Table Of ContentThe Journal of Academic Social Science Studies
International Journal of Social Science
Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS3420
Number: 45 , p. 267-277, Spring III 2016
Yayın Süreci
Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date - Yayınlanma Tarihi / The Published Date
10.03.2016 15.04.2016
KALIPLAŞMIŞ BİR ZARF-FİİL: “GİDEREK”
A PATTERNED GERUND: ‚GİDEREK‛
Yrd. Doç. Dr. Selcen ÇİFÇİ
Uşak Üniversitesi Eğitim Fakültesi Orta Öğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Bölümü Türkçe Eğitimi
ABD
Öz
Ek-sözcük birleşmelerinde, isim çekim ve fiilimsi eklerinin kendi aslî görevleri
dışında sözcük ile yeni bir anlam oluşturacak tarzda birleşip kaynaşmasına kalıplaşma
denir. İsim çekim ekleri ve fiilimsiler aslî görevleri olmasa da kalıplaşarak yeni kelime
türetebilir. Fiilimsiler içinde yer alan zarf-fiiller, kalıplaşma yoluyla yeni kelime türet-
meye sıfat-fiil ve isim-fiil kadar elverişli değildir. Ama zaman zaman kalıplaşarak yeni
anlam ve işlevde zarflar oluştururlar. Bu çalışmada, 14. yüzyıldan itibaren Eski Anadolu
Türkçesinde görülmeye başlayan, 15. yüzyıldan itibaren de oldukça işlekleşen {–
(y)ArAk} zarf-fiil eki ve bu ekten doğup zaman içinde kalıplaşan ‚giderek‛ kelimesinin
tarihî süreçteki gelişimi ele alınmıştır. Çalışmanın amacı ‚giderek‛ zarf-fiilinin
görülmeye başladığı ilk metinlerden bugüne kadarki süre içinde ‚git-‛ fiilinin gerçek an-
lamını yitirip {-(y)ArAk} zarf-fiil eki ile kalıplaşma sürecine ne zaman girdiği ve hangi
yapılarla birlikte kullanıldığını tespit etmektir. Bu amaçla Eski Anadolu Türkçesi, Klasik
Osmanlı Türkçesi ve Türkiye Türkçesi dönemi eserleri taranarak ‚giderek‛ zarf-fiilinin
işlevleri ve cümledeki yerleri belirlenmiş, hangi işlevin hangi dönemde ortaya çıktığı
tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmanın sonucunda ‚giderek‛ kelimesinin 14. yüzyıl-
dan itibaren hem kendi anlamında hem de kalıplaşmış anlamlarıyla kullanıldığı görül-
müştür. Eski Anadolu Türkçesi ve Klasik Osmanlı Türkçesinde ‚sonunda, nihayetinde‛
işleviyle kalıplaşırken, günümüzde ‚artarak devam eden süreklilik‛ işleviyle
kalıplaşmıştır. Eski Anadolu ve Klasik Osmanlı Türkçesindeki kalıplaşmaları
günümüzde az da olsa kullanılmaktadır. Günümüz Türkiye Türkçesinde ‚giderek‛
zarfının en sık kullanılan işlevi ‚artarak devam eden süreklilik‛ işlevidir.
Anahtar Kelimeler: {–(y) ArAk }, Zarf-Fiil, İşlevsel Dil Bilgisi, Eski Anadolu
Türkçesi, Kalıplaşma
Abstract
When a suffix and a word combines and the suffix is used in a different func-
tion than its main function making a new meaning, it is called kalıplaşma (patterned).
Gerunds are not suitable for derivating new words through patterned as deverbal nouns
and participles are. However, they do make adverbs with new meanings and functions
268
Selcen ÇİFÇİ
through patterned. In this study, the gerund suffix {–(y)ArAk}, which was started to be
seen in the Old Anatolian Turkish from the 14th century on and became common espe-
cially after the 15th century, and ‚giderek‛, emerging from this suffix and became a
standard has been investigated diachronically. The aim the study is to determine when
the gerund ‚giderek‛ lost its literal meaning, made a new word combining with the suf-
fix {–(y)ArAk}, and used with which structures through the texts from the first times. To
this end, the works from the Old Anatolian Turkish, Classical Ottoman Turkish and con-
temporary Turkish have been investigated, the functions and positions of ‚giderek‛ in
the sentences have been established. We have, through this study, tried to determine the
starting periods of the functions. At the end, it was seen that the word ‚giderek‛ was
used in the 14th century both with its literal meaning and with the new meaning. While
it got the meaning of ‚at last, finally‛ during the Old Anatolian Turkish and Classical
Ottoman Turkish, today it gives the meaning of ‚continuity which is increasingly going
on‛. The way it was used during the Old Anatolia Turkish and Classical Ottoman Turk-
ish is still, though not very commonly, used. In contemporary Turkish, the commonest
function of ‚giderek‛ is the meaning of ‚continuity which is increasingly going on‛.
Keywords: {-(y)ArAk}, Gerunds, Functional Linguistics, the Old Anatolian
Turkish, Inflexible Affixes, Patterned
I. Giriş Paşa İlm-i Sarf-ı Türkî’de, Ahmet Cevdet Paşa
Türk dilinde, izlenebilen dönemlerden Tertîb-i Cedîd Kavâid-i Osmâniyye ve Medhâl-i
itibaren kimi eklerin doğmuş olduğuna kimi Kavâid’de, Manastırlı Mehmet Rıfat Mükemmel
eklerin ise doğumuna tanıklık etmekteyiz. Bir Osmanlı Sarfı’nda, Midhat Sadullah Yeni Sarf ve
zarf-fiil eki olan {–(y)ArAk}, metinlerde doğu- Nahiv Dersleri’de, {-A} istek kipi 3. Teklik kişi
muna şahit olduğunu düşündüğümüz ekler- üzerine {+rAk} getirilmesiyle ekin oluştuğunu
dendir. Ekin yapısından ve işlevinden hareketle söylerler (Toparlı ve Yücel, 2006, s. 35; Tamkoç,
kökeni hakkında farklı görüşler savunulmuş ve 2010, s. 57; Özkan, 2000, s. 55; Karabacak, 2007, s.
tek bir görüş üzerinde fikir birliğine varılama- 74; Gülensoy ve Fidan, 2004, s. 191).
mıştır. 2. {–(y)U / -(y)A} zarf- fiili eki ile {+rAK}
Kökeni karşılaştırma ekinin birleşmesinden oluşmuştur.
