Table Of ContentNükleer Enerji Hammaddelerinin
Aranması
ve
Arama Yöntemleri
Jeoloji F, Müh, HÜSEYİN KAPLAN Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara
ÖZ t Nükleer enerji hammaddesi olarak ta- mü, uranyum veya ağır mineral aramaları so-
biatta mevcut iki element uranyum ve toryum- nunda tesbit edilmişlerdir,
dur. Bunlardan uranyum, bilindiği gibi halen
Bilinen uranyum yatakları 'hakkındaki bilgi-
yaygın bir şekilde çeşitli reaktörlerde kullanıl-
ler, herhangi bir yeni arama programının teme-
maktadır. Toryum ise sırasını bekleyen bir nük-
lini teşkil ederler. Bundan dolayı olumlu bir
leer yakıt hammaddesi durumundadır. Uzman-
araştırma projesi, bilinen yatak tiplerinin temel
ların kanısına göre, toryum çevrimi ile çalışan
tariflerini İçermek zorundadır. Zira arazi çalış-
reaktörlerin, 1980 lerin İkinci yarısından İtiba-
malarının tekniği, İlgili uranyum yatağının jeo-
ren, ekonomik olarak devreye girmesi beklen-
lojik yapısı ve tipi İle değişmektedir.
mektedir,
Günümüzde uranyum arlmaları, sadece rad-
İkinci Dünya Harbinden sonra bazı ülkeler-
yometrik usullerden yararlanılarak yapılan proş-
de gizli bir şekilde başlatılan ve sürüdürülen
peksiyon çalışmaları olmaktan çoktan çıkmış-
uranyum aramaları giderek gelişmiştir. Modern tır. Modern uranyum aramaları bugün, uzman
uranyum arama yöntemleri bugün, Batı Bloku uranyumcu jeoloji mühendislerinden oluşan
ülkelerinin bir çoğunda açıkça ve yoğun bir şe- ekiplerce, İleri seviyede geliştirilmiş radyomet-
şilde sürdürülmektedir. Ancak, aynı durum tor- rik cihaz ve metotların yamsıra, çeşitli jeofizik
yum aramaları için halen söz konusu değildir. ekipmanı ve jeoşlmlk teknolojinin yardımı İle
Bilinen toryum yataklarının hemen hemen tü- yapılmaktadır.
JEOLOJİ MÜHENDlSLİaİ/EKİM 1978
GİRİŞ feranslar, çeşitli söylentiler yerine gerçek bil-
gilerin ortaya çıkmasını sağladı.
Orta çağ'da Saksonyalı madenciler tarafın-
İkinci Dünya Harbinden sonra hızla gelişen
dan varlığı farkedilen peşblend mineralinden,
teknolojinin gerektirdiği enerji talebinin çok bü-
daha sonraları seramikçiler cam ve seramikle-
yük boyutlara varması ve her geçen yıl artan
re parlak sarı yeşil bir renk vermek için kulla-
bu talebin geleneksel yollardan karşılanabilme
nılan boya yapımında yararlanmışlardır,
güçlükleri nükleer enerjiye olan ilgiliyi daha da
Peşblend cevherleri üzerinde çalışan Avus- artırmıştır. Özellikle 1973 petrol krizi sonucu
turyalı kimyacı Martin Klaproth'un 1789 yılında nükleer gücün birim enerji maliyeti diğer kay-
uranyumu bulmasından ancak 107 sene sonrası naklara göre, bilhassa büyük kapasiteli reaktör-
1896 da, uranyumdaki radyoaktivite Fransız bi- lerde çok daha ucuz 'hale gelmiş ve nükleer
lim adamı Henry Becquerel tarafından keşfedil- enerji santralleri büyük bir ekonomik üstünlük
miştir, 2 yıl sonrası ise 1898 de Curie'Ier rad- kazanmıştır. Günümüzde nükleer gücün enerji
yumu bulmuşlardır. üretimindeki payı, bilhassa gelişmiş ülkelerde
giderek artmaktadır. 1980'Ii yılların ortasında
Radyumun keşfinden sonra, radyum elde
bu payın; A.B.D. de % 30, İtalya'da % 30, İs-
etmek amacıyla uranyum cevherleri için küçük-
panya'da % 35, Belçika'da ise % 44 olacağı tah-
te olsa bir pazar doğmuştur. (1). İlk ihtiyaçlar
min edilmektedir. Ê2). Gerek kalkınmış ve ge-
Çekoslavakya Joaohimsthal'dakl peşblend içe-
rekse kalkınmakta olan çok sayıdaki ülke, pet-
rikli damarlardan karşılanıyordu. 1911-1923 yıl-
rol kaynakları olsun veya olmasın yarının bir
ları arasında ilgi o sıralar dünyanın en büyük
numaralı enerji kaynağı olarak nükleer enerjiyi
uranyum kaynağı durumunda olan Utah ve Ko-
gördüklerinden uranyum aramalarına olağan dı-
lorado'dakl karnotit yataklarına kaydı. 1923-
şı bir önem vermektedirler. Diğer taraftan bu-
1936 arasında ise Belçika Kongosu'ndakl yük-
gün uranyum dünya piyasalarında serbestçe alı-
sek peşblend tenörlü Shlnkolobwe yatağı dünya
nıp satılabilen bir metal olmaktan da çıkmıştır,
pazarlarına hakim oluyordu. 1930 yılında Kana-
Bütün bu nedenlerden dolayı, dünyada uranyum
da'da Great Bear Lake Peşblend yatağı bulundu
aramaları için yapılan yatırımlar günümüzde çok
ve İstihsalini 1933-1940 arası sürdürdü.
büyük boyutlara ulaşmıştır.
1942 de A.B.D. nin fisyonu kontrol altına
Nükleer enerji hammaddesi olarak tabiatta
alarak atom 'bombası yapma kararı vermesi,
mevcut iki elementten diğeri ise toryumdur. An-
uranyum cevherleri için o güne kadar görülme-
cak halihazırda toryum cevherleri büyük bir eko-
miş bir ilgi doğurdu. Zira U23S izotopu tabii ola-
nomik öneme sahip değildirler. Toryum halen
rak parçalanabilen bir izotoptu ve doğada çok
gaz fitilleri, elektrik ampulü flamentleri, özel
daha bol bulunan UîM izotopu ise reaktördeki İş-
optik camlar, dişçilikle ilgili macun ve pudra-
lemlerden sonra parçalanabilir plütonyuma dö-
ların yapımının yanısıra elektron tüplerinde ve
nüşüyordu.
kimyasal alanda katalizör olarak da kullanılmak-
Bu arada Shinkolobwe, Great Bear Lake ve tadır. Ancak bu alanlarda kullanılan toryum mik-
Kolorado - Utah madenleri yeniden faaliyete ge- tarı çok sınırlıdır, ve Özellikle monazlt üretimin-
çirildi. Kontrolsüz fisyon yani atom bombası İle de bir yan ürün olarak monazitten elde edil-
Japonya'nın Hiroşima şehrinin 1945 Ağustosun- mektedir.
