Table Of ContentProf. Dr. Abdurrahman ACAR & Doç. Dr. M. Mesut ERGİN | 1
HALEP’TE MEMLÜKLÜ DÖNEMİNE AİT
MEDRESE VAKIFLARI
Abdurrahman ACAR
M. Mesut ERGİN
Özet
1261 senesinde Ayn Calut Savaşında Moğolları yenerek İslam
dünyasını büyük bir tehlikeden kurtaran Memlükler (1250-1517) kültür
ve medeniyet alanında da büyük işlere imza atmışlardır.
Memlükler, Kahire ve Dımaşk’ın yanısıra Halep’te çok sayıda
cami, medrese, hankah, han ve türbe inşa etmişlerdir. Halep, Kahire’den
sonra birçoğu bugün de varlığını koruyan Memlüklü yapılarının en
yoğun olduğu ikinci merkezdir.
Memlükler, Halep’te on medrese ve bir o kadar da yüksek öğretim
hizmeti veren cami, mescid, hankah ve türbe inşa etmişlerdir. Bu eğitim
kurumları Salahiye (Bahaiye), Kurnasiye, Caferiye, Toruntaiye, Kiltaviye,
Aşairiye (Hişiye), Akca (Edhemiye), Seffahiye, İbn Toka ve Saidiye
(Saravi) medreseleri ile Nasıriye (Camiu’l-Hayyat), Fıstık Cami-
Medresesi (Salahiye Medresesi), Hacip Musa Türbesi, Sehluliye Hankahı,
(Keysaniye), Tegribirdi (el-Mevazini), Yeşbekiye Mescidi, Atruş
(Demirtaş), Bankusa ve İbn Oğulbek (Babu’l-Ahmer) camileridir.
Halep’teki Memlüklü medrese ve camilerinin çoğu adlarından da
anlaşıldığı üzere valiler (naib) veya büyük emirler tarafından
Prof. Dr., Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü.
Doç. Dr., Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Doğu Dilleri ve Edebiyatı
Bölümü.
------------Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt 14, sayı 2, 2012------------
2 | Halep’te Memlüklü Dönemine Ait Medrese Vakıfları
yaptırılmıştır. Bu eğitim kurumlarının düzenli olarak faaliyet göstermesi
zengin vakıf gelirleri sayesinde mümkün olmuştur.
Anahtar Kelimeler: Memlüklü, Halep, medrese, cami, hankah,
vakıf.
***
Madrasas Foundations in Aleppo in The Period of Mamluk
Abstract
The Mamluks (1250-1517), defeating the Mongols in the Battle of
Ayn Jalut (1260) and saved the Islamic world from the great danger and
also signed the big jobs in the field of culture and civilization.
The Mamluks built numerous mosques, madrasas, hankah, and
shrine in Cairo and Damascus as well as in Aleppo. Aleppo is the second
center after Cairo that has most intense structures of Mamluk which
preserves many of its existence today.
The Mamluks in Aleppo built ten madrasas and ten mosques and
hankah approximately which serve as higher education institution. This
educational institutions are Salahiye (Baha'is), the Kournas, Jaafari,
Toruntai, Kiltavi, Ashairi, Akca (Adhami), the Saffahi, Ibn Toka and
Saidia (Saravan) madrasas with Nasiriya (Cami al-Hayyat), Peanut
Mosque-Madrasa (Salahiya Madrasa), Hacip Moses Tomb, Sahluli
Hankah, Kaysani, the Tagribirdi was (al-Mavaz), Yashbaki Masjid, Atrus
(Damirtas), Bankus and Ibn Oğulbak (Bab al-Ahmar) mosques.
Most of Mamluk madrasas and mosques in Aleppo as can be
understood from the names that were built by the governor or by great
commandments. This educational institutions have been active regularly
thanks to the rich foundation incomes.
Key Words: Mamluk, Aleppo, madrasas, mosques, hankah,
foundations.
