Table Of ContentBUYUK
LAROUSSE
• •  • •
SOZLUK  VE  ANSİKLOPEDİSİ
11.  CİLT
Hoogeveen  —  İşaret
i  Milliyet
Interpress Basın ve Yayıncılık A.Ş. adına 
Hürrem FİLA
genel yayın yönetmeni
Adnan BENK
yayın kurulu
Oya ADALI, Nilgün AKAR, Bedia AKARSU, Engin ALÇORA, Yasemin ALPMAN, Abt»as ALTUNKAŞ, 
Aydın ARIT, Selahattin BAĞDATLI, Mustafa BALEL, Mustafa BAYKA, Nezih COŞ, Güler 
DEĞİRMENCİ, Melek DENER, Turgut DEVECİ, Tamer ERDOĞAN, Sırrı ERİNÇ, Şenay ERKAN, 
Peyami ARMAN, Ayşegül EROL, Konur ERTOP, A.Fuat FİDAN, Tankut GÖKÇE, Öznur 
GÜNDOĞDU, Selahattin HİLAV, Rıfat İNSEL, Cenap KARAKAYA, M.N. KARAKÜÇÜK, Melih 
KIRAN BAĞLI, Gülsen KORALTÜRK, Güzide KOSİFOĞLU, Dilek KÖSEOĞLU, Cevdet KUDRET, 
Turgut KUT, Deniz MAZLUM, Günnur ORMANLAR, Tahir ÖZÇELİK, Süleyman ÖZÇİFTÇİ, Ufuk 
ÖZKOLÇAK, Isa ÖZTÜRK, Mehmet SERT, Kenan SOMER, ilhami SOYSAL, Beyhan Aziz TANER, 
Aksel TİBET, Erdoğan TOMAKÇIOĞLU, Teoman TUNÇDOĞAN, Hale ULUSOY, Doğan ÜLGENCİ, 
Mara YAKOVLEVSKİ, Aydın YALKUT, Mehmet YARAŞ, Ömür YARS, Tahsin YAZICI, Dilek 
YELKENCİ, Melih YÜRÜŞEN
sorumlu yayın yönetmeni
Aydın YALKUT
araştırma
Despina ÇİMROĞLU ve yardımcıları Betül GÜVENSOY, Nesrin OĞRAŞKAN, Mine ÖZDİLER, Servet 
SABAK, Hilda SETYAN, Semra BAL
arşiv
Sevil ÇELEBİCAN ve yardımcıları Nurgül KAYA, Cansel Çolak SAVAŞ
teknik yönetmen
Nazlı TURKSOY
sayfa düzeni
Ömer BARANİOĞLU ve yardımcısı Çağatay AKYOL 
harita
Mansus TETİK ve yardımcıları Berrin BÜYÜKANIT, Ruhi DİLGİMEN, Seval ÖZLER, Ceyda 
SAKARYA
düzelti
Hayrettin KARA ve yardımcıları Zeynep ATAYMAN, Fatma AYDIN, Sait GÜRAY, Aydın 
KARAAHMETOĞLU, Gülsüm ÖZ, Sibel TÜRKMENOĞLU
fotoğraf
Muhlis HASA ve yardımcısı Sedal ANTAY 
sekreterler
Funda ARSLAN, Halime DEMİR, Nil HEPER, Kadriye KÖMÜRCÜOĞLU, Lale KURUDAĞ, Belgin 
SOYCAN, Satı ŞİMŞEK
dizgi
Turgay ŞIK ve yardımcıları Leyla BİRBEN, Âdem ÇALIŞKAN, Betül FERİK, Hülya HASEL, Sakine 
KAYA
kamera
Gelişim Yayınları kamera servisi 
baskı: Milliyet Gazetecilik A.Ş.
Copyright: Librairie Larousse 
Copyright: Interpress Basın ve Yayıncılık A.Ş. 
Büyükdere Cad. Apa Ofset arkası 
Levent-İSTANBUL Tel: 169 66 80 (20 Hat)
BUYUK
SÖZLÜK VE 
ANSİKLOPEDİSİ
Fransızca Grand Dictionnaire Encyclop6dique Larousse (GDEL) 
temel alınarak hazırlanmıştır. BÜYÜK LAROUSSE SÖZLÜK 
VE ANSİKLOPEDİSİ’nin bütün hakları saklıdır; 
adı belirtilmeden hiçbir alıntı yapılamaz.
Librairie Larousse 1986 [S.P.A.D.E.M. et A.D.A.G.P.J
Hopa
kent; 28 700 nüf. Ticaret merkezi. Metalürji. yaptı. Başlıca yapıtları: Muscologia britan-  kaleme aldığı Ex tenebris(t9A7)ve /e Dou- 
nica (İngiltere'deki yosunlar) [Taylor ile bir ble [fr. çev.], 1963) adlı.romantik-gerçekçi  5385
HOOGHLY  • HUGLİ.
likte, 1818-1836], Musci exotici (Yabancı  yapıtlarında ölüm temasını işledi. Dikkat 
HOOGVLİET, Hollanda'da (Güney Hol yosunlar) [1818-1820], Exotic flora (Yaban çekici tiyatro oyunları yazdı (La Race de 
landa), kent, Rotterdam’ın batı banliyö cı flora) [1822-1827], icones filicum (Eğ-  Cain [fr. çev.]; le Loup üe mer [fr. çev.], 
sünde. Petrol rafinerisi. reltiotları tanımlaması) [Greville ile birlikte,  1955; TEau [fr. çev.], 1959).
