Table Of ContentĠLETĠġĠM TEKNĠKLERĠ KĠġĠLER ARASI
ĠLETĠġĠM
HEDEFLER
Bu üniteyi çalıştıktan sonra;
Hemşire-hasta iletişimini kolaylaştıran dinleme tekniğini
kavrayabilme
Dinleme şekillerini kullanabilme
Etkin dinlemeyi tanımlayabilme ve etkin dinlemenin 10
yolunu kavrayabilme
Empatik dinleme uygulama ve yararlarını tanımlayabilme
Hemşirenin, danışanın anlattığı kapsam içindeki temel
düşünceyi yansıtabilme
Danışanın ifadelerinde belirtilen, duyguları yansıtabilme
tekniğini kullanabilme
Danışanın kliniğe geldiği andan itibaren uygulanan bütün
işlemler, tedavi ve bu alanın tanıtılması anlamında bilgi
verme tekniğini doğru kullanabilme
Danışanın içinde bulunduğu ortam süresince konuya
bağımlı kalabilme, konunun akıcılığını sağlamak için kendi
sözcükleri ile yineleyebilme
Danışanın söyledikleriyle yaptıkları arasındaki zıtlığı
görmesi için yüzleşme tekniğini kullanabilme
Danışanın davranışları, düşünceleri ve duygularıyla ilgili
algıları kontrol etme tekniğini kullanabilme
Hemşirenin, danışanın cümleleri arasında tutarsızlık, duygu
ve davranışları arasında farklılık gözlediğinde çelişkilere
dikkat çekebilme
Hemşirenin, danışanın geçmiş ve şimdiki yaşamı arasında
bağlantı kurma tekniğini kullanabilme
Konuşmaya akışkanlık katmak için, danışanın kendisi
üzerinde yoğunlaşmasına yardımcı olacak sorular sorma ve
konuya bağlı kalabilmek için yeniden yoğunlaşma
becerisine sahip olabileceksiniz.
ÜNĠTE
7
ĠLETĠġĠM TEKNĠKLERĠ
ĠÇĠNDEKĠLER
1.GiriĢ
2.Tedavi Edici (Teropatik ĠletiĢim Becerileri)
2.1. Dinlemek
2.1.1. Dinleme şekilleri
2.1.2. Etkin dinleme
2.1.3. Etkin dinlemenin 10 yolu
2.1.4. Empatik dinleme uygulama ve yararları
2.2. Kapsamın yansıtılması
2.3. Duyguların yansıtılması
2.4. Bilgi vermek
2.5. Kendi sözcükleriyle yinelemek
2.6. Yüzleşmek
2.7. Algıları kontrol etmek
2.8. Çelişkilere dikkat çekmek
2.9. Bağlantı kurmak
2.10. Yeniden yoğunlaşmak
3.Özet
4.Değerlendirme
5.Kaynaklar
6.Yararlanabilecek Diğer Kaynaklar
2
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
ĠLETĠġĠM TEKNĠKLERĠ
GĠRĠġ
Bu ünitede tedavi edici iletişim becerileri içerisinde yer alan dinlemek, kapsamın
yansıtılması, duyguların yansıtılması, bilgi vermek, kendi sözcükleriyle yinelemek,
yüzleşmek, algıları kontrol etmek, çelişkilere dikkat çekmek, bağlantı kurmak, yeniden
yoğunlaşmak konulu iletişim teknikleri anlatılacaktır.
2. TEDAVĠ EDĠCĠ (TERÖPATĠK) ĠLETĠġĠM BECERĠLERĠ
Tedavi edici iletişim teknikleri; normal iletişim sürecinin çok daha ötesinde
maksimum fayda sağlamayı hedefleyen maddelerden oluşur. Amaç hastaya en iyi bakımı
verebilmek için etkin iletişim kurmaktır. Uygulamaların etkin olabilmesi ve hastanın
farkındalığının artırılabilmesi için karşılıklı güven ve katılımın sağlanması gerekir. Bu
noktada tedavi edici teknikler sağlık ekibine çok yarar sağlayacaktır. Bu teknikleri
kullanmanın temelinde tedavi sürecini hastayla birlikte gerçekleştirerek hastadaki
psikolojik yükü azaltmak vardır.
