Table Of ContentUluslararası Sosyal Ara(cid:1)tırmalar Dergisi
The Journal of International Social Research
Cilt: 7 Sayı: 34 Volume: 7 Issue: 34
www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581
GÖKSU NEHR(cid:2) VAD(cid:2)S(cid:2)N(cid:2)N FLÜVYAL JEOMORFOLOJ(cid:2)S(cid:2) (MUT-S(cid:2)L(cid:2)FKE ARASI)
FLUVIAL GEOMORPHOLOGY OF THE GÖKSU RIVER VALLEY (BETWEEN MUT AND
S(cid:1)L(cid:1)FKE)
Nurcan AV(cid:3)(cid:2)N•
Öz
Göksu Nehri’nin Mut-Silifke arasında kalan kesimini kapsayan bu çalı(cid:1)manın amacı, nehrin
Kuvaterner iklimsel de(cid:2)i(cid:1)imlerine ve tektonizmaya tepkisini ortaya koymaktır. Bu amaçla, Göksu
Nehri vadisindeki jeomorfolojik birimler (a(cid:1)ınım yüzeyleri, sekiler, alüvyal yelpazeler, akarsu yata(cid:2)ı,
ta(cid:1)kınovası, nehir adaları) haritalanmı(cid:1), akarsu sekilerinin morfometrik, stratigrafik ve kronolojik
özellikleri belirlenmi(cid:1) ve vadinin flüvyal aktivitesi ortaya konmu(cid:1)tur. Yapılan incelemeler sonucunda,
ara(cid:1)tırma alanında toplam 16 seki basama(cid:2)ı tespit edilmi(cid:1)tir. Bu sekilerden S16-S7 arasındaki
seviyelerde karakteristik seki depoları gözlenirken di(cid:2)er seviyelerin flüvyal bir depoya sahip
olmadı(cid:2)ı belirlenmi(cid:1)tir. Sahada, kum ve çakıl ocaklarının yer aldı(cid:2)ı S16 ve S14 seviyelerinde
sedimantolojik ve stratigrafik analizler gerçekle(cid:1)tirilmi(cid:1)tir. Bunun yanında, yine S16 seviyesindeki
uygun numune veren kesitler, OSL (I(cid:1)ık uyarımlı lüminesans) tarihleme yöntemi için kullanılarak S16
sekisinin ya(cid:1)ı belirlenmi(cid:1)tir. 160.000-225.000 yıl olarak tespit edilen bu ya(cid:1), söz konusu seviyenin MIS
7 buzularası dönemde meydana geldi(cid:2)ini, dolayısıyla Göksu Nehri sekilerinin olasılıkla geçi(cid:1)
a(cid:1)amalarında ve sıcak dönemlerde depolandı(cid:2)ını ortaya koyması bakımından önemlidir. Bu sonuç,
aynı zamanda bölgesel yükselim oranını da yansıtarak Göksu Nehri’nin vadi kazılma oranının son
200.000 yılda 0.16 mm/yıl oldu(cid:2)unu göstermi(cid:1)tir. Sonuç olarak Göksu Nehri Vadisi, 16 basamaklı
seki serisi, dü(cid:1)ük menderesli- dü(cid:1)ük örgülü yatak paterni, çok sayıdaki burun seddi ve di(cid:2)er
jeomorfolojik birimleri ile Kuvaterner çevresel de(cid:2)i(cid:1)imlerinden oldukça etkilenmi(cid:1)tir. Bölgesel
yükselim, vadinin açılmasında, nehrin dar bir ta(cid:1)kınovası olu(cid:1)turmasında ve basamaklı sekilerini
meydana getirmesinde büyük paya sahipken, yerel faylar akarsu yata(cid:2)ı üzerinde kısmen etkili olmu(cid:1),
yer yer yatak ötelenmeleri ile kendini göstermi(cid:1)tir. (cid:3)klimsel de(cid:2)i(cid:1)imler ise nehrin vadisini
(cid:1)ekillendirmesinde, seki basamaklarının olu(cid:1)umunda ve seki depolarının birikiminde oldukça önemli
bir paya sahiptir.
