GÜNEŞi EN GÜZEL BATIRAN ADASI: BORACAY ANI: AYSEL GiT BAŞIMD

76 Pages·2017·9.83 MB·Turkish

ocak - haziran 2017
eğitim-kültür-sanat dergisi
ŞİİR: KARAMSARLIK KURBANI
HİKÂYE: BiR KÜÇÜCÜK TOHUMDAN BiR KOCAMAN AĞACA
GEZİ: GÜNEŞi EN GÜZEL BATIRAN ADASI: BORACAY
ANI: AYSEL GiT BAŞIMDAN
DOSYA: GENÇLiK VE DEĞERLERiMiZ
DENEME: ORGANiK PAMUK PRENSES VE YEDi CÜCELER
ELEŞTİRİ: MÖSYÖ MATHIEU’NÜN ASi ÇOCUKLARI: KORO
PB 1
GENÇLİK
BÖYLEDİR İŞTE
İçimi titreten bir sestir her gün.
Saat her çalışında tekrar eder:
“Ne yaptın tarlanı, nerede hasadın?
Elin boş mu gireceksin geceye?
Bir düşünsen yarıyı buldu ömrün.
Gençlik böyledir işte, gelir gider;
Ve kırılır sonra kolun kanadın;
Koşarsın pencereden pencereye.”
Ah o kadrini bilmediğim günler,
Koklamadan attığım gül demeti,
Suyunu sebil ettiğim o çeşme,
Eserken yelken açmadığım rüzgâr
Gel gör ki sular batıya meyleder,
Ağaçta bülbülün sesi değişti,
Gölgeler yerleşiyor pencereme;
Çağınız başlıyor ey hâtıralar.
Cahit Sıtkı TARANCI
ncisi
Öğre
GSL
Rıza
n
Hasa
A
C
A
R
KA 2 3
Nisa
“Her şey unutulur.
Fakat biz, her şeyi gençliğe bırakacağız.
ni
me
O gençlik ki hiçbir şeyi unutmayacaktır; Öğret
geleceğin ümidi, ışık saçan çiçekleri onlardır. natlar
Bütün ümidim gençliktedir.” örsel Sa
G
u
ul
ok
Orta
uriyet
h
m
u
C
N
A
RSL
A
P
AL
m
evri
D
C.
2 3
İÇİNDEKİLER
08
KARAMSARLIK KURBANI 8
KÖŞEDEKİLER 9
BİR KÜÇÜK TOHUMDAN BİR KOCAMAN AĞACA 10
14
AYSEL GİT BAŞIMDAN 12
FİLİPİNLER’İN GÜNEŞİ EN GÜZEL BATIRAN ADASI: BORACAY 14
KÜLLÜK YAHUT MERYEM 18
24
HAFIZAMA KAZIDIKLARIM 20
ÖĞRETMEN NEDİR? 22
HER EYLÜL BİR BAŞLANGIÇ 24
28
POSTYAPISAL BİR DENEME 26
DOSYA: GENÇLİK VE DEĞERLERİMİZ 28
SATIR ARALARINA KURULMUŞ ŞEHİRLER 30
30 ORGANİK PAMUK PRENSES & YEDİ CÜCELER 32
32
4 5
38
36 GİZLİ GENÇLİK DEFTERİ
38 DURAĞIN YABANCISI
40 SOSYAL MEDYA VE GENÇLİK
42
42 GENÇLİKTE DEĞERLERİN YANSIMASI
46 GENÇLİK VE KİTAP OKUMAK
47 KİTAP VE GENÇLİK
48
48 GENÇLERİN GELECEK KAYGISI
50 HAYATTA BİR KERE
52 TERCİHİMİZ GELECEĞİMİZDİR
54
54 UNUTMA SEN DE ÇOCUKTUN
58 HASKÖY KARAY KENESASI
65 MELEKLERİN SESLERİ: KORO
68 EDİRNE DESTİNASYON MARKALANMASI 65
68
4 5
ncisi
Öğre
GSL
Rıza
n
Hasa
N
A
C
N
ÖZE
n
Eki
ocak - haziran 2017
eğitim-kültür-sanat dergisi
İmtiyaz Sahibi:
Hüseyin ÖZCAN
Edirne İl Milli Eğitim Müdürü
Genel Yayın Yönetmeni:
Filiz SUGÖZLEYEN
Zübeyde Hanım Anaokulu Müdürü arzu ulaşdır
editörden
Editör:
Arzu ULAŞDIR
80. Yıl Cumhuriyet Anadolu Lisesi 80. Yıl Cumhuriyet Anadolu Lisesi
Türk Edebiyatı / Dil ve Anlatım Öğretmeni
Türk Edebiyatı / Dil ve Anlatım Öğretmeni
Yayın Kurulu:
Elif ACAR
Edirne Anadolu İmam-Hatip Lisesi Değerli Edirne Eğitim Okurları,
Türk Edebiyatı / Dil ve Anlatım Öğretmeni
Hüzünlü bir yılı arkamızda bıraktığımız, huzur ve barış temenni ettiğimiz yeni bir yılda
Filiz MANDACI
Edirne Anadolu İmam-Hatip Lisesi dokuzuncu sayımızla sizin karşınızdayız. Bu sayımızda “Gençlik ve Değerlerimiz” konusunu
Tarih Öğretmeni ele aldık.
