Table Of ContentAile ve Toplum Yıl: 12 Cilt: 7 Sayı: 26 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011
ISSN: 1303-0256
Aile
ve
Toplum
EĞİTİM-KÜLTÜR VE ARAŞTIRMA DERGİSİ
Medya Profesyonellerinin ve Medyanın Aile Algısı*
The Family Perception of Turkish Media and Turkish Media
Professionals
Murat ŞENTÜRK**
Mustafa TURĞUT***
Öz Abstract
Medya ülkemizde ve dünyada 1980 sonrasının, It seems fair to say that the mass media, both in
küreselleşme süreci ile birlikte düşünüldüğünde önemli Turkey and around the world, has occupied stage
bir aktörü olduğu görülecektir. Medya, bugüne değin front as a leading actor in the sweep of globalization
birçok araştırmanın konusu olmuştur. Ancak yapılan since 1980. The mass media has served as the
araştırmalara bakıldığında, yoğun olarak medyanın subject of a number of studies. But a cursory survey
topluma, aileye ya da bireye etkilerinin ele alındığı of the studies reveals that the focus on the media has
görülmektedir. Medya profesyonellerine veya medyanın been primarily directed at the influence of the mass
doğasına ilişkin çalışmaların ise ihmal edildiği söylenebilir. media on society, on the family, or on the individual.
Medya-toplum ilişkisi ele alınırken tüm tarafların Studies of the mass media professionals themselves
araştırılması tartışmaya önemli açılımlar kazandıracaktır. or of the nature of the media, however, have been
Bu çerçevede bu sarmalın önemli bir tarafını oluşturan neglected. A broader approach to the interactive
medya profesyonelinin aile algıları ve değerlerinin ortaya relations between the media and society could open
çıkarılması medyayla ilgili yapılan çalışmalara önemli new pathways to expand the scope of the discussion.
katkılar sağlayacaktır. Bu makalede, medya As a modest step toward this end, the present article
profesyonellerinin aile yapısı hakkındaki algılarını ve focuses on the results of a study designed to elicit the
değerlerini ortaya çıkarmak amacıyla yapılan Medya perception and values of Turkish mass media
Profesyonellerinin ve Medyanın Aile Algısı adlı professionals in regard to the family structure. The
araştırmada ulaşılan sonuçlara yer verilmektedir. following discussion centers on the perceptions of the
Medyada görev yapan medya profesyonellerinin aile family of the professionals serving in the Turkish mass
algıları temelinde sahip oldukları aile değerlerinin, media, which are, in turn, based on their family values
tutumlarını ve üretilen mesajları hangi yönde etkilediği and how these have affected their attitudes and the
tartışılmaktadır. messages that are produced.
Anahtar kelimeler: aile, medya, değerler Keywords: family, media, values
* Bu makale T.C. Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğünce yapılan Medya Profesyonellerinin ve Medyanın
Aile Algısı adlı araştırmadan üretilmiştir.
** Araştırma Görevlisi, Kırklareli Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji
*** Uzman, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
Temmuz - Ağustos - Eylül 2011 51
Aile ve Toplum Yıl: 12 Cilt: 7 Sayı: 26 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011
ISSN: 1303-0256
Aile
ve
Toplum
EĞİTİM-KÜLTÜR VE ARAŞTIRMA DERGİSİ
1. GİRİŞ 2. YÖNTEM
Medya araştırmalarına (Biener ve Siegel, 2000; Con- Medya profesyonellerinin aile algısını ve değerlerini
nolly, Casswell, Zhang ve Silva, 1994; Grube ve Wal- ortaya çıkarabilmek amacıyla bir alan araştırması ta-
lack, 1994; Hackbarth, 2006; Islam ve Johnson, 2007; sarlanmıştır. Bu amaca ulaşabilmek için nicel ve nitel
Lu, 2005; Young, McFatter ve Clopton, 2001 vb.) genel olmak üzere iki farklı araştırma gerçekleştirilmiştir. Nicel
olarak bakıldığında, çoğunlukla medyanın toplum ve araştırma ile alt-orta-üst düzey medya profesyonelleri-
toplumu oluşturan birimler üzerindeki etkisinin araştırma nin aile hakkındaki düşüncelerini ortaya çıkarmak ve bu
konusu edildiği görülecektir. Ancak bu yeterli bir çaba düzeyler arasında ilişki kurabilmek amaçlanıyordu, bu
değildir. Medya ve toplum ilişkisini anlayabilmek için bu sebeple nicel araştırmada kullanılmak üzere bir “Aile
ilişkiler yumağının tüm taraflarının incelenmesi zorunlu- Değerleri Ölçeği” geliştirildi. Özellikle çeşitli kademeler-
dur. Medya mecralarını oluşturan araçların fiziksel özel- de çalışan medya profesyonellerinin aile algılarını daha
likleri, medya profesyonelleri, kitlenin medyayla kurduğu detaylı görebilmek, aile hakkındaki görüşlerine nüfuz
ilişkiler araştırıldığında, iç içe geçmiş bu yapının anlaşı- edebilmek için nitel araştırma yöntemi kullanıldı. Bu çer-
labilir hâle getirilmesi mümkündür. Çünkü sözü edilen çevede sorgulanması planlanan temalar oluşturuldu ve
bütün bu aktörler iç içe geçmiştir, aralarında bir bütün görüşmeler geçekleştirildi.
oluşturan karşılıklı etki-tepki ilişkileri bulunmaktadır.
