Table Of ContentT.C
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
DOĞU DİLLERİ VE EDEBİYATLARI ANABİLİM DALI
ARAP DİLİ VE EDEBİYATI BİLİM DALI
KAYSERİ
RÂŞİD EFENDİ İHTİSAS
KÜTÜPHANESİ’NDE BULUNAN ARAP DİLİ VE
EDEBİYATINA DAİR EL YAZMASI ESERLERİN
TASNİF VE TANITIMI
( YÜKSEK LİSANS TEZİ )
DANIŞMAN
Prof. Dr. Recep DİKİCİ
HAZIRLAYAN
Ayhan YILDIZ
KONYA- 2008
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ………………………………………………………………………………..I-II
TRANSKRİPSİYON SİSTEMİ………………………………………….…………...III
KISALTMALAR……………………………………………………………………...IV
GİRİŞ
I. Raşit Efendi kütüphanesinin tarihçesi………………………………………...V-VI
II. Yazma eserlerin tarihçesi……………………………………………………...VII
III. El yazması eserlerde metodoloji…………………………………………..VIII-IX
BİRİNCİ BÖLÜM
A. DİL
A1. Nahiv………………………………………………………………..………..1
A 2. Lügât………………………………………………………………..………. 69
A 3. Sarf………………………………………………………………..….....…..103
İKİNCİ BÖLÜM
B. EDEBİYAT
B1. Belâğat……………………………………………………………………. .. 145
B2. Edebi sözler…………………………………………………………… …… 228
B3.Darb-ı meseller………………………………………………………………. 249
B4. Şiir…………………………………………………………………………... 252
B5. Makâmât edebiyatı……………………………………………………….…. 269
B6. Kasîde edebiyatı……………………………………………………….…… 276
B7. Arûz ve kâfiye………………………………………………………………. 316
SONUÇ…………………………………………………………………..………..... 336
BİBLİYOĞRAFYA VE DİĞER KISALTMALAR………………………..….….… 337
İNDEKS
Şahıs isimleri……………………………………………………………………..….. 339
Yer isimleri…………………………………………………………………………. .352
Kitap isimleri…………………………………………………………………………353
I
ÖNSÖZ
Her milletin kendine özgü tarihi ve kültürel mirası vardır. Devraldığımız kültür
mirasının en önemlilerinden biri de ecdat yadigarı yazma eserlerdir. Yazma eserler
yazılmış oldukları dönemdeki kültür ve edebiyatı, gizli kalmış ve tarihe mal olmuş
değerleri günümüz insanının faydasına ve ilim Àlemine sunan değerli hazinelerdir. Bu
eserlerin korunması, saklanması, tahribe uğrayanların tamir edilmesi gelecek nesillere
sağlıklı bir şekilde aktarılması ve tanıtılması, milli kültürümüzün korunması bakımından
çok önemlidir.
Bu konuda çalışmalar çok eski dönemlerde başlamıştır. 17.yy.’ da KÀtip Çelebi
tarafından kaleme alınan o günün şartlarında adeta büyük bir hazine diyebileceğimiz
“Keşf eô-Ôunÿn” bu çalışmaların ilki sayılır.
Yaptığımız çalışmalar bu tür kütüphanelerdeki gizli hazinelerin okuyucuya
ulaşması ve gün ışığına çıkması bakımından büyük önemi haizdir. Tasnif ve tanıtım
alanında organize ve geniş bir çalışma bulunmamaktadır. Araştırmacılara hareket noktası
olması ve bu hususta daha kolay akademik çalışmalar yapmalarını sağlama düşüncesi beni
söz konusu kütüphanedeki Arap Dili ve Edebiyatına dair eserleri tasnif etmeye ve
tanıtımını yapmaya sevketmiştir.
Bu konuda son dönemlerde Türkiye yazmaları toplu kataloğu, Köprülü
Kütüphanesi Yazmalar Kataloğu, Topkapı Sarayı Müzesi Arapça, Türkçe ve Farsça
Yazmalar Katoloğu, Tercüman Gazetesi Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Kataloğu, İzmir
Milli Kütüphanesi Yazma Eserler Kataloğu, GAL, Suplement, GAS vb. gibi çalışmalar
yapılmıştır.
Çalışma yapılırken şu hususlar göz önünde bulundurulmuştur:
1- Yazmaların sıra numarası birden başlayarak ardışık olarak verilmiştir.