Nilgün ISSIGÜN
Toplumların temel unsuru olan gençler, genellikle yetişkinlerin eleştirilerine maruz
80. Yıl Cumhuriyet Anadolu Lisesi
kalmaktadır. Öyle ki MÖ V. yüzyılda yaşayan Antik Yunan Filozofu Sokrates, bakınız gençleri
Türk Edebiyatı / Dil ve Anlatım Öğretmeni
nasıl eleştirmiştir: “Günümüzün çocukları lüksü seviyor. Kötü davranışları var, otoriteye
Şadi KULOĞLU başkaldırıyorlar, yaşlılara saygıları yok, çalışmak yerine lak lak etmeyi seviyorlar. Çocuklar
E.Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu artık evlerinin hizmetçisi değil, tiranı. Anne babaları odaya girince ayağa kalkmıyorlar.
Türk Edebiyatı / Dil ve Anlatım Öğretmeni
Onlara itiraz ediyorlar, destek olmak yerine laklak yapıyorlar, şapır şupur yiyorlar, bacak
bacak üstüne atıyorlar, öğretmenlerine zulmediyorlar.”
İsmail KASAPOĞLU
Edirne Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Tarih Öğretmeni Asırlardır eleştirilere maruz kalan gençlerimizi bizler farklı bir bakış açısıyla ele aldık. Bu
sayımızda gençlerin sorunlarına, gelecek kaygılarına onların gözüyle bakmaya çalıştık.
Genel Sanat Yönetmenleri: Türkiye Cumhuriyeti’ni emanet edeceğimiz gençlerimize bizim güvenimiz tamdır.
Nadide Dilek ALTAY
Gençlerimiz, atalarından aldıkları mirası daha da ilerilere götürecektir.
Edirne Lisesi Müdür Yardımcısı
Levent TOSUN Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Hasan Rıza Güzel Sanatlar Lisesi
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan!
Görsel Sanatlar Öğretmeni
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan.
Tasarım:
Çivi Yaratıcı Fikirler
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın,
www.civi.com.tr
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!..
[phone]
Arif Nihat Asya
Basım:
Seçil Ofset
Bu sayımızda bizlere maddi ve manevi desteğinden dolayı İl Milli Eğitim Müdürümüz
www.secilofset.com
[phone] Sayın Hüseyin Özcan’a teşekkürlerimizi arz ediyorum. Dergimizin hazırlanmasında
büyük emeğe sahip olan dergi ekibimize; eserleriyle dergimizi zenginleştiren değerli
Yönetim Yeri:
akademisyen, araştırmacı, öğretmen ve öğrencilerimize minnetlerimi sunuyorum.
Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü
Vilayet Binası EDİRNE
Yeni sayımızda görüşmek dileğiyle... Hoşça kalın.
İletişim:
Tel: [phone]
Web: edirne.meb.gov.tr
E-posta: [email protected]
Edirne Valiliği İl Özel İdaresi
Tarafından Bastırılmıştır.
Ocak - Haziran 2017
Kapak Görseli: Levent Tuna TOSUN
Kırkpınar Ağası Alper Yazoğlu Ortaokulu Öğrencisi
“Türkıẏe Değer Ödüllerı”̇ 2016 Karık̇atür Dalı Türkıẏe Birincisi
*Dergide yer alan yazı, fotoğraf ve resimlerin sorumluluğu
sahiplerine aittir. Yazılar, fotoğraflar ve resimler izinsiz
kullanılamaz.
