Table Of ContentA. C. WEıSBECKER
Kozmik
Haydutlar
Çeviren: Nedim Çatlı
Asilerin,
kaybedenlerin,
hayalperestlerin,
küfürbazların,
günahkârların,
beyaz zencilerin,
aşağıtırmananların,
yola çıkmaktan çekinmeyenlerin,
uçurumdan atlayanların...
dili, sesi
Yeraltı Edebiyatı
A. C. WEISBECKER: 1981’den beri hayatını yazarak kazanan A.C
Weisbecker, birkaç yıl öncesine kadar çoğunlukla sinema ve televizyon için
yazdı. Çeşitli dergilere de (Men's Journal, Popular Photogtaphy. American
Photo, The Surfer's Journal vs.) yazarlık ve/veya foto muhabirliği yapan
Weisbecker, tv dizisi Miami Vice’ın da ilk yazarlarından biri. 1986’da
Random House’dan çıkan romanı Cosmic Banditos (Kozmik Haydutlar,
2002) çok büyük ses gelirdi. Neredeyse kısa surede baskısı tükenen kitap,
nadir eserler kitapçılarında ve açık artırmalarda 300 dolara kadar alıcı buldu.
Yazarın tekrar ortaya çıkmasıyla kitap 2001’de ikinci baskısını yaptı.
Weisbecker'ın ikinci kitabı In Search of Coptain Zero (Kaptan Zero’nun
Peşinde) maceralarla dolu bir tür anı kitabı niteliğinde.
Ayrıntı: 363
Yeraltı Edebiyatı Dizisi: 9
Kozmik Haydutlar
A. C. Weisbecker
İngilizceden çeviren
Nedim Çatlı
Yayıma hazırlayan
Handan Akdemir
Kitabın özgün adı
Cosmic Banditos / New American iıbrary, 2001
Kapak illüstrasyonu
Sevinç Attan
Kapak düzeni
Deniz Çelikoğlıı
Düzelti
Sait Kızılırmak
Birinci basım 2002
Baskı adedi 2000
ISBN 975-539-362-5
Tanrı evren için zar atmaz.
-Albert Einstein
Tanrı evren için zar atmakla kalmaz,
bazen de zarları görülemeyecek yerlere atar.
-Stephen Hawking
Yeni basıma önsöz
Benim standartlarıma{1} göre bile tuhaf bir olay.
Şöyle bir düşünün: Evinizi kapatmışsınız, odun sobalı,
manzara gören penceresinin önünde geyiklerin boy gösterdiği
küçük bir kır villası da olsa, konforlu bir ev. Yıllardır
ekmeğini yediğiniz, ama o sıralar pek bir yerlere varacakmış
gibi de gözükmeyen{2} sinema ve TV yazarlığı kariyerini
alelacele bırakmışsınız. Hızlı, ekonomik bir yolculuğu
engelleyebilecek her şeyi ya satmış, ya atmış, ya da birilerine
vererek kendinizi yollara vurmuşsunuz –sadece köpeğiniz ve
siz, geri dönmek gibi bir planınız da yok.
Köprüleri yakmışsınız.
Önceki yaşamınız sona ermiş görünüyor, kaput. Hayatınızın
görünürdeki tek anlamı şu fikir üzerine kurulu: Beş yıl kadar
önce Orta Amerika’nın ıssız bölgelerinde kaybolup gitmiş, bir
ara suç ortaklığı da yaptığınız eski bir dostu arıyorsunuz. Bu
adamın izini bulduğunuz takdirde ona ne söyleyeceğinizi de
doğru dürüst bilmiyorsunuz –gerçi kafanızda bazı sorular da
yok değil– nereye gidebileceğinizi ya da ondan sonra ne
yapabileceğinizi de bilmiyorsunuz, ama plan bu işte.
Bir anlamda yapmaya çalıştığınız şey, olup bitenlere,
hayatınıza anlam vermek.{3}
İşin doğrusu, yarı yarıya aklınızı kaçırmışsınız.{4}
Meksika’nın güneyinde ta uçlardasınız, kaçışınıza dört ay var.
1996’da ayrılmışsınız şimdi yıl 1997. Haritada Mex 200 diye
gösterilmiş yolun kenarına çekiyorsunuz arabayı. Motoru
kapatıyorsunuz. Trafik yok. Çok sessiz. İç kısımdaki bir
kasabaya dönüşü gösteren levhaya gözlerinizi dikmişsiniz.
Motozintla. Birden başınız dönüyor ve biraz kafanız karışıyor
–her zamankinden biraz fazla karışıyor. Bu kelimeyi, bu ismi
daha Önce görmüştünüz.
Nerede?
İlk görüşte gözünüz bir yerlerden ısırdı.
Yüksek sesle söylüyorsunuz. Motozintla. Moo-too-ZİİN-tlaa.
Hâlâ tanıdık geliyor.
Kafanızda zamanda yolculuk yaparak 1982’ye dönüyorsunuz.