2.1. Nicel Araştırma Metodolojisi
Medyanın aile değerlerinin oluşumu üzerindeki ka-
Nicel Araştırma, tarama modeline uygun bir şekilde
çınılmaz etkisi her yönüyle araştırılmaya ve tartışılmaya
Aile Değerleri Ölçeği alt boyutlarının çeşitli demografik
değerdir. Medyada üretilen mesajın oluşturulmasında
değişkenler açısından karşılaştırılmasını amaçlayan bir
temel etken medya profesyonelleridir. Onların aile al-
çalışmadır.
gıları inşa ettikleri tüm ürünleri derinden etkilemektedir.
Bu nedenle medya profesyonellerinin aile algılarının ve Araştırmaya katılacak tabakalar, literatürde “medya”
değerlerinin ortaya çıkarılması oldukça önemlidir. kapsamında değerlendirilen (a) televizyon kanalları, (b)
radyolar, (c) gazeteler, (d) dergiler ve (e) internet site-
Bu etkileşimlerin bugüne kadar ele alınmamış bir
leri mecralarından oluşturulmuştur. Araştırma, ulusal
tarafını –medya profesyonelini– incelemek bütünü anla-
medya çalışanlarını temsil etmek üzere çok fazlı tesa-
mada önemli katkılar sağlayacaktır. Bu makalede, med-
düfi örnekleme yöntemleri (tabakalı ve basit tesadüfi)
ya profesyonellerinin aile algılarını ortaya koymak sure-
kullanılarak ve 304 kişiye yüz yüze anket uygulanarak
tiyle taraflardan birinin aile ve aileyi oluşturan unsurlar
gerçekleştirilmiştir.
hakkındaki düşünceleri ele alınacaktır.
Aşağıdaki tablolarda mecralarda hangi pozisyonda
kaç medya profesyoneline anket uygulandığı ayrıntılı bir
biçimde yer almaktadır:
52 Temmuz - Ağustos - Eylül 2011
Aile ve Toplum Yıl: 12 Cilt: 7 Sayı: 26 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011
ISSN: 1303-0256
Aile
ve
Toplum
EĞİTİM-KÜLTÜR VE ARAŞTIRMA DERGİSİ
Tablo 1: DeğişiTk aMbelcor a1l.a Drdeağ Aişnikke Mt Ueycgruallaanradna M Aendkyae tP Uroyfgesuylaonnealnle Mrineind yDaa ğılımı
Profesyonellerinin Dağılımı
Kategoriler Kişi Sayısı
Televizyon 107
Yapımcılar 12
Senaristler 12
Oyuncular 12
Haber Müdürleri 6
Genel Yayın Yönetmenleri 6
Program Dairesi Müdürleri 6
Muhabirler 18
Kameramanlar 18
Reklam Müdürleri 6
Sunucular 11
Gazeteler 95
Genel Yayın Yönetmenleri 5
Köşe Yazarları 15
Muhabirler 20
Foto Muhabirleri 15
İstihbarat Şefleri 10
Yazı İşleri Müdürleri 10
Sayfa Editörleri 20
Dergiler 42
Editörler 12
Yazarlar 30
Radyolar 42
Genel Yayın Yönetmenleri 7
Programcılar 35
İnternet Siteleri 18
Editörler 5
Yazarlar 13
Toplam 304
Araştırmada dört farklı bölümden oluşan bir anket erkekler ve hayat için önemine göre sıralamaları istenen
uygulanmıştır. Bunlar; (a) katılımcıların demografik özel- Listeleme Sorularıdır.
liklerini belirlemeye yönelik bir Kişisel Bilgi Formu, (b) ka- Verilerin analizi ve yorumlanmasında istatistiksel çö-
tılımcıların aile algılarını ve değerlerini belirlemek üzere zümlemelere geçmeden önce, demografik değişkenler
Aile Değerleri Ölçeği-ADÖ, (c) medya profesyonellerinin gruplandırılmış ardından uygulanan ölçek (Aile Değer-
medya, aile ve medya-aile etkileşimine dönük görüşleri- leri Ölçeği-ADÖ) puanlanmıştır. Daha sonra elde edilen
ni toplamayı amaçlayan bir Medya-Aile Etkileşim Anketi, verilerin istatistiksel çözümlemeleri bilgisayar ortamında
(d) medya profesyonellerinin bazı değişkenleri kadınlar, gerçekleştirilmiştir.
Temmuz - Ağustos - Eylül 2011 53
Aile ve Toplum Yıl: 12 Cilt: 7 Sayı: 26 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011
ISSN: 1303-0256
Aile
ve
Toplum
EĞİTİM-KÜLTÜR VE ARAŞTIRMA DERGİSİ
2.2. Nitel Araştırma Metodolojisi landığına ve nasıl meşrulaştırıldığına ilişkin ipuçlarının
sağlanması amaçlanmıştır.