Geçen hafta teröpatik iletişim tekniklerinden; gözlemleri iletmek, konuşmayı
cesaretlendirmek, keşfetmek, kabullenici davranmak, duygulara yoğunlaşmak, açıklığa
kavuşturmak ve özetlemek anlatıldı. Bu hafta da teröpatik iletişim tekniklerinin devamı
olan;
1. Dinlemek
2. Kapsamın yansıtılması
3. Duyguların yansıtılması 3
4. Bilgi vermek
5. Kendi sözcükleriyle yinelemek
6. Yüzleşmek
7. Algıları kontrol etmek
8. Çelişkilere dikkat çekmek
9. Bağlantı kurmak
10. Yeniden yoğunlaşmak anlatılacaktır.
1. DĠNLEMEK
Dinlemenin yaşamımızda büyük bir yeri vardır. Şuana kadar aktardığımız tüm teröpatik
iletişim tekniklerinin temelinde dinleme yer alır. Çünkü dinlemeden iletişim kurulamaz.
Mesajların doğru anlaşılması ve etkin iletişim kurulabilmesi için dinleme şarttır. Fakat
bunun için dinlemenin de etkin yapılması gereklidir. Duymakla dinlemek aynı değildir,
dinlemek zor bir eylemdir. Çünkü dinlemek sadece susmak değildir tam tersine aktif bir
süreçtir. Kişi susup dinlerken, iletilenleri düşünmekte, zihninde anlamlandırmakta aynı
anda gözlem yapıp değerlendirme yapmaktadır.
Hasta- hemşire iletişiminde de dinlemenin büyük bir önemi vardır. Hemşirenin hastanın
söyledikleri yanında söylemediklerini de anlaması gerekir. Bunun içinde iyi bir gözlem
ve etkin bir dinleme şarttır. Bazen dinlemeyi sadece susmak ve pasif bir süreç olarak
gören hemşire hastaya bunun bir faydasının olmadığını düşünebilir. Fakat bu doğru
değildir çünkü hastayı ve hastanın bakım ihtiyaçlarını anlamanın en iyi yolu hastayı
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
ĠLETĠġĠM TEKNĠKLERĠ
gözlemlemek ve dinlemektir. Burada dikkat edilmesi gereken şey konuşma sürecini daha
çok hastanın, dinleme sürecini ise daha çok hemşirenin gerçekleştirmesidir. Aksi
durumda dinleme etkin olmaz.
Dinleme ile ilgili 3 önemli kavram vardır:
1. Dinleme iĢitme değildir:
İşitme ses dalgalarının kulak vasıtasıyla beyne iletilmesi sonucu gerçekleşir. Biz istesek
de istemesek de işitme süreci gerçekleşir yani işitme sürecinde kişi pasiftir. Dinleme ise
aktif bir süreçtir. Otomatik olarak gerçekleşmez, kişi istemezse dinlemez. İşitme sadece
ses dalgalarının iletilmesi iken dinleme bu ses dalgalarının kavranması ve
anlamlandırılması sürecidir.
2. Dinleme becerisi doğal değildir:
Dinleme becerisi kişide doğuştan var olan bir özellik değildir aynen konuşma, yazma,
yürüme vs. gibi sonradan öğrenilir. Zor bir süreçtir ve kişinin aktif katılımını gerektirir.
3.Bütün dinleyiciler aynı iletiyi almazlar:
Birçok kişi anlatmak istediği şeyi doğru ilettiğini zannederken, alıcı tarafından mesajların
farklı algılandığını görebilir. Çünkü mesajların anlamlandırılması sürecine etki eden
faktörler her kişide başkadır. Kişilerin algılama yapıları, sosyokültürel özellikleri,
dinleme becerisi ve dinlemeyi hangi amaçla gerçekleştirdiği buna etki eder.
