Table Of ContentDeğerlenen Amerikan dolarına Rağmen Türk ġirketlerinin YurtdıĢı
Yatırımları Artmaya Devam Ediyor
Rapor Tarihi: 24 Mart 2014
Ġstanbul ve New York, 24 Mart 2014
Merkezi İstanbul Türkiye’de olan Kadir Has Üniversitesi (KHÜ) ve Dış Ekonomik İlişkiler
Kurulu (DEİK) ile New York’taki Columbia Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve The Earth
Institute’un ortak bir girişimi olan Vale Columbia Sürdürülebilir Uluslararası Yatırım Merkezi
(VCC) bugün Türk çokuluslu şirketlerine ilişkin üçüncü araştırma sonuçlarını açıklayacak1. 2013
yılında yapılan araştırma, gelişmekte olan pazarlardan çıkan çokuluslu şirketlerin hızlı küresel
büyümelerine ilişkin uzun soluklu bir çalışmanın bir parçasıdır ve toplanan veriler 2010 ile 2012
yılları arasını kapsamaktadır.
Önemli BaĢlıklar
2012 yılında en büyük 29 Türk çokuluslu şirketinin toplam yabancı varlığı 36,7 milyar Amerikan
doları (Tablo 1), yurtdışı satışları 23,4 milyar Amerikan doları ve istihdam ettikleri yurtdışı
işgücü 115.539 kişiye ulaşmıştır. İlk en büyük beş şirket toplam piyasanın %58’ini diğer bir
deyişle 21,4 milyar Amerikan dolarını kontrol etmektedir. En büyük on şirket ise toplam yabancı
varlığın %70’inden biraz daha fazlasını (toplam 26,4 milyar Amerikan dolarını) kontrol
etmektedir. Bu on şirketin beşi holdingdir2; diğer beşi ise altyapı, cam, petrol ve doğal gaz, gıda
ve içecek ile enerji sektörlerinde faaliyet göstermektedir. 29 çokuluslu şirketin on dokuzu Borsa
İstanbul’a kote olup iki tanesi de yabancı borsalara kotedir.
Yurtdışında 426 iştiraki olan bu yirmi dokuz çokuluslu şirketin iştiraklerinin 326’sı Avrupa ve
Orta Asya’da, 53’ü Ortadoğu ve Afrika’da, 31’i Doğu Asya, Güney Asya ve Kalkınmış Asya-
Pasifik’te3 ve 16’sı ise Kuzey ve Güney Amerika’da faaliyet göstermektedir. 2011’de yayınlanan
en son rapordan bu yana 100 milyon Amerikan dolarından daha fazla yatırım yapan Türk
çokuluslu şirket sayısı 19’dan 29’a yükselmiştir. En son raporun en büyük 19 şirketiyle bu
raporun en büyük 19 şirketi karşılaştırıldığında, yabancı özvarlıklar, toplam varlıklar, toplam
istihdam ve faaliyet gösterilen ülke sayısında artış olduğu görülmektedir. Ancak aynı
karşılaştırma yurtdışı satış hacmi, yabancı istihdamı, TNI (çokulusluluk endeksi) ve yabancı
iştirak sayısı açısından görece düşüş olduğunu göstermektedir (Ek 1, Tablo 8).
1 Araştırma, KHÜ’den Sedat Aybar ve Utku Ören ve DEİK’ten Barış Sazak tarafından yürütüldü.
2 Türkiye’deki holdingler (konglomerat) Güney Kore’deki chaebol, Japonya’daki keiretsu ya da Şili’deki grupos
benzeri aile şirketleridir. Seçilen büyük şirketlerin ana faaliyet alanları Tablo 2’de belirtilmiştir.
3 Kalkınmış Asya-Pasifik ülkeleri Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda’dır.
1
Bir önceki araştırmaya ek olarak, EMGP araştırma yönteminin yabancı varlıklara asgari 100
milyon Amerikan doları yatırım yapma koşulu doğrultusunda, on yeni çokuluslu şirket daha
araştırmaya dahil edildi. Bu şirketler; Anadolu Grubu (holding), Yıldırım Holding (holding),
Gübretaş4 (gübre), Kürüm Holding (demir çelik), Evyap (tüketici ürünleri), Türk Havayolları
(havayolu), Türk Telekom (iletişim), Hayat Holding (holding), Ekol Lojistik (lojistik) ve
Teklas’dır (otomotiv).
