Table Of ContentTürkiye Jeoloji Bülteni Cilt 43, Sayı 2, Ağustos 2000
Geological Bulletin of Turkey Volume 43, Number 2, August 2000
Küçükdere (Havran-Balıkesir)
Epitermal Altın Damarının Özellikleri
The Characteristics of Küçükdere
Epithermal (Havran-Balıkesir) Gold Vein
Ali Rıza ÇOLAKOĞLU Hacettepe Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Beytepe 06532, ANKARA
Öz
Bu çalışmada Balıkesir ilinin batısında bulunan Küçükdere (Havran) altın damarının yapısal-dokusal özellikleri ve altın
damarı ile çevre kayaçlarm özellikleri incelenmiştir. Altın damarı, porfîrik dokulu andezitik bir kütle içerisinde, K45°D doğrul-
tulu olarak bulunur. Dokusal özelliklerine göre altın damarı, 'andezit parçalı breşik damar1, 'breşik damar', 'bantlı damar' ve
'masif karbonat' olarak dört tipe ayırtlanmıştır. Bir boşluk içerisinde oluşmuş damarda küçük boşluklar, kokart, tarak, bantlı ve
breşik doku yaygın doku çeşitleridir. Ayırtlanan damar tiplerinden 'bantlı damar', altın içeriği açısından en zengin olanıdır.
Damarda altın ve gümüş ana ekonomik metal olup Hg, As, Sb, Cu, Pb, Zn gibi elementler düşük konsantrasyonlarda bulunur.
Damar ve çevresinde silisleşme, killeşme, serisitleşme ve propilitleşme yaygın bozunma türleridir.
' Anahtar Sözcükler: Küçükdere, altın, cevherleşme, yapı-doku, jeokimya
Abstract
The characteristics of the Küçükdere (Havran - Balıkesir) gold vein and wall-rock and structrural and textural specifica-
tions of the gold vein have been investigated. Gold mineralization is in aN 45° E trending vein which is hosted by a porphyrytic
andesite stock. According to the textural specifications, the gold vein can be classified as 'andesite vein breccia', 'vein brec-
cia', 'massive carbonate' and 'banded vein'. Small open spaces, cockade, cockscomb, banded and breccia textures occurred
in the vein as the type of open spacefilling textures. Banded vein is the mineralized and richest vein type. Gold and silver are
the economic metals, however Hg, As, Sb, Cu, Pb, Zn are traces in the vein. Silicification, argillization, sericitization and
propylitization are the significant alteration types for the vein and the wall-rock.
Key Words: Küçükdere, gold vein, ore, texture-structure, geochemistry.
GİRİŞ yatağı Balıkesir ilinin batısında, Havran-Edremit
ilçelerinin güneydoğusunda yer alır (Şekil 1) ve
Batı Anadolu bölgesinde Kartaldağ-Madendağ
Balıkesir İ18-d4 topografîk haritası içerisinde
(Çanakkale yöresi) ve Şart çayı (Manisa yöresi) gibi
Küçükdere köyünün 4 kilometre güneyindeki
çok sayıda altın zuhuru yüzyıllardır bilinmektedir.
Karayanık ve Germe Tepe alanını kapsamaktadır
1987 yılından itibaren özellikle yabancı şirketler
(Şekil 2). 1989 yılında TÜRAG (Tüprag Metal
tarafından bölgede başlatılan araştırmalarla yeni
Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi)
yataklar aranmaya başlanmıştır. Çanakkale-Kirazlı,
tarafından yüzeyden alman kayaç örneklerinden
Bahkesir-Havran-Küçükdere, İzmir-Bergama-
elde edilen altın anomalileri bölgedeki çalışmaların
Ovacık yatakları bu araştırmalar sonucu keşfedilen
başlangıcını oluşturmuştur. Çalışmalar detay yarma
sahalardan sadece birkaçıdır. Adı geçen yataklar
ve sondaj çalışmaları ile devam ettirilmiştir. Cevher
Tersiyer volkanitleri içerisinde bulunurlar ve epiter-
damarını ve damar çevresini içine alan yaklaşık 20
mal altın yataklarının asit-sülfat veya adularya-
km2 lik bir alan içerisinde 1:25000 ölçekli jeolojik
serisit tipi oluşumlarının özelliklerini gösterirler.
harita alımı yapılmıştır.
