Table Of ContentT.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2746
AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1704
BANKALARIN YÖNETİMİ VE
DENETİMİ
Yazarlar
Doç.Dr. Yıldız AYANOĞLU (Ünite 1)
Prof.Dr. Aydın KARAPINAR (Ünite 2, 6)
Doç.Dr. Figen ZAİF (Ünite 3)
Yrd.Doç.Dr. Metin SARAÇOĞLU (Ünite 4)
Yrd.Doç.Dr. Rıdvan BAYIRLI (Ünite 5)
Yrd.Doç.Dr. Adem ALTAY (Ünite 7)
Yrd.Doç.Dr. Hasan BAL (Ünite 8)
Editör
Prof.Dr. Aydın KARAPINAR
(cid:1)
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
(cid:1)
i
Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir.
“Uzaktan Öğretim” tekniğine uygun olarak hazırlanan bu kitabın bütün hakları saklıdır.
İlgili kuruluştan izin almadan kitabın tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt
veya başka şekillerde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz.
Copyright © 2013 by Anadolu University
All rights reserved
No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmitted
in any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic tape or otherwise, without
permission in writing from the University.
UZAKTAN ÖĞRETİM TASARIM BİRİMİ
Genel Koordinatör
Doç.Dr. Müjgan Bozkaya
Genel Koordinatör Yardımcısı
Doç.Dr. Hasan Çalışkan
Öğretim Tasarımcıları
Yrd.Doç.Dr. Seçil Banar
Öğr.Gör.Dr. Mediha Tezcan
Grafik Tasarım Yönetmenleri
Prof. Tevfik Fikret Uçar
Öğr.Gör. Cemalettin Yıldız
Öğr.Gör. Nilgün Salur
Kitap Koordinasyon Birimi
Uzm. Nermin Özgür
Kapak Düzeni
Prof. Tevfik Fikret Uçar
Öğr.Gör. Cemalettin Yıldız
Grafiker
Gülşah Karabulut
Dizgi
Açıköğretim Fakültesi Dizgi Ekibi
Bankaların Yönetimi ve Denetimi
ISBN
978-975-06-1410-1
1. Baskı
Bu kitap ANADOLU ÜNİVERSİTESİ Web-Ofset Tesislerinde 20.000 adet basılmıştır.
ESKİŞEHİR, Ocak 2013
(cid:1)
i i
İçindekiler
Önsöz (cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3).... iv
1. Bankaların Kuruluşu ve Organizasyon Yapısı (cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3) 2
2. Bankacılık Faaliyetleri(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3) 34
3. Bankacılık Riskleri(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3).. 66
4. Bankacılık Krizleri(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3).. 92
5. Bankalarda Aktif - Pasif Yönetimi(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3).. 118
6. Bankalarda Performans Analizi(cid:3)(cid:3)(cid:3)..(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3) 158
7. Bankaların Denetimi ve Gözetimi(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3).. 178
8. Uluslararası Bankacılık(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3)(cid:3) 208
ii i
Önsöz
Güven müesseseleri olan bankaların her geçen gün ekonomik alanda önemleri artmaktadır. Sağlam banka
ve bankacılık sistemine sahip ülkeler, güvenilir bir ekonomiye sahip olduğu gibi ekonomik krizlerden de
az etkilenmektedirler. Güçlü olmayan bir yapı ise, zaman zaman ekonomik krizleri tetikleyebilmektedir.
Bu nedenlerle bankaların güçlü bir temel üzerine kurulmaları ve yönetilmeleri gereklidir. Yönetim
sürecinin ise, bağımsız kurumlar tarafından gözetlenmesi ve denetlenmesi bir zorunluluktur. Bu
zorunluluk, bankaların faaliyetlerinin sadece mudi ve banka dışında, toplumun büyük bir kesimini
etkilemesi nedeniyle ortaya çıkmaktadır.
Kitabımızın iki temel amacı bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, banka yönetiminin temel unsurlarını
anlamaktır. Bu amaçla, bankaların kuruluş şekli, organizasyon yapısı ve bilançosunun yönetimi ile
performansının analizi inceleme konusu yapılmıştır. İkinci amaç ise, bankacılık faaliyetlerinin gözetimi
ve denetimidir. Bu amaçla, bankaların iç ve dış denetimi süreçleri incelenmiştir.
