Table Of ContentCilt:8 Say(cid:213):1 Y(cid:213)l:2011
Kürt sorununda antropolojik ve demografik boyut:
Say(cid:213)m ve ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)rma verilerinden elde edilen bulgular
Sinan Zeynelo(cid:247)lu 1
H. Yaprak Civelek 2
Yadigar Co(cid:250)kun 3
Özet
Bu çal(cid:213)(cid:250)mada, Kürt toplumu ile Türkiye geneli aras(cid:213)nda önemli demografik ve
antropolojik farkl(cid:213)(cid:79)(cid:213)klar(cid:213)n bulundu(cid:247)una dikkat çekilmi(cid:250), Kürt sorunu’na dair iktisadî ve siyasî
yakla(cid:250)(cid:213)mlara ele(cid:250)tirel bir yakla(cid:250)(cid:213)m getirilmi(cid:250)tir. 1945 Nüfus Say(cid:213)(cid:80)(cid:213) sonuçlar(cid:213)ndan
Türkiye’deki bütün dil gruplar(cid:213)(cid:81)(cid:213)n ‘okuryazarl(cid:213)k oranlar(cid:213)’ ile ‘Türkçe bilme yüzdeleri’
verilmi(cid:250), bu verilerden hareketle demografik dönü(cid:250)üm sürecinde etnik gruplar(cid:213)n göreceli
konumu gösterilmi(cid:250), süreç içinde ‘Türkle(cid:250)en’ veya ‘Türkle(cid:250)meyen’ etnik gruplar ortaya
konulmu(cid:250)tur. Güncel TNSA verilerinden ise Kürtçe’yi anadil veya ikinci dil olarak kullanan
nüfus gruplar(cid:213)(cid:81)(cid:213)n do(cid:247)urganl(cid:213)k düzeyleri ile akraba evlili(cid:247)i s(cid:213)kl(cid:213)klar(cid:213) incelenmi(cid:250), Kürtlerin
Türkçe bilen bölümünün do(cid:247)urganl(cid:213)ktaki dü(cid:250)(cid:129)(cid:250) ve akraba evlili(cid:247)indeki anayanl(cid:213) yönelim
aç(cid:213)(cid:86)(cid:213)ndan Türkiye geneli ile paralel hareket ettikleri gösterilmi(cid:250)tir. Türkçe’yi ikinci dil olarak
dahî kullanmayan Kürtler aras(cid:213)nda ise hem do(cid:247)urganl(cid:213)(cid:247)(cid:213)n hem de akraba evlili(cid:247)indeki
babayanl(cid:213) tercihin ülke genelinin aksine daha da artt(cid:213)(cid:247)(cid:213), bu grubun kendisini Türkiye
genelinden ayr(cid:213)(cid:250)(cid:87)(cid:213)rd(cid:213)(cid:247)(cid:213) belirlenmi(cid:250)tir. Türk ve Kürt ailelerinin yap(cid:213)(cid:86)(cid:213) Emmanuel Todd’un aile
modelleri çerçevesinde de(cid:247)erlendirilmi(cid:250), akraba evlili(cid:247)i s(cid:213)kl(cid:213)(cid:247)(cid:213) ile akraba evlili(cid:247)indeki
babayanl(cid:213) yönelimin, kad(cid:213)(cid:81)(cid:213)n statüsüne olan etkileri vurgulanm(cid:213)(cid:250)(cid:87)(cid:213)r.
Anahtar Kelimeler: Kürt sorunu; demografik dönü(cid:250)üm; okur-yazarl(cid:213)k; akraba evlili(cid:247)i;
kad(cid:213)(cid:81)(cid:213)n statüsü.
1 Yrd.Doç.Dr., (cid:249)ehir ve Bölge Planlama Bölümü, Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep. [email protected]
2 Yrd.Doç.Dr., Antropoloji Bölümü, Yeditepe Üniversitesi, (cid:248)stanbul. [email protected]
3 Dr., Nüfusbilim Derne(cid:247)i, Ankara. [email protected]
336
Zeynelo(cid:247)lu, S., Civelek, H. Y., Co(cid:250)kun, Y. (2011). Kürt sorununda antropolojik ve demografik boyut: Say(cid:213)m ve
ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)rma verilerinden elde edilen bulgular. Uluslararas(cid:213)(cid:3)(cid:248)nsan Bilimleri Dergisi [Ba(cid:247)lant(cid:213)da]. 8:1.
Eri(cid:250)im: http://www.InsanBilimleri.com
Anthropological and demographic dimensions of the
Kurdish question: Findings from census and survey data
Abstract
Within this study, demographic and anthropological differences between the Kurdish
group and the rest of the Turkish population are presented while existing approaches on the
Kurdish question based on economic and political factors are critically evaluated. Using
results of the 1945 Census an inventory of all language groups in Turkey is given together
with their respective ‘literacy rates’ and ‘prevalence of knowledge of Turkish’, which reveal
temporal differences in terms of entrance into the demographic transition and give hints as to
why some ethnic groups have adopted the Turkish identity while some other groups have
remained outside the ‘Turkish core’. Recent data from the TDHS, on the other hand, is used
to analyze ‘fertility’ and ‘prevalence of consanguineous marriages’ among the Kurdish
population. While Kurds who use Turkish as either main or second language converge to the
rest of the population in terms of both fertility decline and the matrilateral swing among
consanguineous marriages, among Kurds who do not speak Turkish at all the mentioned rates
increase in the opposite direction. The Turkish and Kurdish family structures are evaluated
within the framework of Emmanuel Todd’s family types with special consideration on the
effects of consanguineous marriages and the patrilateral inclination among these on the status
of women.
Keywords: Kurdish question; demographic transition; literacy; endogamy; women’s status.
337
Zeynelo(cid:247)lu, S., Civelek, H. Y., Co(cid:250)kun, Y. (2011). Kürt sorununda antropolojik ve demografik boyut: Say(cid:213)m ve
ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)rma verilerinden elde edilen bulgular. Uluslararas(cid:213)(cid:3)(cid:248)nsan Bilimleri Dergisi [Ba(cid:247)lant(cid:213)da]. 8:1.