HOOK (James), İngiliz orgcu ve besteci  1829-1831], The British Flora (İngiltere flo HHOOVER (Herbert Clark), amerikalı dev
(Norvvich 1746 - Boulogne 1827). Her tür rası) [1830-1842], Species filicum (Eğrelti  let adamı (West Branch, iowa, 1874 - New 
den toplam 2 000 dolayında beste yaptı.  çeşitleri) [1846-1864], York 1964). Bir çiftçi ailesinin oğluydu, ma
Bunlardan kırk kadarı opera ve operako HOOKER (Joseph), amerikalı general  den mühendisi oldu. Birinci Dünya sava
miktir.  1 (Hadley, Massachusetts, 1814 - Garden  şı sırasında yurttaşlarının Avrupa'dan dö
HOOK (Theodore Edward), ıngıliz şarkı  City, New York, 1879). Amerikan iç savaşı  nüşünü düzenlemekle, sonra da Belçika' 
yazarı (Londra 1788 - ay. y 1841), James  sırasında, Fighting Joe takma adı ile  nın ve Fransa'nın işgal altındaki bölgele Lauros-Giraudon
Hook'un oğlu. On altı yaşında operetler  Williamsburg'ta ün kazandı (1862). Poto-  rinin iaşelerini sağlamakla görevlendirildi. 
yazarak kendini tanıttı (The Soldier's Re-  mac  ordusu  kumandanıyken  (1863),  Ekim 1917’de ABD genel iaşe müdürlü
turn, 1805), geniş kitlenin ve müstakbel  Chancellorsville savaşı'nı kaybetti, daha  ğüne atandı. Savaştan sonra Doğu ve Or- 
George IV'ün çevresinin gözdesiydi. Çılgın sonra Chattanooga zaferinin kazanılma taikvrupa’daki kıtlıkla uğraştı. 1921'de ti
lıkları ve alaylarıyla ün yaptı. Mauritius ada sında katkısı oldu. 1868’e kadar, çeşitli  caret bakanlığına getirildi, 1928’de Cum
sı baştahsildarı oldu; ihtilas nedeniyle hap eyalet valiliklerinde bulundu. huriyetçi parti adayı olarak ABD cumhur
sedildi. Daha sonra, tory'lerin gazetesi  HOOKER (sir Joseph Dalton), İngiliz bo başkanı seçildi. 1929 iktisadi bunalımına 
John Bull'u yönetti (1820) ve bu gazete tanikçi (Halesvvorth, Suffolk, 1817 - Sun-  bir çözüm getirmeyi başaramadı ve de
de kraliçe Caroline'i alaya alan yazılar ya ningdale, Londra yakını, 1911), sır William'  mokratların egemenliğindeki Kongre ile 
yımlandı. Romanlarında, Dickens'ten ön ın oğlu. Ross’un Antarktika seferine katıl çatıştı. 1932'de demokratların adayı F. 
ce, banliyölerde yaşayan küçük burjuva dı, Hindistan, Himalaya ve Tibet’te ince Roosevelt  karşısında  seçimi  kaybetti. 
ziyi  betimledi  (Sayings  and  Doings,  lemeler yaptı. Kew bahçeleri'nin ve bura 1937'de Çin'e yapılacak amerikan yardı
1824-1828; Gilbert Gurney, 1836). daki kurutulmuş ot koleksiyonunun mü mını ve 1945'te Avrupa ile Asya'da bes
lenme yetersizliği içinde olan ülkelere yö
HOOKE (Robert), İngiliz gökbilimci ve  dürlüğünü yaptı (1865-1885). G. Bentham  nelik  yiyecek  yardımlarını  düzenledi. 
matematikçi  (Freshvvater,  Wight  adası  ile birlikte Genera plantarum ad exem-  1958'de Brüksel’de ABD’yi temsil etti. Ka
1635 - Londra 1703). Boyle'ın asistanıy plaria imprimis in herbariis Kewensibus  liforniya’da, çağdaş tarihe ilişkin en zen
dı, Gresham College'da geometri profe servata definita adıyla bitkilerin ilginç bir  gin koleksiyonlardan birine sahip Fonda- 
sörü oldu (1665). Çok sayıda alet ve dü sınıflamasını yaptı (1862-1883). Öteki ya tion Hoover’i kurdu.
zenek tasarlayarak geliştirdi. Maşalı eşap-  pıtları arasında, insectivorous Plants (Bö
man ve sarmal zembereği Huygens’ten  cek yiyen bitkiler) [Gray ile birlikte, 1874],  HOOVER (John Edğar), amerikalı yöne
önce icat ettiğini, evrensel çekimi de New-  Flora of British india (İngiliz Hindistanı flo tici  (VVashington  1895  - ay.  y.  1972). 