Araştırma kapsamında nicel veri toplama tekniğine
Araştırma kapsamında 16’sı (% 28,6) kadın, 40’ı (%
(anket uygulaması) paralel olarak medya profesyonel-
71,4) erkek toplam 56 medya profesyoneli ile yüz yüze
lerinin aile algıları hakkında detaylı bilgilere ulaşmak
derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir.
amacıyla yarı yapılandırılmış bir soru cetveli aracılığıyla
Görüşme yapılacak kişiler televizyon, gazete, der-
derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Anket formunun
gi, radyo ve internet sitesi başlıkları altında dört medya
sınırlı soru biçimlerinden farklı olarak, medyada değişik
mecrasından, bu mecraların yayın içeriğine, çalıştıklar
kademelerde çalışan profesyonellerle belirlenen tema-
kurumdaki pozisyonlarına ve geçmişte ve/veya hâliha-
lar çerçevesinde mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Müla-
zırda eş zamanlı olarak çalıştıkları pozisyonların çeşitlili-
katlarla katılımcıların en genel çerçevede aile ve medya
ğine göre nicel araştırma ile paralel olarak belirlenmiştir.
konularındaki görüşlerine açıklık kazandırılması; ayrın-
tıda ise nicel araştırmada yoklanan alanlara ve ölçülen Görüşme yapılan medya profesyonellerinin çalıştık-
tutumların nedenlerine inilmesi; davranışların nasıl açık- ları mecra ve pozisyonları şunlardır:
Tablo 2: Derinlemesine Görüşme Yapılan Medya Profesyonellerinin Çalıştıkları Mecra ve Pozisyonlar
Medya Mecraları Pozisyonlar/Görevler Kısaltmalar
Genel yayın yönetmenleri G. Y. Y.
Haber müdürleri H. M.
Programcılar P.
Televizyon
Yapımcılar Ypm.
Senaristler S.
Yönetmenler Ynt.
Genel yayın yönetmenleri G. Y. Y.
Gazete Yazı işleri müdürleri Y. İ. M
Köşe yazarları K. Y.
Genel yayın yönetmenleri G. Y. Y.
Radyo
Programcılar P.
Genel yayın yönetmenleri G. Y. Y.
Dergi
Yazarlar Yzr.
Internet Siteleri Genel yayın yönetmenleri G. Y. Y.
* Burada pozisyonlar genel tanımları ve işlevleri itibarıyla kullanılmıştır. Farklı medya mecralarında ve aynı mecranın farklı
kurumsal yapılanmalarında pozisyonlara verilen isimler çeşitlilik arz edebilmektedir.
54 Temmuz - Ağustos - Eylül 2011
Aile ve Toplum Yıl: 12 Cilt: 7 Sayı: 26 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011
ISSN: 1303-0256
Aile
ve
Toplum
EĞİTİM-KÜLTÜR VE ARAŞTIRMA DERGİSİ
Ayrıca araştırmada, medya profesyonellerinin soru- dirilebileceğimiz genel bağlamı oluşturması bakımından
ları içtenlikle cevaplamaları için isimleri, görev yaptıkları önemlidir. J. B. Thompson “simgesel malların, enfor-
medya kuruluşu, pozisyon, yaş ve cinsiyete dair bilgiler masyon/iletişimin iletimi ve depolanması aracılığıyla ku-
belirtilmeyip kodlanmış ve görüşmecide saklı tutulmuş- rumsallaşmış üretimi ve genellenmiş yayımı” olarak ta-
tur. Görüşme yapılan medya profesyonellerinin görüşle- nımladığı kitle iletişiminin karakteristik özelliklerini şöyle
rinden alıntı yapılırken alıntıların sonunda katılımcılara sıralamaktadır (Thompson, 2005, s. 211-219): “Simge-
ait “kod numarası”, “çalıştıkları mecra” (televizyon, ga- sel malların kurumsallaşmış üretim ve yayımı”, “simge-
zete, dergi, radyo ve internet sitesi) ve “görevleri” bilgi- sel malların üretimi ve alımlaması arasındaki temel bir
lerine yer verilmiştir. kopuşu kurumsallaştırması”, “simgesel biçimlerin za-
man ve mekân olarak elde edilebilirliğinin genişlemesi”,
Katılımcılarla 24 temel konu çerçevesinde mülakat
“simgesel biçimlerin kamusal dolaşımını içermesi”. Yu-
yapılmıştır. Bu açıdan standart bir soru formu mevcut ol-
karıda zikredilen temel karakteristikler, kitle iletişiminin
makla beraber, yarı yapılandırılmış bir mülakat şeklinde
ana odağını oluşturan medyanın (çeşitli mecralarıyla)
gerçekleştirilmiştir. Katılımcılarla genellikle iş yerlerinde
alımlayıcının etkileme ve müdahale imkânından yoksun
görüşülmüş ve görüşmelerin tümü ses kaydına alınmış-
olduğu bir bağlam içinde üretim yaptığını ve kamusal
tır. Araştırma kapsamında 56 medya profesyoneli ile
dolaşım ile birlikte medyanın düzenlenme ve denetimi-
toplam 5814 dakika (96 saat 9 dakika), her bir medya
nin medyanın muhatap kitle üzerindeki etkilerinin de de-
profesyoneli ile ortalama 104 dakika (1 saat 44 dakika)
ğerlendirilmesi gereken acil bir sorun olarak ortaya çık-
görüşme yapılmıştır. Ses kayıtları daha sonra deşifre
tığını göstermektedir. Bu saptamalar, medyatik ürünlerin
edilerek yazılı metin hâline getirilmiştir. Deşifre edilen
üreticileri, üretim sürecine bir şekilde müdahil olan ser-
metinler 1500 sayfa civarındadır. Ayrıca söz ile ifade
maye ve sonuçta ortaya çıkan ürünün kitle üzerindeki
edilemeyen unsurlar da görüşmeci tarafından görüşme
etkileri ve nihayet bu etkinin bir düzenlemeye tabi kılınıp
sürecinde not alınmak suretiyle kayıt altına alınmıştır.
