Table Of ContentÇağdaş Tıp Dergisi 2012;2(1): 50-63                           Günal ve ark. 
Review / Derleme 
TÜM YÖNLERİYLE OSTEOMİYELİT 
A COMPREHENSİVE REVİEW OF OSTEOMYELİTİS 
 
        Özgür Günal1, Umut Tuncel2, Aykut Ülger3 
ÖZET 
Osteomyelit kemiğin enfeksiyonu olarak tanımlanır. Günümüzde 
1Yrd. Doç.Dr., 
yeni  ve  etkili  çeşitli  tedavi  yöntemleri  geliştirilmiş  olmasına  rağmen, 
Gaziosmanpaşa  Üniversitesi 
Tıp  Fakültesi  Enfeksiyon  osteomiyelit tedavisi zor bir hastalık olup, tedavide başarı oranları hala 
Hastalıkları AD-Tokat 
tatmin  edici  değildir.  Özellikle  de  kronik  osteomiyelitin  tedavisi  sorun 
 
2Gaziosmanpaşa Üniversitesi  olmaya  devam  etmektedir.  Bu  nedenlerle  kronik  osteomyelitin  tedavisi 
Tıp  Fakültesi  Plastik  ve 
önemli bir sorun olarak karşımızda durmaya devam etmektedir. Tedavinin 
Rekonstrüktif  Cerrahi  AD-
Tokat  başarısında  osteomiyelit  evrelemesinin  doğru  olarak  yapılması, 
 
mikrobiyoljik örneklemenin uygunluğu ve uygun antimikrobiyal ve cerrahi 
3Kahramanmaraş  Pazarcık 
tedavinin  uygulanması  çok  önemlidir.  Kronik  osteomiyelit  tedavisinde 
Devlet  Hastanesi  Radyoloji 
Kliniği- Kahramanmaraş  içinde  ortopedi,  enfeksiyon  hastalıkları,  plastik  cerrahi  ve  kalp  damar 
 
cerrahisi uzmanlarının bulunduğu multidisipliner bir yaklaşım gereklidir. 
 
Bu yazıda yetişkinlerde osteomiyelit konusu güncel bilgiler ışığında ele 
 
İletişim / Corresponding  alınmıştır. 
Author: 
Anahtar Kelimeler: Osteomiyelit, tanı, tedavi 
Dr. Özgür Günal 
Gaziosmanpasa 
ABSTRACT 
Universitesi, Tıp  
Fakültesi, 
Osteomyelitis  is  defined  as  the  infection  of  bone.  Currently, 
Enfeksiyon Hastalıkları 
despite the variety of treatment methods and the gradually increasing 
ve Klinik Mikrobiyoloji 
success  of  the  treatment,  the  treatment  of  osteomyelitis  is  a  hard 
AD. 
60100 Tokat, Turkiye  discipline and the rate of the treatment success is still not satisfying. 
Tel: +90 356 212 9500- Thus, the treatment of chronic osteomyelitis goes on to stand before us as 
1207  an important problem. In the success of the treatment, it is very important 
Fax: +90 356 2133179  to determine the phases of osteomyelitis correctly, the suitabality of the 
E mail:  microbiologic  sampling  and  the  aplication  of  the  appropriate 
[email protected]  antimicrobial and surgical treatment. A multidisiplined approach in which 
  there are the specialists of orthopedics, infection diseases, plastic surgery 
and  cardiovascular  surgery  is  needed  in  the  treatment  of  chronic 
Received  /  Başvuru 
osteomyelitis. In this report, the subject of osteomyelitis in adults was 
Tarihi:  
evaluated under the light of current information. 
03-01-2012 
Accepted    /  Kabul  Key words: Osteomyelitis, diagnosis, treatment 
Tarihi:  
13-01-2012 
 