da yerle bir edilmesinden sonra, bütün dünya-
da çeşitli hükümetlerin desteği ile büyük çapta Toryumun uranyum gibi tabii olarak parça-
ve yoğun bir uranyum araması dönemi başladı. lanabilen bir izotopu yoktur. Ancak* Th232 nin ya-
vaş nötronlarla bombardımana tabi tutulması
1955'e kadar olan dönemde uranyum ara- sonucu, toryum çekirdeğine bir nötronun girme-
maları az sayıdaki ileri teknoloji ülkesinin yü- siyle ThÎSS, U^'e dönüşmektedir. Meydana ge-
rüttüğü gizli çalışmalarla gelişmiş ve böylece len U239, aynen Um İzotopu veya Pu239 ve Pu241
bazı ülkelerde önemli bir uranyum madenciliği gibi parçalanabilir (fissile] bir izotoptur. U233
endüstrisi doğmuştur. Atom enerjisinin sulhçu ise parçalanması esnasında ısı vermesinin ya-
amaçlarla kullanılması konusunda, 1955 ve 1958 nısıra Thî3î yi, \Jm'e çevirmek için gerekli ilâve
yıllarında Cenevre'de toplanan uluslararası kon- nötron vermektedir. Toryum reaktörleri bu esa-
12 JEOLOJİ MÜHENDİSllĞl/EKlM 1978
sa dayanarak toryum - uranyum İçeren yakit kul- Uranyum ve toryum arasındaki kuvvetli
lanmaktadır. Başlangıçta U23S, toryumun yukar- jeokimyasal ve kimyasal benzerlikler bu ele-
da belirtilen nükleer olayla U*33 meydana geti- mentlerin dış elektronik yapılarıyla İlgilidir.
rebilmesi için yakıt içinde 'bulunmakta ve za-
Toryumun tabiatta sadece +4 değerli ola-
manla üretilen U533, LP5'in yerini almaktadır.
rak bulunmasına karşın uranyum hem U+4
Böylece reaktör Toryum-Uranyum 233 yakıt
(uranus iyonu) hemde U+é halinde bulunabilir.
çevrimi ile çalışmaktadır.
Toryum ve uranyum her [kişide dört değerli
Toryum reaktörleri arasında bugün için en halde iken aynı dış elektron yapısına sahiptir-
önemlileri yüksek sıcaklıktı gaz soğutmalı reak- ler ve uranyumun iyonikyarı çapı toryumunkin-
törlerdir. HTGR şeklinde rumuzlandırılan bu den biraz da'ha küçüktür. Uranyumun toryuma
reaktörlerde, zengin uranyum karbit (UC) ve göre yegâne kimyasal özelliği, toryumun tersi-
toryum karbit (ThG) parçacıklarından oluşan ne 6 değerli durumda bulunabilmesidir. 6 de-
yakıt elemanları kullanılmaktadır. Bu reaktörün ğerli uranyum kompleks uranü iyonu tUO ++i)
2
prototipleri İngiltere, Almanya ve A.B.D. inde •halindedir.
1964 yılından bu tarafa denenmektedir. Halen
bu reaktörün en büyük sorunu büyük çapta Th232 Dört değerli seryum, zirkonyum ve hafni-
—U233 yakıt çevrimidir. Uzmanların kanılarına yum iyonları, dört değerli toryum ve uranyumla
göre, yüksek sıcaklıklı gaz soğutmalı reaktörle- belirgin kimyasal benzerliklere sahip olup, çe-
rin halen kendini kabul ettirmiş durumdaki, şitli minerallerde beraber bulunma eğiliminde-
uranyumla çalışan reaktörlerle rekabet edebil- dirler ve İzomorfik olarak yer değiştirebilirler.
meleri iiçn, 1000 MWe gibi yüksek güçlerle ku-
Arz kabuğunda uranyum ve toryum ender
rulması gerekmektedir. Bu olanaklar ise yakıt
rastlanan elementler değildirler. Arz kabuğu
çevrimi sorunu ile yakından ilgilidir. Bu soru-
(klasik manada sial) ortalama olarak 3-4 ppm
nun hallinden sonrası, 1980'lerln ikinci yarısın-
yani tonda 3-4 gr uranyum ve 12-15 ppm. tor-
dan İtibaren, yakıt olarak toryum kullanan bu
yum İçermektedir. Mağmatik kayaçlardaki uran-
reaktörlerin ekonomik olarak devreye girmesi
yum ve toryum bulunabilirliği, magmanın köke-
beklenmektedir.
nlndekl uranyum ve toryum konsantrasyonlar!-
nın değişimi ve mağmatik kristalizasyon ile ya-
Diğer taraftan Kanada'nın tabii uranyum
kından İlgilidir. Arz kabuğundaki uranyum ve
ağır su moderator ve soğutmalı CANDU tipi
toryumun kaynağı asit karekterli mağmatik ka-
reaktörlerinde ve A.B.D. nin zengin uranyum
Vaçlardır. Mağmatik kayaçlardaki uranyum ve
hafif su moderator ve soğutmalı LWR tipi reak-
toryum İçeriği asit kayaçlardan bazik kayaçla-
törlerinde Th232—Um yakıt çevriminin yapılabil-
ra doğru gidildikçe azalmaktadır. Granit ve gra-
me imkânları da araştırılmaktadır. (3). Th232—
nit ailesinden kayaçlar asit karakterleri dolayı-
yas yaku çevrimi ile çalışan reaktörlerin dev-
slyle uranyum taşıyıcısı durumundadırlar ve ba-
reye girmesi nükleer yakıt olarak dünya toryum
zen 10-14 ppm. e kadar uranyum Içerebilmek-
rezervlerinin değerlendirilmesini sağlayacak ve
tedlrler. Ayrıca bu tür granitler primer kökenli
herhangi bir madeni yalnız toryum İçin İşletme-
damar tipi uranyum yatakları yönünden de zen-
yi ekonomik hale getirebilecektir.
gin olabilmektedirler. Toryum İçeriği alkalin gra-
nit ve siyenitlerde genellikle yüksektir ve kar-
Bütün bu nedenlerden dolayı uranyum için
bonatitlerle İlgili küçük alkalin kayaç kompleks-
yapılan yoğun arama programları, toryum için
lerinde İse oldukça boldur. Kasiteritli granitler
halen söz konusu değildir ve bilinen toryum ya-
We tipik olarak allanit, monzgnit veya torlt gibi
taklarının hemen hemen tümü, uranyum veya
toryum içeren tali minerallere sahiptirler. Tor-
ağır mineral aramaları sonucu tesbit edilmişler-
yum yataklarının ve toryumla birlikte nadir top-
dir.
rakları da içeren yatakların bu tür kayaçlarla
yakın bir ilişkisi vardır.