I. GİRİŞ
Büyük Selçuklular’dan itibaren Ortadoğu’da hüküm sürmüş
olan İslam devletleri, idarede ihtiyaç duydukları kadı, müderris,
------------Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt 14, sayı 2, 2012------------
Prof. Dr. Abdurrahman ACAR & Doç. Dr. M. Mesut ERGİN | 3
müftü vb. kadroları yetiştirmek amacıyla, yüksek öğretim kurumları
olan medreseler1 kurmuşlardır.
Mısır ve Suriye’de hüküm sürmüş olan ve İslam tarihinde,
Eyyûbîler ile Osmanlılar arasındaki halkayı oluşturan Memlükler
(1250-1517)2 de 250 yılı aşan hakimiyetleri süresince başkent Kahire
ve ülkenin ikinci büyük kenti Şam (Dımaşk)’ın yanı sıra Halep’te de
çok sayıda medrese ve/veya medrese fonksiyonu gören cami, türbe ve
hankâh inşa etmişlerdir. Bu eserlerin en önemli örnekleri Türk
Memlükleri (1250-1382) zamanına aittir. Bununla birlikte Çerkez
Memlükleri (1382-1517) de, dinî mimarî alanında birçok eser
meydana getirmişlerdir.
Memlüklerin, İslâm dünyasına en büyük hizmetleri, askerî
alanda olmuştur. Şayet onlar, 1261 senesinde Ayn Câlut meydan
savaşında Moğol ordularını hezimete uğratmasalardı, Suriye
(Bilâdü’ş-Şâm) ve Mısır’da uygarlığın ve tarihin seyri bugünkünden
tamamen farklı olabilirdi.3
1 Medrese kurumu hakkında bkz: J. Pedersen, ‚Mescid‛, İA., VIII, 50-70; George
Makdisi, Ortaçağda Yüksek Öğretim, çev:Ali Hakan Çavuşoğlu-Hasan Tuncay
Başoğlu, Gelenek Yayıncılık, İstanbul 2004; Ziya Kazıcı, İslam Medeniyeti ve
Müesseseleri Tarihi, Kayıhan Yayınları, İstanbul 1999, 325-291; Ahmet Çelebi,
İslâmda Eğitim-Öğretim Tarihi, Çev: Ali Yardım, İstanbul 1983, 108-133, 207-283,
363-399; Mehmet İpşirli, ‚Müderris‛, DİA, XXXI, 468-469; Cheikh Boumrane,
‚İslam Tarihinde Eğitim-Öğretim Kurumları‛, çev: Nesimi Yazıcı, AÜİFD, XXX,
Ankara 1981, 279-285; Abdurrahman Acar, ‚Selçuklu Medreseleri ve İslâm Kültür
ve Medeniyetine Kazandırdıkları‛, Uluslararası Türk Dünyasının İslamiyete
Katkıları Sempozyumu Bildirileri, Isparta 2007, 351-365.
2 Memlükler ve Memlüklü tarihi için bkz: Kazım Yaşar Kopraman, ‚Memlukler‛,
Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, VI, Çağ Yayınları, İstanbul 1992, s. 434-
544; İsmail Yiğit, Siyasî-Dinî-Kültürel-Sosyal İslâm Tarihi, VII, Kayıhan Yayınları,
İstanbul 1991.
3 Şâkir Nablûsî, ‘Asrü’t-Tekâyâ ve’z-Zevâyâ, el-Müessesetü’l-Arabiye li’d-Dirâsât
ve’n-Neşr, Ammân, 1999, s. 89.
------------Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt 14, sayı 2, 2012------------
4 | Halep’te Memlüklü Dönemine Ait Medrese Vakıfları
Memlüklü çağı, birçok bakımından Eyyûbî asrının uzantısı
konumundadır. Bundan dolayı çağdaş bazı araştırmacılar, bu iki asrı
birleştirerek Meyyûbî Çağı4 şeklinde değerlendirmektedir.