Eri(cid:250)im: http://www.InsanBilimleri.com
Giri(cid:250)
Kürt sorunu, Türkiye’nin en önemli güncel sorunudur. Farkl(cid:213) mecralarda sorunun siyasî ve
ekonomik boyutlar(cid:213), örne(cid:247)in çe(cid:250)itli dönemlerde uygulanan bask(cid:213)(cid:70)(cid:213) politikalar veya
Güneydo(cid:247)u Anadolu Bölgesi’nin yoksullu(cid:247)u, sorunun temel nedenleri olarak say(cid:213)(cid:79)(cid:213)rken,
Kürtler ile Türkiye’nin geri kalan(cid:213) aras(cid:213)ndaki demografik ve antropolojik farkl(cid:213)(cid:79)(cid:213)klar
genellikle inceleme d(cid:213)(cid:250)(cid:213) kalm(cid:213)(cid:250)(cid:87)(cid:213)r. Kürt sorunu, Türkiye’nin siyasî, ekonomik ve dü(cid:250)ünsel
bütünlü(cid:247)ünün devam(cid:213) için çözülmesi gereken bir sorundur ve bu sorunun tüm bilimsel yönleri
ile ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)(cid:85)(cid:213)lmas(cid:213) gerekmektedir.
Bu makalenin temel amac(cid:213) ne Kürtlere yönelik bir Türkle(cid:250)tirme stratejisi olu(cid:250)turmak ne de
baz(cid:213) Kürtlerin ayr(cid:213)(cid:79)(cid:213)kç(cid:213) taleplerine temel kazand(cid:213)rmakt(cid:213)r. Amaç, bu konuda yap(cid:213)lacak ileri
akademik analizlere ve entegrasyon amac(cid:213)na yönelik olarak uygulanabilecek politikalara
temel olu(cid:250)turmak için sorununun tüm boyutlar(cid:213)(cid:81)(cid:213)n incelenmesi ve mevcut durumda iki toplum
aras(cid:213)ndaki sosyolojik, demografik ve antropolojik farkl(cid:213)(cid:79)(cid:213)klar(cid:213)n ortaya ç(cid:213)kar(cid:213)lmas(cid:213)(cid:71)(cid:213)r.
Be(cid:250)ikçi’nin (1969b) ve Mutlu’nun (1996) da vurgulad(cid:213)(cid:247)(cid:213) üzere Kürt sorunu hakk(cid:213)nda
görü(cid:250) beyan eden yorumcular(cid:213)n ço(cid:247)u siyasî veya ekonomik sorunlara de(cid:247)inmekte, Kürt
sorununu salt siyasî ve/veya ekonomik bir sorun olarak alg(cid:213)lamaktad(cid:213)r. Bu (cid:250)ekilde Kürtler ile
Türkler aras(cid:213)ndaki sosyolojik, antropolojik ve demografik farkl(cid:213)(cid:79)(cid:213)klar genelde inceleme d(cid:213)(cid:250)(cid:213)
(cid:69)(cid:213)rak(cid:213)lmaktad(cid:213)r. Bu makale bu konuda bir bilgi altyap(cid:213)(cid:86)(cid:213) ortaya koymakta, sorunun siyasî ve
iktisadî boyutlar(cid:213)ndan öte antropolojik ve demografik boyutlar(cid:213)na dikkat çekmektir.
Kürt sorununun çözümü aç(cid:213)(cid:86)(cid:213)ndan sorulmas(cid:213) gereken iki soru söz konusudur: Birincisi,
Türkiye’deki di(cid:247)er dinda(cid:250) etnik gruplar(cid:213)n (Lâzlar, Gürcüler, Çerkezler, Arnavutlar, Pomaklar,
Bo(cid:250)naklar, vd.) süreç içinde kendilerini ‘Türk’ olarak tan(cid:213)mlamaya ba(cid:250)lad(cid:213)klar(cid:213) halde neden
Kürtlerin –en az(cid:213)ndan bir bölümünün– bu ‘kayna(cid:250)man(cid:213)n’ d(cid:213)(cid:250)(cid:213)nda kald(cid:213)klar(cid:213)(cid:71)(cid:213)r? (cid:248)kincisi, iki
toplum aras(cid:213)nda var olan antropolojik ve demografik farkl(cid:213)(cid:79)(cid:213)klar(cid:213)n neler olduklar(cid:213)(cid:71)(cid:213)r? Bu
çal(cid:213)(cid:250)ma, bu iki sorunun cevaplar(cid:213)(cid:81)(cid:213) bulma yolunda bir çaba olarak de(cid:247)erlendirilmelidir. (cid:248)leriki
bölümlerde aktar(cid:213)laca(cid:247)(cid:213) üzere demografik farkl(cid:213)(cid:79)(cid:213)klar(cid:213)n daha ziyade dönemsel (ve de(cid:247)(cid:76)(cid:250)ken),
antropolojik farkl(cid:213)(cid:79)(cid:213)klar(cid:213)n ise yap(cid:213)sal (ve sabit) olduklar(cid:213) belirtilmelidir.
Çal(cid:213)(cid:250)man(cid:213)n ilk bölümünde mevcut yakla(cid:250)(cid:213)mlar(cid:213)n ele(cid:250)tirel bir de(cid:247)erlendirmesi yap(cid:213)lmakta,
ikinci bölümde ise yap(cid:213)lacak analizler kapsam(cid:213)nda kullan(cid:213)labilecek veri kaynaklar(cid:213) hakk(cid:213)nda
bilgi verilmektedir. Üçüncü bölümde geçmi(cid:250) tarihli nüfus say(cid:213)mlar(cid:213) kullan(cid:213)larak ülkedeki
etnik gruplar(cid:213)n okuryazarl(cid:213)k düzeyleri ile Türkçe bilme oranlar(cid:213), ayr(cid:213)ca yak(cid:213)n tarihli nüfus
338
Zeynelo(cid:247)lu, S., Civelek, H. Y., Co(cid:250)kun, Y. (2011). Kürt sorununda antropolojik ve demografik boyut: Say(cid:213)m ve
ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)rma verilerinden elde edilen bulgular. Uluslararas(cid:213)(cid:3)(cid:248)nsan Bilimleri Dergisi [Ba(cid:247)lant(cid:213)da]. 8:1.
