Table Of ContentErdoğan Tekin, lise öğreniminden sonra devlet öğrencisi olarak İngiltere’de metalbilim
öğrenimi gördü. Leeds Üniversitesi’nden çeliklerin menevişlenmesi üzerine doktorasını
aldı. 1964’te yurda dönüşünde ODTÜ Metalurji Bölümü’nün kurulma çalışmalarına
katıldı. 1966-68 yıllarında Gölcük Askeri Tersanelerinde yedek subaylık görevini yaptı.
Daha sonra, yurt içinde ve yurt dışında çeşitli sanayi kuruluşlarında yöneticilik yaptı.
1978 yılında yeniden ODTÜ’ye döndü.
Prof.Tekin’in temel ilgi alanı çelikler ve çelik üretim teknolojileridir. Türkiye üniversite-
lerinde bu alanda ders veren tek öğretim üyesi olmuştur. Yurtiçi ve yurtdışı kongrelerde
sunduğu bildiriler, Türkçe ve İngilizce yayınladığı makaleler, proje raporları ve kitapların-
dan oluşan toplam yayın sayısı 150’yi geçmiştir.
Mayıs 2005’te yaş haddinden emekli olan Prof. Tekin evlidir; hepsi de evli olan üç oğlu
vardır.
GİRİŞ
Elinizdeki bu sözlük kırk yıllık bir derlemenin ve iki yılık bir yazım çalışmasının ürü-
nüdür. Türkçe’ye ilk ilgim ortaokul sıralarında başladı ve daha sonraki yıllarda mera-
kım yoğunlaşarak arttı. Devlet öğrencisi olarak İngiltere’de eğitim gördüğüm sürede “dil”
konusuna özel bir ilgi duydum. Bir yandan sözcüklerin kökleri ve türetim biçimleri ile
ilgilenirken diğer yandan ulusların kültürlerinin dilleri ile olan ilişkilerini öğrenmeye
çalıştım. Şunu anladım ki “dil” bir ulusun yaşam ve kültüründe en önemli birleştirici
ögelerden biridir.
Doktora sonrası Türkiye’ye döndüğümde ODTÜ’de öğretim üyesi olarak çalışırken
eğitimin hem orta düzeyde hem de üniversite düzeyinde İngilizce yapılmasını çok ya-
dırgadım. Ne yazık ki öğretim üyeleri arasında TÜRKÇE’nin bilim dili olamayacağını
savunanlar ve bilim dilinin İngilizce olması gerektiğine inananlar da vardı. Yabancı dil
bilme gereğinin başka, yabancı dilde eğitim yapmanın başka bir şey olduğunu bir türlü
kavrayamadık. Öyle ki bugün geldiğimiz noktada ilk okul düzeyinde bile eğitimi yabancı
dille yapma eğilimleri belirmiş durumda.
Ben her toplumun eğitiminin kendi dilinde gerçekleştirilmesi gereğine inanıyorum. Ya-
bancı dil bilmenin yararlı olduğunu ve gereğini de kabul ediyorum. Ancak, yabancı dil
bilmenin Türkçe’yi ihmal, hattâ dışlama anlamına gelmemesi gerekir. Bugün her alanda
Türkçe’nin bir dil kirlenmesi içinde olduğunu görmenin üzüntüsünü yaşıyorum. Eldeki
bu sözlük, biraz da bu duruma tepkimi göstermektedir.
Türkiye’de bilim Türkçe yapılabilir ve yapılmalıdır da. Buna tüm kalbimle inanıyorum.
Ancak bu, tüm sözcük ve deyimlerin mutlak Türkçe olması zorunluluğunu getirmez. Bir
çok bilimsel sözcük yabancı kökeninden geldiği gibi kalabilir. Örneğin, radyo, televizyon,
tren, petrol, benzin, metal, plastik v.b. sözcükler artık dilimize yerleşmiş durumdadır.
Buna karşın difüzyon, transformasyon, elastik yerine rahatlıkla, yayınım, dönüşüm, es-
nek denebilir. Nasıl ki reziztans yerine direnç kullanıyoruz, mukavemet yerine de dayanç
kullanabiliriz. Stres yerine, niye, gerilim demeyenler var, anlamıyorum.