Birden fazla biçimbirimin birleşmesin- Genel kabul gören bu görüşü benimse-
den oluştuğu hususunda şüphe olmayan {– yen Türkolog oldukça fazladır. Bang, Ramstedt
(y)ArAk} ekinin kökeni hakkında Türkologlar {–A} zarf-fiil eki ile {+rAk} ekinin birleşmesinden
tarafından farklı görüşler ileri sürülmüştür1: oluştuğunu söylerken (Bang, 1916, s. 522; Rams-
1. {–A} İstek kipi ile {+ rAk} karşılaştır- tedt, 1957, s. 115), Arat da bu açıklamaya katılır
ma eklerinin birleşmesinden oluşmuştur. ancak bir başka açıklama olan {–Ar} geniş zaman
Bu görüşe göre istek kipinin üstüne ge- eki üstüne ok kuvvetlendirme edatı gelmesi
len +rAk karşılaştırma ekinin yan yana kullanı- düşüncesini de dikkate değer bulur (Arat, 1928,
lıp zaman içinde tek bir ek haline gelmiş olmalı- s. 27). Ergin, ekin Eski Anadolu Türkçesi döne-
dır. {–(y)ArAk} ekinden ilk bahseden Meninski minde {–(y)ArAk}’lı şeklinin yanında {–
bu görüşü benimser (Meninski, 1680, s. 81). (y)UrAk}’lı örneklerinin (yi-y-ürek, ac-y-ırak) de
Manissadjian ve Jetlitschka da -belki de Menins- bulunması sebebiyle zarf-fiil üzerine karşılaş-
ki’nin etkisiyle- aynı görüşü paylaşmışlardır tırma eki getirilmiş olması gerektiğini söyler
(Manissadjian, 1893. s. 178; Jetlitschka, 1895, s. (Ergin, 1985, s. 341). Banguoğlu da ekin {–A
208). Ekin oluşumuna yer veren bütün geç dö- }zarf-fiil eki ile {+rAk} küçültme ekinin birleşme-
nem Osmanlı dil bilgisi kitaplarında da aynı sinden doğduğunu belirtir ve {–A} zarf-fiil eki-
açıklamayla karşılaşmaktayız: Süleyman Hüsnü nin yerini tuttuğunu söyler (Banguoğlu, 2004, s.
430). Ediskun {–i} durum ulacı ekinin kıyaslama
eki ola {–rek} ile birleşmesinden, -i’nin de –e
1 Ekin kökeni hakkında üç tane müstakil makale yazıldığından olarak genişlemesinden meydana çıktığı sezil-
(Korkmaz, 1966; Yüce, 1973; Durmuş, 2012) ve çalışmanın
mektedir şeklinde görüş belirtir (Ediskun, 1999,
amacı ekin tarihî süreçteki işlevini ortaya çıkarmak
olduğundan, tekrara düşmemek endişesiyle köken üzerinde s. 255). {–(y)ArAk} eki üzerine müstakil birer
kısaca durulmuştur.
Kalıplaşmış Bir Zarf-Fiil: ‚Giderek‛ 269
makale yazan Yüce ve Durmuş da aynı görüşü vardı, o taşuñ ardına girdi, gizlendi (Danişmend-
paylaşmaktadır (Yüce, 1999, s. 42; Durmuş, 2012, nâme) (Demir, 2004, 230a/1)
s. 37). Timurtaş, "Ek, -u, -a eklerine -rak, rek Gezerek gördi bir gögermiş ekin / Sanki du-
tafdil eki getirilerek yapılmıştır." açıklamasında tardı ol ekin ile kîn (Harnâme) (Özdemir, 2011, b.
‚-u, -a‛ eklerinden zarf-fiil eklerini kastetmiştir 93)
(Timurtaş, 2005, 156). Öperek hem kuçarak oynayırak / lutf ile
3. {-Ur / -Ar} geniş zaman eki ile +ok zevk it biraz andan bırak (Kitâbu’ş-Şemsiyye)
güçlendirme enklitiğinin / edatının birleşmesin- (Terzi, 1994, b. 4645)
den oluşmuştur. Gezerek avlayurak deşt ü tagı / giderek göy-
Korkmaz {-(y)ArAk} eki üzerine yazdı- leyürek solı sagı (Şeyhi Hüsrev ü Şirin) (Timurtaş,
ğı makalede, ekin geniş zaman sıfat-fiili üzerine 1964, b. 2621)
gelen ok kuvvetlendirme edatının birleşmesin- Gelen geldi cihana aglayurak / giden gitdi
den oluştuğunu düşünür (Korkmaz, 1966, s. yüreğin taglayurak (Hurşidname) (Ayan, 1979,
332). ArAt, {-(y)A} zarf-fiil eki üstüne {+rAk} b.5689)
karşılaştırma eki getirilmesini kabul etmişse de Bazirganun ulusı tutıldı, kiçisi kaçarak
alar-ok örneğinin de ilgi çekici olduğunu belirt- Oğuza geldi. (Dede Korkut) (Ergin, 1989, D 71)
miştir (Arat, 1928, s. 27). Tarihî Türk lehçeleri içinde Eski Ana-
4. Arıkoğlu, çeşitli lehçe ve ağızlarda dolu Türkçesi dışında sadece Kıpçak Türkçesin-
kullanılan ‚arak‛ edatını ele almıştır. Bu çalış- de Münyetü’l-Guzât adlı eserde rastlanmakta-
mada ‚arak‛ edatının hem {–(y)arak} zarf-fiil dır. Ekin bir tek Münyetü’l-Guzât’ta yer alması
hem {+rAk} karşılaştırma eklerinin işlevlerini ve o eserin de daha sonra tümüyle Oğuzcalaş-
birlikte karşıladığını örneklerle anlatarak gerek mış olan muhiti temsil etmesi, Kıpçak sahasında
{–(y)arak} zarf fiil ekinin, gerekse de {+rak} karşı- kullanılan bir ek olduğunu göstermesi bakımın-
laştırma ekinin ‚ara‛ edatına +ok güçlendirme dan yetersizdir.
ekinin gelmesiyle ortaya çıktını belirtir (Arıkoğ- Atıñnı katıg sürüp takı iyeriñde anın saru
lu, 2004, s. 191). kıyışarak oturgıl (Münyetü’l-Guzât) (Uğurlu,
Yayılma alanı 1987, 62a/3)
{-(y)ArAk} eki ile ilgili bir diğer tartış- Bulardın katıg kaçmagıl / Bular birle sançı-
ma noktası da ekin yayılma alanıdır. {-(y)ArAk} şarak yürügil (Münyetü’l-Guzât) (Uğurlu, 1987,
zarf-fiil ekine, Göktürk, Uygur, Karahanlı, Çağa- 62a/4)
tay gibi tarihî lehçelerinde rastlanmaz. Bu sebep- Günümüzde Türkiye Türkçesinde çok
le tarihî metinlerimizde –Orhun Abideleri, işlek olan bu ek, Gagauz Türkçesi, Azerbaycan
Divânu Lugati’t-Türk, Kutadgu Bilig vb- {- Türkçesi, Türkmen Türkçesi, Kırım Tatarcası,
(y)ArAk} ekinin örnekleri bulunamamıştır. Gü- Kırımçak Türkçesi, Başkurt Türkçesi ve Çuvaş
nümüz modern Türk lehçesinden, Kumuk, Ya- Türkçesinde, çok sınırlı örneklerde karşımıza
kut, Halaç, Yeni Uygur, Kazak, Kırgız, Karaçay- çıkmaktadır (Durmuş, 2012, s. 28-36; Hünerli,
Balkar, Salar, Karaim, Şor, Altay lehçelerinde de 2012, s. 320-334).
