Table Of ContentBEYÂNÎ
TEZKİRETÜ’Ş-ŞU`ARÂ
Hazırlayan
Aysun SUNGURHAN EYDURAN
Ankara-2008
2
©
T. C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI
KÜTÜPHANELER VE YAYIMLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
3216
KÜLTÜR ESERLERİ
467
ISBN 978-975-17-3440-2
www.kulturturizm.gov.tr
e-posta: [email protected]
Bu kitap internet ortamında ilk kez yayımlanmaktadır.
3
ÖZ GEÇMİŞ
1970 yılında Ankara’da doğdu. 1984-85 yılında Kalaba İlköğretim Okulu’nu,
1986-87 yılında Ankara Aydınlıkevler Ticaret Lisesi’ni okul üçüncüsü olarak bitirdi.
1987-88 yılında Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı
Bölümü’nü kazandı ve 1990-91 Haziran döneminde mezun oldu. 1992 yılında Gazi
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde başladığı Yüksek Lisans programını Prof.
Dr. Mustafa İSEN’in danışmanlığı altında 1994 yılında “Beyânî Tezkiresi-İnceleme-
Tenkitli Metin” (CCCXI+267s.) adlı tez ile tamamladı. 1995’te aynı Enstitü’de
Doktora programını kazandı. Prof. Dr. Mustafa İSEN’in danışmanlığı altında
1996’da Doktora tezi olarak aldığı “Kınalızâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-şu’arâ-
İnceleme-Tenkitli Metin” (2cilt, 2167s.) adlı çalışmasıyla 1999 yılında Doktor
ünvanını aldı. 1992-2000 tarihleri arası Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Araştırma Görevlisi, 2000-2001 tarihleri arasında
Gazi Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümünde Öğretim
Görevlisi, 2001-2002 tarihleri arasında Adnan Menderes Üniversitesi Fen-Edebiyat
Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı. 2002
tarihinden itibaren aynı Üniversitede Yard. Doç. Dr. ünvanıyla görev yapmaktadır.
4
ÖZET
Beyânî Tezkiresi veya Tezkiretü’ş-şu’arâ olarak bilinen eser, Anadolu’da
1597-98 tarihinde Beyânî tarafından kaleme alınmıştır.
Tezkire, bir mukaddime, sultan şairler, şehzade şairler ve asıl şairler olmak
üzere üç bölüm halinde düzenlenmiştir. Mukaddimeden sonra yer alan sultan ve
şehzade şairler kronolojik, asıl şairler ise alfabetik olarak sıralanmıştır. Beyânî,
eserinde padişah ve şehzadeler dahil 377 şair biyografisine yer vermiştir.
Beyânî Tezkiresi üzerine hazırlanan çalışma iki bölüm halinde düzenlenmiştir.
Birinci Bölümde Beyânî’nin hayatı, edebî kişiliği, eserleri, Tezkire’nin dil ve üslûp
özellikleri üzerinde durulmuş; şahıs, eser ve yer isimlerinden oluşan ayrıntılı bir
dizinle çalışma zenginleştirilmiştir.
Çalışmanın İkinci Bölümü, Beyânî Tezkiresi’nin tenkitli metnine ayrılmıştır.
5
SUMMARY
The work known as Tezkiretü’ş-şu’arâ or as Tezkire of Beyânî was written bay
Beyânî in 1597-98.
The Tezkire consists of a preliminary and it was devised as three episodes in
the form of padishahs poets, shahzade poets and essential poets. The padishahs and
shahzade poets of the first and second episodes are listed chronologically while the
poets of the third section of the Tezkire. Beyânî mentioned the biographies of 377
poets in this work.
The Tezkire of Beyânî is organized in two chepters. In the first section, the life,
leterary caracter and works of Beyânî were investigated. The so-called Tezkire was
introduced in terms of stylistic and linguistic features. Before starting the second
chapter, a conclusion and a bibliography derived from the investigations were also
provided. The study was enriched with e detailed index incorporating the names of
persons, boks and places.
The second chapter of the research was devoted to the critical heat of Beyânî
Tezkire. The access numbers of the three versions were shown in the text. My
individual corrections of the text were indicated by ( ) mark.
