Table Of ContentALİÇÖZÜM
M
KURUMSAL YÖNETİM İLE FİNANSAL TABLO
MANİPÜLASYONU ARASINDAKİ İLİŞKİ: İMKB KURUMSAL
YÖNETİM ENDEKSİ’NDE YER ALAN ŞİRKETLERDE
BİR ARAŞTIRMA
THE RELATIONSHIP BETWEEN CORPORATE GOVERNANCE
AND MANIPULATION OF FINANCIAL STATEMENTS:
A RESEARCH OF COMPANIES IN ISTANBUL STOCK EXCHANGE
CORPORATE GOVERNANCE INDEX
Yrd. Doç. Dr. Hüseyin DALĞAR**
Sait PEKİN**
Öz
Dünya genelinde meydana gelen muhasebe ve kurumsal etik skandal-
ları ile birlikte finansal tablolarda sunulan bilgilere olan güven giderek
kaybolmuştur. Bunun sonucunda finansal tabloların menfaat sahiplerinin
çıkarlarını ve genel ekonomik durumu olumsuz etkileyecek şekilde mani-
püle edilebileceği kanısı tüm finansal bilgi kullanıcılarında meydana gel-
miştir. Ortaya çıkan bu durum, finansal tablolarda manipülasyon riskinin
ortadan kaldırılmasına yönelik düzenlemelere ağırlık verilmesini zorunlu
kılmıştır. Yapılan düzenlemeler incelendiğinde, bu düzenlemelerin önemli
bir kısmının kurumsal yönetim alanında olduğu açıkça görülmektedir. Bu
durum göz önüne alınarak bu çalışmada, işletmelerin kurumsal yönetim
ilkelerine uyumu sonucunda finansal tablolarda manipülasyon riskinin ne
yönde etkilendiği İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Kurumsal Yönetim
Endeksi’nde yer alan şirketlerde finansal tablo manipülasyonu tahmin mo-
delleri yardımıyla analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda; işletme-
lerin kurumsal yönetim yapılarının güçlendirilmesinin, finansal tablolarda
manipülasyon riskini azalttığı sonucuna ulaşılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Kurumsal Yönetim, Kurumsal Yönetim Endeksi,
1
1
Finansal Tablo Manipülasyonu 20
m
ki
E
* Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ül -
yl
** Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi E
19
ALİÇÖZÜM
M
Abstract
Accounting and corporate ethics scandals that occur throughout the
world with increasingly lost confidence in the information provided in fi-
nancial statements. As a result, financial statements and general economic
conditions adversely affect the interests of stakeholders can be manipula-
ted to belief that all users of financial information has occurred. Resulting
in this situation, manipulation of financial statements for the elimination of
risk regulations make it obligatory to be given weight. The arrangements
are analyzed, a significant portion of these regulations is clearly seen in
the field of corporate governance. Considering this situation in this study,
as a result of compliance with the principles of corporate governance in
the financial statements of businesses affected by what is the risk of ma-
nipulation, the manipulation of financial statements in the Istanbul Stock
Exchange Corporate Governance Index included companies were analy-
zed with the help of forecasting models. As a result of the analysis, reached
the conclusion that, strengthening corporate governance structures of firms
reduces the risk of manipulation of financial statements.
Key Words: Corporate Governance, Corporate Governance Index,
Manipulation of Financial Statements
1. GİRİŞ
Günümüzde teknolojik gelişme ve küreleşmenin etkisiyle işletmelerin
büyümesi ve iletişimin hızlanması ile birlikte, işletmelerin işlem sayısı
artmış ve karmaşıklaşmıştır. Ortaya çıkan bu durum, işletme yönetimin-
de profesyonelleşme olgusunu ortaya çıkarmış ve işletme ile ilgili karar
alma durumunda olan menfaat sahiplerinin güvenilir bilgiye olan ihtiyacı-
nı artırmıştır. Günümüz ekonomik hayatında işletmeler ile ilgili bilgilerin
bu denli önemli hale gelmesi, işletmeler ile ilgili en önemli bilgi kaynağı
olan finansal tabloların güvenilirliğini önemli ölçüde etkilemiştir. Özellik-
le menfaat sahiplerinin çıkarlarının ayrıştığı durumlarda işletme yönetimi
1 tarafından muhasebe politikalarındaki esnekliklerden yararlanılarak veya
1
0
2
m tamamen bunun dışına çıkılarak finansal tabloların gerçeğe aykırı şekilde
ki
ül - E sunulması, diğer bir ifadeyle finansal tabloların manipüle edilmesi finansal
Eyl tablolara olan güveni zedelemiştir.