Türkçe sözcük kullanmak, toplumun bireyleri arasında iletişim ve anlaşımı artıracağı ve
kolaylaştıracağı için gereklidir. Bugün nasıl ki kompüter değil bilgisayar, mobil telefon
değil cep telefonu diyoruz; bunu hem günlük ve hem de bilim sözcüklerinde yaygınlaş-
tırabiliriz. İşte bu inançla 40 yıl önce bilimsel ve teknik sözcük derlemelerine başladım.
Bu çalışmamın ilk ürünü 35 yıl önce TDK’nın yayınladığı “Metabilim İşlem Terimleri
Sözlüğü”m oldu. Yıllar içinde yetersiz kalan bu sözlüğü, öğrencilerim, meslektaşlarım ve
sanayi çalışanları güncelleştirmemi istediler. Şimdi bu fırsatı bulduğum için çok mutlu-
yum.
Bu sözlüğü hazırlarken metalbilim ve gereçbilim alanlarında 100’ü aşkın ders kitabı, uz-
manlık kitabı ve başvuru kitabı tarandı. Çıkarılan sözcükler ABC… sıralamasında yerleş-
tirilip dizildiler; daha sonra da Türkçe karşılıkları bulunup işlendi.
Sözcüklerin kapsam alanı çok geniş tutuldu. Bu biraz da zorunluluk olarak doğdu. Metal-
bilim ve gereçbilim bir yandan fi zik, kimya, matematik gibi fen bilimleri ve diğer yandan
maden mühendisliği, kimya mühendisliği, makine mühendisliği v.b. gibi mühendislik
alanlarını içermektedir. Ayrıca, modern teknoloji ile gelişen ve yaygınlaşan gereç türle-
rinden ötürü, eskiden yalnızca metalleri kapsayan metalbilim, genişleyerek, metalbilim
ve gereçbilim adını almıştır. Bugün bu bilim dallarının içine hem metal gereçler hem de
seramikler, camlar, karmalar, plastikler, nanogereçler ve biyogereçler girmektedir. Öyle
ki biyogereç kitapları çok sayıda tıp sözcüklerini içermektedir. İşte bu nedenle elinizdeki
sözlüğün içerdiği sözcükler tıp sözcüklerini de kapsamaktadır.
İngilizce sözcüklerin bazılarına yeni Türkçe sözcükler önerirken hem İngilizce sözcükle-
rin türetildiği özgün kökenleri araştırıldı ve hem de Türkçeleri önerilirken Türkçe yazım
kurallarına uyuldu. Örneğin “martensite”, “bainite”, “austenite” gibi İngilizce evre adları,
özgün araştırıcılarının adlarından türetildiğinden, Türkçeleri de martensit, beynit, oste-
nit olarak kullanılmak zorundadır. Ancak, Türkçe’de dendrit olarak kullanılan “dendrite”
Yunanca dendron (=ağaç) ve ondan türetilen dendritēs (=ağacın) sözcüklerinden türetil-
miştir. Bu nedenle, biçimsel olarak dallı nesne anlamına gelen dendrit yerine dallanmak
fi ilinden türetilen “dallantı” önerilmektedir. Benzer biçimde Türkçe’de ötektik olarak kul-
lanılan “eutectic” yerine, eu-(iyi) ve tēkein (erimek) tamlamasından gelen eutēkos (=ko-
layca eriyen)’dan türetilen “kolayerir” önerilmektedir. Bunun uzantısı olan eutectoid ise
“ötektik gibi” anlamı taşır ve Türkçe olarak kolayerirsi denebilir.
Ön ekli ve ard ekli İngilizce sözcüklerde de bu eklerin anlamları göz önüne alınarak Türk-
çeleştirmeler yapıldı. Örneğin, Türkçe’de deoksidasyon olarak kullanılan “deoxidation”
deyimi olumsuzluk anlamı getiren (de-) ön eki nedeniyle oksijensizleştirme ya da, daha
düzgünce, “oksijen giderme” olarak önerildi. Ard eklere örnek olarak ta, paslanmaz çelik
türleri olan “ferritic”, “martensitic”, “austenitic” için ferritik, martensitik ve ostenitik değil,
ferritli, martensitli ve ostenitli önerildi.
