, dolayısıyla Nasreddin Hoca
bir halk bilgesi olduğu sıklıkla ifade edil- fıkraları, yaşamın tekdüzeliğine var edi-
miştir (AKM, 2009). Bu çalışmalardan ci, yaratıcılığı geliştirici ve olumlu karşı
Abdurrahman Güzel ile Evrim Ölçer çıkmayı, akışın dışına çıkarak kalıplaş-
Özünel’in araştırmaları dikkat çekicidir. mış yaşamların mizahiliğini belirginleş-
Güzel, Nasreddin Hoca’nın mizahla irşad tirmeyi ifade eder. Bu şekilde nesneler
terminolojisi birleştirerek gerektiğinde dünyasından düşünceler dünyasına ge-
nefse eleştirel bir yaklaşım ortaya koyan çilmektedir. Feinberg cinsellik ve karşı
“veli” olduğunu vurgular (Güzel, 1990). çıkarak eleştirmenin mizahın konularını
Özünel ise bu bildirisinde Zen mizahın- oluşturduğunu vurgular (Feinberg, 2005:
dan yararlanarak Nasreddin Hoca’nın 487- 502). Eleştiri ve öz eleştiri bireyi,
bilgeliği üzerine özgün değerlendirmeler toplumu ve insanlığı geliştiren temel di-
yapar (Özünel, 2009). Buna karşılık Nas- namiktir (Hançerlioğlu, 1979: 101-105).
reddin Hoca’nın bilgeliğindeki mizahla Aynı şekilde mizahla eleştirel ve yaratıcı
birlikte eleştirel düşüncenin ilişkisi ve düşüncenin ortaya çıkması ve gelişmesi
işlevi üzerinde yeterince durulmamıştır. için gerekli hoşgörülü ve elverişli ortam
Türk halk felsefesinin incelenmesinde yaratılır. Bireyin en yaratıcı anlarının
Nasreddin Hoca tiplerinin ve fıkra belle- yaşamın tersten okunduğu anlar olması,
ğinin temel alınması gerekmektedir. bu yüzdendir. Mizah, dolayısıyla eleştirel
Atasözleri ve fıkralarla halk felsefe- bakış yaratıcılığı doğurur. Mizahın geliş-
si ve eleştirel düşünce arasında önemli mediği toplumlarda eleştirel düşüncenin
ilişkiler bulunmaktadır. Türk atasözü ve ve yaratıcılığın da yeşermediği görülür.
Nasreddin Hoca fıkra belleği de bu açı- Yapay ciddiyet adına bireylerin eleştirel
dan değerlendirilmelidir. “Parayı veren düşünce, mizah ve yaratıcılıkla bağları
düdüğü çalar, El elin eşeğini türkü çağı- koparılır. Nasreddin Hoca’nın yol gös-
rarak arar” örnekleri gibi atasözlerinin tericiliğine rağmen kalıp düşüncelerin
http://www.millifolklor.com 29
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 87
ve bilgilerin tekrarlayıcılarından, ema- da Anadolu’nun en buhranlı döneminde
netçilerinden özgün yaratılar beklemek, ortaya çıkmıştır. Birey ve toplum, mi-
akılcılık değildir. zahla yabancı kültür unsurlarını değer-
Mizah, dolayısıyla Nasreddin Hoca, lendirerek kendileştirir ve yine eskiye
yaşamı eleştirel bakışla değerlendirmek ait devam etmesini dilediklerini de ya-
konusunda dokunulmazlık ve özgürlü- şatır. Bir bakıma mizah yaratılarıyla
ğe sahiptir. Mizah eleştirel düşünceyi, toplumun damıtılmış belleği, kültürü ve
eleştirel düşünce de mizahı var eder ve kültürel genetiği dolayısıyla da dünya
besler. Bu kapsamda Nasreddin Hoca’yı görüşü geçmişten geleceğe aktarılır.
eşeğine düz bindirme, hayatı herkes gibi Sanılanın aksine eleştirel düşünce,
algılatıp değerlendirtme, sıradanlaştır- mizahın üretken ve hoşgörülü, farklı
ma çabalarının bilimsel değeri yoktur. bakış açılarının yan yana yaşayabildiği
Ayrıca dünyanın herkesçe bilinen, gö- dünyasında yaratılmakta ve geliştiril-
rülen ve değerlendirilen yanının ilginç mektedir. Beyni gülen insanın yüzü de
olduğu pek söylenemez. Nasreddin Hoca gülmektedir. Bu nedenle de gülen yüz,
dünyaya, insanlara, olgulara, değerlere, mizahın, dolayısıyla da eleştirel bakışın
geleneklere, kabullere, hatta inançlara sembolüdür. Ünlü Türk cerrahı, seyyah
farklı boyutlardan bakabilmeyi, insan- ve mizah ustası Prof. Dr. Tarık Minkari
lığa sekiz asırdır öğrettiği için yaşatıl- ile ilgili kitaba “Mizah Zekânın Zekâtı-
maktadır. dır” başlığının seçilmesi anlamlıdır (Şa-
Ters dönmüş dünya, festival ruhu- kacı, 2007). Burada vurgulanan aklın
nun, dahası komedyanın, mizahın ve zekâtı, dahası tanrısal varlık gerekçesi,
eleştirel düşüncenin, istendik ve özgün mizahla ifade edilen, yaratıcı ve olumlu
kültürel yaratımın sembolüdür. Çeşitli eleştirel düşüncedir.