20
ALİÇÖZÜM
M
Finansal tablo manipülasyonu, işletmelerin gerçek finansal durumları-
nın görülmesine engel olmakta ve yanlış finansal kararlar alınmasına ne-
den olmaktadır. Bu durum kısa vadede işletmeye ve yatırımcılara önemli
kazançlar getirebilmekle birlikte uzun vadede giderilmesi oldukça zor so-
runların oluşmasına neden olmaktadır. Bunun en iyi örneği Dünya gene-
linde yaşanan finansal raporlama skandallarıdır. Özellikle 2000’li yılarda
uluslararası piyasalarda önemli yere sahip olan Enron, WorldCom, Parma-
lat gibi şirketlerin finansal tablolarında manipülasyon yapıldığının ortaya
çıkması ile birlikte işletmeler ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmış, diğer
taraftan işletmelerin finansal tablolarının manipüle edildiğini duyan ser-
maye sahiplerinin ekonomik sisteme olan güvenlerinin kaybolması sonu-
cunda, ekonomik sistemin tamamı bu gelişmelerden olumsuz etkilenmiş-
tir. Ortaya çıkan bu sorunun çözülebilmesi ve sermaye piyasalarına olan
güvenin yeniden tesis edilebilmesi için düzenleyici otoriteler tarafından
çareler aranmaya başlanmış ve çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzen-
lemeler incelendiğinde finansal tablo manipülasyonunun önlenmesinin iyi
bir kurumsal yönetim sisteminden geçtiği yönünde bir kanının oluştuğu
ve bu yönde düzenlemeler yapıldığı açık bir şekilde görülmektedir. An-
cak literatürde finansal tablo manipülasyonunun önlenmesinde ve finansal
tabloların güvenilirliğinin arttırılmasında kurumsal yönetimin etkisini ölç-
meye yönelik yeterli bir çalışma bulunmamaktadır. Bu husus göz önünde
bulundurularak yapılan bu çalışma ile, kurumsal yönetim ilkelerine uyan
işletmelerin finansal tablolarındaki manipülasyon olasılığında meydana
gelen değişme incelenecektir.
2. KURUMSAL YÖNETİM
Kurumsal Yönetim, şirketlerin sermayeyi ve insan kaynaklarını kendi-
sine çekmesine, etkin performans göstermesine, hedeflerine ulaşmasına,
hukuki zorunlulukları ve toplumsal beklentileri yerine getirmesine yöne-
lik, yasa, düzenleme ve gönüllü özel sektör uygulamalarını kapsamaktadır
(TKYD, 2010, 12). 1
1
0
2
Kurumsal yönetim, ekonomik verimliliği ve büyümeyi artırmanın ve m
ki
yatırımcı güveninin kazanılmasının bir anahtar unsurudur. Kurumsal yöne- ül - E
tim, bir şirketin yönetimi, yönetim kurulu, hissedarları ve diğer paydaşları Eyl
21
ALİÇÖZÜM
M
arasındaki bir dizi ilişkiyi içerir. Kurumsal yönetim ayrıca, şirketin hedef-
lerinin belirlendiği bir yapıyı ortaya koymakta ve bu hedeflere ulaşmada
kullanılacak araçların ve performansın nasıl izleneceğinin belirlenmesini
sağlamaktadır. Etkili kurumsal yönetim sisteminin varlığı, şirketler bazın-
da ve bir bütün olarak ekonominin genelinde, piyasa ekonomisinin uygun
şekilde işleyebilmesi için gerekli olan güvenin sağlanmasına yardımcı
olur. Bunun sonucunda, sermaye maliyeti düşer ve şirketlerin, kaynaklarını
daha etkin bir şekilde kullanmaya yönlendirilmesi ile büyüme desteklenir
(OECD, 2004, 11).
