Table Of ContentFIWZOFLAR
ANSİKWPEDİSİ
FILOZOFLAR
ANsKWİPEDİsİ
CemiSeln a
1. Cilt
A-D
RemzKii tabevi
Ankara Caddesi 93 - Istanbul
ANSİKLOPEOİ 01Z1Sİ
Filozoflar Ansiklopedisi
Cilt i
Mayıs, 1974
Kapale Fahri Karagözoğlu
Oizgi, baskı ve cilt: Yükselen Matbaacılık Ltd
Cağaloğlu, Selvilimescit Sokak, 1 - Istanbul
ÖNSÖZ
İnsan zekası,
- Niçin?.
diyebildiği gün, Felsefe başlamıştır. Bunu soran ve cevabını zihninde arayan (dikkat
edin; bulan, demiyorum!) kim idiyse, o, "ilk filozof"tur. Aynı insan zekası, aynı:
- Niçin?. .
sorusunu, her halde başka mizaçta bir atamıza da sordurmu�; fakat o, bunun cevabını
yalnız zihninde aramakta kalmamış, gözlerini çevresindeki olaylara ve eşyaya yönelterek
madde üstünde denemelere başlamıştır. İşte, bilim de bu anda doğmuştur. O atamız ise,
insanlığın "ilk bilgini"dir.
İnsanlık: tarihinin bu çağlan bugün de karanlıkta ... Ancak günümüzden geriye git
mek yolundadır ki, böyle bir tahmine varabiliyoruz. Bu tahmin, bize doğru görünü
yor. Çünkü filozof, çevresinde ve kendinde olup bitenleri anlama ihtiyacını duymasay
�ı, var olmasının ve genellikle var olmanın nedenlerini araştırmayacak; kendine göre
birtakım yorumlarda bulunmayacaktı O zaman, yalnız amelı davranışlarla yetinecek ve
günlük hayat araçlarıyle uğraşacak, zihin işlemlerine yönelmeyecekri. Aynı suretle ze
kaya deneme yolu açılmamış olsaydı, sadece bu zihin işlemleri insanı havada birtakım
düşüncelere ve kaygıIara götürecek, madde üstündeki incelemelere heves ettirmeyecek
ti. Böyle olunca da Bilim ortaya çıkmayacaktl. Oysaki, her iki düşünme yolu da birlikte
yürüdüğü için, bunlar kuvvetle muhtemeldir ki, birlikte doğmuşlardır.
Bilim, dış alemde ve denemelerle maddeye hakim olma ihtiyacının eseridir. Bu
nedenle. "Bilim Tarihi" vardır. Onun elde ettiği bilgiler, nesnel olduğu için, "kişisel" de
ğildirler. Bilim, daima yanlışlan düzelcile düzeltile şimdiki duruma gelmiştir. Fizik, kim
ya, biyoloji ve diğer bilim dalları, bu durmadan düzeltilmeyle ilerlemiştir. Bilimi öğ
renmeden, Bilim'in tarihi bilinemez ve Bilim, tarihi bilinmeyerek, son eriştiği veriler
le pekala elde edilebilir. Newton'un Genel Çekim Kanununu öğrenmek için Aristoteles'
in fiziği ni bilmeye mecbur tutulamayız.
Felsefe, böyle değildir. Çünkü felsefe, Bilim gibi düz ve bir sonraki bir öncekini
düzelten aşamalarla uzayıp, ucu bize gelmiş bir çizgiye benzemez. Mutlaka yazıya geç-
v
mi� felsefe bilgilerini öğrenmek zorundayızdır. Kendinden önceki felseIelerden el yunu
larak felsefe yapılamaz. Ya tasdik veya inkar, ya kabul veya ele�tirmek suretiyle önce
kilere bağlanmak zorunlu olmu�mr. Bunun için felsefe, Bilim gibi düz bir çizgi değil,
bir eğri, hatta bir daire çizer. Büyük fikir a�amalarından biri olduğu için örnek olarak
yine Aristoteles'i alayım. Aristoteles bilinmeden, B. Russell'i anlayamayız. Ya da Efla
mn'u öğrenmeden Bergson'un dü�üncelerine giremeyiz.