4
Dinleme Ģekilleri
İnsanların dinlemeyi nasıl gerçekleştirdikleri aynı zamanda dinleme şekillerini oluşturur.
Dinleme aktif bir eylem olduğu için aktarılan mesajların anlamlandırılmasını
etkileyecektir. Kişi hangi amaçla dinleme eylemini gerçekleştirirse iletilen mesajların
içeriği de ona göre şekillenir.
AĢağıda genel olarak dinleme çeĢitleri verilmiĢtir:
a) GörünüĢte Dinleme: Kişi dinliyormuş gibi görünür ama aslında zihninde
başka şeylerle meşguldür.
b)Seçerek Dinleme: Dinleyen kişinin iletileri ilgi ya da ihtiyaçlarına göre seçerek
dinlemesidir. Bu tür dinlemede kişi sadece seçtiği kısımları anlar diğer mesajları
dinlemez
c) SaplanmıĢ Dinleme: Duygusal yönden dinleme şeklidir. Her söylenenden bir
‘’hüzün’’ ya da ‘’espriyi’’ aktarmaya çalışırlar. İlgilendikleri duygunun dışında
işittiklerini unuturlar.
d) Savunucu dinleme: Bu dinleme türünde dinleyici söylenen her şeyi kendisine
saldırı yapılıyormuş gibi algılar ve iletişimi bu yönde sürdürür. Söylenen her şeye bir
cevap verme ihtiyacı duyar. Bu tür dinlemede söylenenler anlaşılmaz.
e) Tuzak kurucu dinleme: Bu tür dinlemede kişiler hiç konuşmazlar onların
amacı sadece karşıdaki insanı söyledikleriyle zor durumda bırakmaktır. Onlar dinler ve
kelimeleri seçerek altlarından karşıdakini zor durumda bırakacak anlamlar çıkarmaya
çalışırlar.
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
ĠLETĠġĠM TEKNĠKLERĠ
f) Yüzeyel Dinleme; Derinliğe inmeden yalnızca kelimelere odaklanan bir
dinleme türüdür.
g) Etkin Dinleme; Danışanın anlattıklarını dikkatli bir şekilde dinleyerek anlama,
kavrama ve yorumlamayı içeren dinleme türüdür. Dinleyici konuşanın söylediklerine
empati yapar, dinler, anlamlandırır ve geribildirimde bulunur.
ETKĠN DĠNLEME
Bu tür dinlemenin anlama, kavrama ve yorumlamayı içerdiğini ifade etmiştik. Bu
dinleme türünde kişi, konuşana kendisiyle ilgilendiği, ona empati yaptığı, onu anlamaya
hazır olduğu mesajını verir. Bu dinleme türünde dinleyen sürekli geribildirimi kullanır.
İletişim çift yönlü devam eder.
Etkin dinlemenin gerçekleştirilebilmesi için kişinin bazı noktalara dikkat etmesi
ve çaba göstermesi gerekir. Öncelikle ilgi tamamen konuşan kişiye yöneltilmelidir.
Dinlemeye istekli olunmalı ve iyi bir dinleme alışkanlığı sağlanmalıdır. Beynin düşünme
hızı, konuşma hızından çok daha fazladır. Konuşma aralıklarında kalan boş zamanlar iyi
değerlendirilmeli fakat dinlenilen şeylerin yorumlanma süreci konuşma sonuna
bırakılmalıdır. İyi bir dinlemenin en önemli göstergesi de konuşana aktif bir biçimde
geribildirimde bulunmadır.
Etkin dinlemenin 10 yolu
1. Konuşmayın
2. Konuşanı rahatlatın
5
3. Dinlemeye istekli olduğunuzu gösterin
4. Dikkati dağıtacak uyaranları uzaklaştırın
5. Konuşana empati yapın
6. Sabırlı olun
7. Duygularınıza hakim olun
8. Tartışmayın, eleştirmeyin
9. Soru sorun
10. Konuşmayın (Özcan, 2006)
Empatik dinleme, uygulama ve yararları
Her insanın, hatta her canlının olaylara kendine özgü bir bakış açısı vardır.