kılınmayacağı meselelerini araştırmacıların gündemine
Nitel araştırmada elde edilen bulgular ve yorumları, sokmaktadır. Bu bağlamda, Medya Profesyonellerinin
katılımcıların görüşlerinin belirli kategorilerde değerlen- ve Medyanın Aile Algısı araştırmasının nicel ve nitel yön-
dirilmesiyle oluşturulmuştur. Medya profesyonelleri ile temlere toplanmış olan verilerinin genel bir değerlendir-
yapılan görüşmelerde elde edilen bilgiler 11 ana başlık mesini ve bunlardan hareketle çıkarılabilecek sonuçları
altında sınıflandırılmıştır: (1) demografik bilgiler, (2) aile üç ana başlık altında toplamak mümkündür: (1) Medya
algısı, (3) geçmiş ile gelecek arasında aile, (4) ailede rol profesyonellerinin aile algısı ve değerleri, (2) medyatik
dağılımı, (5) aile içi şiddet, (6) cinselliğe bakış, (7) çocu- ürünlerle sermaye arasındaki ilişki ve (3) medyanın de-
ğa bakış, (8) aldatma, (9) boşanma, (10) medya ve aile, netlenmesi. Bu üç başlık birbiriyle doğrudan bağlantılı-
(11) medya ve medya ilişkileri. dır, zira aile değerleri medyada medya mensuplarının
bireysel tutumları doğrultusunda temsil edilmiyorsa,
bunun sermayenin talepleri ve reyting beklentileriyle de
ilişkilendirilmesi gerekmektedir. Ve medyanın ailenin ve
3. ARAŞTIRMANIN GENEL DEĞERLENDİRMESİ
aile değerlerinin korunması bakımından denetlenmesi
VE SONUÇLAR
de, modern kitle iletişiminin doğası ile sermaye ve ser-
Sosyal bilimlerde ve iletişim bilimlerinde “geniş bir mayenin talepleri doğrultusunda ele alınmaya muhtaç
medya kurumları ve ürünleri alanını” ifadelendirmede bir konu gibi görünmektedir. Bu itibarla, verilerin genel
kullanılan kitle iletişimi terimi, medya ve aileyi ilişkilen- değerlendirmesi yukarıdaki sıralamaya bağlı kalınarak
Temmuz - Ağustos - Eylül 2011 55
Aile ve Toplum Yıl: 12 Cilt: 7 Sayı: 26 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011
ISSN: 1303-0256
Aile
ve
Toplum
EĞİTİM-KÜLTÜR VE ARAŞTIRMA DERGİSİ
yapılacak ve buradan hareketle aile-medya-toplum iliş- vermiş çekirdek aile dışından kişileri de aileden sayma
kilerine daha bütünsel bir perspektiften bakılmaya çalı- eğilimi göstermektedirler. Bundan hareketle aile demek
şılacaktır. “emek” demektir diyebiliriz. Araştırmaya katılan medya
mensuplarının çoğu, ailede harcamaların ortak yapıldı-
ğını, hatta (nikâhsız) birlikte yaşama durumlarında bile
3.1. Medya Profesyonellerinin Aile Algıları ortak harcamanın esas olduğunu belirtmekle ailenin “da-
yanışmacı” özelliğine vurgu yapmışlardır. Ailenin maddi
Araştırmada medya profesyonellerinin aile algısı,
destek boyutu daha ziyade sıkışık/zor dönemlerde anne
ailenin anlamı, ebeveyn ailesi ile bireyin kendi ailesi
babanın, kardeşlerin, eşlerin birbirlerine destek vermesi
açısından aileye atfedilen anlamlar, evlenme, boşanma,
anlamında zikredilmekte; evliliği bir statü atlama aracı
aldatma, cinsel tercihlere yaklaşım, çocukların yönelim-
yahut kariyer için bir basamak olarak gören katılımcı
lerinin algılanış ve karşılanış biçimi, aile içi rol dağılımı,
bulunmamaktadır. Ancak kendileriyle görüşülen medya
kadın algısı, kişisel yönelimler ile medyatik ürünler ara-
profesyonelleri, medyada evliliğin değilse bile kadın-er-
sındaki açıklığın algılanış ve açıklanış biçimi gibi çeşitli
kek ilişkilerinin zaman zaman kariyer için kullanılabildi-
değişkenler yardımıyla nicel ve nitel araştırma yöntem-
ğini, bunun da hızlı yükselmek isteyen kişilerin özelliği
lerinin her ikisi bir arada kullanılarak irdelenmiştir. Nicel
olduğunu belirtmektedirler. Bu tür ifadeler, görüşülen ki-
araştırma daha fazla veri hakkında bilgi elde etmemizi
şinin kendi dışındaki bazı örnekleri zikretmesi sırasında
sağlarken; araştırmanın nitel boyutu medya profesyo-
ortaya çıkmış olup bu tür bir tutumu kendi adına üstle-
nellerinin bu konulara bakış açılarını daha derinlemesi-
nen katılımcı olmamıştır.
ne sorgulama imkânı verdiği için, tutumların nedenlerine
ilişkin ipuçlarının yakalanması da mümkün olmuştur.