Kitabımızın iki temel amacına hizmet edeceği düşünüldüğünden, uluslar arası bankacılık faaliyetleri
ve bankacılık krizleri ayrı başlıklar altında ele alınmıştır.
Kitabı hazırlayan tüm öğretim üyesi arkadaşlara teşekkür eder, kitabın öğrencilerimize yararlı
olmasını dilerim.
Editör
Prof.Dr. Aydın KARAPINAR
iv
1
(cid:1)
(cid:1)
(cid:1)
(cid:1)
(cid:1)
(cid:1)
Amaçlarımız(cid:1)(cid:1)
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Bankaların görevlerini açıklayabilecek,
Banka türleri sıralayabilecek,
Bankaların kuruluş şartlarını ifade edebilecek,
Bankaların organizasyon yapısı ve yönetim organlarını açıklayabilecek,
Bankaların ana sözleşmelerinde yer alan hükümleri açıklayabilecek,
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun işlevlerini sıralayabilecek
bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.
Anahtar Kavramlar
Banka Türleri Yönetim Kurulu
Kuruluş Şartları Denetim Komitesi
Kuruluş İzni TCMB
Faaliyet İzni BDDK
Ana Sözleşme Banka Organizasyonu
Genel Kurul
İçindekiler
(cid:1) Giriş
(cid:1) Bankalar Hakkında Genel Bilgiler
(cid:1) Bankaların Kuruluş Şartları
(cid:1) Banka Kuruluş ve Faaliyet İzinlerinin Alınması
(cid:1) Bankaların Organizasyon Yapısı
(cid:1) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
2
(cid:1) (cid:1)
Bankaların Kuruluşu ve
Organizasyon Yapısı
GİRİŞ
Banka denildiğinde hemen hemen herkesin aklına öncelikle para gelir. Çünkü bankaların esas faaliyet
konusu paranın (mevduatın) toplanması ve paranın (kredinin) kullandırılmasıyla ilgilidir. Bu nedenle
bankacılığın gösterdiği tarihi gelişme ile para kavramının gösterdiği gelişme arasında yakın bir ilişki
bulunmaktadır.
Paranın bulunması ile birlikte güvenle saklanması ihtiyacı da meydana gelmiştir. Zamanla bu
ihtiyacın basit çözümlerle karşılanamaması, bankacılık sektörünün doğmasına neden olmuştur. Bilindiği
üzere günümüzde bankalar sadece paranın güvenle saklanabileceği yerler değildir. Bankacılık faaliyetleri
mevduat toplamayla başlayıp, teminat mektupları verme, belgeler karşılığında ödeme yapma, akreditif
açma gibi çeşitli ödeme ve kredilendirme yöntemlerini kullanmaya kadar uzanmaktadır.
Paranın genel bir değişim aracı olarak kullanılmasına başlanmasından önce, tüccar senetleri ve mal
karşılığı kredi şeklinde ilkel banka işlemlerinin yapılmasına başlanmıştır. Dünya politika ve ticaretinin en
önemli merkezlerinden biri olan Roma’da önceleri para değiştirmesi şeklinde başlayan bankerlik, daha
sonra mevduat kabulü, kredi işlemleri, poliçe ve bono alım satımıyla gelişmiştir. Bankalar, günümüzdeki
yapılarına ticaret ve sanayinin geliştiği bu son dönemlerde ulaşmışlardır.
BANKALAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER
Kökenleri M.Ö. 5.- 6. yüzyıllara kadar uzanan ve birçok gelişme ve değişiklik kaydederek günümüzde en
mükemmel şeklini almaya başlayan bankaların, literatürde farklı tanımları bulunmaktadır. Ancak bu
tanımlara geçmeden önce banka kelimesinin dilimize nereden geldiği ve ne anlama geldiğini bilmek
faydalı olacaktır.
Banka kelimesi, İtalyancadaki “banco” kelimesinden dilimize geçmiştir. Banco sözcüğü İtalyancada
masa, sıra ya da tezgâh anlamına gelmektedir. İtalya’da önlerine bir masa koyarak para ticareti yapan bu
kişilere 12. yüzyılda “banchiero” (banker) adı verilmiştir.
Bankanın Tanımı
Bankaların faaliyetleri göz önünde bulundurularak şöyle bir tanım yapılabilir: “Bankalar, faizle para alıp
veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve bunun
dışındaki diğer ekonomik etkinliklerde bulunan kuruluşlardır.”