Dışarıdan bakarak bunu göremeyiz. Kendimizi karşımızdakinin yerine koyup olaylara
onun gözüyle bakabilirsek onun duygularını, düşüncelerini daha doğru anlayabiliriz.
Empatik dinleme; kişinin, konuşanın söylediklerini anlamlandırma sürecinde kendisini
onun yerine koyması, onu doğru anlamak için çaba göstermesidir. Empatik dinlemeyi
gerçekleştirebilmek için dinleyenin kendisini konuşanın yerine koyması, duygu ve
düşüncelerine empati yapması, dinlerken önyargısız ve objektif davranması, onu anlamak
için çaba göstermesi yeterlidir. Empatik iletişim mesajların doğru algılanması ve
yorumlanmasını sağlar. Empatik dinleme sayesinde iletişim süreci kolaylaşır. İletişime
katılan kişiler birbirlerine daha çok güvenirler. İletişim rahat ve samimi bir ortamda
devam eder.
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
ĠLETĠġĠM TEKNĠKLERĠ
Empatik dinlemenin yararları:
Mesajların doğru algılanması ve yorumlanmasını sağlar.
İletişim sürecini kolaylaştırır.
Kişiler arasında güven ve saygı oluşturur.
Kişilerin duyguları daha objektif olarak değerlendirilebilir.
Empati yapma önyargıyı azaltır.
Ġyi bir dinleyici olmak için yapılması gerekenler aĢağıda sıralanmıĢtır:
Dinlemeye istekli olunmalı ve iletişimdeki temel noktayı kavrayabilmek için çaba
sarfetmelidir.
Dinleme sürecinde konuşana beden dili ya da kısa ifadelerle geribildirimde
bulunulmalıdır.
Anlaşılmayan noktalarda sorular sorulmalıdır
Konuşanın sadece sözlerine değil gözlerine ve tüm beden hareketlerine
yoğunlaşılmalıdır.
Dinlenilenlerin yorumlanma süreci iletişim sonuna bırakılmalıdır.
Danışanın ilettiklerine objektif bakmalı, iletişimi kendine göre yorumlamamalıdır.
Rencide edici ifadeler ya da yanlış anlamalara izin verecek şekilde jest ve mimik
kullanma gibi konuşanı rahatsız edecek tavırlardan uzak durulmalıdır.
Dinleme eylemi amaçlı gerçekleştirilmeli, zaman kaybına yol açan yüzeyel
dinleme tutumuna girilmemelidir.
Dinleme ve konuşulanların kavranması sürecinde empati yapılmalıdır.
Konuşan kişi susmadıkça araya girilmemeli, zamanından önce fikir
6
yürütülmemelidir.
Danışan kişi herhangi bir sorununu paylaşıyorsa dinleyici kendi hayat hikayesini
anlatmaya başlamamalı ya da kendinden örnek vermemelidir.
2. KAPSAMIN YANSITILMASI
Kapsamın yansıtılması, hastanın düşüncelerini ikinci ve daha güvenilir bir ağızdan
tekrar duymasıyla gerçekleşir. Bu yöntemle danışman, danışanın duygu ve
düşüncelerindeki temel düşünceyi yinelemiş olur. Bir nevi kendi sözcükleriyle yineleme
işlemidir. Dikkat edilmesi gereken husus kapsam yansıtılırken danışmanın kendi duygu
ve düşüncelerini danışana aktarmamasıdır. Çünkü bu kapsamın yansıtılması değil, kendi
düşüncelerinin hastaya aktarılmasıdır.
Kapsamı yansıtmanın yararları:
Danışanın, duygu, düşünce ve davranışlarının farkında olmasını sağlar.
İletinin doğru anlaşılıp anlaşılmadığı ortaya çıkarır.
İletişimin amacı ve aktarılmak istenen temel düşünce net bir şekilde ortaya
koyulur.
Mesajın yanlış anlaşılma oranı azalır.
Hemşirenin kendisini aktif olarak dinlediğini fark eder.
İletişim amaçlı gerçekleşmiş olur.