Anahtar Kelimeler: Mut Havzası, Göksu Nehri Vadisi, Akarsu Sekisi, OSL Tarihlendirme Yöntemi.
Abstract
The aim of the study that contains Göksu River Valley between Mut and Silifke is to
determine response of the river to Quaternary environmental and structural changes. For this purpose
the geomorphological forms in the valley (river terraces, alluvial fans, river channel, floodplain) are
mapped, the sedimentological-stratigrafical and chronological characteristics are investigated, and
finally geomorphology map is created. In the valley 16 alluvial terrace levels are detected. While the
terrace levels between S16-S8 have fluvial deposits, the terraces between S7-S1 are flats without fluvial
deposits. In the field, sedimentological-stratigrafical characteristics of the S14 and S16 terraces are
analyses. OSL dating ananlysis of the S16 terrace is carried out. According to this, the age of the S16
terrace level is 160.000-225.000 ka BP. In accordance with oxygen isotope chronology this result shows
that the river accumulated sediments in interglacial period of MIS 7. The valley erosion rate of Göksu
River in last 160.000 ka is 0.16 mm/year. As a result the Göksu River valley (with its terrace sequence,
low braided channel pattern, point bars and the other morphological forms) is effected considerably
by the Quaternary environmental changes. Uplift induce to form of the valley and local faults effects
river channel especially. Climatic changes effects to form of terrace levels and terrace deposits.
Keywords: Mut Basin, Göksu River valley, Fluvial Terrace, OSL Dating Methods.
(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)
• Yrd. Doç. Dr., Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Co(cid:2)rafya Bölümü.
- 314 -
(cid:1)
1. Giri(cid:1)
Nehir sistemleri, yeryüzünü (cid:1)ekillendiren en önemli dı(cid:1) kuvvetler arasındadır ve bu
özellikleri ile bir çok disiplinin inceleme konusu olmu(cid:1)lardır. Su, besin ve güç kayna(cid:2)ı olarak
yaygın (cid:1)ekilde kullanımlarının yanı sıra, tarım, endüstri, rekreasyon ve ta(cid:1)ımacılık gibi farklı
alanlarda da önem ta(cid:1)ıyan nehirler, yer bilimleri, çevre bilimleri, hidroloji ve çe(cid:1)itli
mühendislik-mimarlık dalları ba(cid:1)ta olmak üzere bir çok disiplinin ortak ara(cid:1)tırma konusudur.
Yerbilimleri kapsamında çalı(cid:1)malar yapan fiziki co(cid:2)rafya disiplini açısından flüvyal
sistem ise, yeryüzünü (cid:1)ekillendiren büyük bir güç olmasının yanında, iklimsel de(cid:2)i(cid:1)imler ve
tektonizma (faylanma, bölgesel yükselim, kıvrımlanma vb.) gibi Kuvaterner çevresel
de(cid:2)i(cid:1)imlerine tepki veren ve bu tepkinin önemli kayıtlarını içeren morfolojik sistemlerin
ba(cid:1)ında gelmektedir (Schumm ve di(cid:2)., 2000:….). Bu nedenle, Kuvaterner devrinin yeniden
yapılandırılmasına hizmet eden ve yeryüzünün jeomorfolojik yapısını ele alan co(cid:2)rafi
çalı(cid:1)malar için nehir sistemleri, önemli bir veri kayna(cid:2)ıdır. Bu ba(cid:2)lamda, literatürde
yeryüzünün tektonik ve iklimsel denetiminin açıklanmasında uzun dönemli veriler olarak
de(cid:2)erlendirilen flüvyal sistemler (Bohncke vd., 1995; Huisink, 1997; Antoine vd., 2000; Schumm
vd., 2000; Bridgland, 2000; Maddy vd., 2001; Vandenberghe, 2002; Starkel, 2003; Westaway vd.,
2003; Demir vd., 2004; Maddy vd., 2005; Bridge, 2005:328; Vandenberghe, 2007; Bridgland ve
Westaway, 2008) önemli bir ar(cid:1)iv görevi görmektedir. Türkiye akarsuları için yapılan çalı(cid:1)malar
da söz konusu bu ar(cid:1)ivlerin, Kuvaterner yapılandırma çalı(cid:1)malarına katkı sa(cid:2)laması ve
Türkiye'deki jeomorfolojik süreçlere etki eden denetim mekanizmalarını ortaya koyması
amacına hizmet etmektedir (Demir vd., 2004; Westaway vd., 2004; Do(cid:2)an, 2005; Maddy vd.,
2005; Westaway, 2006; Demir vd., 2007; Seyrek vd., 2008; Maddy vd., 2008; Demir vd, 2009;
Do(cid:2)an, 2010, 2011; Av(cid:1)in Görenda(cid:2)lı, 2010, 2011; Demir vd., 2012).
