Table Of ContentISSN 1306-2867
Basım Tarihi Şubat, 2018 – ANKARA, 3.000 Adet
Sahibi Ankara Barosu adına Başkan Avukat Hakan CANDURAN
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Av. Ramiz Erinç SAĞKAN
Genel Yayın Yönetmeni Av. Taner ÜNLÜ
Grafik – Tasarım Ankara Barosu
Kapak Tasarımı Stj. Av. Burak Alper TÜRKER, Ali Kemal ÇERŞİL
Fotoğraflar Baro Arşiv, HG Arşiv
Basım Yeri SARIYILDIZ OFSET KAĞIT AMBALAJ PAZARLAMA TİC. LTD. ŞTİ.
İVOKSAN Ağaç İşleri Sitesi 1358. Sk. No:31 OSTİM/ANKARA
T: (0.312) 395 99 95 • F: (0.312) 394 77 49
www.sariyildizofset.com
Yönetim Yeri ABEM Ihlamur Sk. No: 1 Kızılay / ANKARA
Dağıtım Ankara Barosu Bilgi Belge Merkezi
T: 0.312 416 72 37 • [email protected]
İletişim Adresi Ankara Barosu Başkanlığı
Adliye Sarayı Kat: 5 Sıhhiye / ANKARA
T: 0.312 416 72 00 • F: 0.312 309 22 37
www.ankarabarosu.org.tr
Yayın Alt Kurulu Av. Bihter BAŞKÖYLÜ, Av. İlkay KOÇAK,
Danışmanları Av. Seher KIRBAŞ CANİKOĞLU, Av. Yeliz GÜLER
Redaksiyon Birimi Stj. Av. Akif KAVAZ, Stj. Av. Hayriye Sıla Gül SAVAŞ,
Stj. Av. Gürsel GÜRSOY, Stj. Av. Mine Nur ERGÜN, Stj. Av. Şevval KURULAR
Yayın Alt Kurulu Stj. Av. Asuman AYDINER Stj. Av. Hüseyin BÜYÜKKAYA
Stj. Av. Ayyüce SARICA Stj. Av. Merve ÖZTÜRK
Stj. Av. Burak ÜÇÜNCÜ Stj. Av. Muhammed Batuhan GÜN
Stj. Av. Burak Alper TÜRKER Stj. Av. Müberra ALTINOK
Stj. Av. Burcu ERDOLU Stj. Av. Nesibe GÖKTAŞ
Stj. Av. Emel TOPSAKAL Stj. Av. Nusret Kağan GÖKTÜRK
Stj. Av. Engin KAYA Stj. Av. Salih ÖZGÜNEŞ
Stj. Av. Fatma BODUR GÖNÜLAL Stj. Av. Seher BÖYÜKUÇAR
Stj. Av. Gizem ORUÇ Stj. Av. Sude CAN
İletişim [email protected]
İçindekiler
ÖNSÖZ .....................................................................................................................................................................4
Avukat Hakan CANDURAN
Ankara Barosu Başkanı
İLKSÖZ......................................................................................................................................................................6
Av. Özge AKYOL
Av. Umut ORHAN
JACQUES VERGES ve SAVUNMA SANATI...............................................................................................10
Stj. Av. Emel TOPSAKAL
HUKUK ve ETİK ....................................................................................................................................................18
Stj. Av. Muhammed Batuhan GÜN
SON ZAMANLARIN TREND HUKUK ALANI “BİLİŞİM” ......................................................................20
Stj. Av. Burcu ERDOLU
EBEVEYNE YABANCILAŞ(TIR)MA SENDROMU ....................................................................................24
Stj. Av. Fatma BODUR GÖNÜLAL
ERTUĞRUL UZUN ile HUKUK METODOLOJİSİNİN SORUNLARI
ve HUKUK GÜNDEMİ ÜZERİNE ...................................................................................................................27
Stj. Av. Hüseyin BÜYÜKKAYA
AYNALARI KANATAN YALAN MEVSİMİ ...................................................................................................41
Stj. Av. Seher BÖYÜKUÇAR
ARSA PAYI KARŞILIĞI KAT YAPIM SÖZLEŞMESİ ..................................................................................44
Stj. Av. Ayyüce SARICA
2 Hukuk Gündemi | 2018/1
ÇİFTE VERGİLENDİRME VE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ
ÖNLEME YÖNTEMLERİ ....................................................................................................................................49
Stj. Av. Sude CAN