mevcut değildir (Durmuş, 2012, s. 36). Azeri Türkçesi: Seyr edǝrǝk esq ilǝ uğradı
Eski Anadolu Türkçesinde {-(y)ArAk} yolum dilǝ / Söylǝr isǝm, kim bilǝ ol yar elindǝn
{-(y)ArAk} eki tarihî süreç içinde ilk nisan (Şeyx İbrahim Gülsənî Bərdəi Divanı, 304/3)
olarak Eski Anadolu Türkçesi sahasındaki ör- Gagauz Türkçesi: Gülerek baktım sana /
nekleri ile karşımıza çıkar. { –(y)IrAk}’lı şekilleri Ben de elcezini öptüm (Gagauz Çağdaş Şiiri Anto-
de olan ekin bu dönemdeki kullanımı fazla işlek lojisi, s.298)
değildir (Gülsevin, 1997, s. 131) Türkmen Türkçesi: Aýal bilen adamyñ
Hayâlümden geçer idüñ gönlüme nur saçar ikisem ilki bileräk gaçdylar (Kadınla koca ikisi de önce
idüñ / Sendireyrek uçar idüm i cânum kuds-i bilerek kaçtılar) (Owadan Asly, s.90)
mübârek (Kitâbu Evsâf-ı Mesâcidi’ş-Şerîfe) (Ma- Kırımçak Türkçesi: Kullanımı yaygın
zıoğlu, 1974, 21b/385) olmamakla birlikte, Kırımçak Türkçesinde de
La‘in kaçarak harsanosiyye yanında bir taş örneği vardır: aglayaraq (Güllüdag 2005: 285).
var-ıdı,melik korkusundan atdan indi, yayak oldı, Özbek Türkçesi: Älpåmış åtäsi Båyböri-
270
Selcen ÇİFÇİ
ning qäräşlärigä zid oläråq, mehnätkäş åmmä lu, 2007, s. 430). Bağlama işlevinde eklendiği
mänfäätini himåyä qılädı (Tolkun 2009: 199) fiilden hemen önce yapılan hareketi bildirir
Çuvaş Türkçesi: Şapla puldır: ezir mana (Korkmaz, 2003, s. 995; Atabay vd., 1983, s. 277;
pitne pir pus yünedereh paradır, ebi sire ereh lardadıp Tiken, 1999, s. 289)
(Durmuş 2009: 422) Zamandaşlık işlevi
Korkmaz ve Ergin, {–(y)ArAk} ekinin Beşer onar rast geldiği eşkıyalarla tek başı-
Oğuz grubu lehçelerine özgü bir ek olduğunu na vuruşarak (Karahan 1991, 16)
ifade ederler (Korkmaz, 2003, s. 993; Ergin, 1985, Ali Osman’ın çocuksu sesler çıkartarak iş-
s. 341). Durmuş, kimi Oğuz lehçelerinde bulun- tahla yiyişi onu güldürdü (Uzuner, 2014, s. 276).
maması kimilerinde de yakın zamanda işleklik Ben de pişkin pişkin sırıtarak masanın üze-
kazanmış olması sebebiyle, söz konusu ekin rine eğildim (Ümit, 2003, s. 309).
Oğuzca içinde Türkiye Türkçesi kaynaklı oldu- Tarz işlevi
ğu sonucuna ulaşmıştır (Durmuş, 2012, s. 37). Âdetiydi, her konferansta, konuyu ana baş-
Türkiye Türkçesi ağızlarında {- lıklardan yola çıkarak özetlerdi (Ümit,
(y)ArAk} 2012/1, s. 128).
{-(y)ArAk} eki Türkiye Türkçesi ağızla- Belki de böyle söyleyerek başa çıkmaya çalı-
rında {–AlAk, -ArAkdA, -ArAkdAn – şıyordu acısıyla (Ümit, 2012/2, s. 143).
ArAkdana} gibi farklı söylenişlerde karşımıza Sebep İşlevi
çıkmaktadır (Karahan, 1994, s. 206; Sezer, 2007, Bu afla çıkan mahkûmların çoğu da tekrar
s. 1876). Türkiye Türkçesi ağız çalışmalarında suç işleyerek hapse döner (Ümit, 2012/2, s. 203).
ekin farklı işlevlerde örneklerine rastlanmasına Belki Matthew Amca'nın anısına saygısız-
rağmen Azerbaycan muhitine yakın ağızlardan lık olacağını düşünerek bu konuyu açmadı (Ümit,
Nahcivan bölgesinde ne {-(y)ArAk} zarf-fiil 2012/2, s. 51).
ekine ne de ‚giderek‛ kelimesine rastlanmıştır Bağlama İşlevi
(Gülensoy, Amanoğlu, Küçüker, 2009). Bu da Güvenemedim, yüzüğü kâğıt havluya sara-
ekin, Türkiye Türkçesinde işlek bir ek olmasına rak, lavabodan çıktım (Ümit, 2012/2, s. 70).
rağmen diğer Türk lehçelerinde sınırlı kullanıma Ağzı peşkirle silerek sofradan kalkan Mira
sahip olduğunu gösterir. Çalışmanın konusu {- Han,Setterhan’a sıkıntıyla baktı (Bekiroğlu, 2013, s.
(y)ArAk} ekinden kalıplaşan ‚giderek‛ kelimesi 332).
olduğundan, ekin ağızlardaki işlevlerine deği- Kalıplaşmış kullanımları
nilmemiştir. {-(y)ArAk} ekinin bütün yönleriyle Tarihî derinliği EAT’ye kadar uzanan {-
incelendiği başka bir çalışmada gerek ağızlarda- (y)ArAk} ekinin zamanla çok işlekleştiği bilin-
ki gerekse diğer Türk lehçelerindeki kullanımla- mektedir. Bu işleklikle birlikte bazı fiiller üze-
rını incelemeyi umuyorum. rinde kalıplaşarak özel görevler de taşıyan yeni
Xarlayalakdan mı gelen gürleyelekden mi kullanımlar edatlar ve zarflar oluşturmuştur:
gelen (Gülensoy, 1988, 156) bakarak (göre), giderek (gittikçe), olarak (biçi-
Yemen padışahına hedaye olarax götürür minde, <vasfı ile) (Korkmaz, 2003, s. 998).
müsün? (Ercilasun, 2002, 161) Hiç kimse için, hakkında yazılanlara baka-
Ben yölüyelek, sabālı gün gavuşalak orayı rak karar vermem (Ümit, 2012/2, s. 318)
vādım (Taşçı, 2003, s. 183) Gerçi mühendis olarak fazla varlık
Gızlar kimisi öksürerek geçdi yanından göstermemiş, her telden çalmıştı (Uzuner, 1999, s. 69).
(Taşçı, 2003, s. 184) II. “Giderek”
Eşden dosnan bayramlaşarag işde yapılan Fiil kök ve gövdelerine getirilen eklerle
yemekleri yirig (Sezer, 2006, s. 26) geçici zarf oluşturan yapılara zarf-fiil denir.
