Table Of ContentT.C.
SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ
SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
POPÜLER SPOR KÜLTÜRÜ VE DİN
Mehmet Haşim AKGÜL
YÜKSEK LİSANS TEZİ
SPOR YÖNETĠCĠLĠĞĠ ANABĠLĠM DALI
Danışman
Doç. Dr. Turgut KAPLAN
KONYA-2014
2
ÖNSÖZ
Spor tarihinin verilerine göre, dini bir anlam ve form dünyası içinde geliĢen
sportif etkinlikler, olimpiyatlar, zaman içinde, toplumsal hayatın çeĢitli tipte
organizasyon biçimine göre din ve spor alanı olarak ayrımlaĢmıĢtır. Sporun tarihi
serüveni içinde ve çeĢitli dönemlerde din ve spor iliĢkisi içiçeliğini devam ettirirken,
modern zamanlarda arasındaki iliĢki neredeyse bir karĢıtlık iliĢkisi Ģeklinde düĢünüle
gelmiĢtir. Adına ister dünyevileĢme, ister kurumsallaĢma diyelim, din ve sporun
biraradalığı ayrıĢtırılarak, gerek etkinlikler, organizasyonlar olarak, gerekse bir
oyun, eğlence ve boĢ zaman etkinliği olarak dini inanç, ibadet alanının dıĢında
değerlendirilmeye baĢlanmıĢtır.
19. yüzyılın baĢlarından 21. yüzyıla kadar, geçerli bilim anlayıĢı doğrultusunda
gerek yöntem olarak, gerekse araĢtırma nesnesi olarak, spor ve din arasında
varsayılan karĢıtlık ve mesafe devam ede gelmiĢtir. Ancak post modern dönem
olarak isimlendirilen yeni dönemde, geçmiĢte kurum ve değerler alanını ayrıĢtıran
bilimsel, sosyolojik, kültürel, dini anlayıĢlar değiĢmeye baĢlamıĢtır. Öyle ki bazı
yorumcuların gözünde baĢlı baĢına bir sosyal pratikler alanı olan sportif etkinlikler,
belli kural ve iyi ve kötü davranıĢ normlarıyla insan davranıĢını Ģekillendirmekte ve
gittikçe yaygınlaĢan biçimde paylaĢılan değer ve kurallar, yeni bir din gibi, insanı
yeni bir dünyaya alıĢtırmaktadır. Beslenme tarzı, bedenin görünümü ve yaĢam tarzı
ile değiĢen beden algısı, yeni dönemin baskın özeliğidir. ÇeĢitli kural ve değerler
dünyası içinde bedeni biçimlendirme iddiası taĢıyan din ve spor alanının
çakıĢmasıyla, adeta insani ve toplumsal iliĢki ağı ve değerler yeniden inĢa
edilmektedir. Yeniden inĢa edilen alanların içinde spor ve din anlayıĢı da vardır.
PopülerleĢen yaĢam boyu spor anlayıĢı ve dini inançlar birbirini besler hale
gelmektedir.
AraĢtırmamız insan eylemleri ve etkinlik dünyası içinde yeniden harmanlanan
spor ve din iliĢkisine odaklı bir çalıĢmadır. AraĢtırmanın problem cümlesini de,
popüler spor kültürü ve dindarlık bağlamında „yaĢam boyu spor‟ etkinliklerine
katılan insanların dindarlık düzeyi ve bu iki değiĢkenin birbiriyle iliĢkisinin
boyutlarıdır. Bir baĢka ifade ile, sportif etkinliklere katılanların dindarlık düzeyindeki
i
artıĢ ile dindar insanların sportif etkinliklere katılımının artıĢı arasındaki iliĢkinin
betimlenmesine yöneliktir. Dolayısıyla bu araĢtırma bir betimsel çalıĢmadır.
Bu çalıĢmanın hazırlanması sürecinde, ölçeğin geliĢtirilmesi ve anket
formunun oluĢturulmasında, pek çok kiĢinin katkısı olmuĢtur. Hepsine ayrı ayrı
teĢekkür ederim.
Anketin uygulanması aĢamasında olağanüstü çaba gösteren değerli dostum
Mahmut Esat UZUN ve Değerli arkadaĢım Ebru CEVĠZ‟e, ayrı ayrı teĢekkür
ederim.