50
Journal of Contemporary Medicine 2012;2(1): 50-63  Gunal et al. 
 
Giriş  akımından  mahrum  kalırsa  antibiyotik 
  tedavisinin  bakteriler  üzerindeki  etkinliği  de 
Osteomiyelit  mikroorganizmalar  tarafından  azalmış  olur.  İnfarkt  alanında  osteoklastik 
neden  olunan  kemik  dokusunun  aktivitenin  artmasına  bağlı  alarak  reaktif 
destruksiyonunu da içine alan inflamatuar bir  hiperemi  gelişir.  Bu  aktivite  kemik  kaybı  ve 
olaydır.  Enfeksiyon  kemik  dokusunun  sadece  lokalize osteoporoza dönüşür. Bununla birlikte 
bir  tabakasına  sınırlı  olabileceği  gibi,  kemik  yeni kemik oluşumları da görülebilir (1). 
iliği, korteks, periost ve yumuşak dokuyu da  b)  Kronik osteomiyelit 
içine alan geniş bir alanı da etkileyebilir (1).  Kronik  osteomiyelitin  patolojik  özelliği; 
Tarihteki ilk osteomiyelit kayıtlarına, MÖ 2500  nekrotik kemik alanında, yeni kemik oluşumu 
yıllarındaki Hindu yazıtlarında rastlanmaktadır.  ve  özellikle  lenfosit,  histiyosit  ve  plazma 
Hipokrat (MÖ 400), travma ile ilişkili olarak  hücrelerinden  oluşan  mononukleer  hücre 
gelişen  kemik  enfeksiyonlarını  ve  sekestrin  inflitrasyonu  şeklindedir.  Enfekte  alanda 
spontan atılmasını tarif etmiştir. XVII. yüzyılda  endosteum  ve  periost  altındaki  ölü  kemik 
Howship ve Havers kemik anatomisini ayrıntılı  dokusunu çevreleyen involukrum olarak bilinen 
olarak  tanımlamış  ve  Percival  Pott  yeni kemik oluşumu gözlenir. İnvolukrum çok 
sekestrektomiyi tarif etmiştir. 1830'da Brodie,  düzensiz  bir  yapıdır  ve  zamanla  yumuşak 
dokuz  adet  kronik  kemik  apsesi  olgusu  dokuyu perfore ederek cilt yüzeyine açılır ve 
yayınlamıştır.  1834'de  Nelaton,  osteomiyelit  sinüs traktı oluşturabilir. İnvolukrum o kadar 
terimini kullanmıştır (2).  büyük yoğunluğa ulaşabilir ki yeni bir diafizin 
Son 30 yıllık çalışmalara rağmen osteomiyelit  bir bölümünü veya tamamını oluşturabilir. Yeni 
patofizyolojisi  tam  olarak  anlaşılabilmiş  kemik  oluşumu  haftalar  veya  aylar  sürebilir. 
değildir.  Tedavisinde  farmakodinamik  ve  Endosteal  yeni  kemik  büyüyerek  medullar 
farmakokinetik özellikleri ve etkinlikleri farklı  kanalı tıkayabilir. Ölü kemik dokusunun cerrahi 
pek  çok  antibiyotik  kullanılmaktadır.  Ayrıca  ile veya konak savunması ile kaldırılmasından 
kas  greftleri  ve  Ilizarov  tekniklerini  içeren  sonra  kalan  boşluk  özellikle  çocuklarda  yeni 
cerrahi  yöntemler  ve  antibiyotikli  kemik  kemik dokusu ile doldurulabilir. Yetişkinlerde 
sementleri tedavide kullanılmaktadır. Tüm bu  ise  kavite  kalabilir  veya  fibröz  doku  ile 
gelişmelere rağmen osteomiyelit, halen tedavisi  dolabilir, bazen de sinüs traktı ile cilt yüzeyine 
zor bir hastalıktır (3,4).  açılabilir (6). 
A.  Patoloji  B.  Osteomiyelit evrelemesi 
Osteomiyelit  bitişik  yumuşak  doku  ve  Yetişkin  osteomiyelitinde  sık  kullanılan  iki 
eklemlerden direk yayılım yoluyla, hematojen  evreleme sistemi vardır. İlki Cierny ve Mader 
yolla  ve  travma  veya  cerrahi  işlem  sonucu  tarafından  yapılan  ‘anatomik  ve  fizyolojik 
mikroorganizmaların  kemiğe  direk  evreleme’dir. Bu evreleme sistemi osteomiyelit 
inokülasyonu sonucu gelişebilir (5).  tedavisi  ve  prognozuna  ışık  tutabilecek  bir 
a)  Akut osteomiyelit  evrelemedir  (Tablo  1)  (7,8).  Evre  1 
Akut  osteomiyelit  alanının  mikroskobik  osteomiyelitte  sadece  antibiyotik  tedavisi 
incelemesinde  bakteri  veya  diğer  yeterli  olabilecekken,  Evre  3  osteomiyelitte 
mikroorganizmaların invazyonu sonucu oluşan  agresif  bir  cerrahi  debridman,  uzun  süreli 
akut  süpüratif  inflamasyon  görülür.  Çeşitli  antibiyotik  tedavisi  ve  ortopedik 
inflamatuar  faktörler  ve  lökositler  doku  rekonstrüksiyon gerekmektedir (9). 
nekrozu, kemik trabekülü ve kemik matriksinin  Medüller  ve  süperfisial  osteomiyelitin 
tahribine neden olurlar. İnflamatuar proçeslerle  patofizyolojik  komponenti  yumuşak  doku 
sıkışan  ve  oblitere  olan  vasküler  yapılar  tutulumudur.  Medüller  osteomiyelitte  primer 
nedeniyle  iskemi  artarak  kemik  nekrozuna  lezyon  endostealdir,  intramedüller  yüzeyle 
katkıda  bulunur.  Kemik  segmentleri  kan  sınırlı  enfeksiyon  vardır.  Süperfisial 
51
Çağdaş Tıp Dergisi 2012;2(1): 50-63                           Günal ve ark. 
osteomiyelitte ise problem kemik yüzeyindedir.  semptomlar  sıklıkla  bulunmaz.  Genellikle 
Enfeksiyon genellikle komşuluk yoluyla gelişir.  kronik olarak drene olan sinüs traktı görülür. 
Lokalize  osteomiyelitin  özelliği  kemikte  tüm  Sekestra ve involukrum oluşumu gözlenir (9). 
tabakaları  tutması,  kortikal  sekestrasyon  c) Brodie apsesi 
ve/veya  kavitasyon  bulunmasıdır.  Diffüz  Brodie apsesi subakut hematojen osteomiyelitin 
osteomiyelitte tüm tabakalar tutulur ve kemik  en  sık  görünen  formudur.  Vücuttaki  bir 
dokuda yaygın tahribat gelişir. Enfekte kırıklar  enfeksiyon odağından (ör.: erizipel, fronkül vb.) 
bu gruba dahil edilir (8).  veya diş fırçalama sırasında oluşan bakteriyemi 
  sonrası mikroorganizmaların kemiğe yerleşmesi 
Tablo 1. Cierny -Mader osteomiyelit evreleme  ile  oluşabilir  (12).  Daha  sık  olarak  genç 
sistemi.  erişkinlerde,  alt  ekstremite  uzun  kemiklerini 
Sınflama  Açıklama 
tutan,  lokalize  bir  osteomiyelit  formudur.  
Anatomik tip   
Epifizler kapanmadan önce metafizde görülür. 
   
Erişkinlerde  metafizoepifizer  bölge  tutulur. 
Evre 1  Medüller osteomiyelit 
Evre 2  Yüzeyel osteomiyelit  Şikayet  (en  çok)  geçici  ağrı  ve  lokal 
Evre 3  Lokalize osteomiyelit  hassasiyettir.  Radyolojik  olarak  tümörle 
Evre 4  Diffüz osteomiyelit 
karıştırılabilir. Kesin tanı için genellikle biyopsi 
gereklidir (13). 
Fizyolojik sınıflama   
     
A grubu hasta  Normal hasta   
B grubu hasta  Sistemik,  lokal  veya 
  d) Garré’nin sklerozan osteomyeliti 
  sistemik ve lokal olarak 
Abse  ve  sekestr  olmadan  kemiğin  kalın  ve 
  defansı  baskılanmış 
C grubu hasta  hasta  genişlemiş  olarak  göründüğü  kronik  form 
Tedavi  ile  daha  kötü  osteomyelittir. Çocuk ve genç erişkinlerde daha 
olacak hasta 
sık  görülür.  Etkenin  düşük  virülanslı  olması 
 