2- Sıra numaralarının hemen yanında eserin adı verilmiştir. Nüshası var ise altında
kaçıncı nüsha olduğu belirtilmiştir.
II
3- Eserin adının altında kütüphane adı ve demirbaş numarası, eser risÀleli değil de tek
eser ise tek numara, risÀleli ise önce demirbaş numarası sonra taksim (/ ) işareti
konularak risÀlenin kaçıncı risÀle olduğu yazılmıştır.
4- Kitap adları ve müellifler transkripsiyon sistemine göre yazılmış eser hakkında
kısa bilgiler verilmiştir.
5- Konular sadece birinci nüshada zikredilmiştir.
6- Aynı kitaptan birkaç nüsha olup başı ve sonu aynı olan nüshalarda, başı ve sonu
tekrar yazılmamış önceki nüshaya atfedilmiştir.
7- Eserin müellifi kitap tanıtılırken yazılmış ancak hayatı kısaca dipnotta verilmiştir.
Bu çalışma dil ve edebiyat olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Ayrıca çalış-
mamın sonunda şahıs isimleri, kitap isimleri, yer isimleri indeksi verilmiştir.
Birinci bölüm dil bölümü olup o da kendi arasında naóiv, lÿàat, sarf, olmak üzere üç
bölüme ayrılmıştır.
İkinci bölümde ise edebiyat ele alınmış olup belÀàat, edebi sözler, darb-ı mesel
edebiyatı, şiir, makamat edebiyatı, úaside, èaruz ve kafiye bölümlerinden oluşmaktadır.
Bu çalışmalarımda bana büyük anlayış gösteren ve yardımlarını esirgemeyen Sayın
hocam Prof. Dr. Recep Dikici Bey’e teşekkürü bir borç bilirim.
Ayhan Yıldız
Konya-2008
III
TRANSKRİPSİYON
: َ- : a, e ; -ِ : ı, i ; _ُ o ,ö ,u, ü
Kısa sesliler
: آ - ا - ى : a ; و -: u ; ى - : ı
Uzun sesliler
Sessizler :
ء a ط : ù
:
ب : b ظ : ô
ت : t ع : è
ث : å غ: à
ج : c ف : f
ح : ó ق : ú
خ : ò ك : k
د : d ل : l
ذ : õ م : m
ر : r ن : n
ز : z ه : h
س : s و : v
ش : ş ي : y
ص : ã
ض : ø, d
Eser de Arapça Farsça kelimelerin mümkün olduğu kadar aslına uygun olarak
okunması ve telaffuz edilmesi için yukarıdaki transkripsiyon kullanılmıştır.
Bu sistem içinde:
a) Harfi tarifli kelimelerin yazılışlarında şemsí ve kamerí harfler göz önünde
bulundurularak müellif ve kitap adlarında harf-i tarifler ayrı olarak
belirtilmiştir.
b) Terkíp halindeki isim ve lakaplar bitişik olarak yazılmıştır. Mesela, Abdallah,
CelÀleddín, AbdulúÀhir vb.
IV
KISALTMALAR
A : Arapça
b. : bin
bxb : başka başka
bk. : bakınız
H. : Hicrí
m. : miladi
mm : milimetre
no : numara
ö. : ölümü
s. : sayfa
trz. : tarihsiz
vd. : ve devamı
yy. : Yüzyıl
V
RÁŞİT EFENDİ KÜTÜPHÁNESİNİN TARİHÇESİ
I. Abdülhamit ve III. Selim döneminin tanınmış devlet adamlarından Reisü’l
Küttab Mehmet RÀşit Efendi, Kayseri’nin Gesi nahiyesine bağlı Isbıdın Köyünde 1167/
1753 yılında doğmuştur. RÀşit Efendi zeki, kültürlü, vakar sahibi , iyilik sever, doğruluk
ve dürüstlükle tanınmış zamanın devlet adamları arasında özel bir mevki ve itibara sahip
hızlı yazı yazmakta usta bir kÀtipti.