Bu yataklardan Balıkesir-Havran- Küçükdere altın
ÇOLAKOĞLU
Şekil 1: İnceleme alanının yer buldum ve bölgesel Figure I: Location and regional map of the study
jeoloji haritası. area.
TÜPRAG jeologları tarafından yapılan çalışmada örneklerle kayaçlarm petrografik tanımlamaları
cevher damarının genel konumları ve yapılmıştır. Yapılan tüm çalışmalar sonucunda
yankayaçlarmm türü belirlenmiştir. Yapılan çalış- yatakta ortalama 5,5 gr/ton tenörlü 1,1 milyon ton
malar, kayaçlarm yalnızca makroskobik özellikleri rezervli yaklaşık 6 ton altın tesbit edilmiştir.
dikkate alınarak yapılmıştır. Bu çalışmada alman
100
KÜÇÜKDERE (HAVRAN-BALIKESİR) ETİTERMAL ALTIN DAMARININ ÖZELLİKLERİ
Bu çalışmada damar ve yankayaçlardan, yapısal- Pliyosen yaşlı Dededağ bazaltı bölgede küçük
dokusal ve mineralojik kriterler gözönünde bulun- yüzlekler halinde izlenmektedir. Bu kayaçlar,
durularak ayırtlanan birimlerden toplam 110 adet Tersiyer yaşlı birimleri kesmiş ve üzerlerine akmıştır
kayaç örneği toplanmıştır. Damarlardan (Akyürek ve Soysal, 1978). Bölgede geniş yayılım
yankayaçlara doğru alman yüzey kayaç örnek- gösteren, Pliyosen-Orta Miyosen yaşlı akarsu ve göl
lerinden ICP (Inductively Coupled Plasma) yön- çökelleri Neojen oluşumları olarak izlenir.
temiyle Au Ag, Hg, As, Sb, Cu, Pb ve Zn element- Alüvyonlar, çevredeki yaşlı kayaçlarm erozyona
5
lerinin kimyasal analizleri yapılmıştır (Çolakoğlu, uğrayarak taşınmaları sonucu gelen malzemelerle
1993). Çalışmada incelenen incekesit, parlatma, oluşmuştur (Akyürek ye Soysal, 1978).
XRD ve jeokimyasal analiz yaptırılan yüzey ve karot
kayaç örneklerinin dağılımları Tablo 1 de görülmek-
tedir.
ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ
Çizelge 1: Arazi örneklerinin dağılımları
Makroskobik ve mikroskobik çalışmalara göre
Table I: The disturbution of field samples inceleme alanı ve yakın çevresinde andezit ve bazalt
olmak üzere iki farklı türde volkanit ayırt edilmiştir
(Şekil 2). İnceleme alanının hemen batısında ise Jura
yaşlı kireçtaşları yer almaktadır. Bu kireçtaşları
muhtemelen bindirmeyle andezitik türdeki
kayaçlarm üzerinde yer almaktadır. Bu bindirme
inceleme sahasının güneyinde yer alan kireçtaşmda
görülebilmesine rağmen kuzey kesimlerde çok belir-
li değildir (Şekil 2). Arazi çalışmaları sırasında
BÖLGESEL JEOLOJİ birim içerisinde ammonit fosili bulunmuştur.
inceleme alam ve yakın çevresi Paleozoyik, Miyosen yaşlı andezit, inceleme alanı içerisinde
Mesozoyik ve Senozoyik yaşlı kayaç türlerini içer- cevher damarının içinde bulunduğu ana kayaçtır ve
mektedir (Şekil 1). Bölgedeki en eski kayaç toplu- batıda kireçtaşları, doğuda ise genç bazaltlar ile
luğu Kazdağ Grubu olarak adlandırılmış olup, çevrilidir (Şekil 2). Kayaç bozunmaya uğradığından,
Permiyen öncesi yaşlı metadünit, metagabro, genel görünüm itibarıyla açık kahverengimsi sarı
piroksenit, amfîbolit, gnays ve mermerden oluşur renkli ve porfiritik dokuludur.