Diğer tanımlara bakacak olursak: “Banka, para, kredi ve sermaye konularına giren her çeşit işlemleri
yapan ve düzenleyen, özel veya kamusal kişilerle işletmelerin bu alandaki her türlü ihtiyaçlarını karşılama
faaliyetlerinde bulunan bir ekonomik birimdir.”
Banka, mevduat kabul eden, bu mevduatı en verimli şekilde çeşitli kredi işlemlerinde kullanmak
amacını güden veya faaliyetlerinin esas konusu düzenli bir şekilde kredi almak ya da kredi vermek olan
mali kuruluştur.
3
(cid:1) (cid:1)
Banka, karşılığında faiz ya da kâr payı vermek üzere halktan veya özel kaynaklardan topladığı ya da
kendi sahip olduğu paraları, faizli veya kâr/zarara katılmalı yöntemle kredi olarak kullandıran ve böylece
para akışına aracılık eden iktisadî işletmenin ve bu işletmenin sahibi durumunda olan anonim şirkettir.
Yukarıda verilen tanımlardan da anlaşılacağı üzere, bankaların üç temel fonksiyonundan söz
edilebilir. Bunlar:
• Müşterilerden mevduat kabul etmek ve bu mevduatları korumak,
• Paranın bir hesaptan diğerine aktarılmasını veya nakit olarak bankadan çekilmesini sağlamak,
• Toplanan mevduatın belirli bir bölümünü ihtiyacı olduğu için talepte bulunan müşterilere, belirli
bir bedel karşılığında ödünç vermektir.
Bankaların Görevleri
5411 sayılı Bankalar Kanunu’nun 4. maddesinde bankaların faaliyetlerine yer verilmiştir. Söz konusu
faaliyetler bir sonraki ünitede açıklandığından, burada, bankaların ekonomideki üretim faaliyetlerinin
sürekliliğini sağlayan, ekonomik büyüme ve kalkınmaya hizmet eden kuruluşlar olarak üstlendikleri
görevlere yer verilmiştir. Bankaların görevleri aşağıdaki gibi gruplandırılabilir:
• Finansal aracılık
Bankalar, fon fazlası olan iktisadî birimler ile fon ihtiyacı olan iktisadî birimler arasında aracılık
görevini üstlenirler. Böylece bankalar, kişi ya da kuruluşların tasarruf fazlalarını toplayıp,
bunları kredi olarak, fon ihtiyacı duyan kişi ya da kuruluşlara kullandırırlar. Yani fon fazlası
olanlar ile fon ihtiyacı olanlar arasında köprü görevi görürler.
Aracılık faaliyeti ile yurt içinde ya da yurtdışında olmaları fark etmeksizin, tasarruf sahipleri ile
fon ihtiyacı olanlar arasında bağlantı kurulur, böylece mekân ve zaman farkı ortadan kaldırılarak
taraflar arasında kaynak aktarımı sağlanır. Bunun yanı sıra küçük ölçekli ve/veya kısa vadeli
fonların toplanarak, büyük ölçekli ve uzun vadeli fonlar haline dönüştürülmesi sağlanır, böylece
ekonomide finansman ihtiyacının karşılanmasında büyük bir açık kapatılır.
• Asimetrik bilgi problemini çözmek
Finanse edilmek üzere bankalara sunulan projelere ilişkin bilgiye ulaşmak maliyetli ya da
imkânsız olabilmektedir. Proje ya da mal sahibinin sahip olduğu bilgiye bankanın sahip
olmaması, finansal piyasalarda doğru kararlar alınmasına engel olabilmekte, iyi projelerden
ziyade kötü projelerin finanse edilmesine yol açabilmektedir. Bilgi ile ilgili bu problem finansal
piyasalarda “asimetrik bilgi” olarak tanımlanmaktadır.
Kaynakların etkin ve verimli kullanılabilmesi, asimetrik bilgiyi engelleyebilmek için aracılık
faaliyetiyle birlikte filtre görevinin de yerine getirilmesi gerekir. Bankalar, kredi talep edenlerin
detaylı finansal bilgilerini araştırıp güvenilirliğini, kredibilitesini ve risk durumunu ölçek
ekonomisi sayesinde daha düşük maliyetle ölçebilecek personel ve enstrümanlara sahip
olduklarından, filtre görevini daha düşük maliyetle gerçekleştirebilirler. Böylece finansal
piyasalarda ahlaki zafiyeti (alınan kredinin ahlaki olmayan bir biçimde amacı dışında
kullanılarak bankanın zarara uğratılmasını) ve ters seçimi (yeterli bilgiye sahip olunmadığı için
gerekli donanıma sahip olmadığı anlaşılamayan müşteri ile işlem yapılmasını) engelleyebilir,
kredi verenlerin haklarını koruyabilirler.