Bu açıdan bakıldığında aile, medya profesyonelleri
Aşağıda çeşitli başlıklar altında bu verilerin genel bir de-
nazarında önemini devam ettiren bir kurum olarak karşı-
ğerlendirmesi verilmektedir.
mıza çıkmaktadır. Bu aile, her zaman kişinin kendi kur-
duğu çekirdek aile olmayabilir; çünkü araştırmaya katı-
lan medya mensuplarının % 55,3’ü evlidir. Nitel araştır-
3.1.1. Ailenin İşlevi maya katılan medya mensupları 56 kişi olup bunların da
35 tanesi evli diğerleri bekâr/boşanmış/duldur. Dolayı-
Medya profesyonellerinin ailenin duygusal işlevle-
sıyla örneklemin yaklaşık yarısı, evlilik çağında olduğu
rine ağırlık verildiği görülmektedir. Aile, güven, liman,
hâlde şu anda evli olmayan kişilerden oluşmaktadır.
duygusal ve gerektiğinde maddi destek, yol arkadaşlığı,
Bu, Türkiye ortalaması ile karşılaştırıldığında yüksek bir
maskesiz bulunulan yer, kale, sığınılacak kovuk, teklif-
orandır. Türkiye genelinde ortalama evlenme yaşı 2006
sizlik gibi yakınlık, sıcaklık ifade eden olumlu sözcükler-
rakamları ile erkek için 27,7; kadın içinse 23,8’dir. 2000
le tanımlanmıştır. Araştırma, çekirdek ailenin duygusal
yılı itibariyle Türkiye genelinde kadınların % 61,3’ü, er-
destek ve deşarj mekanizması (latent fonksiyon) olma
keklerinse % 59,5’i evlidir (TÜİK, Nüfus ve Demografik
yönünde daralan işlevlerinin medya profesyonelleri için
Göstergeleri).
de geçerli olduğunu göstermektedir (Parsons ve Bales,
1966). Ancak, bireyin içine doğduğu ve kendi kurduğu Ancak, gerek evli olan gerekse olmayan medya
çekirdek aile yine de hayatının önemli bir parçasını oluş- mensupları açısından aile, ister ebeveyn ailesi anlamın-
turmakta, daha doğrusu medya mensuplarının büyük bir da, isterse kendi çekirdek ailesi anlamında, zor zaman-
çoğunluğu için aileden anlaşılan şey çekirdek aile olarak larında kendisine destek olan kişileri ifade eden önemli
karşımıza çıkmaktadır. Ancak, bireyler kendilerine emek ve dayanışmacı bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır.
56 Temmuz - Ağustos - Eylül 2011
Aile ve Toplum Yıl: 12 Cilt: 7 Sayı: 26 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011
ISSN: 1303-0256
Aile
ve
Toplum
EĞİTİM-KÜLTÜR VE ARAŞTIRMA DERGİSİ
Medyanın, evliliklerin sürdürülmesi bakımından taşıdığı kadın profesyonellerin çalışma ile özel hayat arasında-
mesleki zorluklar da hesaba katılırsa medya mensupları ki karşıtlıktan daha fazla etkilendiğini göstermektedir.
açısından ailenin kurumsal değerinin sürmekte olduğu; Kendileriyle görüşülen erkek katılımcılar bile, medya
bunun bir ideal olarak devam ettiği ancak ağır çalışma dünyasında evliliklerin sürmesi için gerekli olan şeylerin
koşulları ve içinde yaşanılan ortam nedeniyle evliliklerin başında eşlerin uzun ve belirsiz çalışma saatlerine ta-
gerçekleştirilmesinde ve sürdürülmesinde güçlükler ya- hammülünü zikretmişlerdir. Nitel araştırmaya katılan 56
şandığı söylenebilir. medya mensubunun 15’i boşanmıştır. Bu oran yaklaşık
% 37,3’e tekabül etmektedir ve Türkiye ortalamasına
göre oldukça yüksektir. Nitekim boşanma konusunda
3.1.2. Evlenme ve Çocuk Sahibi Olma Türkiye ortalaması (TÜİK) 1980–2002 yılları arasında
9.889.996 evliliğe 613.400 boşanma olarak gerçekleş-
Nicel araştırmaya katılan kadın medya profesyo-
miştir. Boşanma oranı % 16,1’dir (TÜİK).