şekillerde gerilen yaşam, festival ruhu, Sosyo-kültürel değişmelerle başla-
mizah ve eleştirel düşünce ile yeniden yan yaşamın “ciddi-gayri ciddi” şeklinde
canlanır ve doğal düzenine kavuşur. Ye- bölümlenmesi ve “ciddi alanın” yüceltil-
nilenme, dolayısıyla devamlılık için mi- mesi çabaları pek de beklenen sonuçları
zah ve eleştirel bakış vazgeçilmezdir. Bu doğurmamıştır. Nitekim kültürün bü-
kapsamda Nasreddin Hoca, yaşamı den- yük bir bölümünün genel yargıya göre
geleyen, dahası sağaltan bir aktördür. “gayri ciddi alanda ve gayri ciddi olarak”
Nasreddin Hoca ile yaşam sorgulanır, yaratıldığı görülür. Ciddi alandakiler ise
gözden geçirilir, dengelenir, eşitlenir, kültürle çözümlenebilen sorunlar üret-
çözümlenir, geliştirilir ve yenilenir. Mi- mişlerdir. Çünkü kültür, uzlaştırıcı ve
zah ve yaratıcı eleştirel bakış yönünden birleştiricidir. Diğer yandan verimsizlik
gelişemeyenlerin sorunları genelde şid- nedeni yapay ve aşırı ciddiyet, gerçekte
detle çözümledikleri gözlenmektedir. çok komiktir ve mizahın da temel konu
Mizah, toplumsal ve bireysel sorunlara, ve kaynaklarındandır. Sıklıkla herkesi
yaratıcılığın uyarılması sonucunda her- ciddiyete davet eden kişi, gerçekte ko-
kesçe kabul edilebilir çözümler üretil- miktir. Üretken, eleştirel ve çözümleyici
mesini sağlar. Özellikle köklü kültür düşünce becerileri gelişmeyen birey ve
ve medeniyet değişmelerinin yaşandığı, toplumlarda, yaşama yapay bir ciddi-
yeni çözüm yollarının ve sentezlerinin yet hâkimdir. Böylelikle yaratıcılık ve
arandığı dönemlerde mizahın belirgin- verimsizlik gizlenerek ciddiyet maskesi
leştiği görülür. Nitekim Nasreddin Hoca altında beceriksizlik örtülür. Bu nedenle
30 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 87
Nasreddin Hoca’yı eşeğine düz bindire- çekte onun mizahi gücünü belirginleştir-
rek yapay bir şekilde “ciddileştirmek”, mektir. Diğer bir ifadeyle en etkili Nas-
öncelikle eşeğine ters binen Nasreddin reddin Hoca imgesi, en ciddi olandır.
Hoca imgesinde gizli “gayri-ciddiyet ile İmgede yeniden yaratım söz konu-
ciddiyet” ayrımını geçersizleştiren “ya- su ise, dünyada ve Türkiye’de yerleşik
şamı bütüncül algılama ve yorumlama” ve yaygın Nasreddin Hoca imge/imgeler
gücünün anlaşılamadığını ortaya koyar. belleğinin de, yeniden yaratımlarla ve
Nasreddin Hoca’nın hocalığı, “bilgeler yeni karakteristiklerle zenginleştirilme-
bilgesi” kimliğinden gelmektedir. “Eşe- si doğaldır. Gerçekte Nasreddin Hoca
ğe ters binen Nasreddin Hoca”, yaşama fıkra tipi, imgeler bileşkesini, bütününü
farklı bakanlarca yaratılan Türk halk ifade etmektedir. Nasreddin Hoca gibi
felsefesinin sembolüdür. Nasreddin ana mizah ve eleştirel düşünce imgeleri-
Hoca’yı eşeğe ters bindiren, halkın ken- nin aktörlerinin/bilgelerinin imgeleşme
disi, halkın mizahı ve eleştirel bakışı, so- adlı süreçleri belirgin olarak kestirile-
nuçta da felsefesidir. memektedir. Buna, yan veya eş imgeler-
“Sen de haklısın” sözünde gizlendiği den hareketle Nasreddin Hoca ana im-
gibi, herkes kendi Nasreddin Hoca imge- gesini yaratan halk karar vermektedir.
