Table Of ContentKORKU ve TİTREME
İbrahim’in seyahati Kierkegaard’ın Korku ve Titreme’sinin
merkezî temasıdır. Kierkegaard’ın İbrahim’i, iman sınavında
çektiklerinden dolayı yücedir. Ve İbrahim’in bu ıstırabı çekişi
ve yüceliği, sosyal değerlerin tipik örneği olmasının aksine,
onu kendi toplumundan ve sosyal usullerinden çok radikal bir
biçimde koparmaktadır. Kierkegaard’ın bizi İbrahim’in
yüceliği ile etkilemesinin çok özel bir amacı vardır. Aslında
Korku ve Titreme’nin İbrahim ve İbrahim’in öyküsü ile ilgili
olmadığı rahatlıkla söylenebilir. Söz konusu öykü
okuyucunun dikkatini bazı çok temel sorulara çekmek için
kullanılmaktadır. Eser tartışma amaçlıdır ve bunu
gerçekleştirmek için Kierkegaard bizim öyküde anlatılan
ıstırabın doğasına odaklanmamızı istemektedir.
Korku ve Titreme’nin en kucaklayıcı genel mesajı; mevcut
tartışmada iman nosyonu o kadar ucuzlatılmıştır ki, hakkında
konuştuğumuz şey artık iman olmaktan çıkmıştır ve eğer
İbrahim gibi kutsal figürleri ya da İmanın Babası olması
nedeniyle bilhassa İbrahim’i yüceltmek istersek, iman
sınavından geçen İbrahim gibi olmanın nasıl bir şey olduğunu
anlamak zorundayız.
ANKA YAYINLARI :27 FELSEFE : 2
Kitabın orijinal adı:
FEAR AND TREMBLING (Penguin Books Ltd, 1985)
Kitabın adı:
KORKU VE TİTREME
Yazan:
S Ø K
R E N I E R K E G A A R D
İngilizce çeviri ve takdim: A H
L A S TA I R A N N AY
Çeviren:
İBRAHİM KAPAKLI KAYA
Yayın editörü:
ERHAN GÜNGÖR
ISBN: 975-6628-26-X
1. Basım Ofset hazırlık Kapak Baskı Cilt
Temmuz 2002 ANKA
Ahmet Mayalı Ecem Ofset İstanbul Mücellit
ANKA YAYINLARI: İstanbul Kitap ve Kültür Merkezi
Büyükreşitpaşa Caddesi No:22/2 Laleli/İstanbul Tel: (0212)
513 30 30 Faks: (0212) 513 48 36 ankakitabevi.com e-mail:
[email protected]
K O R K U V E T İ T R E M E
Johannes de silentio’dan Diyalektik Lirik
Søren KIERKEGAARD
Çeviri
İbrahim KAPAKLIKAYA
YAY I N L A R I
SØREN ABBYE KIERKEGAARD, 1813 yılında
Kopenhag'ta, yedi kardeşin en küçüğü olarak dünyaya geldi.
Annesi, kız kardeşleri ve erkek kardeşlerinden ikisi, o daha
yirmi birinci yaş gününe ulaşmadan öldü. Babasının bağnaz
dindarlığıyla gölgelenen çocukluğu, yalnız ve mutsuz olarak
geçti. Kierkegaard, Medenî Erdem Okulu'nda eğitim gördü
ve üniversitede teolojiyle birlikte liberal sanatlar ve bilim
eğitimi aldı. Öğrenci olarak geçirdiği yedi yıl boyunca,
akademik dehası ve müsrifçe sosyal yaşamıyla ünlendi.
Üniversite kariyerinin sonlarına doğru, babasının sahip
çıktığı Hristiyanlığı eleştirmeye başladı ve yeni bir değerler
sistemi aramaya başladı. 1841 yılında Regine Olsen ile
nişanı bozdu ve kendisini eserlerine adadı. Ondan sonraki on
yıl boyunca bir sürü söylem ve on iki büyük felsefî makale
üretti. Bunların çoğunu takma sahte isimler (noms de plume)
altında yazdı. Dikkat çeken yapıtları; Either /or (Ya/ya da)
(1843), Repetition (Tekrarlama) (1843), Fear and Trembling
(Korku ve Titreme) (1843), Philosophical Fragments (Felsefî
Kırıntılar) (1844), The Concept of Anxiety (Kaygı Kavramı)
(1844), Stages on Life's Way (Yaşam Yolunun Aşamaları)
(1945), Concluding Unscientific Postscript (Bilimsel
Olmayan Dipnotun Çözümü) (1846) ve The Sickness unto
Death (Ölümcül Hastalık) (1849). Kierkegaard, kısmen 1846
yılında hicivli haftalık Danimarka dergisi olan Corsair'i
kızdırması, kısmen de Danimarka Devlet Kilisesi'ne sürekli
saldırıları nedeniyle yaşamının sonunda bir alay ve hor
görme konusu oldu. 1855 yılı Kasım ayındaki ölümüne
kadar çok az kişi onu arayıp sordu. Ancak yirminci yüzyılın
ilk döneminde eserleri hızla ünlendi, hem modern Protestan
teolojisine, hem de varoluşçuluğa ilham kaynağı oldu. Bu
gün Kierkegaard, postmodern geleneğin hem "içinden" hem
de dışından bir çok düşünür ve yazarın ilgisini çekmektedir.