Bazı İngilizce sözcüklerin anlamları incelenerek Türkçe karşılıklar önerildi. Örneğin,
Türkçe’de, korrozyon olması gereken fakat yanlış olarak korozyon olarak kullanılan “cor-
rosion” sözcüğü, Latince corrodere (=kemirmek) fi ilinden gelen corrosio (=kemirme)’dan
türetilmiştir. “Corrosion” karşılığı olarak Türkçe’de de kemirmek fi iline yakın olan “yemek”
(içim içimi yedi, sıkıldım, bozuldum) fi ilinden türetilen “yenim” önerilmektedir. Benzer
bir örnek te “insert” için verilebilir: Bu sözcük de Latince “inserere” {in-(içine)+serere
(bağlamak)} fi ilinden gelen {insertus (=içine bağlama)} sözcüğünden türetilmiştir. Bağ-
lantı, başka sözcükler için kullanıldığından insört yerine “sokuntu” önerilmektedir. Yine
bunun gibi “implant” sözcüğü Fransızca “implanter” (iyice dikmek, tutturmak, koymak)
fi ilinden türetilmiştir. Kısa söyleyiş yeğlendiğinden koymak fi ilinden türetilen “koyuntu”
implant yerine önerilmektedir. Bir diğer örnek, Türkçe’de kompozit olarak kullanılan
“composite” sözcüğüdür; Latince componere {com-(birlikte)+ponere (koymak)} fi ilinden
gelen “compositus” sözcüğünden türetilmiştir. Modern anlamı, değişik gereçlerin birlik-
teliğinden oluşan ortak gereç demektir. Bu deyim için “karma” önerilmektedir. Benzer
biçimde kristal için “örüt”, indentör için “izaçar”, spektrum için “görünge”, spektromet-
re için “görüngeölçer”, banyo için “yunak” kullanılmıştır. Örnekler çoğaltılabilir. Ancak
bunlar, kullanılan yöntemin bilimsel ve akılcı olduğunu kanıtlamak için verilmektedir.
Önemli olan Türkçe’yi benimsemek, sevmek ve onun zenginliğinden yararlanarak onu
geliştirmektir.
Sözlükteki tüm İngilizce girdiler ABC… sıralamasıyla dizilmiştir. Türkçe karşılıkları bir
ya da birden çok olabilmektedir ve bunlar sırasıyla yan yana belirtilmiştir. Türkçe karşı-
lıklar verilirken, eski ile yeni sözcük; öztürkçe ile yabancı sözcükler birlikte verilmiştir. Bir
sözcük, Türkçe’de kullanılıyorsa, bu sözlükte yerini aldı. Ancak, yeni önerilen ve T.D.K.
Sözlüğü’nde bulunan Türkçe sözcükler hep yeğlendi. Bazı sözcüklerin hangi alana özgü
olduğu (kim.), (fi z.), (mek.), (yerb.), (tıp.) gibi kısaltmalarla imgelenmiştir. Kimya söz-
cüklerinin çoğunun kimyasal simgeleri verilmiştir. Benzer yöntemle, maden cevherleri ile
minerallerin bazılarının da kimyasal simgeleri verilmiştir. Bazı bilimsel yasa ve kuralların
da kısaca denklemleri belirtilmiştir. Türkçe-İngilizce bölümündeki Türkçe sözcükler de
ABC... sıralamasına göre dizilmişlerdir.
Elinizdeki sözlüğün kapsamı çok geniş olmakla birlikte, bu bilim dallarının tüm sözcük-
lerini içerdiği iddia edilemez. Ancak, metalbilim ve gereçbilim alanında yazılmış dünya-
nın en kapsamlı ve güvenilir İngilizce-Türkçe ve Türkçe-İngilizce karşılıklar sözlüğü oldu-
ğu rahatlıkla söylenebilir. Umarım, bu alanda çalışan bilim adamlarına, araştırmacılara,
uzmanlara, mühendislere ve öğrencilere yararlı olur. Dileğim, bu sözlüğü kullananların
Türkçe sözcükleri kullanmak ve yabancı sözcükler yerine yeni Türkçe sözcükler türetmek
için bir çaba içine girmeleridir.