sini/ tipini yaratarak mizah dünyasın- Çatı veya ana Nasreddin Hoca imgesi,
da eşitlenir. Gerçekte Nasreddin Hoca çok sayıdaki yan/eş/alt imgenin birleşi-
imgesi, yaşamın ciddiyet-gayri ciddiyet minden oluşmuş ve oluşmaya da devam
şeklinde yapay ayrıma tabi tutulmasına etmektedir. Ana imgeye dönüşme süre-
karşı çıkmak, yaşamı bütüncül açıdan cinde, öncelikle kahramanın öznel ya-
değerlendirmek için yaratılmıştır. Nas- şamı belirsizleşmekte ve herkesleşmek-
reddin Hoca, her türlü ayrımı ortadan tedir. Nasreddin Hoca ana imgesi/bilge
kaldırmak, dahası yaşamı herkes için tipi, farklı dönem, birey ve toplumların
eşitlemek için Türk halkı tarafından ya- kendilerine göre yarattıkları Nasreddin
ratılmış bilge insan tipini temsil eder. Hoca imgelerinin birleşiminden doğmuş-
İnsanlar özellikle ibadet mekân- tur. Bu durum, fıkra tiplerinin oluşu-
larında kendilerini “eşitlenmiş” hisse- muyla örtüşmektedir. Eğer Nasreddin
derler. Dikkat edildiğinde Nasreddin Hoca’nın bir yaşamının varlığından söz
Hoca’nın en ciddi ortamları, anları, iliş- edilecekse, o da asırları aşan Nasreddin
kileri, hiyerarşileri, statükoları mizahi Hoca’nın mizahi- eleştirel düşünce yaşa-
yaklaşımıyla ortadan kaldırdığı görüle- mı/zamanı ve bağlamı olacaktır.
cektir. Ayrıca, mizahın gayri ciddiyet- Nasreddin Hoca örneğinde olduğu
ciddiyet aralığında doğduğu, dahası cid- gibi, bilgelik, eleştirel düşünce ve mizah
diyette gizli olduğu, sonradan yaratılan arasında köklü bir ilişki bulunmaktadır.
yapay ciddiyetin eleştirisi üzerine ku- Yaşamı mizahi açıdan yorumlama, bilge-
rulduğu da bu yaklaşım kapsamında göz liğin temel göstergelerindendir. Gerçek-
ardı edilmektedir. Yaşamdaki her türlü te kişiyi bilgeleştiren mizahtır. Yapay
ciddiyet, özellikle de abartılı ciddiyet, sa- ciddiyetin verimsizliğinin farkında olan
nıldığının aksine her türlü mizahi yaratı gerçek bilim insanlarının yaşam karşı-
için elverişli bir durumdur. Gayri ciddi- sında mizahi bir üslup takınmaları da
yet, mizahi değildir. Mizah bu özelliğini bundandır. Olumlu ve var edici eleştirel
eleştirel bakıştan almaktadır. Özetle düşünce ve dolayısıyla mizah, bir bakıma
Nasreddin Hoca’yı ciddileştirmek, ger- bilimde ve yaşamda ulaşılacak erdemlik
http://www.millifolklor.com 31
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 87
seviyesini ortaya koyar. Mizah, bilge- zah edebiyatı, mizah dergiciliği, mizah
lik yolunda bireyi olgunlaştıran temel temelli sinema ve televizyon yapım ve
araçlardandır. Pek çok bilim insanının yayıncılığı geleneklerinde de geçerlidir.
yaşamlarının son dönemlerinde her şeyi Nasreddin Hoca fıkralarında sözü açan
mizahi açıdan ele alan tavır ve davranış- da, oturtan da Nasreddin Hoca, gerçekte
ları, bu değerlendirmenin kanıtlarıdır. ise anlatanın, halkın kendisidir. Nasred-
Bilgeler bilgesi Nasreddin Hoca ise bunu din Hoca fıkralarında diyalog, genellikle
örneklendiren ve kanıtlayan, geçmişin, bir soru ile başlar. Soru sorabilmek, bilgi
bugünün ve geleceğin bilgelerini yetiş- üretmenin temelini oluşturur. Soru so-
tiren Türk eleştirel düşünce ve mizah rabilen birey ve toplumlar, ancak ken-
okulunun/ekolünün yaratıcısı, kurucusu dilerine özgü cevaplar üretebilmektedir.