ALASTAIR HANNAY, 1932 yılında Plymouth, Devon'da
İskoç anne babadan dünyaya geldi. Edinburgh Akademisi,
Edinburgh Üniversitesi ve Londra'daki Üniversite Koleji'nde
eğitim gördü. 1961 yılında Norveç'te yaşamaya başladı ve
halen Oslo Üniversitesi'nde Onursal Felsefe Profesörü olarak
görev yapmaktadır. Royal Society of Edinburgh'un üyesi
olarak sıklıkla San Diego ve Berkeley'deki California
Üniversitesi'nde misafir profesör olarak bulundu. Alastair
Hannay, bu kitaptan başka ayrıca Kierkegaard'ın Either/or
(Ya/ya da) ve Papers and Journals (Makaleler ve günlükler)
adlı eserlerini çevirmiştir. Diğer yayınları arasında Mental
Images - A Defence (Zihinsel İmgelemler- Bir savunu),
Kierkegaard (Arguments of the Philosophers) (Kierkegaard
(Düşünürlerin Argümanları), Human Consciousness ve
Kierkegaard: an Intellectual Biography (İnsan Bilinci ve
Kierkegaard: bir Entelektüel Biyografi) yer almakta, ayrıca
değişik felsefî derleme ve dergilerde farklı konularda
makaleleri bulunmaktadır. Inquiry' nin editörüdür.
İçindekiler
TAKDİM
KORKU VE TİTREME
ÖNSÖZ
ALIŞTIRMA
İBRAHİM’İ ÖVME SÖYLEVİ
PROBLEMLER
KALPTEN GELEN AÇIŞ KONUŞMASI
PROBLEM I -Etik olanın teleolojik olarak askıya alınması diye bir şey var
mıdır?
PROBLEM II -Tanrı’ya karşı mutlak bir görev var mıdır?
PROBLEM III -İbrahim’in maksadını Sara’dan, Eleazar’dan ve İshak’tan
gizlemesi etiksel olarak savunulabilir miydi?
SONSÖZ
TAKDİM
Tanrı İbrahim'e dedi ki, git ve bana bir evlat kurban et!
İbrahim cevap verdi: Aman Tanrım, bana büyük bir yük
yüklüyorsun!
BOB DYLAN, Highway 61
İbrahim'in oğlu İshak'ı kurban etmek için dağa
yolculuğuna ilişkin Tevrat'taki öykü çok farklı şekillerde
yorumlandı. Erken dönem Hristiyan Kilisesi tarafından iman
ve itaatin kutsanması amacıyla kullanıldı. O zaman İbrahim
ve onun Tanrı'nın isteğine tereddütsüz itaatine
odaklanılıyordu. Musevî kültüründe daha sonraları bu öykü
Tanrı'nın merhametini istemek için kullanıldı: Melek; "elini
çocuğun üstünden çek, senden ona hiç bir şey yoktur"*
dediğinde, kurban etmek için kalkan el yerine, yerde kalan el
önem kazandı. İman, itaat ve merhamet sosyal erdemlerdir.
Modern bilinç açısından bu öykü, bir yok etme ve ham
gücün anti- sosyal kıssası olarak görülmesi olasıdır. Bob
Dylan'ın şarkısının açılış cümlesi "Tanrı dedi ki, ne istersen
yapabilirsin İbrahim, ancak gelecek sefer beni görmeye
geldiğinde koşmalısın, İbrahim dedi ki, onu nerede kurban
etmemi istiyorsun? Tanrı dedi ki, 61. anayolda". Burada
iman, itaat ve merhametin yerini inkar, keyfîlik ve gözdağı
verme almıştır.
İbrahim'in seyahati Kierkegaard'ın Korku ve Titreme'sinin
merkezî temasıdır. Ancak orijinalinde olduğu gibi Kierkega-
* Genesis (Incil’in ilk bölümü) 22.12
ard İbrahim'in üzerinde durmaktadır; İshak, İbrahim'in
'yüceliği'nin üzerinde bir örtüden başka bir şey değildir.
Ancak bu yücelik geleneksel yorumdan farklı olarak,
İbrahim'in Tanrı'nın kudretinin bir aracı olma arzusudur.
Kierkegaard'ın İbrahim'i, iman sınavında çektiklerinden
dolayı yücedir. Ve İbrahim'in bu ıstırabı çekişi ve yüceliği,
sosyal değerlerin tipik örneği olmasının aksine, onu kendi
toplumundan ve sosyal usullerinden çok radikal bir biçimde
koparmaktadır. Kierkegaard'ın bizi İbrahim'in yüceliği ile
etkilemesinin çok özel bir amacı vardır. Aslında Korku ve
Titreme' nin İbrahim ve İbrahim'in öyküsü ile ilgili olmadığı
rahatlıkla söylenebilir. Söz konusu öykü okuyucunun
dikkatini bazı çok temel sorulara çekmek için
kullanılmaktadır. Eser tartışma amaçlıdır ve bunu
gerçekleştirmek için Kierkegaard bizim öyküde anlatılan
ıstırabın doğasına odaklanmamızı istemektedir. Bu takdimde
bu özellikleri daha ayrıntılı olarak açıklayacak ve bu amaçla
Kierkegaard'ın yazımlarının arka planının bazı detaylarını
sergileyeceğim.
Korku ve Titreme, Kopenhag kitapçılarında ilk kez 16
Eylül 1843 tarihinde, ona eşlik eden bir çalışma olan
Tekrarlar ve Terbiye Edici Söylemler ile birlikte görüldü. İlk
iki eser 'Johannes de silentio' ve 'Constantin Constantius'
müstear isimleriyle yayınlandı. Bu uygulama daha sonraları
kendisinin 'estetik ürünler' olarak adlandırdığı Either/Or
(Ya/Ya da) (1843)'ten Practice in Christianity (Hristiyanlıkta
İbadet) (1850)'ye kadar bütün çalışmalarında sürdü. Alt
başlığına göre, Korku ve Titreme bir 'diyalektik lirik'tir. Bu
Korku ve Titreme'nin temelde stil ve sunum standartlarına
göre değerlendirilecek bir edebî eser olduğu ya da