Tablo 1. Türkiye: Yabancı Varlıklarına Göre En Büyük5 29 Finansal Olmayan6 Çokuluslu
ġirket, 2012 (Milyon Amerikan doları)7
Sıra ġirket Adı Sektör Yabancı Varlıklar
1 TPAO8 Petrol ve doğal gaz 4,872
2 Anadolu Grubu Holding 4,443
3 Enka İnşaat Altyapı ve Gayrimenkul 3,779
4 Koç Holding Holding 3,333
5 Doğuş Grubu Holding 3,104
6 Yıldırım Holding Holding 1,867
7 Şişecam A.Ş. Cam 1,368
8 Yıldız Holding Gıda ve İçecek 1,277
9 Tekfen Holding Holding 1,250
10 Zorlu Enerji Grubu Enerji 1,120
11 TAV Holding Holding 1,081
12 Turkcell İletişim 1,057
13 Borusan Holding Holding 973
14 Sabancı Holding Holding 828
15 Çalık Holding Holding 816
16 Hayat Holding Holding 780
4 Gübre Fabrikaları T.A.Ş.
5 Bu listedeki şirketler ülke içindeki büyüklüklerine göre sıralanmamış olup, Türkiye’den yurtdışına yatırım yapan
en büyük yatırımcılardır.
6 Emerging Market Global Players (EMGP) projesinin yöntemi nedeniyle finans şirketleri bu sıralamaya dahil
edilmemiştir.
7 Kullanılan döviz kuru, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından 2012 yılı için verilen ortalama Amerikan
doları /TL döviz kurudur 1 Amerikan doları = 1,8004 TL
8 Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı
2
17 Gübretaş Gübre 686
18 Alarko Grubu Holding 651
19 Orhan Holding Holding 534
20 Doğan Holding Holding 486
21 Türk Telekom İletişim 444
22 Türk Havayolları Havayolu 400
23 Ekol Lojistik Lojistik 375
24 Eczacıbaşı Holding Holding 371
25 Kürüm Holding Demir Çelik 281
26 Teklas Otomotiv 175
27 Çelebi Holding Holding 167
28 Eroğlu Holding Tekstil 148
29 Evyap Tüketici Ürünleri 98
Toplam 36,766
Kaynak: KHÜ – DEİK – VCC Türk Çokuluslu Şirketleri araştırması, 2012; konsolide şirket raporları ve web
siteleri.
Ġlk 29 ġirketin Profili
YurtdıĢına Yatırımda BaĢı Çekenler
Türk çokuluslu şirketlerini yıllar içinde yurtdışına yatırım yapmaya teşvik eden çeşitli nedenler
arasında teknoloji ve marka satın alma, maliyetleri düşürme, doğal kaynaklara erişim ve Asya ve
Afrika’da artan talebi karşılama gibi çeşitli nedenler sayılabilir.
Ankete katılanların yüzde yetmiş beşi yeni pazarların ve pazar çeşitlendirmenin yatırım
kararlarında etkili olduğunu belirtmiştir. Çokuluslu şirketler ayrıca yurtdışına doğrudan yatırımı
risk yönetim sistemlerinin ve kârın sürdürülebilirliğinin bir parçası olarak gördüklerini ifade
etmiştir. Ankete katılanların yüzde altmışından fazlası sürdürülebilir büyümeyi yatırım
kararlarında bir etken olarak gördüklerini, yüzde ellisi yurtdışına yatırımı risk yönetme yöntemi
olarak gördüklerini ve yaklaşık yüzde kırkı da doğal kaynaklara erişimin ve maliyetleri
düşürmenin yurtdışına yatırım kararlarında önemli etkenler olduklarını belirtmiştir.