Memlüklü hakimiyetinin 1260 senesinde kurulduğu Halep’te
ise, bu tarihteki Moğol istilası, nâibü’s-saltana ünvanını taşıyan
valilerin çok kısa sürelerle görevde kalmaları5 ve merkezî otoriteye
sık sık isyan etmeleri, 1340’taki büyük veba salgını, Haçlı Seferleri,
Timur’un 1405’teki saldırısı ve nihayet 1497’de Portekizlilerin
Hindistan ticaret yolunu keşfetmeleri gibi sebeplerle iktisadî, sosyal
ve kültürel açılardan arzulanan gelişme sağlanamamıştır. 6
Halep, Kahire’den sonra bir çoğu bugün de varlığını koruyan
Memlüklü yapılarının en bol olduğu ikinci merkez7 olarak kabul
edilmektedir. Bu yapılar arasında medreseler önemli bir yer
tutmaktadır.
Memlükler devrinde, Dımaşk’tan sonra ülkenin ikinci büyük
naipliğinin merkezi olan Halep’te on medresede ve bir o kadar da
cami, hankah ve türbede yüksek öğretim faaliyeti yürütülmüştür. Bu
kurumların çoğu, Memluk valileri (nâibü’s-saltana, nâib) veya büyük
emîrler tarafından yaptırılmıştır. Zaten bu kurumların tamamına
yakını onların adlarını taşımaktadır. Yeşbek, Toruntay, Teğrîbirdî,
Demirdaş, Ergun ve Altunboğa bu nâiblerden birkaçıdır.8
4 Bkz. Nablûsî, 90, 117.
5 Memlükler’in yaklaşık 250 yıllık hakimiyetleri zamanında Halep’te 100’den
fazla valinin görev yaptığı görülmektedir. Bkz: Theodor Bişof, Tuhfetü’l-Enbâ fi
Tarihi Halebi’ş-Şehbâ, terceme ve tahkik: Şevki Şa’s-Falic Bekur, ikinci baskı,
Beyrut 1992, 130-185.
6 Bkz: J. Sauvaget, ‚Haleb‛, İA, V/1, 121; Nablûsî, 85; Numân Mahmud Cubrân,
Dirâsât fi Târîhi’l-Eyyûbiyyîn ve’l-Memâlîk, İrbid (Ürdün) 2000, 336; Ahmed Fevzî
el-Hîb, el-Hareketü’ş-Şi’riye Zemeni’l-Memâlîk fî Halebi’ş-Şehbâ’, Müessesetü’r-
Risâle, Beyrut 1406/1986, 31-33.
7 Tahsin Yazıcı, ‚Halep‛, DİA, XV, İstanbul 1997, 243.
8 El-Hîb, el-Hareketü’ş-Şi’riye Zemeni’l-Memâlîk, 39-41.
------------Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt 14, sayı 2, 2012------------
Prof. Dr. Abdurrahman ACAR & Doç. Dr. M. Mesut ERGİN | 5
Memlükler devrinde medreseler camilerin yerini almaya
başlamış ve külliye fikrini tek yapıda birleştiren medrese külliyeler
ortaya çıkmıştır. Memlükler devri medreseleri, toplumsal yapı gereği
dinî amaçlı bir işlev üstlenmiştir. Bu sebeple içlerinde cami, dershane,
hizmet odaları ve türbe yapısı bulunmaktadır. Bundan dolayı da
bunlar medrese külliyelerdir. Kahire’deki Baybars, Sultan Hasan ve
Şam’daki Zâhiriye, bu modele uygun örneklerdir.9 Medreselerde dört
mezhep kavramının ön olana çıkarıldığı ve planlamanın buna göre
yapıldığı, yani dört eyvanın bulunduğu bir mimarî düzen söz
konusudur.10
Selçuklu, Zengî ve Eyyûbî devirlerinde olduğu gibi Memlükler
zamanında da gerek medreseler ve gerekse medrese özelliği ikinci
planda olan diğer kurumların her biri vakıf11 teşkilatına sahipti.