Günümüzde şirketlerin büyümesi ile birlikte yönetimde profesyonel-
leşme olgusu ortaya çıkmış ve şirket sahipleri ile yöneticileri birbirinden
ayrılmıştır. Bu durum, şirketler açısından önemli kazançlar getirmekle bir-
likte, işletme yönetimi ile diğer menfaat sahiplerin çıkarlarının ayrıştığı
durumlarda, şirket yöneticilerinin kişisel menfaatlerini öncelemesi sonu-
cunda diğer menfaat sahiplerinin zarar görmesine sebep olabilmektedir.
Özellikle büyük ölçekli işletmelerin menfaat sahipleri tarafından değerlen-
dirilmesinde önemli rol oynayan finansal tabloların gerçeğe aykırı şekilde
sunulması bu noktada göze çarpan en önemli husustur. Finansal tabloların
şirketin gerçek durumunun görülmesini engelleyecek şekilde manipüle
edilerek sunulması başta yatırımcılar olmak üzere tüm menfaat sahipleri-
nin zarar görmesine sebep olmaktadır. Ayrıca finansal tabloların manipü-
le edildiğinin öğrenilmesi sonucunda güven duygusunun kaybolması ile
birlikte ekonomik sitemin tamamı bu durumdan olumsuz etkilenmektedir.
Anılan bu olumsuzlukların giderilmesi etkin bir kurumsal yönetim sistemi-
nin varlığını zorunlu kılmaktadır.
Kurumsal yönetim uygulamalarıyla, işletme içindeki iç kontrol yapıla-
rının işlerlik ve etkinlik düzeyleri artırılarak, bağımsız mali tablo denetim-
lerinin verimliliği ve güvenilirliği desteklenmekte, şeffaflığı temin edilmiş
ve yatırımcıların daha fazla itibar ettiği bilgileri içerir finansal tabloların
oluşturulması sağlanmaktadır (Arı, 2008, 1).
1
1
0
2
m 2.1. Kurumsal Yönetim İlkeleri
ki
ül - E Kurumsal yönetim alanında dünyada yapılan birçok çalışma, her ülke
Eyl için geçerli tek bir kurumsal yönetim modelinin olamayacağını önemle
22
ALİÇÖZÜM
M
vurgulamaktadır. Ancak bununla birlikte, genel kabul gören tüm uluslara-
rası kurumsal yönetim yaklaşımlarında, eşitlik, şeffaflık, hesap verebilirlik
ve sorumluluk kavramları olmazsa olmaz kavramlar olarak karşımıza çık-
maktadır. Bu kavramlar aşağıdaki gibidir (SPK, 2005, 3):
· Eşitlik: Şirket yönetiminin tüm faaliyetlerinde, pay ve menfaat sahip-
lerine eşit davranmasını ve olası çıkar çatışmalarının önüne geçilmesi-
ni ifade etmektedir.
· Şeffaflık: Ticari sır niteliğindeki ve henüz kamuya açıklanmamış bil-
giler hariç olmak üzere, şirket ile ilgili finansal ve finansal olmayan
bilgilerin, zamanında, doğru, eksiksiz, anlaşılabilir, yorumlanabilir,
düşük maliyetle kolay erişilebilir bir şekilde kamuya duyurulması yak-
laşımıdır.
· Hesap Verilebilirlik: Yönetim kurulu üyelerinin esas itibarıyla anonim
şirket tüzel kişiliğine ve dolayısıyla pay sahiplerine karşı olan hesap
verme zorunluluğunu ifade etmektedir.
· Sorumluluk: Şirket yönetiminin anonim şirket adına yaptığı tüm fa-
aliyetlerinin mevzuata, esas sözleşmeye ve şirket içi düzenlemelere
uygunluğunu ve bunun denetlenmesini ifade etmektedir.