(Bingöl ve diğ., 1973). Bu kayaçlar inceleme
Andezit içerisine yerleşmiş olan damar, cevher-
alanının hemen kuzey tarafında ve Kozak plüto-
leşme içeriği dikkate alınmaksızın yalnızca damarın
nunun çevresinde görülür (Şekil 1).
göstermiş olduğu eğime göre 'dik1 ve 'düzf damar
inceleme bölgesinde Üst Kretase'den sonra plu- olarak ele alınmıştır.
tonizma etkin olmuş ve Eybek ve Kozak plütonik
Pliyosen yaşlı bazalt inceleme alanı içerisinde
masifleri yerleşmiştir. Her iki masif de gerek
bulunan en genç volkanik kayaç birimidir. Çalışma
kimyasal ve mineralojik bakımdan ve gerekse de
alanı sınırları içerisinde Bakacak Tepe üzerinde ve
konum ve yaş bakımından büyük benzerlik göster-
bu tepenin kuzeybatı uzanımmdaki küçük tepecikler
mektedir (Ercan ve diğ., 1984).
üzerinde yer almaktadır. Ayrıca Fırmcık Tepe,
Çalışma alanı içerisinde geniş yayılımlı olan Fırmcık Tepe'nin kuzeyi ve çalışma alanı dışındaki
Tersiyer yaşlı kaya birimleri, ayrıntılı olarak ince- bölgenin doğusundaki alanları da kaplar, inceleme
lenmiş olup, Ercan ve diğerleri (1984, 1990) yaptık- sahasında bu kayaç türü andezitleri örtmüş olarak
ları petrografik çalışmalarla Miyosen yaşlı lavların görülmektedir. Makro olarak açık gri renklidir ve
çoğunlukla andezitik, yer yer dasit ile ender olarak herhangi bir alterasyon göstermez. Kayacın bileşen-
da riyodasitik türde, Pliyosen yaşlı lavların ise leri plajiyoklaz, ojit, biyotit ve volkanik kayaç
bazaltik türde olduklarını belirlemişlerdir. Aynı ksenolitleri olarak belirlenmiştir. Hamur volkan
araştırıcılar ayrıca Miyosen yaşlı lavların tamamen camı ve mikrolitlerden oluşmaktadır. Doku hiyalop-
kalkalkalen nitelikte olup kabuksal köken özelliği ilitik porfırik olarak belirlenmiştir, içerisinde her
taşıdıklarını saptamışlardır. hangi bir cevherleşme görülmemiştir.
101
ÇOLAKOĞLU
Killi sahalar
Argillized area
Silisleşmiş bölge
Silicified area
Şekil 2: Küçükdere alanının jeoloji haritası (Tüprag, Figure 2: Geological map of Küçükdere area
1991) (Tüprag, 1991)
Alüvyonlar bölgede yer alan daha yaşlı formas- konumları daha ayrıntılı olarak ortaya konula-
yonların erozyona uğramaları sonucu taşınarak gelen bilmiştir.
malzemelerle oluşmuşlardır (Şekil 2). Haritası
Çalışma alanı içerisinde, göstermiş olduğu eğime
yapılan alan içerisinde, analizlerle belirlenen cevher-
göre yüzeyde iki farklı damar mostra vermektedir.
leşme içermeyen silisleşmiş alanlar ve bunların
Bunlar fdikf ve 'düz' damar olarak adlandırılmışlardır.
yakın kısımlarında, bozunmuş killi alanlar
Yaklaşık K45°D olarak uzanan dik damar dikten yak-
görülmektedir (Şekil 2).
laşık 60°'ye kadar değişen değerlerde güneydoğu'ya
doğru dalar. 'Dik damarın' yüzeydeki uzunluğu yak-
laşık 2 kilometre kadardır ve kalınlığı 1-2 metreden
CEVHER YANKAYAÇ İLİŞKİLERİ 30 metreye kadar değişiklik göstermektedir. 'Düz
damar', Germe Tepe'nin doğu yamacında mostra ver-
inceleme alanında yapılan jeolojik çalışmalar ve
mektedir. Bu damar, 'dik damar' ile bağlantılı olup
sondaj verilerinin de ışığı altında cevher andezit bir
yaklaşık düz olarak uzandığından 'düz damar' olarak
kütle içerisinde yer alan damar içinde bulunur. Bu
adlandırılmıştır. Yapılan sondajlarda 'düz damarın'
damar yaklaşık K 45° D doğrultulu uzanmaktadır.
kalınlığı kuzey kısımlarda, biraz daha incelerek, 2-
Topografyanın elverişsiz olması ve arazinin örtülü
10 metre arasında değişmektedir. Güney kısımlarda
olması nedeniyle cevher damarının yatak içerisinde-
ise kalınlık 20 metreye kadar çıkmaktadır ve yatay-
ki uzanımı her yerde açık olarak izlenememiştir.
dan 25-30° varan eğimlerde kuzeybatı'ya doğru dalar.