Memlükler zamanında vakıflar üç kısma ayrılmakta idi:
a)Ahbâs: Bunlar, denetimleri Şafiî Kâdi’l-Kudât’ı tarafından yapılan
şer’î vakıflardır. b) Evkâf-ı Hükmiye: Haremeyn vakıfları idi ve bunları
nâzır ve divanlar idare ederdi. c)Ehlî Vakıflar (Aile Vakıfları): Bunlar
da vâkıfın ailesi tarafından seçilmiş veya hükümdar ve kadı
tarafından tayin edilmiş bir nâzır tarafından yönetilirdi. Bunların
9 A. Fulya Eruz, ‚Memlükler/Sanat‛, DİA, XXIX, 97.
10 Yiğit, İslâm Tarihi, VII, 369; Eruz, a. g. md. , XXIX, 98.
11 Çeşitli boyutlarıyla vakıf kurumu hakkında geniş bilgi için bkz: Fuad Köprülü,
‚Vakıf Müessesesinin Hukkî Mahiyeti ve Tarihi Tekâmülü‛, Vakıflar Dergisi, S:II,
Tıpkı Basım (Ankara 2006), 1-36; Bülent Köprülü, ‚Tarihte Vakıf‛, Ankara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 1951, C. VIII, S:34, 479-518 (auhf. ankara. edu.
tr/dergiler); Bahaeddin Yediyıldız, ‚Vakıf‛, İA, XII, İstanbul 1989, s. 153-172; a. y,
‚İslamda Vakıf‛, Doğuştan Günümüze Büyül İslam Tarihi, Çağ Yayınları, İstanbul
1993, 19-72 Cahid Baltacı, İslam Medeniyeti Tarihi, İstanbul 2005, 218-227; İlhan
Akbulut, ‚Vakıf Kurumu, Mahiyeti ve Tarihi Gelişimi‛, Vakıflar Dergisi, S: XXX,
(Ankara 2007), 61-72.
------------Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt 14, sayı 2, 2012------------
6 | Halep’te Memlüklü Dönemine Ait Medrese Vakıfları
gelirleri cami, medrese, zaviye ve türbe gibi müesseselere tahsis
edilmekte idi.12
Bu dönemde Halep’teki vakıf teşkilatının işleyişi kısaca
şöyleydi: Kurucuları (vâkıflar), çoğunlukla Halep valileri ve diğer
Memlüklü emîrleri olan medrese ve cami vakıfları, nâzır veya
mütevelliler tarafından idare edilir, Devâtdâr (kâtibü’s-sırr) adı verilen
üst düzey bürokratın emrinde çalışan şâddü’d-devâvîn veya müşiddü’l-
evkâf ünvanlı görevliler tarafından denetlenirdi. Bu vakıflar, vâkıfın
vakfiye denilen vakıf senedinde belirlediği şartlara uygun olarak idare
edilirdi. Vakfiye, şehrin baş kadısı (kâdi’l-kudât) tarafından tescil ve
muhafaza edilirdi.13
Büyük Selçuklu veziri Nizâmü’l-Mülk ile başlayan medrese
vakıfları kurma geleneği14 Eyyûbî ve Memlüklü devletlerinde de
devam etmiştir. Memlüklü Devleti’nde sultanlar, büyük emîrler ve
zenginler, kendilerini Allah’a yaklaştırmak maksadıyla eğitim
kurumlarının ayakta kalması için, mülkiyetlerinde olan bir kısım han,
hamam, arazi ve dükkanlardan elde edilecek gelirlerle vakıflar
kurmuşlardır. Hem müderrislerin maaşı ve hem de talebelerin
bursları bu vakıf gelirlerinden sağlanıyordu. Bu sayede ilmî hareket
nesiller boyu devam edebilmiştir.15
Halep’teki Memlüklü medrese vakıflarının gelir kaynakları
genellikle belli olmakla birlikte, giderleri hakkında ayrıntılı bilgiler
mevcut değildir. Ancak, Nuaymî’nin (ö. 927/1521), Dımaşk
12Yediyıldız, ‚Vakıf‛, İA, XII, 161; Çelebi, 379; Yiğit, İslâm Tarihi, VII, 199; a.y.,
‚Memlükler‛, DİA, XXIX, 90-97.
13 Memlüklü vakıf teşkilatının işleyişi hakkında geniş bilgi için bkz: Ahmed b. Ali
el-Kalkaşandî, Subhu’l-A’şâ fî Sınâati’l-İnşâ, thk: Muhammed Hüseyin Şemseddin,
Dârü’l-Fikr, Beyrut 1407/1987, IV, 23, 35, 49, 193, 205, 225, 227, 240; V, 437, IX,
260,265; X, 318, XI, 110, 118, 407, XII, 31, 32, 160, 179, 201, 319, 448; George
Makdisi, 79-93.