Eri(cid:250)im: http://www.InsanBilimleri.com
ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)rmalar(cid:213) kullan(cid:213)larak Kürtler ile Türklerin do(cid:247)urganl(cid:213)k düzeyleri kar(cid:250)(cid:213)la(cid:250)(cid:87)(cid:213)(cid:85)(cid:213)lmakta, bu
sayede farkl(cid:213) etnik gruplar(cid:213)n demografik dönü(cid:250)üm4 sürecinde hangi a(cid:250)amalarda bulunduklar(cid:213)
gösterilmektedir. Ayr(cid:213)ca Türkiye’de say(cid:213)mlarda tespit edilmi(cid:250) olan bütün dil gruplar(cid:213)(cid:81)(cid:213)n genel
bir dökümü de verilmekte ve bu konuda ileri analiz yapmak isteyen ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)rmac(cid:213)lar(cid:213)n bilgisine
sunulmaktad(cid:213)r. Dördüncü bölümde Kürt toplumu ile Türkiye geneli aras(cid:213)ndaki antropolojik
farkl(cid:213)(cid:79)(cid:213)klar akraba evlili(cid:247)i tercihi üzerinden incelenmekte, Emmanuel Todd’un (1985) aile
modelleri çerçevesinde farkl(cid:213) aile yap(cid:213)lar(cid:213)(cid:81)(cid:213)n yol açt(cid:213)(cid:247)(cid:213) toplumsal yap(cid:213) farkl(cid:213)(cid:79)(cid:213)klar(cid:213) üzerinde
durulmaktad(cid:213)r. Makale, genel de(cid:247)erlendirme ve ileri analizlere yönelik önerilerle son
bulmaktad(cid:213)r.
Mevcut yakla(cid:250)(cid:213)mlar ve ele(cid:250)tirileri
Türk stratejistleri, PKK’n(cid:213)n ve dolay(cid:213)(cid:86)(cid:213) ile Kürt Sorununun tarihini genelde 1984 y(cid:213)(cid:79)(cid:213)ndan
ba(cid:250)lat(cid:213)rlar. Ancak unutulmamal(cid:213)(cid:71)(cid:213)r ki Kürt tarihi isyanlarla doludur; Osmanl(cid:213)(cid:3)(cid:248)mparatorlu(cid:247)u
bile bölgeyi hiçbir zaman tam olarak kontrol alt(cid:213)na alamam(cid:213)(cid:250), bölgedeki egemenli(cid:247)ini ancak
Osmanl(cid:213) süzerenli(cid:247)ini kabul eden yerel beyler arac(cid:213)(cid:79)(cid:213)(cid:247)(cid:213) ile sa(cid:247)layabilmi(cid:250)tir. 20 y(cid:213)(cid:79)(cid:213) a(cid:250)(cid:78)(cid:213)n
zamand(cid:213)r uygulanan koruculuk sistemi ve bu sistemin a(cid:250)iret a(cid:247)alar(cid:213) arac(cid:213)(cid:79)(cid:213)(cid:247)(cid:213)yla yürütülmesi,
Türkiye Cumhuriyeti’nin bu alanda Osmanl(cid:213)’dan çok da fazla bir ilerleme kaydedemedi(cid:247)ini
göstermektedir. Ba(cid:250)ka bir deyi(cid:250)le ne sorun yenidir, ne de sorunun çözümü için dile getirilen
öneriler yeni fikirlerdir.
Bu alanda yar(cid:213)m yüzy(cid:213)la yak(cid:213)n zamand(cid:213)r çal(cid:213)(cid:250)(cid:80)(cid:213)(cid:250) olan (cid:248)smail Be(cid:250)ikçi’nin daha 1969
(cid:92)(cid:213)(cid:79)(cid:213)nda yapt(cid:213)(cid:247)(cid:213) s(cid:213)(cid:81)(cid:213)flama günümüzde de büyük ölçüde geçerlidir. Be(cid:250)ikçi (1969b:258-259),
kendi deyimiyle “Do(cid:247)u Sorunu” konusunda farkl(cid:213) kesimler taraf(cid:213)ndan dile getirilen ‘çözüm
önerilerini’ (cid:250)u ba(cid:250)(cid:79)(cid:213)klar alt(cid:213)nda toplam(cid:213)(cid:250)(cid:87)(cid:213)r:
1. Do(cid:247)u sorunu Kuzey Irak’taki olaylarla yak(cid:213)ndan ilgilidir. Tehlike kap(cid:213)(cid:92)(cid:213) çalm(cid:213)(cid:250)(cid:87)(cid:213)r.
Her türlü tedbir ile (asimilasyon, bask(cid:213), sürgün) Do(cid:247)u sorunu halledilmelidir.
2. Sorun tamamen etniktir. Kürtçe okuyup-yazma olanaklar(cid:213)na kavu(cid:250)sak, Kürtçe yay(cid:213)n
yapan istasyonlar(cid:213)(cid:80)(cid:213)z olsa, sorun diye bir (cid:250)ey kalmaz.
3. Do(cid:247)u sorunu diye bir (cid:250)ey yoktur. Do(cid:247)u ile ekonomik bak(cid:213)mdan biraz daha ilgilenelim,
“Sevgili Do(cid:247)u Anadolumuzu” kalk(cid:213)nd(cid:213)(cid:85)(cid:213)(cid:85)(cid:213)z.