Bu çalı(cid:1)mada ele alınan Göksu Nehri vadisi, gerek Do(cid:2)u Akdeniz Havzasını temsil
eden ve iyi geli(cid:1)mi(cid:1) bir seki sistemine sahip olan büyük bir akarsu olması, gerekse Türkiye'nin
önemli orojenik ku(cid:1)aklarından biri olan Orta Toros ku(cid:1)a(cid:2)ında yer alması nedeniyle tercih
edilmi(cid:1)tir. Geyik Da(cid:2)ları'ndan (Orta Toroslar) kayna(cid:2)ını alan nehir, Gökçay ile Gökdere
(Ermenek) adındaki iki önemli kolu ile birlikte yakla(cid:1)ık 10.400 km2'lik bir alanı drene ederek
Silifke deltasından Akdeniz'e ula(cid:1)maktadır ((cid:4)ekil 1, 2). Bu alanın, büyük oranda Mut Miyosen
Havzası sınırları içerisinde yer alması, yapılan çalı(cid:1)maların pek ço(cid:2)unun jeoloji tabanlı
olmasına neden olmu(cid:1)tur (Blumenthal, 1956; Nieoff, 1960; Akarsu, 1960; Özer vd., 1974; Gökten,
1976; Koçyi(cid:2)it, 1976; Gedik vd., 1979; Korkmaz ve Gedik, 1990; Tanar ve Gökçen, 1990; Atabey
vd., 2000; Eri(cid:1), 2000; Yıldız vd., 2003; Bassant vd., 2005; Cosentino vd., 2011; Schildgen vd.,
2012). A(cid:2)ırlıklı olarak stratigrafi, sedimantoloji ve paleontoloji konularında çalı(cid:1)maların ortaya
konuldu(cid:2)u inceleme alanı, biyostratigrafik ve paleomanyetik ya(cid:1)landırma çalı(cid:1)maları
sayesinde, Göksu Nehri vadisinin açıldı(cid:2)ı litoloji ve zamansal süreç konusunda aydınlatılırken,
vadi morfolojisi, flüvyal süreçler ve nehrin kazma-biriktirme a(cid:1)amaları konusunda yeterince
incelenmemi(cid:1)tir. Bu konuda yapılan tek çalı(cid:1)ma olan Mut ve yakın çevresinin jeomorfolojisi
ba(cid:1)lıklı ara(cid:1)tırma (Çiçek, 2001), vadideki akarsu sekilerinin bir bölümünü alansal ve
morfometrik açıdan ele alması bakımından önemlidir.
- 315 -
(cid:1)
(cid:1)
Tablo 1: Ara(cid:1)tırma alanının yer bulduru haritası.
Tablo 2: Ara(cid:1)tırma alanının fiziki haritası.
2. Veri ve yöntem
Bu çalı(cid:1)ma, sayısal yükselti verileri, çe(cid:1)itli ölçeklerde (1/25000, 1/50000, 1/100000)
topografya ve jeoloji haritaları, eski ve yeni tarihli hava foto(cid:2)rafları gibi temel kartografik
kaynaklardan ve dört yıl süresince gerçekle(cid:1)tirilen saha çalı(cid:1)malarının sonuçlarından
yararlanılarak hazırlanmı(cid:1)tır.