Yukarıda sayılan kavramlar kurumsal yönetimin tüm dünyada kabul
görmüş temel ilkeleridir. Ancak bu ilkelere paralel olarak Dünya’da çe-
şitli topluluk ve ülkelerin kendine özgü koşulları ve uygulamaları dikkate
alınarak kurumsal yönetimin uygulanmasına dönük olarak kurumsal yöne-
tim ilkeleri yayımlanmış ve ülkeler tarafından uygulamaya konmuştur. Bu
açıdan 1999 yılında OECD tarafından, gerek OECD ülkelerinin kurumsal
yönetim uygulamalarına, gerekse diğer ülkelerin kurumsal yönetim uy-
gulamalarına ışık tutması için kurumsal yönetim ilkeleri yayımlanmıştır.
OECD Kurumsal Yönetim İlkeleri Dünya’daki gelişmeler dikkate alınarak
2004 yılında güncelleştirilmiştir.
Dünya genelinde oluşmuş genel kanıya paralel olarak ülkemizde de
kurumsal yönetim uygulamalarına yönelik olarak Sermaye Piyasası Ku-
rulu Kurumsal Yönetim İlkeleri birçok ülkenin düzenlemeleri incelenerek, 1
1
0
2
başta “OECD Kurumsal Yönetim İlkeleri” olmak üzere, dünyada benim- m
ki
senmiş ve tavsiye edilen genel esaslar ile ülkemizin kendine özgü koşulları ül - E
dikkate alınarak hazırlanmış ve 2003 yılında yayımlanmıştır. OECD Ku- Eyl
23
ALİÇÖZÜM
M
rumsal Yönetim İlkeleri’nin 2004 yılında gözden geçilerek yenilenmesinin
ardından, aradaki farklılıkların giderilmesi amacıyla SPK tarafından uyum
çalışmaları başlatılmış ve Şubat 2005’te Sermaye Piyasası Kurulu Kurum-
sal Yönetim İlkeleri, yapılan değişiklilikleri de içerecek şekilde güncelleş-
tirilmiştir (Doğan, 2007, 136).
SPK kurumsal yönetim ilkeleri; pay sahipleri, kamuyu aydınlatma ve
şeffaflık, menfaat sahipleri ve yönetim kurulu olmak üzere dört ana bölüm-
den oluşmaktadır (SPK, 2005, 4).
İlk bölümünde, pay sahiplerinin hakları ve eşit işleme tabi olmaları ko-
nusundaki prensipler yer almaktadır. Bu bölümde, pay sahiplerinin bilgi
alma ve inceleme hakkına, genel kurula katılım ve oy verme hakkına, kar
payı alma hakkına ve azınlık haklarına ayrıntılı olarak yer verilmekte; ay-
rıca pay sahipliğine ilişkin kayıtların sağlıklı olarak tutulması ve payların
serbestçe devri ve satışı konuları ile pay sahiplerine eşit işlem ilkesi ele
alınmaktadır (SPK, 2005, 5).
İkinci bölümde, kamunun aydınlatılması ve şeffaflık kavramları ile
ilgili prensipler yer almaktadır. Bu çerçevede, şirketlerin pay sahiplerine
yönelik olarak bilgilendirme politikası kuralları oluşturmaları ve bu ku-
rallar bütününe sadık kalarak kamuyu aydınlatmalarına yönelik prensipler
belirlenmiş, ayrıca, dünyadaki güncel gelişmeler ve ülkemiz koşulları göz
önünde bulundurularak periyodik mali tablo ve raporlarda yer alacak bil-
giler bir standarda bağlanmış ve işlevsellik ön planda tutularak ayrıntılan-
dırılmıştır (SPK, 2005, 5).
Üçüncü bölüm, menfaat sahipleri ile ilgilidir. Menfaat sahibi, işletme-
nin hedeflerine ulaşmasında ve faaliyetlerinde herhangi bir ilgisi olan bir
kimse, kurum veya çıkar grubu olarak tanımlanmaktadır. Şirketle ilgili
menfaat sahipleri pay sahipleri ile birlikte çalışanları, alacaklıları, müşteri-
leri, tedarikçileri, sendikaları, çeşitli sivil toplum kuruluşlarını, devleti ve
hatta şirkete yatırım yapmayı düşünebilecek potansiyel tasarruf sahiplerini
de içerir. Bu bölümde şirket ile menfaat sahipleri arasındaki ilişkilerin dü-
1 zenlenmesine yönelik prensipler yer almaktadır (SPK, 2005, 5).