4. Do(cid:247)u sorununun (cid:250)üphesiz etnik yönleri de vard(cid:213)r. Fakat a(cid:247)ay(cid:213), (cid:250)eyhi, onlar(cid:213)n bat(cid:213)daki
(cid:76)(cid:250)birlikçilerini, sosyalist bir uygulama ile yok edebilirsek sorun çözülmü(cid:250) olur.
4 ‘Demographic transition’ teriminin kar(cid:251)(cid:214)(cid:79)(cid:214)(cid:248)(cid:214) olarak Türkçe literatürde genellikle ‘demografik geçi(cid:251)’ olarak verilmektedir,
ancak bu çal(cid:214)(cid:251)mada söz konusu sürecin basit bir geçi(cid:251) olmad(cid:214)(cid:248)(cid:214), köklü toplumsal de(cid:248)(cid:76)(cid:251)ikliklere yol açan bir dönü(cid:251)üm
süreci oldu(cid:248)u vurgulanarak ‘demografik dönü(cid:251)üm’ terimi kullan(cid:214)lm(cid:214)(cid:251)(cid:87)(cid:214)r. Özbay (2009) ve Koç vd. (2010) gibi
demograflar da güncel çal(cid:214)(cid:251)malar(cid:214)nda art(cid:214)k demografik dönü(cid:251)üm kavram(cid:214)(cid:81)(cid:214) kullanmaktad(cid:214)r.
339
Zeynelo(cid:247)lu, S., Civelek, H. Y., Co(cid:250)kun, Y. (2011). Kürt sorununda antropolojik ve demografik boyut: Say(cid:213)m ve
ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)rma verilerinden elde edilen bulgular. Uluslararas(cid:213)(cid:3)(cid:248)nsan Bilimleri Dergisi [Ba(cid:247)lant(cid:213)da]. 8:1.
Eri(cid:250)im: http://www.InsanBilimleri.com
Be(cid:250)ikçi, yukar(cid:213)da say(cid:213)lan maddelerin bir k(cid:213)sm(cid:213)(cid:81)(cid:213)n sentezi olan be(cid:250)inci bir maddeyi daha
yazmaktad(cid:213)r (1969b:260): “Do(cid:247)u Sorunu sadece geri kalm(cid:213)(cid:250)(cid:79)(cid:213)kla ilgili bir sorun de(cid:247)ildir.
(cid:249)eyhin, a(cid:247)an(cid:213)n, a(cid:250)iret reisinin yok edilmesiyle sorun çözülmü(cid:250) olmaz. Çünkü sorunun ba(cid:250)ka
bir yönü de etniktir. Fakat sorunun etnik yönü ile s(cid:213)(cid:81)(cid:213)fsal yönü birbirini bütünlemektedir.
Birbirinden ayr(cid:213) dü(cid:250)ünülemez”. Bu husus kendi ba(cid:250)(cid:213)na bir madde olmaktan ziyade madde 2, 3
ve 4’ün bir karmas(cid:213) olup, ayr(cid:213) bir madde olarak kabul edilmemelidir. Onun için sadece ilk
dört madde üzerinde duraca(cid:247)(cid:213)z.
Üzerinden 40 y(cid:213)(cid:79)(cid:213) a(cid:250)(cid:78)(cid:213)n zaman geçmi(cid:250) olmas(cid:213)na ra(cid:247)men Be(cid:250)ikçi taraf(cid:213)ndan yap(cid:213)lan
(cid:86)(cid:213)(cid:81)(cid:213)flama bu konuda günümüzde de dile getirilen dü(cid:250)ünceleri büyük ölçüde kapsamaktad(cid:213)r.
Belirtilmelidir ki 1969 y(cid:213)(cid:79)(cid:213)nda ne Irak Amerikan i(cid:250)gali alt(cid:213)ndad(cid:213)r ne de Kuzey Irak’ta fiilen bir
Kürdistan kurulmu(cid:250)tur. Henüz PKK diye bir örgüt fikir olarak bile mevcut de(cid:247)ildir, ancak
‘Kürtlük bilinci’ 1967 y(cid:213)(cid:79)(cid:213)nda yap(cid:213)lan “Do(cid:247)u Mitingleri” ile filizlenmeye ba(cid:250)lam(cid:213)(cid:250)(cid:87)(cid:213)r. Kürtçe
yay(cid:213)n yapan televizyon bir yana, Türkiye’de televizyon yay(cid:213)(cid:81)(cid:213) henüz deneme a(cid:250)amas(cid:213)ndad(cid:213)r.
Radyo yay(cid:213)nlar(cid:213) bile Anadolu’nun önemli bölümüne ula(cid:250)amamaktad(cid:213)r (Be(cid:250)ikçi, 1969a:203).
60’l(cid:213) y(cid:213)llarda planl(cid:213) kalk(cid:213)nman(cid:213)n ba(cid:250)lamas(cid:213)yla birlikte ‘bölgesel kalk(cid:213)nma’ ve Do(cid:247)u
Anadolu’nun görece gerili(cid:247)i üzerinde yeni yeni durulmaya ba(cid:250)lanm(cid:213)(cid:250), bölge insan(cid:213)(cid:81)(cid:213)
‘Türkle(cid:250)tirmek’ için öncelikle ekonomik kalk(cid:213)nman(cid:213)n gerçekle(cid:250)mesi gerekti(cid:247)i ifade edilmeye
ba(cid:250)lanm(cid:213)(cid:250)(cid:87)(cid:213)r.