Ara(cid:1)tırma alanına ait kapsamlı bir veri tabanı olu(cid:1)turmak amacıyla, öncelikle vadinin
orta ve a(cid:1)a(cid:2)ıçı(cid:2)ırında yo(cid:2)unluk kazanan akarsu sekileri ile di(cid:2)er jeomorfolojik birimler (alüvyal
yelpazeler, ta(cid:1)kın ovası, aktüel nehir yata(cid:2)ı, akarsu setleri) haritalanmı(cid:1)tır. Ara(cid:1)tırma
alanındaki en önemli flüvyal olu(cid:1)umlardan olan sekiler, alansal ve metrik da(cid:2)ılımlarının yanı
sıra, sedimantolojik, stratigrafik ve kronolojik özellikleri bakımından incelenmi(cid:1)tir. Kum
ocaklarından elde edilen sedimantolojik ve stratigrafik bazı özellikler, Göksu Nehri’nin uzun
dönemli akı(cid:1) ko(cid:1)ulları hakkında önemli bilgiler verirken, uygun numune veren depolarda
- 316 -
(cid:1)
yapılan OSL tarihlendirme analizleri, akarsu vadisinin jeomorfolojik evrimi konusunda
aydınlatıcı olmu(cid:1)tur.
Bunlara ek olarak olu(cid:1)turulan, vadi ve yakın çevresinin enine ve boyuna kesitleri,
inceleme alanındaki a(cid:1)ınım yüzeyi seviyeleri, yamaç (cid:1)ekillenmesi ve seki basamaklanmasını
ortaya koymaları bakımından faydalı olmu(cid:1)tur. Söz konusu kesitler ayrıca daha sonra
geli(cid:1)tirilen ve vadinin jeomorfolojik geli(cid:1)imini büyük ölçüde açıklayan "genelle(cid:1)tirilmi(cid:1) vadi
enine kesitinin" çizimine önemli katkı sa(cid:2)lamı(cid:1)tır. Bunun yanında, sekilerin boyuna profilleri
(deniz seviyesinden yükseklikleri ile konumları kaydedilerek olu(cid:1)turulan seki e(cid:2)im çizelgeleri),
ara(cid:1)tırma alanında tektonik kökenli bir seviye de(cid:2)i(cid:1)iminin (tiltlenme, çarpılma) olup olmadı(cid:2)ını
sorgulamaya yardımcı olmu(cid:1)tur.
Güncel vadi içerisindeki jeomorfolojik birimlerin de(cid:2)erlendirilmesine ili(cid:1)kin bu
uygulamalara ek olarak, alana ait en eski (1956 tarihli) ve en yeni (1988 tarihli) hava foto(cid:2)rafları
ile güncel uydu görüntülerinin analiz edilmesi sonucunda, Göksu Nehri yata(cid:2)ındaki son 57
yıllık de(cid:2)i(cid:1)im süreci incelenmi(cid:1)tir. Güncel yatak paterni ise, nehir yataklarının kıvrımlanma-
örgülenme dereceleri esasına dayalı sınıflandırma (Schumm, 1977, 1981) temelinde
de(cid:2)erlendirilmi(cid:1)tir.
3. Bulgular
3.1. Göksu Nehri vadisinin jeolojik özellikleri
Ara(cid:1)tırma alanı, jeolojik açıdan bir çok farklı birimin yanal ve dikey geçi(cid:1)ler olu(cid:1)turdu(cid:2)u
kompleks bir alandır. Saha içerisinde, Paleozoyikten Kuvaternere kadar çe(cid:1)itli ya(cid:1)larda,
denizel, gölsel geçi(cid:1) karakterli ve karasal sedimanter yapılar görülmektedir (Akarsu, 1960;
Gedik vd, 1979; Tanar, 1989). Kimi ara(cid:1)tırmacılara göre Miyosen öncesi ve Miyosen sonrası
kayaçlar olarak sınıflandırılan bu birimler, literatürde dört alt ba(cid:1)lık altında ele alınmaktadır.