1
0
2
m Dördüncü bölümde ise, yönetim kurulunun fonksiyonu, görev ve so-
ki
ül - E rumlulukları, faaliyetleri, oluşumu ile yönetim kuruluna sağlanan mali
yl
E
24
ALİÇÖZÜM
M
haklar ve yönetim kurulunun faaliyetlerinde yardımcı olmak üzere kuru-
lacak komitelere ve yöneticilere ilişkin prensipler yer almaktadır (SPK,
2005, 5).
2.2. İMKB Kurumsal Yönetim Endeksi (XKURY)
İMKB Kurumsal Yönetim Endeksi (XKURY), Kurumsal Yönetim
İlkeleri’ni uygulayan şirketlerin dahil edildiği ve hisse senetleri İMKB
pazarlarında (Gözaltı Pazarı ve C Listesi hariç) işlem gören ve kurumsal
yönetim ilkelerine uyum notu 10 üzerinden en az 7 olan şirketlerin fiyat
ve getiri performansının ölçülmesi amacıyla oluşturulmuş bir endekstir.
Kurumsal Yönetim İlkelerine uyum notu, SPK tarafından yetki verilmiş
derecelendirme kuruluşları listesinde bulunan derecelendirme kuruluşları
tarafından, şirketin tüm kurumsal yönetim ilkelerine bir bütün olarak uyu-
muna ilişkin yapılan değerlendirme sonucunda verilmektedir (imkb.gov.
tr, 2011).
İlk oluşturulduğu döneme nazaran konunun öneminin işletmelerce dik-
kate değer bulunması İMKB Kurumsal Yönetim Endeksinde işlem gören
şirket sayısını artırmıştır. Bugün itibariyle kurumsal yönetim endeksinde
33 şirket yer almaktadır. Bu şirketlerden 8 tanesi finansal kuruluş ve 6
tanesi holdingdir.
İMKB Kurumsal Yönetim Endeksi, kurumsal yönetim ilkelerini ba-
şarıyla uygulayan şirketlerin yatırımcılar tarafından tanınması ve takdir
edilmesini kolaylaştıracak bir mekanizma oluşturmaktadır (Deloitte ve
TKYD, 2006, 12). Bu açıdan, kurumsal yönetim endeksi, finansal tablola-
rın güvenilirliğinin önemli bir göstergesi olan kurumsal yönetim ilkelerine
uyum derecesinin yatırımcılar tarafından ölçülebilmesini sağlamaktadır.
3. FİNANSAL TABLO MANİPÜLASYONU
Genel manada manipülasyon kavramı; yönlendirme, seçme, ekleme
ve çıkarma yoluyla bilgileri değiştirme ve varlıkları yapıcı açıklayıcı ve
yararlı bir biçimde kullanma işi şeklinde tanımlanmaktadır. Sermaye pi- 1
1
0
2
yasaları açısından manipülasyon, bilerek ve isteyerek, sermaye piyasası m
ki
fiyatlarını kontrol etmek veya fiyatları yapay şekilde etkilemek suretiyle ül - E
yatırımcıları aldatmayı ve dolandırmayı amaçlayan davranışları ifade et- Eyl
25
ALİÇÖZÜM
M
mektedir. Bu kapsamda finansal piyasalarda manipülasyon, kısaca menkul
kıymet fiyatlarının yapay kontrolü biçiminde tanımlanmaktadır. Geniş an-
lamda manipülasyon, genellikle finansal piyasaların, genişlik ve derinlik-
ten yoksun, arz ve talebin sınırlı olduğu; katılımcıların önemli bir kısmının
pazarın yapısı ve hisse senedi olgusu hakkında yeterince bilgi sahibi olma-
dığı, oyunun kurallarının konmadığı ya da yeterice bilinmediği dönemler-
de kendini gösteren, gerçekte kriminal bir faaliyet olarak kabul edilen bir
olgudur (Yörük ve Doğan, 2009, 31).