(muhtemelen  anaerobik)  muhtemeldir.  Ana 
  şikayet,  geçici  (ancak  uzun  süren)  ve  orta 
İkinci evreleme sistemi ise Lew ve Waldvogel  şiddette  ağrıdır.  Şişlik  ve  hassasiyet 
tarafından hastalığın evresi ( akut veya kronik),  saptanabilir.  Radyolojik  olarak  kemikte 
enfeksiyonun  mekanizması  (  hematojen  veya  genişleme  ve  sklerozda  artış  görülür.  Ayırıcı 
komşuluk  yolu)  ve  damarsal  bozukluklar  tanıda,  osteoid  osteoma  ve  Paget  hastalığı 
dikkate alınarak yapılmıştır (10). Cierny-Mader  düşünülmelidir (13,14). 
sınıflamasının  aksine  Waldvogel  sınıflaması  C.  Klinik 
etiyolojik  bir  sınıflamadır  ve  uygulanacak  Akut  hematojen  osteomiyelit  genellikle 
spesifik  tedavi  yöntemi  konusunda  çok  çocuklarda  gözlenmektedir.  Çocuklarda  ilgili 
yardımcı olmaz (9).  eklem veya kemikte ağrı ve hareket kısıtlılığı 
a)  Akut hematojen osteomiyelit  gözlenebilir.  İlgili  bölgede  ödem  ve  eritem 
    Uzun  kemiklerin  akut  hematojen  görülebileceği gibi, ateş, halsizlik ve irritabilite 
osteomiyeliti puberte öncesi çocuklarda, yaşlı  görülebilir  (11).  Yetişkinlerde  osteomiyelit 
hastalarda,  iv  ilaç  bağımlılarında  ve  santral  genellikle subakut veya kronik tabloda belirsiz 
kateter  takılı  olan  hastalarda  görülür.  Akut  semptomlarla  seyreder.  Sistemik  bulgu  ve 
hematojen  osteomiyelit  genellikle  uzun  semptomlar gözlenmezken ilgili bölge etrafında 
kemiklerin  metafizini  tutar.  En  sık  femur  ve  nonspesifik  ağrı  gözlenebilir.  Ateş,  üşüme, 
tibia’da görülür ( 9,11).  lokal şişlik ve ilgili kemik proksimalinde eritem 
b)  Kronik osteomiyelit  nadiren gözlenir. İlgili kemik bölgesinden sinüs 
Uzun kemiklerin kronik osteomiyeliti, açık ve  traktı ile direne olabilir, bu genellikle aylar ve 
parçalı kırıklar, yetersiz tedavi edilen kırıklar ve  yıllar içinde gelişir. Osteomiyelit tanısından ilk 
internal  fiksatör  cihazlarına  bağlı  olarak  olarak  klinik  bulgularla  şüphelenilir  (9). 
oluşabilir.  Ateş  ve  ağrı  gibi  sistemik  Hastalardaki bazı sistemik ve lokal faktörlerde
Journal of Contemporary Medicine 2012;2(1): 50-63  Gunal et al. 
hastadaki immün yanıt, metabolizma ve lokal  vardır,  ancak  kronik  osteomiyelitte  genellikle 
vaskülariteyi etkileyerek hastalığın gelişimi ve  normaldir.  Lökosit  sayısı,  ESR  ve  CRP 
tedavisini  etkilemektedir.  Bu  faktörler  Tablo  seviyelerinin  hasta  takibinde  belli  aralıklarla 
2’de verilmiştir (7).  ölçülmesi önerilmektedir. En uygun yaklaşımın 
  tedavi süresince iki haftada bir kez ve tedavi 
Tablo 2. Hastalarda immün yanıt, metabolizma  sonunda yapılaması şeklindedir (4). 
ve  vaskülariteyi  etkileyen  lokal  ve  sistemik   Kalsiyum, fosfat ve alkalen fosfataz seviyeleri 
faktörler. 
metastatik  veya  bazı  metabolik  kemik 
Sistemik  Lokal 
hastalıklarından  farklı  olarak  osteomiyelitte 
normaldir (1). 
Malnutrüsyon   Kronik lenfödem 
b)  Radyolojik Tanı 
Böbrek ve karaciğer  Venöz yetmezlik  
Tanı öncelikle klinik olarak konmasına rağmen, 
yetmezliği   Büyük damar 
Diabetes mellitus   anomalileri   klinik bulgular her zaman tanısal olmayabilir. 
Kronik hipoksi   Arteritler   Bu nedenle görüntüleme yöntemleri klinik ön 
İmmün sistemi  Büyük skarlar  tanıyı  doğrulamada  önemlidir.  Ayrıca 
etkileyen hastalıklar   Radyasyon fibrozisi  
enfeksiyonun  kesin  lokalizasyonu,  bulaşma 
Malignensi   Küçük damar 
süreci  ve  medikal  ve  cerrahi  tedavi 
Uç yaşlarda olmak   hastalıkları  
planlanmasında klinisyenlere son derece faydalı 
İmmün baskılanma  Nöropati 
veya immün yetmezlik  bilgiler sağlar (16). Osteomyelit tanısında çok 
Aspleni  sayıda  görüntüleme  yöntemi  kullanılmış 
HIV/AIDS  olmakla  birlikte  hiçbirisi  enfeksiyonun  kesin 
Alkol ve/veya sigara  olarak varlığı veya yokluğunu gösterememiştir 
kullanımı  
(17). 
 