ve ebedi öğreticisidir. “Soru, soru sorma ve sorgulama”nın ak-
Nasreddin Hoca mizah ve eleştirel sine, “cevap ve cevaplama”yı eğitim sis-
düşünce ana imgesini yaratanların ba- teminin merkezine yerleştiren gelişmiş
şında, halkla beraber, son asrın ve gü- birey ve toplumlar, başkalarının sorula-
nümüzün araştırmacıları gelmektedir. rına da cevaplar üretebilirler. Soru sora-
Eleştirel düşünceyle gerçekleştirilen her bilen, sorgulayabilen bireyler, öncelikle
araştırmada, farklı bir Nasreddin Hoca Nasreddin Hoca’nın torunları olmalıdır.
imgesi yaratılmaktadır. Her araştırma- Nasreddin Hoca, Türk insanına soru so-
cının yarattığı, dahası her araştırmada rabilmeyi, benzer olgular için farklı so-
yaratılan farklı bir Nasreddin Hoca im- rular ve dolayısıyla cevaplar bulmayı öğ-
gesinin varlığı, Nasreddin Hoca belleğini retmektedir. O, kalıplaşmış düşünceleri,
ve ana imgesini yaratan dinamiktir. Bu tabuları, kalıp yargıları sorgulayarak,
nedenle Nasreddin Hoca eleştirel düşün- dolayısıyla sorgulatarak ortadan kaldırır
ce ve mizah ana imgesi, dolayısıyla belle- ve aydınlanmanın yolunu açar (eleştirel
ği tüm insanlığın hazinesidir. UNESCO düşünme anlayışının kazandırılmasında
dünyada 1995 yılını Nasreddin Hoca Yılı Nasreddin Hoca fıkralarına eğitsel bir
ilan ederek, Nasreddin Hoca’nın insanlı- yaklaşım hk. bkz. Uludağ, 2009)
ğın ortak mizah ve eleştirel bakış sembo- Soru-cevap ve diyalog tekniği, bire-
lü olduğunu tescil ve ilan etmiştir. yin kendisi ve ötekilerle ilişkilerini belir-
Felsefenin özellikle Batılı temsil- leyen etkili iletişim tekniklerindendir.
cileri kapsamında diyalog üzerine ku- Bu nedenle kişisel gelişim ve liderlik eği-
rulu bilgi üretme yöntemi ayrıntılı bir timi gibi kurslarda Nasreddin Hoca’dan
şekilde ele alınırken, Nasreddin Hoca ve fıkra belleğinden yararlanılarak etki-
fıkralarının temel çatısını oluşturan li sonuçlar elde edilmektedir (Hawkins,
soru-cevaplı/diyaloglu anlatımından, da- 2005). O, hayat derslerinde bu dönemin
hası eleştirel düşünce sisteminden bah- liderlerini yetiştirerek bilgeler bilgesi
sedilmemesi ilginçtir. Nasreddin Hoca kimliğini pekiştirmeye devam etmekte-
fıkralarında asıl düşünce, bilgi, tutum dir. “Hocam, nasıl adam olunur? soru-
ya da yaklaşım, “dişil/ söz açan/soru so- sunu “Dinleyen varsa konuş, konuşan
ran- eril/sözü oturtan/cevap veren” söz- varsa dinle” şeklinde cevaplarken Nas-
cüler arasında geçen damıtılmış kısa reddin Hoca, asırları aşan bilgelik eği-
konuşmalarla yaratılmakta ve ortaya tim- öğretim faaliyetini sürdürüyordu.
konulmaktadır. Aynı yapı, Türk mizah Sonuçta Nasreddin Hoca’ya sahip Türk
kültürünü oluşturan halk tiyatrosu, mi- toplumunun lider ve bilge sıkıntısı çek-
32 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 87
memesi, doğal olandır. Aynı şekilde “Az hil edilmelidir (Türk mizah dili hk. bkz.
konuş, çok düşün” şeklindeki yaşam öğ- Usta, 2005).
retisinin Nasreddin Hoca ile çağdaşları Yazılı kültürün ve medyanın mi-
mutasavvıfların aynı dilden konuştukla- zah ustalarından Çaylak Tevfik’in, Ah-
rı gözden kaçırılmamalıdır. met Mithat’ın günümüzdeki takipçileri
Nasreddin Hoca tipi ve fıkra belle- Hasan Pulur, Çetin Altan ve Selahat-
ği, Türk toplumuna Türk dilini, etkili tin Duman, köşe yazılarında ve kitap-
konuşmayı, iletişim kurmayı bugün dahi larında Nasreddin Hoca tarzı eleştirel
öğretmeye devam etmektedir. Bu neden- mizah geleneğini sürdürmektedirler.