• Likidite sağlamak
Bankalar vadesiz mevduat hizmeti ile kişi ve kurumlara istedikleri zaman harcama yapma; kredi
sunarak da likiditenin ekonominin geneline yayılması imkânı yaratırlar.
Halkın; parasal, finansal ve reel aktiflerinden oluşan mal varlıklarının kullanım biçimi üzerinde,
bankacılık kesiminin oluşturduğu faiz seçenekleri, gelir imkânları, vade farkları ve nakit akışı
kolaylıklarının önemli rolü vardır. Bankalar, bu konuda halkı aydınlattığı gibi ekonomideki nakit
akışlarının daha sağlıklı dolaşımını sağlar.
4
(cid:1) (cid:1)
• Kaydî para ya da banka parası yaratmak
Bankalar ve finansal kurumlar tarafından çek ve kredi kartı aracılığıyla üretilen, maddi varlığı
olmayan, hesaba alacak ya da borç kaydetmek suretiyle takip edilen kaydî para, ödeme kolaylığı
sağlayan ve para dolaşımını kolaylaştıran bir araç olması bakımından önem arz eder.
Kaydî para (banka parası), maddi varlığı olmayan, yalnızca bankaların hesaplarına alacak
veya borç kaydı düşülmek suretiyle yaratılan bir değişim, bir ödeme aracı olarak tanımlanabilir.
Bankaların müşterilerine kredi açması ve bu kredi limitleri içinde çek kullanma hakkı tanıması
veya kredi kartı uygulamaları, kaydî para yaratabilmektedir. Günümüzde elektronik bankacılığın
gelişmesi ile ekonomide banknot ve çeklerin daha az dolaştığı, ödemelerin yaygın olarak
bankalarda hesaptan hesaba virman, EFT, havale gibi aktarma yoluyla yapıldığı ekonomik düzen
yaşanmaktadır.
• Para politikasının etkinliğini artırmak
Merkez Bankası tarafından belirlenen reeskont faiz oranları, munzam karşılıklar, açık piyasa
işlemleri, kredi sınırlaması gibi para politikası uygulamaları, bankalar aracılığıyla etkinlik
kazanır. Bu bakımdan bir ekonomideki bankacılık sisteminin gelişmişlik düzeyi ile para
politikası arasında doğru orantı vardır.
Munzam (zorunlu) karşılıklar, mevduat kabul eden finansal kurumların, bu mevduatlara
karşılık olarak merkez bankasında tutmak zorunda oldukları mevduatlarının kanunen saptanan
oranını ifade etmektedir.
• Sermaye piyasalarının gelişimine ve yatırımların finansmanına katkıda bulunmak
Bankalar; menkul kıymet ihraç etme, saklama ve yönetimi işlemlerini doğrudan ve/veya dolaylı
olarak yerine getirirken, sermaye piyasalarının gelişmesine katkıda bulunurlar. Bunun yanısıra
kişilerin kısa süreli ve sahip oldukları küçük miktardaki fonları toplayan bankalar, bunları
ekonomide uzun süreli fonlar haline dönüştürmekte ve böylelikle yatırımlara finansman
sağlamaktadır.
• Gelir ve servet dağılımını etkilemek
Bankalar, sermaye piyasalarının etkin işlemesiyle ve özellikle kamu bankaları kanalıyla izlenen
kredilendirme politikalarıyla, ekonomideki gelir ve servet dağılımını etkileyebilirler (Kalaycı,
2010). Bankaların ekonomik kalkınmaya katkıda bulunabilmesi için yeni bir değer ve yeni bir
servet yaratmakla beraber, topladıkları kaynakların belirli yörelere, sektörlere, kişilere
aktarılması ile ülke kaynaklarının dağılımı da yönlendirilebilmektedir.
• Dış ticareti geliştirmek
Bankalar; peşin ödeme, belge karşılığı ödeme, banka teminatı, alıcı firma prefinansmanı,
akreditif, forfaiting gibi uygulamalarla dış ticareti finanse ederek, firmaların ithalat ve ihracat
işlemlerinin daha hızlı, kolay ve güvenilir bir şekilde yapılmasını sağlar. Bu ödeme ve
kredilendirme yöntemleri ile ulusal ve uluslararası ticaretin artmasına da katkıda
bulunmaktadırlar.
Factoring, bir şirketin ticari alacaklarını satarak finansman sağlaması; forfaiting, alacak
hakkının kayıtsız ve şartsız olarak teslim edilmesi; akreditif, belirli bir nicelikteki para için bir
bankanın veya bir finans kurumunun yükümlülüğü altında, üçüncü bir kişi yararına bir başka
bankada veya şubesinde açtırılan kredi olarak tanımlanabilir.
Yukarıda kısaca açıklanan bankacılık görevleri aşağıdaki şekilde görselleştirilmiştir.
5
(cid:1) (cid:1)
Şekil 1.1: Bankaların ekonomide rolü
Kaynak: http://www.bddk.org.tr/WebSitesi/turkce/Raporlar/Diger_Raporlar/2939ODTU-Sunum1.pdf
Bankaların Sınıflandırılması
Bankaların farklı kriterlere göre sınıflandırılması mümkündür. Bu başlıkta bankalar sermaye
kaynaklarına, Bankalar Kanunu’na ve kapsamlarına göre sınıflandırılmaktadır.
Sermaye Kaynaklarına Göre Bankalar
Sermaye kaynaklarına göre bankalar üçe ayrılır. Bunlar: millî (ulusal, yerli) sermaye ile kurulan bankalar,
yabancı sermaye ile kurulan bankalar, hem yerli hem de yabancı sermaye ile kurulan bankalardır.
• Millî Sermayeli Bankalar
Türkiye’deki kanunlara göre kurulmuş olan, sermayesi Türk parası olarak konulan, sermayesinin
çoğunluğu, yönetimi ve denetimi Türklere ait olan bankalar bu grupta yer alır. Bu bankalar,
sermayeyi koyanların devlet veya özel sektör girişimcileri olma durumuna göre kendi içinde
Devlet Bankaları, Özel Sektör Bankaları ve Karma Sermayeli Bankalar olarak sınıflandırılır.
Devlet (Kamu) Bankaları, sermayelerinin tümü kamuya, yani kamu adına hazineye ya da diğer
kamu tüzel kişilerine ait olan bankalardır. T.C. Ziraat Bankası, İller Bankası veTürk Kalkınma
Bankası gibi bankalar devlet sermayeli bankalardır.
Özel Bankalar, sermayelerinde kamu payı bulunmayan, özel kişi ve kuruluşların sahip olduğu
bankalardır. Özel sermayeli bankalar, genellikle ticaret, mevduat ya da yatırım bankası şeklinde
kurulurlar. Akbank T.A.Ş., Türkiye Garanti Bankası A.Ş.ve Türkiye İş Bankası A.Ş. gibi
bankaları bunlara örnek olarak verilebilir.
Karma Bankalar, sermayelerinde hem özel sektörün hem de kamu sektörünün payı olan
bankalardır. Örneğin Halk Bankası ve Vakıflar Bankası gibi bankalar sermayelerinin bir kısmını
(yaklaşık % 25’ni) halka açarak, karma bankalara örnek oluşturmaktadır. Ancak söz konusu
bankaların sermayesinin büyük bir oranı devlete ait olduğundan, çalışmalarda genelde kamu
bankası olarak sınıflandırılmaktadırlar.
• Yabancı Sermayeli Bankalar
Sermayesinin tamamı yabancı uyruklu kişi ve kuruluşlara ait olan bankalardır. Bu bankaların
yönetim ve kuruluş merkezleri genelde Türkiye sınırları dışında bulunur. ING Bank, HSBC
Bank ve Citibank gibi bankalar, bu tür bankalara örnek olarak gösterilebilir.
6
(cid:1) (cid:1)
Description:Dizgi. Açıköğretim Fakültesi Dizgi Ekibi. Bankaların Yönetimi ve Denetimi. ISBN. 978-975-06-1410-1. 1. Baskı. Bu kitap ANADOLU ÜNİVERSİTESİ Web-Ofset Tesislerinde 20.000 adet basılmıştır Merkez Bankası tarafından belirlenen reeskont faiz oranları, munzam karşılıklar, açık pi