6
İÇİNDEKİLER
ÖZ GEÇMİŞ
ÖZET (TÜRKÇE)
ÖZET (İNGİLİZCE)
ÖN SÖZ
KISALTMALAR
BİRİNCİ BÖLÜM
BEYÂNÎ’NİN HAYATI, EDEBÎ KİŞİLİĞİ, ESERLERİ
1. Hayatı
2. Edebî Kişiliği
3. Eserleri: Tezkiretü’ş-şu’arâ’sı
4. Tezkire’nin Dil ve Üslûp Özellikleri
SONUÇ
KAYNAKÇA
DİZİN
İKİNCİ BÖLÜM
TENKİTLİ METİN
7
ÖN SÖZ
Edebî eserlerin ortaya çıkmasını takiben bu eserleri ve onları meydana getiren
kadroları ele alıp değerlendiren çalışmalar, belli edebî birikimi olan toplumlarda hep
rastlanan örneklerdir. Dünyanın önde gelen büyük dillerinden biri olan Türkçemizde
ise, bu görevi “şuarâ tezkireleri” üstlenmiştir. Tezkireciler, eserlerine almış
oldukları şairleri çeşitli yönlerden inceleyip değerlendirirken eserlerinden de
örnekler vermişlerdir. Bu bakımdan tezkireler, şairlerin ve eserlerin unutulmasını
önlemenin yanı sıra o dönemin edebî anlayış ve değerler sistemini, edebiyat
araştırma ve eleştirisini açıkça yansıtmaktadır.
Türk edebiyatında tezkire yazma geleneği içerisinde Anadolu sahasında XVI.
yüzyılın en son tezkiresi olan Beyânî Tezkiresi, içerdiği şairler, bu şairlerin
hayatlarına, eserlerine ve özellikle şiirlerine dair yorum ve değerlendirmeleriyle bu
yüzyılın bir başka önemli eseri Kınalızâde Hasan Çelebi Tezkiresi’nin özeti
durumundadır.
İki bölüm halinde düzenlenen bu eserin, birinci bölümünde Beyânî’nin hayatı,
edebî kişiliği, eserleri, Tezkire’nin tanıtılması, Tezkire’nin dil ve üslûp özellikleri,
sonuç, kaynakça ve dizin; ikinci bölümünde tenkitli metin yer almaktadır. Tenkitli
metin Millet Kütüphanesi, Ali Emîrî, tarih Nu.57; Bayezid Genel Kütüphanesi,
Veliyüddin Efendi, Nu.2659 ve İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, Ty. Nu.2568
kayıtlı yazma nüshalar üzerine kurulmuştur. Kullanılan dört yazma nüshanın varak
numaraları metin üzerinde gösterilmektedir. Tenkitli metnin yazımında uzun
ünlülerin, kelime ortasındaki ayın ve hemzelerin gösterilmesine dikkat edilmiştir.
Beyânî Tezkiresi’ni, 1994 yılında Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü’nde Yüksek Lisans tezi olarak hazırlarken her türlü teşvik, destek, tecrübe
ve engin bilgisiyle yol gösteren sayın hocam Prof. Dr. Mustafa İsen’e, ayrıca
çalışmalarım sırasında yardımlarını esirgemeyen tüm hocalarıma, arkadaşlarıma ve
manevî desteklerinden dolayı da aileme tekrar sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Aydın 2008
Aysun SUNGURHAN-EYDURAN
8
KISALTMALAR
a.g.e. : Adı geçen eser
a.g.m. : Adı geçen makale
a.g.e. : Adı geçen tez
Ktp. : Kütüphane
Haz. : Hazırlayan
Çev. : Çeviren
s. : Sayfa
S. : Sayı
C. : Cilt
Ty. : Türk Yazmaları
vb. : Ve benzeri
str. : Satır
yk. : Yaprak
vr. : Varak
Yz. : Yazma
No. : Numara
H. : Hicrî
M. : Miladî
İ.A. : İslam Ansiklopedisi
M.L. : Meydan Larousse
T.A. : Türk Ansiklopedisi
T.D.E.A : Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi
Y.T.E.A : Yeni Türk Edebiyatı Ansiklopedisi
G.Ü.S.B.E. : Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
A.Ü.S.B.E. : Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
9
BİRİNCİ BÖLÜM
BEYÂNÎ’NİN HAYATI, EDEBÎ KİŞİLİĞİ, ESERLERİ
1. HAYATI
Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Beyânî’nin asıl adı
Mustafa olup Cârullahzâde lakabıyla tanınmıştır1. Kaynakların çoğuna göre bugün
Bulgaristan sınırları içinde kalan Rusçuk’ta2 bir kısmına göre de Niğbolu’da
doğmuştur3. Önceleri Tekirdağ’ın aynı adı taşıması nedeniyle Beyânî’nin bazı
kaynaklarda buralı gösterilmesi doğru değildir4. Beyânî, Rusçuk’ta doğduğunu
Tezkire’sinde belirtmektedir 5.
Beyânî, ilk öğrenimine memleketinde başlamış ve İstanbul’da da devam
etmiştir6. Bazı kaynaklar, onun Ebussuud Efendi’nin oğlu Mehmet Efendi’den
mülazım olduğunu söylerken, Beyânî, Tezkire’sinde Ebussuud Efendiden mülazım
olduğunu ifade etmektedir 7 . Kaynaklarda şairin bu tutumu eleştirilmekte ve
Beyânî’nin Mehmet Efendi’den tahsilini tamamlamış olmasına karşın mülazemet
rüûsunu Şeyhülislam Ebussuud Efendi’den almış olduğu belirtilmektedir8.