ton’dan önce bulduğunu öne sürdü. Ger rası) [1872-1897] dikkati çeker. 1917’de Adalet bakanlığı’na girdi. Daha 
çekte ise yerçekimi ivmesini hesaplama HOOKER (John Lee), amerikalı gitarcı  sonra yıkıcı hareketlerle uğraşan yeni bir 
da bir sarkaç deviniminden yararlanma  ve blues şarkıcısı (Clarksdale, Mississippi, bölümün yöneticisi oldu. 1921'de Soruş Filips van Montmorency 
düşüncesi onundur. En büyük buluşu cis 1915). ikinci Dünya savaşı'ndan sonraki  turma bürosu başkan yardımcılığına ge Hoome kontu 
min esnek biçim değiştirmesi ile onu et en önemli blues şarkıcısı olan John Lee  tirildi. Bu büro daha sonra Hoover’in,  ressamı bilinmeyen 
kileyen kuvvetler arasındaki orantıyı açık Hooker, tümüyle kendine özgü, etkileyici  1924’ten ölümüne kadar yönettiği Fede bir tablodan ayrıntı 
ldsaaeyrnalainr.d  ıIy şavıkse a gdışiırrıiğ.ş ıimnB ulke ırryiıyanlısema iyılngaıi  liHi nbociroe klkeeud riya. amAs aytrasıı  blmairraa sükısn vlaue p vs egü esrliliteşmmtiirned liue. zrGduientan rs ıkünar eaç zınh pıiçlae rrdadekeğ  çibşatailrısnilı-  rl1ea9 le 3Bd9ue'arne  kabauidr  oaöfrr  gignüvaten dsgutsigrtueamrtiloiuğnne d( FkaaByrİkş)e ı onmld büuac. şaFkdBaeİn,   XCoVnI.d yey .m trüaznessıiz,  Cokhuınlut illy
ca ilk çağdaş gökbilim aygıtlarını yaptırdı  memesine dayanan ve Mississippi köyleri Roosevelt’in isteğiyle iç güvenliği sağla
ve Güneş lekelerini, Jüpiter'i, Satürn’ün  nin blues geleneğinden doğan üslubunu  ma görevini üstlendi. Önce nazi ajanları
halkalarını, çeşitli kuyruklu yıldızları göz modern ritimlerle de zenginleştiren Hooker  nı  izleyerek,  daha sonra da özellikle 
lemdi. ilk başarısını, 1948’de Detroit’te Boogie  1940-50 yılları arasında her tür komünist 
eğilime karşı savaşarak büyük bir önem 
Hbiko boikr ear ak amvilrlea bmirbaisrinı,e g beanğelallinkmleı şte ilkei skkaor-  iCleh idlleünn yilae  eçladpeı nedttia.  1ü9n6 2ka'dzea Sndhıa.ke it. Baby  dkaezvalentd ıb. aHşkoaonvıe rv geö r1e6v  astütorerncei ybso yguenncear a8l  
dan kavramadan oluşan ve kesişen iki mi HOOPER (John), İngiliz rahip (1500'e  (Adalet bakanlığı sorumluları) ile çalış
lin eşhareketli eklemle birleşmesi için kul doğr. - öl. Gloucester 1555), Gloucester  tı.
lanılan aktarma organı. ve VVorcester piskoposu. Lııtherciler ve ka- 
Hoover Dam (1933-1947 arasında Bo- 
Hooke yasası. Ger. day. Biçim değiş toliklere karşı Zvvingli Protestanlığını sa ulder Dam), ABD’de baraj, Colorado ır
tirme küçük olması koşuluyla, gerilmeyle  vundu. Mary Tudor devrinde idam edildi.  mağı üzerinde, Nevada ve Arizona sını
gerilmeden  doğan  biçim  değişiminin  Püritenler üzerinde büyük etkisi oldu. rında. Yüksekliği 221 m’dir. 42 milyar met
orantılı olduğunu ifade eden yasa. Nite HOORN, Hollanda'da (Kuzey Hollanda)  re küp su tutar (Mead gölü). Irmağın akı
kim <t çekme ya da basınç gerilmesin kent; 16 300 nüf. K.-D.’da ijsselmeer ile  şını düzenlemiş ve 800 000 ha’lık bir ala
den kaynaklanan e birim uzunluk deği-  G.’de Gouvvzee ve Ijmeer ile bağlantı ku nın sulanmasını sağlamıştır. Baraj, Güney 
a ran bir kanalla Markervvaard polderinden  -batı ABD’nin bir bölümünün (sözgelimi 
şimi, e --  ifadesiyle gösterilir; ifadede ayrılır. XVI. ve XVIII. yy.’dan kalma yapıla Los Angeles) su ve elektrik gereksinimini 
rı içeren eski site. Batı Friesland müzesi.  karşılamaktadır.
E gerecin boyuna esneklik modülüdür. Bu  Ticaret ve tarım merkozi. Balıkçılık. Maki
yasa aşağıdaki şekilde genelleştirilmiştir:  ne sanayisi. Deniz sporları. Hoover-Worlside Corporation, elek
küçük biçim değişimleri halinde gerilme trikli ev aletleri üreten amerikan firması; 
lerin bileşenleri ile biçim değişmeleri ara HOORN ya da HOORNE kontluğu, 1908'de Ohio’da dericilikle uğraşan W. H. 
sında doğrusal bağıntılar vardır. Bu yasa  Germen imparatorluğu'na bağlı  Roer-  Hoover (1877-1954) tarafından kuruldu. 
doğrusal esneklik alanını tanımlar ve ge mond yakınındaki Brabant fiefi (XV. yy.’da  Hoover'in akrabalarından biri olan H. 
reç dayanımının temel varsayımlarından  kontluk durumuna getirilen senyörlük). Murray Spangler, kendi alanında devrim 
birini oluşturur. HOORNE (Filips VAN MONTMORENCY,  yapan bir emici fırçalayıcının ilkörneğini 
—kontu), Hollanda senyörü (Nevele 1518  icat etti.
HOOKER (John), Vowell denir, İngiliz 
tarihçi (Exeter 1526'ya doğr. - ay. y. 1601).  ya da 1524 - Brüksel 1568). Egmont kon HOP ünl. (yansıma söze.). Tkz. 1. Bir kim
Holinshed vakayinamelerini ekler koyarak  tu Lamoral ve Orange prensi ile birlikte,  seyi uyarmak, harekete geçirmek ya da 
Granvelle'e ve naip Parmalı Margherita'  onun dikkatini çekmek için kullanılır: Hop, 
yeniden bastırdı, Exeter'i anlatan bir kitap 
ya karşı Hollanda'nın özgürlüğünü savun dur bakalım, nereye gidiyorsun? Hop kal
ve İngiltere ile İrlanda parlamentolarının 
du ve Alba dükünün buyruğuyla boynu  kın hadi, buradan gidiyoruz. Hop değme
müzakere usulleri üzerine incelemeler ya vuruldu. —Kardeşi FLORİS (1527 - Siman-  sin yağlıboya! —2. Hop diye, zıplayarak 
yımladı. cas 1570), aynı nedenle idam edildi. ya da ani bir hareketle: Hop diye ağacın 
HOOKER (Richard), İngiliz tanrıbilimci  HOORNE (Willem VAN MONTMORENCY,  tepesine çıktı. Hop diye suya atlamak. 