Giremeyiz, çünkü "Felsefe"den önce "Filozof' vardır ve filozofları tanıyarak fel
sefe öğrenilebilir. Filozoflar, birbirlerini ne kadar ele�tirir veya inkar ederlerse etsinler,
yok edemezler. Felsefe, ki�iseldir. Falan adamın Bilimi denilmez; ama ona mukabi� her
yeni felsefi ilke veya yöntemin bir bulanı vardır. Ve ilke, ya da yöntem, o adamın
o
adıyle anılır. Kant'ın kritiği bir yöntem, W. James'in pragması bir ilkedir. Aynı ilke
ve aynı yöntem içindekiler, ancak bir felsefe ekolü te�kil ederler ve yalnız o zaman o
ekol mensupları, ki�isel olmayan bir adla adlandırılırlar. Kritisizm veya Pragmatizm
ekolleri gibi...
Felsefe, tarihini beraberinde t�ır. Bu nedenle, "Felsefe vardır ve felsefenin tarihi,
kendisidir" diyenler olmuştur. Hatta, "Felsefe yok, filozoflar vardır" diyecek kadar i�i
ileri götürenler bile çıkmı�tır. Bu paradoksların işaret ettiği doğru bir yanı bulunduğunu
bilmeliyiz. çünkü filozofları, teker teker ve iyice bilmeden felsefe yapılamaz. Bunun
en doğru yolu, filozofları kendi dillerinde ve kendi eserlerinde tanımaktır. Ama bu de
rece geniş ve çeşitli bilgi vasıtasına, her şeyden önce dilbilgisine sahip olabilmek çok
güç ve birçok durumlarda olanaksızdır. Konfuçius'u Çinceden, Epikuros'u Yunancadan;
Seneca'yı Latinceden, İbn-i Rüşd'ü Arapçadan, Descartes'ı Fransızcadan, Hegel'i Alman
cadan, Berkeley'i İngilizceden okuyabilecek, yeryüzünde kaç kişi vardır? Belki de hiç
yokmr.
Bu olanaksızlık, her uygar dilde felsefe tarihleri yazılmasının etkeni olmuşmr. Biz
de felsefe tarihi yazabilecek geni� kültürde ve bilgide şimdiye dek kimse yeti�memi�
olduğu için, bu nitelikte olanların kitaplarını Türkçeye çevirmek, tek yoldur. Felsefe
tarihi konusunda Türkçede ancak birkaç esaslı çeviri vardır. En dedi toplusu, çalıskan,
değerli öğrencim, Felsefe Profesörü Vehbi Eralp'ın Alfred Weber'den çevirdiği Felsefe
Tarihi'dir. Yine, gayretli öğrencim, Miraç Katırcıoğlu, Emille Brehier'nin FelsTeafriehi '
ni Türkçeye çevirmişse de henüz basılamamı�tır. Filozofların fikir ve hayatlarına dair
aziz dosmm Profesör Hilmi Ziya ülken'in YirminAcsiıF ri lozokfitlabaı remıe kle vü
cuda gelmiş bir kaynaktır. Kant'tan zamanımıza .kadar olmak üzere tertiplenmiş, Muaur
AvrupFae lsekfiteabsıyile sayın meslekt�ım Bay Mehmet Safiet, bu konuda iyi bir özet
vermiştir.