Be(cid:250)ikçi taraf(cid:213)ndan belirtilen Madde 1’in bugünkü kar(cid:250)(cid:213)(cid:79)(cid:213)(cid:247)(cid:213) Kürt Sorununu sadece terörden
ibaret görüp, bu terörün varl(cid:213)(cid:247)(cid:213)(cid:81)(cid:213) da ‘d(cid:213)(cid:250) mihraklara’ ba(cid:247)layan anlay(cid:213)(cid:250)(cid:87)(cid:213)r. “Kuzey Irak’(cid:213)
vural(cid:213)m, batakl(cid:213)(cid:247)(cid:213) kurutal(cid:213)m” gibi fikirler bu anlay(cid:213)(cid:250)(cid:213)n uzant(cid:213)(cid:86)(cid:213) olarak görülebilir. 12 Mart ve
12 Eylül döneminde özellikle sol görü(cid:250)lü Kürt (ve ayn(cid:213) zamanda Türk) ayd(cid:213)nlar(cid:213)na uygulanan
bask(cid:213) ve i(cid:250)kenceleri, 80’li ve 90’l(cid:213) y(cid:213)llarda görülen köy bo(cid:250)altma uygulamalar(cid:213)(cid:81)(cid:213) da yine bu
ba(cid:247)lamda de(cid:247)erlendirebiliriz. Bu yakla(cid:250)(cid:213)(cid:80)(cid:213)n sorunu çözmedi(cid:247)i, gerçekte daha da
derinle(cid:250)tirdi(cid:247)i ortadad(cid:213)r. Madde 2’de say(cid:213)lan öneriler ise 90’l(cid:213) y(cid:213)llarda DYP-SHP koalisyon
hükümeti döneminden ba(cid:250)lamak üzere “Kürt realitesi”nin tan(cid:213)nmas(cid:213), ard(cid:213)ndan a(cid:250)ama a(cid:250)ama
Kürtçe kitaplara, kasetlere, CD’lere izin verilmesi, yerel Kürtçe yay(cid:213)nlara müdahale
edilmemesi, Kürtçe dil kurslar(cid:213)(cid:81)(cid:213)n aç(cid:213)lmas(cid:213) ve son olarak TRT-(cid:249)(cid:72)(cid:250)’in Kürtçe yay(cid:213)na
ba(cid:250)lamas(cid:213) gibi ad(cid:213)mlarla büyük ölçüde uygulanm(cid:213)(cid:250)(cid:87)(cid:213)r. Ne terör eylemlerinin bitmemesi ne de
PKK’n(cid:213)n silah b(cid:213)rakmam(cid:213)(cid:250) olmas(cid:213) bu yöndeki ad(cid:213)mlar(cid:213)n da yeterli olmad(cid:213)(cid:247)(cid:213)(cid:81)(cid:213) göstermektedir.
Madde 3, ekonomik kalk(cid:213)nma ya da günümüzün deyimiyle ‘bölgesel geli(cid:250)me’ üzerinedir.
340
Zeynelo(cid:247)lu, S., Civelek, H. Y., Co(cid:250)kun, Y. (2011). Kürt sorununda antropolojik ve demografik boyut: Say(cid:213)m ve
ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)rma verilerinden elde edilen bulgular. Uluslararas(cid:213)(cid:3)(cid:248)nsan Bilimleri Dergisi [Ba(cid:247)lant(cid:213)da]. 8:1.
Eri(cid:250)im: http://www.InsanBilimleri.com
Ancak Be(cid:250)ikçi’nin (1969b:63-77, 183-185, 268-273) belirtti(cid:247)i gibi bölgedeki mülkiyet ve
üretim ili(cid:250)kileri de(cid:247)(cid:76)(cid:250)medikçe bölgeye aktar(cid:213)lan ya da bölgede üretilen paran(cid:213)n bölge insan(cid:213)na
refah getirmeyece(cid:247)i, üretilen katma de(cid:247)erin küçük bir az(cid:213)nl(cid:213)(cid:247)(cid:213)n elinde kalaca(cid:247)(cid:213) ortadad(cid:213)r.
Madde 4, a(cid:247)al(cid:213)(cid:247)(cid:213)n tasfiyesi, toprak reformu, sosyalist devrim gibi dü(cid:250)üncelerden ibarettir ve
so(cid:247)uk sava(cid:250)(cid:213)n bitiminde Sovyetler Birli(cid:247)i’nin y(cid:213)(cid:78)(cid:213)lmas(cid:213)ndan bu yana pek dile
getirilmemektedir. Ço(cid:247)u yorumcu ve analist Kürt sorununun tarihçesini PKK ile ba(cid:250)lat(cid:213)rken,
Be(cid:250)ikçi bu konular(cid:213)n ve günümüzde duydu(cid:247)umuz çözüm önerilerinin en az(cid:213)ndan 40 y(cid:213)ld(cid:213)r
konu(cid:250)ulmakta oldu(cid:247)unu göstermektedir.
(cid:248)çduygu ve di(cid:247)erlerinin (1999) de belirtti(cid:247)i gibi sorun tek ba(cid:250)(cid:213)na ‘etnik’, ‘ekonomik’ veya
‘terör’ boyutlar(cid:213)ndan ibaret olmay(cid:213)p çok boyutlu karakterdedir. (cid:248)çduygu ve arkada(cid:250)lar(cid:213)(cid:81)(cid:213)n
ilave etti(cid:247)i boyut ise çat(cid:213)(cid:250)malar(cid:213)n yaratt(cid:213)(cid:247)(cid:213) “güvensizlik ortam(cid:213)”d(cid:213)r (environment of
insecurity).
Ancak Be(cid:250)ikçi ve di(cid:247)er analistler taraf(cid:213)ndan yukar(cid:213)da s(cid:213)ralanan maddeler aras(cid:213)nda
say(cid:213)lmayan, yap(cid:213)lan analizlerde genellikle eksik kalan bir unsur söz konusudur. Bu unsur
Kürtler ile Türkiye toplumunun geri kalan(cid:213) aras(cid:213)ndaki antropolojik ve demografik
farkl(cid:213)(cid:79)(cid:213)klard(cid:213)r. Bu çal(cid:213)(cid:250)ma, bu konudaki eksikli(cid:247)i giderme amac(cid:213)ndad(cid:213)r. Veri kaynaklar(cid:213) ortaya
konularak Kürtleri Türkiye’nin geri kalan(cid:213)ndan farkl(cid:213)la(cid:250)(cid:87)(cid:213)ran demografik ve antropolojik
özelliklerin bir bölümü tespit edilmektedir.