Sonra ince ince kesilerek katlanır (Sezer, ‚geçici zarf‚ demekle, sözlüğe madde başı ola-
2006, s. 32) rak girmeyen zarflar kastedilmektedir. Örnek
İşlevleri olarak, koş- fiiline -(y)IncA ekini getirdiğimizde
{-(y)ArAk} zarf-fiil eki, fiillere eklene- koşunca şeklinde bir zarf elde ederiz, ancak bu
rek hâl ve bağlama zarf-fiili yapar. Hâl zarf-fiili koşunca zarfını sözlüğe madde başı olarak koy-
kullanımlarında zamandaşlık, tarz, sebep gibi mayız (Gülsevin, 2000, 126).
işlevler yüklenir (Korkmaz, 2003, s. 994; Edis- Kalıplaşma, ek-sözcük birleşmelerinde
kun, 1999, s. 254; Gencan, 2001, s. 427; Banguoğ- eklerin kendi aslî görevleri dışında kullanılarak
Kalıplaşmış Bir Zarf-Fiil: ‚Giderek‛ 271
eklendiği sözcük ile yeni bir anlam oluşturacak Kadîlık alsa gerekdür giderek / Çekmek ister
tarzda birleşip kaynaşmasıdır (Korkmaz 2000: aña da haylî emek (Avnî, Tuhfetü’l- hükkâm)
1). ‚gel-‛ fiili {–(y)ArAk} zarf-fiil eki ile birleşe- (Kırbıyık, 2016, b. 622)
rek zaman içinde ‚gitme eylemi yapılmak sure- Kalmadı sabra tâkâti giderek / Oldı bî-
tiyle‛ anlamının yanında kalıplaşarak farklı çâreye sefer yegrek (Vücûdî, Hayâl ü Yâr) (Ayde-
işlevlerle de kullanılmaya başlar. mir, 2009, b. 501)
{–(y)ArAk} zarf-fiil eki, Orhon, Uygur Ne kadar nâ-kâbil olsa kâbil olur giderek /
ve Karahanlı Türkçesinde tespit edilememekte- İtmeg-ile bir kişi bir fenni kâbillerle bahs (Edirneli
dir. Anadolu sahasında görülen ve zamanla Nazmî Dîvânı) (Üst 2011, 1065. gazel)
işlekleşen bir ek olduğundan, ondan doğan ‘Azm itdi girîve-i hilâfa / Düşdi giderek bu
‚giderek‛ kelimesi de ilk önce bu sahadaki eser- ihtilâfa (Arpaeminizâde Sâmî Dîvânı) (Kutlar,
lerde görülmeye başlamış ve yeni işlevlerle 2004, 2. mesnevi b. 55)
gelişerek günümüze kadar gelmiştir. 14. yüzyıl- “gitme eylemini gerçekleştirip bu gi-
dan 18.yüzyıla kadar Eski Anadolu ve Klasik dişin sonunda ahirinde, gide gide” işlevli kul-
Osmanlı Türkçesi ile yazılan eserlerde ‚giderek‛ lanımı
kelimesinin kullanımının yüzyıllara göre artarak Aşağıdaki cümlelerde de ‚ahirinde, ni-
devam ettiği görülür. 14. ve 15. yüzyıl eserlerin- hayetinde‛ anlamı açık bir şekilde vardır. Ancak
de ‚giderek‛ kelimesi 10 yerde tanıklanırken, bu cümlelerde ‚er-, iriş-, ugra-, gel-‛ gibi fiillere
16., 17, ve 18. yüzyıllarda yazılan eserlerde geldiğinden bu örneklerde ‚giderek‛ kalıplaş-
150’nin üzerinde tanıklanmıştır. ‚giderek‛ bu mamış kendi gerçek anlamında kullanılmış gibi
yüzyıllar arasında bugünkünden farklı olarak görünebilir.
‚nihayetinde, sonunda‛ anlamı vermek üzere Anası ol arada seyr iderek / Gelüp taşrada
kalıplaşmıştır. turdı pes giderek (Tuhfetü’l-Mü’min) (Çifçi 2003,
14. – 18. yüzyıllarda “giderek” keli- b. 2314)
mesinin işlevleri Giderek yolları bir bâga erdi / Re’îsi kızla-
14. -18. yüzyıllar arasında ‚giderek‛ ke- ruñ ol bâgı gördi (Ahmed Rıdvan, Hüsrev ü Şîrîn
limesi bugünkünden farklı işlevlerle kalıplaş- Mesnevîsi) (Tavukçu, 2000, b. 692)
mıştır. ‚nihayetinde, âhirinde, sonunda‛ işlevli Çün yolı ugrar giderek bir püle / Reh-zeni
kullanımı en yaygın olan kullanımdır. var her yanı şîr-i yele (Gelibolulu Âli, Riyazü's-
“nihayetinde, ahirinde” işlevli kulla- Salikin) (Aslan ve Aksoyak 1998, b. 2434)
nımı Giderek Ruscuga geldüm tekrar / Lîk işler
Eski Anadolu ve Klasik Osmanlı Türk- degül eski reftâr (Kânî Dîvânı) (Yazar, 2012, 39.
çesi döneminde ‚giderek‛ kelimesinin kendi mesnevi b. 102)
anlamını kaybedip ‚nihayetinde, ahirinde, sonu- Giderek bir gence irdi yolları / Hurrem oldı
cunda‛ anlamını vermeye başladığı görülmekte- ol sebebden dilleri (Ahmed-i Rıdvân, Rıdvâniyye)
dir. Aşağıdaki cümlelerde ‚giderek‛ zarfı artık (Yılmaz, 2006, b. 591)
kendi anlamında değildir, ‚sonunda, ahirinde‛ Giderek bir kûye irişdi yolum / Ol makâm
gibi anlamlarla fiili tamamlamaktadır ve bu oldı o gice menzilüm (Ahmed-i Rıdvân, Rıdvâniy-
kullanım o dönemdeki en yaygın kullanımdır. ye) (Yılmaz, 2006, b. 1581)
Giderek Kan Turalınun fikrine bu geldi kim Giderek yolları bir şehre irer / Kayserüñ
(Dede Korkut) (Ergin 1989: D197) şehri idi şehr meger (Mostarlı Ziyâî, Şeyh San'an
Camdan rıtl-ı girâne vardı / Giderek kıssa Mesnevîsi) (Gürgendereli, 2007, b. 441)
yamana vardı (Nev’izade Atayi, Sohbetü’l-Ebkar) Türkiye Türkçesinde ağızlarında “gi-
(Yelten, 1998, b. 2020) derek”
Çünki bu hâli giderek tuydı pîr / Oldı be- İki örnek tespit edilmiştir. Birinci ör-
gâyet müte'ellim êarîr (Gelibolulu Âli, Riyazü's- nekte nihayetinde, sonunda işleviyle, ikinci
Salikin: 2588) (Aslan ve Aksoyak, 1998, b. 2588) örnekte ise artarak devam eden süreklilik işle-
Gitdi yâr olmadı ol yâr baña âh meded / Gi- viyle karşımıza çıkmaktadır.
derek nice ola hâlüm ‘acabâ âh meded (Edirneli
Nazmî Dîvânı) (Üst, 2011, 1369. gazel)
272
Selcen ÇİFÇİ
giderekden bi gargıya ıra-geliller. Bu yapıda giderek, ‚artan bir şekilde‛,
(Nev./Merkez, NevYA,123/III/33) (Akt. Sezer, ‚zaman içinde artarak‛, ‚devam eden sürekli-
2006, 40) lik‛ ifadesi için kullanılmaktadır. Süreç ifade
aldığım haftalıh giderek atrmağa başladı etmekle birlikte, aslolan ‚bir önceye göre bir
(GİAT-Elz./AC 81) (Akt. Taşçı 2003, 190) sonraki süreç(ler)de ‚daha‛ artarak devam eden
Türkiye Türkçesinde “giderek” bir süreci gösterir.