Bunlar; Akdere Formasyonu (Paleozoyik ve Mesozoyik ya(cid:1)lı kireçta(cid:1)ı, (cid:1)eyl, killi kireçta(cid:1)ı, (cid:1)ist ve
metamorfikler), Fakırca Formasyonu (Oligo-Miyosen ya(cid:1)lı gölsel killi kireçta(cid:1)ı, (cid:1)eyl ve marn),
Derinçay Formasyonu (Erken Miyosen ya(cid:1)lı flüyyal ve deltaik çakılta(cid:1)ı, kumta(cid:1)ı, siltta(cid:1)ı, marn),
Köselerli Formasyonu (Geç Miyosen ya(cid:1)lı denizel killi kireçta(cid:1)ı ve marn) ve onunla yanal-dikey
geçi(cid:1)li Mut Formasyonu (Geç Miyosen ya(cid:1)lı resifal kireçta(cid:1)ı) olarak sıralanabilir (Gedik vd,1979;
Tanar, 1989).
Ara(cid:1)tırma alanında yüzeylenen bu formasyonlar ((cid:4)ekil 3), söz konusu kronolojik
yelpaze nedeniyle, alanın jeomorfolojik geli(cid:1)imini de farklı (cid:1)ekillerde etkilemi(cid:1)tir. Sahanın
kuzey sınırında yer alan Derinçay ile güney kesiminde yer alan Silifke Bo(cid:2)azlarının, jeolojik
olarak vadinin genel yapısından farklı (cid:1)ekilde, Paleozoyik ve Mesozoyik ya(cid:1)lı birimler ile Erken
Miyosen ya(cid:1)lı kayaçlardan olu(cid:1)maları sebebiyle, büyük ölçüde Mut ve Köselerli
Formasyonlarından olu(cid:1)an genel vadi profiline oranla Derinçay ve Silifke Bo(cid:2)azları, nehrin
yanal erozyonuna kar(cid:1)ı direnç göstererek oldukça dar ve derin bir vadi morfolojisi ortaya
koymu(cid:1)tur (Foto 1, 2).
- 317 -
(cid:1)
Tablo 3: Göksu Nehri vadisi ve yakın çevresinin jeoloji haritası (MTA, 2009)
- 318 -
(cid:1)
Foto 1: Derinçay Bo(cid:2)azı’na güneyden bakı(cid:1).
Foto 2: Silifke Bo(cid:2)azı’na güneyden bakı(cid:1).
3.2. Göksu Nehri vadisinin genel jeomorfolojik özellikleri
Çalı(cid:1)ma alanı içerisinde Göksu Nehri; Ermenek Çayı, Pirinç Suyu, Kurt Suyu gibi
önemli kolları ile birlikte yakla(cid:1)ık 100 km mesafe kat ederek Akdeniz'e ula(cid:1)maktadır. Bu mesafe
boyunca, vadi içerisinde ve yakın çevresinde gözlenen flüvyal olu(cid:1)umlar, iki farklı seviyede
izlenen a(cid:1)ınım yüzeyleri, yer yer geli(cid:1)me gösteren birikinti yelpazeleri, dar bir ta(cid:1)kın ovası, çok
sayıdaki seki basama(cid:2)ı ve aktüel yatak ile içerisindeki akarsu setleri (nehir adaları) olarak
sıralanabilir ((cid:4)ekil 4).
- 319 -
(cid:1)
(cid:3)ekil 4: Göksu Nehri vadisinin jeomorfoloji haritası.