14 Çelebi, 374.
15 El-Hîb,88.
------------Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt 14, sayı 2, 2012------------
Prof. Dr. Abdurrahman ACAR & Doç. Dr. M. Mesut ERGİN | 7
medreseleriyle sınırlı olan ed-Dâris fî Târîhi’l-Medâris isimli eserinde16
yer alan bilgiler bize bir fikir vermektedir. George Makdisi de
Ortaçağda Yüksek Öğretim adıyla tercüme edilen eserinde konuyla
ilgili olarak bazı örnekler sunmaktadır. Mesela Şam’daki Şafiî
medreselerinden Fârisiye’de (kuruluşu 808/1405), 2 müderrise 80
dirhem, 10 fıkıh öğrencisine (fukaha) 45 dirhem, 10 Kur’an
okuyuycusuna (mukrî) 15 dirhem, Kur’an eğitimi alacak 15 yetim
çocuğa ise 15 dirhem ödenmekte idi.17 Müderris maaşları, müderrisin
kapasitesine ve vakfın gelir durumuna göre değişe gelmiştir.18
Medreselerin akademik ve idarî personeli ile öğrenci sayısı,
binalarının büyüklüğüne ve vakıflarının kapasitesine göre değişiklik
göstermektedir. Vakfın mütevellisi başta olmak üzere imam, hatib,
müezzin, muid, yoklama görevi, kayyım, muhasebeci ve müşrif de
vakıftan maaş almaktaydı.
Salâhiye Medresesi örneğinde de görüleceği üzere, vâkıf,
kendisi için önemli gördüğü şartları vakıf senedine koyar, vakıflardan
sorumlu devlet görevlisi de vâkıf hayatta iken ve öldükten sonra
onun koyduğu şartlara uyardı.19
Müderris, bazen birden fazla medresede görev alabiliyordu. Bir
medresede kendisi görevli iken diğerine naibini gönderiyordu.
Müderrise, eğitim faaliyetlerinde, muîd ve müfîd denilen asistanlar
yardımcı oluyordu.20
Memlüklü medreseleri ve vakıf teşkilatı hakkındaki bu genel
bilgilerden sonra asıl konumuza geçebiliriz. Konuyu iki başlık altında
16 Abdulkadir b. Muhammed en-Nuaymî ed-Dımaşkî, ed-Dâris fî Târîhi’l-Medâris,
I, thk: Salahaddin el-Müneccid, II, thk: Cafer el-Hasenî, Matbaat et-Terakkî,
Dımaşk 1370/1951.
17 Nuaymî, I, 427-428. Krş: George Makdisi, 248-249.
18 Çelebi, 246.
19 El-Hîb, 88.
20Bu dönemdeki medrese görevlileri hakkında bkz: George Makdisi, 276-288;
Nebi Bozkurt,‛Medrese‛, DİA, (Ankara 2003), s. 326.
------------Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt 14, sayı 2, 2012------------
8 | Halep’te Memlüklü Dönemine Ait Medrese Vakıfları
ele aldık: Medreseler ve medrese fonksiyonu ikinci planda kalan
cami, türbe ve hankâhlar.
Araştırmamıza sadece Memlüklü devrinde inşa edilen
medreseleri dahil ettik. Çünkü, Zengi ve Eyyûbî devirlerinde inşa
edilmiş olan, ancak vakıf teşkilatları bu dönemde devam eden
medreselerin sayısı, ayrı bir araştırmayı gerektirecek kadar çoktur.
Burada araştırmamızı sadece Halep şehir merkezindeki
medreselerle sınırlandırdık. O dönemde Ayntâb (Antep) başta olmak
üzere, Azâz, Sermin, Bîre (Birecik) ve Rûmkale gibi Halep Naipliğine
bağlı şehir ve kasabalardaki eğitim kurumlarını araştırmamızın
kapsamı dışında tuttuk.