Yine çalıĢma esnasında yardımlarını esirgemeyen ve her konuda desteklerini
hissettiğim kardeĢlerim Abdulkerim AKGÜL‟e, Mustafa ġakir AKGÜL‟e, Yiğit Alp
AKGÜL‟e ve Kadriye GĠRTĠ‟ye teĢekkür ederim.
Verilerin Ġstatistiki hesaplarının yapılması, yorumlanması esnasında yardımlarını
esirgemeyen değerli hocalarım Doç Dr. Halil TAġKIN‟a ve Doç.Dr. Erhan Ertekin‟e
teĢekkürlerimi sunarım.
Bu araĢtırma sürecinde bana her konuda destek olan, çalıĢmalarıma sabırla yön
veren ayrıca bana akademik anlamda katkılarından dolayı kıymetli danıĢmanım Doç.
Dr. Turgut KAPLAN‟a teĢekkürü bir borç bilirim.
Tüm hayatımız boyunca duygu ve düĢünce dünyamıza yön veren, bizlere adeta
bir hayat koçluğu yapan, maddi ve manevi desteğini her zaman hissettiğimiz ve
konunun netleĢmesinde çok emeği olan Babam ve dualarıyla bizlere en büyük destek
olan Annem‟e minnettarım.
Mehmet HaĢim AKGÜL
Konya 2014
ii
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ ....................................................................................................... i
1.GĠRĠġ ....................................................................................................... 1
1.1. Spor ve Din ................................................................................................ 2
1.1.1.Spor .................................................................................................. 2
Spor Faaliyetlerinin Ġnsan YaĢamındaki Rolü ................................. 6
Sporun Sağlığa Etkisi ....................................................................... 7
Sporun Psikolojik Etkisi .................................................................. 7
Sporun Bireysel (KiĢisel) Etkisi ...................................................... 8
Sporun Toplumsal Etkisi ................................................................. 9
1.1.2. Din ................................................................................................... 10
Din ve Toplum ĠliĢkisi .................................................................... 12
Dini Hayat Profili ............................................................................. 14
Dini Hayatın Ġnanç Boyutu .............................................................. 14
Dini Hayatın Bilgi Boyutu ............................................................... 15
Dini Hayatın Ġbadet Boyutu ............................................................. 15
Dini Hayatın Etki Boyutu ................................................................ 16
1.2. Din ve Beden AnlayıĢı .............................................................................. 16
1.2.1. Antik Çağda Logos ( Telos) – Eros Bağlamında
Din ve Beden AnlayıĢı ..................................................................... 16
1.2.2. Orta Çağda Din ve Beden AnlayıĢı ................................................. 17
1.2.3. Orta Çağ Sonrası – Modern Zamanlarda Din ve
Beden AnlayıĢı ................................................................................. 18
1.3. Spor Din ve YaĢam .................................................................................... 20
1.3.1. Din ve Sporda ÇatıĢma Alanları ...................................................... 22
1.4. Din Spor ve Popüler Kültür ....................................................................... 23
1.5. ÇalıĢma Alanı: Konya Ġl Örneği ................................................................ 29
2. GEREÇ VE YÖNTEM ..................................................................................... 31
2.1. ÇalıĢma Evreni .......................................................................................... 32
2.2. AraĢtırma Gurubu ( Örneklem Grubu ) ..................................................... 32
2.3. AraĢtırma Tekniği ...................................................................................... 33
2.4. Anketin Geçerlilik ve Güvenirliliği ........................................................... 34
2.5. Ġstatistiksel Analiz ..................................................................................... 34
iii
3. BULGULAR ..................................................................................................... 35
4. TARTIġMA ...................................................................................................... 49
5. SONUÇ VE ÖNERĠLER .................................................................................. 60
6. ÖZET ....................................................................................................... 62
7. SUMMARY ...................................................................................................... 63
8. KAYNAKLAR ................................................................................................. 64
9. EKLER ....................................................................................................... 67
EK-A Etik Kurul Kararı ................................................................................... 67
EK-B Anket Formu .......................................................................................... 68
10. ÖZGEÇMĠġ .................................................................................................... 72
iv
1.GİRİŞ
Modern tüketim toplumunun, geleneksel toplum ve kültür anlayıĢının aksine,
insan hayatı üzerindeki en önemli etkisi somut görünen dünyayı öne çıkarmasıdır.