E. Tekin
10.02.2006, Ankara
TEŞEKKÜR
Kırk yılı aşkın süredir gerçekleştirilen derlemeler ve iki yıla yakın yazım çalışmaları sı-
rasında bana pek çok insan yardımcı oldu. Bunların tümünü anımsamama olanak yok;
ancak, hepsine de açıkça teşekkür ediyorum.
Bu sözlüğün basımını üstlenen ERDEMİR Genel Müdürlüğü’ne ve bana büyük destek
veren önceki ve şimdiki yöneticilerine, ayrıca emeği geçen tüm Erdemir çalışanlarına
sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Bu sözlüğü hazırlama aşamasında kendilerine danıştığım uzman arkadaşlarım özveriyle
bana yardımcı oldu ve destek verdiler. Uzmanlık alanlarına göre aşağıda adları sıralanan
dostlarıma minnettarım: Müh. Oğuz Özgen (yüksek fırınlar), Prof. Dr. Asuman Türk-
menoğlu (yerbilim), Müh. Tayfun Yaşayan (yerbilim), Prof. Dr. Macit Özenbaş (nano-
gerçekler), Prof. Dr. Ali Kalkanlı (döküm), Y. Müh. Yaylalı Günay (döküm), Y. Müh.
Yalçın Polat (döküm), Y. Müh. Burç Aral (döküm), Prof. Dr. Yavuz Topkaya (özütleme
metalbilimi), Prof. Dr. Abdullah Öztürk (seramik), Prof. Dr. Cevdet Kaynak (plastik ge-
reçler), Y. Doç. Dr. Caner Durucan (biyogerçekler), Y. Doç. Dr. Arcan Dericioğlu (yeni
teknolojiler) ve ayrıca Şişe-Cam yöneticileri.
Bu sözlüğün basıma hazırlık aşamasında ODTÜ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bö-
lümü asistanları bana çok yardımcı oldu. Başta Kemal Davut ve Ertan Tan olmak üzere
Can Ayaş, Tarık Aydoğmuş, Yankı Başaran, Aytaç Çelik, Pınar Karpuz, Alper Kınacı, Sıla
Süer, Fatih Şen ve Cem Taşan’a yardımlarından dolayı teşekkür borçluyum.
Sözcük ve deyimlerin sıralama ve dizilişlerinde teknisyen Mahmut Başpolat çalıştı; ken-
disine teşekkür ederim.
Bu sözlüğün ortaya çıkması için yaptığım geceli gündüzlü yoğun çalışmalarda bana sa-
bırla yardımcı olan ve sevgiyle sürekli destek veren eşim Christine’e sonsuz minnettarlık
duyuyorum. Onsuz bu sözlük gerçekleştirilemezdi.
Prof. Dr. Erdoğan Tekin
ÖNSÖZ
Dünyanın hızlı bir değişim süreci yaşadığı bu çağda, bilginin önemi ve bilgiye erişim dü-
zeyi daha da önem kazanmıştır. Kurulduğu günden bugüne, bilgiye yönelik yatırımlara
çok büyük önem veren ve en büyük kazanımını entellektüel sermaye olarak değerlendi-
ren ERDEMİR, sahip olduğu 41 yıllık teknik ve teknolojik bilgi birikimini paylaşmak
amacıyla bilimsel yayınlara da destek vermektedir. Ülkemizde kendi alanında ilk defa
kapsamlı bir şekilde hazırlanan bu sözlük: öğrencilere, akademisyenlere, sanayi kuruluş-
larında çalışan teknik elemanlara ve mühendislere önemli katkılar sağlayacaktır.