le Türk insanı kendini anlatırken sık Onlar köşelerinde sık sık Nasreddin
sık Nasreddin Hoca’dan bahseder, Ona Hoca’ya atıflarda bulunurken kendi
atıf yapar. Etkili fıkra anlatabilenlerin, Nasreddin Hoca imgelerini de yaratarak
anlaşılma sorunları yoktur. Kendisi ve “Hoca”laşmaktadırlar. Bir başka deyişle
ötekilerle etkili iletişim kurabilenlerin, Nasreddin Hoca her türlü sosyo-kültür
mizah ve eleştirel düşünme becerileri çağın gelenekler yaratan bilgeler bilge-
gelişmiştir. Nasıl ki bir İngiliz Shakes- sidir.
peare ile dilini öğrenmiş ve öğrenmekte Nasreddin Hoca fıkra belleğinde
ise, Nasreddin Hoca da dünyanın en ma- erilliğin egemen olduğu ileri sürülebilir.
tematiksel dillerinden biri olan Türkçeyi Nasreddin Hoca fıkraları, kamusal alan
etkili bir şekilde kullanmayı, içselleş- ve ev içi olmak üzere iki farklı sosyal
tirmeyi ve eleştirel düşüncenin yaratım bağlamda ortaya çıkmaktadır. Çok kere
aracı olarak değerlendirmeyi öğretmiş de Nasreddin Hoca fıkralarında ev-ka-
ve öğretmeye de devam etmektedir. musal alana, kamusal alan eve taşına-
Türk dili, öncelikle eleştirel düşünce ve rak her iki bağlam içi içe geçmekte veya
mizahla yaratılıp geliştirilmekte ve geç- bütünleşmektedir. Böylelikle eril ve dişil
mişten geleceğe aktarılmaktadır. Yine bağlamlar şeklindeki ayrım ya da cinsi-
Türk düşünce dünyasının (halk felsefesi yete dayalı bağlam ayrımı ortadan kaldı-
dâhil), ancak Türk dilinde yaratılabilece- rılmaktadır. Yine eril nitelik taşıyan orta
ği, dil-düşünce/eleştirel düşünce- mizah dönem Türk kamusal alanındaki kadının
arasında köklü ve uyumlu bir ilişkinin belirsizliği, “bütünleşmeyi, eşitlenmeyi”
ve işbirliğinin var olduğu açıktır. Ana savunan Nasreddin Hoca fıkralarında
dil, mizahı yaratırken, mizah alanındaki da aynı şekilde yansıtılarak eleştirilmiş-
eleştirel bakış bir taraftan dili diğer ta- tir. Nasreddin Hoca fıkralarında kadın,
raftan da düşünce dünyasını var etmek- kamusal alandaki kaybını telafi ederce-
te ve zenginleştirerek geliştirmektedir. sine, özel alanda oldukça baskındır.
Fıkra, karikatür ve mizah öykülerinin Genellikle kadın yaşamı, mizah ve
ana dil ve yabancı dil öğretimindeki iş- eleştirel bakışın dışındaymış gibi algı-
levselliğini pek çok uygulamada görmek lanmaktadır. Yakınlara kadar sadece
mümkündür. Bir dilin damıtılmış belle- eril yaşam, mizah ve eleştirel düşünce-
ğini içeren mizah ürünleri, söz konusu nin konusu olarak değerlendirilmektey-
dilin özgün ses ve anlam oyunlarının da di. Bunda erkek egemen toplumsal yapı-
öğrenilmesini sağlar. Dil bilinci, mizah nın etkisi büyüktür. Fıkralarda eril ba-
ve eleştirel düşüncenin katkılarıyla sağ- kış açısından erkek ve kadın yaşamı iş-
lanabilir. Bu yüzden de dil araştırmala- lenmektedir. Bu nedenle de eril bakıştan
rına ve eğitimine mizah yaratıları da dâ- argo, cinsellik ve şiddet, mizahın temel
http://www.millifolklor.com 33
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 87
konuları olarak belirginleşmiştir. Öte le anlarda fıkra fıkrayı, düşünce düşün-
yandan erkek, kadın konusunda kurgu- ceyi doğurur ve fikir fırtınası herkesi
larıyla gerçeklikler arasına sıkışmışlı- etkisi altına alır. Düşünce fırtınası, mi-
ğından mizahla kurtulmaya çalışmak- zahla başlayıp eleştirel bakışla yaygınla-
tadır. Diğer yandan sayıları yakınlarda şır. Beyin fırtınası, çok kere mizahın ve
artan kadın mizahçılar, kadın-erkek ay- eleştirel düşüncenin şimşeğine muhtaç-
rımından dünyayı eksik ve yanlı olarak tır. Mizah ve eleştirel yaklaşımın yay-
algılayan ve yorumlayan bazı erkek mes- gınlaşma eğilimi, Ortaçağ Avrupası ve
lektaşlarına göre yaşamı daha bütüncül sonrasındaki totaliter rejimlerin önce-
açıdan değerlendirebilmektedirler. Nas- likle mizahı yasaklayan tutumlarından
reddin Hoca fıkra belleği de eril nitelik anlaşılabilir. Mizah kalıplaşma ve tek-
taşımakla birlikte, Hoca’nın eşi karşısın- türleşmeyi değil, özgürleşmeyi ve özgün-
daki çözümsüzlüğü dikkat çekicidir. leşmeyi savunur, bu nedenle de toplum
19.asrın son çeyreğinden itibaren adına bireysel bir yaratı olarak ortaya
bir bakıma sözlü kültür ve Nasreddin çıkar ve kısa sürede toplumun ortaklığı,
Hoca mizah belleği temelinde oluşan ve harcı haline gelir.