URANYUM VE TOB YUM JEOKİMYASI
Olivin gibi ültrabazik magmadan erken
Aramalarla olan yakın ilişkisinden dolayı,
her iki elementin de önemli jeokimyasal özel- kristalize olan mineraller, hemen hemen hiç tor-
liklerini gözden geçirmek yararlı olacaktır. yum veya uranyum İçermezler.
JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ/EKİM 1978 13
Bazik kayaçların piroksen, kalsit ve pla- Volkanik kayaçlarda ise minerallerin hızlı
jioklaz gibi ana minerallerinin ve apatitin krls- krlstalizasyonu, toryum ve uranyumun bir kıs-
talizasyonu esnasında az miktarda uranyum ve mının ana minerallerde tutulmasına sebep olur.
toryum, apatit'de kalsiyum ile izomorfik olarak Bir kısım toryum ve uranyum İse volkanik ka-
yer değiştirerek tesbit edilebilir. Uranyum ve yacın kristalize olmamış kısımlarında (cam)
toryumun ortak jeokimyasal Özellikleri bu İki tesbit edilir.
elementin ültrabazik ve bazik kayaçlarda çok
Mağmatik kayaçlardaki ortalama Th/U ora-
bol görünen elementlere olan jeokimyasal İlgi-
nı 3,5 tur. Bu oran ortalama toryum ve uran-
sini yasaklamaktadır. Plajioklaz serllerindekl kal-
yum İçerikleri oldukça farklı kayaçlarda bulun-
slyum kafes yapısının koordinasyon gerekleri,
muştur ve feldspat, kuvars gibi kayaç oluşturan
uranyum ve toryumun İzomorfik olarak kalsiyu-
ana minerallerde bulunan çok düşük konsant-
mun yerini almasını engellemektedir. (1). Uran-
rasyonların tipik bir oranıdır. Tali minerallerde
yum ve toryum sfende de kalsiyum ile İzomor-
bu oran çok değişkendir.
fik olarak yer değiştirebilmektedir.
4 değerli uranyum içeren mineraller suda
Uranyum ve toryumun bazik magmadan
erimezler, ancak nemli İklimlerde atmosferik
krlstalize olamamaları, bunların silisli magma-
etkenlerle kimyasal olarak, 6 değerli uranyum
larda zenginleşmelerine sebep olur. Bundan do-
içeren sekonder minerallere dönüşürler. Bu dö-
layı daha çok silisli olan kayaçlar, oldukça çok
nüşme 4 değerli uranyumun 6 değerli uranyuma
miktarda uranyum ve toryum İçerirler. Toryum
oksidasyonu sonucu olur. Yeraltı su tablasının
ve Uranyumun artık çözeltllerdekl bu birikimi,
üstündeki satıh ve satha yakın kısımlarda, ok-
bunların asit İntrüzyonların dış kısımlarında çe- sidasyon şartlarında uranyum 6 değerlidir.
şitli yerlerde konsantre olma eğilimlerine yol
Oksijenin en önemli etken olduğu sistem-
açar. Toryum ve uranyumun değişken bir mik-
lerde 6 değerli uranyum 2 oksijen atomuyla be-
tarı feldspat, kuvars gibi ana minerallerde ek-
raber bulunur ve uranil İyonu (U0 ++) halinde-
seriyetle İnklüzyon 'halinde sabitleştirilir veya 2
dir. Uranll İyonu, 4 değerli uranyumdan (uranus
parça sınırları ve kırıklar boyunca tesbit edilir.
iyonu) bütünüyle değişik bir kimyasal türdür.
Plaj kumlarındaki kuvars analizleri, granltlerdeki
Jeokimyasal bakımdan en önemli ayrıcalık da,
toryum ve uranyumun % 5 nln kuvarsta tesbit
uranil bileşikleri 'halindeki sekonder mineralle-
edilmiş olarak bulunabildiğini göstermektedir.
rin, 4 değerli uranyum İçeren primer mineral-
Intrüzif kayaçlardaki önemli toryum ve uranyum
lerden daha çok erlyebllirllğe sahip olmasıdır.
taşıyıcıları monazit zenotlm ve allanlt gibi tali
Bundan dolayı da 6 değerli uranyum bu mine-
minerallerdir. Magma krlstalizasyonunun son
rallerden, uranil İyonları halinde nötre yakın PH
safhasında toryum; monazit, zenotim ve alla-
lı sularda kolayca solüsyona geçer ve yeraltı
nit'de nadir toprakların, zirkonda zirkonyumun
sularıyla uzun mesafelere taşınır. Redükleyici
yerine geçerek konsantre olur. Alkalin granit ve
ortamlara girildiğinde ise 6 değerli uranyum, 4
siyenitlerin genç üyelerinde bilhassa mağmatik
değerli uranyuma redüklenerek uranlnlt veya
artık çözeltilerden oluşan damarlarda ve peg-
peşbiend halinde tekrar çökellr ve çeşitli tip
matitlerde, ayrıca karbonatltlerde toryum çok
sedimanter uranyum yataklarını meydana geti-
boldur. Uranyum da 'kristalize olan magmada
rir. U+4 iyonunu eriyik halde tutabilmek İçin
benzer yolu izler. Mamafi dikkate değer ayrıl-
İse muhtemelen 4 ten aşağı bir PH gereklidir.
maların olması ile azda olsa toryum İçeren ta-
Granitik kayaçlar ve silisli tüfler yüksek uran-
bii peşblend ve uranlnlt meydana gelir. Bu ise
yum içerikleri dolayısîyle yeraltı suyuna geniş
U+4ün U+4ya oksidasyonu İle bir ara basamak-
ölçüde uranyum sağlarlar. Kurak bölgelerdeki
ta toryumdan ayrılması ve bilahere U+4e re-
sular, nemli bölgelerdekinden daha yüksek
düksiyonu dolayıslyle olabilir (1). 4 değerli
uranyum içeriğine sahiptirler. Kıtasal sularda
uranyum granitik magmadan primer mineraller
uranyum içeriği geniş limitler içinde değişir.
halinde kristalleşir. Mağmatik kayaçların silis
Mİnerallzasyonun söz konusu olduğu akiferler-
ve uranyum içerikleri arasında direkt bir ba-
de sudaki uranyum konsantrasyonu 460 ppb ye
ğıntı söz konusudur.
kadar çıkabilmektedir.