İskelet  enfeksiyonu  tanısı  çeşitli  görüntüleme 
 
yöntemlerini  gerektirir.  Osteomiyelit  şüphesi 
D.  Tanı 
olan tüm hastalarda değerlendirme direkt grafi 
Tanıyı  doğrulamak  için  radyolojik, 
ile  başlar.  Konvansiyonel  radyografi  hem 
mikrobiyolojik  ve  patolojik  testleri  birlikte 
enfeksiyonun gösterilmesinde hem de takibinde 
değerlendirmek gerekir. 
gereklidir.  Enfeksiyondan  yaklaşık  2-3  hafta 
a)  Laboratuvar 
sonra direkt grafiler ile yumuşak doku şişliği, 
Eritrosit sedimentasyon hızı (ESR) ve C-reaktif 
eklem  mesafesinde  daralma  veya  genişleme, 
protein  (CRP)  genellikle  artmıştır  (9).  ESR 
kemik  destrüksiyonu  ve  periosteal  reaksiyon 
başarılı  bir  tedavi  sonrasında  düşebilir  ve 
izlenebilir (18). 
prognostik bir test olarak kullanılabilir. Büyük 
Kemik  destrüksiyonu  direkt  filmde 
cerrahi  işlemler  veya  travma  sonrasında  da 
enfeksiyondan  10-21  gün  sonraya  kadar 
sedimentasyon  yükselir.    ESR  ölçümü  akut 
gözükmeyebilir (19). 
veya  kronik  osteomiyelit  tanı  ve  takibinde 
Ultrasonografi,  akut  osteomyelitin  erken 
sensitif bir test değildir (4). CRP enflamasyon 
tanısında  veya  yumuşak  dokudaki  pürülan 
veya  doku  hasarı  durumunda  kanda  seviyesi 
materyalin saptanmasında yararlı olabilir (1). 
yükselen bir akut faz reaktanıdır. CRP tedavinin 
Bilgisayarlı  Tomografi  (BT)  ve  Manyetik 
başarılı  olması  halinde  ESR’den  daha  hızlı 
Rezonans  Görüntüleme    (MRI)  yöntemleri 
düşer.  CRP’nin  yüksek  seyretmesi  veya 
yüksek  rezolüsyon  gücü  ile  konvansiyonel 
yeniden  yükselmesi  yeni  bir  süreci  veya 
radyografinin  normal  olduğu  durumlarda; 
enfeksiyonun  kötüleştiğini  gösterebilir.  CRP 
kortikomedüller  destrüksiyonu,  periost 
muhtemelen  ESR’den  daha  sensitif  bir  test 
reaksiyonunu, eklem hasarını ve yumuşak doku 
olmasına  rağmen  osteomiyelit  tanısında  tek 
yayılımını ortaya çıkarabilir. Kemik veya metal 
başına  yeterli  değildir  (4,15).  Lökosit  sayısı 
varlığına  bağlı  artefaktlar  nedeni  ile  BT’de 
akut  osteomiyelitte  artabilir  ve  periferik 
görüntü kalitesi azalabilir ancak iğne biopsisine 
yaymada  polimorfonükleer  lökosit  hakimiyeti 
rehberlik  için  yararlıdır  (19).  Ayrıca  BT, 
53
Çağdaş Tıp Dergisi 2012;2(1): 50-63                           Günal ve ark. 
kortikal  kemik  ve  çevre  yumuşak  dokuların  amaçla en çok 99mTc- siprofloksasin ile yapılan 
doğru  değerlendirilmesinde  mükemmel  çalışmalar  vardır.  Bu  yöntemin 
sonuçlar verir. Özellikle sekestrın (ölü kemik)  kullanılabilirliğiyle  ilgili  çalışma  sonuçları 
belirlenmesinde  yararlıdır.  Bununla  birlikte  farklılık göstermektedir. Yine radyoaktif işaretli 
MRI,  yumuşak  dokunun  değerlendirilmesinde  immünglobülin  kullanımıyla  iligili  çalışmalar 
BT’ye  göre çok daha duyarlıdır. MRI,  erken  vardır.  Farklı  görüntüleme  yöntemlerinde 
kemik iliği ödemini ortaya çıkarır ve bu nedenle  osteomyelit bulguları Tablo 3‘de özetlenmiştir 
enfeksiyonun  (24). 
erken  tespitinde  en  yararlı  radyolojik  c)  Mikrobiyoloji  
uygulamadır. Ancak MRI’nin tanıdaki yüksek   Uygun medikal tedavi için mikroorganizmanın 
duyarlılığına  rağmen,  tedaviye  yanıtın  türü  ve  invitro  duyarlılığının  bilinmesi  çok 
değerlendirmesinde  başarı  şansı  düşüktür.  önemlidir. Mikroorganizmanın saptanması için 
Antibiyotik tedavisi ile kür sağlanmış olgularda  cerrahi örneklem veya radyoloji eşliğinde iğne 
MRI  ile    kemik  iliği  ödemi  aylarca  sebat  aspirasyonu  ile  elde  edilen  dokunun 
edebilir (20).  histopatolojik  incelemesinin,  gram 
Kemik  sintigrafisi  için  şu  an  çeşitli  boyamasının,  anaerob  ve  aerob  bakteriyel 
radyofarmasötikler  kullanılmaktadır.  En  sık  kültürlerinin yapılması gerekir. Yaygın olarak 
kullanılanlardan  biri  Metilen  difosfanat  olup  yapılan  uygulama  ise  drene  olan  sıvıdan  ve 
artmış  kemik  metabolik  aktivitesi  gösteren  yaradan swab ile alınan sürüntü kültürleridir. 
bölgelere bağlanır ve akut osteomyelitin erken  Yüzeyel  kültürlerden  üretilen  S.aureus,  derin 
saptanmasında  son  derece  duyarlıdır.  doku  kültürleri  ile  yüksek  oranda  korelasyon 
Görüntüleme üç fazlı yapılır. Görüntüdeki sıcak  gösterir.  Diğer  mikroorganizmalardaysa  derin 
alanlar, yeni kemik oluşumunu ifade eder. İlk  doku  kültürleri  ile  korelasyon  olasılığı  daha 
iki  faz  mevcut  inflamasyonun  derecesini  ve  zayıftır.  Kronik  ortopedik  enfeksiyonlarda 
hiperemiyi gösterir. Osteomyelitte üç fazda da  sadece  yüzeyel  sürüntü  kültürü  sonuçlarıyla 
artmış tutulum vardır (4).   tedavi  planlamanın  doğru  bir  yaklaşım 
Rutin  kemik  sintigrafilerinde  spesifite  sınırlı  olmayacağı unutulmamalıdır (4,25).   
olup diabetik artropati, gut, travma ve cerrahi  Osteomiyelite  neden  olan  etkenler  rastlanma 
işlemler yanlış pozitif sonuç verebilir. Lökosit  sıklığına göre Tablo 4’de verilmiştir ( 9).   
sintigrafisi  ve  kombine  kemik-galyum  Yeni  doğan  döneminde  en  sık  osteomiyelit 
sintigrafisi tanıda kullanılan diğer yöntemlerdir.  etkenleri  Streptococcus  agalactiae  ve 
Enfeksiyonun  gösterilmesinde  spesifite  ve  Escherichia  coli  iken,  çocukluk  döneminde 
sensiviteleri  yüksektir.  Ancak  manüplasyon  S.aureus,  Streptococcus  pyogenes  ve 
sürelerinin uzunluğu ve pahalı olmaları nedeni  Haemophilus influenzae en sık etkenlerdir (26). 
ile kullanım sıklıkları azdır (21).   S.aureus,  özellikle  akut  hematojen 
18-Fluoro-D-deoksiglikoz  (FDG)  kullanılarak  osteomiyelitte  en  çok  izole  edilen 
yapılan  pozitron  emisyon  tomografi  (PET),  mikroorganizmadır.  Yetişkin  hastaların 
inflamatuar hücreler tarafından FDG tutulumu  vertebral osteomiyelitinde S.aureus en sık etken 
sonucu  tanı  koyma  spesifitesi  ve  sensivitesi  olurken,  üriner  kaynaklı  osteomiyelitlerde 
oldukça  yüksek  bir  incelemedir.  Özellikle  gram-negatif basiller, iv ilaç kullanıcılarında ise 
kronik osteomyelit tanısında en iyi yöntem olup  P. aeruginosa ve Serratia marcescens en sık 
tanısı şüpheli olan olgularda ilk tercih edilmesi  etkenler  olarak  gözlenmektedir.  Penetran 
gereken incelemedir (22). FDG-PET ve BT nin  yaralanmalar sonrası gelişen osteomiyelitlerde 
birlikteliği,  lezyonların  tarif  edilmesi  ve  ve  diyabetik  hastalarda  polimikrobiyal  flora 
inflamatuar  aktivetinin  gösterilmesi  açısından  saptabilmektedir. İnsan ve hayvan ısırıklarında 
oldukça önemlidir (23).  Pasteurella multocida ve Eikenella corrodens 
Radyo  aktif  işaretli  antibiyotikler  steril  osteomiyelit  etkeni  olabilirken,  uzun  süre 
inflamatuvar  lezyonlarla  infeksiyona  bağlı  hastanede yatanlarda Enterobacteriaceae,      
osteomiyelitin ayırımında kullanılmaktadır. Bu
Journal of Contemporary Medicine 2012;2(1): 50-63  Gunal et al. 
   