(Heavitree, Exeter yakınında, 1553 ya da  —kontu), Hollanda senyörü (öl. 1580), Fi Hop diye yerinden fırlamak. || Hop, hop!, 
1554 - Bishopsborne, Kent, 1600). John  lips ve Floris van Montmorency’in kuze bir kimseyi uyarmak ya da bir eylemi, bir 
Hooker’ın yeğeni. İngiltere kilisesi'nin tan-  ni. Gent'te barışın sağlanmasıyla sonuç davranışı engellemek amacıyla söylenir. 
rıbilim alanında savlarını özetleyen Ofthe  lanan 1576 darbesinde önemli bir rol oy || Hop oturup hop kalkmak, kızgınlık ve öf
Lawes ol Ecclesiasticall Politie (Kilise siya nadı. Don Juan'ın buyruğuyla tutuklandı  keye kapılarak yerinde duramaz olmak: 
seti yasaları) [1594’ten 1662’ye kadar ya ve boynu vurularak idam edildi. Oğlunun yaptıklarını öğrenince hop otu
yımlandı] adlı bir kitap yazdı; kitapta İngil rup hop kalktı.
HOORNİK (Eduard), hollandalı şair ve 
tere kilisesi'nin uzlaştırıcı zihniyetini övdü. 
oyun  yazarı  (Lahey  1910-Amsterdam HOPA, D. Karadeniz bölümünde Artvin 
HOOKER (sir William Jackson), İngiliz  1970), Werk’in yazı işleri müdürü. Önce iline bağlı ilçe; 30 862 nüf. (1990); 289 
botanikçi (Norvvich 1785 - Kew 1865).  leri gerçeküstücülüğe ilgi duydu, Matthe-  km2; merkez bucağı dışında 1 bucak, 27 
Glasgovv'da botanik profesörülüğü (1820)  us (1938) adlı kitabını yayımladı. Dachau’  köy. Merkezi, Artvin'in 64 km K.-B.'sında 
ve Kew Krallık bahçesi müdürlüğü (1841) ya kapatıldı. Buradan kurtulduktan sonra Hopa, 11 507 nüf. (1990). Fındık, cav.
Hopa
mısır, pirinç, meyve üretimi. Çay fabrika rinde elektromanyetik kökenli kuvvetlerin  rinde büyük birer kanat biçiminde kalır. 
5386 sı. Liman. etkisiyle çalışan hoparlör. || Elektromanye Odunu uzun süre saklanabilir, yapı ve in
tik hoparlör, titreşen bir zara bağlı ferro-  ce marangozluk işlerinde kullanılır. 50 tür; 
Hopa termik elektrik santralı, Art
manyetik bir armür üzerinde elektroman dipterocorpaceae familyası.)
vin ilinde kurulu, fuel-oil ile çalışan termik 
yetik kökenli kuvvetlerin etkisiyle çalışan 
elektrik santralı. 1963'te yapımına başla HOPE CREEK*, ABD’de (New Jersey) 
hoparlör. || Elektrostatik hoparlör, titreşen 
nan santral, 1973'te işletmeye açıldı. Her  sit, Philadelphia'nın G.-G.-B.’sında, Salem 
biri 25 MW gücünde iki birimden oluşan  bir zar oluşturan bir kondansatör armatü yakınında. Nükleer santral.
rü üzerinde elektrostatik kökenli kuvvetle
santral, yılda 350 milyon kWsa elektrik 
rin etkisiyle çalışan hoparlör. || iyon hopar HOPEİT a. (fr. hopâite; iskoçyalı kimya
enerjisi üretmektedir. lörü, özel bir maddenin çevresel havaya  cı  T.  C.  Hope'un  adından).  Miner. 
HOPAK a. UkraynalI erkeklere özgü,  yaydığı iyonlar üzerinde, elektroakustik bir  2n3(P04)2,4H20 formülünde hidratlı do
canlı bir 2/4'lük ritimde ve çoğunlukla şar alanın etkisiyle çalışan hoparlör. || Piezo-  ğal çinko fosfat.
kı eşliğinde yapılan halk dansı. (Çok gös elektrik hoparlör, çalışma ilkesi, kimi pie-  HOPER, Rusya’da ırmak, Don ırmağı
terişli bir dans olan hopak'ta, usta solo zoelektrik cisimlerin iki koşut yüzüne uy nın kolu (sol kıyıdan); 979 km (havzası 
claurl ayer rtea rkaofışnudt aonla fcıraılkd abkiç, im-kdoella yra vpeıl abna-c saıkç gmualasınnaan d bayira gnearnil ihmo peatkrilsöiry l|e| P tintröemşiamti ky haop 61 100 km2).
rama ve -tüm çeşitleriyle- çekiç gibi figür parlör, çalışma ilkesi gaz halindeki bir akı HOPETOWN, Güney Afrika’da (Cape ili) 
ler sergilenir. Musorgskiy gibi rus beste şın kiplenmesine dayanan hoparlör. || Te kent, Orange’ın sol kıyısında. Tuzlalar. El
ciler, bu dansın müziğini kullandılar. GO-  mel hoparlör, işitilebilir frekans bölgesin mas madenleri. Güney Afrika'daki ilk el
PAK da denir.) deki akustik enerjiyi, uzaya yaymak için ta mas madeni 1867’de burada bulundu.