Bunlar yanında, filozofların en eski çağlardan ba�layarak bugüne dek gelmiş ve ön
safta bulunmuşlarını bir arada toplayan bir Filozoflar Ansiklopedimiz yokm. Tebrike
layık bir gayretle bu bo�luğu, eski arkadaşım Cemil Sena, uzun yıllar alan bir çalı�ma
sonunda doldurmuş bulunuyor. Kitapta, kaynakların pek çoğu Fransız dilinden olduğu
için, elbette yer yer eksik kalmış noktalara rasdanacaktır. O da benim gibi hayli yaşlan
dığı bu yıllarında bu kadarını yapıp Türk kültürüne hediye etmiştir. Bizlerden sonra
gelenler, o eksikleri tamamlasınlar. Kitap, günümüzün büyük ihtiyacına cevap verecek
VI
niteliktedir. özellikle gençler, büyük fikir ve hikmet adamlarının hayat ve fikirlerini
tanıyarak, yalnız bu kadarından bile büyük ya§ama ve davranma dersleri alacaklardır.
Bu yararlı hizmetlerinin yenilerini beklerken, gençlerimizin kafalarını nurlan
dıracak, ruhlarını inceltip yükseltecek bu eserden edecekleri istifadeleri dü§ünüyorum
da, bu türlü hizmetlere bağlanmı§ altmı§ yıllık hayatımın en büyük zevklerinden birini
y�ıyorum.
Hasan-Ali Yii cel
VII
BAŞLARKEN
Deribni lgivleey rüik sedkü şüncelheerrib yilrbeii ra yraıl eoml a"nı .OO�Ok"ıin
filozboifrau r aygae tirebiilçmiebnkü, t üönmürlerfienlis efveeyrem ioşl,d ukgçean iş
birh eyeithet iyvaarçd Bıur g.e rçebğiil mekblier liykıtlel,a rbdearöniğ renmveekö ğ
retme�kk ınıvne rdigğaiy rektalreı ştırkdiıtğaıpml aerldiamndt eo plannaont lbairr,
mufasFsealls eTfaer ihiv'enybiaö ylbei rA nsiklopheadziı'rylia hmiazymaee td eckeak
darç oğaldığbıunndlaandr,aı ğnı nbıikrh aldboeş ag itmelerraizonıle a madBıimr.a ra
lıbku i şi, yurçdoukdm euğne rfleil sefecbiilrelreişyelree k eçlabliırşlmdiaüğyşiıüy nle
düm.F akagte,r eykö ntemlegredreei,kl keleurzdlea şmagnüıçnl üğhüinsüs edegrüek,
cümüyne ttkiağdia bru b üyüikş kie ndkie ndibmaeş armkaayraav re rdim.
Maarif Baka1n9l4ı0ğ'ıdnbaıenrny i a yımlamoalkdtuakğ lua sikslaeyrıigsnüı ng, e ç
tikbçier daaz hçao ğalmabkityraa ,n dadnaT ürkv eİ slaAmn siklopediblaesrıiimlnıei rn
!emekteFdaikray.ta ,l nfıizl ozoifçliaanrleıa bni Arn siklopeydoik'sduennFu ezl.s eefdee
biyatımaıdzıid şai tilbm�elyaem oılşa nlahrilçta a,n ınmaomlıaşon k adaçro kf elsefe
civ ardkıirb, u nlhaark kıneddai nilbeiclegki ilnesrab,ni lgdiü,ş ünöczeg,ü rlvüeuk y
garlığkıanyınna klarbıenrgdiea çni rdeivğrii kmaiv mraamızhai zmeetd ecegğiib yie,n i
birh ayaatn layıvşeıb naış kbai rd ünygaö rüşüynaür atmagketnaç,l eriiçmiciniz d dbii r
ilhakma ynadğaıo lacakBtuıi rn.a nçmleay dangae tirdbiuğe isme rfii,k vierv icdanları
zincirlemek issatveayşeytnıallnem ralmTeıa şn;r ı'dnoığna,n vıenr uhubna zöın emlsiı r
larıkneış fedienrseak nkleınğdıi lemriinnnee tktıalrm oılşa n büyük vbairPrl aınkların
teony'aup maiks tedim. oBnulnalruaa,y ıbki nr iteliktey eitneşnaebykialrm i i mar ol
madığıhma ldgei,r işmt biuğç ie tiinşbi a şarmiaçkik ne ndimbduel duğtuemkm eziyet,
bilgiçdoekn', c esavree' t�'k 'tiabna retvteei nry ;e tkin(imnüik emmevle)r ebilimçeikn ,
kusurbliure sevre rmeryaez oıl amayanlualruısnnl,aav reıi nsanlhıiğçba i ry eneis er
veremeyeceiknlaernimnaek lığımdır.