   
Tablo 3; Farklı Görüntüleme Yöntemlerinde Osteomyelit Bulguları 
  Avantajları  Dezavantajları  Sensitivite /  Ana bulgular 
Spesifite 
Konvansiyon Ucuz,  Geç tanı,  %43-75 /   Litik lezyonlar, Osteopeni, 
el radyografi  Tekrarlanabilir,  Kafa karıştırıcı,  %75-83  Periost  reaksiyonu,  Trabeküler 
Kolay ulaşılabilir  Radyasyon  kemik çatı harabiyeti, Yeni kemik 
appozisyonu 
Ultrasonogra Ucuz,  Operatöre bağlı,  Belirlenmemiş  Periostta elevasyon, Yumuşak 
fi  Kolay ulaşılabilir,  Ultrasonik ses  dokuda  abse,  Sıvı 
Gerçek zamanlı  dalgalarının  kolleksiyonu 
(real time)  kortikal kemiği 
değerlendirme,  geçememesi 
Biopsiye 
klavuzluk 
 
BT  Mükemmel  Maaliyet,  %67 / %50  Yağlı  planlarda  bulanıklaşma, 
uzaysal  Ulaşılabilirlik,  (Kronik  Kemik  iliğinde  dansite  artışı, 
çözünürlük,  Radrasyon  osteomyelit)  Periost  reaksiyonu,  Kortikal 
Biopsiye  erezyon  ve  destrüksiyon, 
klavuzluk  Sekestrum(ölü  kemik), 
İnvolukrum(periosteal yeni kemik 
oluşumu),İntraosseöz gaz 
MRI  Mükemmel  Maaliyet,  %82-100 /  Akut: 
uzaysal  Ulaşılabilirlik,  %75-96  T1w:Medüller hipointensite 
çözünürlük,  Tetkik süresi  T2w:Çevre  dokuda  inflamasyon 
Erken teşhis,  ve ödeme ait hiperintensite 
Dokunun ne  Gadolinium:Nekroze  alanda 
ölçüde  artmış tutulum 
etkilendiğinin  Subakut: 
gösterilmesi  Brodie’s  absesi  kanıtı,  tek  veya 
multipl radyolusen abseler 
T1w:Hipointens  santral  abse 
kavitesi 
T2w:Band  tarzında  hipointens 
kemik  sklerozunun  çevrelediği 
hiperintens  granülasyon  dokusu 
(double-line effect) 
Kronik: 
Kemik  iliğindeki  nonvaskülarize 
hipointens fibrotik skar dokusuna 
ait alanlar 
 
Üç-fazlı  Yüksek  Nonspesifik,  ~%85 / ~%25  Fokal hiperperfüzyon, 
kemik  duyarlılık,  Daha ileri  Fokal hiperemi, 
sintigrafisi  Ulaşılabilirlik,  görüntüleme  Fokal kemik tutulumu 
Nispeten ucuz,  yöntemlerinin 
Erken teşhis  gerekebilir 
 
Kombine  Güvenilir  İki izotop ve  ~%60 / ~%80  Enfekte  alanda  lokalize  artmış 
kemik ve  (açıkca pozitif  birkaç günden 
tutulum 
galyum  veya negatif)  daha fazla süren 
sintigrafisi  çok sayıda 
görüntüleme 
seansına ihtiyaç, 
Radyasyon, 
Çok sayıda 
şüpheli sonuçlar, 
Uzun inceleme 
süresi 
55
Çağdaş Tıp Dergisi 2012;2(1): 50-63                           Günal ve ark. 
 