Ancak daha sonradan açılmış olan yarmalar ve son-
Bu damar değişik uzunluklarda mostra verip, en iyi
daj çalışmaları ile cevher damarının özellikleri ve
102
KÜÇÜKDERE (HAVRAN-BALIKESİR) ETİTERMAL ALTIN DAMARININ ÖZELLİKLERİ
olarak Germe Tepe'nin güneydoğusunda görülmek- Breşik Damar (Vnbx)
tedir (Şekil 2). Ayrıca daha güneydeki Çengelli
'Breşik damar' olarak adlandırılan bu damar tipi,
Tepe'nin doğusunda ve kuzey'de Bakacak ve Fırmcık
incelenen damar içinde, 'andezit parçalı breşik
Tepe'nin batı kenarında da yer almaktadır. 'Düz
damar' ve 'bantlı damar' kesin bir sınırla ayrılma-
damar', 'dik damarın' yalnızca doğu tarafında bulun-
maktadır. Dik damarın doğu tarafında bantlı damarla
maktadır. Cevher damarının genel görünümü ve
olan kontaklarında, düz damarın ise yine bantlı
damar şekli, sondaj verileriyle belirlenmiş olup ide-
damarla geçişli ancak bazen, 1 metreye varan kalın-
alleştirilmiş temsili kesiti Şekil 3' de gösterilmiştir.
lıklarda net olarak izlenebilmektedir. Sondaj karot-
Cevher yerleşiminden sonra ana damar, yüksek açılı
larmda 4-5 metreye varan kalınlıklarda tesbit
normal ve doğrultu atımlı faylarla kesilmiştir. Çalış-
edilmiştir. Genelde, incelenen breşik damar örnek-
ma alanı içerisinde yer alan en önemli sol doğrultu
lerindeki breş parçalarını kuvars oluşturmuştur
atımlı fay yaklaşık 100 metrelik bir atıma sahip olup
(Şekil 3). Daha önce kristallenmiş bu parçalar daha
Karayanık ve Bakacak Tepe'lerinin boyun yaptığı
ince taneli olup içlerinde çok küçük kristalli karbon-
yerde yer alır ( Şekil 2).
at ve opak mineralleri içerirler. Daha iri kristalli (1-2
mm.) özşekilsiz kalsitler genelde hamuru oluşturur.
Ayrıca daha iri kristalli kuvarslar (1-2.5 mm.) bazen
DAMAR TİPLERİ VE PETROGRAFİSİ
bu temiz görünümlü iri kalsit kristalleri ile birlikte
bulunmaktadırlar. Mineralojik olarak kuvars, kar-
Damarlar; yapı doku, mineralojik özellikleri ve
bonat ve mangan birbirleri arasında içice bulunurlar.
bileşenleri göz önüne alınarak esas olarak 'andezit
Çok ince kuvarslardan oluşan breş parçalarının
parçalı breşik damar', 'breşik damar', 'bantlı damar'
içlerinde de ayrıca 1-3 mikron boyutunda karbonat
ve 'karbonat damarı' olarak dört tipe ayrılmıştır
mineralleri bulunmaktadır. Karbonat kristallerinin
(Şekil 3).
içerildiği kuvars parçaları daha iri kristalli kalsit
Andezit Parçalı Breşik Damar (Avbx) matriksi içerisinde görülür.