Rivayete göre, kütüphanenin yaptırılmasına şu hadise sebep olmuştur: “Kütüp-
hanenin ilk òÀfıô-ı kütüplerinden Bahçeci-ZÀde Meómed Efendi, İsùanbul’a gittiğinde
hemşerisi Reísü’l-KüttÀb Meómed RÀşit Efendi’nin ziyaretine gider. RÀşit Efendi
Kayseri’de bir mescid veya bir cami yaptırmak istediğini ve bunun hangi semte daha
uygun olacağı hakkında Bahçeci-ZÀde ile istişare eder. Hoca Efendi şöyle der:
“Kayseri’de cami ve mescid çoktur, bundan dolayı başka bir cami ve mescid yaptırmaya
ihtiyaç yoktur. Bu şehir ilim ve irfan diyarı, Àlimler yatağı olduğu halde bunların çoğu
belki tamamı çeşitli konularda aradıkları kitapların büyük bir kısmını bulamadıkları gibi
müsbet fenlere ait bilgileri de öğrenip ihtiyaçlarını giderecek bir kütüphaneleri yoktur. Bu
sebeple sizin şanınıza layık ve münasip olarak yapılacak en doğru iş ilim sahiplerinin
aradıklarını bulabilecekleri bir kütüphane yaptırmanızdır der.” RÀşit Efendi de bu fikri
kabul ederek işe başlamış adını daima yaşatacak ve eserini ebedi kılacak olan bu
kütüphaneyi amcası Koca Ağa’nın nezaretinde 1796 yılında yaptırmıştır.”
RÀşit Efendi bu kütüphanesine 925 cilt el yazması ve 18 cilt de İbrahim
Müteferrika basması olmak üzere 943 cilt kıymetli kitap vakfetmiştir. Bu kitapların
hepside ciltli olup özel kılıflar içerisine konmuştur. Kitapların muhtelif yerleri vakfın
mührü ile mühürlenmiştir. Mühürde şu ibare yazılıdır: “Vaúafe HÀze’l-KitÀbe Meómed
RÀşid İbni Caèfer Fevzí Ùaleben limerøÀtillÀhi TeèalÀ bi Şarùı en lÀ Yuòrace min
HızÀnetihí àufire lehÿ ve livÀlideyhi 1211 Hicrí.” Bunun mÀnası: “Bu kitabı Allah rızası
için kütüphaneden çıkartılmamak şartıyla CÀèfer Fevzioğlu Meómed RÀşid vakfetti.
Kendisini, anne ve babasını Allah bağışlasın. Sene 1211 H.”
Kütüphane her ne kadar bağımsız bir binaya sahip olsa da 75.Yıl İl Halk
Kütüphanesine bağlı şube olarak hizmet vermektedir. Kütüphane 2002 yılından itibaren
VI
ihtisas kütüphanesi olarak hizmete devam etmektedir. Kütüphanede bulunan günümüz
Türkçesi ile yazılmış 834 adet eser 75.Yıl İl Halk Kütüphanesine devredilmiştir. Şu anda
İhtisas Kütüphanesinde 2004 adet el yazması eser, 6076 adet basma ve matbu eser ve
bunlara ilaveten 146 adet de danışma kaynağı bulunmaktadır.1
1 Kayseri RÀşit Efendi Kütüphanesi tarihçesi Ali Rıza Karabulut 1994 Kayseri.
VII
YAZMALARIN TARİHÇESİ
YAZMALARIN DOĞUŞU VE GELİŞMESİ
Ülkelerin en değerli kültür varlıkları arasında yer alan, bilim, sanat ve kültür
araştırmalarında en otantik kaynaklardan olan yazmalar, el ile yazılarak meydana
getirilmiş eserlerdir. Papirüsten deriye, pamuk levhadan kâğıda kadar uzanan bu yolda
konumuz, kâğıt üzerine el ile yazılan eserlerdir. Hiçbir yazma eser, basma eser gibi
birbirinin aynısı değildir. Çoğu kez ayrı ayrı kişiler tarafından tek tek yazılarak
çoğaltıldıkları için, her biri bazen bilerek, bazen de bilmeyerek atlama, ilâve veya
herhangi bir kelimenin yanlış okunarak yazıya geçirilmesi dolayısıyla farklılıklar arz eder.
İlk İslâm yazmacılığı, Hz. èOsmân’ın Úur’ân-ı Kerim’i istinsah ettirerek bir
nüshasını Medine’ye, diğer nüshalarını da Kûfe, Basra ve Şam’a göndermesiyle başlar.