Türkiye’nin makroekonomik performansının da Türk şirketlerinin yurtdışına doğrudan
yatırımlarına önemli katkısı oldu. Türkiye ekonomisi 2008 yılında küresel çapta yaşanan
gerilemenin ilk baştaki olumsuz etkilerine rağmen, birçok ülkeye nazaran, görece daha az
3
etkilendi. O zamanda beri güçlü iç talep, tüketici kredilerindeki artış, güçlü Türk Lirası, düşük
enflasyon oranları ve daha ucuz yatırım kredisi Türk çokuluslu şirketlerine yurtdışına yönelim
için oldukça sağlam bir temel oluşturdu.
Bu yüzden Türk çokuluslu şirketleri Avrupa ve Ortadoğu-Kuzey Afrika bölgesindeki komşu
ülkelerde yaşanan krizin zararlı sonuçlarından doğan fırsatları değerlendirmek açısından iyi
konumdaydılar. Türk şirketlerinin yurtdışına yaptıkları yatırımlar ağırlıklı olarak Yunanistan,
İtalya ve Hırvatistan’daki marinaların satın alınması gibi zorluk yaşayan firmaların azalan varlık
değerlerinden faydalanmak için bu bölgelere yöneldi.
Türk çokuluslu şirketleri, Afrika ve ötesinde yeni büyükelçilikler açma, Türk Havayolları’nın
uçtuğu nokta sayısını artırma, ticaret ve yatırım ofisleri açma, TİKA’nın faaliyetlerini genişletme
gibi devletin resmi açılım politikasından da faydalandı. Bu bağlamda, TİKA’nın resmi kalkınma
desteği son iki yılda %150’den fazla arttı ve 2012 yılında 2,5 milyar Amerikan dolarına ulaştı.
YurtdıĢındaki ĠĢtiraklerin Coğrafi Dağılımı
Bu raporda adı geçen Türk çokuluslu şirketlerinin, yurtdışında 426 iştiraklerinin olduğu
belirlenmiştir. İştirak sayısı açısından, 14 ülkede 64 iştirak ile başı çeken Doğan Holding’in
peşinden 18 ülkede 50 iştirak ile Doğuş Holding ve 9 ülkede 42 iştirak ile Enka İnşaat
gelmektedir (Ek 1, Tablo 2). Bu 426 yurtdışı iştirak, Bölgesellik Endeksi’ne göre (Ek 1, Tablo 2)
gösterildi; yurtdışı iştiraklerinin dağılımında da (Ek 1, Şekil 1) görülebileceği gibi %77’si
Avrupa ve Orta Asya’da, %12’si de Ortadoğu ve Afrika’da yoğunlaştı. Başta bu ankete dahil
olan yeni şirketler olmak üzere, Türk çokuluslu şirketlerinin Avrupa ve Orta Asya’daki
iştiraklerinin sayısı 326’dır (bir önceki raporda bu rakam 277 idi) ancak Ortadoğu ve Afrika’daki
iştirak sayısı da 53’tür (bir önceki raporda bu rakam 69’du). Asya Pasifik bölgesinde yurtdışı
iştiraklerin sayısı 31, Kuzey ve Latin Amerika’da ise 16’dır (Ek 1, Tablo 2).