14 JİOLOJİ MÜHENDİSLİÖI/EKİM 1978
Arz kabuğunda mağmatîk kayaçlarda dis- araştırma prosesi, bilinen yatak tiplerinin te-
sémine halde bulunan toryum, aiterasyon ve mel tariflerini içermek zorundadır. Arama prog-
erozyon esnasında uranyumun aksine erimez ramları, bilinen uranyum yataklarının teorik ve
ve satıh veya yeraltı suları İle taşınamaz. Her- ampirik modellerine göre düzenlenmek duru-
nekadar toryum, PH değeri 3 ten aşağı olan so- mundadır. Zira arazi çalışmalarının tekniği, H-
lüsyonlarda hidrolize olursa da, Th+4 İyonunun glli uranyum yatağının jeolojik yapısı ve tipi
yüksek iyonik potansiyeli dolayısiyle, solüsyo- İle değişmektedir.
na geçmiş haldeki toryum çabucak absorbe edi-
lir veya hldrolizatlar halinde çökelir (1). Yeraltı Uranyum arz kabuğunda İstekle dolaşan çok
suyunda çok az miktarda toryum, ancak kolloi- hareketli bir elementtir ve jeolojik zamanlar bo-
dal ve organik anyon kompleksleri halinde taşı- yunca değişik jeolojik proseslerle çeşitli boyut,
nır. Toryumun mağmatik kayaçlardan çeşitli or- tenor ve şekillerde çok sayıdaki jeolojik çev-
tamlara taşınması, detrltlk fazda olur. Mağma- rede konsantre olmuştur. Bundan dolayı çeşitli
tik kayaçlardan aiterasyon sonucu açığa çıkan yatakların jönezleri hakkındaki bilgilerimiz he-
ve serbest kalan dayanıklı toryum mineralleri- nüz tam anlamıyla mükemmel değildir. Ancak
nin (özellikle monazit) detrltlk olarak taşınıp, hernekadar herbir ayrı yatak bütün diğerlerin-
uygun ortamlarda biriktirilmesi sonucu çeşitli den ayrı karakterlerde ise de çoğu, çeşitli in-
plaser yatakları meydana gelir, celenebilir karakteristiklere dayanarak ve jene-
tik fikirlerle tasnif edilebilirler, Herhangi basit
115 değişik mineralde uranyum bulunmak- bir sınıflama yapmak olanaksızdır. Bu konuda
la birlikte bunlardan yaklaşık 80'inde uranyum çeşitli sınıflamalar olmakla birlikte, Bailey ve
esas bileşeni teşkil etmektedir. Ancak, bütün Childers'ın mineralizasyonun ana kontroluna
dünyada uranyum cevherlerinin büyük bir kıs- bağlı olarak yaptıkları bir sınıflamayı küçük bir
mını teşkil eden minerallerin sayısı çok az olup ilâve İle ele alacağız,
bellifaaşlıları şunlardır :
URANYUM YATAKLARI (4)
Uraninit UOj
Peşblend U0 türü 1. Tabaka Kontrollü Uranyum yatakları
2
KoTinlt U (Si, H)0
4 4 1.1 — Kurması, konglomera tip! kayaçlar-
Brannerlt CU.Ca, Fe.Y.Thh Tİ O,
S 4 da uranyum yataklar
Uranotorit (Th.UJ 5İÜ4
Uranofan Ca U 0 SiîOa.7 H0 1.1,1 — Uzan im! 1 (trend) yataklar: A.B.D.
2 3 3
Davidit Karışım nin en büyük uranyum havzası olan New Me-
Karnotit Ka (U0) (VQ].3Hu xico Grants uranyum bölgesinde bilinen büyük
2 2 4 2 2
Tyuyamunit Ca (U0] (UQh.nH0 yatakların çoğu bu tiptir. Fluvial kumtaşı ve
2 2 4 2
Otunit Ca (UQ) (PQ).nH0 konglomeralar içinde oluşan bu yatakların çe-
2 2 4 2 ä
Torbernit Cu şitli karakteristikleri şu şeklidedir (5).
Toryum, 100 den fazla mineral İçinde zir- — Cevher adeseleri mineralize uzanımlar
konyum, hafniyum, uranyum ve nadir toprak me-
boyunca gelişir. Bu mineralize uzanımlar bir-
talleri ile birlikte bulunmaktadır. En Önemli tor-
kaç km. genişlikte ve onlarca km. uzunluğunda
yum mineralleri ise şöyledir :
olabilir, ; : !
Monazit (Ce, Y, La, Th) (P0)
4 — Cevher adeseleri genellikle tabulerdîr
Torit Ttı Sİ0
4 ve ana stratîfikasyona paralelce bir şekilde yön-
Toriyanİt ThO
2 lenmişlerdir. Plan görünümü „olarak ise düzgün
Pilbarit ThO, UO3. PbO. 2SiO.4H0
2 2 a olmayan şekiller gösterirler.
— Tek tek cevher adeseleri müşterek ola-
URANYUM VE TORYUM YATAKLAR! rak, cevheri İçeren kumtaşı veya konglomera
gövdesinin uzun boyunca paralel olarak sırala-
Bilinen uranyum yatakları hakkındaki bilgi- nırlar ve tou paleodrenaj kalıbı cevher adese-
ler, 'herhangi bir yeni arama programının teme- leri uzanımını kontrol eder. Ancak birbirleriyle
lini teşkil ederler. Bundan dolayı olumlu bir irtibatlı kanalların oluşturduğu kumlası gövde-
JEOLOJl MOHENDlSÜÖİ/EKlM 1978 15
lerlnde mineralïzasyon uzanımı paleodrenajı bundan önce bahsedilen uzanımlı yataklara gö-
çaprazlayıp geçebilir ve bazı ayrı hakim kont- re 2. derecede Önem taşımakla birlikte (8)
roller telkin edebilir. Wyoming Basenİ'nde ve Güney Texas'ta en
önemli cevher yataklarıdır.
— Uranyum mineralizasyonu, griden siya-
ha renkli ve genellikle karbonlu olan redüklen- Rol! tipi uranyum yatakları iki geçirimsiz
miş kayaçlarda yer alır. Karbonlu materyelin tabaka arasındaki kumtaşlan içindeki altéras-
çoğu amorf olup İnce halde disseminedir, ya yonun kenarında yer alır ve bu alterasyon mi-
da kum tanelerinin etrafını kaplar ve kısmen neralize solüsyonlar tarafından oluşturulmuş-
de tanelerin arasındaki boşlukları doldurur. Cev- tur (6).
heri içeren redüklenmiş kayaçlar çoğu jeolog
Altere olmamış kumlar genellikle gridir ve
tarafından altere olarak nitelendirilmektedir.
dissémine halde karbonlu materyel ve pirit İçe-
— Yatakların içinde bulundukları formas- rirler. Altere kum ise okside olmuş haldedir
yonlar hem okside hem de redüklenmiş olmak ve çoğunlukla karbonlu materyel yok olup git-
üzere 2 fasiyeslidirler. Aynı kumtaşı okside kı- miştir. Piritin limonit ve hematite oksidasyonu
sımda kırmızımsı renkli, redüklenmiş kısımda ise altere kısımda kumlasının renklenmesine
İse karbonlu ve gri renklidir. veya ağarmasına sebep olmuştur. Böylece al-
tere olmuş kısmı çevreleyen altere olmamış
— Âna cevher minerali uraninît ve koffl-
kısımla, altere kısım arasında çarpıcı bir renk
nit olup karbonlu materyel ve pirit refakatinde-
kontrastı doğmuştur,
dir.