gelişen Türk mizah dergiciliği, edebiyatı Nasreddin Hoca ile Türk toplumu
ve karikatür geleneğinde “ulusallık” so- kendi yaşamının bütün yanlarını de-
runları yaşanmamıştır. Nasreddin Hoca ğerlendirir. Bu yüzden Nasreddin Hoca,
imgesi ile fıkralarından, Diyojen’den diğer bütün fıkra tiplerinin bileşkesi
beri süreli mizah yayınlarında hep ya- olan, ana fıkra tipi veya Türk mizahının
rarlanılmıştır. Türk halkı gibi mizahçı- ve felsefesinin sembolüdür. Nasreddin
lar da işlerini Nasreddin Hoca’ya havale Hoca yaşamın her alanında, özetle ha-
ederek çözümlemeyi yeğlemiştir. Mi- yatın merkezindedir. Kendisini eleştirel
zahçılar için Nasreddin Hoca ve mizah bakışın merkezine koyduğu için herkesi
belleği, bitmez tükenmez bir hazinedir. ve her şeyi değerlendirme gücüne ve do-
Nasreddin Hoca adıyla dergiler de çıka- kunulmazlığına sahiptir. Osmanlı kent
ran (Özdemir, 2008 b: 55-61) Türk mi- soylu sözlü kültür tiyatro geleneklerinde
zahçıları, Nasreddin Hoca’nın torunları adalet, eğitim ve inanç konularında sınır-
olduklarını hep vurgulamışlardır. Diğer lamalar mevcutken, Nasreddin Hoca’nın
yandan onlar, Nasreddin Hoca imge ve bu konulardaki dokunulmazlığı dikkat
fıkra belleğinin yakın dönemdeki başlı- çekicidir. O, Türk toplumunun özel yaşa-
ca yaratıcılarıdır. Kendi kültürel belle- mı dâhil bütün yönlerini eleştirel bakı-
ğinin inkârı üzerinde aydın kimliğinin şıyla aydınlatan, sansür edilemez bilge-
oluşturulmaya çalışıldığı dönemlerde bu ler bilgesidir. Aksi durumda, Nasreddin
tarz bir yaklaşımın benimsenmesi önem- Hoca’yı engelleyenlerle ilgili olarak, kısa
lidir. Özetle geçmişte olduğu gibi bugün sürede yeni bir Nasreddin Hoca tipinin
de özgünlük ve farklılık Nasreddin Hoca yaratılması doğaldır. Böyle bir tipin bu-
belleği gibi, kültürel bellekten hareketle güne kadar yaratılmamış olması, O’nun
yaratılabilmektedir. sansürlenemezliğinin kanıtıdır. Bu do-
Nasreddin Hoca fıkraları bireyi ve kunulmazlık, O’nu ebedileştirmektedir.
toplumu eleştirel düşünmeye yönelten Nasreddin Hoca imgesi, Türk toplumu-
bir yapıya sahiptir. Fıkra anlatma iste- nun mizahi ve eleştirel bakışının engel-
ğinin doğuşundan itibaren katılımcılar, lenemezliğinin de göstergesidir.
eleştirel mizahın büyüsüne kapılır. Böy- O’nun fıkralarında özel alan ile
34 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 87
kamusal alan iç içedir, dahası böyle bir reddin Hoca, O’nun ana imgeler belleği
ayrım da söz konusu değildir. Hukuk, bakımından pek değer taşımamaktadır.