4
Tablo 2. Türkiye: Listeye giren holdinglerin ana faaliyet sektörleri, 2012
Holding Ana Sektörler
Anadolu Grubu Gıda ve içecek, otomotiv, finans, kırtasiye, perakende, bilgi teknolojisi, emlak,
turizm, sağlık ve dinlenme
Koç Holding Enerji, otomotiv, dayanıklı tüketici malları, finans, madencilik, elektronik, eğitim,
turizm, gıda ve içecek hizmetleri
Doğuş Grubu Tekstil, enerji, inşaat, finans, lojistik, medya, perakende, bilgi teknolojisi, otomobil
ticareti, sağlık, eğlence
Yıldırım Holding Madencilik, enerji, gayrimenkul, kimyasallar, lojistik, inşaat
Tekfen Holding İnşaat, tarım endüstrisi, gayrimenkul geliştirme, bankacılık, yatırım ve sigorta
TAV Holding İnşaat, güvenlik hizmetleri, depoculuk hizmetleri, gıda ve içecek hizmetleri
Borusan Holding Çelik, enerji, lojistik, telekomünikasyon
Sabancı Holding Finans, enerji, perakende, çimento, otomobil parçaları, lastik ve lastik güçlendirme
malzemeleri, bilgi teknolojisi
Çalık Holding İnşaat, enerji, tekstil, finans, telekomünikasyon, medya, madencilik
Alarko Grubu İmalat, ticaret, mühendislik, müteahhitlik, turizm, arazi geliştirme, inşaat ve enerji
Orhan Holding Otomobil parçaları, tekstil, inşaat, turizm, sigorta
Doğan Holding Medya, enerji, inşaat, tarım, perakende, finans, gayrimenkul
Eczacıbaşı Holding İnşaat ürünleri, sağlık, tüketici ürünleri, finans, bilgi teknolojisi, kaynak
teknolojisi, gayrimenkul, perakende
Çelebi Holding Lojistik, gıda, turizm, güvenlik, mali hizmetler
Hayat Holding Kimyasallar, ahşap, enerji, su ulaşımı, inşaat
Çokulusluluk Endeksi (TNI)
Çokuluslşuluk endeksi (TNI), aşağıdaki üç oranın ortalaması alınarak hesaplanır: yabancı
varlıkların toplam varlıklara, yurtdışı satışların toplam satışa ve toplam çalışan sayısının yabancı
çalışan sayısına oranı. En yüksek TNI’ye sahip şirket % 63,5 ile Tekfen Holding’dir (Ek 1, Tablo
1), Türk Telekom ise % 2,6 ile en düşüktür. En büyük beş çokuluslu şirketin ortalama TNI’si %
54, en büyük on şirketinki % 49 ve genel ortalama da % 31’dir, bu son rakam bir önceki
rapordan % 2 daha düşüktür.
ġirket Statüsü
Yirmi dokuz çokuluslu şirketin onu hiçbir borsaya kote değildir. Diğer on dokuz şirket Borsa
İstanbul’a (BIST) kotedir. Bunlardan ikisi, Doğan Holding ve Turkcell, sırasıyla Londra
Borsası’na ve New York Borsası’na kotedir (Ek 1, Tablo 3).
ġirket merkezlerinin yeri, resmi dili, cinsiyet dağılımı ve yönetim yapısı
5
Listede adı geçen 29 çokuluslu şirketin 26’sının merkezi İstanbul’da olup biri Ankara’da
(TPAO), biri Bursa’da (Orhan Holding) ve biri de (Teklas) Kocaeli’dedir (Ek 1, Şekil 2).
Bu çokuluslu şirketlerin tümünde resmi dil Türkçedir. Enka İnşaat, Eczacıbaşı Holding ve Hayat
Holding resmi dil olarak İngilizceyi de kullanmaktadır.
29 şirketin tamamının CEO’ları Türk’tür. Sadece iki CEO kadındır.
29 çokuluslu şirketin toplam yönetim kurulu üyesi sayısı 256’dır. Ortalama yönetim kurulu üyesi
sayısı 9 olup en büyüğü 32 üyeyle Sabancı, en küçüğü ise 3 üyeyle Yıldırım Holding’dir. 256
yönetim kurulu üyesinin sadece 18’i Türk değildir. Türk olmayan yönetim kurulu üyesi sayısı en
yüksek olan şirket Turkcell’dir, Turkcell’in 7 yönetim kurulu üyesinin 4’ü yabancıdır.
Kadın yönetim kurulu üyesi sayısı 36’dır. En yüksek kadın sayısı 9 yönetim kurulu üyesinin
5’inin kadın olduğu Doğan Holding’dir (Ek 1, Şekil 3).
BaĢlıca Sektörler
Listedeki şirketler on üç alanda faaliyet göstermektedir. Holdingler tek bir şirket sayıldığında,
toplam yabancı varlıkların %56’sına sahip oldukları için listede yabancı varlıklar açısından
birinci sıradalar. Petrol ve doğal gaz sektörü toplam varlıkların % 13’üyle ikinci sırada olup
üçüncü sırada %10’la altyapı gelmektedir (Ek 1, Şekil 4).