Alterasyon kompleksleri veya dilleri boyut
Kolorado platosundaki bu uzanımlı yatakla-
olarak kumtaşı gövdesi İçinde değişir. Kumtaşı
rın jönezl hakkında çok çeşitli teoriler ortaya
içindeki alterasyon dilleri birkaç km. uzunlu-
atılmıştır. Ancak, çok büyük bir olasılıkla 6 de-
ğunda ve birkaçyüz metre genişliğinde olabilir.
ğerli uranyum oksitleyici yeraltı suyu tarafın-
Bunu içeren kompleks İse onlarca km. uzunlu-
dan taşınıp, redükslyon ortamında olan kumtas-
ğunda ve birkaç km. genişliğinde olabilmekte-
lan içinde uygun ortamlarda konsantre edilmiş-
dir.
tir. Yine büyük bir olasılıkla mineralizasyon
ana kayacın çökelmesinden hemen sonra mey- Roll tipi yataklar jenetik mana taşıyan 2
dana gelmiştir. Çoğu hallerde uranyumlu ye- gruba ayrılırlar,
raltı suyu yatağı İçeren kum ve çakıl birimle-
a — İki faslyesli roller : Hem oksidas-
rini çökelten ana derenin etkisiyle hareket et-
yon hem de redükslyon fasiyesleri içeren kum-
miştir. Bu tür oluşumlarda, birbiri peşlsıra ge-
taşlarmda yer alırlar. Bunlarda mineralize so-
len sıcak - kurak ve sıcak - nemli dönemlerden
lüsyonlar alterasyon komplekslerini şekillendi-
oluşan tropik bir iklimin etkisi, hem kumtaşla-
rirler ve cevheri İçeren kumtaşlannın sediman-
rınm ana kayaçtan İtibaren oluşumunda, hem
tasyonuna sebep olan ana dere akışı İstikame-
de solüsyonların uranyum yönünden zenginleş-
tini takip ederler. Minerailzasyon sedimanlarm
mesinde muhakkakkl çok büyüktür.
çökelmesinden kısa bir süre sonrası meydana
gelmiştir.
Grants'deki Ambrosia Lake cevher trendi
2,5 km. genişlikte 6 km. uzunluktadır. Uzanım b — Tek faslyesli roller : Bir diskondan-
eski paleodrenaj sistemini takip eder. Çeşitli sm altında yer alan ve yeknasak bir şekilde re-
kumtaşı seviyelerini İçeren Morrison formasyo- düksiyon fasîyesine sahip kumtaşlannın İçinde
nunun West-water canyon üyesi 80 m. kadar bulunurlar. Kesin bir şekilde epijenetik olup
kalınlıktadır. Buradaki uzanımlı yataklar ince diskordans ile kontrol edilirler. "
küçük cevher adeselerinden 9 m. kalınlık 240
Roll tipi cevher yatakları genellikle düşey
m. genişlik ve 2 km. uzunluktaki yüskek tenör-
kesitte yarım ay şekillidirler. Kesin konkav ke-
lü (ortalama % 0,3-0,7 U0) adeselere kadar
3 a nar alterasyon tarafından bakar. Yüksek tenor-
cevher adeselerini içerir. Dünyanın en büyük
lü cevher altere kumtaşı kontağının çok yakı-
kumtaşı tipi cevher adeseleri buradadır.
nında bulunur. Düşük tenörlü minerailzasyon
1.1,2 — Roll tipi yataklar: A.B.D. nde Ko- roll cephesinden yüzlerce feet uzağa uzanabi-
lorado platosunda yer alan roll tipi yataklar lir.
16 JEOLOJİ MÖHENDlSLläl/EKlM 1S78
Büyük cevher yatakları 30 m. kadar geniş- taneleri ile karakterdedirler. Bundan dolayı da
likte, roll cephesi boyunca 2 km. kadar uzun- Prekambriyen ağır mineral uranyum yatakları
lukta ve 10 m, kadar kalınlıkta olabilir. Bunun- olarak İsimlendirilmişlerdir (4). Bu yataklar
la birlikte İşletilebilir çoğu cevher yatağı 5 m. uranyumun plaser konsantrasyonlarını temsil
den daha az genişlikte, 3 m, den daha İnce ve etmektedirler. En önemli 2 Örnek Kanada-On-
uzunluk olarak birkaç yüz metredir. tario-Blind River'da ve Güney Afrika Wltwa-
tersrand'dedir.
Roll tipi yataklarda genel olarak rastlanan
cevher mineralleri karnotit, tyuyamunit, uranî- Blind River'da uraninit ve pirit taneleri mo-
nit ve koffmittir. nazit, brannerit gibi diğer ağır minerallerle bir-
likte bulunur. Ağır mineral konsantrasyonları-
1.1.3 — Kümelenme (stack} yatakları -,
nın bazılarında karbon mevcuttur. Bir miktar
Kümelenme yatakları terimi yaygın bir şekilde
uranyum lokal olarak çözünmüş ve karbonlu
A.B.D.-New Mexico - Grants bölgesinde West-
materyelle peşblend olarak tekrar çökelmlş şe-
water Canyon kumtaşlarmdaki uzanımlı yatak-
kilde belirir. Tenor ortalamaları % 0,1 UaÛs ve
lar ile birlikte bulunan, düzgün olmayan şekilli
% 0,05 ThOa dir. Burada toryum; monazit, bran-
cevher yatakları İçin kullanılmıştır. Bu yatak-
nerit ve uraninitin İçindedir.
lar, yeniden düzenlenmiş (redistributed) cev-
herler veya fay sonrası (postfault) cevherleri Witwatersrand'de uranyum; tabii altın, pi-
şeklinde de isimlendirilirler. Zira yatağın dü- rit, zirkon, kromit, iökoksen ve diğer ağır mi-
zensiz şekli uzanımlı cevher adeselerinden son- nerallerle birlikte bulunur. Uranyum mineralleri
ra meydana gelen faylar veya kırıklarla kontrol kumlu ve çakıllı eski yamaçlar boyunca sığ ör-
edilmektedir. Bunların •kalınlıkları genellikle il- gülü nehir kanallarında, çok ince detrltik tane-
gili uzammh cevher kalınlıklarından daha bü- ler halinde altın, pirit ve çeşitli ağır mineral-
yüktür, ve plan görünümünde dağılımları ise lerle birlikte taşınmış ve konsantre olmuşlar-
düzensizdir. dır. Uranyum minerali olarak uraninitin yanısı-
ra tukolit'e de rastlanır. Uranyum altının yan
Kırmızı renkli kumtaşları kümelenme yatak-
ürünü olarak elde edilmekle birlikte, sadece
ları ile yakın bir İlişki halindedir. Bundan do-
uranyum için işletilen kısımlarda mevcuttur.
layı, oksitleyici yeraltı suyunun uzammlı ya-
takların çevresini istilası sonucu yataklardaki 1.2 Karbonattı kayaçlarda uranyum ya-
uranyumu solüsyona alarak, trend boyunca ve takları
fayların çevresinde yeniden, redükleyici ortam-
iKalkerden uranyum İstihsali relatif olarak
larda çökeltmesi söz konusudur. Bu bakımdan
düşük olmakla birlikte çeşitli örnekler şu şekil-
kümelenme yatakları, roll tipi yataklara ben-
dedir :
zerlik göstermektedir.