nellerinin evlenme ve çocuk sahibi olma oranlarına ba-
kıldığında bunların % 35,8’inin evli, % 64,1’inin bekâr
veya dul olduğu görülmektedir. Evli kadınların % 94,7’si
3.1.3. Evlenme Biçimleri
birinci evliliklerini sürdürmektedirler. Çocuğu olduğunu
söyleyen kadın katılımcıların oranı ise % 46,2’dir. Erkek Medya profesyonellerinin evlilikleri tanışma, görüş-
katılımcılar açısından bakıldığında bunların % 65,8’nin me yoluyla gerçekleşmiş; nitel araştırmaya katılan 56
evli, % 34,2’sinin bekâr veya dul olduğu ve evli erkek- kişiden sadece 2’si görücü usulü ile evlendiğini belirt-
lerin % 89,9’nun birinci evliliklerini sürdürdükleri görül- miştir. Nitel araştırmaya katılmış olan kişilerden dinî
mektedir. Çocuğu olduğunu söyleyen erkek katılımcı- hassasiyeti yüksek olan erkek deneklerin diğer bütün
ların oranı ise %73,6’dır. Nitel araştırmaya katılan 56 erkeklere nazaran en erken evlenen grubu oluşturma-
kişiden 16’sı kadındır ve bu kadınların sadece üçü evli sı; evlenme yaşı ile dindarlık arasında bir bağ olduğunu
ve sadece 1 tanesi çocuk sahibidir. Her iki araştırmanın düşündürmektedir. Ancak evlenme biçimleri konusun-
sağladığı veriler ve nitelden sağlanan detaylar, medya da medya mensuplarının çoğunun modern çekirdek
dünyasının yoğun çalışma ve rekabet koşullarının ka- aile ile beraber görünen “tanışarak evlenme” biçimine
dınlar açısından evliliği ve çocuğu da içeren düzenli aile yakın oldukları görülmektedir. Bu eğilim Türkiye geneli
hayatını güçleştiren önemli bir etmen olabileceğini gös- ile belirgin bir farklılık göstermektedir. Türkiye genelinde
termektedir. Bu durum, genelde medya mensuplarının görücü usulü ile evlendiklerini belirtenlerin oranı (benim
özelde ise medyada çalışan kadınların, kendi tempoları kararımla görücü usulü ve ailemin kararı ile görücü usu-
ile düzenli bir aile hayatı arasında uyumsuzluk gördük- lü diyenler bir arada değerlendirildiğinde) erkekler için
lerine işaret etmektedir. Uzun süreli ve yoğun/düzensiz toplam % 56,7; kadınlar içinse % 64,2’dir. Evlilik kararı
çalışma durumu, erkekler açısından müsamaha (biraz ile ilgili bu belirgin farklılığın eğitim düzeyi ile yakından
da geleneksel toplumun erkeğe atfettiği para kazanma ilişkisi olduğu açıktır. Medya profesyonelleri toplumun iyi
rolünün gereği olarak) gösterilebilir/gösterilmesi gere- eğitim almış kesimlerindendir ve deneyimleri itibariyle
ken bir durumken; kadınlar açısından evliliği ve çocuk farklı yaşam tarzlarına açıktırlar. Evlilik kararı da bu ne-
sahibi olmayı engelleyen bir faktöre dönüşebilmektedir. denle modern örüntülere uygun biçimlerde alınmaktadır
Nitel araştırmaya katılan boşanmış kadın medya men- (ASAGEM&TUİK, 2006).
suplarının hiçbirinin ikinci kez evlenmemiş olması da,
Temmuz - Ağustos - Eylül 2011 57
Aile ve Toplum Yıl: 12 Cilt: 7 Sayı: 26 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011
ISSN: 1303-0256
Aile
ve
Toplum
EĞİTİM-KÜLTÜR VE ARAŞTIRMA DERGİSİ
3.1.4. Çocuk Sayısı artmasından çekinen kadınlar ve erkekler çocuk sahibi
olma konusunda giderek daha fazla tereddüde sahip ol-
Araştırmaya katılan medya mensuplarının %
maktadırlar.
67,3’ünün çocuğu vardır; bunların % 62,9’u tek; %
27,6’sı iki; % 7,6’sı üç; % 1,9’u ise dört çocukludur. Bu 3.1.6. Çocuk Yetiştirme
verilerden, medya profesyonellerinin büyük çoğunluğu-
Çekirdek ailenin ağırlıkta olduğu medya dünyasında
nun tek çocuklu çekirdek aileler kurmuş oldukları anla-
çiftler, büyükleriyle birlikte yaşamadıkları için çocuk ye-
şılmaktadır. Medya profesyonelleri açısından, -sadece
tiştirmede geleneksel geniş ailenin sağladığı destekleri
kadınlar değil erkekler için de- çalışma hayatı ile çocuk
de alamamaktadırlar. Bu bakımdan, diğer profesyonel
sayısı arasında ters bir orantı hissedilmektedir. Medya
meslek sahipleri gibi onlar da giderek daha az sayıda
mensuplarının % 66,5’inin eşlerinin çalıştığı hesaba ka-
çocuğa sahip olmaktadırlar. Özellikle nitel araştırmaya
tılırsa medya profesyonellerinin ailelerinde çocuk sayı-
katılan medya mensuplarının birçoğu kendi yetişme
sının azlık nedenleri daha bir netlik kazanır. Nitel araş-
çağlarında aile büyükleri ile birlikte oturma deneyimi ya-
tırmaya katılan ve kendilerinin 6, 7, 8 kardeş olduğunu
şamış iken, kendi çekirdek ailesi içinde (eşi ve çocukları
belirten medya mensuplarının hiçbiri bu sayıda çocuğa
dışında) aile büyükleri ile yaşadığını söyleyen katılımcı
sahip olmamıştır. Nitel araştırmaya katılan 56 kişiden
olmamıştır. Bu da, medya profesyonellerinin ailelerinin
24’ünün çocuk sayısı ebeveyn ailesine göre azalmıştır.
giderek çekirdekleştiğini ve küçüldüğünü gösteren bir
Bu katılımcıların toplamda 61 çocuğu, 96 kardeşi vardır.
başka örnektir. Nitekim nicel araştırmaya katılan med-
Türkiye’deki genel trende uygun şekilde medya men-
ya mensuplarının sadece % 53’ü “aileler mutlaka çocuk
supların sahip olduğu çocuk sayısı da ebeveyn nesline
sahibi olmalıdır.” ifadesine katılmışlardır. Bu ifadeye tam
göre azalma göstermektedir (TÜİK, Nüfus ve Demogra-
olarak katılan kişi oranı % 33’tür. Benzer şekilde “ailenin
fik Göstergeleri).