AVUKAT MEHMET KAYA İLE RÖPORTAJ .................................................................................................60
Stj. Av. Merve ÖZTÜRK
Stj. Av. Gizem ORUÇ
GÜNAHLARIN PARA BİRİMİNDEN YATIRIM ARACINA:
HUKUKİ OLARAK BİTCOİN VE KRİPTOPARALAR ................................................................................68
Stj. Av. Burak ÜÇÜNCÜ
TUTUKLAMA MI, CEZALANDIRMA MI? ..................................................................................................77
Stj. Av. Nesibe GÖKTAŞ
BABAM İÇİN (1993) ADLI FİLMİN SAVUNMA HAKKI
KAPSAMINDA KISA DEĞERLENDİRMESİ ................................................................................................82
Stj. Av. Nusret Kağan GÖKTÜRK
MÜLTECİ HAKLARI KURULU İLE STAJYER AVUKATLARIN BULUŞMASI .................................85
Av. Ceylan TANRIVERDİ
ETKİNLİK: “FUNK YOU” Konseri ...................................................................................................................87
2018/1 | Hukuk Gündemi 3
Avukat Hakan CANDURAN
Ankara Barosu Başkanı
Sevgili Stajyer Avukatlar;
Yakın zamanda meslek üstatlarımız; Ankara Barosu’ nun 1992-1994 yılları arasında
Başkanlığını yapan Av. Erdal Merdol’u ve 2000-2002 yılları arasında Başkanlığını yapan
Av. Sadık Erdoğan’ı ebediyete uğurladık. Bizlere ağabey, kardeş, yol arkadaşı olan meslek
üstatlarımızı gönülden anarak selamlamak isterim.
Hukukçu kimliğiyle, sosyal yaşantısı ve meslektaşlar ile ilişkisiyle örnek aldığımız değerli
Başkanımız Av. Erdal Merdol; avukatlara hitaben kaleme aldığı yazısında avukatın mesleğini
icra ederken yaşadığı güçlükleri ve sonuçta yakaladığı başarıyı şu şekilde ifade etmekteydi.
“Sevgili Meslektaşlarım,
Biz avukatların her günü soluk soluğu yaşanıyor. Ozan Özdemir Asaf’ın dediği gibi -Beni,
yaşamak değil, bu telaş öldürecek!-. Gün boyu yaşanılan iniş ve çıkışlarla, ruh dünyamız alt
üst oluyor; gerginlikler, hayal kırıklıkları, yanılgılar, boşa çıkan beklentilerle, kısacası her
kesiti ile yaşantımız, dayanılması zor bir tempoda sürüp gidiyor… Dar anımızda ya dost
meclislerine sığınarak gücümüzü tazeliyoruz, ya ipek böceği gibi yapayalnızlığı yeğleyip
kozamızı örüyoruz, ya da bir kitabın mürekkep kokan satırlarında yaratılan dünyalarda
geziniyoruz. Zaman zaman, insanlığın her deneyim için ne bedeller ödediğini göz önüne
getirerek, payımıza düşenlere bakıp kendimizi avutuyor, kimi zaman da içimizi ferahlatan
vecizelere sığınıyoruz.”
Yakın bir zamanda ebediyete uğurladığımız ama kalplerimizde yaşattığımız Başkanımız Av.
Sadık Erdoğan ise; sadece hukukçu kimliğiyle değil, şair ve yazar kimliğiyle, aile yaşantısıyla
Ankara Barosu’na örnek olmuştur. Sevgili Başkanımız bizlere birlik olmanın, insani değer-
lerin, meslektaşlarla bütünleşmenin en güzel örneklerini yaşatmıştır. Meslektaşlarımızı her
zaman yüksek değer olarak görmüş, avukatlığı ve avukat haklarını korkusuzca savunmuştur.
4 Hukuk Gündemi | 2018/1
Her iki Başkanımızı ebedi yolculuklarına uğurlarken, bize bıraktıkları anıları ve onurlu
duruşu hiç unutmayacağız.
Günümüzün zor siyasal, hukuksal ve yaşamsal şartlarında, ülkemizin yetişmiş, öğrenmiş,
uygulamayı bilen ve sorunlara çözümler getirebilen hukukçulara ihtiyacı olduğu açıkça
görülmektedir. Ülkenin “Adalet Sistemindeki Tıkanıklık”lığın ortadan kaldırılıp adaletin
tecellisi için gereken şartlardan birinin de iyi yetişmiş, kendine güvenen hukukçular olduğu
bir gerçektir. Bu nedenle hepimize düşen görev daha çok çalışmak, çabalamak, üretmek ve
kendimize güvenmektir.