Günümüz Türkiye Türkçesinde ‚gide- Aşağıda biri birinden biraz farklı üç
rek‛ kelimesinin işlevlerini tespit etmek için kullanımda da ‚zaman içinde artarak‛ ifadesi-
‚Taranan Eserler‛ başlığı altından verilen roman nin nasıl pekiştirildiği gösterilmiştir.
ve makalelerden bir derlem oluşturulmuştur. Saçları beyazlaştı. (Eskiden beyaz değil-
Derlemin taranması neticesinde 77 tane ‚gide- di. Şimdi beyaz.)
rek‛ kelimesi tespit edilmiştir. Tespit edilen bu Burada ‚beyazlaş-‛ kılınış bakımından
örneklerin 63’ünde ‚giderek‛ kalıplaşıp ‚artarak kesiksiz sürekli oluş fiilidir. ‚beyazlaş-‛ fiilinde
devam eden süreklilik işleviyle‛, 3 örnekte ‚so- zaman içinde süren anlamı vardır.
nunda, ahirinde‛ işleviyle, 14 örnekte ‚gitmek Saçları giderek beyazlaştı. (Eskiden beyaz
yoluyla, gitmek eylemini yaparak‛ işleviyle değildi. Zaman içinde beyazlaşma niteliği kaza-
kullanıldığı görülmektedir. na kazan bu hale geldi).
“giderek” zarfının kendi işlevinde ‚giderek‛ zarfı eklenince ‚beyazlaş-‛ fi-
kullanılması ili bir önceye göre bir sonraki süreçte ‚zaman
Kalıplaşmadığı, ‚gitmek yoluyla, gitmek içinde artarak‛ süren anlamı vardır.
eylemini yaparak‛ işleviyle kullanıldığı 14 cümle Saçları giderek daha da beyazlaştı. (Eski-
tespit edilmiştir. Bu tür örneklerde ‚git-‛ fiili den beyaz değildi. Zaman içinde beyazlaşma
kendi temel anlamını taşımaktadır. Sayısal açı- niteliği kazana kazan bu hale geldi).
dan bakıldığında ‚giderek‛ 84 örnekten sadece ‚daha‛ zarfı eklendiğinde ‚giderek‛
14’ünde gerçek anlamıyla kullanılmıştır. zarfının sağladığı ‚zaman içinde artarak‛ anla-
Sanırım ofisine giderek, yeni kanıtlar bul- mı‛ pekiştirilmiş olur.
mak için yeniden karıştırmaya başlayacak o kitabın Artarak devam eden süreklilik işlevli
sayfalarını (Ümit, 2012/2, s. 187). kullanımlarda ‚giderek‛ kelimesinin cümle
Yarın sabah Melek'e giderek özür dileyip, içinde kullanımı şu kalıplarla karşımıza çıkmak-
beni eve al demeyeceğinden emin olamıyordum tadır:
(Ümit, 2003, s. 308). {giderek + (daha) sıfat fiil {-(y)An} ya-
Terzi Nurettin Bey’e giderek, nefis ipekli ve pısı
yünlülerden bana şık kostümler, size tayyörler dik- ‚giderek‛ derlemde yer alan 70 cümle-
tirmek hayalleri de kurmaktayım (Uzuner, 2014, s. nin 31’sinde ‚artarak devam eden süreklilik‛
121). işleviyle {-(y)An} ekli sıfat-fiile zarf olarak bağ-
Yanlarına giderek ‘’Bakın ben geldim’’ de- lanır. Bu cümlelerin tamamında ‚giderek‛ yeri-
mek istiyorum (Bekiroğlu, 2013, s. 421). ne ‚gittikçe‛ kalıplaşmış zarf-fiili kullanıldığın-
Artarak devam eden süreklilik işlevi: da aynı anlamı verdiği görülür:
Günümüzde en işlek kullanımı budur. Ama artık siyahlar içinde değildi, giderek
Derlemdeki cümlelerin %75’inde artarak devam koyulaşan bir kızıllık kaplamıştı her yanını (Ümit,
eden süreklilik işleviyle kullanılmaktadır. Arta- 2012/2, s. 101).
rak süreklilik bildirdiği için zarf olarak bağlan- Ama ben en çok, içimde giderek büyüyen
dığı fiillerin çoğu kılınış olarak süreklilik arz güvensizlikten tedirgindim (Uzuner, 1999, s. 62).
eder. Bilindiği gibi kılınış fiilin iç zamanını, fiilin
anlamından kaynaklanan iç evreleri ifade eden Beni rahatsız eden tek şey, Nihat'ın dozu
bir kategoridir (Karadoğan, 2009; Uğurlu, 2003, giderek artan horlamasıydı (Ümit, 2003, s. 133).
s. 127). Zaman türü bakımından ele alındığında Böyle bir kıyamet sesini eşliğinde, giderek
Türkçedeki eylemlerin başlama, süreklilik ve uzaklaşan Samsun kıyılarına akarken benim içim
bitiş arz ettikleri görülür. ‚giderek‛ kelimesi doğranıyordu (Bekiroğlu, 2013, s. 321).
çoğu zaman kılınış özelliği olarak süreklilik Duygusal konularda, o iğne deliğine girdi-
ifade eden fiillere gelmektedir. ğim on dört yaşımın kontrolsüzlüğü, yetersizliği ve
çaresizliği var ki, konumuma tersliği giderek artan
Kalıplaşmış Bir Zarf-Fiil: ‚Giderek‛ 273
bir güdüklük yaratıyor yaşantımda (Uzuner, 1999, türlü ortaya çıkamayan gülümsemesiyle, kendi an-
s. 253). nemi Neyire Hanımla kıyasladığımda içime hep
Giderek güçlenen gürültüyle birlikte, çö- hüzün çökerdi (Ümit, 2003, s. 3)
zülme de hızlanıyordu (Ümit, 2012/1, s. 238). Temposu giderek yükselen konuşmamızı
Giderek kararan havaya, öfkeyle homurda- kaygıyla dinleyen Mennan: "Ama Miss Karen" diye
nan gökyüzüne, birbiri ardınca çakan şimşeklerle araya girecek oldu, İzzet Efendi sağ elini usulca
aldırmadan öylece oturup annemin söylediklerini kaldırarak, susturdu onu (Ümit, 2012/2, s. 255)
düşündüm (Ümit, 2012/2, s. 368). Teoman da karşısında, giderek kadınlık pı-
Giderek uzayan o suskunluk anında, artık narları kuruyan, sevgisiz kupkuru bir insan görüyor
sinirleri iyice gerilmiş olan hocanın, arkadaşını bu olmaktan acı çekiyor, bu ziyaretlerden nefret ediyordu
kez çok fena haşlayacağını düşünmeye başlamıştım (Uzuner, 1999, s. 63).
(Ümit, 2012/1, s. 351). Vapurumuz iskeleden ayrılıp dalgalar gide-
Giderek yoğunlaşan o gürültü noktayı koy- rek büyüyen denizin üzerinde kayarken ben de pence-
du hükümdarın sözlerine (Ümit, 2012/1, s. 238). reden dışarıyı izlemeye başladım (Ümit, 2012/1, s.