yönetim, ekonomi- ticaret, eğitim, inanç Zirve şahsiyetlerin gerçek yaşamları, im-
ve benzeri alanlarla ilgili konular Nas- geler dünyasında haleleri oluşturan bir
reddin Hoca fıkralarında çekincesizce damladır. O, herkesin kendine göre bir
işlenir. Bu bellekte özellikle ticaretle Nasreddin Hoca imgesi yarattığı süreçte
ilgili fıkraların çok sayıda olduğu gö- ortaya çıkmış ve yeni imgelerle zengin-
rülür (Kalaycı, 2009). Bu tür fıkraların leşmiş ve zenginleşmeye de devam et-
yoğunluğuna bakıldığında Nasreddin mektedir. Bu imgeleştirme sürecindeki
Hoca’nın mesleğinin imamlıktan çok çokluk, birliği yaratmış, tamamlamış ve
tüccarlığa daha yakın olduğu söylenebi- güçlendirmiştir. Nasreddin Hoca fıkra
lir. Çok kere Türk halkı ne kadar dışın- belleğinin çeşitli şekillerde kümelenme-
daysa ticari hayatın Nasreddin Hoca o si, bu tespitin kanıtlarıdır.
kadar içindedir. Türk toplumunun para Nasreddin Hoca fıkralarında dikkat
ile mizahî açıdan dahi olsa bu kadar ilgi- çeken bir durum da, herkesin Nasreddin
lenmesi dikkat çekicidir. Türk insanının Hoca’yı imtihan etmesine karşılık, O’nun
ticarî eğilimlerini, önceliklerini, kurnaz- kimseyi sınav etmemesidir. Bu durum,
lıklarını, yöntemlerini, tercihlerini orta- sadece Nasreddin Hoca’nın hoşgörüsüy-
ya koyan Nasreddin Hoca fıkra belleği, le açıklanabilecek bir durum değildir.
farklı disiplinlere de kaynaklık edebilir. Gerçekte halk, yarattığı Nasreddin Hoca
Ahi Evran esnaflığa ahlâkî yaklaşımın, tipiyle kendisini eleştirinin merkezine
Nasreddin Hoca da ticarete eleştirel yak- yerleştirmekte ve yaşamını sorgulayarak
laşımın sembolüdür. Aynı şekilde inanç- sağlıklı kalmaktadır. Birey ve dolayısıy-
ticaret- siyaset ilişkisi kapsamında yoz- la toplum, Nasreddin Hoca fıkralarında
laşmanın önlenmesi için yapılma/ması kendisiyle yüzleşir ve öz eleştiri yapar.
gerekenler, Nasreddin Hoca fıkralarında Nasreddin Hoca’yı, Yunus Emre ve Mev-
açıklanır. lana gibi mutasavvıflarla buluşturan da
Nasreddin Hoca, Bekri Mustafa, İn- bu iç sorgulamaya yönelticiliktir.
cili Çavuş, Bektaşi ve Temel gibi klasik Nasreddin Hoca tüm kişi, kurum, ge-
ve çağdaş bütün fıkra tiplerinin bileşkesi lenek, değer, tutum ve düşünceleri eleş-
(çatı/üst/ana fıkra tipi) olduğu için eze- tirel bir bakış açısıyla değerlendirirken
li ve ebedi bir bilge tipidir. O, bütün bu kendisi de eleştirilemez konumda değil-
tiplerin bir araya getirilmesiyle oluşan dir. O, eleştirisine öncelikle kendisinden
sürekli yeni parçalarla zenginleşen yap- başladığı, bu işi başkalarına bırakmadı-
bozdaki asıl resimdir. Her fıkra tipi, Nas- ğı, eleştirmek istediklerinin kılığına gir-
reddin Hoca ana imgesinin bir ya da bir- me cesareti gösterdiği, özetle kendisini
kaç yanını temsil etmektedir. O, bütün eleştirel düşüncenin merkezine oturttu-
bu yanların bütünleştiği ana/çatı tiptir. ğu için, toplumsal yaşamın bütün yanla-
Diğer taraftan Nasreddin Hoca tipi olu- rını ve üyelerini değerlendirme gücüne,
şurken yeni fıkra tipleri yaratılır. Nas- hakkına ve yetkisine sahiptir. Daha işin
reddin Hoca imgesi, imgeler bileşkesidir. başında, eleştirinin merkezine kendisini
Bu ana imge, halkın eleştirmek istediği oturtarak bilgeliğini herkese kabul etti-
her konuda yarattığı ve yaratmaya de- rir. Bilgeliğin öz eleştiri ile başladığını,
vam ettiği Nasreddin Hoca tiplerinin bü- herkese gösterir ve öğretir. O toplumun
tünüdür. Tarihi bir yaşama sahip Nas- sadece görünen değil, cinsellik gibi, halı
http://www.millifolklor.com 35
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 87
altına süpürdüklerini, kıyıya köşeye giz- şir. Fıkralarda eril sözcünün oturttuğu
lediklerini, hatta bilinçaltına ittikleri- sözler, zamanla atasözüne dönüşür. Bu
ni dahi gün yüzüne çıkararak eleştirir. süreç, sözlü kültürdeki olgunlaşma ve
Böylelikle bireysel ve toplumsal arınma, bilgelik olgularını da açıklamaktadır.