Ankara Barosunun geleneksel olarak her iki yılda bir düzenlediği Uluslar arası Hukuk
Kurultaylarının 10. Uncusunu 11 – 14 Ocak 2018 tarihleri arasında düzenledik. Kurultayımızın
ana konusu “Anayasacılığın Küresel Krizi” ydi. Kurultay kapsamında; “Açılış Konuşmaları”nın
ardından birinci gün yapılan “Açık Oturum” ve son gün gerçekleştirilen “Açık Tartışma” ve
“Çalıştay”ın yanı sıra ikinci ve üçüncü günlerde ayrıntısı aşağıda açıklanan konularda toplam
16 Oturum düzenlendi. Oturum Başkanları dışında açık oturuma altı, açık tartışmaya dokuz
ve çalıştaya sekiz konuşmacı katıldı. Kurultay’ın ikinci ve üçüncü günü yapılan oturumlarda
59 konuşmacı görüşlerini açıkladı.
Dört gün süren Kurultay’a her gün ortalama 1000 civarında izleyici katıldı. Kurultay’a yurt
dışından konuşmacı olarak katılan, ABD’den 2, Brezilya’dan 1, Bulgaristan’dan 3, Fransa’dan
1, Hollanda’dan 1, İran’dan 4, İspanya’dan 1, İtalya’dan 6, Litvanya’dan 1, Polonya’dan 2 olmak
üzere toplam 22 misafir konuşmacı bildirilerini sunma imkanı buldular.
Ayrıca; Kurultay programı çerçevesinde Ankara Barosu’nda staj eğitimi gören 48 stajyer
avukattan oluşan 16 ekip ile Ankara Hukuk Fakültesi’nden 2 araştırma görevlisinin katıldığı
genel olarak temel hak ve özgürlüklere ilişkin Anayasa Mahkemesi kararlarını inceleyen “18
Hukuk Posteri”, kurultay salonları lobi bölümünde sergilendi. Kurultay sonunda poster
hazırlayanlar arasında yapılan değerlendirmede ilk üçe girenlere plaket verildi.
Kurultayımızda, gerek poster sunumu ve gerekse mihmandarlık görevi alan tüm stajyer
meslektaşlarım teşekkürü hak ettiler. Sizler sayesinde Kurultay çok daha renkli ve nitelikli
başarıldı. Stajyer meslektaşlarımızın böylesine büyük bir organizasyonda gösterdiği başarı,
tüm katılımcıların ve izleyicilerin takdirini kazandı ve gelecekteki mesleki yaşamları için
önemli tecrübeler edindirdi.
Bu sayımız yine dolu dolu hazırlandı. Yine tadına doyulmayacak iki röportaj okuyacaksınız.
Ertuğrul Uzun ve Av. Mehmet Kaya ile yapılan röportajlar bir çırpıda okunacaktır.
Stajyer avukatlarımızın mesleki konularda çalışmalarını ilgiyle takip edeceksiniz. “Çifte
vergilendirme”, “Tutuklama mı Cezalandırma mı?”, “Hukuk ve Etik” ve “Bilişim Suçları” na
ilişkin mesleki yazılarının ne denli özenle ve dikkatle hazırlandığını göreceksiniz.
Yine “Babam İçin” isimli filme ilişkin yazı, “Jacques Verges” hakkındaki yazı, “Ebeveyne
Yabancılaşma Sendromu” başlıklı yazı ve “İlginç Suç ve Cezalar” başlıklı yazılar; eminim,
hepimizin ilgisini çekecek nitelikte kaleme alınarak bizlere sunulmuş bulunmaktadır.
Her sayıda olduğu gibi bu sayının da hazırlanmasında büyük emek ve özveri ile çalışan,
tüm stajyer avukat meslektaşlarımız ile avukat meslektaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum.