Göksu Nehri vadisinin kuzey ve güney kesimleri ile orta bölümünden elde edilen enine
kesitler ile ((cid:4)ekil 5) harita analizleri, inceleme alanında iki farklı seviyede a(cid:1)ınım yüzeyi
oldu(cid:2)unu göstermi(cid:1)tir. Bunlardan ilki, sahanın kuzey sınırında, yakla(cid:1)ık 1600–1700 metrelerde
- 320 -
(cid:1)
gözlenen yüzeydir. (cid:3)kincisi ise aynı kesimde 600–700 metrelerde takip edilmektedir. Bu
yüzeyler, güney yönünde alçalmakta ve Silifke yakınlarında 1200 metreler (1.basamak) ile 400–
500 metrelere (2.basamak) ula(cid:1)maktadır. Alınan kesit hatları; kuzeyde Bucakkı(cid:1)la ve Derinçay
arasındaki saha (Teke Da(cid:2)ı-Gökçeta(cid:1) do(cid:2)rultusu), orta kesimde Derinçay ve Mut arasındaki
saha (Karınbeleni Tepe-Kilimli Da(cid:2)ı do(cid:2)rultusu) ve güneyde Mut ile Silifke arasındaki sahadır
(Gülnar- Alibaba Tepe do(cid:2)rultusu). Bu kesit hatları ile belirlenen a(cid:1)ınım yüzeyleri, resifal
kireçta(cid:1)ı, killi kireçta(cid:1)ı, marn, kumta(cid:1)ı, çakılta(cid:1)ı, (cid:1)eyl, dolomit ve volkanoklastikler gibi çe(cid:1)itli
litolojik birimleri kesmektedir ((cid:4)ekil 6).
Göksu Nehri vadisinde tespit edilen bir di(cid:2)er morfolojik birim, alüvyal yelpazelerdir.
Ara(cid:1)tırma alanı içerisinde, vadinin birçok bölümünde gözlenen alüvyal yelpazeler, e(cid:2)im ve
litoloji ko(cid:1)ullarına ba(cid:2)lı olarak farklı boyutlarda geli(cid:1)me göstermi(cid:1)tir. Alanın kuzey sınırında
yer alan Derinçay Bo(cid:2)azı ile güneyinde yer alan Silifke Bo(cid:2)azı arasında kalan alan içerisinde,
genellikle küçük derelerin ana nehre karı(cid:1)tı(cid:2)ı lokasyonlarda, nispeten büyük ve yayvan yelpaze
olu(cid:1)umları kar(cid:1)ımıza çıkmaktadır. Bu yelpazeler, Silifke Bo(cid:2)azı'na kıyasla, daha az e(cid:2)imli
yamaçlardan akmakta olan derelerin daha uzun mesafelerde ta(cid:1)ıyarak biriktirdikleri
materyalden olu(cid:1)maktadır. Silifke Bo(cid:2)azı'nda ise, oldukça e(cid:2)imli yamaçlardan Göksu Nehri'ne
karı(cid:1)an dereler, kısa mesafe kat ederek ta(cid:1)ıdıkları materyali vadi içerisinde, kısmen yamaçlarda
biriktirmektedirler. Bu nedenle bo(cid:2)az içerisinde meydana gelen yelpaze olu(cid:1)umları, e(cid:2)imli ve
küçük boyutlu olu(cid:1)umlardır. Ayrıca kuzey kesimin kireçta(cid:1)ı-marn ardalanmalı litolojisi, Bo(cid:2)az
kesiminin Paleozoyik ve Mezozoyik ya(cid:1)lı killi kireçta(cid:1)ı, (cid:1)eyl ve (cid:1)ist litolojisine kıyasla a(cid:1)ınıma
kar(cid:1)ı daha az direnç göstermekte, dolayısıyla yelpazelere daha fazla sediment girdisi
sa(cid:2)lamaktadır. Yelpaze geli(cid:1)iminin daha büyük boyutta gözlendi(cid:2)i özellikle kuzey kesimlerde,
bu yelpazelerin Göksu Nehri'ni kısmen öteledi(cid:2)i de gözlenmi(cid:1)tir ((cid:4)ekil 7).
(cid:3)ekil 5: Göksu Nehri vadisini çevreleyen a(cid:1)ınım yüzeylerinin enine profil hatları.