HOPAL a. Yörs. Yabani güvercin. sarlanmış, kutu, ekran gibi ek düzeneği  HOPEVVELL,  ABD'nirs  kuzey 
olmayan birim elektroakustik kaynak.  -doğusu’nda I.O. 500 ve İ.S. 500 arasını 
«HOPARLÖR a. (fr. haut-parleur). Elektro- —ANSİKL. Hoparlör, bir elektrik akımının  kapsayan kültür evresini belirten İngilizce 
- akust. 1. Çevreye, işitilebilir frekanslar böl değişimlerini işitilebilir seslere çevirir ve  sözcük.  Bu  evrenin  ikinci  bölümüne 
gesinde akustik enerji yayan aygıt. (Bu te ana parçaları şunlardır: elektrik titreşim burial* mounds denir ve efsanede “or
rim, birçok yalın elektroakustik kaynak içe lerini mekanik titreşimlere dönüştüren bir  manlık bölge” (Woodlands) diye anılan 
ren karmaşık aygıt için olduğu kadar ku-  motor; motorun etkisiyle titreşen ve titre Adena* kültür evresini oluşturur. Mezarlar 
tusuz, ekransız ve yalın elektroakustik bir  şimlerini havaya ileten bir zar; gereğinde,  ya da ölülerin yakıldığı yerler üzerine yük
kaynak için de kullanılır. Ayrıca ekran, ku yayılan dalgaların ışımasını yönlendiren  seltilen ve içerisinde çok sayıda cenaze 
tu, yansıtıcı gibi akustik nitelikte ya da süz bir düzenek (yayıcı ya da akustik huni); tit eşyasının yer aldığı höyükler bu evrenin 
geç, transformatör ve diğer edilgin öğe reşen zarın iki yüzünün yaydığı dalgalar  ayırıcı özelliğidir; bu cenaze eşyaları: ke
ler gibi elektriksel özellikte ek düzenekler  arasındaki girişimi engelleyen bir ekran  narları kesilmiş mika ya da bakır levhalar, 
de bu terimle adlandırılır) [Bk. ansikl. böl.]  (bafıl) ya da kutu. İyi bir hoparlör duyarlı,  cilalı taştan kuş biçiminde iticiler*, üzerle
—2. Akustik huniü hoparlör, bir akustik  sadık ve güçlü olmalıdır; ama bu özellik rinde insan resimlerinin yer aldığı cilalı taş
huniyle çevre ortama bağlı bir sıkıştırma  ler ancak dar sınırlar içinde ve üretilecek  tan ağızlıklar ve ender olarak da seramik
odasından oluşan hoparlör. || Çokhücreii  frekansların yalnız bir bölümü için elde  ten yapılmış insan heykelcikleri. Hopevvell 
hoparlör,  ışıma öğesi, eşlenmiş birçok  edilebilir. Bu yüzden çeşitli frekanslarda halkının mısır üretimiyle uğraştığı ve ge
akustik huniyle çevre ortama bağlı akus ki seslerin tümünün aynı anda iyi nitelikte  çici köy yaşamı sürdürdüğü,sanılmakta
tik hunili hoparlör || Çokyollu hoparlör, her  yayınlanması istendiğinde, tiz (yüksek fre dır. Hopevvell kültürünün gelişimi, ABD 
biri belirli bir frekans bandının iletimi için  kanslar), bas ve orta sesleri yayan birçok  doğu bölgelerinin kültüründe doruk nok
tasarlanmış ve ayırıcı ağlarla birleştirilmiş  hoparlörü birlikte kullanmak gerekir. tası olarak kubul edilir ve Hopewell adını 
birçok temel hoparlörden oluşan aygıt. || 
Elektrodinamik hoparlör,  değişmez bir  HOPE (Thomas Charles), iskoçyalı kim Hamilton  bölgesinde (Ohio) ilk olarak 
manyetik alana yerleştirilmiş ve titreşen bir  yacı (Edinburgh 1766 - ay. y. 1844). Edin-  araştırılan sitten (Hopevvell Farm) alır.
zara bağlanmış devingen bir iletken üze burgh'da  kimya  profesörüydü  (1795);  HOPF (Heinz), alman matematikçi (Bres- 
Klaproth  ile  birlikte  stronsiyayı  buldu  lau 1894 - Zollikon 1971). 1931’den başla
(1792). Suyun 4 °C'ta maksimum yoğun yarak Zürich Politeknik okulu'nda profe
etektrodmamik bir hoparlörün koni gövde - luğa ulaştığını belirleyen ve 1805'te yayım sörlük yaptı. Güçlü bir geometri sezgisi
esnek bağlantı lanmış bir inceleme yazısında anlatılan  nin yön verdiği Hopf, E. Noether'in ve 
deneyi bugün bile klasik bir değer taşır.  1920-30'lu yılların amerikan okulunun da 
HOPE (sar Anthony HOPE HAVVKİNS, An-  etkisiyle benzeşiklik kuramının başlıca so
thony —denir), İngiliz yazar (Londra 1863  nuçlarını cebirsel terimlerle ifade etti ve 
- Walton-on-the-HİII, Surrey, 1933). Hayali  özellikle, benzeşiklik sınıflarının grup ya
bir Ruritanya tahtı çevresinde, aşk ile si pısında olduğunu kesin olarak ortaya koy
yasal entrikaların birbirine karıştığı serü du. Çalışmaları, H. Poincarâ, L. Brouvver, 
çgeökvidne   (vTehnele Prinri soannelar toılfd Zığeın dZae)n [d1a8 94m] avhek Rûumplaerrıt   Ste.,  Ldeefvsrcişhiemtz t,o Wpo. lHojuisreinvdveicnz 'cinekbiliersrleel  btoirpliok
spider  ofHentzau (1898) adlı romanlarıyla ün ka lojiye geçişi belirler ve kategori, funktor 
(merkezleme)  zandı. Her iki yapıt da, halk ve çocuk ede gib çok. önemli düşüncelerin nüvelerini ta
mıknatıı biyatı klasikleri arasında yer alır. şır.