On beş firmayla birlikte sayı olarak da başı çeken holdingler listede ilk kategori olarak sırada yer
almaktadır. Diğer şirketlerin faaliyet gösterdiği sektörler petrol ve doğal gaz, cam, enerji, gıda ve
içecek, iletişim, gübre, havayolu, lojistik, demir çelik, otomotiv, tüketici ürünleri ve tekstildir
(Ek 1, Tablo 6).
Holdingler
Türk şirketlerinin yurtdışına yaptıkları 35 milyar Amerikan dolarını aşkın yatırımın büyük
çoğunluğunun holdingler tarafından gerçekleştirildiği tesbit edilmiştir. Başlıca faaliyet
sektörlerinin listesi yukarıda Tablo 2’de verilmiştir. 2008 yılındaki ekonomik gerilemeye karşın,
Türk holdingleri elektrik ekipmanı, elektronik, dayanıklı tüketim malları, otomotiv ve diğer
sektörlerde daha düşük fiyatlarla pazar paylarını arttırmaya devam ettiler. Türk lirasını Amerikan
doları ve Avro karşısında aşırı değerli tutma politikası üretimdeki ara ürünlerin ithalat
maliyetlerini düşürerek bu şirketlerin rekabet güçlerine katkıda bulundu. Her iki etken de büyük
şirketlerin satış ve kârlarını olumlu yönde etkiledi.
Bazı holdingler Avrupa ekonomilerinde ve diğerlerinde değeri düşen varlık fiyatlarından
faydalanmaya odaklandılar. Örnek olarak Doğuş Grubu ve Koç Holding’in Yunanistan ve
Hırvatistan’da satın aldıkları marinalar verilebilir. Koç Holding ayrıca Güney Afrikalı Defy ve
iştiraklerini satın alarak dayanıklı tüketim malları işini Sahara altı Afrika’ya doğru genişletti.
Yıldırım Holding de ulaşım devi Fransız CMA CGM SA’nın hisselerinin %30’unu satın aldı.
6
Holdingler Afrika’ya, Ortadoğu’ya ve Balkanlara açılarak siyasi risk alıyorlar. Bu tür risklere
karşı önlem amacıyla siyasi risk sigortasına gerekli görüldüğü durumlarda gittikçe daha fazla
başvurulmaktadır. Türk holdingleri ayrıca ticari marka tescili gibi yasal önlemler alarak ve ev
sahibi ülkenin siyasi ve ekonomik durumu hakkında daha fazla bilgi edinerek ticari çıkarlarını
korumaya ve daha da ileriye taşımaya çalışıyorlar.
Hizmetler
Hizmetler sektöründe Türk şirketlerinin yurtdışı yatırım stoğu 7 milyar Amerikan Dolarından
fazladır. Bu rakamın yarısından fazlası Enka İnşaat tarafından gerçekleştirildi ve bu durum Türk
inşaat şirketlerinin yurtdışında sergiledikleri istikrarlı büyüme performansıyla da tutarlıdır9.
Sayısı gittikçe artan projelere ev sahipliği yapan Türki Cumhuriyetler, Türk inşaat şirketleri için
lokomotif güç niteliğindedir. Ayrıca Arap Baharı Türk inşaat şirketleri açısından Libya’yı ve
diğer geleneksel pazarları etkilemiş olsa da, buralardaki Türk firmaları çalkantılı zamanlara da
dirençli olduklarını gösterdiler ve faaliyetlerine devam ettiler.
Hizmet sektöründe faaliyet gösteren diğer Türk çokuluslu şirketleri Turkcell, Türk Telekom,
Ekol Lojistik ve Türk Havayolları’dır. İletişim sektöründe Balkanlar’a odaklanarak büyümeye
devam eden Turkcell ve Türk Telekom Ortadoğu ve Kuzey Afrika gibi coğrafyalara da açılıyor.
Bu iki şirket, GSM’den mobil ve hızlı internet hizmetlerine kadar çeşitli hizmetler sunmanın yanı
sıra, sınırlı da olsa teknoloji hizmetleri de sunuyor.
Ekol Lojistik, Avrupa’yla artan ticaret ilişkilerinden doğan fırsatları değerlendiriyor. Etkin
tedarik zinciri yönetimi ve nispeten düşük işgücü maliyetleri Ekol’un yurtdışına yaptığı
yatırımları kolaylaştırmaktadır.