- 321 -
(cid:1)
(cid:3)ekil 6: Göksu Nehri vadisini çevreleyen a(cid:1)ınım yüzeylerinin enine kesitleri.
(cid:3)ekil 7: Göksu Nehri vadisinde yer alan alüvyal yelpaze olu(cid:1)umları.
Vadinin jeomorfolojik geli(cid:1)imine ı(cid:1)ık tutacak bir di(cid:2)er önemli birim, nehir yata(cid:2)ıdır.
Çünkü yatak morfolojisi, nehrin sahip oldu(cid:2)u kinetik enerjinin, çevresel ko(cid:1)ulların, iklim ve
tektoni(cid:2)in denetimi altındadır ve büyük oranda de(cid:2)i(cid:1)kendir. Bu bakımından, Göksu Nehri
vadisinin aktüel nehir yata(cid:2)ı, birçok akarsu vadisinde oldu(cid:2)u gibi uzun vadede kısmi
farklılıklar göstermi(cid:1)tir. Dolayısıyla, bu çalı(cid:1)mada Göksu Nehri'nin aktüel yatak morfolojisinin
- 322 -
(cid:1)
yanı sıra, 57 yıllık süreci kapsayan paleo- yatak morfolojisi de incelenmi(cid:1) ve vadideki de(cid:2)i(cid:1)im
süreci ortaya konulmaya çalı(cid:1)ılmı(cid:1)tır.
Nehir yataklarının taban e(cid:2)imleri, vadideki denetim mekanizmaları ve yatak
morfolojisi konusunda önemli bir veridir. Göksu Nehri'nin güncel yatak seviyesi, kuzeyde yer
alan Derinçay kesiminde yakla(cid:1)ık 150–160 metre olarak tespit edilmi(cid:1)tir. Ermenek Çayı'nın
Göksu Nehri'ne karı(cid:1)tı(cid:2)ı Mut güneyindeki kesimde ise bu seviye 120 metreye dü(cid:1)mekte ve son
olarak nehrin Akdeniz'e döküldü(cid:2)ü Silifke yakınlarında 20 metreye ula(cid:1)maktadır. Ancak yatak
e(cid:2)imindeki bu düzenli dü(cid:1)ü(cid:1), saha içerisinde her yerde aynı (cid:1)ekilde gözlenmemi(cid:1)tir. Nehir
yata(cid:2)ının e(cid:2)imi, sahanın kuzey sınırındaki Derinçay bo(cid:2)azında yakla(cid:1)ık 1,5–2 km gibi kısa bir
mesafede ani bir dü(cid:1)ü(cid:1) göstererek bu alanda belirgin bir e(cid:2)im kırıklı(cid:2)ı yaratmı(cid:1)tır. Tektonik
etkilerin ortaya kondu(cid:2)u tartı(cid:1)ma bölümünde ayrıntılı olarak ele alınan bu durum, (cid:1)ekil 10’da
açıkça görülmektedir. Buna ba(cid:2)lı olarak vadi tabanının e(cid:2)imi de de(cid:2)i(cid:1)kenlik göstermektedir
((cid:4)ekil 8).
(cid:3)ekil 8: Göksu Nehri Vadisi’nin ve akarsu yata(cid:2)ının e(cid:2)imini gösteren boyuna profil.
Buna göre, Göksu nehrinin yatak e(cid:2)imi, kaynak bölgesinde (nehrin yukarı çı(cid:2)ırını
kapsayan 13 km’lik kesiminde) % 1.6 olarak hesaplanmı(cid:1)tır. Bu de(cid:2)er, engebeli arazinin son
buldu(cid:2)u kesimden Derinçay Bo(cid:2)azı’na kadar olan yakla(cid:1)ık 49 km mesafede % 0.2’ye
dü(cid:1)mektedir. Buraya kadar ölçülen de(cid:2)erler, ara(cid:1)tırma alanının sınırları dı(cid:1)ında kalmakla
birlikte, Göksu Nehrinin akı(cid:1)ını etkileyen yukarı çı(cid:2)ır e(cid:2)imini göstermesi bakımından
önemlidir. Derinçay Bo(cid:2)azı’nın yer aldı(cid:2)ı yakla(cid:1)ık 2 km’lik kesimde ise nehir yata(cid:2)ının e(cid:2)imi
%2 olarak hesaplanmı(cid:1)tır ki bu de(cid:2)er, vadinin tümü için en yüksek e(cid:2)im derecesine i(cid:1)aret eder.