kutupsal levhalar  HOPE (Victor Alexander John), 2. Lin-  HOPFER (Hans), alman tasarımcı (Leip- 
0 lfthgow markisi, büyük britanyalı siyaset  zig 1931). Önceleri heykel sanatıyla uğraş
adamı (Abercorn, West Lothian, 1887 -  tı; daha sonra, Mobilia firması için bir dizi 
icoşut nzonans devreli bir kutunun  b!çfmadeğiş^terS' Hopetoun, West Lothian, 1952). Babası  modüler koltuk tasarladı. "Lounge" kol
şematik kssiti  büyütülmüş şematik gösterimi Avustralya valisiydi; 1924-1926 arasında  tukları ile Roche-Bpbois tarafından Fran
Muhafazakâr parti'den milletvekili seçildi,  sa’da tanıtıldı. Yeni koltuklarında heykel 
1935 tarihli Government of india Act'ın ha anlayışı ön plana çıktı (koltuklarını önce 
filtreler zırlık çalışmalarına katıldı. Hindistan ge modlaj hamuru ile işler); giysi modasın
nel valiliği sırasında (1936-1943), ikinci  dan esinlenerek büzgü, biye ve flu astar 
kutu  Dünya savaşı’nda çarpışan büyük bir gö kullandı. Modellerinden dört tanesi VİA 
nüllüler ordusu kurmayı başardı. etiketine sahiptir. Hopfer, 1978’den beri 
Fransa’da çalışmaktadır. 
HOPE (Alec Dervvent), avustralyalı şair 
tw««ter (tiz) ve eleştirmen (Cooma, Yeni Güney Gal-  HOPFGARTEH  İN  NORDTİROL, 
ler, 1907). Sydney ve Oxford’da öğrenim  Avusturya’da (Tirol) sayfiye ve kış sporları 
gördükten sonra, Canberra Üniversitesi’n-  merkezi,  Kitzbühel Alpleri'nde, 620 m 
de profesörlüğe getirildi, ilk şiirlerinde us yükseltide; 4 200 nüf.
ta bir taşlamacı olduğunu gösterdi (Aus-  HOPİLER, Arizona'da (ABD) yaşayan 
ayartı uzunlukta  tralia; Dunciad Minimus). Büyük ölçüde  Pueblo Kızılderililer. Başlangıçta bağım
bo>ru açıklık klasik kültürün etkisinde kalan yazar, da- ■  sız köylerde ve birkaç klan içinde toplan
ha sonraki yapıtlarında hayal gücü ve fi mış dıştan evliliğe dayalı matriklanlar ve 
ziki aşk temalarını işledi. Şiirleri, kimi kez  fratriler oluşturan Hopiler mısır yetiştirirler 
şehvet duygularına ve didaktik unsurlara  ve çömlekçilikte ustadırlar (verniklenmiş 
yer vermesine karşın, bilgiçlikten uzaktır  seramikler); yaylalarda güneşte kurutul
boomer (The VVandering islands, 1955; Selected  muş tuğla evlerde otururlar. Önemli bir ik
Poems 1930-1970). Hope, The Cave and  tisadi, toplumsal ve dini rol oynayan klan, 
the Spring (1965), Compagnons du pays  dünyaya ve doğaya bakış açılarının temel 
(fr. çev.) [1974] gibi eleştiri yapıtları da yaz taşıdır Birkaç yüzyıldır süren kültürsüzleş- 
mıştır.  • tirme çabalarına karşın Hopiler, özellikle 
HOPEA a. (ing. botanikçi G. Hope'un  dini törenleri aracılığıyla geleneksel yaşam 
soğurucü gereç  adından). Tropikal Asya’da yetişen, alma biçimlerini korumaya çalışmaktadırlar
(cam yünü) şık yapraklı, salkım çiçekli ağaç. (Çiçeğin HOPKİNS  (John  JOHNS)  -  JOHNS 
deki çanakyapraklardan ikisi meyve üze HOPKİNS (John).
HOPKİNS (Gerard Manley), İngiliz şair  Hele bir sor, bence hoplaya hoplaya ge
(Stratford 1844 ■ Dublin 1889). Society of  lir.
Jesus (İsa derneği) üyesiydi (1868), yarı  ♦  hoplatmak ettirg. f. 1. Bir kimseyi 
yarıya sürgün yaşamı sürdüğü Dublin'de  hoplatmak, onu, havaya kaldırıp yüksek 
klasik latin ve yunan dilleri ve edebiyatı  bir yere oturtmak ya da havaya atıp ya
profesörlüğü yaptı. Vaazlarıyla meslektaş kalayarak, dizler üzerinde zıplatarak oy
larını tedirgin ederdi. 1918'de R. Bridges  natmak, eğlendirmek. —2 ,Joplamasına 
tarafından yayımlanan şiirlerinde görülen  neden olmak, zıplatmak: Yoldaki tümsek
instress (bir şeyin asıl niteliğini vurgulama)  ler arabayı hoplatıyor,
ve inscape (iç manzara) kavramlarında ig- 
nacio de Loyola ile Duns Scotus’un etki ♦  hoplatılmak edilg. f. Hoplatmak ey
leri gözlemlenir. Geleneksel sözcük ve  lemine konu olmak.
prozodi anlayışını sarstı ve VVales şiirinin  HOPLATILMAK -  HOPLAMAK.
klasik usullerinden yararlanarak oluştur
HOPLATMA a. Hoplatmak eylemi. 
duğu canlı bir şiddetle bir tür soyut cin
—Halk oy. -> SEKME.
sel niteliğe ulaştı. Otuzlu yıllarda önemli 
bir etki yarattı. HOPLATMAK HOPLAMAK.