en önemli görevi çocuk yetiştirmektir” ifadesine katılma
oranı da % 46’da kalmıştır. “Çocuklar için yapılabilecek
fedakârlığın sınırları vardır” ifadesine katıldığını söyle-
3.1.5. Çocuk Sahibi Olmaya Bakış yenlerin oranının da % 41 olduğu hesaba katılırsa, med-
ya profesyonellerinin ağır çalışma koşulları, mesleki
Nitel araştırma, çocuk sahibi olmaya dönük tutum-
başarı beklentileri ve anne babaları ile birlikte yaşama
lardaki değişimin nedenlerini saptamaya dönük önemli
olanağından mahrum oluşları nedeniyle giderek çocuk
bazı ipuçları sunmaktadır. Araştırmaya katılan medya
sahibi olmaya ve çocukları için fedakârlıkta bulunmaya
mensuplarından biri, doğumun artık normal ve mutlu bir
mesafeli bir tavır geliştirdikleri söylenebilir. Bu veriler
olay olarak değil bir “travma” gibi algılandığını belirtmiş
Türkiye geneli ile kısmen örtüşmekte kısmen de ondan
ve modern insanı saran korkuların burada önemli bir
ayrışmaktadır.
etken olmaya başladığını belirtmiştir. Doğumu bir risk
alma olarak gören, kendilerine destek olacak (eş dışın- Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü & Tür-
da) birini bulamamaktan çekinen, giderek kötüye giden kiye İstatistik Kurumu’nun ortak çalışması olan, Aile Ya-
bir dünyada çocuk yetiştirmeyi göze alamayan, beden- pısı Araştırması Veri Tabanı, 2006’dan alınan aşağıdaki
lerinin bozulmasından, eğitim maliyetlerinin giderek rakamlar, cinsiyete göre,
58 Temmuz - Ağustos - Eylül 2011
Aile ve Toplum Yıl: 12 Cilt: 7 Sayı: 26 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011
ISSN: 1303-0256
Aile
ve
Toplum
EĞİTİM-KÜLTÜR VE ARAŞTIRMA DERGİSİ
Tablo 3: Cinsiyete Göre Çocukla İlgili Düşünceler (%)
Tablo 3. Cinsiyete Göre Çocukla İlgili Düşünceler (%)
Her aile ekonomik durumuna göre çocuk yapmalı Katılıyorum Katılmıyorum Fikrim yok
Erkek 84 14,7 1,3
Kadın 85,9 11,9 2,2
Çocuk annenin sosyal/eğitim/iş hayatını olumsuz etkiler Katılıyorum Katılmıyorum Fikrim yok
Erkek 47,7 48,3 4,1
Kadın 44 49,3 6,7
Çocuk eşleri birbirine yakınlaştırır Katılıyorum Katılmıyorum Fikrim yok
Erkek 87 10,6 2,5
Kadın 81,4 14,7 3,9
Kaynak: ASAGEM&TUİK, Aile Yapısı Araştırması, 2006
Öğrenim durumuna göre de aşağıdaki tabloda gösterildiği şekilde dağılmaktadır;
TTabalbol o4 :4 Ö. ğÖrğerneimni mDu Druumruunmau Gnöar Ge Çöroec uÇkolacurlka lİalg İillig Dilüi şDüünşcüenlecre l e(%r )(%)
Her aile ekonomik durumuna göre çocuk yapmalı Katılıyorum Katılmıyorum Fikrim yok
Lise+lise dengi mezunu 87,4 11,6 1
Üniversite ve Lisansüstü 85,9 13,9 0,2
Çocuk annenin sosyal/eğitim/iş hayatını olumsuz etkiler Katılıyorum Katılmıyorum Fikrim yok
Lise+lise dengi mezunu 42,4 54,5 3,1
Üniversite ve Lisansüstü 40,2 58,8 1,1
Çocuk eşleri birbirine yakınlaştırır Katılıyorum Katılmıyorum Fikrim yok
Lise+lise dengi mezunu 81,3 14,9 3,8
Üniversite ve Lisansüstü 76,5 20,9 2,6
Kaynak: ASAGEM & TUİK, Aile Yapısı Araştırması, 2006
Türkiye genelinde eğitim düzeyinin yükselmesine 3.1.7. Yaşlıların Bakımı
bağlı olarak ailenin çocuk sahibi olması konusunda çe-
şitli sınırlamalar gündeme gelmekte ve bu da medya Medya profesyonellerinin aile algıları ile ilgili olarak
profesyonellerini nüfusun geneline yaklaştırmaktadır. irdelenmiş olan bir değişken de yaşlıların bakımıdır.
Ancak Türkiye genelinde “çocuk eşleri birbirine yaklaş- Medya profesyonelleri huzurevlerini ebeveynleri ve ken-
tırır” ifadesine katılım, kadın ve erkek için ve üst eğitim dileri için ayrı ayrı değerlendirmelerinin istendiği soruya,
düzeylerinde de % 75–80 civarında seyrederken, med- ağırlıklı olarak ebeveynlerini huzurevine yerleştirmeye-
ya profesyonellerinin sadece % 33’ü “aileler mutlaka ço- cekleri şeklinde cevap vermiş; nicel araştırmaya katılan
cuk sahibi olmalıdır” ifadesine tam olarak katılmışlardır. medya profesyonelleri “huzurevleri anne babama ben-
Bu da, medya profesyonellerinin özel çalışma ve yaşam den daha iyi bakar” şeklindeki ifadeye % 74 oranında
koşullarının, onları çocuk sahibi olma konusunda diğer “katılmıyorum” cevabı vermişlerdir. Buna % 12 oranı ile
eğitimli kesimlerden farklılaştıracak oranda etkili olduğu- karşımıza çıkan kararsızları da eklediğimizde % 86 ora-
nu göstermektedir. nı ile ebeveyne bakma eğiliminin ağır bastığı söylenebilir.