Sevgiyle Kalın…
2018/1 | Hukuk Gündemi 5
İlksöz
Avukat Özge AKYOL
Hukuk Fakültesinden mezun olduktan ve artık “hukukçu” olarak anıl-
maya başladıktan sonra şimdi bir de isminizin önüne “Stajyer Avukat”
unvanını alarak camiamıza, mesleğimize hoşgeldiniz…
Alanı her ne olursa olsun, mesleğe yeni adım atan herkesin olduğu
gibi sizlerin de zaman zaman tedirginlik, zaman zaman gelecek kaygısı
ve çoğu zaman da hata yapma endişesi taşıdığınızın farkındayız. Ancak,
üniversitede dört yıl hukuk eğitimi aldıktan sonra, bilgileriniz henüz
çok tazeyken sizin için öngörülen staj dönemi, bu kaygılarınızı en aza
indirmeyi, teoriyle pratiği bütünleştirmeyi ve sizi mesleğe hazır hale
getirmeyi amaçlıyor aslında.
Tekrar ve önemle belirtmek isteriz ki, staj döneminiz boyunca sizlere
aktarmak istediğimiz şey kanun maddelerinden ibaret değil. Yalnızca
bir dilekçenin nasıl yazılması gerektiği de değil. Amacımız, mesleki
deneyimlerimizi, doğrularımızı ve hatta yanlışlarımızı sizinle paylaşarak
meslekte daha emin adımlarla ilerleyebilmenizi sağlayabilmek. Bunu
yaparken de mesleki dayanışmanın avukatlık mesleği icra edilirken
ne denli önemli olduğunun, meslek kurallarımızın, “bir avukat nasıl
olmalıdır” ın altını önemle çizmek ve bu algıyı sizlerde de oluşturabilmek.
Bizler, kamu hizmeti olduğundan cepleri olmayan, bağımsız oldu-
ğundan düğmeleri olmayan ve siyah rengi yasaların otoritesini, sarı
rengi ise adalete hizmet eden mesleğin ağırlığını temsil eden bir cübbe
giyiyoruz. Dolayısıyla, staj dönemi sonunda ettiğimiz yemin ile birlikte
bu cübbeyi giymeye hak kazanıyor ve mesleğimizin bütün sorumlulu-
ğunu yüklenmiş oluyoruz.
Sizlerin de, adım atmış olduğunuz bu yolun ne denli zorlu, dikkat
ve özen gerektirici; fakat bir o kadar da keyifli ve gurur verici oldu-
ğunun farkında olduğunuzun bilinciyle sizlere tekrar “aramıza hoş
geldiniz” diyor, staj döneminizin sonuna kadar kendinizi mesleğe hazır
hissedebilmeniz için ve sonrasında da yine mesleki dayanışma adına
Ankara Barosu Staj Kurulu üyeleri ve danışmanlarınız olarak yanınızda
olduğumuzu belirtmek istiyoruz.
6 Hukuk Gündemi | 2018/1
Av. Umut ORHAN
Merhaba,
Hayatımda ilk kez sahnenin diğer tarafında olup şu anda okumuş
olduğunuz bu yazımı şekillendirmeye çalışıyorum ve sanırım bu iş
gerçekten çok ama çok zor. Herkesin hayatında ilkler özeldir ve ben
de bir ilkimi yaşıyor olduğumdan size hayatımdaki en özel anlardan
bir tanesi olan Avukat olma isteğimin nasıl beni bulduğu konusunda
güzel bir anımı bu yazımla paylaşmak istiyorum.
Aslında esas olan yapacağınız mesleği sizin seçmenizdir ancak bazen
de mesleğiniz de sizi seçebilir.
Eski Türk Filmlerinde Avukat rollerini Hulusi KENTMEN, Nubar
ALYANAK, Reha YURDAKUL gibi çok değerli oyuncular canlandı-
rır ve Avukatın bir saygınlığı ve itibarı bulunurdu. Ancak günümüz
Fatmagül’ün Suçu Ne?, Kurtlar Vadisi gibi dizi ve filmlerde Avukatın yeri,
itibari ve rolü bambaşka bir yere getirildi. Amacının dışına çıkmış olan
bu canlandırmalar son dönemde herkesi olduğu gibi beni de rahatsız
etmekle birlikte aşağıda olayı siz değerli meslektaşlarım için naçizane
bir anı olarak paylaşma ihtiyacı duyuyorum.
Yapılan haksızlıklara karşı küçük yaşlardan beri tepkimi saklamıyor,
mağdur olanı bulunmuş olduğu durumdan kurtarabilmek için elimden
gelebilenin dışında kendimi bazen de ateşe atabiliyordum. Bu belki
doğuştan gelen bir vicdani durum belki de içgüdüsel bir refleks ola-
bilirdi. Ama ne kadar ortada adaletsiz bir durum varsa ben ordaydım.