Manipülasyon, kamunun aydınlatılması mekanizmalarının işlerliğini
ve piyasaların şeffaflığını ortadan kaldırdığından, yatırımcıların piyasaya
olan güvenlerini olumsuz yönde etkilemekte ve dolayısıyla piyasaların ge-
lişimini de engellemektedir (SPK, 2003, 3).
Finansal tablo manipülasyonu ise; şirketlerin genel kabul görmüş mu-
hasebe ilkelerindeki normal raporlama ile ilgili esnekliklerden yararlanma-
ları ya da bu esneklik sınırlarını aşarak, finansal durum ve faaliyet sonuç-
larını gerçek durumdan farklı göstermek üzere finansal tablolar aracığıyla
sunulan bilgiler üzerinde oynamaları suretiyle gerçekleşmektedir (Küçük-
sözen, 2004, 49). Finansal tablo manipülasyonun temeli, şirketle ilgili risk
hakkında piyasa katılımcılarındaki algıyı etkileme arzusuna dayanmakta-
dır (Stolowy ve Breton, 2000, 2).
Finansal tablo manipülasyonu ile genellikle; şirketin hisse senedi fi-
yatlarını etkilemek, borçlanma maliyetlerinin azaltılması, politik ve yasal
düzenlenmelerden kaynaklanan maliyetlerin azaltılması, yönetici ücret ve
primlerini manipüle etmek, halka arz ve sermaye artırımı suretiyle sağla-
nacak fon tutarını artırmak, içerden öğrenenlerin ticareti, ödenecek vergi
tutarını azaltmak, şirket performansının gelecekte daha iyi görünmesini
sağlamak, karı istikrarlı hale getirmek ve şirketlerin ele geçirilme mali-
yetini düşürmek gibi amaçlar güdülmektedir (Yörük ve Doğan, 2009, 52).
Şirketler tarafından piyasaya sunulan bilgilerin, finansal tablo mani-
pülasyonu nedeniyle, şirketlerin gerçek finansal durumlarını ve faaliyet
1 sonuçlarını yansıtmaması, bir taraftan bu şirketlerin menkul kıymetlerine
1
0
2
m yatırım yapan yatırımcıların zarara uğramasına ve sisteme olan güvenleri-
ki
ül - E nin sarsılmasına, diğer taraftan yanlış bilgi üzerine alınan menkul kıymet
Eyl alım-satım kararları nedeniyle de kaynakların yanlış ve verimsiz alanlara
26
ALİÇÖZÜM
M
tahsis edilmesine, dolayısıyla ekonomiye ek bir maliyet yüklenmesine ne-
den olmaktadır (Küçüksözen, 2004, 3).
3.1.Finansal Tablo Manipülasyonu Uygulamaları
3.1.1. Gelirlerin Muhasebeleştirilmesi İle İlgili Finansal Tablo
Manipülasyonu
Gelirlerin muhasebeleştirilmesi aşamasında finansal tabloları manipüle
etmeye yönelik uygulamalar; bir gelirin tahakkuk etmeden muhasebeleş-
tirilmesi, bir kerelik kazançlarla gelirin yüksek göstermesi ve fiktif gelir
şeklinde ortaya çıkabilmektedir.
Tahakkuk etmemiş yani henüz doğmamış gelirin muhasebeleştirilmesi,
gerçek bir satışın genel kabul görmüş muhasebe ilkelerinin öngördüğü dö-
nemden önceki bir dönemde muhasebeleştirilmesidir. Örneğin, siparişi alın-
mış ancak henüz yüklemesi yapılmamış bir ürünü müşteriye teslim edilmiş
gibi göstererek satış gelir kaydı yapmak henüz doğmamış gelirin muhasebe-
leştirilmesi olarak değerlendirilebilir (Yörük ve Doğan, 2009, 90).
Fiktif gelir kaydı uygulamasında işletmeler, var olmayan bir satışa ait
geliri muhasebeleştirerek finansal tablolarını manipüle edebilmektedirler
(Demir ve Bahadır, 2007, 116).