Gözlerinde giderek derinleşen bir kuşku 48)
(Ümit, 2012/1, s. 31). Cem'le ilgili olarak o yıllardan anımsadı-
Kentler, kasabalar arası sürekli taşınmakla ğım en önemli şeyler; giderek hatları anneme benze-
geçen yaşamlarında, Cahide Hanım'ın giderek büyü- yen, hoş bir delikanlıya dönüşüyor olması, hızla
yen kitap koleksiyonunun kutulara yerleştirilip, uzayan boyu, basketbol takımı kaptanlığına gidecek
iplerle bağlanış seremonisi konu komşuyu daima yolda ilerleyişidir (Uzuner, 1999, s. 135).
şaşkına çevirirdi (Uzuner, 1999, s. 26). Başlangıçta basit bir dürtü olarak ortaya çı-
Kulaklarımda giderek yoğunlaşan bir ba- kan bu yapı, gelişim süreciyle birlikte kişiliğin her
sınç hissediyordum (Ümit, 2012/2, s. 99) katmanında giderek karmaşıklaşan psişik bir fenome-
Nüzhet’in değil aslında o yaşlanmaya baş- ne dönüşecektir (TS 2015 10/12, s. 761).
layan kadının giderek beyazlaşan teni (Ümit, 2012/1, Orhan Pamuk da 1960’lardan itibaren gi-
s. 205). derek kalabalıklaşan kente bir ‘flâneur’ yerleştirir (TS
Önce alaycı ve eğlenceli başlayan, ama gi- 2015 10/12, s. 838).
derek bayağı ve saldırgan bir üslupla bu olayı maga- Yukarıda alıntılanan ifadelerde hiçbir nok-
zinleştiren bazı haberciler, sertleşen söylemleriyle talama işareti kullanılmamasıyla reklam filmlerinin
konuyu ülkenin gündemine taşımaya çalışıyor, ka- sağanağını ve bitişik yazılan kelimelerle giderek artan
muoyunu da tepki vermeye zorluyordu (Uzuner, bu sağanağın şiddetini hissederiz (TS 2015 10/12, s.
2014, s. 194). 284).
Sabahki gibi gülümseyerek karşıladı bizi 4 cümlede ‚giderek‛ kelimesi ile {–
ama yüzünde giderek etkisini artıran bir yorgunluk (y)An} ekli sıfat-fiil arasına ‚daha da‛ zarfı gir-
vardı (Ümit, 2012/2, s. 265) mekte ve böylece ‚artan süreklilik‛ pekiştiril-
Sarı, neredeyse bal rengi ışık bile yumuşa- mektedir:
tamıyordu, Şaziye’nin giderek annesine benzeyen "Özür dilerim, geç kaldım..." diye açıkla-
yüzündeki sert ifadeyi (Ümit, 2012/1, s. 420). maya çalıştı giderek daha da kötüleşen İngilizcesiyle
Serhad ise olanı biteni anlamış, giderek ar- (Ümit, 2012/2, s. 9).
tan bir kinle, âdeta küfredercesine bakıyordu yüzü- Açlıktan ölen çocuklar gerçek, hastalıklar
müze (Ümit, 2012/2, s. 324). gerçek, savaşlar gerçek, giderek daha mutsuz olan
Sonra gözlerini kapamış rüzgârın giderek insanlık gerçek (Ümit, 2012/2: 367).
artan sesini dinlemeye koyulmuş (Ümit, 2012/2, s. Evime girmek, bu kristal geceden, bu soğu-
391). ğa kesmiş karanlıktan, binaları, ağaçlan, arabaları,
Şaşkınlıkla sağ elime baktım, karnımın üze- çöp bidonları karla örtülmüş bu sokaktan kurtulmak,
rinde duruyordu parmaklarımın altındaki beyaz öğleden sonra gelen o telefonla başlayıp, giderek daha
bluzumda giderek yayılan kırmızı bir leke vardı korkunç bir hal alan bu kâbustan bir an önce uyan-
(Ümit, 2012/2, s. 66). mak istiyordum (Ümit, 2012/1, s. 62).
Giderek kaybolan yaşama isteği, en mutlu Giderek daha da karmaşık ve tuhaf bir yola
anlarında bile dudaklarının solgunluğunu yenip bir giren bu turistik hikâyenin orta yerinde ne yapacağı-
274
Selcen ÇİFÇİ
nı kestiremeden kalan Mehmet, telaşla cebinden bazı (Ümit, 2012/1, s. 467).
kâğıtlar çıkarttı (Uzuner, 2014, s. 33). Kalabalık giderek artıyordu (Uzuner, 2014,
{giderek + (daha) Sıfat-fiil -DIk} yapısı s. 33).
Sadece bir örnekte kullanılmıştır. Önce âşıkların işine hiç karışmayayım diye
Gücümün tükendiğini, Selen'in giderek düşündüm ama ses giderek yükseliyordu (Ümit,
daha ağırlaştığını hissediyordum (Uzuner, 1999, s. 2003, s. 134).
110). Sesi giderek değişiyor, inceliyor bir kadın
{giderek +(daha) İsim-fiil -mA} yapısı sesine dönüşüyordu... (Ümit, 2012/1, s. 93).
Konuşmanın giderek daha ilginç bir hal Şiddetli karın ağrısıyla başlayan rahatsızlık
alması iyice heveslendirmişti başkomiseri (Ümit, giderek artıyordu (Ümit, 2012/1, s. 448).
2012/1, s. 469) Üçünün de yüzündeki şaşkınlık giderek de-
Giderek kendine gösterilen ilginin azalması, rinleşiyordu (Ümit, 2012/1, s. 156).
Elvis'in huyunu değiştirmişti (Uzuner, 1999, s. Yağmur giderek hızlanıyor, önümüzde du-
187). ran arabaların stop lambaları solgun kızıltılar bıraka-
{giderek + F-maya başla-} yapısı rak ıslak karanlığı aydınlatmak için boşuna çırpmı-
Bu yapı 5 örnekte kılınış olarak eklen- yorlardı (Ümit, 2003, s. 381).
diği fiile başlama ve sürme ifadesi kazandıran – İnsanlar, köylerden şehirlere hatta metro-
mAyA başla- birleşik fiiline zarf olarak bağlanır pollere, dolayısıyla küçük hayatlardan büyük hayatla-
ve artarak devam eden süreklilik işleviyle fiili ra hızla akmakta ve giderek yalnızlaşmaktadırlar (TS,
tamamlar: 2015 10/12, s. 1090).
Bizden destek görmesi başlarda Nihat'ı Bu metinlerden dilin kendisinin öğretimin-
utandırıyordu, ancak bu ilişki o kadar doğaldı ki, de nasıl yararlanılabileceği ile ilgili çalışmalar giderek
giderek bu durumu kanıksamaya başladı (Ümit, yoğunlaşmaktadır (TS, 2015 10/12, s. 813).
2003, s. 8) 10 yaşından beri evlatlığı olan Nil giderek
Giderek bu genç polisi de sevmeye başlamış- kendilerinden uzaklaşmaktadır (TS, 2015 10/12, s.
tım... (Ümit, 2012/1, s. 106). 798)
Giderek daha kırıcı olmaya başlıyordu Ne kadar anneme benziyor, giderek, iyice
(Ümit, 2012/2, s. 333). Cahide Hanim'a dönüşüyor (Uzuner, 1999, s. 219).
Kar taneleri giderek artmaya başlamıştı Önce hafiften başlayan gülüşmelerimiz gi-
(Ümit, 2012/1, s. 338). derek bir krize dönüştü (Ümit, 2003, s. 27).