Dik damarın batı tarafında ayırt edilmiştir. Hem Bazı durumlarda içlerinde, 'bantlı damar' (Sbc)
makro hem de mikro ölçekte, breşik doku görülmek- tiplerinin parçaları da görülmüştür. Bu örneklerin
tedir. Açılma zonlarma silikaca zengin çözeltilerin kimyasal analizleri sonucu andezit parçalı damar
gelişi esnasında basınç etkisiyle boşluğun kenar
breşinden daha yüksek altın değerleri verdiği tesbit
kısımlarından kopartılan andezit parçaları bu damar
edilmiştir. 'Andezit parçalı breşik damar' 0-700 ppb
tipinin breşlerini oluşturmuştur. Kalınlığı 7 metreye
arasında değer verirken Tüprag tarafından yap-
kadar çıkmaktadır. Bazen doğu tarafına doğru
tırılmış analizlerde genelde bu birim, altın içeriği
damar breşlerine geçiş gösterir. Bu damar tipi, içinde
açısından 1 ppm'e kadar değerlerde sonuç vermek-
altere olmuş andezit parçalarını içerir. Iki-üç fazlı
tedir. Genelde 'bantlı damar' tipinin (Sbc) parçalarını
silika getiriminin varlığı tesbit edilmiştir. Bunlar bir-
içeren örneklerde, altın değerlerinin daha da arttığı
birini kesen farklı tane boylarındaki kuvars damar-
görülmüştür. 'Bantlı damar' tipinin parçalarını da
cıkları ve bütün kayacın yeniden silisleşmesi şek-
linde görülmüştür. Karbonat ve demir oksitler nadir içinde bulundurması 'bantlı damardan1 daha sonra
olarak gözlenir. Andezit parçalı breşik damar ile yerleştiğini de ortaya koymaktadır.
yankayaç kontağı bazı kısımlarında, yoğun (% 60-
Bantlı Damar (Sbc)
70) ağsal yapı olarak kuvars damarcıkları içerir.
Andezit parçalarının kenarlarından itibaren farklı
İnceleme alanında 'dik' ve 'düz damar' içerisinde
boyutlu kuvars kristallerinin geliştiği gözlenmiştir.
kuvars ve karbonat minerallerinin bantlar oluştura-
Bu birimde tespit edilen "kokart" (Cockade) doku,
cak şekilde dizilmeleri sonucu oluşmuş bir damar
andezit parçalarının etrafında kuvars ve mangan
tipi olarak ayırt edilmiştir. Kuvars/karbonat oranı
minerallerinin (manganit- piroluzit) dizilimi sonucu
sabit olmayıp her örnekte farklılıklar göstermektedir.
oluşmuştur (Şekil 3). Andezit damar breşi içeren
'Breşik damar' tipiyle olan sınırları kesin değildir.
örneklerde kuvars, yaygın gang minerali iken daha
Bazen içlerinde 'breşik damar' tiplerini içerirler. Bu
az miktarlarda ise mangan mineralleri, kalsit ve opak
damar tipi ortalama olarak 6 ppm altın içeriğine
mineraller içerir. Yapılan jeokimyasal analizlere göre
sahiptir. Bu birim içerisindeki aşırı oksitlenmiş
bu birimde altın tenörü 0-700 ppb arasındadır ve
kısımlarda altın konsantrasyonunun artışı dikkat
işletilebilir tenorun altındadır.
çekicidir.
103
ÇOLAKOĞLU
Şekil 3: Damarın şematik görünümü ve damar tip- Figure 3: Schematic view of the veins and vein
leri (Çolakoğlu, 1993) types
Damarın asıl cevher içeren birimi olarak ayrılan laşma (Şekil 3) mikro ölçekte aynı ölçüde düzgün
bu birimin ana gang mineralleri kuvars ve manganlı olmayıp, bantlaşma sınırlarındaki kristal şekilleri
kalsittir. Ayrıca bazı cevher mineralleri de düşük belirgindir. Ayrıca birbirleri içinde büyümüş az mik-
miktarlarda gang olarak bulunmaktadır. Kalsit tarda kuvars ve kalsit minerali gözlenmiştir.
içerisindeki yaygın mangan içeriğinden dolayı bu
mineraller manganlı kalsit olarak adlandırılmışlardır.
Makro ölçekte genelde düzgün olarak izlenen bant-
104
KÜÇÜKDERE (HAVRAN-BALIKESİR) ETITERMAL ALTIN DAMARININ ÖZELLİKLERİ
Masif Karbonat (C) ALTERASYON
'Dik1 ve 'düz damar' içerisinde yaygın bulunan Andezitik yankayaçta yer alan damar çevresinde
karbonatlar, Karayanık Tepe üzerinde göstermiş propilitik ve killi alterasyon gözlenmektedir. Genel
oldukları masif yapılarından dolayı ayrı bir damar olarak damarların kenar kısımlarında killi, damar
tipi olarak ayırt edilmiştir (Şekil 3). Bu karbonat- kenarlarının daha uzak kesimlerinde ise geniş
ların XRD incelemelerinde genel bileşimlerin kalsit, yayılımlı propilitik alterasyon görülmektedir.