AĢağıda kapsamın yansıtılması ile ilgili örnekler verilmiĢtir:
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
ĠLETĠġĠM TEKNĠKLERĠ
Hasta: ‘’Kürtaj için hastaneye yattığımda kendimi çok kötü hissettim, biran nefes
alamadığımı sandım, hazır olduğumu düşünmüştüm ama yanılmışım..
Hemşire: ‘’Hastaneye yatmak için hazır olduğunuzu düşünüyordunuz ama bunun
sizin için olumsuz duygular yaşattığını fark ettiniz.’’
Hemşire: ‘’Yemeğinizi halen yememişsiniz.’’
Hasta: ‘’Ailem hala ziyaretime gelmedi, beni önemsemediklerini düşünüyorum.
Canım hiç yemek yemek istemiyor.’’
Hemşire: ‘’Ailenizin ziyaretinize gelmemesi sizi kötü hissettiriyor ve bu yüzden
iştahınız kaçıyor, yemek yemek istemiyorsunuz.’’
3.DUYGULARIN YANSITILMASI
İletişimde kapsamın yansıtılması kadar duyguların yansıtılması da çok önemlidir.
Çünkü iletişim süreci salt konuşma eylemi değildir. Kurulan iletişimi ve kavranan
anlamları etkileyen birçok faktör vardır. Bunlardan biride duygulardır. Bazen duyguların
etkisiyle danışan söylemek istediğini farklı yansıtabilir. Söylemek istediği ile söylediği
aynı şey olmayabilir. Duyguların yansıtılması danışana farkındalık kazandırır. Yalnız bu
yöntemde dikkat edilmesi gereken husus yansıtmanın doğru zamanda yapılmasıdır.
Yansıtma yapılırken duygular tam olarak belli edilmezse ya da yanlış duygular aktarılırsa
beklenen yarar sağlanamaz.
7
Duyguları yansıtmanın yararları:
Danışan duygularının farkına varır.
Görünmeyen ya da bilinmeyen anlamların ortaya çıkmasına yardımcı olur.
Daha sağlıklı bir iletişim kurulmasına yardım eder.
Danışana empati kurulmasını sağlar.
Danışan anlaşıldığını düşünür ve güvenli iletişim kurulmuş olur.
AĢağıda kapsamın yansıtılması ile ilgili örnekler verilmiĢtir:
Danışan: ‘’Bütün terslikler beni buluyor, olacak gibi değil!’’
Hemşire: ‘’Bu olanlardan bunalmış gibisiniz.’’
‘’Anladığım kadarıyla ameliyat olacağınız için korkuyorsunuz.’’
‘’Ziyaretçileriniz geldiği için mutlusunuz.’’
2.4. BĠLGĠ VERMEK
Bilgi verme hastaneye yatmadan taburcu oluncaya kadar kullanılan en önemli
tekniklerden birisidir. Hemşirelik bakımının amacına ulaşması için karşılıklı bilgi
alışverişinde bulunmak esastır. Bu sayede hastanın sağlık bakım gereksinimleri ortaya
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
ĠLETĠġĠM TEKNĠKLERĠ
koyulmuş olur. Hastanın kendisiyle ilgili net bilgiler vermesi bakımı kolaylaştırırken,
hemşirenin bilgi vermesi uygulamalar açısından hastayı yönlendirir. Özellikle hastaneye
yatış sürecinin başlangıcında hastalar ortama adaptasyon sağlayamayabilirler. Bu
süreçte yanlış anlaşılmaların olması doğaldır. Bunları minimuma indirmek için doğru
şekilde bilgi alışverişi sağlanmalıdır. Bilgi alışverişinden kasıt normal hayatta
gerçekleşen amaçlı ya da amaçsız sohbet değildir. Tam aksine danışanı yönlendiren,
bilginin eyleme dönüşmesini hedefleyen bir süreçtir.
Bilgi verirken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır:
Bilgi vermek demek danışanın tüm sorularına cevap vermek ya da her konuda her
şeyi anlatmak demek değildir.