Doğal olarak görünen dünya içinde de baĢat unsur, doğal toplumsal ilgi odağı insanın
maddi varlığı, yani bedenidir. Modern dünyada insanın metafizik ilgileri, değer
yargıları, uzun süredir beden dolayımın da yani biyolojik organizmanın fonksiyonu
olarak tanımlana gelmiĢtir (Comte 2001). Halbuki insan evren üzerindeki en merkezi
varlık olduğu için, son yüzyıla kadar, tarihin her devrinde insan varlığı ile alakalı
değerlendirmeler ruh-beden bütünlüğü içinde yapıla gelmiĢtir. Tarih içinde egemen
dünya görüĢüne göre, bazen ruhi, metafizik yönü, bazen bedeni yönü öne çıkmıĢtır.
Ġnsan tanımının ana çerçevesi, genel olarak „insan akıl, ruh ve bedenden oluĢan bir
varlıktır‟ Ģeklinde çizilmiĢtir (Platon 1998). Ġnsan hakkındaki çözümlemeler tarihi
olarak akıl, ruh ve bedenin dengelendiği bu eksen üzerinde ele alınmıĢtır. Ancak
tarihsel olarak, akıl her dönemde baĢat unsur olmakla birlikte, insanın bazen ruhi,
bazen de bedeni nitelikleri öne çıkarılmıĢtır.
Böylelikle geçen zaman içinde insanlığın varlık anlayıĢındaki değiĢime göre
ruh ve beden algısı sürekli değiĢmektedir. DüĢünce dünyasında öne çıkan felsefi,
dini, tıbbi ve bilimsel bakıĢ açıları tarih ve toplum nezdinde değiĢen insan algısının
kurumsallaĢmasına ön ayak olmuĢtur. Bu durum çağımızda da farklı değildir (Akay
2009).
Modern dünyada insan bedeninin ruha oranla daha baskın bir konu olduğunu
söyleyebiliriz. Bu yüzden yaĢadığımız dönem içinde, pek çok toplumsal, iktisadi,
kültürel ve ideolojik kurumsal bakıĢ açısı yanında, bilimsel disiplinlerce insan
bedenine duyulan ilgi oldukça yüksek düzeydedir. Bu yüksek ilginin nedenleri ise
çeĢitlidir. Bilimsel olarak özgün bir organizmaya sahip olması, özgür ve akıllı bir
varlık olması, üretici ve tüketici olması, doğayı ve toplumu değiĢtirip dönüĢtürmesi,
evrende en iyi ve en yararlı olanı araması gibi özellikler insan ve bedenini ilgi odağı
haline getirmektedir (Demez 2009).
Her Ģeyden önce, çalıĢma konumuz açısından insan bedenine gösterilen
ilginin sebebi, insanın içinde yaĢadığı fizik dünya ve kendisinin oluĢturduğu sosyo-
kültürel dünya içinde sağlık ve mutluluğun egemen olduğu iyi bir hayat tarzı
1
kurabilme arayıĢıdır. Bu bağlamda beden ve spor (egzersiz) iliĢkisine bakıldığında,
iyi ve sağlıklı, aynı zamanda erdemli (arete) bir hayat sürme, tarihsel olarak spor
felsefesinin odağında yer almıĢtır. Bununla birlikte, her dönemde insan için iyi ve
erdemli bir hayat tarzı öngören dünya görüĢleri, iyilik, mutluluk ve sağlık anlayıĢları
sürekli değiĢmektedir.
Araştırmanın Amacı: Bu araĢtırmanın amacı, sağlıklı yaĢam için
spor/egzersiz yapan insanlarda dini hayat profilinin betimlenmesi ve spor / egzersiz
yapmayla iliĢkisinin belirlenmesidir.
1.1. Spor ve Din
Spor ve din, kökleri insanlık tarihi kadar eski olan iki olgudur. Kökeninde
dinsel bir yan bulunduğu ve doğasında manevi olduğu ve en azından kayıtlı tarih
kadar eski olduğu düĢünülen sporun (Muhammed 2001), tarih boyunca din ile
değiĢen bir iliĢkisi olmuĢtur (Coakley 1998).