Yani, her şeyin aslında ne denli karışık gö- Tartışma uzuyordu ama sesleri giderek
rünse ve giderek daha da karışmaya başlasa da, aslın- uzaklaşır gibiydi (Ümit, 2003, s. 128).
da ne basit olduğunu anladınız mı? (Uzuner, 1999, Ulla'nın getirdiği, yolladığı kitaplar, maka-
s. 275). leler, önce metafizik ve dini yanıyla itici gelse de,
giderek +yüklem yapısı öğrendikçe Taocu felsefe ve yönetim sistemleri giderek
Aşağıda yer alan 24 örnekte ‚giderek‛ ilgisini çekmişti (Uzuner, 1999, s. 28).
ana cümlenin yüklemine bağlanmaktadır. Yük- 5 cümlede ‚giderek‛ kelimesi ile yük-
lemler incelendiğinde kılınış bakımından sürek- lem arasına ‚daha (da)‛ zarfı girmekte ve böyle-
lilik anlamı taşıdıkları görülmektedir: ce ‚artan süreklilik‛ pekiştirilmektedir:
Bu deli doktoruna duyduğum öfke giderek Mantığım her zamanki gibi açıklanabilir
artıyordu (Ümit, 2012/1, s. 91) çözümler ararken, ruhum içten içe yaşadıklarımın bir
Bu genç adamın her şeye verecek bir cevabı hayal, bir kâbus değil, gerçeğin ta kendisi olduğuna
vardı ve bu cevapları kaale almamak giderek güçleşi- giderek daha çok inanıyordu (Ümit, 2012/2, s. 341).
yordu (Bekiroğlu, 2013, s. 70). İyi başlamayan akşam giderek daha da kötü-
Çöken karanlıkla birlikte göz kapaklarıma leşiyordu (Ümit, 2012/1, s. 44).
yayılan ağırlığa karşı koymak giderek imkânsız hale Sesi giderek daha öfkeli çıkıyordu (Ümit,
geliyordu (Ümit, 2012/2, s. 274). 2003, s. 291).
Eskiyen konakla başa çıkmak giderek zorla- Sesini giderek daha çok yükseltiyor, haka-
şıyordu (Ümit, 2012/1, s. 67). retlerinin dozunu artırıyordu (Ümit, 2003, s. 74).
Giderek batıyordum; çok iyi bir yalana ihti- Tuzluk ve biberlik giderek daha da komikle-
yacım vardı (Ümit, 2012/1, s. 395). şiyor< (Uzuner, 1999, s. 42).
Gözlerdeki merak giderek derinleşiyordu
Kalıplaşmış Bir Zarf-Fiil: ‚Giderek‛ 275
“nihayetinde, ahirinde” işlevli kulla- Türkçesi döneminde ‚gitmek yoluyla‛ anlamını
nımı vererek yükleme bağlanır. ‚giderek‛ Osmanlı
Günümüz örneklerinden 3 tanesinde Türkçesine geçiş ve Klasik Osmanlı Türkçesi
‚giderek‛ Eski Anadolu ve Klasik Osmanlı dönemlerinde ise artık bir kalıplaşma yoluna
Türkçesi metinlerinde gördüğümüz ‚sonunda, girerek ‚git-‛ fiili anlamından uzaklaşmış ‚ni-
ahirinde‛ anlamı verir. ‚artarak devam eden hayetinde, sonunda, ahirinde‛ işleviyle kulla-
süreklilik‛ işleviyle kullanılan ‚giderek‛ yerine nılmaya başlamıştır.
‚gittikçe‛ kalıplaşmış zarf-fiili kullanıldığında Bu çalışma neticesinde, kronolojik ola-
aynı anlamı verirken aşağıdaki örnekler ‚gittik- rak sıralanıp işlevsel açıdan incelenen ‚giderek‛
çe‛ getirildiğinde anlam bozulur. zarf-fiilinin 15. yüzyıldan itibaren yazılı metin-
lerde görülmeye başladığı, 16. yüzyıldan itiba-
Öykülerde, dilsiz sandığımız, hissetmez, ren de ‚nihayetin, sonunda‛ işleviyle kalıplaşma
duymaz sandığımız bitkilerin, nesnelerin, hayvanla- yoluna girdiğini söylemek mümkündür. Bu
rın da tıpkı insanlar gibi duyduğunu, üzüldüğünü, kullanım günümüzde çok seyrek olarak karşı-
sevindiğini, giderek bir ruhları olduklarını görürüz mıza çıkmaktadır.
(TS, 2015 10/12, s. 147). Günümüzde ‚giderek‛ kelimesinin
1900 yılının ortalarında, Girit adasında hem ‚git-‛ fiilinin gerçek anlamı ile kullanılıp
doğmuş, varlıklı ailesinin İstanbul'a göçüşü, geniş ‚gitmek yoluyla‛ anlamını verdiği hem de kalıp-
akraba çevresini parçalamış, giderek ailenin son laşarak çeşitli işlevlerde kullanıldığı görülür. Bu
bireyi haline gelmişti (Uzuner, 1999, s. 34). kullanımların en işlek olanı kalıplaşarak kulla-
Kâğıt üzerindeki şekiller, yavaş yavaş fark- nıldığı ‚artarak devam eden süreklilik‛ işlevidir.
lılaşmaya başlıyor. Yerlerini harflere, rakamlara ve Derlemde tespit edilen 77 ‚giderek‛li cümlenin
giderek tarihlere bırakıyorlar (Tan, 2009, s. 389) 63’ünde bu işlevle karşımıza çıkmaktadır. 3
‚giderek‛ kalıplaşmış olduğu örnekler- cümlede ise Eski Anadolu ve Klasik Osmanlı
de aşağıdaki fiillerle birlikte kullanılmıştır: Türkçesi dönemi kalıplaşma işlevi olan ‚nihaye-
art- (5), arttır-, azal-, bat-, benze- (2), be- tinde, sonunda‛ anlamlarını verir. ‚git-‚ fiilinin
yazlaş-, bırak-, büyü- (3), çık-, değiş-, derinleş- (3), gerçek anlamıyla kullanıldığı cümle sayısı ise
dönüş-, düş-, gör-, güçlen-, güçleş-, hâl al- (2), hız- 14’tür.
lan-, ilgisini çek-, imkansız hâle gel-, inan-, kalabalık- Bu işlevde kullanıldığı zaman çoğun-
laş-, kanıksamaya başla-, karar-, karışmaya başla-, lukla kılınış bakımından süreklilik gösteren
karmaşıklaş-, kaybol-, kırıcı olmaya başla-, komikleş-, fiillere gelmektedir.
koyulaş-, kötüleş- (2), kuru-, magazinleştir-, mutsuz
ol-, sevmeye başla-, uzaklaş- (2), uza-, yalnızlaş-, TARANAN ESERLER
yayıl-, yoğunlaş- (3), yola gir-, yüksel- (2), yükselt-, Bekiroğlu, Nazan (2012). Nar Ağacı,
zorlaş-. Timaş Yayınları.
yukarıdaki fiillerin 31 süreklidir. 13 ta- Tan, Canan (2009). Piraye, Altın Kitap-
nesini de ‚giderek‛ sürekli hale getirmiştir. lar.