Bu farkl(cid:213)(cid:79)(cid:213)klar(cid:213)n ortaya konulmas(cid:213) ve tart(cid:213)(cid:250)(cid:213)lmas(cid:213) bölücülük olarak de(cid:247)erlendirilmemelidir.
Tam tersine Nestmann’(cid:213)n (1989) belirtti(cid:247)i üzere, patolojik durumdaki etnik çat(cid:213)(cid:250)malar(cid:213)n
sonland(cid:213)(cid:85)(cid:213)lmas(cid:213) için önce mevcut durumun iyi anla(cid:250)(cid:213)lmas(cid:213) ve olaylar(cid:213)n kendi haline
(cid:69)(cid:213)rak(cid:213)lmas(cid:213) yerine amaca uygun politikalar haz(cid:213)rlanarak bunlar(cid:213)n özenle uygulanmas(cid:213)
gerekmektedir. Mevcut sosyal farkl(cid:213)(cid:79)(cid:213)klar dikkate al(cid:213)nmadan sadece siyasî ve ekonomik
önlemlerle (örne(cid:247)in daha fazla ‘demokrasi’ ya da daha fazla ‘yat(cid:213)(cid:85)(cid:213)m’) Kürt sorununun
çözümü olas(cid:213) gözükmemektedir.
Bu makalede sunulan veriler, Kürtler d(cid:213)(cid:250)(cid:213)ndaki di(cid:247)er etnik gruplar(cid:213)n ‘Türkle(cid:250)melerinin’
daha ziyade kendili(cid:247)inden meydana geldi(cid:247)ini ve bu sürecin büyük ölçüde devlet müdahalesi
(cid:71)(cid:213)(cid:250)(cid:213)nda toplumsal dinamiklerle gerçekle(cid:250)ti(cid:247)ini dü(cid:250)ündürmektedir. Öte yandan Kürtler için
benzeri bir süreç büyük ölçüde eksik kalm(cid:213)(cid:250) olup, mevcut durumda Kürtler ile Türkiye’nin
geri kalan(cid:213) aras(cid:213)ndaki farkl(cid:213)(cid:79)(cid:213)klar(cid:213)n tespit edilmesi, bu konuda sa(cid:247)lam bir bilgi temeli
olu(cid:250)turulmas(cid:213) aç(cid:213)(cid:86)(cid:213)ndan önemlidir.
341
Zeynelo(cid:247)lu, S., Civelek, H. Y., Co(cid:250)kun, Y. (2011). Kürt sorununda antropolojik ve demografik boyut: Say(cid:213)m ve
ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)rma verilerinden elde edilen bulgular. Uluslararas(cid:213)(cid:3)(cid:248)nsan Bilimleri Dergisi [Ba(cid:247)lant(cid:213)da]. 8:1.
Eri(cid:250)im: http://www.InsanBilimleri.com
Veri kaynaklar(cid:213), veri tarihçesi, varsay(cid:213)mlar ve ön kabuller
Öncelikle belirtilmelidir ki Türkiye’de ne nüfus say(cid:213)mlar(cid:213)nda ne de ulusal kapsamda
yürütülen güvenilir ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)rmalarda ‘etnik kimlik’ veya ‘etnik köken’ bilgisi derlenmemektedir.
Öte yandan gerek baz(cid:213) say(cid:213)mlarda gerekse de baz(cid:213) ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)rmalarda ‘anadil/kullan(cid:213)lan dil’ ve
ayr(cid:213)ca ‘din/mezhep’ ile ilgili sorular yer almaktad(cid:213)r. Birçok ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)rmac(cid:213), say(cid:213)mlar veya
ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)rmalarda yer alan ‘dil’ bilgisini ‘etnisite’ kavram(cid:213)(cid:81)(cid:213)n bir yak(cid:213)nsamas(cid:213) (proxy) olarak
kabul ederken (Koç vd., 2008; Ho(cid:250)gör ve Smits, 2002; (cid:248)çduygu vd, 1999; Mutlu, 1996), baz(cid:213)
analistler bu yakla(cid:250)(cid:213)(cid:80)(cid:213)n ço(cid:247)unlukla do(cid:247)ru olmad(cid:213)(cid:247)(cid:213)(cid:81)(cid:213) belirtmektedir (Smith, 1986:17, 27). Bu
çal(cid:213)(cid:250)mada sunulan bilgi ve bulgular da, söz konusu yakla(cid:250)(cid:213)(cid:80)(cid:213)n –en az(cid:213)ndan Türkiye
örne(cid:247)inde– hatal(cid:213) oldu(cid:247)unu ortaya koymaktad(cid:213)r.
Örne(cid:247)in 1945 say(cid:213)(cid:80)(cid:213)na göre Türkiye’de anadil olarak Çerkezce konu(cid:250)an 67 bin ki(cid:250)i
varken 1965’te bu say(cid:213) 58 bine dü(cid:250)mü(cid:250)tür5. Bu veriler ilk bak(cid:213)(cid:250)ta Türkiye’de Çerkezce
konu(cid:250)anlar(cid:213)n say(cid:213)(cid:86)(cid:213)(cid:81)(cid:213)n azald(cid:213)(cid:247)(cid:213)(cid:81)(cid:213) dü(cid:250)ündürmektedir, ancak Çerkezce’nin ikinci dil olarak
kullan(cid:213)(cid:80)(cid:213) dikkate al(cid:213)nd(cid:213)(cid:247)(cid:213)nda 1. veya 2.dil olarak Çerkezce konu(cid:250)anlar(cid:213)n toplam say(cid:213)(cid:86)(cid:213)(cid:81)(cid:213)n
1945-1965 aras(cid:213)nda 76 binden 107 bine ç(cid:213)kt(cid:213)(cid:247)(cid:213), yani bu say(cid:213)(cid:81)(cid:213)n artt(cid:213)(cid:247)(cid:213) görülmektedir.