sağaltım ve yenilenme gerçekleşir. Burada ”çoklu sözden özlü söze/ sözden
Nasreddin Hoca ana imgesi ve fık- anlama geçiş” söz konusudur.
ra belleği, Türk toplumunun eleştirel Nasreddin Hoca fıkralarının ifade
düşünce yaratım, aktarım, öğretim ve biçimi, anlatım tekniği açısından olduk-
geliştirim kaynağıdır. Bu kapsamda ça sade ve anlaşılır olduğu görülmekte-
değerlendirildiğinde öğrencisi de, öğre- dir. Mizah ve eleştirel düşünce gücünü
ticisi da aynı kişi, grup ve toplum olan sade ve anlaşılır ifadeden almaktadır.
(fıkrayı anlatan) Nasreddin Hoca eleşti- Bu üslup da bilgelik üslubudur. Anla-
rel düşünce okulundan söz edilebilir. Bu şılmazlığı bilim olarak algılayanların
yaklaşımdan hareketle, atasözü, deyim, Nasreddin Hoca’nın bilgelik okulunda
mani, masal (Keloğlan vb.), türkü, ninni, yetişmedikleri açıktır.
âşık deyişleri, halk hikâyesi gibi yaratı- Nasreddin Hoca’nın “dünyayı gül-
ların, “eleştirel düşünce” ile ilişkilerinin düren adam” sloganıyla tanıtılması, ek-
de çözümlenmesi gerekmektedir. Yine sik bir yaklaşımdır. “Güldürürken dü-
Türk sosyo-kültürel belleğinin esasını şündüren” yerine, “düşündürürken gül-
oluşturan kültürel genetiğin temel alan- düren” veya “eleştirirken düşündüren ve
larından birini eleştirel yaklaşım meyda- güldüren”, “gülen düşünce” ve benzerleri
na getirmektedir. Diğer bir deyişle diğer daha anlamlı ve Nasreddin Hoca’ya daha
tür, gelenek, ürün ve şahsiyetler gibi, yakışandır. Bu noktada “dünyaya dil çı-
Nasreddin Hoca ve belleği de Türk mil- karan Einstein” popüler bilim ikonu ile
letini, kimliğini ve kültürünü oluşturan, Nasreddin Hoca imgesi birbirine yaklaş-
kültürel genetik şifrelerin çözülmesi için maktadır. O, kalıcı ve olumlu hiçbir de-
elverişlidir. ğer üretmeden ciddiyetten geçinenlere,
Eleştirel düşünce, fıkralarda oldu- dünyayı düzden okuyanlara, kalıplarla
ğu gibi, toplumu yaratıcı, dönüştürücü, yaşayanlara ve benzerlerine asırlardır
geliştirici gücünün artırılması, hareke- dil çıkarmaktadır. Mizahi nitelik, eleşti-
te geçirilmesi amacıyla “damıtılmışlık” rel düşünceden keyif alınmasını sağlar.
özelliğine sahiptir. Eleştirel düşünce- Mizahtan keyif alınmasının kökeninde,
nin en süzülmüş hali atasözlerinde, bi- sorgulamak yatmaktadır. Sonuç olarak
raz daha açıklamalı hali ise fıkralarda zamanın değil, eleştirel düşüncenin/mi-
bulunmaktadır. Atasözü, sözün bittiği zahın olgunlaştırdıkları ancak dünyaya
noktada dururken fıkra ise atasözlerine gülerek bakabilir ve keyifle dil çıkarabi-
zemin hazırlayan bir tür işlevine sahip- lir.
tir. Fıkralar atasözlerinin temel kay- Eleştirel düşünce, kurgulama veya
naklarındandır. Atasözlerinin erilliği, akıl yürütmelerle doğar. Nasreddin
fıkraların erilliğinde aranmalıdır. Fıkra- Hoca fıkralarında da benzer kurgulama
larda eleştirel bakış açısının doğuşu için ve akıl yürütmeler (neden-sonuç ilişkisi)
“sözün açılması, karşılaştırma, yorum söz konusudur. Bu süreç bütün yanla-
ve sonuç” bulunmaktadır. Sözlü kültür, rıyla fıkralara yansımasa da mizah or-
edebiyat ve düşüncedeki damıtılma eği- tamındakiler bunu doğaçlama ve refleks
limi, fıkradan atasözüne doğru gerçekle- olarak yaparlar. Mizah ortamındakiler
36 http://www.millifolklor.com
Description:Mizah, Eleştirel Düşünce, Nasreddin Hoca, Gönül ve Akıl Uyumu. Humor, Critical Thinking, Nasreddin Hodja, Harmony of Heart and Mind.