HOPKİNS (sir Frederick Govvland), İn HOPLİA a. Dişisi genellikle esmer renk unuzevıue-napno
giliz  biyokimyacı  (Eastbourne  1861 li olan, bedeni pullarla kaplı, sarı ya da  men kimse, özellikle de kız ya da kadın  savaşan hoplitesler 
- Cambridge 1947). Cambridge’de profe mavimtrak küçük mayısböceği cinsi. (Ma için kullanılır. bir korinthos kraterinden 
sördü. 1935'te Royal Society’nin başkanı  vi sedef rengindeki Hoplia coerulea, iyi bi
oldu. Pterinler ve başlıca aminoasitler üs linen türlerindendir Yaprakduyargalıgiller  HOPPACA sıf., be. Hoppa bir kimseye  ayrıntı,İ.Ö. VI. yy.
tüne önemli çalışmalar yaptı. İngiltere’de  familyası.) özgü; ona yakışır biçimde: Hoppaca gi Louvre müzesi, Paris
yinmek. Hoppaca konuşmak.
biyokimyanın kurucusu kabul edilir. (1929  HOPLİTES a. (silahlı anlamında yun. ve 
Nobel tıp ödülü.) lat. söze.). 1. Ağır silahlarla donatılmış pi HOPPALA ünl. 1. Beklenilmeyen bir söz 
HOPKİNS (Harry Lloyd), amerikalı siya yade eri. (Bk. ansikl. böl.) —2. Büyük yu ya da davranış karşısında şaşkınlık ya da 
set adamı (Sioux City, lowa, 1890 - New  nan oyunlarında silahlı koşucu.  kınama belirtir: Hoppala, bir bu eksikti! 
York 1946). Roosevelt'in güvenilir adamı  —ANSİKL. Hoplites ancak İ.Ö. VII. yy.'dan  Hoppala, öyle şey olur mu!—2. Küçük bir 
ve New Deal'in öncülerinden biriydi. sonra büyük önem kazandı, ikinci bir tu çocuğu, bir yerden atlarken yüreklendir
tamağın eklenmesiyle kalkanın daha sıkı  mek için söylenir. —3. Küçük çocukları 
HOPKİNS (Sam, Lightnin’ -denir),  kavranması sağlanınca kolektif savaşa da hoplatırken söylenir.
amerikalı blues gitarcısı ve şarkıcısı (Leo-  yanan falanj sisteminde görülen gelişme  ♦  a. 1. Bebeklerin zıplayıp eğlenmeleri 
na, Texas, 1912 - Houston 1982). Blind Le- 
mon Jefferson’ın tilmizi. Texas köylerinde  siyasal ve toplumsal düzende o kadar bü için içine konduğu yüksek bir yere asılı 
yetişmiş büyük blues şarkıcılarından biri yük değişikliklere yol açtı ki, buna haklı  yaylı araç. —2. Hoppala bebek, bebek
dir. Türlerin ve makamların özeliklerine ka olarak hoplites devrimi dendi. Atina’da  çe davranışlarda bulunan kimse için söy
yıtsız kalarak yarattığı sade ve'etkileyici üs hoplitesler mülk sahipleri olan orta sınıfa  lenir.
lubunu, en saf blues’la besledi. Kalın, bu mensup Zeugitai ve bunlarla eşdeğerde  HOPPALIK a. 1. Hoppa olan kimsenin 
ğulu ve yaşı ilerledikçe derinlik kazanan  mülke sahip yerleşik yabancılar arasından  niteliği; hoppaca davranış. —2. Hoppa
bir sesle, kimi zaman dua okur, kimi za toplanırdı. Yaklaşık olarak 35 kilo tutan  lık etmek, hoppaca davranmak.
man şarkı söyler gibi köylülere özgü bir  tüm silah takımları (panoplia) sığır derisin HOPPER (Edward), amerikalı ressam ve 
mizah da katarak yaşamöyküsünü anla den yapılmış yuvarlak ya da oval bir kal gravürcü (Nyack, New York eyaleti, 1882 
tırdı. 1947’den başlayarak sayısız plak dol kan, miğfer, gömleğin üzerine giyilen zırh,  - New York 1967). Robert Henri'den ve re
durdu. Başlıcaları: Bad Luck and Trouble  dolaklar, iki tarafı keskin düz kılıç ve iki  simlerinde günlük amerikan yaşamını ver
(1950), Penitentiary Blues (1959), Lone-  metre uzunlukta bir mızraktan oluşurdu.  meye çalışan "Sekizler grubu"ndan etki
some Dog Blues (1965), Slavery (1967). Hoplites donanımını kendi sağlar, yürü lendi. ABD’deki gezilerinde olduğu gibi, 
HOPKİNSON (John), İngiliz mühendis  yüşler sırasında bir uşak silah ve yiyecek Avrupa gezilerinde de (1906,  1909 ve 
ve fizikçi (Manchester - 1849-Petite Dent  lerini taşırdı. 1910) çeşitli öncü akımlara ilgisiz kaldı. 