Ta ki ilkokulda çok sevdiğim ancak herkes tarafından ezilen bir arka-
daşımın ders öğretmenimiz tarafından yapmadığı bir şey yüzünden tüm
sınıfın önünde azarlanması sonrasında kulağının çekilmesine gidecek
bir olaya şahit olana kadar. Tüm sınıf aslında kabahati kimin işlediğini
çok iyi biliyor ancak bu kişinin velisinin ayda bir gün herkese meyve
suyu, çubuk kraker dağıtması sebebiyle arasını bozmak istemiyordu.
Ancak, failini bildiğim bir olayda masum birisinin göz göre göre
suçlanmasını izlemek ve öylece susmak, gece uyuyamama belki de
vicdanımın beni sürekli rahatsız etmesine neden olacaktı.
Kalbimle beynim arasında kalmanın ne demek olduğunu işte ben
ilkokul yaşlarında bu olay sayesinde öğrenmiştim. Beynim bu olaya
2018/1 | Hukuk Gündemi 7
diğer herkes gibi gözlerimi kapatmamı, çocuk yaşta kimseye kafa tutamayacağımı, karşı
çıkarsam sınıf öğretmenim ile olayı gerçekleştiren arkadaşımla aramın bozulacağını ve tabiki
ayda bir gün dağıtılan abur cuburdan da olacağımı söylüyordu.
Ama kalbim öyle demiyordu. Bu olayda kayıtsız kalmamın arkadaşımı üzecek olmasıyla
birlikte o dönemlerde isminin hakkaniyet-hukuk-adalet olduğunu bilemediğim bu kav-
ramların içimden dışarı içgüdüsel olarak çıkabileceğinin ben de farkında değildim.
İşte arkadaşımın gözlerinden yaşların akmaya başladığı o an sıranın üstüne çıkıp sesimi
yükselterek sınıf öğretmenim dahil herkesin dikkatini çekmeye başarmıştım. Arkadaşımı
savunup olayın nasıl gerçekleştiğini bir bir anlatarak duruma müdahale etmiş belki de o
çaresiz dostum için bir umut olmuştum.
Kimsenin cesaret edemediği bir anda sınıf öğretmenimize bile kafa tutarak herkesin saygı
ve sevgisini kazanmıştım. Artık güç bize geçmişti. Bizden güç alan diğer arkadaşlarım da
ezilen arkadaşıma şahitlik yaparak duruma el koymuşlardı. Ezene karşı ezilen galip çıkacaktı.
Bu durumdan hoşnut olmayan ve aslında suçlunun kim olduğunu gayet iyi bilen ancak
bu arkadaşımın ailesiyle arasını bozmak istemeyen öğretmenim duruma hemen aşağıda
yazdığım gibi müdahale etme ihtiyacı gösterdi.
“Sen onun Avukatı mısın?” şeklinde o dönemler klasik ama öğretmenimin otoritesini
geri kazanmak ve ibreyi değiştirmek adına yaptığı bu sorunun hayatımı değiştirebileceğini
nerden bilebilirdim? Hatta öyle bir şey ki avukatın ne olduğunu bile bilmiyordum ama
kelime tınısı hoşuma gitmişti A-VU-KAT. Söylenişi Street Fighter oyunundaki A-DU-KET e çok
yakındı ve ben de öğretmenimin yapmış olduğu bu çıkışına “avukat ne bilmiyorum ama şu an
yaptığım şey avukatlıksa evet ben avukatım” demiş ve akabinde sınıfta alkışlar koparmıştım.
Ben dahil herkes şoktaydı öğretmenime meydan okuyup belki de ilk davamı kazanmıştım.
Biraz önce gözyaşlarını tutup bana bir umutla bakan arkadaşım alkışların koptuğu bu
anda ağlayarak bana sarılmıştı. Ne olursa olsun çok mutluyduk adaleti ve hakkaniyeti fark
etmeden de olsa sağlamıştık. İlkokuldayız diye sonunu düşünemediğimiz bir platformda
kahraman olmuştuk. Sonrasında sınıf öğretmenimizde geri adım atarak bize hakkımızı
teslim etti ve ilkokuldan mezun olana kadar bir daha böyle bir olay aramızda yaşanmadı.