Son olarak, Türk Havayolları’nın küreselleşme stratejisi, Türk firmalarının artan hareketliliğini
daha geniş bir coğrafyada takip etmekte ve Türk işadamlarına ve iş kadınlarına dünya genelinde
daha fazla uluslararası noktaya doğrudan uçuşlarıyla ciddi destek vermektedir.
Petrol, doğal gaz, enerji
Küresel ve yerel enerji talebindeki artış, Türk politikacılarını ve şirketlerini bu ihtiyaçları
karşılayacak stratejiler geliştirmeye yönlendirmektedir. Bir devlet kurumu olan TPAO, yerel
kaynaklar başta olmak üzere Irak, Azerbaycan, Kazakistan ve diğer yerlerdeki sahalardan petrol
ve doğal gaz çıkartma, işleme ve dağıtım işleri yapan uluslararası konsorsiyumların üyesidir.
TPAO bu ürünleri iletebilmek için de boru hatları inşa etmektedir.
9 Türk Müteahhitler Birliği’nin Ocak 2013 raporuna göre, Türk inşaat şirketleri yurtdışındaki projelerden toplam
26,1 milyar Amerikan doları gelir elde etti. 2012 itibariyle 1972 yılından itibaren 100’den fazla ülkede 7.000’i aşkın
proje tamamlandı. Bu projelerden elde edilen gelir toplam 240 milyar Amerikan dolarıdır.
http://www.tmb.org.tr/arastirma_yayinlar/tmb_bulten_ocak2013.pdf
7
Zorlu Enerji Grubu, artan küresel enerji talebi doğrultusunda İsrail’de doğal gaz ve Pakistan’da
yenilenebilir enerji yatırım projelerinde büyümesini sürdürmüştür.
Bu iki şirketin sahip olduğu yabancı varlıklar 2012 itibariyle 6 milyar Amerikan dolarıdır.
Ġmalat
2012 itibariyle Türk çokuluslu şirketlerinin imalat sektöründeki yabancı varlıkları 4 milyar
Amerikan doları olarak gerçekleşmiştir. Şişecam A.Ş. 1,3 milyar Amerikan dolarıyla en büyük,
Evyap ise 98 milyon Amerikan dolarıyla listedeki en küçük meblağa sahiptir.
Şişecam A.Ş., Gübretaş ve Kürüm Holding başta olmak üzere bazı şirketler doğal kaynaklara
erişim için yurtdışına yatırım yaptı. Şirketler pazar arayışı amacıyla da yurtdışına yatırım yaptı.
Örneğin, Balkanlar’da ve Kuzey Afrika’da çelik operasyonları olan Tosyalı Holding ve Kürüm
Holding bu bölgelerde önemli çelik tedarikçileri olmayı amaçlıyor.
Otomotiv, tüketici ürünleri, gıda, içecek ve tekstil alanında faaliyet gösteren Türk şirketleri
maliyeti asgariye indirmek ve pazara rahat erişim amacıyla üretim tesislerini yurtdışına taşımaya
devam etti. Otomotiv parçaları üreticisi olan Teklas üretim tesislerini Bulgaristan ve Rusya’ya
taşırken tüketici ürünleri üreticisi Evyap ve Türkiye’nin en büyük denim üreticilerinden biri olan
Eroğlu Holding ülkede yaşanan sosyal çalkantılara rağmen Mısır’da üretime devam etti.
GENEL DEĞERLENDĠRME
İlk kez 2005 yılında 1 milyar Amerikan doları seviyesini geçen toplam dış yatırımlar 2013
yılında 40 milyar Amerikan dolar seviyesini geçmiştir. Türk şirketlerinin yurtdışına daha fazla
yatırım yapması çeşitli iç ve dış etkenlere dayanıyor.