Alanında önemli bir eksikliği giderecek olan bu çalışmaya katkıda bulunmak,
ERDEMİR’in kurumsal sosyal sorumluluğunun bir ürünüdür. ERDEMİR, sanayimizin
ihtiyaç duyduğu uzmanların bilgi ve deneyimini artırmayı ve toplumun beklentilerini
karşılama doğrultusunda yapılan çalışmalara destek vermeyi sürdürecektir. ERDEMİR’in
42. işletme yılına denk gelen bir dönemde kaleme alınan bu sözlük, eğitim çalışmaların-
da yararlanılması amacıyla bütün üniversitelerin, araştırma kuruluşlarının ve sanayinin
kullanımına sunulmaktadır.
Bu vesileyle, ERDEMİR Bilim ve Teknoloji Serisi kapsamında yayımlanan sözlüğün ha-
zırlanmasında başta değerli hocamız Prof. Dr. Erdoğan TEKİN olmak üzere emeği geçen
herkesi kutluyorum.
Oğuz ÖZGEN
Genel Müdür
ve
Yönetim Kurulu Üyesi
A
A vitamini: Retinol ABA eşçoğuzları: ABA copolymers
A.A. E.A.O: A.C. E.A.F. Abajur: Lamp shade
A.A. (AtomAğırlığı): A.W (Atomic Abajur: Lampshade
Weight) Abaküs: Abacus
A.A. kaynağı: A.C. Welding Abamper (=10amper): Abampere
A.A. Motorları: A.C. Motors Abanoz: Ebony
A.A.Alaşım simgeleri (Aluminyum Abanoz tahtası: Calamander
Birliği): A.A.Alloy designations
Abartma: Exaggeration
(AluminiumAssociation)
Abbe değişmezi: Abbe constant
A.F.S. (Amerikan Dökümcüler Derneği ):
Abbe kırılımölçeri: Abbe refractometer
A.F.S.(American Foundrymen’s Society)
Abbe sayısı: Abbe number (u)
A.F.S. Deneyleri: A.F.S. Tests
Abbe yoğunlacı: Abbe condenser
A.I. (Asfalt Enstitüsü –ABD): A.I.
(Asphalt Institute) Abbe’nin görüntü oluşum kuramı: Abbe
theory of image formation
A.I.S.I çelik sınıfl andırması: A.I.S.I. Steel
classifi cation Abel ayıracı: Abel’s reagent
A.I.S.I çelik simgeleri: A.I.S.I. Steel Abfarad (=10 farad): Abfarad
designations Abkulon (=10 kulon): Abcoulomb
A.I.S.I / S.A.E çelik simgeleri: A.I.S.I / Abom (10e-9 ohm): Abohm
S.A.E Steel designations Abra: Makeweight
A.I.S.I. (Amerika Demir Çelik ABS-PA: ABS-polyamide (ABS-PA)
Enstitüsü): A.I.S.I.
ABS-PC alaşımı: ABS-polycarbonate
A.N. (Atom numarası ): A.N (Atomic
(ABS-PC) Alloy
Number)
ABS-SMA: ABS-styrene-maleic anhdride
A.N.S.I (Amerika Ulusal Satandartlar
(ABS-SMA)
Enstitüsü): A.N.S.I (American National
ABS çoğuzu: ABS polymer
Standards Institute)
ABS polimeri: ABS polymer
A.P.T.(Amerika Petrol Enstitüsü ): A.P.I.