..
....
Bu esehra,c imlbeirrib irifnadrekdnlö ır btü yücki lotl acakBtuınruy. a zmaikç in
örnevke h attgae niöşl çükdaey naokl arba�k vurduğkuimt aApd,.F rancky'öınne t
menliğitnodpel aenlalndi ö rkti şibliirhke yetyianz dıDğiıc,t iondnaeirsSe c ienPcheis
losophi(q3ubea ss k1ı8,8 5t)i. rB u kitabbıinr çpoakr çalaaryınnııyv leey öaz eotl arak
dilimçiezvei rdFiamk.ab tu nlaersıkni mdieşğ,ev reö nemiyniit iromliaşyn a nlarvıenrı
mişo lduğubmi bliyograffeylasdteaafkreii hledriiğyeylree n eis evre a nsiklopedilerden
edindibğiilmg iltearmlaem ladım.
IX
Ad.F ranckD'iıcnt ionnairbei'nki anddaefr i lovzaorfd Fıark.a bti zb unlaredL)a n
azy edyiü zk adaryıennabi i lgiilleaervt et aiykr,ı dcaab unlabriani kyiü zk adafri lozof
daheak ledBiukn .e densluen duğbuume seArd,.F rancke'sıenr inbdiemrni sdlaih faa z
lab üyümüoşl dBuü.y üFkra nsıAzl,m anI,n givleiA zm erikAanns ıOipked'lierinddeen
bazöız eald labri,y ogravfebi ilbelri yogbraakfıimlıenyrda arna rlaÇnodkıg me.n ivşeç e
şitollias ni stveemd oktrinler bhüayküykkaı nnıdlam adlüaşrmaek ko rkusuykliek,di ir
şisdeülş üncelevreig mödreünş lerçiomkdb,ea nşv -urduğduimğ eers erleenrb deeğ endi
gimd,o ğrbuu lduğvuemy üaz erlerbiinrdçyeoe kt kfiellis efecilerionl dubkilralreış miş
eleştyiorriu,m laçmöaz,ü mlevmeae ç ıklamtaolpalraımy üırpa,c akaitt aplabriırnçıonk
larınddaay na rarlasnumraekt biuyA lnes iklopdeadhiaa'z yk eu surbliubr i çivmea nlam.
vermeçyael ışbteışym ü;z k adafre lseesfeir dienö zetvienrid im.
Yönteimt ibarnıaysçlıaell ıştaıyğdıımnıl aitçmiaşnku,n oktablealrıi rtdmeey yai
rarbluıl maktayım:
1. Felseefneg yein iaşn lamıgyölzöe n ündmet arafki,l ozofmleatarfıinzm iakn,t ık,.
ahlaeks,t ethiukk,u pko,l iteikkoan,o mpis,i koltoajriif,he lseefğeistivi,em T anrıbilim
konuladraıinoral adnü şüncelpearyilnaird,ıü nşaeö nn emloer antoıllaıra açkı kladım.
2. Konulaörğır et(sdeild actbiiqarum ea)ç sluan mandıanh yaa raorllaıc ağiınnaa
narabku nlafriık,i rldeerğievnre n itelikbloezrmiandiya anl,n fıezl sefueğyrlaeş anların
değihle,rç eşüinti verösğirteen cilteürrilnyüian z,a rlbairllivame,m eslaedka mlarının
anlayabilbeicred kulreurmgiae tirmçeayleı şftaıkma.ft e,l sefkeanpisna m(ı�nüam ul}
gireöny lkeo nulvaear n latbıimç imvlaerrdikı irb, u nla-raın cabku b ilicmildeo dlia
raku ğraşmoılşa nalnalra yabidliiyrel-eyra zmaçketkainn medim.