Tan, Canan (2012). Eroinle Dans, Altın
SONUÇ Kitaplar.
{-(y)ArAk} eki bugün Türkiye Türkçe- Uzuner, Buket (1999). İki Yeşil Susa-
sinde gerek zarf-fiil gerekse kalıplaşmış örnekler muru, Remzi Kitapevi.
açısından değerlendirildiğinde işlek olarak kul- Uzuner, Buket (2014). Uzun Beyaz Bu-
lanılan bir ektir. lut Gelibolu. Ankara: Everest Yayınları.
Ekin kökeni üzerinde kesin bir sonuca Ümit, Ahmet (2014). Beyoğlu Rapsodi-
ulaşılamamışsa da {–A} zarf-fiil ekinin üzerine si, Everest yayınları.
gelen {+rAk} karşılaştırma ekinin birleşmesinden Ümit, Ahmet (2012). Bab-ı Esrar, Eve-
doğduğu yönündeki görüş daha çok kabul gör- rest Yayınları.
mektedir. Ümit, Ahmet (2012). Sultanı Öldür-
{-(y)ArAk} ekinin ‚git-‛ fiiline eklen- mek, Everest Yayınları.
mesiyle oluşan ‚giderek‛ zarf-fiili Eski Anadolu
276
Selcen ÇİFÇİ
KAYNAKÇA TDK Yayınları.
Akpınar, Ş. (2012). Âgâh Dîvânı (Semerkandî-i Ergin, M. (1985). Türk Dil Bilgisi. İstanbul: Bay-
Âmidî). Erişim tarihi: 26 Şubat 2016, rak Yayınları
http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklent Ergin, M. (1989). Dede Korkut Kitabı I. Ankara:
i/10589,agah-divanipdf.pdf?0 TDK Yayınları.
Arat, R. R. (1928) Die Hilfsverben und Verba- Gencan, T. N. (2001). Dilbilgisi. Ankara: Ayraç
ladverbien im Altaischen, Ujb. Band Yayınevi
VIII, Heft 1-4. Gülensoy, T. (1988). Kütahya ve Yöresi Ağızları,
Arıkoğlu, E. (2004). ‚Türkçenin –rAk ve –ArAk Ankara: TDK Yayınları.
Ekleri Hakkında‛, V. Uluslar arası Türk Gülensoy, T. – Fidan, M. (2004) Midhat Sadullah
Dil Kurultayı Bildirileri, 20-26 Eylül Türkçe Yeni Sarf ve Nahiv Dersleri.
2004, 197-191. Ankara: TDK Yayınları.
Arslan, M., Aksoyak, H. (1998). Gelibolulu Âlî, Gülensoy, T., Amanoğlu, E. K., Küçüker, P.
Riyâzü’s-Sâlikîn. Erişim tarihi: 26 Şubat (2009). Nahcivan Ağzı, Ankara: TDK
2016, Yayınları.
http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklent Güllüdağ, N. (2005). Kırımçak Türkçesi Gameri,
i/10681,girisvemetinpdf.pdf?0 Yayınlanmamış Doktora Tezi, Fırat
Atabay, N., Kutluk, İ., Özel, S. (1983). Sözcük Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Türleri. Ankara: TDK Yayınları. Elazığ.
Ayan, H. (1979). Şeyhoğlu Mustafa Hurşîd- Gülsevin, G. (2000). Türkiye Türkçesinde Birle-
nâme. Erzurum: Atatürk Üniversitesi şik Zarf-fiiller, Afyon Kocatepe Üniver-
Basımevi. sitesi, S.: 5, s. 122-143
Aydemir, Y. (2009). Vücûdî, Hayâl ü Yâr. Erişim Gülsevin, G. (1997). Eski Anadolu Türkçesinde
tarihi: 26 Şubat 2016, Ekler. Ankara: TDK Yayınları.
http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklent Gürgendereli, M. (2007). Mostarlı Ziyâî, Şeyh
i/10715,metinpdf.pdf?0 San'an Mesnevîsi. İstanbul: Kitapevi
Bang, W. (1916). Studien zur vergleichenden Yayınları
Grammatik der Türk-sprachen I-3, Harmancı, M. E. (2003). Manisalı Cami’î Mu-
SBAW, Berlin. habbet-nâme (Vâmık u ‘Azrâ) İncele-
Banguoğlu, T. (2007). Türkçenin Grameri. Anka- me-Metin-Nesre Çeviri, Yayınlanmamış
ra: TDK Yayınları. Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi
Baymak, O. (2000). Gagauz Çağdas Siiri Antolo- Türkiyat Araştırmaları Entitüsü, İstan-
jisi, Prizren-Kosova: Bay Yayınları bul.
Cemiloğlu, İ. (1994). 14. Yüzyıla Ait Bir Kısas-ı Hünerli, B. (2012). Oğuz Grubu Türk Lehçele-
Enbiyâ Nüshası Üzerine Sentaks İnce- rinde Zarf-Fiiller, Yayınlanmamış Dok-
lemesi. Ankara: TDK Yayınları. tora Tezi, Trakya Üniversitesi Sosyal Bi-
Çifçi, S. (2003). Tuhfetü’l-Mü’min (Metin- limler Enstitüsü, Edirne.
İnceleme-Sözlük), Yayınlanmamış Dok- Jehlitschka, H. (1895). Türkische Konversations-
tora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Grammatik. Heildelberg: Julius Gross.
Bilimler Enstitüsü, İstanbul. Karabacak, E. (2007). Ahmet Cevdet Paşa Tertîb-
Demir, N. (2004). Dânişmend-nâme. Ankara: i Cedîd Kavâid-i Osmâniyye. Ankara:
Akçağ Yayınları TDK Yayınları.
Durmuş, O. (2009). Çuvaşçanın Şekil Bilgisi, Karadoğan, Ahmet (2009). Türkiye Türkçesinde
Yayınlanmamış Doktora Tezi, Trakya Kılınış. Ankara: Divan Kitap.
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Karahan, L. (1991). Türkçede Söz Dizimi, Anka-
Edirne. ra: Akçağ Yayınları
Durmuş, O. (2012). ‚–(y)ArAk Zarf-fiil Ekinin Karahan, L. (1994). ‚Anadolu Ağızlarında Kul-
Kökeni Üzerine.‛ Türkbilig / Türkoloji lanılan Bazı Zarf-Fiil Ekleri‛ Türk Kül-
Araştırmaları Dergisi, (23) türü Araştırmaları, Yıl: 32/1-2.
Ediskun, H. (1999). Türk Dilbilgisi. İstanbul: Kırbıyık, M. (Erişim: 2015). Filibeli Avnî, Tuhfe-
Remzi Kitabevi. tü’l- Hükkâm. Erişim tarihi: 26 Şubat
Ercilasun, A. B. (2002). Kars İli Ağızları, Ankara: 2016,
Description:Piraye, Altın Kitap- lar. Tan, Canan (2012). Eroinle Dans, Altın. Kitaplar. Uzuner, Buket (1999). İki Yeşil Susa- muru, Remzi Kitapevi. Uzuner, Buket (2014). Uzun Beyaz Bu- lut Gelibolu. Ankara: Everest Yayınları. Ümit, Ahmet (2014). Beyoğlu Rapsodi- si, Everest yayınları. Ümit, Ahmet (2