P. aeruginosa, Candida spp. gibi etkenler sık  Tablo 5; Farklı klinik tablolarda sık rastlanan osteomiyelit 
olarak gözlenebilmektedir (3).    etkenleri 
Farklı  klinik  tablolarda  sık  rastlanan  Klinik tablo  Etken 
osteomiyelit  etkenleri  Tablo  5’de  verilmiştir   
(1).    Klasik osteomiyelit  Staphylococcus aureus 
(Metisiline duyarlı veya 
Tablo  4;  Osteomiyelit  etkenleri  ve  rastlanma 
dirençli) 
sıklıkları 
Yabancı cisim  Koagulaz negatif 
 
enfeksiyonu  Stafilokoklar veya 
En sık etkenler (˃%50)  Propionibacterium spp 
 
Staphylococcus aureus  Nozokomiyal  Enterobacteriaceae, 
Koagulaz-negatif stafilokoklar  enfeksiyonlar  Pseudomonas aeruginosa, 
  Candida spp 
 
Diyabetik ayak yarası  Streptokoklar ve/veya 
Sık rastlananlar (˃%25) 
veya Dekübit ülseri  anaerobik bakteriler 
 
Streptokoklar 
Sickle-cell anemi  Salmonella spp veya 
Enterokoklar 
Streptococcus 
Pseudomonas spp.  pneumoniae 
Enterobacter spp.   
Proteus spp.  HIV enfeksiyonu  Bartonella henselae veya 
Escherichia coli  B . quintana 
Serratia spp.   
Anaerob bakteriler ( Finegoldia spp., Clostridium  İnsan veya hayvan  Pasteurella multocida 
ısırıkları  veya Eikenella corrodens 
spp, Bacteroides fragilis) 
 
 
İmmünyetmezlikli  Aspergillus spp, Candida 
Nadir rastlananlar (˃%5) 
hasta   albicans, veya 
Mycobacteria spp 
Mycobacterium tuberculosis   
Mycobacterium avium complex  Tüberkülozun yaygın  Mycobacterium 
Hızlı büyüyen mikobakteriler  görüldüğü bölgeler  tuberculosis 
Dimorfik mantarlar   
Candida spp.  Bazı etkenlerin  Brucella spp, Coxiella 
endemik olarak  burnetii, coğrafik 
Aspergillus spp. 
görüldüğü bölgeler  bölgelere özel mantarlar 
Mycoplasma spp. 
(Koksidiodomikosis, 
Tropheryma whipplei 
blastomikosis, 
Brucella spp. 
histoplasmosis) 
Salmonella spp.   
Actinomyces   
 
a)  Osteomiyelitte cerrahi tedavi 
 
Kronik  osteomiyelit  sistemik  ajanlara  duyarlı 
 
serbest  hareket  eden  mikroorganizmaların 
 
bulunduğu bir biyofilm enfeksiyonudur. Cerrahi 
E.  Tedavi Prensipleri 
tedavide amaç kirli bir yarayı temiz bir yara 
Yetişkinlerde osteomiyelit tedavisinin başarısını 
haline dönüştürmek, şekil ve fonksiyonel olarak 
dört  faktör  etkilemektedir.  Bunlar;  hastanın 
dokuyu tamir etmektir. Son uc dekaddan fazla 
genel  durumu,  hastada  oluşan  fonksiyonel 
bir suredir, daha kullanışlı fiksasyon cihazları, 
kayıp,  etkilenen  anatomik  bölge  ve  kemik 
doku  rejenerasyon  metodları,  antimikrobial 
nekrozunun  büyüklüğüdür  (8,9).  
ajanlar  ve  izolasyon  stratejileri,  lokal 
Osteomiyelitte tedavinin ana prensipleri radikal 
antibiyotik  uygulama  sistemleri  ve  negatif 
bir şekilde nekrotik dokuların temizlenmesi, ölü 
basınclı  tedavi  uygulamalarına  rağmen, 
boşlukların doldurulması ve uzun süreli etkin 
özellikle  ortopedi  ameliyatlarından  sonra 
antibiyoterapidir (1,4).   
görülen  enfeksiyonlarda  organizmanın 
 