1.2.1 — Resifal kölkerterdeki yataklar;
1.14 — Prekamhrİyen ağır mineral yatak-
A.B.D. —New Mexico— Grants bölgesinde
ları ; Bu yataklar çeşitli yazarlar tarafından
Jura yaşlı Todilto kalkeri uranyum cevher ya-
«konglomera tipi yataklar», «Prekambrlyen
takları içermektedir. Cevher gövdeleri resif cep-
konglomera yatakları» veya «kuvars çakıllı
heleri boyunca yer almaktadır, En önemli pri-
konglomera yatakları» şeklinde de İsimlendiril-
mer mineral peşblend olmakla birlikte karnotit,
mişlerdir.
tyuyamunit Vb; gibi sekunder mineraller de
hayli yaygındır. JÖnez hakkında kesin görüşler
Kuvars çakıllı konglomeralar, Prekambriyen
olmamakla beraber, resifal kajkerlerle birlikte
denizinin başlangıçta var olan kıtayı istila et-
senjenetik bir oluşumun üzerinde durulmakta-
tikleri dönemde gayet geniş sahalarda depolan-
dır.
mışlardır. Uranlnit bazı toryum mineralleri ve
altınla birlikte diğer ağır mineraller, yeterli ok- 1.2.2 — Erime hoşfukianndaki yataklar:
sijenin bulunmadığı bir ortamda sahil veya sığ Rusya —Özbekistan— Fergana «Tyuya—Mu-
deniz plaserlerinde konsantre olmuşlardır. Bir yun» da tyuyamunit ve diğer sekunder mineral-
miktar uranyumun muhtemelen solüsyona ge- ler, paleozoik metomorfik kalkerleri İçindeki
çerek taşınmasına rağmen, kuvars çakıllı kong- Karstlk orijinli mağaralar ve erime boşlukları
lomeralar içerdikler! detrltik pirit ve uraninlt cidarında, kalınlıkları 1,5 m. ye kadar çıkabilen
JEOLOJI MÜHENDISLIĞİ/EKIM mü 17
kabuksu yapılar meydana getirmektedir, İşleti- da, geniş dağılım gösteren senjenetik uranyum
len uranyum bu kabuksu yapılardan alınmakta- zenginleşmesi varsa da tenörler hayli düşüktür.
dır (1).
1,3,2ı—Uranyumlu fosfatlar: AB.D, ide
1,2.3 — Kölkret (caîcretö) «İpi yataklar ; Utah, İdaho ve Wyoming'teki Permîen yaşlı de-
48 000 ton UaOa den fazla uranyum oksit içeren nizel Phosphoria formasyonu, geniş bir şekilde
uranyum yatakları Batı Avustralya'da Yeelirri'e- dağılım gösteren 1,5-3 m. kalınlığındaki fos-
de kalkretler içinde yer almaktadır. Kaliş (ca- fatlı tabakalarda uranyum içermektedir. Tenör-
liche) olarak da isimlendirilen kalkret bir tür ler % 0,007 - 0,07 U 0a arasında değişmektedir.
3
kalkerdir. Yağışlı İklimlerle münavebe halinde- Bu denizel fosfatların doğu kısmında denizel
ki kurak İklimlere sahip kıraç bölgelerde, ana olmayan okside formasyonlar yer almaktadır.
drenaj yolları üzerinde sığ yeraltı suları tara-
A.B.D. de güneybatı Wyomîng'dekl gölsel
fından meydana getirilir. Kuru peryodlarda eva-
Green River formasyonundakî fostatik kumtaş-
porasyon sonucu tuz konsantrasyonları meyda-
lan ve silttaşları bazı kısımlarda dissémine
na gelir. Yağışlı peryodlarda İse eriyebilir tuz-
uranyum içermektedir. Bütün bu zuhurlar düşük
lar eritilip taşınır. Bu İşlemlerin çokça tekrarı
tenörlü olup okside fasiyesli eşdeğeri olan re-
halinde meydana gelen son ürün kalkrettlr.
düksiyon fasiyesinde yer almaktadır.
Kalkret çok ince kristtallidir ve poröz kalsiyum
karbonatın çakıl, kum vs. yi çimentolaması so-
1.3.3 — Uranyumlu denizel siyah şeyller:
nucu bazan breşe benzer.
Orta isveç'in güneyinde Kambriyen ve Ordo-
Kalkretler poröz ve çok geçirgen aklferler-
vlslyen yaşlı denizel siyah şeyller 2,5-4 m. ka-
dir. Yeeliirrle'de karnotlt kalkret İçindeki çat-
lınlıkta uranyumlu yatay bir tabaka içerirler. Bu
lakları doldurur, boşlukların cidarlarını kabuksu
tabakadaki uranyum tenörü % 0,03 U 0ş olup
bir yapı halinde kapatır. Karnotlt İçeren kalkret- 3
tahmin edilen rezerv 1 milyon ton U0B civa-
ler dere kanallarındaki suyun alüvyona gömülüp 3
rındadır,
kaybolduğu kısımlarda meydana gelir. Yeelİrrİ'-
de İleri derecede alterasyonla ayrışmış granit-
2 — Struktur Veya Tektonik Kontrollü
ler, karnotit çökelmesi İçin gerekli uranyum ve
Uranyum Yataklar (Damar tipi ve benzer ya-
potasyum İçin İdeal kaynak kayaç durumunda-
taklar)
dırlar.