A) MEDRESELER
Memlükler, selefleri Eyyûbîler’in kültür siyasetini izleyerek,
ilim adamlarını himaye gayesiyle Halep’te hem çok sayıda yeni
medreseler açmışlar, hem de onların inşa etmiş oldukları bu eğitim
kurumlarını muhafaza etmişlerdir. Bu medreseler, aynı zamanda
mescid-cami olarak da hizmet vermişlerdir. Ancak medrese
özellikleri ön plandadır. Ulaşabildiğimiz kaynaklarda, bu türden
eğitim kurumlarından on tanesinin ismine yer verilmektedir. Bunlar
Salâhiye, Kurnâsiye, Caferiye, Toruntâiye, Kiltâviye, Aşâiriye, Akça,
Seffâhiye, İbn Toka ve Seîdiye medreseleridir. Bunlardan Aşâirîye,
Dârü’l-Kur’an ve Caferiye de Dâru’l-Hadîs’tir. Diğerleri ise umûmî
medrese kategorisinde olup, fıkıh öğretimine tahsis edilmişlerdir.
Memlük medreselerini inşa edenler genellikle vakıflarının da
kurucularıdır. Ancak, vakfın kurucusu (mütevellî), bazen başka bir
şahıs olabilmektedir. Ayrıca, bazı medreselerin aradan geçen zaman
içerisinde başka şahıslar tarafından onarıldıklarını görmekteyiz. Öte
yandan halk da, çoğu kez, medreselere resmî kayıtların dışında,
başka bir isim vermiştir. Bütün bunların sonucunda da Memlükler
devrinde Halep’te inşa edilen çoğu medrese ve caminin, aşağıda
------------Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt 14, sayı 2, 2012------------
Prof. Dr. Abdurrahman ACAR & Doç. Dr. M. Mesut ERGİN | 9
görüleceği üzere, birden fazla ismi bulunmaktadır. Bundan dolayı biz
bu kurumların resmî isminin yanında ikinci, varsa üçüncü isimlerini
parantez içerisinde gösterdik.
Lemyâ el-Câsir’in araştırmasına göre Memlükler devrinde
Halep’te inşa edilmiş olan medreselerden günümüze kalanlar
şunlardır: 1)Nâsırîye, 2)Salâhiye, 3)Sâhibiye, 4)Kurnâsiye, 5)Seffâhiye,
6)Seîdîye, 7) Kiltâviye21. Bunlardan Nâsıriye, çağdaş kaynaklar
tarafından daha çok cami özelliğiyle anıldığı için, buna camilerden
bahsedeceğimiz araştırmamızın ikinci kısmında yer verdik.
Memlükler, adliye teşkilatında Hanefî, Şafiî, Hanbelî ve
Malikî’likten oluşan dört Sünnî mezhebe ait baş kadılıklar ihdâs
ettiği22 gibi, kurdukları medreselerde de en eski örneğine Âmid’deki
Artuklu medresesi Mes’ûdiye’de rastladığımız23 dört mezhep fıkhını
okutma uygulamasını da sürdürmüşlerdir.
Emir İbn Toka ve Akça Medreseleri hariç, Halepteki Memlüklü
medreseleri, vakıf kayıtları mevcut olan yapılardır. Bu medreselerin
kurucuları ve vakıf teşkilatları hakkında, esas olarak Halepli tarihçiler
Alaeddin Ebu’l-Hasan Ali b. Muhammed, İbn Hatîb en-Nâsıriye eş-
Şafiî’nin (ö. 843/1440) Dürrü’l-Münteheb fî Târîhi Halep,
Muvaffaküddin Ebuzer Ahmed b. İbrahim et-Trablûsî el-Halebî eş-
Şafiî’nin (ö. 884/1479) Künûzü’z-Zeheb fî Târîhi Haleb ve Kadil-Kudat
Muhibbüddin Ebu’l-Fazl Muhammed b. Ebi’l-Velid Muhammed
İbnü’ş-Şihne el-Hanefî’nin (ö. 890/1485) Dürrü’l-Münteheb fî Târîhi
Memleketi Haleb adlı eserlerinden nakiller yapan Kâmil el-Ğazzî24 ve
21 Lemyâ el-Câsir, Medârisu Haleb el-Eseriye, Halep 2000, 268.
22 Yiğit, İslam Tarihi, VII, 200.
23 Bkz. İsmail Orman, ‚Medrese‛, DİA, Ankara 2003, XXVIIII, 338;Abdurrahman
Acar, ‚Diyarbakır Medreseleri ve Osmanlı Eğitim Sistemi İçerisindeki Yerleri‛,
Osmanlıdan Cumhuriyete Diyarbakır, I, Edit: Bahaeddin Yediyıldız-Kerstin
Tomenendal, Ankara 2008, s. 129-130.