Temel iç etken, Türk şirketlerinin 1980’li yılların başından itibaren ihracat odaklı politika
aracılığıyla uluslararası rekabet edebilirliğini geliştirmesidir. Bunun yanı sıra, 2000’li yıllardaki
özelleştirme furyası yurt içi doğrudan yabancı yatırımları arttırdı ve Türk şirketlerinin iç pazarda
karşılaştıkları rekabeti daha da kızıştırdı. Bunun sonucunda Türk şirketleri yüzlerini yurtdışına
dönerek daha kârlı fırsatlar aramak zorunda kaldılar. Yurtdışında ise Sovyetler Birliği’nin çöküşü
ve bağımsız Türki Cumhuriyetler’in doğuşu ve Türkiye’nin 1996 yılında Gümrük Birliği’ne
katılmasıyla ortaya çıkan fırsatlar ve Türk şirketlerinin yurtdışında kâr etme iştahları arttı. Bu
gelişmelerin yanı sıra, hükümetin komşu ülkelere yönelik benimsediği “sıfır sorun politikası”
olarak bilinen stratejisi de çokuluslu şirketlerin yurtdışına doğrudan yabancı yatırımlarına
yardımcı oldu. Arap Baharı, sosyal rahatsızlıklar ve bölgedeki diğer sosyal ve siyasi gelişmeler
söz konusu politikadan beklentileri arttırdı. Ancak bu raporun bulgularının da gösterdiği gibi,
özellikle Ortadoğu ve Afrika’daki komşu ülkelere Türk şirketlerinin yaptıkları yatırımlar bazı
ülkelerde hiç ilerlemedi, bazı ülkelerde ise geriledi.
8
Türk çokuluslu şirketleri bu iç ve dış etkenlere savunmacı ve saldırgan stratejiler geliştirerek
karşılık verdi. Şirketler ilk başta yurtdışına yaptıkları yatırımları risk yönetim stratejilerinin bir
parçası olarak görmeye başladılar.
Türk çokuluslu şirketlerinin yurtdışına doğrudan yatırımlarıyla ilgili olarak işlerin yurtdışına
transfer edildiğine dair kamuoyunun endişeleri yavaş yavaş ortadan kalktı ve bunun yerini daha
olumlu bir küresel vizyon aldı. Yurtdışına doğrudan yatırım artık, ekonomik ilerlemeyle birlikte
gelen ekonomik kalkınmanın bir aşaması olan dünyayla ekonomik bütünleşmenin ayrılmaz bir
parçası olarak daha fazla kabul görüyor.
Türk yönetim kademeleri ilk başta Türk şirketlerinin yurtdışına yatırım yapmaları olgusunu
dikkate almamış olsalar da sonradan devletin yurtdışına yatırımı teşvik etmek için ciddi adımlar
attığını görüyoruz. Örneğin, yurtdışına yatırım yapan şirketlerin sigorta kapsamına alınması için
çalışmalar sürüyor; birçok devlet kurumu ve özel kurum ev sahibi ülkedeki yerel koşullar
hakkında bilgi veriyor, holdingler vergiden muaf tutuluyor. Ayrıca Türk markalarının yurtdışında
gelişmesini teşvik etmek için “Turquality” programı başlatıldı. Türkiye yurtdışına yatırımı
desteklemek için bir dizi kurumsal reformlar yaptı. En önemli adım olarak vurgulanması gereken
2012 yılında Türk şirketlerinin yurtdışına yatırımlarına yönetmelikler ve verimlilik açısından
rehberlik etmek için Ekonomi Bakanlığı bünyesinde Serbest Ticaret Bölgeler, Yurtdışı
Yatırımlar ve Hizmetler Genel Müdürlüğü kurulması.
Türk şirketlerinin yurtdışı yatırımları yurtiçine doğrudan yabancı yatırımına göre daha istikrarlı
büyüdü. Yurtiçine gelen doğrudan yabancı yatırımlar 2006 – 2013 yılları arasında yurtdışına
doğrudan yatırımların artmasına yardımcı oldu (Ek 1, Tablo 5 ve 6). Türk firmalarının yakın
geçmişte yurtdışına yönelmeleri artık daha sağlam temel ekonomik ve yönetim ilkelerine
dayanıyor. Bir başka deyişle, iç piyasadaki rekabet artık yurtdışına yatırım yapan Türk şirketleri
için başlıca itici güç değil. Türk çokuluslu şirketleri yatırımlarını ve coğrafyalarını daha stratejik
işletme yönetimi hesaplamaları yaparak belirliyorlar. Gittikçe daha fazla sayıda Türk şirketinin
yurtdışına yatırım projelerinin madencilik, enerji ve altyapı sektörlerinde yapıldığına dikkati
çekmekte fayda var. Bu durum hammaddelere doğrudan erişmeyi hedefleyen imalat
sektörlerinden gelen talepten kaynaklanıyor.
