Table Of ContentURAL
TÜLİN
Yerli ve
Milli
Sırlar
MODERN
TÜRKİYE'YE
EDEBİYAT
ÜZERİNDEN
BAKIŞLAR
ALFA I
ELEŞTİRİ
4038 1 ALFA I ARAŞTIRMA 1 201
YERLİ VE MİLLİ SIRLAR:
Modern Türkiye'ye Edebiyat Üzerinden Bakışlar
TÜLİN URAL
1972 yılında doğdu. Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde lisans, aynı üni
versiteye bağlı Atatür1< Enstitüsü'nde Erl<en Cumhuriyet Dönemi romanlannda
toplumsal cinsiyet inşasını ve bununla bağlantılı aşk, evlilik, boşanma gibi te
malan incelediği teziyle yüksek lisans e(ıitimini tamamladı. Mart 2008'de Mimar
Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde, Prof. Meral Özbek danışmanlığında
yazdığı 1930-1939 Arasında Türkiye'de Adab-ı Muaşeret, Toplumsal Değişme
ve Gündelik Hayatın Dönüşümü adlı tezi savunarak doktor unvanı aldı. Tezde tek
parti döneminde basılmış adab-ı muaşeret kitaplannda önerilen belli başlı kül
türel kodları, modernleşme, milliyetçilik, seçkinlik oluşumu gibi temalar etrafında
inceledi ve bu bağlamda önerilen zihniyet kalıplarını tespit etmeye çalıştı. Çeşitli
üniversitelerde tarih ve sosyoloji alanında dersler verdi. Halen Mimar Sinan Gü
zel Sanatlar Üniversitesi'nde çalışıyor. Edebiyat sosyolojisi ve edebiyat eleştirisi
alanında düşünüp yazıyor. Aynca yeme içme sosyolojisine yönelik ilgisini, Metro
Gastro dergisinde yazdığı yazılar etrafında derinleştirdi. En merak ettiği mesele
ler zihniyet dünyalanmızda geçmişten bugüne kalan köklü kodların neler olduğu
ve nasıl dönüştüğü. Gündelik hayat, roman, popüler kültür, adab-ı muaşeret gibi
alanlarda bu kodların peşine düşmeye çalışıyor. Tülin Ural, aynca 18 yaşındaki
Çınar'ın ve 5 yaşındaki Derin'in annesi.
Yttll tt Milli Sırlar: Moılan llir•lye'ye Eılebipt Üzmnılnı Bıı•aıtıır
© 2021, ALFA Basım Yayım Dağınm San. ve Tic. Ltd. Şti.
Kitabın Türkçe yayın hakları Alfa Basım Yayım Dağıam Ltd. Şri.'ne aittir. Taruam
amacıyla, kaynak göstermek şarnyla yapılacak kısa alınnlar dışında, yayıncının yazılı
izni olmaksızın hiçbir elektronik veya mekanik araçla çoğalnlamaz. E$er sahiplerinin
manevi ve mali hakları saklıdır.
Yayıncı ve Genel Yayın Yöııetmeni M. Faruk Bayrak
Genel Müdür Vedat Bayrak
Yayın Yonetmeni Mustafa Küpüşoğlu
Kitap Editörü Seçkin Erdi
Kapak Taıarımı Füsun Turcan Elmasoğlu
Sayfa 'Iaıarımı Mürüvet Durna
ISBN 978-625-449-235-8
1. Baskı: Mart 202 t
Baskı ve Cilt
Meliıa Matbaacılık
ÇiftehavuzlarYolu Acar Sanayi Sitesi No: 8 Bayrampaşa-İstanbul
Tel: 0(212) 674 97 23 Faks: 0(212) 674 97 29
Sertifika no: 45099
Alfa Basım Yayım Dağıtım San. ve Tic. Ltd. Şti.