Di(cid:2)er taraftan, Derinçay Bo(cid:2)azı’ndan Silifke’ye kadar olan bölge için yatak e(cid:2)imi tekrar dü(cid:1)erek
% 0.2 de(cid:2)erinde normal seyre ula(cid:1)mı(cid:1)tır.
Göksu Nehri’nin yatak e(cid:2)imine ek olarak, yatak (kanal) (cid:1)ekli ve türü de jeomorfolojik
bakımdan önem ta(cid:1)ıyan unsurlardır. Bu çalı(cid:1)mada nehrin derinlik ölçümü yapılamadı(cid:2)ı için,
kanal (cid:1)ekli bakımından yata(cid:2)ın derinlik - geni(cid:1)lik oranı belirlenememi(cid:1)tir. Ancak yatak türü
(kanal paterni) konusunda, nehir yataklarının kıvrımlanma ve örgülenme derecelerine dayalı
sınıflandırmanın esaslarına göre Göksu Nehri’nin yatak yapısı analiz edilmi(cid:1)tir. Buna göre;
108 km (ana akarsu yata(cid:2)ının uzunlu(cid:2)u) / 90 km (vadinin ortasından geçti(cid:2)i
varsayılan/ ku(cid:1) uçu(cid:1)u hattın uzunlu(cid:2)u) oranı sonucunda, Göksu Nehri’nin güncel yata(cid:2)ının
1.2 de(cid:2)erinde mendereslenme (kıvrımlanma) derecesine sahip oldu(cid:2)u söylenebilir. Kanalın
örgülenme derecesi ise %1’den küçük ölçülmü(cid:1)tür. Dolayısıyla, tam menderesli bir akarsu
yata(cid:2)ının 1.5 de(cid:2)erinde oldu(cid:2)u, %5’ten küçük örgülenme de(cid:2)erlerinin ise çok hafif örgülü nehir
yapısına i(cid:1)aret etti(cid:2)i dü(cid:1)ünülür ise (Schumm,1977), Göksu Nehri aktüel yata(cid:2)ının dü(cid:1)ük
menderesli bir geçi(cid:1) tipine sahip oldu(cid:2)u söylenebilir. 1956 ve 1988 yıllarına ait hava
foto(cid:2)raflarından elde edilen görsel veriler de bu sonuca benzer (cid:1)ekilde 1.1 oranında
mendereslenme de(cid:2)erini ortaya koymu(cid:1)tur. Dolayısıyla yatak de(cid:2)i(cid:1)imi, ancak kısa mesafeli yer
de(cid:2)i(cid:1)tirmelerle, yı(cid:2)ınak geli(cid:1)imleri ile ve kısmi kıvrımlanmalar ile sınırlıdır. Akarsu sekilerinin
sedimantolojik ve stratigrafik kesitleri de, güncel yatak içerisinde ta(cid:1)ınan bol çakıllı depo yapısı
ile benzerlik göstererek, akarsu yata(cid:2)ının uzun dönemli flüvyal aktivitesinde büyük bir
de(cid:2)i(cid:1)imin olmadı(cid:2)ına i(cid:1)aret etmektedir. Böylece, nehrin 1956, 1988 ve 2013 yılları arasındaki
süreçte, dü(cid:1)ük menderesli kanal yapısını korudu(cid:2)unu söylemek do(cid:2)ru olacaktır.
- 323 -
(cid:1)
Description:meydana getirmesinde büyük paya sahipken, yerel faylar akarsu yatağı . yanal erozyonuna karşı direnç göstererek oldukça dar ve derin bir vadi