Bilgi verme süreci sosyal sohbete dönüşmemelidir.
Bilgi vermeyle tavsiyede bulunma birbirine karıştırılmamalıdır.
Hastanın gereksinimi tam olarak belirlenmeden bilgi verilmemelidir.
Hastaya ihtiyacı kadar bilgi verilmelidir.
Bilgi doğru zaman ve doğru yerde verilmelidir.
Bilgi verirken danışanın sosyokültürel özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır.
Bilginin doğru anlaşıldığından emin olmak için mutlaka geribildirim
kullanılmalıdır.
Bilginin eyleme dönüşüp dönüşmediği kontrol edilmelidir.
AĢağıda bilgi vermeyle ilgili örnekler verilmiĢtir: 8
‘’Yarın olacağınız ameliyattan dolayı gece 12’den sonra hiçbir gıda almamanız
gerekiyor.’’
‘’Herhangi bir ihtiyacınız olduğu zaman yatağınızın başında bulunan yardım isteme
düğmesini kullanabilirsiniz. ‘’
‘’Uyguladığım bu ilacın mide bulantısı yapma gibi bir yan etkisi bulunuyor.’’
‘’Birazdan sargınızı açıp operasyon geçirdiğiniz bölgede kanama olup olamadığını
kontrol edeceğim.’’
5. KENDĠ SÖZCÜKLERĠYLE YĠNELEMEK
Hemşirenin danışanın sözcüklerini yine danışanın ifadeleriyle kendisine
aktarmasıdır. Bu yöntemle hastada farkındalık sağlanır. Ayrıca kendi cümlelerini daha
profesyonel bir ağızdan duymak kişiyi etkiler. Bu sayede danışan dinlenildiğini ve
düşüncelerine saygı duyulduğunu görür.
AĢağıda kendi sözcükleriyle yinelemeye örnekler verilmiĢtir.
Hasta: ‘’Karnım ağrıyor bu yüzden yemek yemek istemiyorum’’
Hemşire: ‘’Şuan karnınızın ağrıdığını bu yüzden de yemek yemek istemediğinizi
söylüyorsunuz.’’
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
ĠLETĠġĠM TEKNĠKLERĠ
Hasta: ‘’Kendimi çok gergin hissediyorum. Evi aradığım halde kimse telefona
cevap vermiyor.’’
Hemşire: ‘’Evi aradığınızı ve kimse cevap vermediği için kendinizi gergin
hissettiğinizi söylüyorsunuz.’’
‘’Evdeyken eşinizin sizinle ilgilenmediğinden yakınıyorsunuz.’’
‘’Ameliyat korkusunu bir türlü atamadığınızı ifade ediyorsunuz.
6. YÜZLEġMEK
Yüzleşme kişinin düşünceleri ya da ifade ettikleri ile davranışları arasındaki zıtlığı
ortaya koymak için yapılan bir tekniktir. Amaç danışana gösterdiği ikilemleri fark
ettirmek ve hatalarını düzeltmesini sağlamaktır. Yoksa kişiyi eleştirmek, hatasını ortaya
çıkarmak ya da rencide etmek için yapılan bir eylem değildir. Bu yöntem sayesinde kişi
kendisiyle yüzleşmiş olur. Bu yöntemi uygularken dikkat edilmesi gereken şey kişinin
ikilemlerini kendisine uygun bir dil ve doğru kelimelerle aktarmaktır. Aksi halde danışan
kendisini tehdit altında hissedebilir, savunucu iletişime geçebilir.
AĢağıda yüzleĢmeyle ilgili örnekler verilmiĢtir:
‘’Genelde hiç kimseyle sorun yaşamadığınızı söylüyorsunuz fakat uzun süredir
ailenizle görüşmüyorsunuz.’’