Bir kerelik kazançlarla gelirlerini yüksek göstermek isteyen işletmeler,
satışlardan kazanç elde edilmesiyle sonuçlanmak üzere bilerek aktifleri az
değerleme ve yatırım gelirini giderlerden düşme yöntemlerini uygulayabil-
mektedirler. Düşük değerlenmiş aktiflerin satılması durumunda, bu aktifle-
rin satışından önemli tutarda gelir elde edilecektir (Çıtak, 2007, 56).
3.1.2. Giderlerin Muhasebeleştirilmesi İle İlgili Finansal Tablo
Manipülasyonu
Giderlerin muhasebeleştirilmesi aşamasında finansal tabloları manipüle
etmeye yönelik uygulamalar; bir giderin aktifleştirilmesi veya doğrudan
gider yazılması kararının genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine aykırı 1
1
0
2
olarak ulaşılmak istenen hedefe göre belirlenmesi, amortisman metodunun m
ki
veya periyodunun değiştirilmesi, gelecek dönem giderinin cari yıla kaydı- ül - E
rılması ve özel harcamalar şeklinde ortaya çıkmaktadır. Eyl
27
ALİÇÖZÜM
M
İşletmelerde farklı gider türleri bulunmakta ve işletmeler bu giderleri
seçtikleri muhasebe politikalarıyla aktifleştirmekte veya doğrudan gider
yazabilmektedirler. Seçtikleri aktifleştirme yöntemi, işletmenin olması ge-
reken kar rakamından daha yüksek ya da daha düşük kar açıklamasına ne-
den olmaktadır. Bunun nedeni gider konusunu Vergi Usul Kanunu (VUK),
Sermaye Piyasası Kanunu (SPKn) ve Türkiye Muhasebe Standartlarının
(TMS) farklı kapsam ve boyutta düzenlemiş olmasıdır (Yörük ve Doğan,
2009, 92).
Amortismanlara ilişkin uygulamalarda, cari dönem karını yüksek gös-
termek isteyen şirketler amortisman yöntemini azalan bakiyeler yöntemin-
den, normal yönteme dönüştürmekte veya normal amortisman süresini
uzatmaktadırlar. Cari dönem karının daha az göstermek isteyen şirketler
ise, amortisman yöntemini normal yöntemden azalan bakiyeler yöntemi-
ne dönüştürmekte ya da amortisman süresini kısaltmaktadırlar (Canbulut,
2008, 56).
Gelecek dönemlerde belli oranda kar büyümesini hedefleyen işletme-
lerde kar hedeflerinin gerçekleşemeyeceği beklentisinin oluşması ile bir-
likte gelecek dönemdeki giderlerin cari döneme aktarılarak finansal tab-
lolar manipüle edilebilmektedir. Bu finansal tablo manipülasyonu uygula-
masında, satış maliyetini yanlış bildirmek, satıcılardan reklam için hileli
faturalar almak ve henüz alınmamış hizmetlerin faturalarını giderleştirmek
gibi işlemler ile giderlerin cari dönemde artırılması sağlanarak, cari dönem
karı azaltılmış olup, gelecek dönemlerin daha karlı olmasını sağlayacak
finansal tablo manipülasyonu yapılmış olur (Yörük ve Doğan, 2009, 94).
Giderlerin muhasebeleştirilmesinde kullanılan finansal tablo manipü-
lasyonu uygulamalarından biri olan özel harcamalar ise genellikle şirket
birleşme ve ele geçirmelerinde söz konusu olmaktadır. Birleşme sürecin-
de, birleşme ile ilgili harcamalar yüksek kaydedilmek suretiyle, gelecekte
finansal tablolara yansıtılacak harcamalar azaltılmakta ve gelecek dönem-
lerin daha karlı olması sağlanmaktadır (Küçüksözen, 2004, 226).
1
1
0
2
m
ki
E
ül -
yl
E
28
Description:nancial statements. As a result, financial statements and general economic conditions adversely affect the interests of stakeholders can be manipula- Ankara Üniversitesi. Mulford, Charles W. and Comiskey, Eugene E. (2002). The Financial. Numbers Game, Detecting Creative Accounting Practices,