3.A ynpır obleümzleerri tnadret ıvşeayinad diaollaarfnıi lozobfilrabriır,lt earini
mamlayaşceakki kladyed etBtuip mr.o blemlbeUrtiünn üvneüy taa rihkianvir ayabilmek
içibni fri lozaoioftla a mna ddieç inaddegı e çedni ğfeirl ozaafilmtaa rdad elienrcie lemek
lazımdır.
4.F ilozofölnaermal,ke ardia dra k,i şisseemlp atviemh ea zırlınğiıtmeıvlnein ki
celiğinödleçküis üzklaüpğıel aaryaıkr dıyğeırbm,i rbirininçokkif nadrekonll ım uştur.
Yeniçbaiğl ivmef elsefeşsüipnhgieön t ürmbeizkr a ynaoğlıa inl kçfaiğl ozof,lbaur ına
nedendfeanz yleavr e rdiğgiimbb iu,n larkdaalnm oılşa fnr agmanlçaorğıunndu ad ili
mizçee virdBiumn.l aersık,Yi u nanmceat inlekrairyşlıel aşstuırremtabikey nldieü �ebi-
leceğhiamt alakrodraunm oulşa Sna yıvner ahmeNtelviv aMriek enlmii'nynee totladru
gumua rze tmeymee cburum.
Hıristdiiynav neT, a nrıbilimi (Btahtefıoe llosgveiefue ey) g,a rliıçğipıne k
5.
verimbliikr a ynoalk muştBuubr a.k ımdyaenrg ie ldibkuçb ei livmed ingee rekktaiği
dars okuldvuemb irçyoekr leArndsei klospıendıir laaşrtıınBmıa. z fıi lozofkloanrula
laürz eribnidfree lsteafcei hgçiibsçiia lışvteıb mi;r çkoıks ımflaerlıst eafrei hlerinden
aynevne yöaz etleydeirliemkni azkel etbtüitmü;bn u nlamreıt,i nlveeryd(aeB kzi.ş)a ret
lim ürackaiatta plliasrtıe sciinlvdtese a yfalgaörsıtyelred im.
çoğuz amadnü,ş ünvcege e rçekbloezruihn navseıynkaaa ybolmanseıdneoanl a..n
6.
x
yad ay azartıanr afsızl�ıüğpıhneedt atni drueyng vue h ayallseürsllbeüi rü slupçtoakn,
kuruk,e sivnes eroel duğkua danre,s nveelb ilimbsierdl i klu llandBıums .u retbliel,
gima,n latyıa�r zvıeme limdbeeklig elyeertienr siyzülziüğnidd eün� ebileycaenğıilmm a
larvıe e serhianc miknüiç ültomlüa�c ağsıamnıd ıGme.l ecke�ka kladraaf aydsaa ğla
yabilmieçkid ni,bl a kımından oklaadbaiurll duisğuim ubzeunni msemeye bsö�zladığı
cüklerpdeekçn o ğunkuu llanmaçketkainn medfiamk,ab tuk onuddaa d iledibğiirml iği
tümf ilozoufylgaurlaa yamadım.
7. Şuü çs orunbdüay üzko rluklkaarrlşaı l�at)ıT me:r imlsoerru nub;) B� vur
duğumk aynaklgaerrdeauk,l usvaeld insdeuly gulgaerrae,sk i stveemd oktrinfIaezrlea
sıyblaeğ lanmadkotğaanhn o �g örmez(ltiaka sssuopr)u ncu)K; e ndbii laglia ndıım� ın
dak alavneh attbaa zedne i çinbduel unkaonn uldaorğır aun lamvaeka nlatmsoarku nu.