Dünya uranyum rezervlerinin % 20 civarın-
1,3 — Linyitlerde, fosfatlk kayaçlatfda ve daki bir kısmını oluşturan Damar tipi uranyum
siyah şeyllerde uranyum yataktan yataklarının en büyük özelliği yüksek tenörle-
rine karşın dar bir dağılım göstermeleridir. Bu
1.3.1 — Uranyumlu linyitler : A.B.D. nde
tip yataklar iyi taşlaşmış sedimanter ve meta-
Montana, Güney ve Kuzey Dakota'dakİ güney-
morfik kayaçların içindeki çatlak dolgularından,
batı Williston Baseni'ndeki 'Fort Union - Hell
dolgu çlmentolu tektonik breşlerden ve yanta-
Creek linyit yataklarının hemen üzerini bir rej-
şın kısmi replasmanmdan oluşmaktadır. Bu ya-
yonal diskordanstan sonra gelen geçirgen tü-
takların bir çoğunda ana kontrol strüktürel ol-
fltlk kumtaşları örtmektedir, Kumtaşlarından yı-
makla birlikte, kısmen de litoloji İle kontrol
kanan uranyumun linyitlerde tutulması sonucu,
edilmişlerdir.
linyitler urayumca epljenetik olarak zenginleş-
mişlerdir. Tenor 50-200 ppm arasında değiş- Hakim litolojlk kontrol, düşük oksldasyon
potansiyelli yantaş olarak gözükmektedir. Kar-
mektedir (7). Uranyum, linyitin organik teşkil
bonlu siyah şeyller, slaytlar, fillitler ve şistler
edicileri İle birlikte bulunmaktadır. Linyitlerin
genel yantaşlardır, İki mineralli ve mikalı kar-
tavamndaki tabakaların geçirgenliği İle uran-
bonatlı kayaçlar da oldukça müsait yan taş-
yum tenörü arasında yakın bir İlişki vardır.
lardır. Karbona ilâveten diğer redükleyicller pi-
Üzerinde kumtaşı olan linyitler uranyumca zen-
rit, markasit, ve çeşitli sülfürlerdir.
gin, kil veya şist olan linyitlerse fakirdir.
Çoğu yataklarda peşblend, oksidasyon zo-
Â.B.D.—Wyomlng'de Great Divide Baseni'- nunun altında görülen en önemli cevher mine-
ndeki Wasatch —Green River linyit yatakların- ralidir. Ayrıca uraninit de mevcuttur. Âz mik-
18 JEOLOJİ MÜHENDlSLİÖl/EKlM 1978
tardaki piritin yamsıra kuvars ve kalsite gang dört ayrı bölgede yer almaktadır. Bu yataklar-
olarak rastlanılmaktadır. Hematit ise hayli yay- da peşblend, bazan da peşblend ve uranit ana
gındır. cevher mineralidir. Cluff Lake'de altın tellürid-
lerine, tabii altına, kobalt ve nikele de rastla-
En büyük ve en önemli yataklar Kuzey
nılmaktadır.
Avustralya ve Kanada-Kuzey Saskatchewan'da
bulunmaktadır. Bu büyük ve yüksek tenörlü Hernekadar superjen bir orijin hakim gibi
uranyum yatakları, rejyonal diskordansların al- görülmekte ise de böyle bir jönezle uyuşma-
tındaki Alt Proterozoik sedimanter ve meta- yan veriler de mevcuttur. Yantaşın karbon İçer-
morfik kayaçları İçinde yer alırlar. Bu eski eroz- memesinin haricinde bu yatakların diğer karak-
yon satıhlarının, uzun zaman süreçlerinde bir- teristikleri, Kuzey Avustralya'daki ' yataklara bü-
biri peşisıra gelen sıcak-kurak ve sıcak-nemli yük bir benzerlik göstermektedir (4J;.
İklimlerde atmosferik etkilere maruz kal-
dıkları bir gerçektir. Bu tür bir tropik İklim, bu 3 — İntrüzlf Kontrollü Yataklar
yatakların oluşumunda roll tipi ve uzammlı ya-
İntrüzlf kontrollü en önemli uranyum cev-
taklarda olduğu gibi kritik bir rolü muhtemelen
her yatağı. Güney Batı Afrika'da'ki Rössing Ya-
oynamış olabilir.
tağı'dır. Burada sekunder minerallerle birlikte
Rum Jungle-Alligator Rivers Province, Ku- uraninlt ve betafit, intrüzlf slntektik alaskit
zey Avutrlaya : Bu bölge, toplam 450.000 ton İçinde dissémine haldedir. Alaskit İçindeki or-
UjOa rezervli beş önemli yatağa sahiptir. Peşb- talama tenor % 0,035 U 0 dir. Yantaş, çok kıv-
3 8
lend, karbonlu şeyller ve kloritlk slaytlardan rımlı ve faylı Üst Prekam'briyen migmatit,
oluşan Alt Proterozoik Golden Dyke Formaşyo- gnays, şist ve mermerlerinden oluşmaktadır.
nu'nu kateden kırık zonlarmı doldurmaktadır. Primer uranyum mineralleri sadece İntrüzlf
Damar boyutları çeşitli olup ortalama tenor ba- alaskit içinde bulunmaktadır ve rezerv 140.000
zan % 2 UaOs İn, üstüne çıkabilmektedir. Alt ton UaOs civarındadır. Monazit de uranyum mi-
neralleri ile birlikte bulunmaktadır ve U/Th ora-
Proterozoik formasyonları, bir diskordansla Ar-
nı ortalama 10/1 dir.
keen kristalin temelini örtmektedir. Kristalin
temel kayaçlar 2-30 ppm uranyum İçermekte-
Enteresan olmakla birlikte ekonomik olma-
dir.
yan diğer bir uranyumlu zuhur, Güney Grön-
Bu yatakların oluşumu hakkında iki ayrı gö- land'daki Ilimaussaq nefelînli siyenit Intrüzyo-
rüş vardır. Bunlardan birincisine göre, Alt Pro- nudur. Küçük zonlar % 0,3 UaOs'e kadar uran-
terozoik yaşlı karbonlu sedimanter tabakalarda- yum içerebilmekle birlikte ortalama tenor 400
ki senjenetik uranyum, daha sonra tektonizma ppm den azdır. Uranyum ısıya dayanıklı mine-
refakatindeki bir mağmatik faaliyetle solüsyona raller içinde olup elde edilmesi zordur.
alınarak harekete getirilmiş ve düşük basınç
şartlarında açık çatlak zonları ve tektonik breş-
lerin arasında tekrar konsantre edilmiştir. İkin- TORYUM YATAKLARI
cisine göre ise uranyum, Arkeen yaşlı granltik
sahalardan alterasyon ve erozyon sonucu satıh Çeşitli alanlarda kullanılan toryum miktarı-
sularınca kazanılıp, uranyumca zengin bu sula- nın fazla olmaması ve yıllık 700 ton ThO civa-
2
rın kırık sistemlerinde aşağı doğru filtre olma-
rında olan dünya üretiminin tamamen monazit-
ları esnasında redükleyicl ortamlarda peşblend
ten yan ürün olarak elde edilmesi nedeniyle,
halinde çökeltilmiştir (4).
halen sırf toryum için işletilen yatak yoktur.