manganokalsit ve kısmen ankerit olduğu belirlen- Arazide killeşme derecesi çok değişiklik göstermek-
miştir. Karbonatların incelenmesinde, kalsit kristal- le birlikte özellikle 'dik damarın' yakın çevreleri ve
lerinin genelde iri (2-3 mm.) ve kısmen ince taneli düz damarın' üst kısımları çok kuvvetli olarak
oldukları tesbit edilmiştir. Makroskobik inceleme- bozunmuştur.
lerde karbonat olarak tanımlanan örneklerde
Makro olarak propilitik alterasyon killi alteras-
mikroskobik ölçekte yer yer özşekilli ve yarı özşekil-
yona göre daha düşük bozunmuş şiddetinde olup,
li kuvars kristalleri gözlenmiştir, ince çatlaklar
biyotit ve feldispat mineralleri ayırt edilebilmektedir.
boyunca yerleşen bu kuvars kristallerinin de arasın-
Ayrıca propilitleşmiş alanlarda kayaç yeşil renkli
da kalsit kristalleri görülmüştür. Bu karbonatlardan
görünmekle birlikte yer yer asite (HC1) karşı reak-
alman örneklerin jeokimyasal analizlerine göre altın
siyon göstermektedir. Buna karşın killeşmiş alanlar
içeriği bakımından boş (0-30 ppb) veya işletilebilir
sarımsı kirli beyaz renkli olarak görülür. Feldispat
tenorun çok altında oldukları tesbit edilmiştir.
kristalleri ise yer yer yoğun bir şekilde bozunmuştur.
Bu örneklerin mikroskobik incelemelerinde ana
bileşen olarak plajiyoklaz, piroksen, biyotit, tali
DAMARDA GÖRÜLEN DOKU TÜRLERİ
bileşen olarak ise epidot, kuvars, titanit, apatit,
zirkon ve opak mineraller tesbit edilmiştir.
inceleme alanında, damar içerisinde tesbit edilen
Plajiyoklazlar, piroksenler, biyotitler ve opak mine-
doku çeşitleri, boşluk dolguları biçimindedir. Damar
raller bozunmaya yaygın olarak uğramış birincil
içinde damar tiplerinde görülen bantlı ve breşik
minerallerdir. Plajiyoklazlar genelde aşırı derecede
dokuların dışında daha küçük ölçekli boşluk ve
tamamen bozunmuşlardır. Bu bozunmalar plajiyok-
küçük cepler (vugs & cavities), tarak dokuları (comb
lazlarda serisitleşme, karbonatlaşma, silisleşme,
texture) ve kokart dokuları (cockade texture)
görülür. Dowling ve Morrison (1985), bu tip boşluk kloritleşme ve kil mineralleri şeklinde görülmüştür.
dolgularının epitermal sistemlerde yaygın olarak Diğer yaygın fenokristaller ise genelde aşırı dere-
bulunduğunu mezotermal sistemlerde ise ender cede veya tamamen bozunmuş özşekilsiz ve yarı
olarak bulunduklarını belirtmişlerdir. özşekilli biyotit ve piroksenlerden oluşmaktadır. Bu
mafık minerallerdeki bozunmalar da klorit, serisit,
Büyük bir boşluk içerisine yerleşen damarlar ve kalsit, demir oksidasyonu ve ince kesitte tanımlana-
breşlerin bu boşluğu tamamen dolduramayıp, eksik mamış kil mineralleri şeklindedir. Yer yer bazı
dolmasıyla yan küçük boşluklar (cavities) meydana örneklerde iyi yuvarlaklaşmış ve bazen kemirilmiş
gelmiştir. Bir kırık içerisinde cevher ve gang mine- şekilde kuvars fenokristalleri de bulunmaktadır.