biyomateryallere ve organik dokulara bağlanma
Journal of Contemporary Medicine 2012;2(1): 50-63  Gunal et al. 
ve  biyofilm  oluşturma  kapasitesi  etkin  olan  dokuda  ve  kemikte  iyi  kanlanan  alanlara 
önemli  bir  virulans  faktörü  dür.  Biyofilm,  gelinceye  kadar  debridman  yapılır.  Tüm 
bakterilerin  birbirlerine  ve  materyallere  yabancı cisimler ve cerrahi implantlar çıkarılır. 
bağlanarak  oluşturduğu  polisakkarit  içerikli,  Enfeksiyonun teşhisi ve altta yatan ototimmün 
jele  benzeyen  bir  tabakadır.  Biyofilm  yapısı,  displaziler,  neoplazmları  ayırt  etmek  için 
konağın  bağışıklık  sistemi  elementlerinin  ve  dokulardan  biyopsiler  alınır. 
antibiyotiklerin  organizmalara  ulaşmasını  Rekonstrüksiyonda  mekanik  stabilite  ve  alıcı 
engelleyen bir bariyerdir (27).  Vücutta bulunan  sahaya  uyum  hesaba  katılmalıdır.  Yeniden 
biyofilmlerin  %80'i  stafilokoklar  tarafından  debridman gerektiğinde ya da ikinci bir seansta 
oluşturulur.  Biyofilmler  insan  vücudunda  serbest  doku  transferi  düşünüldüğünde 
kateterler,  implantlar,  kalp  kapakları,  kontakt  gecikmiş  primer  kapatma  yapılabilir.  Bu  tip 
lensler,  böbrek  taþları  ve  organik  dokularda  hallerde  yara  mümkünse  primer  kapatılır, 
bulunabilirler.  Bütün  yabancı  cisimler  vücut  patojene  duyarlı  antibiyotik  verilir.  Eğer  ölü 
tarafından  tanınıp  laminin,  fibronektin,  boşluk  varsa  yine  büyük  miktarda  duyarlı 
vitronektin,  kollajen  ve  fibrinojen  içeren  bir  antibiyotik  ile  yara  içi  alanı  yıkanır.  Bu 
protein  tabakası  tarafından  örtülür  (Slime  dönemde özellikle negatif basınçlı yara terapisi 
Faktörü). Genelde implantlar üzerine yapışma  gibi  bir  yardımcı  aktif  pansuman  tekniği 
iki  basamakta  gerçekleşir.  Birinci  aşama  oldukça  yaralıdır.  Yeterli  yara  iyileşmesi  ve 
hidrofobik güçler, van der Waals güçleri gibi  hastaya ait faktörler düzeltildikten sonra uzak 
fizikokimyasal  çekimler  ile  mikrobun  yüzeye  ya da bölgesel bir alandan yapılacak bir flep 
tutunmasıdır.  İkinci  aşama  ise  özel  protein  cerrahisi  ile  yara  kapatılır.  Cerrahi  tedavisi 
yapılarla slime faktörü oluşması ve bakterilerin  açısından osteomiyelit dört grupta incelenebilir 
birikmeye devam etmesidir (28).  Her aşamada  (Şekil 1). 
farklı moleküller devreye girer. Her iki süreçte   
etkili olan yapı "biofilm associated protein" dir.   Tip I (meduller) osteomiyelit: 
Cerrahi tedavide genel prensipler:  Bu tip osteomiyelit bir kortikal pencere açmak 
Tedavi  süreci  hastanın  dahili  ve  cerrahi  yoluyla nidusun cerrahi eksizyonunu gerektirir. 
anamnezi,  laboratuar  testleri,  fizik  muayene  Eksizyon ya direkt ya da nidusun üstünden veya 
bulguları ve hastalığın sürecine dair bilgilerin  altından bir kanal açma yolu ile indirekt yapılır. 
irdelenmesi ile başlar. İskelet fiksasyonu, yarar  Diafiz-metafiz  bileşkesindeki  lezyonlar  direkt 
kapatma  ve  cerrahi  yaklaşımla  ilgili  tahmin  ve  indirekt  yaklaşımla  eksizyonun 
edilen  problemler  tespit  edilir.  Ekstremitenin  tamamlanmasını  gerektirir.  Tip  I  lezyonlarda 
damarsal yapısına dair bulgu ve şikayetler de  genellikle  yumuşak  doku  içeriği  sınırlı 
değerlendirilmelidir.  Abse  oluşmuş  akut  olduğundan  debridman  sonrasında  kalan  ölü 
olgularda  ve  kronik  osteomiyelitlerde  cerrahi  boşluk meduller kanalı kapatır. Primer kapama, 
esastır. Amaç sekestr, enfekte ve skar halindeki  kanal  içine  antibiyotik  verilmesi  ve  sistemik 
yumuşak  dokuları  debride  etmek  ve  iyi  bir  antibiyotik tedavi için yeterli olacaktır (27).  
vasküler  yatak  oluşturmaktır.  Yetersiz  Tip II (süperfisyal) osteomiyelit: 
debridman  büyük  bir  olasılıkla  nükse  neden  Bu  tip  osteomiyelitin  etiyolojisinde  yumuşak 
olur.  Geniş  rezeksiyon  sonrası  kemik  ve  doku  defisiti  ile  birliktelik  olduğundan, 
yumuşak  dokuda  rekonstrüksiyon  gerektiren  preoperatif  planlama  yumuşak  doku  tamirine 
defektler  kalabilir.  Kemik  defektinin  olduğu  yönelik te yapılmalıdır. Cerrahi tedavi paprika 
durumlarda  serbest  fibula  grefti  ve  İlizarov  sign’a  kadar  kemiğin  ve  canlı  doku  sınırına 
prensipleri  ile  kemik  transportu  planlanabilir  kadar yumuşak dokunun çıkarılması ile başlar. 
(29).   Tip  II  osteomiyelitte  rekonstrüksiyon  ve 
Genel  olarak  cerrahi  bir  tedavi  sürecine  restorasyonda lokal ve uzak doku transferleri en 
başlamadan  önce  hastaya  ait  kötüleştirici  yaygın kullanılan yöntemlerdir (27). 
faktörler  düzeltilmeye  ya  da  minimalize  Tip III (lokalize) osteomiyelit:  
edilmeye  çalışılmalıdır.  Daha  sonra  yumuşak 
57
Çağdaş Tıp Dergisi 2012;2(1): 50-63                           Günal ve ark. 
Bu  tip  osteomiyelit  tip  I  ve  II’nin  düşünülen  odak  mümkün  olduğunca  erken 
kombinasyonu gibi düşünülerek yumuşak doku  temizlenmeli ve yaraların kapatılmasında cilt ya 
ve  kemiği  içeren  geniş  ve  kompozit  bir  da cilt-kas flebi gibi kanlanması iyi olan yeni 
debridman  şarttır.  Eğer  eksizyon  büyük  bir doku kullanılmalıdır (27,30,31,32).   
miktarda  olacaksa,  mekanik  stabiliteyi   
sağlamak  için,  kemik  transferi,  eksternal 
fiksatör  ve  antibiyotik  içeren  ortopedik 
implantlar  kullanılabilir.  Ölü  boşluk  kalması 
durumunda  lokal  antibiyotik  uygulanır. 
Yumuşak doku ve kemik dokuya yönelik nihai 
rekonstrüksiyon tip II’de olduğu gibidir (27). 
Tip IV (diffüz) osteomiyelit: 
Tip IV osteomiyelitte debridman daima stabil   
olmayan bir kemik segmenti ile sonuçlanır. Bu  Şekil 2:Yaklaşık 30 yıldır iyileşmeyen yarası olan sağ tibia 
osteomiyelit vakasının  preop görüntüsü. 
durum en azından B grubu osteomiyelitli bir 
 
hasta ile birlikte tip IV osteomiyelitini tedavisi   
 
çok  zor  bir  hastalık  yapar  (Şekil  2,3  ve  4). 
Neredeyse  tüm  tedavi  protokolleri  aşamalı 
rekonstrüksiyona  işaret  etmektedir. 
 Şekil    1;  Tip  I  :  enfeksiyon  meduller  kanala 
sınırlıdır. Tip II: enfeksiyon kemiğin dışına sınırlıdır 
 Şekil 3: Yaklaşık 10cm lik bir tibia kısmı eksize 
ancak korteksi penetre etmez. Tip III: enfeksiyon 
edildikten sonra pediküllü fibula flebinin defekt alanına 
korteksi penetre eder. Kemik aksiyal olarak stabildir  yerleştirilmesi. 
ve  genellikle  stabilizasyon  gerektirmez.  Tip  IV:   
enfeksiyon kemiğin korteks ve medullası boyunca  b)  Osteomiyelitte medikal tedavi 
ve  aksiyal  olarak  yayılmıştır.  Aksiyal  instabilite  Mikroorganizmalar  üzerinde  etkili  olacak 
mevcuttur.  antibiyotik  seçiminde  hem  kemik  dokuya  iyi 
  geçiş  yapabilen,  hem  de  biyofilm  tabakasını 
 