a) Terimleorlianb,i lkdaidğaTirü rkçelveerM iinlilE iğ itBiamk anlıDğiılyK lue
rumunuönn erdiklkeurlilnain dBıum i.� tgee rgii tmenvieny yae rinsdaey maniılne rle
mektedna htae hliokledluiğ uinnaa nıyoMreucmb.u kra lmadıvkeçyaea s kail ı�kanlıklar
danö türdüi kkatimkdaeçnm adıbkiçrya a,b antceır ikmuil lanmamçaaylaı�Btiırmç.o k
terimdleek rein dain layıgşöırmTeaü rkçele�(t1i)Bri.dli imvm ef elsdeiflei mainzc,ab ku
sebaddeın emelerle gBeulniuşneblcieark ltki�irit.ve e,m idziel,i miazhienn giunyem ayan
sözcükliecrae tt meyöez enmedGiamz.e tveek onu�mdai liknaed agre çmiv�eg enell�
mişo labna zyıa banscöız cükallemraik tdaaçn e kinmedvieom k;u yanlkaorlaa yollısku n
diyhee,ry entie rimyiann ıbnaaz eens kisbianzie,dn e F ransıvzeycaaL atinceysaizndiı m.
Fakabtu nui,h tidyuayçd ukyçaap tığiıçmih ne,rf ilotzato efk rarlamBaudnıumn.bl iar lik
tet,e rimlkeurlil anıdrikleend ibğiirml tiağmio larsaakğ layamagdiıbğfiıi,ml oazdolfa
rınıinm lalardıanb duab irlsiağğil ayamadiıtğiırematıfm eliyBiumn.u nb aşlnıecdae ni,
ba�vu rduğumf elseesfeir leçroiğnu nddaab öylbei rb irlibğuilnu nmamasEısdeırri.n
sonunbai rö zeald laern dekseiknlie diiğçiimbn u,k onudazkoir lukbliarraoızl suhna
fiflettiğimi sanıyorum.
b) Gerefke lsteafrei hlegreirneadkne s,i klopedyiolreurmdleav,ye ae nl eşteisreern
lerdtea mb itra rafsyıozkdl eınke biBluib ra.k ımddaanh nae sn(eolb jecçtailfı)ş abilmek
içitnü,r lyüa zarlaazrç ıonkb irle�ebinlodkitkvale fe irkii rlkelralsbeii krd urumgae l
mişo lagne rçekleri beunyigmusbneu mledyuvime ;b irienkisn iğdiinğie,r iançiınk ladık
larıtyalmea mladım. Şküifp,eh lesseifze yi kiolnguillaetryademabn i rt arafsgıüzçlık
türB.u nedenkleen ddiu ygu, ivneya önnçs emeler(itmedmeany nüelk )a daurz akl�a
bildiğbiemlii rtdeucreukm ddae ğilŞiümp.h ebciiry aratıollım�atmara a ğmetna,m amıy
lepo zitiafn layı�blaağrlaa nmazketvaaknl dığsıömyıl eyebilirim.
c) Geredki limçiezvei rdigğeirmet,ko pladıvğeıg me reökz etledpiağriçmva e
eserlerin pheekdp osğirvnuei a ,s nlaıu yguonl arak anldaadi ıdğdıiemad ıe meBme.n im
içikna çınılomladsuıkg çüaço labnu k usurauz altmiaçkie ns,e rödzee tlemmaek sadıy
leb azıt ekrarblaaşvr uar duBmu. b akımdbaann kau vvevtet esevlelrie nno ktFai:l o-
(1)Ö rneği'ni,n tellveec 'teen'r endemteenrti'm lereisnkiidn i ldekkair şılıakrlaalraır,ıb nadziaın caen
lamf arklbaurlıu n'aank i(laek'gı ülc ü')m,ü dri(kael'gg üıc üd)ü rB.i zb,u nlayreırni ndea;l gyıaçr,g sıaçğ,d ıç
sözcükleuryianrea( ka lgıtçe)r imkiunlil andık.
XI