Türkiye 2008 yılındaki küresel ekonomik gerilemenin olumsuz etkisinden oldukça hızlı kurtuldu.
Türk mallarının yurtdışına satışında ilk başta bir düşüş olsa da, toparlanma kısa zaman zarfında
gerçekleşti. Türk çokuluslu şirketleri AB ülkelerindeki satışlarını arttırırken bir yandan da
bütçelerini kontrol ederek pazar paylarını yükselttiler. Harcamalarında kesinti yapmak AB
bölgesinde uyguladıkları temel strateji oldu. Ayrıca, ürün ve bölgesel çeşitlendirme stratejisini
uygulamaya devam ettiler. Arap Baharı’yla birlikte Ortadoğu’daki rahatsızlıklar Türk
şirketlerinin yurtdışı yatırımlarını, Kuzey Irak’ta olduğu gibi, ilk başta olumsuz yönde etkilese
de, yurtdışındaki yatırımlar diğer bölgelerde olduğundan daha hızlı arttı.
9
Araştırmaya katılan Türk şirketleri halen yurt dışında yaklaşık 116 bin kişi çalıştırmakta olup
aşağıda Tablo 3’te de görülebileceği gibi yabancı varlıkları ve satışları 2011 raporu ile
karşılaştırıldığında artış gösterdi. Toplamda yurtdışı istihdam oranı %28,5 oranı ile ciddi bir artış
sergiledi. Yurtdışı istihdamında ciddi bir artış olsa da, 2009 ile 2014 arasında Türk çokuluslu
şirketlerinin yurtiçi istihdamındaki artış, yurtdışındaki istihdamın artışından daha yüksek oldu.
Aynı dönemde yabancı varlıkların toplam varlıklara oranı artmadı, hatta %9,7 azaldı. Yurtdışı
satışlar toplam satışlarla neredeyse aynı oranda artmasına rağmen, toplam içindeki payları %1
düştü. Genel olarak bakıldığında, Türk şirketlerinin yurtdışı yatırımları toplam büyüme içinde
varlık büyüklüğü açısından payını arttırmaya devam etse de, satış ve istihdam hacimlerinin
payının azaldığı görülmektedir.
Bu araştırma Türk şirketlerinin yurtdışı yatırımlarının dış gelişmelere, özellikle de kur
dalgalanmalarına karşı daha hassas hale geldiğini de gösteriyor. Daha güçlü bir Amerikan doları
Türk şirketlerinin yurtdışı yatırımlarının getirdiği kazancı nispeten daha zayıf hale getirmektedir.
Türkiye’nin makroekonomik yönetimi, özellikle de büyük cari açığının yanı sıra, yurt içindeki
siyasi rahatsızlıklar da Türk şirketlerinin yurtdışı yatırımları için yeni bir risk alanı teşkil
etmektedir. Bu da, Türk çokuluslu şirketlerinin yurtdışında alternatif yatırım arayışlarına
girmelerine ve sermayenin daha hızlı hareket etmesine, kalıcı yatırımlar yerine kısa süreli getiri
sağlayan hizmetler, turizm gibi alanlara yönelmelerine yol açabilir.
Tablo 3. Türkiye: 2009 - 2014 Araştırma Bulguları Özeti10 (Milyon Amerikan doları)
10 Bu tablodaki rakamlar ilgili yılın raporunda belirtilmiştir.
10
Description:1 Araştırma, KHÜ'den Sedat Aybar ve Utku Ören ve DEİK'ten Barış Sazak . Bu 426 yurtdışı iştirak, Bölgesellik Endeksi'ne göre (Ek 1, Tablo 2) araştırma, sondaj, kuyu inşası ve üretim olmak üzere yalnızca üretime dönük