Kuzey Saskatchewan Province, Kanada : Toryumun nükleer enerji hammaddesi olarak
Buradaki büyük ve yüksek tenörlü uranyum ya- kullanılmaya başlaması durumunda doğacak ta-
takları, Alt Proterozoik ve Arkeen yaşlı kayaç- lep, çeşitli yatakların ekonomik olabilirliğini be-
lar içindeki çatlak dolguları ile birlikte mine- lirleyecektir. Bundan dolayı çeşitli toryum kon-
ralize tektonik breşler ve damarlar halindedir. santrasyonları hakkında uranyum kadar detaylı
Uranyum yatakları; Beaverlodge, Cluff Lake, bilgiler mevcut değildir ve bütün toryum kon-
Rabbit Laka ve Key Lake olarak isimlendirilen santrasyonları bugün için potansiyel kaynak du-
JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ/EKİM 1978 19
rumundadırlar. Arz kabuğundakl başlıca toryum Birkaç damarda ise brockit ve allanlt görülmek-
konsantrasyonlarını 3 genel grupta toplamak tedir. Mountain Pass (Kaliforniya) hariç diğer
mümkündür. damarlarda nadir toprak mineralleri genellikle
nadirdir. Kuvars, damarlar dâhi en yaygın gang
1 — Toryumly îirtrüzlf Kayaçlar olup mîkrokİin refakatlndedir. Diğer gang mine-
ralleri kalsit, muskovlt, biotit, klorit, barit, apa-
Karbonatitlerde toryum ılçeriği genellikle
tit ve flüorittir. Pirit ve rutilin yamsıra limonit
yüksektir. Bazı karbonatit gövdeleri 50-300
ve hematite de sık sık rastlanılmaktadır. Da-
ppm ThO içermektedirler. Lokal konsantrasyon-
2 marların ThO İçeriği % 0.001-21 arasında de-
larda tenor % 0,3 ThO ye kadar çıkmaktadır. 2
2 ğişmektedir. Toryum damarlarının, alkalin ka-
Karbonatltlerdeki toryum; 'bastnaesit, piroklor,
yaçları şekillendiren magmanın volatil geç faz-
monazit gibi nadir toprak mmerallerindedir.
larında oluştuğuna inanılmaktadır. Düşük visko-
Sovyet Rusya-Kola Peninsula'dakî nefelinlî ziteli sıvıların ana kırık hatları boyunca hare-
siyenitler ve Norveç - Langesund bölgesindeki ketleri esnasında, genelikle ufak boyutlu kırık
siyenitler relatif olarak yüksek toryum içeriği- ve ezik zonlarmda düşük temperatürde oluşan
ne sahiptirler. damar olguları meydana gelmiştir,
A.B.D. —Georgia'daki Elberton granitinde
3 — Plasterler ve Rezidüel Konsantras-
6 — 58 ppm ThO mevcuttur.
2 yonlar
2 — Toryum Damarları Alkalin granit, siyenit vb. gibi intrüzif ka-
yaçlardakî toryum İçeriği, büyük ölçüde tali mi-
Toryum İçeren damarlar, dünyanın çeşitli
nerallerde toplanır. Bu minerallerden monazit,
ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de en önemli
zirkon, zenotîm çok dayanıklıdır. Âna kayacın
potansiyel toryum kaynağı durumundadırlar.
atmosferik etkilerle alterasyonu ve dezlntegras-
Eskişehir-Sivrihisar-Kızılcaören Köyü ya- yonu sonucu, bu mineraller serbest kalarak det-
km güneyindeki damarlar fillit, fillitîk kumtaşı, ritik taneler haline geçerler. Dayanıksız ve ha-
silttaşı, mikrokonglomera ve yan kristallze kal- fif kısımların taşınıp gitmesi İle ağır mineraller
kerlerden oluşan az metamorfik yantaşları ke» yönünden yerinde bir zenginleşme meydana ge-
sen tektonik kırık ve ezik zonlarmda yer almak- lir. Böylece rezldidüel konsantrasyonlar oluşur.
tadır. Toryum İçeren ana cevher minerali bast-
naesit ve az miktarda da brockit olup gang kal- Açığa çıkan ağır mineraller yavaş yavaş ya-
sit, flüorit, barit, kuvars, psîlomelan, pirit, he- maç aşağı dereye doğru hareket ederler ve ne-
matit ve limonittir (8). Damar dolgularında hirlerle taşınırlar. Âlüvyal plaserler, ağır ve bü-
makro görünümlerde izlenen az miktardaki flo- yük parçalar geride bırakılırken, nehir gradye-
goblt, biotit ve muskovitin yamsıra, mineralojik nlnln hafif ve ufak tanelerin taşınmasına uygun
determinasyonla tayin edilen çok az miktarda olduğu yerlerde şekillenir. Denize kadar ula-
rutil, galenit, sfalerit, kalkopirit, lökoksen, ana- şan monazit ve diğer ağır minerallerin büyük
tas ve apatlt de yer yer mevcuttur. Ortalama bir kısmı ise sahil kenarında nehir ağızlarında
tenor % 0.21 ThO dir. Cevher yatağının ancak çökeltilir.
2
bir kısmı sondajlarla tetkik edilmesine rağmen,
Dalga İşlemleri ile ise sa'hil plaserleri mey-
bu kısımda tesbit edilen rezerv 380.000 ton
dana gelir. Toryum için ana plaser minerali mo-
ThOs ve 4.000,000 ton Ce + La+Nd+Y dur C9).
nazittiı*. Bu yataklarda monazit, küçük yuvarlak
Cevher yatağını oluşturan solüsyonların yakın
yarı şeffaf taneler halindedir ve ilmenît, kasl-
çevredeki granit ve granoslyenit masifleri ile
terlt, garnet, zirkon, altınla iblriikfe bulunur. Ha-
ilgili Wdrotermal solüsyonlar olabileceği görü-
len plaserlerden birçoğu ilmenit, kasiterit, al-
şüne karşın, cevherleşmenin kafbonatitlerle İl-
tın veya zirkon için işletilmekte olup, monazit
gili olabileceği de ileri sürülmektedir (103,
genellikle yan ürün durumundadır.
A.B.D. nde toryum içeren damarlar 13 muh- Plaser yatakları dünyanın çeşitli yörelerin-
telif sahada bulunmaktadır. Damarlar kırık ve de ıhayli yaygındır. Bunların en önemlileri Avust-
ezik zonlarmdadır (11). En önemli toryum mi- ralya, Malezya, Hindistan, Brezilya ve Tayland'-
nerali torit olup monazlte de rastlanılmaktadır. da bulunmaktadır.
20 JEOLOJİ MÛHENDİSLİĞI/EKiM 1978
Description:Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara. ÖZ t Nükleer enerji uranyum arama yöntemleri bugün, Batı Bloku ülkelerinin bir da'da Great Bear Lake Peşblend yatağı bulundu bir yapısal havzada, Kanada'da 200 mil kareden.