de Veisivi, İsviçre, 1898). Bir optik aletler  HOPLİTES a. Kabuğu karında son bu Canlı ve cansız ayrımı yapmadan "tüm"ü 
fabrikasında mühendislik ve farlar bölümü  lan yumrularla, yan kesimi kabarcıklarla  kapsayan gerçeğe ilgi duydu; özellikle ya
müdürlüğü yaptı. Bu aletlerde, mercekle kaplı ammonit cinsi. (Alt Kretase’de yaşa lın ve kesin çizgili hacimler ile tuvallerine 
rin yerlerini toplu ışınlar elde edecek şe mış birçok türü vardır: Hoplitidae familya garip bir şekilde egemen olan ışık üzerin
kilde değiştirdi (1874). Dinamoların çalış sının örnek tipi.) de durdu (Early Sunday Morning, 1930, 
masını inceledi. Some Points in Electric  Whitney Museum, New York; Nighthavvks, 
Lighting (Elektrikle  aydınlatmada bazı  HOPLOCAMPA a. Larvası, meyvelerin  1942, Chicago; Sdcond-Story Sunlight, 
noktalar) [1883] adlı yapıtında alternatör-  (erik, armut, elma) içinde gelişen (bu mey 1960, Whitney Museum). Aslına son de
lerin  senkronlaştırılmasını  inceledi  ve  veleri kemirir ve olgunlaşmadan dökülme rece bağlı bir biçimde tuvale aktarılmış 
senkron motorların çalışma ilkesini orta sine neden olur) zarkanatlı böcek. (Armut  kent dekorları içefisiede donakalmış kişi
ya koydu. Üç telli dağıtım düzeni, onun  testereliarısı ya da armut yaprakarısı [Hop-  lerin varlığı (Hbppef hipperrealist akımın 
buluşudur.  Manyetizma ve dielektrikler  locampa brevis] armutlara, elma testere-  öncülerinden biri olarak görünmektedir), 
üzerinde kuramsal araştırmalar yapmıştır.  liarısı ya da elma yaprakarısı [H. testudi-  genelde yapıtlarına kaygı verici bir hava 
1890 yılında, King’s College'da (Londra)  nea] elmalara zarar verir. Erik testereliarı-  katmaktadır.
elektroteknik kürsüsü profesörlüğüne ge sı [H. Hava ya da H. minuta] erikleri kemi
HOPPESTEYN  (Jacob VVemmersz), 
tirildi. rir. Tenthredinidae familyası.)
delftli fayansçı (Delft 1627 - ay. y. 1671). Ta
Hopkinson yasası. Manyet. n sarımlı  —ANSİKL. Yaklaşık 10 mm boyundaki, kır belasında bir “genç zenci başı” bulunan 
bir sargı içeren basit bir devreden i akımı  mızımsı esmer ya da sarı larvası, toprak  bir atölye açtı; oğlu ve halefi ROCHUS Ja- 
geçtiğinde, ni manyetomotor kuvvetini 31  altında koza içinde kışı geçirir; erişkini ni COBSZ (Delft 1660'a doğr. - ay. y. 1692), 
manyetik direnci ile <p manyetik indükle san başında ortaya çıkar, çiçek tomurcuk tabelasında bir "ihtiyar zenci başı" bulu
me akışının çarpımına eşit olduğunu ifa ları üzerine yumurtlar; yumurtadan çıkan  nan bir atölye açtı: Üstün nitelikli yapıtları 
de eden yasa: larva meyvenin ortasına kadar bir dehliz  sanatçıların her birinin işaretini taşır. Av
ilişHkionp Okihnmso yna syaanssiaı ns=ıın , ,3 etmyle>a-kntryike tdike dverevlreerliener  srkaaarlzldıalıarrı rsvlaıe  s mçoeünkcuiarcddueenkledle açr iimç keeekym vaieçri mrd; üalşa mervre.a vnBsıuinm  zbinau  ğruüp saü vsele Dmoeğleurd ees, inminaivni  kbairm aarayod aV eg köirmüil dzüa EEadrwlya rSdu Hndoapyp eMromiır [1930] 
deki benzeridir. de, ilk taç yapraklar düşer düşmez uygu man yaldızlı çokrenklilik ağır basar.  Whitney Museum of~Art, New York
lanmalıdır. Whitnev Museum of Art
Hopkinson çubuğu (ing. mekanikçi 
Bertram .Hopkinson'un [Birmingham 1874 HOPLOPSYLLUS  ANOMALUS  a.
- öl. 1918] adından), patlayıcı madde yü Kaliforniya'da yaşayan, spermofil kazıcı 
künün patlaması sonucu oluşan darbeyi  asalak pire (Bu pire kemiricilere ve büyük 
ölçmeye yarayan aygıt. Temelde bu aygıt  olasılıkla insana veba bulaştırır. Pulicidae 
aynı kesitli bir algılayıcıyla temas halinde  familyası.)
tellere asılmış metal bir çubuktan oluşur;  HOPLOSTETHUS MEDİTERRANE-
patlama darbesi bu çubuğu bir tür balis US  a.  Zool.  Genellikle ılık denizlerin 
tik sarkaç içine fırlatır. 200-500 m derinliklerinde yaşayan etçil 
HOPLAMAK gçz. f. (yansıma söze). 1.  kemiklibalık. (Türkiye denizlerinde ender 
Bir kimseden, bir hayvandan bir taşıttan  rastlanır. Trachichthyidae familyası; boyu 
söz ederken, art arda sıçrayışlar yapmak;  30 cm’ye kadar.)
zıplamak;  Tarlada  tavşanlar,  sincaplar 
HOPLURUS a. Madagaskar'da yeraltı 
hopluyordu. Neşeden, çocuklar gibi hop
yuvalarında yaşayan, dikenli kuyruklu ker
lamaya başladık. Araba bu bozuk yolda 
tenkele cinsi. (İguanagiller familyası.)
sürekli hoptuyor. —2. Hoplaya hoplaya, 
hoplayarak; severek, büyük bir istekle: HOPPA sıf. Davranışları ölçüsüz, deliş