24 Kâmilü’l-Bâlî el-Halebî el-Ğazzî, Kitâb Nehrü’z-Zeheb fî Tarihi Haleb, II, thk: Şevki
Şa’s-Mahmud Fahurî, Dâru’l-Kalemi’l-Arabî, ikinci baskı, Dımaşk 1419/1999.
------------Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt 14, sayı 2, 2012------------
10 | Halep’te Memlüklü Dönemine Ait Medrese Vakıfları
Râğıb et-Tabbâh’ın25 kitaplarında kıymetli bilgiler bulmaktayız. Bu
bilgiler arasında vakfın kurucusunun kim olduğu, medresenin hangi
mezhep(ler) için tahsis edildiği, mütevellî ve müderris olarak
kimlerin tayin edildiği, vakıfların muhtevası ve kapasitesi yer
almaktadır.
Memlüklü medreselerinde binlerce talebe, ilim tahsil etmiş ve
bunlar arasından ünlü birçok kadı, müderris, imam ve hatib çıkmıştır.
İbnü’l-Hanbelî olarak bilinen Razîyüddîn Muhammed b. İbrahim el-
Halebî (ö. 971/1563-64)’nin Dürrü’l-Habeb fî Târîhi Ayâni Haleb isimli
eseri26, Halep medreseleri ve bu medreselerden mezun olmuş veya
buralarda müderris olarak görev yapmış çok sayıda ilim adamının
biyografisini içermektedir.
Burada sanat tarihçilerinin ilgi alanına giren, medreselerin
mimari özellikleri27 üzerinde fazla durulmayacaktır.
Halep’te Memlükler zamanında inşa edilmiş olan medreseler
ve bunların vakıf teşkilatları hakkında elde ettiğimiz bilgiler şöyledir:
1) Salâhiye Medresesi (Bâhaiye): Süveyketü Ali (veya Bâbu’n-
Nasr) Mahallesi’nde, Hayr Beg Han’ın batısındadır. 737/1336-37
senesine tarihlenen bu medresenin vakfı Emir Salahaddin Yusuf b.
25 M. Râğıb et-Tabbâh, İ’lâmü’n-Nübelâ bi Târîhi Halebi’ş-Şehbâ’, thk: Muhammed
Kemal, Dâru’l-Kalemi’l-Arabî, II, III, IV, V, ikinci baskı, Halep, 1408/1988.
26 Raziyüddin Muhammed b. İbrahi el-Halebî, İbnü’l-Hanbelî, Dürrü’l-Habeb fî
Târihi Haleb, I-II, thk: Mahmud Hamd el-Fâhûrî-Yahya Zekeriyya Abbâre,
Menşûrât Vezaret es-Sekâfe, Dımaşk, 1972. Bu eserde 863-971/1458-1563-64
yıllarında yaşamış, yarısı Halepli olan 600’den fazla şahsiyetin biyografisi yer
almaktadır. M. Râğıb et-Tabbâh, bunların bir kısmını İ’lâmü’n-Nübelâ adlı eserine
almıştır.
27 Memlüklü cami ve medreselerinin mimarî açıdan bir değerlendirmesi için bkz:
Eruz, ‚Memlükler‛ (Sanat), DİA, XXIX, 97-100.
------------Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt 14, sayı 2, 2012------------
Description:ölmüştür.37. Salâhiye Medresesi, Osmanlılar devrinde uzun süre Şafiîlere ait ‚metin‛ kritiğini yapan ulema, onların sıhhatinde ittifak etmiş ve söz.