KÖKLERiNiN iZiNDE
BiR GENCLiK
Hüseyin ÖZCAN / Edirne İl Milli Eğitim Müdürü
Gençlik dönemi, bireyin kimliğinin ve kişiliğinin oluştuğu dönemdir.
Gençlik döneminde kişiliğini ve kimliğini oturtan bireyler, toplumu
oluşturmaktadır. Bu nedenle bir toplumun temel taşını oluşturan unsur,
gençlerdir. Toplumlar, gençliğe verdikleri önem nispetinde gelişebilir.
Okuyan, düşünen, eleştiren bir gençlik; mensup olduğu toplumu daha
da ilerilere götürecektir. Nitekim hem İslam tarihi hem de Türk tarihi
toplumlarını şaha kaldıran genç simalarla doludur.
İslam müjdesinin henüz verilmediği, cehaletin zifiri karanlığının
hüküm sürdüğü bir devirde iffeti, mertliği, merhameti, adaleti ile
“Muhammedü’l-Emîn” olarak tanınan bir genç vardır. Bu karanlık, barış ve
selamet dini olan İslam ile dağılmaya başlayacaktır. “Muhammedü’l-Emîn”,
Resûlullah olduktan sonra Hicret edecektir Medine’ye. Henüz küçük bir
çocukken İslamiyet’i kabul eden Hz. Ali, Hicret gecesi Cihan Peygamberi
Hz. Muhammed’in yatağına yatıp müşrikleri oyaladığında henüz yirmili
yaşlarında bir gençtir. Cennetle müjdelenen Talha bin Ubeydullah, Uhud’da
İslam Peygamberi’ni yalnız bırakmayıp yaralandığında, “Sahabe-i Kirâm’dan
ayakları üzerinde dolaşan bir şehit görmek istiyor musunuz? İşte o, Talha
bin Ubeydullah’tır.” hadîs-i şerîfiyle şereflendiğinde yirmili yaşlarında bir
gençtir.
Türk tarihi de şanlı birçok genç şahsiyete şahitlik etmiştir. Anadolu’nun
kapılarını Türklere açan, “Ebu’l-Feth” unvanını ilk alan Sultan Alparslan;
cihangirâne bir imparatorluğun doğacağı Osmanlı Beyliği’nin kurucusu
Osman Bey o şanlı gençlerden sadece birkaçıdır. Batı’nın “Muhteşem
Süleyman”ı, Doğu’nun “Kânûnî Sultan Süleyman”ı, yarım asır Osmanlı’yı
yöneten, saltanatının 10 yılını seferlerde geçiren I. Süleyman; tahta
geçtiğinde 26 yaşındadır.
8 9
Bin yıllık Bizans İmparatorluğu’na son veren, karanlıklar içindeki Orta Korkmadan, yılmadan, ümitsizliğe kapılmadan genci yaşlısı, çoluğu
Çağ’ı kapatıp Yeni Çağ’ı açan, Alparslan’dan sonra “Ebu’l-Feth” olarak anılan çocuğu, kadını erkeği birlik olarak Osmanlı’nın küllerinden Türkiye
Fatih Sultan Mehmed; gemileri karadan yürütüp İstanbul’u fethettiğinde Cumhuriyeti’ni kuracaktır. Cumhuriyetimizin güçlenmesinde genç
henüz 21 yaşında bir delikanlıdır. dimağların, azimle çalışan insanımızın payı büyüktür. Akif’in Asım’ıdır
bu genç nesil. Necip Fazıl’ın beklediği, “Zaman bendedir ve mekân bana
“Gürlemiş Topkapı’dan bir yeni şiddetle daha. emanettir.” şuurunda bir gençliktir bu nesil. Tanktan, tüfekten, uçaktan
Şanlı namıyle ‘büyük top’ denilen ejderha. korkmayan; “ ‘Kim var?’ diye seslenilince sağına ve soluna bakınmadan fert
fert ‘Ben varım!’ cevabını verici, her ferdi ‘Benim olmadığım yerde kimse
Sarf edilmiş nice kol kuvveti gündüz ve gece. yoktur!’ duygusuna sahip bir dava ahlâkını pırıldatıcı bir gençlik… Can
Karadan sevk edilen yüz gemi geçmiş Haliç’e taşıma liyakatini canların canı uğrunda can vermeyi minnet sayacak kadar
gözü kara ve nispette strateji ve taktik sahibi bir gençlik… Zifiri karanlıkta ak
Son günün cengi olurken ne şafakmış o şafak! sütün içindeki ak kılı fark edecek kadar gözü keskin bir gençlik”tir Türkiye’yi
Üsküdar, gözleri dolmuş, tepelerden bakarak ayakta tutan. Nurettin Topçu’nun ifadesiyle “Biz, kendisine Hakk’ın emaneti
olan mukaddes davadan vazgeç diyenlere gözyaşları ve içindeki isyan
Görmüş İstanbul’a yüz bin meleğin uçtuğunu, yıldırımlarıyla dönüp de ‘Güneşi sağ elime, ayı da sol elime verseler yine de
Saklamış durmuş, asırlarca, hayâlinde bunu.” bu işten vazgeçmem.’ diyen büyük Peygamberimizin izinden yürüyoruz.”