Alemdar Mahallesi Ticarethane Sokak No: 15 3411 O Cağaloğlu-İscanbul
Tel: 0(212) 51 1 53 03 (pbx) Faks: 0(212) 519 33 00
www.alfakitap.com - [email protected]
Sertifika no: 43949
URAL
TÜLİN
Yerli ve
Milli
Sırlar
MODERN TÜRKİYE'YE
EDEBİYAT ÜZERİNDEN BAKIŞLAR
ALFA
içindekiler
ÖNSÖZ,9
''Yerli ve Milli" Sırlar 19
Erkeklik Sınavı: Edebiyat Sahnesinde
Şairden Kahramana Dönüşmek 31
Bir Tereddüdün Romanı:
Modernlik ve Millilik Geriliminde Erken Cumhuriyet
Dönemi Edebiyatının Kadınlan 43
Handan'dan Rabia'ya, Halide Edip'in Kadınlan
Bize Ne Anlatıyor? 73
Peyami Safa'dan Server Bedi'ye,
Muhafazakardan Moderne, Cumbadan Rumbaya 87
Erken Cumhuriyet Dönemi Popüler Romanında
Gündelik Hayatın Temsili 99
"Onca Yoksulluk Varken" Türk Edebiyatında
Yoksulluğun Temsili 113
Türkiye Burjuvazisi Aile Sofrasında:
Cevdet Bey ve Oğulları'nda ve Sessiz Ev'de
Aile Yemekleri 127
İmkansız Dönüşüm: Huzur Sokağı Etrafında
Hidayet Romanlan 141
Dilsizliği Yazmak, Cehenneme Bakmak:
Kuş Diline Öykünen 157
Emrah Serbes Polisiyesi: Katlanılmaz Gerçeklik,
İmkansız Erkeklik... 167
"Gözyaşı Ne Renk?" Kampana'da Benlik,
Kardeşlik, Erkeklik 177
Fantastik Gerçekçi Bir Barbar'ın Kaleminden:
Perihan 'la Alakadarlar Cemiyeti 189
SONSÖZ, 199
KAYNAKÇA, 203
Bana çocukluğum boyunca masallar anlatarak,
hikayeleri ve bu muazzam dili, Tıirkçeyi
çok sevmemi sağlayan annem
Feriha Kurtarıcı 'ya
ÖNSÖZ
İkisi hariç olmak üzere bu yazılar çok çeşitli zamanlarda,
çok çeşitli yerlerde yazılmış ve söylenmişlerin bir toplamı
aslında. Her şey çok büyük bir hızla değişmekte ve hızlı
hızlı ifade edilmekteyken ortalama bir insan ömrünün ne
redeyse beşte biri kadar bir zamana kadar yayılmış yazılar
ve sözler.
Öyleyse bazıları hem konu aldıkları hem de yazıya dö
küldükleri zaman tedavülden kalkmış sayılabileceği halde
neden halen önemli sayılabilir tüm bu laf-ü gaf? Basitçe,
onları bir editör önemli bulduğu için. Ama bundan da iba
ret değil: Aslında bir editörün onları önemli bulmasına yol
açan saikler hem de yazarına yön verdiği için. Neydi peki
bana yön veren saikler? Benim edebiyata bakışımı şekil
lendirenler neydi?
Esasen çok mütevazı şeyler bunlar. Başta bir etkilenme
den söz etmeliyiz: Nurdan Gürbilek'e çok şey borçluyum.
Ama bunun da ötesinde haddinden uzun sürmüş bir eğitim
sürecine de çok şey borçluyum: Sosyolojiden tarihe uzanan,
her ikisinden de beslenen bir süreç bu. Burada sayamaya
cağım kadar çok arkadaşın ve hocanın -fakat öncelikle ve
bilhassa Meral Özbek'in- etkisi var. Ama her şeyden ziya
de içinde yaşadığım tarihsel sürece çok şey borçluyum -
9
TÜLİN URAL
insan bir tarihsel sürece borçlu olabilir mi ondan da emin
değilim aslında; çünkü o tarihsel süreç orada akmakta ise
zaten... Her neyse; çocukluğumu ve gençliğimi her şeyi
daha ağırdan alabildiğimiz, şeylerin ve vakalann anlamla
n üzerine daha sükunetle düşünebildiğimiz, dünyanın ve
memleketin yine hızlı, ama bugünkünden çok daha yavaş
olduğu bir .Türkiye' de yaşamasaydım, 1 tüm bu metinler or
taya çıkamazdı. Bu sayededir ki değişmeyen şeyleri hayal
edebildim, onlan merak etmeyi bir kusur olarak görmeme
yi başardım ve onlann peşine düşebildim.
Tam da bu, değişimi kendi içinde bir amaç olarak gör
memeye yatkın oluşum, yazarken ve düşünürken bir şey
leri değiştirmeme imkan verdi. Bir kere okuyacağınız yazı
larda kesinlikle bir perspektif kayması var. Alışageldiğimiz
edebiyat analizinin ötesinde, kronolojik olmayan, mev
cut akademik okuma biçimlerinden farklı, ne yazıldığına
odaklandığı kadar nasıl yazıldığını da gözden yitirmeyen
bir bakış açısı bu. Kronolojiyi bir yana bırakınca -ama bu
tarihsel bakışı yitirmek değil elbette- geriye belli temalar
kalıyor. O temalann peşine düşünce de modern Türkiye
toplumunun büyük yanlmalanyla, kapanmayan yaralany
la, büyük hesaplaşmalanyla yüz yüze kalıyor insan.
Bu nasıl mümkün oluyor? Nasıl oluyor da hep kanayan
bir yara görüyor insan Türkiye edebiyatını okudukça? Ben
ce bunun basit ve hazmedilmesi çok zor bir yanıtı var: O
büyük yüzleşme, o büyük hesaplaşma, aslında bizim kendi
hesaplaşmamız. Metinlerin ortasında duran o büyük ya
nk, aslında bizim yaramıza dokunuyor. Yoksa nasıl ede
biyatı anlardık? Nasıl olurdu da edebiyat okurken onun
1 Sahi 2ooo'lerin başında, istikrar için, yani huzur için başlamıştı değil mi
bugünkü çok olaylı Türkiye'ye doğru maceramız?
10