Belirtilen dönemde Çerkezce bilenlerin say(cid:213)(cid:86)(cid:213) (do(cid:247)al nüfus art(cid:213)(cid:250)(cid:213)(cid:81)(cid:213)n etkisi ile) artarken ayn(cid:213)
zamanda (asimilasyonun etkisi ile) Çerkez as(cid:213)ll(cid:213)lar aras(cid:213)nda anadil olarak Türkçe konu(cid:250)anlar(cid:213)n
oran(cid:213) da yükselmi(cid:250)tir. Öte yandan bu say(cid:213)lar Çerkez as(cid:213)ll(cid:213) nüfusun toplam(cid:213) hakk(cid:213)nda bir fikir
vermemektedir. Çerkez as(cid:213)ll(cid:213) oldu(cid:247)unu hat(cid:213)rlayan ve/veya Çerkez kimli(cid:247)ine sahip oldu(cid:247)unu
beyan eden bir ki(cid:250)inin Çerkezce bilmiyor olmas(cid:213) mümkündür. Gerçekte Türkiye’deki Çerkez
as(cid:213)ll(cid:213)lar(cid:213)n say(cid:213)(cid:86)(cid:213)(cid:81)(cid:213)n bu dili bilenlerin say(cid:213)(cid:86)(cid:213)(cid:81)(cid:213)n çok üzerinde olmas(cid:213) gerekir (Özbek, 1989).
Dolay(cid:213)(cid:86)(cid:213) ile bir dili konu(cid:250)an nüfus miktar(cid:213)(cid:81)(cid:213) o dil ile ili(cid:250)kili etnik grubun toplam nüfusuna e(cid:250)it
kabul etmek hatal(cid:213) bir yakla(cid:250)(cid:213)md(cid:213)r. Ayn(cid:213)(cid:3)(cid:250)ekilde 1945-1965 döneminde anadil olarak Lâzca
konu(cid:250)anlar(cid:213)n say(cid:213)(cid:86)(cid:213) 47 binden 26 bine gerilemekte, ancak bu dili bilenlerin toplam say(cid:213)(cid:86)(cid:213) 52
binden 81 bine ç(cid:213)kmaktad(cid:213)r. Benzeri bir durum K(cid:213)ptîce (Çingenelerin dili) konu(cid:250)anlar için de
geçerlidir. 1945 say(cid:213)(cid:80)(cid:213)nda 6 bin ki(cid:250)i bu dili anadil veya ikinci dil olarak konu(cid:250)tu(cid:247)unu beyan
ederken, sadece göçebe ve gezgin Çingenelerin 1960’larda Köy Envanter Etütleri ile tespit
edilen say(cid:213)(cid:86)(cid:213) bile bundan fazlad(cid:213)r (Andrews, 1989:139). Sonuç olarak anadil veya kullan(cid:213)lan
dil bilgisinden hareketle o dil ile ili(cid:250)kilendirilen bir etnik grubun toplam say(cid:213)(cid:86)(cid:213)(cid:81)(cid:213) tahmin
5 1945 Genel Nüfus Say(cid:214)(cid:80)(cid:214), Türkiye Nüfusu, s.106, “Nüfusun ana dilleri ve konu(cid:251)ulan ikinci dil itibariyle ayr(cid:214)(cid:79)(cid:214)(cid:251)(cid:214)”; 1965
Genel Nüfus Say(cid:214)(cid:80)(cid:214), Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri, s.166, “Nüfusun ana dil ve en iyi konu(cid:251)ulan ikinci dile
göre toplam(cid:214)”.
342
Zeynelo(cid:247)lu, S., Civelek, H. Y., Co(cid:250)kun, Y. (2011). Kürt sorununda antropolojik ve demografik boyut: Say(cid:213)m ve
ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)rma verilerinden elde edilen bulgular. Uluslararas(cid:213)(cid:3)(cid:248)nsan Bilimleri Dergisi [Ba(cid:247)lant(cid:213)da]. 8:1.
Eri(cid:250)im: http://www.InsanBilimleri.com
etmek mümkün de(cid:247)ildir. (cid:248)çduygu vd. (1999) de belirtti(cid:247)i gibi gerek kuramsal düzlemde
gerekse uygulamada ki(cid:250)ilerin etnik kimliklerinin belirlenmesi kolay de(cid:247)ildir.
Bu noktada, bir veri kayna(cid:247)(cid:213) olarak nüfus say(cid:213)mlar(cid:213)nda kullan(cid:213)lan ‘anadil’ kavram(cid:213)(cid:81)(cid:213)n da
aç(cid:213)klanmas(cid:213)nda fayda görülmektedir. Anadil kavram(cid:213) genelde (cid:248)ngilizce’ye ‘mother tongue’
(anneden gelen dil) olarak çevrilirken ayn(cid:213) zamanda Türkçe’de ‘main language’ (ana olarak
konu(cid:250)ulan dil) anlam(cid:213)nda da kullan(cid:213)lmakta, vatanda(cid:250)lar taraf(cid:213)ndan bu anlamda da
alg(cid:213)lanmaktad(cid:213)r. Gerçekte Türkiye’de yap(cid:213)lan nüfus say(cid:213)mlar(cid:213)ndaki anadil dökümleri, ki(cid:250)ilerin
annelerinden ö(cid:247)rendikleri dili de(cid:247)il, gündelik hayatta en çok kullan(cid:213)ld(cid:213)klar(cid:213) dili vermektedir.
Gerek say(cid:213)m kitapç(cid:213)klar(cid:213)ndaki aç(cid:213)klamalar gerekse de nüfus say(cid:213)m memurlar(cid:213)na verilen
(cid:72)(cid:247)itim ve talimatlar da bu yöndedir6. Hattâ 1985 Say(cid:213)(cid:80)(cid:213)nda bu soru ‘anadil’ kelimesi
kullan(cid:213)lmadan do(cid:247)rudan do(cid:247)ruya “Ev içinde ve aile aras(cid:213)nda konu(cid:250)tu(cid:247)unuz dil?” biçiminde
sorulmu(cid:250)tur.