Tarihsel perspektiften bakıldığında geleneksel yapıdaki toplumlarda dinsel
törenlerle çevresi örülmemiĢ fiziki aktivite ya da sportif oyun görülmemektedir. Din,
hayatı yönlendiren temel bir unsur olması sebebiyle her türlü aktivite dinsel bir
anlam taĢımakta, spora benzeyen faaliyetler de meĢruiyetlerini dinsel referanslardan
sağlamaktadırlar (Muhammed 2001,Canbaz 2004).
1.1.1. Spor
DeğiĢik anlayıĢlarla biçimlenmesine, adının da spor olmasına karĢın, çok eski
tarihsel dönemlerde bile spor faaliyetlerinin olduğu bilinmektedir (Erdemli 1996).
Spor; tarihte oyun, oyalanma, eğlenme ve iĢten uzaklaĢma anlamıyla, beĢ altı bin yıl
önce bir çeĢit beceri oluĢturma oyunu olarak karĢımıza çıkmıĢtır. Bu bağlamda; en
azından tarihsel düzlemde göze çarpan ya da bilinen ilk spor türlerinin devlet haline
gelmiĢ topluluklarda, yani tarihsel anlamda ilk devletlerde görüldüğü olgusunu
dikkate aldığımızda, sporun toplumsal yapının sadece çağımızdaki değil, insanlık
tarihinin baĢlangıcından bu yana görülen bir kurum olduğu hususunu ortaya çıkarmıĢ
oluruz (Kılcıgil 1998).
2
Tarihin çeĢitli dönemlerinde kahramanlıktan, cesarete ve bedeni-ahlaki
yetkinleĢmeye kadar uzanan bir anlam derinliğine sahip olan ve faklı anlamlar içeren
spor kavramına her dönemde yeni anlam ve içerik yüklemeleri yapılmıĢtır. Spor ve
sportif etkinlikler, literatürde kiĢinin ruhsal ve bedensel geliĢimini düzenleyen bir
etkinlik olarak tanımlanmakla birlikte, spor çok yönlü bir kavram olduğundan çeĢitli
yazarlar, farklı tamım ve görüĢler ortaya koymuĢlardır. Bunun nedenlerine
baktığımızda ise, sporun kapsamı, amacı, branĢları, içerikleri ve yapılıĢ biçimleri
farklı biçimde algılanıp değerlendirilmesidir (Yetim 2010). Bu ifadelere göre spor
tanımlamalarına göz attığımız zaman aĢağıdaki değerlendirmelere ve tanımlara
ulaĢılmıĢtır.
FiĢek; sporu, insanın, doğayla savaĢırken kazandığı ana becerileri ve
geliĢtirdiği araçlı-araçsız savaĢım yöntemlerini, boĢ zamanındaki artıĢa bağlı olarak,
tek tek ya da topluca; barıĢçı biçimde ve benzetim yoluyla, oyun, oyalanma ve iĢten
uzaklaĢma için kullanılmasına dayalı estetik, teknik, fizik, yarıĢmacı ve toplumsal bir
süreçtir, Ģeklinde tanımlamıĢtır (FiĢek 1982).
Erkal‟a göre „ spor, ferdin tabii çevresini beĢeri çevre haline çevirirken elde
ettiği kabiliyetleri geliĢtiren, belirli kurallar altında araçlı veya araçsız, ferdi veya
toplu olarak, boĢ zaman faaliyeti kapsamı içinde veya tam zamanını alacak Ģekilde
meslekleĢtirerek yaptığı sosyalleĢtirici, toplumla bütünleĢtirici, ruh ve fiziği
geliĢtiren rekabetçi, dayanıĢmacı ve kültürel bir olgudur (Erkal 1982).
Spor, resmi ve organize durumlar altında ortaya çıkan yarıĢmalar biçimidir.
BaĢka bir ifadeyle spor, kurum haline gelen fiziksel bir aktivite yarıĢını içerir
(Coaklay 1986).