Şükrullah Halife’den talik icazeti alarak hattat olan Beyânî, hocasının
tamamlanan tefsirini temize çekmiş, karşılık olarak da yirmi akçe ile Kestel
medresesine müderris olarak atanmıştır9. Daha sonra Havran kadısı olmuştur.
Oradan hac görevini yerine getirmek için Hicaz’a gitmiş ve Hicaz dönüşünden sonra
1 Beyânî, Tezkire, s.29; Aysun Sungurhan Eyduran, Kınalızâde Hasan Çelebi-Tezkiretü'ş-şu’arâ-
İnceleme-Tenkitli Metin, c.II, s.233; Hasan Çelebi, Tezkiretü'ş-şu’arâ (Haz.İbrahim Kutluk), Ankara
1989, c.1, s.229; Meredith Owens Âşık Çelebi, Meşâ´irü'ş-şu`arâ, Londra 1971, vr.59a; Mustafa İsen,
Künhü'l-ahbâr’ın Tezkire Kısmı,Atatürk Kültür Merkezi Yay., Ankara 1994, s.201; Nev`îzâde Atâî,
Şakaik-ı Numaniye ve Zeyilleri (Haz.Abdulkadir Özcan), İstanbul 1989, c.II, s.466; Riyâzî, Tezkire,
Nuruosmaniye Ktp., nr.3724, vr.43a; Rıza, Tezkire, Süleymaniye Ktp., Âşir Efendi, nr.243, vr.10b;
Haluk İpekten, Türk Edebiyatının Kaynaklarından Türkçe Şu`arâ Tezkireleri, Erzurum 1991, s.66;
Agah Sırrı Levent, Türk Edebiyatı Tarihi I, Ankara 1988, s.286, İbnülemin Mahmut Kemal İnal, Son
Asır Türk Şairleri, Ankara 1988, c.I, s.5; Türk Dili ve Edebiyatı Ans., Beyânî mad., c.I, s.412; Türk
Ans., Beyânî mad., c.VI, s.268.
2 Beyânî, Tezkire., s.29; İbrahim Kutluk, a.g.e., s.229; Rıza, Tezkire, vr.10b; Agah Sırrı Levent, a.g.e.,
s.286; Türk Dili ve Edebiyatı Ans., a.g.md. c.I, s.412; Türk Ans., a.g.md., c.VI., s.268.
3 Meredith Owens, a.g.e., vr.59a; Riyâzî, Tezkire, vr.43a.
4 Mustafa İsen, “Beyânî mad”, İslam Ans., c.VI, s.32 (Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları).
5 Beyânî, Tezkire, s.29
6 Haluk İpekten, a.g.e., s.66.
7 Meredith Owens, a.g.e., vr.59b; İbrahim Kutluk, a.g.e., s.230.
8 Beyânî, Tezkire, s.29
9 Mustafa İsen, a.g.mad., İslam Ans., (Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları), c.VI., s.32.
10
Okmeydanı Sofular Halvetî Tekkesi şeyhi Ekmelüddin Efendi’ye (ö.H.985/M.l577)
bağlanmıştır10.
Bir süre Gelibolu zaviyelerinden birinde kalan Beyânî, Şeyh Ekmelüddin
Efendi öldükten sonra Sofular Tekkesi şeyhi olmuştur (H.985/M.1577)11. Beyânî,
yirmi yıl kadar Sofular Tekkesi’nde şeyhlik yaptıktan sonra H.1006 / M.1597
yılında ölmüş12 ve bu Tekkenin sahasına gömülmüştür13.
10Abdulkadir Özcan, a.g.e., s.466; Mustafa İsen, a.g.e., s.97; Agah Sırrı Levent, a.g.e., s.286; Türk
Ans., a.g.mad., s.268; Türk Dili ve Edebiyatı Ans., a.g.mad., s.412.
11 Abdulkadir Özcan, a.g.e., s.466; Türk Dili ve Edebiyatı Ans., a.g.mad., s.412.
12 Abdulkadir Özcan, a.g.e., s.466; Riyâzî, Tezkire, vr.43a; Rıza, Tezkire, vr.10b; Haluk İpekten, a.g.e.,
s.66.
13 Abdulkadir Özcan, a.g.e., s.466.
Description:chapter, a conclusion and a bibliography derived from the investigations were .. KARABEY, Tezkirelere Göre Divan Edebiyatında İsimler Sözlüğü, Ankara 1988 PALA, İskender, Ansiklopedik Divan şiiri Sözlüğü, I-II, Ankara 1990.