Artık bu olayla birlikte “büyünce ne olacaksın sorusuna” verebileceğim tek cevap
vardı. Çocukken sahip olduğum vicdan azabı korkusu beni bugünlere kadar getirmekle
artık hukuku sağlamak benim de görevimdi.
Aslında yukarıda anlattığım hikayemin günümüzdeki adalet sistemiyle benzerlik gös-
terdiğini, güçlü olana adaletin olduğunu, aradaki hatırlı kişiler sayesinde haksız davanın da
kazanılabileceğini üzülerek gözlemlemekteyiz. Herkesin olanlara göz yummuş olduğu bir
ortamda sonuçları ne olursa olsun inandığımız değerler için hukukçuya yakışır bir şekilde
mücadele etmemiz mesleğimizin bir gereğidir.
Mesleğimize duyulan saygınlığın eski dönemlere kıyasla daha azaldığını gözlemlediğimiz
şu zamanlarda sizler de Ankara Barosu’nun bir umudu olarak ailenize, kendinize ve meslek
örgütüne yakışır bir şekilde Avukatlık mesleğini icra edeceğinizden kuşkumuz bulunmamak-
tadır. Ankara Barosu Staj Eğitim Merkezinde verilen eğitimler sizlerin mesleğinizde kedinizi
8 Hukuk Gündemi | 2018/1
geliştirip iyi bir hukukçu olmanız ve mesleğinize diğer müstakbel meslektaşlarınızdan 1-0
önde başlamanızı sağlamaktadır.
Bu itibarla staj döneminizde karakterinizin Avukatlık mesleğine uygun olup olmadığını
görmeniz, uygunsa kendinizi bu meslek için geliştirmeniz, bu mesleği yapabilmeyi istemeniz,
tecrübe kazanmanız ve işin uygulanabilirliğini çözmeniz ileriki meslek yaşantınızda sizlere
avantaj sağlayacaktır.
Sizlere aktarabileceklerim şimdilik bu kadar. Bu yazımın, “hakim veya savcı olamazsam
bari avukat olurum” şeklinde düşünen arkadaşlarımıza fikir olmasını diliyor, hepinize sevgi
ve saygılarımı sunuyorum.
2018/1 | Hukuk Gündemi 9
JACQUES VERGES ve SAVUNMA SANATI
Stj. Av. Emel TOPSAKAL
Suçlu olduğunu bildiğimiz bir kişiyi savunabilir miyiz? Hepimizi ve
özellikle de ceza hukukuyla ilgilenenleri yakından ilgilendiren bu soru,
teoriden çok yarın kapımızı çalabilecek bir gerçek... Peki, filmlere bile
konu edilen bu gerçekliği başrol oyuncusunun yaptığı gibi mi çözme-
liyiz? Yani korkunç suçlunun cezalandırılması için, bütün iyi niyetimizi
ortaya koyup adaletin ya da adalet sandığımız müvekkile ihanetin
gerçekleşmesini mi sağlamalıyız?
1997 yapımı Şeytanın Avukatı filminde Kevin Lomax adındaki genç
bir avukat, barodan atılmak pahasına, duruşma arasında yaşadığı hal-
den-hayalden etkilenip haksız olduğunu bildiği, fakat yüksek ihtimalle
kazanacağı davadan çekilmişti. Al Pacino’nun canlandırdığı Şeytan ise,
‘En büyük günah, kibirdir’ sözleriyle filmi bitirmişti.
Hepimiz biliyoruz ki gerçek hayatta şeytan ve melek, saf kötü ve iyi
ve tabiî ki pembe panjurlu evler yok. Aynı şekilde, sanık kürsüsündeki
kişiyi de, tamamen haklı ya da tamamen haksız diye nitelendiremeyiz.
İşte bu düsturla yola çıkan ceza hukukunun ve devlet adaletinin tatmin
edemeyeceği; zamana, bakış açısına ve anlayış yapısına göre değişen,
sınırlı insan aklı ile oluşturulmuş basit adalet anlayışına meydan oku-
maya niyet etmiş genç bir avukat, Cezayir Kurtuluş Cephesine üye bir
10 Hukuk Gündemi | 2018/1
Description:Stj. Av. Gürsel GÜRSOY, Stj. Av. Mine Nur ERGÜN, Stj. Av. Şevval KURULAR. Yayın Alt Kurulu Stj. Stj. Av. Nesibe GÖKTAŞ. Stj. Av. Nusret Kağan