Yahya Kemal BEYTALI diyen bir gençliktir dört bir taraftan yapılan hain saldırılar karşısında boyun
eğmeyen ve ülkesine boyun eğdirmeyen gençlik.
Osmanlı İmparatorluğu’nun gücünü kaybetmesiyle emperyalist
Batı’nın akbabalar gibi Osmanlı’yı paylaşma planlarını yaptığı XX. yüzyılda Korkma! Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz;
da mümtaz genç simalar belirir. I. Dünya Savaşı’nda şanlı Mehmetçik Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz!
cephelerdedir. Öğrencileri şehit olan Galatasaray Lisesi, Edirne Lisesi, Konya Düşer mi tek taşı sandın harîm-i nâmûsun?
Lisesi ve İzmir Lisesi 1915’te mezun verememiştir. Dârülfünûn öğrencisi Meğerki harbe giden son nefer şehîd olsun.
yüzlerce tıbbiyeli, vatanı uğruna Çanakkale’ye koşmuş; bu toprakları vatan Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa;
yapmak için canlarını feda etmiştir: Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa;
Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlar,
“Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Taşıp da kaplasa âfâkı bir kızıl sarsar;
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Değil mi cephemizin sînesinde îmân bir;
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhîdi. Sevinme bir, acı bir, gâye aynı, vicdân bir;
Bedr’in arslanları ancak bu kadar şanlı idi Değil mi sînede birdir vuran yürek... Yılmaz!
Mehmet Âkif ERSOY Cihân yıkılsa, emîn ol, bu cephe sarsılmaz!”
Mehmet Âkif ERSOY
Askerimizin destan yazdığı bu çetin savaşta ANZAK birliklerini Conk
Bayırı’nda durduran Yarbay Mustafa Kemal, İngilizleri bozguna uğratarak Türkiye Cumhuriyeti, mazisindeki mümtaz gençlerden aldığı ilhamla
önce Miralay sonra da “Anafartalar Kahramanı” olur. Bu genç subayın tarihe vatanına sımsıkı sarılan, korkmayan, yılmayan, okuyan, düşünen, gelişen bu
şekil verdiği birkaç yıl sonra anlaşılacaktır. genç neslin elinde “ilelebet pâyidâr kalacaktır.”
8 9
KARAMSARLIK
KURBANI
Cevat Mert ÇETİN / Edirne Lisesi Öğrencisi
Alışkanlıklarıma forsalık etmesin karamsarlığım;
Her gün aynı tenha yoldan yürümesin.
Ben bu mektubu sevgili,
Bugün yılını bilemediğim bir diyardan,
Gönderiyorum sana ve pencerede atları görüyorum.
Şehrin dalgalı karanlığında,
Rüzgârların yıldız ışıkları parıldıyor.
Suya vuran yansımalara,
Fırça çekiyor bir kutsal sakin.
Gökyüzünde gökyüzü yok bu gece.
Zeus yakarışlarına direnmiyor bu gece şairin
Gökyüzünden mahrum gökler bile kararıyor,
Duman duman bulutlarla!
Dalgalanan rüzgârların arasından,
Işığa vuran bir gölge geliyor,
İlkçağ esintisi denizinden!
Sis, kül ve duman…
“sen” diyorum, “ey kutsal yaratık”
Kuş ya da şeytan! Çek git buradan,
Gecem gündüzün çığlıklarına bulanmadan;
Rahat bırak beni güne uyanmayan rüyalarımda;
Üşümesin rüzgârından kara bulutlarım…
10 11