(American Petroleum Institute) Abvat (10e-7 vat): Abwatt
A.S.M. (Amerika Metal Derneği ): A.S.M. Abvolt (=10e-8 volt): Abvolt
(American Society for Metals) Acayip: Idiosyncratic; Unnatural
A.S.M.E. (Amerikan Makine Müh. ACCAR süreci: ACCAR process
Derneği): A.S.M.E. (American Society of Accoloy (alaşımı): Accoloy
Mechanical Engineers)
Acem kılıcı: Two-edged sword
A.S.T.M. birleşik simgeleme dizgesi:
Acemi: Unpracticed; Unskilled
A.S.T.M. unifed numbering system
Acheson fırını: Acheson furnace
A.S.T.M. (Amerikan Gereç Deneme
Acı: Affl iction; Bitter
Derneği): A.S.T.M.(American Society for
Testing of Materials) Acı bira: Ale
A3O4 tür oksitler: AO- type oxides Acı duymama (tıp): Hypesthesia
3 4
AA alaşım simgeleri: Aluminium Acı madde (kim.): Bitter substance
association alloy designations Acı sıvı: Bitters
“A” birikinti: “A” segregate Acı su: Hard water
Aba: Gaberdine Acı tat: Tang
Aba: Hodden Acı tortu suyu: Bittern
Acıyan yer (tıp) Açık ocak (maden)
Acıyan yer (tıp): Sore Açık boya: Tincture
Acil: Urgent Açık çevrim (kimya): Open chain
Acil durum: Emergency Açık çevrimli: Open chain
Acil durum k alıbı: Emergency mould Açık delik: Th rough hole
Acil durum oluğu: Emergency launder Açık deniz çapası: Drift anchor
Acil durum potası: Emergency ladle Açık deniz petrol platformu: Off -shore
Acil durum suyu: Emergency; urgency petroleum platform
Acil iniş: Forced landing Açık devre (elekt): Open-circuit
ACT (İleri Döküm Yöntemi): ACT Açık dizge: Open system
(Advanced casting technique) Açık erke bölgeleri: Allowed energy zones
acun: Cosmos Açık fırınlama: Open fi ring
Aç(ıl)ma: Unwinding Açık geçi (hadde): Open pass
Aç(ıl)ma (ambalaj): Unwrapping Açık gözeli köpük: Open-cell foam
Açacak: Bottle opener Açık gözeli plastik: Open-cell cellular
Açan: Dilatant plastic
Açı: Bevel; Elbow; Angle Açık gözeli sünger: Open-cell foam
Açı deneme: Angle testing Açık gözenek: Open pore
Açı ortay: Bisectrix Açık gözenek oylumu: Open pore volume
Açı ölçme: Angle measuring Açık gözeneklilik: Open porosity
Açıcı (kangal vb): Uncoiler Açık halka (kim.): Side chain (=Lateral
Açıcı role: Decoiler roller chain)
Açığa çıkan (kimya): Nascent Açık hava: OpenAir
Açığa çıkış: Nascence (=Nascency) Açık işletme (maden): Surface mining
Açığa çıkış: Nascency Açık kabarcık: Open blister
Açığa çıkmış durum: Nascent state Açık kalıba döküm: Open mould casting
Açık: Vivid; Plain; Unambiguous; Açık kalıp: Open die
Uncovered; Open; Limpid
Açık kalıpta dövme: Open-die forging
Açık (bütçe): Defi cit
Açık kalibre (hadde): Open pass
Açık ağıl: Hovel
Açık kangal (çelik): Open coil
Açık ağızlı anahtar: Spanner
Açık kangal tavlaması: Open coil
Açık akıtımlı döküm: Open stream Annealing
casting
Açık kare paso (hadde): Open square pass
Açık alan (elekte delik alanı/toplam
Açık kum kalıp: Open sand moulding
alan)(cam): OpenArea
Açık kuşaklar: Allowed bands
Açık arkalı basgaç: Open back press
Açık kutu geçisi (hadde): Open box pass
Açık arkalı pres: Open back press
Açık kutu kalibre (hadde): Open box pass
Açık artırma: Auction
Açık kuyu fırın: Open pit furnace
Açık artırma: Vendue
Açık maden işletmesi: Open pit mining
Açık bağlantı: Open joint
Açık mavimsi yeşil: Aqua
Açık başlı pota: Open-top ladle
Açık başlı tomruk kalıbı: Open-top ingot Açık morsu mavi: Azure
mould Açık ocak (maden): Open pit
Açık besleyici (döküm): Open riser Açık ocak (maden): Opencast (=Open pit)
2
Description:A.S.T.M. unifed numbering system. A.S.T.M. (Amerikan Gereç (Advanced casting technique) .. Ağız düzlüğü (cam): Sealing ring; Locking ductility. Basınç gözler (fiz.): .. Bedenin doğal savunması (tıp): Defense Devingen denge: Dynamic equilibrium Hidrolik basınçlı püskürteçler: