Table Of ContentJ TURKCE
ÖĞRENİYORUZ 6
Mehmet Hengirmen
TURKCE
ÖĞRENİYORUZ 6
Fen Bilimlerinden Örnek Metinler
engin
Yazışma Adresi: Mehmet Hengirmen
Selanik Caddesi No: 28/6
Kızılay/ANKARA
İÇİNDEKİLER
AnneSiilü
Gülmek ve Ağlamak Üzerine 10-12
Pamukkale 13-18
Neden Esneriz 19-22
Hiçbir İnsan Diğeri Gibi Düşünmez 23-27
IsaaeNevvton 28-31
Güneş Işığı Kirli Suların Arıtılmasında
Çok Etkili Oluyor 32
Dolunay Korkusu 33-35
Daha Önce Burada Bulunduk mu? 36-40
Kimyasal Silahlar 41-44
AİDS'le İlgili 16 Gerçek 45-47
Babasının Oğlu 48-51
Bir Mevsim Boyu Uyku 52-56
Şişmanlık Bir Hastalık mıdır? 57-63
l'arlak Zekalar 64-67
Bilimin Öncüleri Eavoissier 67-71
Stresin Biyokimyasal Temelleri 72-76
26 Eylül 2000'de Dünyamıza
Bir Göktaşı im Çarpacak? 77-81
Sağlık ve Egzersiz 82-85
Hayal Elden Kaçarken 86-89
Elma Kesilince Neden Kararır? 90-92
Alkolizmi Önleyen Protein 93-94
Türk-lslanı Medeniyetinde Astronomi Çalışmalar; 95-99
Şimşeğin Sırları ..100-102
İşte Doğa .. 103-104
Bellek Eridiği Zaman 105-108
Elektrik Çarpması 109-111
Amazon Ormanları Ölüyor 112-116
İnsan Aklının Ölçümü 117-120
Ölümün Eşiğinde 121-125
Burnunuzdaki Pusula 126-129
Sadece Bir Deri Kalınlığı 130-134
Doğanın Antikorları 135-139
Uzaydan delen Canlılar 140-143
Korkuyla Savaşanlar 144-148
Görmek Gerçekleştirmektir 149-152
UFO'lar Gerçek mi. Yoksa Sann mı? 153-156
Aslan Efsanesi 157-161
Türkçe Öğreniyoruz!un ilk don cildin. frencinin kolayca
loğlara yer verilmiştir. Oysa gerçek yaşamda
hu y: ı ıı konuda .t ' ! ' .;ıkııi'iknıdn: C'yiiikle itnivrrsilelr-
ruıavde okuyacak dğrem Heıinıi:, fen \ sosyal hülleler knnu'ntında
bir terim dünyasıyla karşılaşacaklardır. Bit nedenle, öğrencilerimizin TÖ-
MER'de öğret i fi unutmamaları ve daha iyi •
Un us r < h ı ı
Bu kitapla, tıp, astroloji, çevre, biyoloji, kimya ve uzay bilimleri konula
nın içeren ınelınleı sciiimi;,!/,: \l . • seçımiiide ' o , ve ' ,
kn, I ı ' - Ansıkioi'edisiıuîen y'imiıık Iden yo fy-ıe
mılmıştır. Bu metinler öğrencilerin fen bilimleriyi ilgili
koııtıinıdıı kelime w terim dağarcıklarını geliştirecek ve üniversitedeki öğre
nimlerini koîııvhıştııaeaklır..
Dr. Mehmet HENGİRMEN
ANNE ŞUTU
Halûk NURBAKİ
Çağımız biliminin ulaştığı en önemli n mi , ı inceleme tarzında
ilin ıic ı • MKJC yorumlandı. Özellik
le 19'uncu>ıı ılda bilim, biı I uva i ı içinde varsay
dı, çağımız bilimi ise, tüm konularda kum lab irim akılcı bi
lini penceresinden yorumlamayı öğrendi. Bu mükemmel kavram, Hinstcin
ve Uaisenbcrs' gibi hiiviik bilim adaıııbınmıı l'i/icin tenn-l ilfcrlı-riııj lahoralu-
vardan ötede kurmalarından gelişti.
Laboratuvarlar sonuç getirmez, akılcı bilime ışık (ular. Kuru pozitivist
ı hiçbir ciddi yorum getirmediği, mutlaka bilimsel sonuçların akılcı
biliın nıetodlarıyla daluler tarafından yorumlanabileceği artık bilinmektedir.
Nitekim; atom çekirdeği konusunda bğrendiklı in (umu. tamamen
timle yapılan dahiyane yorumlardan ibarettir. I al
cı bilimin yorumu arasındaki ilişki ne kadar mükemmelse bilimsel sonuç o
kadar gerçektir. Eğer akılcı bilimin şahane yorumları olmasa, halâ atom çe
kirdeğini gezegenlere benzetip duracaktık Iniu n ı ı mın akılcı bi
limden gelen yorumu sayesindef izik,m anyetik ve elekti o I
rin sırrım öğrenebildi.
Bilimdeki bu geniş pencereden olayları ı > negi, artık bilimin
en temel kuralı olmuştur.
Bu gerçeklerin ışığı allında anne sut ı ı
Uzun yıllar anne sülünde demir eksikliği tanışıldı. Çünkü laboratuvarın
:ıli raporları, bebeğin demir ihtiyacı ile anne sum
rı arasında bir çelişki tespit etmişti. Anne sütündeki demir, bebeğin günlük
demli Ihüya ından azdı Olayın tespitinden pek mı mnun görülen mama fir
maları hemen atağa geçip anne sütü yerine mamayı yerleştirdiler.
Ortada eksik olan neydi? Bence biri çıkıp akılcı bilim açısından yorum
yapmamıştı. Denilebilir ki; bu laborafuvar sonucunu bilin lürl
yorunılayamazdı. Ancak yazının başında değin I I
ı I • 'laylara geniş açıdan bakma alışkanlığının olmayışıdır. O
devrin bilim adamı, en azından anne sütüyle beslenen bebeklerin daha sağ
lıklı olduğunu gö/.lemck zorundaydı. Nilekinı b iiı bi I
adamı Ord. Prof. Eichsıein bu sonucun derinleı
ni savundu ve anne sütünden vazgeçmedi. Oluz yıl önce .
sırasında bebeklerin kat aciğı rinde kan yapıldığı i"':» yordu. I akat kimse la-
boraluvar sonuçlarım bu açıdan inceleyip yorumlamayı düşünmek istemedi.
Bu çağlarda daha büyük bir yanlışlık yapıldı. Bebeklere ağızdan İlaç
linde demir verildi. Halbuki bebek bağırsağının epileli, demire karşı çok has
saslı ve uzun süre bağırsaklarında besin emme düzeni bozulan bir kuşak or
taya çıktı. Sanki fakir ülkelerde beslenme bozulduğuyla çile çeken
bebeklere, dünyanın zengin ülkelerinde tıbbi hata ile yenileri katılıyordu.
Sonunda olay anlaşıldı: Bebeklerin 3 ş İri Ik sekiz ayında kan be-
m) 11 11 ıll i'l 1 I
ve karaciğerinden kan yapımım devralır. IîL' I ••>. ;,;< i M I I I
1 I çin bel ıciğerine 6-8 aylık demir depo edilmiş olarak
doğar. İşte anne sın I 1 1 ksık olma nedeni budur.
Bu banktı] .|ik olayın tespitinden sonra, Birleşmiş Millet
ler Sağlık Te 1 ' • konusunda mama endüstrisinin dev çıkarlarım
Jıı Mama reklamları sırasında anne
öğütmesini zorunlu kıldı.
Anne sütünün ek 1 im yeni araştırmaya neden oldu. Anne
al tn anne suninde, o/ellikle ilk allı
ayda tüm hastalıklara karşı bağışıklık maddeleri olduğunu teshil elliler.
Bugün iyice bilinmektedir ki; ilk altı aylık anne sülünde, virütik hastalık
lara, çeşitli ateşli hastalıklar yapan strcptekok ve stafilokok gibi bakterilere
karşı bağışıklık maddeleri vardır. Anne sütündeki bu immunoglobulinler be
beklerde bademciğin çalışmaya başladığı altıncı aya kadar devam eder.
Anne sülüyle bebek arasındaki bu harikalar harikası iletişim öylesine sağ
lamdır ki; bebek ve anne adeta bayrak yarışı gibi emaneti elden ele sunar.
Bu arada çok önemli bir noktaya değin yelim. Bebeklerin
yapılarında aşırı olan birçok besin, kanıların aksine fevkalade sakıncalıdır.
'Milerın çok karışık zincirleri çeşitli globulinler bebeklere çoğu kez
besin yerine zehir etkisi yapar. Halâ eski alışkanlıklara uyarak bebeklere be
yin, karaciğer gibi besinlerle takviyeye kalkmak çok ciddi bilimsel bir hata
dır.
Bebekler nasıl bademcikler teşekkül edene kadar bağışıklık açısından an-
BtS garantisi altında iseler, dişler çıkana kadar da besin açısından anne
sütü garanlisindedirler. Ek beslemeler daima hekim kontrolü altında yapıl
malıdır.
Çocukların ruhsal yapılarının incelenil I lıpınler araştırması
I ı mne bir kat daha önem katmıştır. Bu deneyde bilim adam
ları dünyanın çeşitli ülkelerinde çocuklarda ruh hastalıkları oranını incele-
lilipinlerde ve Endonezya adalarında ruh hastası çocuklara minimum
düzeyde rastlanmıştır. Bu uzun araştırma sonucuda çocuklarda güven duygu
sunun, ancak anneyi en az 1-2 yıl emmekle teşekkül ettiği anlaşılmıştır.
Anne sütü bebeği beslerken, bir yandan ona biyolojik hayat sunmakta, bir
yandan da insanın hayatta en muhtaç olduğu duyguyu, güven duygusunu
vermekledir. Güçlü bir maddesel yapı yeterince güven duygusu İcaz ı ı
neye yarar ki?
Kaynaklar şimdi anne sütüne dönmenin mutluluğuna kavuştular. Gelecek
daha sağlıklı olacak.
SORULAR
1. Çağımızın bilim adamlarının konuları inceleme yöntemleri nasıldır?
2. Anne sütündeki demir eksikliği nasıl açıklayabiliriz?
3. Anne sütünün ne tür özellikleri vardır? Bunlar bebeği nasıl etkiler?
4. Anne sütünün çocuğun ruhsal hayatında ne gibi etkileri vardır?
5. "Cennet anaların ayağı altındadır" sözünü bir kompozisyon yazarak açık
layınız.
GÜLMEK VE AĞLAMAK ÜZERİNE
FIRSAT BULUNCA GÜLÜN
Santa Barbara'daki Kaliforniya Üniversitesi'nden sağlık eğitimi yöneticisi
Sabina White gülmeyle ilgili ilginç bir sav öne sürmektedir. White'a göre in
san bedeninde solunum, kas ve kalp-damar sistemlerini etkilediği için gülme
eylemi günümüzün güçlüklerle dol M - ı ııılığı a/altıcı bir rol oy
namakladır.
White savını 1982'de başlatılan bir dizi çalışmadan elde edilen sonuçlara
dayandırıyor. White şöyle diyor: Gülüş bedene bir tür antrenman yaptırıyor
ve tıpkı egzersiz gibi, bedenin butun I
ı i i öfkeye benzer şekilde bir boşalma yoludur. Bunun niye böyle olduğu-
10