En düĢük miktarda saf eğlence içeren ve yüksek düzeyde ciddi çalıĢma
gerektiren spor alanları, (eğlen-dinlen) rekreasyondan spora kadar çeĢitlenir. Fakat
bütünüyle bu sportif çizgi, fiziksel yetenek, kurallar ve yarıĢma özelliğiyle sporun
bileĢenini oluĢturur (Mccomb 2004).
Spor, isteğe bağlı olarak yapılan egemen değerler ve normların damgasını
vurduğu bedensel hareketlerdir (Voigt 1998).
3
Sporun insanlık tarihinde ne zaman, nerede ve niçin ortaya çıktığı ile ilgili
sorular, çeĢitli zaman ve mekandaki oyunları analiz ederek ve karĢılaĢtırarak belli
kavramsal çerçeve, teori içinde tartıĢılmaktadır. Sporun tarihi üzerinde çalıĢan
araĢtımacılar peç çok sorunla karĢılaĢmaktadır. AraĢtırmacılar dünya spor tarihini
araĢtırırken muhtemelen pek çok sorunla yüzyüze gelmektedir. Genellikle onlar
öğretim amacıyla Batı medeniyeti tarihini öğretmede kullandıkları bölümlemeyi
kullanmaktadır. Ġlkçağ, ortaçağ ve 1500‟lü tarihlerde baĢlatılan modern çağ. Ancak
dönemlendirme konusunda tartıĢmalar hala devam etmektedir. Zira dünyada ticaret
ve alıĢ-veriĢin en önemli çağları olarak kabul edilen on üç, on altı ve on dokuzuncu
yüzyıl dünya sistemi savunucuları tarafından önemli dönemler olarak savunulur.
Buna karĢılık modern sporun geliĢmesi ve yayılması on sekizinci ve on dokuzuncu
yüzyıl olduğunun bilinmesi çok önemlidir (Mccomb 2004).
Erken dönemde beden kültürü, bilindiği üzere savaĢta güçlü olmak ve yetenek
ve kabiliyetlerini en iyi değerlendiren bireylerin olduğu toplumlar oluĢturmak
amacına yöneliktir. Özellikle Antikçağ‟da fiziksel aktiviteler ve bedensel faaliyetler
bir eğitim aracı olarak kullanılmıĢtır. Platon gençlerin yetiĢtirilmesi için müzikten
sonra beden eğitimini önemle vurgulamıĢtır ( Platon 2001, Canbaz 2004).
Tarihin ilk örgütlü spor faaliyetleri Antik Olimpiyatlardır (FiĢek 1985). Buna
karĢın bu faaliyetlerden daha önce de çeĢitli yerlerde fiziksel güçlerin sergilendiği
Ģölenlerin yapıldığı bilinmektedir (Voigt 1998). M.Ö.776 ile M.S. 393 yılları
arasında Yunanlılar tarafından dörder yıllık aralarla, baĢlangıç dönemlerinde dört,
daha sonraki dönemlerde yedi gün süren olimpiyat oyunları düzenlenmiĢtir ( Canbaz
2004).
Karanlık çağ olarak adlandırılan orta çağ‟da ise Katolik kilisesinin taassubu
ile sportif faaliyetlere yasak konulmuĢtur. Buna rağmen Ģövalyeler savaĢ haricinde
çeĢitli yarıĢma ve oyunlar düzenlemiĢlerdir. 1870‟lere gelindiğinde ise eski
olimpiyatları tekrar canlandırma fikri gündeme gelmiĢ ve Fransız Baronu Pierre de
Coubertin 1894-1896 yılları arasında modern olimpiyat oyunlarının kurulması
amacıyla yoğun bir çaba göstermiĢtir. Bu çaba neticesinde baĢarıya ulaĢılmıĢ birinci
olimpiyat oyunlarının 1896‟da Atina‟da, ikinci olimpiyat oyunlarının ise 1900‟de
Paris‟te yapılması planlanmıĢtır (Canbaz 2004).
4
Description:Ġnsan tanımının ana çerçevesi, genel olarak „insan akıl, ruh ve bedenden oluĢan bir . bireylerde spor haz alma ve mutlu etme duygusu yaĢatmaktadır. bedende ruh daima yumuĢak ve cansız olmasına karĢılık, zayıf ve erotizm, zevkin sürekliliği, formda olma, incelik saplantısı, r