İslâmiyet’te ilk yazmalar bu mushaflardır. Daha sonra kitap yazmacılığı gelişerek hadis-i
şerif, siyer-i nebi gibi eserlerin yanında şiir, dil, tefsir, tıp ve fıkıh konularında da te’lif ve
tercüme eserler yazılmaya başlanmıştır. Yazının daha kolay okunması için, hicrî birinci
asırda noktalama ve harekeleme işaretleri kullanılmış, hicrî ikinci asırda ise Halil b.
Aómed el-Farahidî tarafından, yazıya düzen getirilmiştir. Hicrî ikinci asırda kâğıdın
bulunmasıyla yazmacılık oldukça ilerlemiş, hicrî dördüncü asırda ise papirüs, yerini
kâğıda bırakmıştır.
İslâm dünyasındaki yazma eser sayısı hakkında kesin bir sayı söylemek mümkün
değildir. Dünyadaki Arapça yazmaların sayısı ile ilgili bilgi veren kaynaklara göre; en
fazla Arapça yazma eser kolleksiyonu bulunan ülkeler sırasıyla: Türkiye, İran, Mısır, Irak,
Suudi Arabistan, Fas, Suriye, Tunus, Yemen, Pakistan, Afganistan ve Cezayir’dir.
Bunların dışında yazma eser koleksiyonlarına az da olsa Nijerya, Filistin, Ürdün,
Bangladeş, Kuveyt, Katar, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Arnavutluk, Bosna Hersek,
Sudan, Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya ve Endonezya gibi ülkelerde de rastlanmaktadır.2
2 http://www.konyayazmakutup.gov.tr ; https://www.yazmalar.gov.tr
VIII
EL YAZMASI ESERLERDE METODOLOJİ
El yazmaları genellikle aşağıdaki bölümlerden oluşmaktadır.
Zahriye: Yaprağın (1a) yüzüdür. Daha ziyade tezhipli olan iç kapak için bu deyim
kullanılır. Burada kitap adı, müellifin adı ve bazen de eserin kimin adına yazılmış olduğu
kaydedilir. Zahriye kısmı her yazma eserde olmayabilir.
Serlevha: Kimi yazmalarda metnin başladığı sayfanın (1b) üst kısmında bulunan,
genellikle dikdörtgen veya üçgene benzeyen şekilde (ki buna mihrabiye denir.) süslemeli
kısımdır. Burada Besmele veya kitabın adı yer alır. Yazma ve eski basmalarda eserin ilmî
ve manevî değerini arttıran bazı kayıtlar vardır.
Temellük kaydı: Mülkiyet kaydı da denilen ve kitabın kimin malı olduğu hakkındaki
kayıttır. Genellikle yaprağın (1a) yüzünde yer alır.
Sema kaydı: Eserin müellife okunduğu ve müellif tarafından düzeltildiği hakkındaki
kayıttır. Bazı yazmalarda eserin sonunda yer alır.
Mukabele kaydı: Müellif hattı olan esas nüsha, diğer tam veya iyi bir nüsha ile
karşılaştırılmış olduğunu belirten kayıttır. Kimi kitaplarda sema kaydında olduğu gibi
eserin sonunda bulunur.
Besmele: Yazmalar besmele ile başlar.
Hamdele: Allah’a hamd ve şükran bölümü “Elóamdülillâh” kelimesinin kısaltılmışıdır.
Salvale: Peygambere dua ve methiye “övgü” nün yer aldığı bölüm.
Dibâce / mukaddime: Esere giriş, önsöz bölümüdür. Müellif burada sebep-i telif
kısmında eseri niçin yazdığını, kendi adını, eserin adını ve telif tarihini bildirir. Divanda
ise şair, mahlâsını şiirler arasında verir.
Fihrist: Yazma eserlerde fihrist bazen dibâce’den önce, bazen de sonra yer alır. Kitabın
bölümleri olan cüz, fasıl ve bablarda açıklanır.
Eserin metni: Eserin asıl bölümüdür.
Description:yazılmış oldukları dönemdeki kültür ve edebiyatı, gizli kalmış ve tarihe mal olmuş değerleri Başı: ﻞﺟﻻا لﻮﻠﺤﻟا ﻊﻠﻄﺑﺮﻟ ﻼﺳر ضﺮﻏ ﻰﻟا ﱡﺐﺋﺮﺸﺑ ضوﺮﻏﻻ نﺎﻣﺮﻣ.