9
‘’Ameliyat olacağınız için korkmadığınızı düşünüyorsunuz ama operasyon
tarihini sürekli erteliyorsunuz. ‘’
7. ALGILARI KONTROL ETMEK
Bu teknik hemşirenin danışanın algılarından emin olmak için kullandığı bir
tekniktir. Daha önceki konularda kişilerin bazen söyledikleri ile aslında söylemek
istediklerinin farklı olabileceğinden söz edilmişti. Algıda iletişimi etkileyen mesajların
içeriğini yönlendiren bir faktördür. İletişim sürecinde hem danışanın hem de hemşirenin
algısı önemlidir.
Hemşire hastanın söylediğinden ne anladığını hastaya aktararak algılarını kontrol
eder. Bu sayede yanlış anlaşılmalar önlenmiş olur.
AĢağıda algıları kontrol etmeyle ilgili örnekler verilmiĢtir:
‘’Verdiğiniz tepkilerden ziyaretçilerle görüşmek istemediğinizi düşünüyorum’’
‘’Açıklama yapmadan ilaç verdiğimde rahatsız olduğunuzu hissettim, yanılıyor
muyum?’’
‘’Konuşuyorsunuz ama aslında iletişim kurmaktan sıkıldığınızı fark ediyorum.’’
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
ĠLETĠġĠM TEKNĠKLERĠ
2.8. ÇELĠġKĠLERE DĠKKAT ÇEKMEK
Hemşire danışanın cümleleri arasında bir tutarsızlık olursa bu yöntemi kullanır.
Bu sayede hasta da kendi çelişkilerinin farkına varır.
AĢağıda çeliĢkilere dikkat çekmeye örnekler verilmiĢtir:
‘’Kayınvalidenizle konuşmak istemediğinizi söylüyorsunuz ama sizi aramadığı
için ona kızgınsınız.’’
‘’Hayatınıza kimsenin girmesini istemiyorsunuz ama insanların sizinle
ilgilenmemesinden yakınıyorsunuz.’’
9. BAĞLANTI KURMAK
Hemşirenin, danışanın söylediklerini; yaşadığı olaylar, deneyimler, duygu ve
davranışları ile bağdaştırarak yorumlamasıdır. Danışanın geçmiş yaşantıları ile şuan ki
duygu ve davranışları arasında bağ kurulduğunda kullanılacak bir yöntemdir. Amaç
iletişimi bir bütün olarak değerlendirme, ayrıntıları fark etmedir.
AĢağıda bağlantı kurmayla ilgili örnekler verilmiĢtir:
‘’Eşinizle geçmişte yaşadığınız sorunları halen unutamıyorsunuz.’’
‘’Küçükken geçirdiğiniz kaza sinirlerinizi bozmuş.’’
10
‘’Şuan ki gerginliğiniz geçen yıl geçirdiğiniz başarısız operasyona dayanıyor.’’
11. YENĠDEN YOĞUNLAġMAK
Özellikle danışan konudan uzaklaştığında ya da konsantrasyon kuramadığı
durumlarda etkin bir yöntemdir. Danışanı temel olan konuya çeker. Zaman kaybını önler.
Ayrıca yeniden yoğunlaşma iletişime belirli bir çerçeve çizer bu sayede danışan konuya
tekrar dikkat kesilir ve ana temadan uzaklaşmaz.
ÖZET
Tedavi edici (terapötik) iletişim tekniklerinin başında gelen dinleme çoğunun
sandığı gibi susmak değildir tam tersine aktif bir süreçtir. Dinleme sayesinde danışan
aktarılmak isteneni daha doğru algılar. Diğer tüm tekniklerin temelinde dinleme vardır.
Kapsamın ve duyguların yansıtılmasıyla kişilerin düşünceleri ve duyguları net olarak
ortaya konurken, çelişkilere dikkat çekmek ve yüzleşme tekniği sayesinde hasta,
düşünceler ile davranışları arasındaki tutarsızlığı fark etmiş olur. Bilgi verme ise etkin
iletişimin temelini oluşturur. Bu sayede iletişim daha sağlıklı gerçekleşir.
Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
Description:Hemşirenin, danışanın cümleleri arasında tutarsızlık, duygu ve davranışları arasında farklılık gözlediğinde çelişkilere dikkat çekebilme. ✓ Hemşirenin