rallerinin karşılıklı iki duvardan itibaren gelişen Yankayacm ilksel dokuları aşırı derecede silis geti-
kristallerin düzenli olmayan kristalleşmelerinden rimleri ile bozulmuştur.. Matriks çoğunlukla tama-
dolayı içerilen daha küçük boşluklar da (vugs) mev- men kriptokristalin kuvars taneleri oluşacak şekilde
cuttur. Bir kırığın karşılıklı duvarlarından itibaren ornatılmıştır. Serisit, klorit, karbonat ve nadiren epi-
gelişmiş ve genel olarak prizmatik kuvars kristalleri dot oluşumları ikincil ürünlerdir. Killeşmiş örnek-
tarafından meydana getirilmiş tarak dokusu (comb lerin kesit incelemelerinde, plajiyoklaz ve mafık
texture) tüm damar tiplerinin boşluklarında minerallerde daha fazla serisit ve kil mineralleri,
görülmüştür. Kokart doku, (cockade texture) gelen propilitik örneklerin kesitlerinde ise daha yaygın
çözeltiler esnasında yankayaçtan kopartılan klorit, karbonat ve demir oksidasyonu görülmüştür.
parçaların çözeltideki mineraller tarafından çevre- Mikroskobik gözlemlerden elde edilen bu sonuçlar
lenmesi ile oluşmuştur. Andezit parçalı breşik damar kayaçlarm makro tammlamalarmdaki özellikleri de
tipi içerisinde andezitik yankayaç parçalarının
desteklemektedir.
kuvars ve mangan içerikli kuvars kristalleri tarafın-
dan çevrelenmesi şeklinde görülmektedir.
105
ÇOLAKOĞLU
Incekesitte tanımlanamayan kil minerallerinin andezitik yankayaçlarda 0-700 ppb gibi düşük
varlığını ortaya koyabilmek için inceleme alanı değerlerdedir. Tüprag şirketinin almış olduğu detaylı
içerisinde damara yakın bozunmaya uğramış ande- örneklemelerle de, yalnızca 'bantlı damar1 tipinden
zitik kayaçlardan, dört adet yüzey kayaç, altı adet alman örneklerin altın değerleri yüksek olup ortala-
karot olmak üzere toplam on adet örnek alınarak ması yaklaşık 6 gr/ton olarak belirlenmiştir. Çalışma
XRD analizi yapılmış ve kil mineralleri ayırt için toplanan örneklerin azlığı nedeniyle 'bantlı1
edilmiştir. Örnekler makroskobik ölçekte "propi- örneklerin ortalama değerleri arasında farklı
litleşmiş ve/veya killeşmiş andezit" olarak tanımlan- sonuçlar elde edilmiştir. Ancak ortalama değerinin
mıştır. Tayin edilen kil mineralleri; kaolinit, illit, yüksek olmasından dolayı bu damar tipinde altının
klorit, klorit-vermikulit ve simektit' tir (Tablo 2). zenginleştiğini kanıtlamaktadır. Tablo 3' den de
görüleceği gibi damardan alınan örnekler
Genel olarak arazide propilitleşmiş olarak tanım-
yankayaçlara göre farklı değerler içermektedir.
lanan örneklerde kloritin, killeşmiş olarak tanım-
Alman örnek sayısının azlığı nedeni ile değişimin
lanan örneklerde ise kaolinitin daha fazla olduğu ve
daha iyi görülebilmesi için damarın değişik kesit hat-
illitin her iki türde de yaygın olarak bulunduğu
larından alman tüm örnekler, damarı dik kesecek
ortaya konmuştur. Simektit bir örnekte yüksek değer
şekilde, aynı tip örnekler tek bir grafik üzerinde gös-
gösterirken, diğer örneklerde eser miktarlarda bulun-
terilmiştir (Şekil 4). Grafikler, altm-gümüş, kurşun-
muştur. Elde edilen sonuçlara göre killerin yüzeye
çinko-bakır, arsenik-antimon-civa şeklinde gu-
yakın kısımlarda, kaolinit- illit miktarının, derine
ruplanmış, damar ve yankayaç içerisindeki değişim-
doğru ise, klorit-simektit miktarının arttığı
leri incelenmiştir. Ancak bakır ve civa değerleri,
söylenebilir.