parçalayabilecek  ilaçlar  tercih  edilmelidir 
 
(1,34).  Empirik tedavi başlanırken kemik veya 
Alternatif olarak, yumuşak doku ve kemik doku 
apseden alınan örneğin gram boyama sonucu  
rekonstrüksiyonu kompozit serbest doku nakli 
ile tek aşamada da yapılabilir. Kemik doku için 
çeşitli uzatma ya da kısaltma prosedürleri de 
uygulanabilir.  Özellikle  kronik  osteomiyelitli 
hastalarda  tedavide  memnun  edici  sonuçlar 
alabilmek  için,  enfeksiyona  yol  açtığı
Journal of Contemporary Medicine 2012;2(1): 50-63  Gunal et al. 
vankomisin  dirençli  S.aureus  (  VRSA) 
izolatlarındaki artış nedeniyle kemik ve eklem 
enfeksiyonlarında  vankomisin  kullanımı 
giderek kısıtlanmaktadır (36).   
Sefalosporinler  ve  penisilinaz  dirençli 
penisilinler,  stafilokoklar  ve  diğer  sık 
karşılaşılan  patojenlerin  çoğuna  etkilidirler. 
Sefazolin metisilin duyarlı stafilokoklara etkili, 
güvenilir  ve  ucuz  bir  tedavi  seçeneğidir. 
Seftriakson  intravenöz  uygulama  sonrası 
yüksek serum konsantrasyonuna ulaşmaktadır, 
ancak kemik dokuya serum konsantrasyonunun 
%10-20’si kadar ulaşabilmektedir. Seftriakson 
  S.aureus’a  bağlı  kemik  enfeksiyonlarında 
A        B 
kullanılabilir ancak ilk seçenek değildir (35).    
Şekil  4.  A)  Hastanın  sağ  bacağının  direk  grafisinde 
Klindamisin kemik dokuya iyi penetre olması 
tibiasında osteomiyelite sekonder değişiklikler. 
ve  yüksek  oral  biyoyararlanımı  nedeniyle 
B)Postoperatif  2.aydaki direk grafi görünümü. 
  duyarlı  mikroorganizmaların  neden  olduğu 
rehber  olmalıdır  ya  da  seçilecek  tedavinin  osteomiyelitlerde  tek  başına  veya  kombine 
S.aureus’a  etkili  olacak  antibiyotikleri  olarak uzun dönem tedavide kullanılabilir (1).  
kapsaması  gerekmektedir.  Eğer  gram  negatif  Son  yıllarda  kinolonlar  da  oral 
bakterileri  etken  olabileceği  düşünülüyorsa  biyoyararlanımları  ve  antimikrobiyal 
tedavi  bir  aminoglikozit,  florokinolon  veya  etkinlikleri  ile  yetişkinlerde  kullanılmaktadır. 
üçüncü  kuşak  bir  sefalosporin’i  içermelidir.  Kinolanlar’la  ilgili  en  önemli  sorun  tedavi 
Eğer  diyabetik  ayak  veya  dekübit  ülseri  sırasında stafilokokların direnç geliştirmesidir. 
kaynaklı bir osteomiyelit varsa empirik tedavi  Üçüncü ve dördüncü kuşak kinolonların (örn.; 
anaerob  bakterileride  kapsamalıdır.  Spesifik  Levofloksasin,  Moksifloksasin),  ikinci  kuşak 
tedavi  kemik  veya  kandan  izole  edilen  kinolonlara  göre  (örn;  siprofloksasin, 
bakterinin in vitro duyarlılık testi sonuçlarına  ofloksasin)  gram-pozitif  bakterilere  etkinliği 
göre  belirlenmelidir  (34).    Akut  hematojen  daha  iyidir  ve  direnç  gelişimine  karşı  daha 
osteomiyelitlerde  genellikle  tek  başına  yüksek bariyer oluştururlar. Çeşitli çalışmalarda 
antimikrobiyal tedavi yeterlidir. Prostetik eklem  stafilokokal  osteomiyelitin  oral  tedavisinde 
ve  kronik  osteomiyelit  dışındaki  rifampisin’in, siprofloksasin, ofaloksasin veya 
osteomiyelitlerde  genlikle  tek  ajanla  tedavi  fusidik  asit  ile  kombinasyonunun  etkinliği 
yeterli olmaktadır (1).  gösterilmiştir. (1,37).   
Yetişkinlerde  osteomiyelit  tedavisinde  Linezolid metisiline direncli S.aureus (MRSA) 
kullanılacak  tedavi  seçenekleri  Tablo  6’da  başta olmak üzere çoklu ilaç direnci gösteren 
verilmiştir (1,9).  stafilokoklar, vankomisine direncli enterokoklar 
Beta-laktam  antibiyotikler  ve  vankomisin  (VRE) ve penisiline dirençli pnömokoklar dahil 
osteomiyelit  tedavisinde  en  sık  kullanılan  olmak  üzere  gram-pozitif  bakterilere  karşı 
antibiyotiklerdir. Vankomisin metisilin dirençli  bakteriyostatik etkilidir (38,39).  Linezolid’in 
stafilokok ve ampisilin dirençli enterokoklar’ın  önemli bir özelliği de oral biyoyararlanımının 
neden  olduğu  osteomiyelitlerde  çok  iyi  olması  ve  kemik  dokuya 
kullanılmaktadır  (35).    Vankomisinin  kemik  penetresyonunun  iyi  olmasıdır.  Yapılan 
dokuya penetrasyonu zayıftır. Ayrıca Amerika  çalışmalarda  Linezolid’in  kemik  ve  eklem 
Birleşik  Devletlerinde  2002  yılında  ilk  kez  enfeksiyonlarında  tedavi  başarısının  %55  ila 
vankomisin  dirençli  S.aureus  suşu  izole  %100  arasında  değişen  oranlarda  gözlendiği 
edilmiştir.  Vankomisinin  yan  etkileri,  bildirilmiştir (40).   
vankomisin  dirençli  enterokok  (VRE)  ve 
59
Description:Tarihteki ilk osteomiyelit kayıtlarına, MÖ 2500 yıllarındaki Hindu yazıtlarında .. Şekil 2:Yaklaşık 30 yıldır iyileşmeyen yarası olan sağ tibia osteomiyelit