Suç hayatınız bitmiş, gülünç ama aynı zamanda tehlikeli de
olan durumlar yüzünden bir süre önce bırakmışsınız. Bir yazı
defterinin ilk sayfasına gözlerinizi dikmişsiniz. Yazmaya
başlıyorsunuz. Gayeniz, olup bitenlere, hayatınıza anlam
vermek.{5}
Yazının ilk seansı bitmeden, bir de bakıyorsunuz ilk sayfaya
dönüp başına Kozmik Haydutlar [Cosmic Banditos]
yazmışsınız. Bunun nereden geldiğini bilmiyorsunuz, çünkü
hikâyenin nereye vuracağı hakkında gerçekten bir fikriniz
yok. O an atıyorsunuz. Neredeyse o ana kadar yaptığınız tek
şey bir köpeğin tasviri. Omuz silkip azimle devam
ediyorsunuz.
Tekrar I997’ye, Meksika’daki yolun kenarına dönersek,
1982’de yazdığınız yazının belli bir noktasında, içinde bazı
olayların meydana gelmesi için güney Meksika’da bir
kasabaya ihtiyaç duyduğunuzu hayal meyal hatırlıyorsunuz.
Bir dünya atlası çıkarıp onu çağrıştıran bir isim aramaya
koyulmuştunuz. Motozintla. Yazmakta olduğunuz hikâyedeki
karakterler Motozintla’da bir macera yaşayıp sonra oradan
ayrılıyorlar.
Şu halde: Sanki orada bulunmuşsunuz gibi hakkında
yazdığınız yerin sapağını gösteren levhaya gözlerinizi dikmiş
bakıyorsunuz, ama tabii oraya hiç gitmediniz. Her şeyi
uydurdunuz, Motozintla’nın{6} fiziki tasviri de buna dahil.
Ama kendinizi bir tuhaf hissetmenizin nedeni bu değil.
Kendinizi tuhaf hissediyorsunuz, çünkü aniden içinize bir
şeyler doğuyor.
Akla déjà vu terimi geliyor, ama tam o değil.
Vùjà de olabilir mi? Daha önce yaşamamış olduğunuza emin
olduğunuz bir şey fakat yine de tüylerinizi diken diken ediyor,
çünkü onu yaşadığınızı hayal etmiş olabilirsiniz.
Pikabınızın önünde yanınızda oturan köpeğinize bir göz
atıyorsunuz, o da size köpeklerin yaptığı gibi şu soruyla
bakıyor. Şimdi n’olacak?
Normalde köpeğinizin görüntüsü üzerinizde sakinleştirici bir
etki yapar ama şimdi durum tam tersi. Şu an için köpeğinizin
varlığı hiçbir fayda sağlamıyor.
Köpeğiniz vücudunuzu saran bu içe doğuşun, vùjà de anınızın
büyük bir parçası.
Köpeğinizle göz temasından kaçınmak için pencereden dışarı
bakıyorsunuz ama sonunda yine Motozintla levhasına
dikiyorsunuz gözlerinizi, sağa doğru sapağı gösteren bir ok
var üzerinde. Baş dönmeniz, artan kala karışıklığınız,
büyüyen tuhaflık hissi daha da çoğalıyor.
Burada neler oluyor?
Şu: Olup bitenlere anlam vermek için 1982’de yazdığınız
hikâye şimdi, on beş yıl sonra ciddi ciddi yaşanıyor galiba. Bu
arada: Hikâye, hayatınızdaki gerçek olaylardan esinlenilerek
yazılmışsa da, esas kısmı uydurmadan ibaret olmakla
kalmayıp aynı zamanda saçmaydı da.{7}
Ama işte bu noktadasınız.
Kurmaca hikâyenizin kahramanı bir krizle boğuşuyor. Önceki
hayatı hem tehlikeli hem de gülünç durumlar yüzünden
bitmiş, kaput görünüyor, kendisi de yarı yarıya aklını
kaçırmış. Artan deliliği yüzünden eyleme atılıp köpeğiyle
Meksika ve Orta Amerika’yı dolaşarak galiba bazı önemli
soruların cevabını bilen esrarengiz bir şahsı arama işine
girişiyor. Yolda çeşitli banditolarla [haydutlarla], kaçaklarla,
düzenin rüşvetçi adamlarıyla ve çok meziyetli kaçıklar ve
kötü adamlarla karşılaşıyor.
Siz, ortadan kaybolan eski dostunuzu –kendisine soracağınız
sorular olan esrarengiz bir karakter– bulmak için bu gerçek-
hayat arayışındayken çeşitli banditolarla, kaçaklarla, düzenin
rüşvetçi adamlarıyla ve çok meziyetli kaçıklar ve kötü
adamlarla karşılaşıyorsunuz.
Kurmaca hikâyenizin kahramanında garip bir saplantı var,
madde ve enerji fiziğiyle ilgili.
Sizin garip bir saplantınız var, kurmaca
kahramanınızdakinden epey farklı aslında, ama –düşününce–
aynı teorik kökenlere sahip: madde ve enerji fiziğine.
Description:Bir uyuşturucu kaçakçısı, gasp ettikleri eşyaları vakit öldürmek için karıştırırken karşısına çıkan kitaplardan kuantum fiziğine merak sarar ve hayatı onunla açıklama çabasına girişir. Orta ve Güney Amerika'da uyuşturucu kralları, haydutlar (banditolar), birbirinden kaç