Temmuz - Ağustos - Eylül 2011 59
Aile ve Toplum Yıl: 12 Cilt: 7 Sayı: 26 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011
ISSN: 1303-0256
Aile
ve
Toplum
EĞİTİM-KÜLTÜR VE ARAŞTIRMA DERGİSİ
Yine nicel araştırmada “eşimin anne babasının bakımı- tarafı, ebeveynin huzurevine gönderilmesinde görülme-
nı üstlenmek istemem” şeklindeki ifadeye de sadece miş; çekirdek ailelerde yaşayan medya mensuplarının
katılımcıların % 18’i katılmıştır. Bu örnekler bize, nicel kendileri için bunun bir zorunluluk olabileceğine dair
araştırma açısından, medya profesyonellerinin kendi değerlendirmelerinde ortaya çıkmıştır. Nitekim katılımcı-
ebeveynlerini hatta eşlerinin anne babasını sahiplenme lardan biri, bu “geçiş ailesinin” koşullarına uygun olarak
yönünde bir eğilim içinde olduklarını göstermektedir. Ni- yeni arayışların ortaya çıktığını, örneğin bazı arkadaş-
tel araştırmaya katılan 56 kişiden 38’i buna hem kendi- larının yaşlılıkta ortak servislerden yararlanmak üzere
si hem ebeveyni için şiddetle karşı çıkmış; kendisi için şimdiden bir kooperatif oluşturma çabasına girdiklerini
düşünebileceğini söyleyen 18 kişi olmuş; 15 kişi ise bu de belirtmiştir. Aşağıdaki tabloda nitel araştırmaya ka-
soruyu “tercih edilebileceği durumlar olabileceğini” be- tılan medya profesyonellerinin ailede yaşlıların bakımı
lirterek yanıtlamıştır. Söz konusu sorunun en ayrıştırıcı ve korunması konusundaki görüşlerinin bir dökümü ve-
rilmiştir:
Tablo 5: Katılımcıların Ailede Yaşlıların Bakımı ve Korunması Hakkındaki Görüşleri
Görüş Adet
Şiddetle karşı çıkan ve ailemi huzurevine asla göndermem kendim de asla gitmem. 9
Ilımlı bir reaksiyonla karşı çıkan ve ailemi huzurevine asla göndermem kendim de asla gitmem. 29
Kötü bulmuyorum ancak yine de ailemin tercihine göre hareket ederim. 4
Kötü bulmuyorum ancak yakınlarımdan birini göndermem, kendim de gitmem. 3
Huzurevini yalnızca kendim için tercih ederim. 18
Huzurevleri gereklidir ama insan eli ayağı tuttuğu sürece gitmemeli. 11
Ailemi göndermem kendim kalabilirim. 9
Ailemi huzurevine gönderebilirim, kendim de giderim. 6
Bu değerlendirmeler ve veriler, medya mensupları- aslında eski kuşağın hassasiyetlerini dile getirmektedir.
nın içine doğdukları ailelerden aldıkları eğitim ve gör- Dinî duyguları güçlü deneklerin ise, bu konuya kategorik
günün de sonucu olarak, çoğunlukla ebeveynlerine olarak karşı çıktıkları ve “beslendiğimiz kaynaklar onlara
yaşlılıklarında kendilerinin bakmak istediklerini; sadece son nefeslerine kadar bakmamızı emrediyor” şeklinde
kendisinin uzun süreli çalışması nedeniyle ebeveynin yaklaştıkları görülmektedir. Onlara göre yaşlılar torunla-
yalnız kalacağı endişesiyle ilave bakım düşünebildikle- rıyla vakit geçirmelidir; “soğuk bir ortamda aynı ezikliği
rini ancak gelecek kuşaklar açısından aynı beklentide yaşayan” insanlarla değil. Devlet bu konuda bir çözüm
olamadıklarını göstermektedir. Burada modern kimlik üretecekse bu, yeni huzurevleri açmak şeklinde değil
öğeleri ağır basmakta ve “çocuğa yük olmama” eğilimi yaşlıların ailede bakılabilmesi için gerekli maddi desteği
belirginleşmektedir. Yaşamın “ancak ev ile anlamlı” ol- sağlamak şeklinde olmalıdır. Ancak dinî duyguları güç-
duğunu söyleyen; “insanın bir evi yoksa yaşamasının lü olan katılımcılar, genelde evlenme yaşı ve boşanma
da bir anlamı olmayacağını” belirten bir başka katılımcı oranları düşük, çok çocuklu, eşleri çalışmayan bir ka
60 Temmuz - Ağustos - Eylül 2011
Description:medya profesyonelinin aile algıları ve değerlerinin ortaya çıkarılması Aile ve Toplum Yıl: 12 Cilt: 7 Sayı: 26 Temmuz-Ağustos-Eylül 2011. ISSN: 1303- .. Ailenin maddi destek boyutu daha ziyade sıkışık/zor dönemlerde anne .. tablo, erkek mülkiyetinin Türkiye genelinde kadın mülk