içinde bulunduğu gurup içerisinde diğer değerlere
Çizelge 2: XRD kil fraksiyonu çözümleme sonuçları Table 2: XRD clay fraction results
DAMARLARIN JEOKİMYASI
göre çok düşük görüldüğünden değişimin daha iyi
Cevherleşme ve yankayaç içerisindeki element
görülebilmesi için grafik üzerinde bakır değerleri 10
dağılımlarını incelemek amacıyla damar ve
katı, civa ise 100 katı olarak ele alınmıştır. Altın ve
yankayaçı temsil eden toplam 24 adet yüzey kayaç
gümüş değerleri yalnızca damar içerisinde yüksek
örnekleri alınmıştır. Örnekler Karayanık Tepe,
değerler göstermektedir (Şekil 4). Damardan
Karayanık Tepe güneyi, Germe Tepe ve Germe Tepe
yankayaca doğru gidildikçe altın ve gümüş değerleri
doğusunda bulunan damarlardan kesitler boyunca
görülmemektedir. Kurşun, çinko, bakır da (Şekil 4)
alınarak, elementlerin damar ve yankayaç içerisinde-
damar içerisinde zenginleşmiş, ancak sonuçlan
ki değişimleri incelenmiştir. Alman örnekler 8 ele-
açısından damar içerisinde düşük konsantrasyonlar-
ment için analiz ettirilerek, sonuçları içerdikleri
da bulunmaktadır. Civa hareketli bir element olması
orana göre ppm cinsinden saptanmıştır (Tablo 3).
nedeni ile damar ve bozunmuş yankayaç içerisinde
Bantlı damar1 (Sbc) tipinden alınan örneklerde, farklı değerler göstermektedir. Arsenik ve antimon
altın değerleri yaklaşık ortalama 12 ppm gibi yüksek damar ve yankayaçlarda düşük oranlarda içerildiğin-
değerde elde edilirken, diğer damar tiplerinde ve den damar ve yankayaç içerisinde değişimleri açık
olarak ortaya konamamıştır (Şekil 4).
106
KÜÇÜKDERE (HAVRAN-BALIKESİR) ETİTERMAL ALTIN DAMARININ ÖZELLİKLERİ
Şekil 4a: Au, Ag, b.Cu, Pb, Zn c.As, Sb, ve Hg Figure 4a: Au, Ag, b. Cu, Pb, Zn c. As, Sb, andHg
değerlerinin damar ve yankayaç içerisindeki values in vein and waUrocks.
Değişimi (Çolakoğlu, 1993)
107
ÇOLAKOĞLU
Çizelge 3: Damar ve yankayaçlardan alman örnek- Table 3: Trace element analyses of samples collec-
lere ait eser element analizleri. ted from vein and wall-rocks.
lerinde piritler yaygın olarak limonitleşme göster-
mektedir. Bu piritler kısmen yarı kısmen ise tam
CEVHER MİNERALOJİSİ
olarak limonitleşmiştir. Tesbit edilen diğer mine-
Cevher mikroskobisi sadece 18 adet 'bantlı' raller ise kapanım olarak, birbirlerinin içlerinde
örneklerden hazırlanan parlatmalarda incelenmiştir. gelişerek oluşmuştur. Ayrıca damarın yüksek altın
Parlak kesit incelemelerinde kuvars ve karbonat içerikli bantlı damar tipindçn (Sbc) alman ve Mintek
yaygın olarak bulunan gang mineralleridir. Bu mi- Laboratuvarma gönderilen örneklerin SEM-EDAX
nerallerle birlikte yaygın olarak mangan mineralleri incelemelerinde aşağıdaki mineraller tesbit
ve daha az oranlarda ise kalkopirit, kalkosin, bornit, edilmiştir.
kovellin, manyetit, fahlerz, sfalerit, rutil ve altın
gözlenmiştir. Mangan mineralleri piroluzit ve man-
ganit olarak tesbit edilmiştir. Piritin yaygın bozun-
ması sonucu hematit ve limonit oluşmuştur. Cevher
mikroskobisi çalışmalarında altın genelde 1-5
mikron boyutunda gözlenmiştir. Altın partikülleri
çok ince taneli olarak kuvars ve karbonatlar içinde
kapanım veya kırık ve çatlakların kenar kısımlarında
serbest olarak gözlenmiştir ve özşekilsizdirler.
Piritlerin genel olarak diğer minerallere göre daha
fazla içerildiği ve daha iri (100-300 mikron) kristalli
oldukları gözlenmiştir. Yüzeyden alman örnek-
108
Description:Bu çalışmada Balıkesir ilinin batısında bulunan Küçükdere (Havran) altın damarının yapısal-dokusal özellikleri ve altın damarı ile çevre kayaçlarm