Türkiye’de bir ki(cid:250)inin anadil olarak Türkçe d(cid:213)(cid:250)(cid:213)nda bir dil konu(cid:250)uyor olmas(cid:213) o ki(cid:250)inin
mutlaka ‘Türklük’ d(cid:213)(cid:250)(cid:213)nda bir etnik kimli(cid:247)e sahip oldu(cid:247)u anlam(cid:213)na gelmedi(cid:247)i gibi, anadil
olarak Türkçe konu(cid:250)uyor olmas(cid:213) da ba(cid:250)ka bir etnik kimli(cid:247)e sahip olmad(cid:213)(cid:247)(cid:213) anlam(cid:213)na
gelmemektedir. Keza belirli bir etnik kimlik içinde do(cid:247)an bir ki(cid:250)inin, bu örne(cid:247)imizde Türkçe
(cid:71)(cid:213)(cid:250)(cid:213)nda bir dil konu(cid:250)an anne-babadan do(cid:247)ma bir ki(cid:250)inin, do(cid:247)umuyla gelen etnik aidiyeti
ya(cid:250)am süreci içinde de(cid:247)(cid:76)(cid:250)tirmesi veya sahip oldu(cid:247)u kimli(cid:247)e ba(cid:250)ka aidiyetler de eklemesi de
Türkiye’nin geçi(cid:250)ken (transitive) toplumsal yap(cid:213)(cid:86)(cid:213)nda mümkün olan bir süreçtir. Türk
toplumu, Anthony Smith’in (1986:76-83) ‘lateral’ veya Emmanuel Todd’un (1985:55-58)
‘universalistic’ olarak tabir etti(cid:247)i toplumlardan biridir7. Bu nitelikteki toplamlarda etnik
gruplar aras(cid:213) geçi(cid:250)kenlik söz konusudur; az(cid:213)nl(cid:213)k gruplar(cid:213)n özellikle e(cid:247)itim yoluyla Smith’in
terminolojisi ile ‘core ethnie’ye kat(cid:213)lmas(cid:213) mümkündür. Bu konu ileriki bölümlerde ayr(cid:213)nt(cid:213)(cid:86)(cid:213)
ile irdelenecek olup, bu noktada vurgulanan Türkiye özelinde etnik gruplar(cid:213) sabit, de(cid:247)(cid:76)(cid:250)mez
ve birbirlerini d(cid:213)(cid:250)layan (mutually exclusive) gruplar olarak tan(cid:213)mlaman(cid:213)n yanl(cid:213)(cid:250) olaca(cid:247)(cid:213)(cid:71)(cid:213)r.
6 1996-2003 aras(cid:214)nda D(cid:249)E Sosyal (cid:249)statistikler Daire Ba(cid:251)kan(cid:214) olan (cid:250)eref Ho(cid:251)gör ile 2.4.2009’da Ankara’da yap(cid:214)lan özel
görü(cid:251)me.
7 Todd, özellikle aile içinde (erkek) karde(cid:251)lerin e(cid:251)it haklara sahip oldu(cid:248)u, örne(cid:248)in mirastan e(cid:251)it oranda pay ald(cid:214)klar(cid:214) sosyal
düzende (örne(cid:248)in Rus, Çin, Arap, (cid:249)spanyol toplumlar(cid:214)), bu düzendeki toplumlar(cid:214)n kendileri d(cid:214)(cid:251)(cid:214)ndaki di(cid:248)er etnik gruplar(cid:214)
egaliteryen bir anlay(cid:214)(cid:251) ile kendilerine ‘e(cid:251)it’ kabul ettiklerini, bu evrensel bak(cid:214)(cid:251) aç(cid:214)(cid:86)(cid:214) (universalism) ile tarih boyunca farkl(cid:214)
etnik gruplar(cid:214) asimile edebildiklerini ve geni(cid:251) alanlara yay(cid:214)lm(cid:214)(cid:251) imparatorluklar kurabildiklerini yazmaktad(cid:214)r. Öte yandan
geleneksel olarak aile içinde karde(cid:251)lerin e(cid:251)it haklara sahip olmad(cid:214)(cid:248)(cid:214), örne(cid:248)in en büyük karde(cid:251)in bütün mirasa sahip
oldu(cid:248)u toplumlarda (örne(cid:248)in Alman, Japon, Yahudi, (cid:249)sveç toplumlar(cid:214)) di(cid:248)er etnik gruplara kar(cid:251)(cid:214) bir üstünlük kurma
çabas(cid:214) (superiority) veya en iyi ihtimalle bir kay(cid:214)ts(cid:214)zl(cid:214)k tavr(cid:214) (indifference) görülmekte, bu topluluklar, zaman içinde di(cid:248)er etnik
gruplar(cid:214) asimile etmek veya di(cid:248)er gruplara asimile olmakta zorluk çekmektedir. Smith’in yakla(cid:251)(cid:214)(cid:80)(cid:214) ise daha ziyade tarihî,
co(cid:248)rafî ve siyasî etmenleri esas almaktad(cid:214)r. Bu makalede Todd’un aile yap(cid:214)(cid:86)(cid:214)(cid:81)(cid:214) esas alan ayr(cid:214)mlar(cid:214) benimsenmi(cid:251)tir.
343
Zeynelo(cid:247)lu, S., Civelek, H. Y., Co(cid:250)kun, Y. (2011). Kürt sorununda antropolojik ve demografik boyut: Say(cid:213)m ve
ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)rma verilerinden elde edilen bulgular. Uluslararas(cid:213)(cid:3)(cid:248)nsan Bilimleri Dergisi [Ba(cid:247)lant(cid:213)da]. 8:1.
Eri(cid:250)im: http://www.InsanBilimleri.com
Örne(cid:247)in Magnarella (1976), Susurluk’taki Gürcülerin durumu ile ilgili olarak bu ki(cid:250)ilerin
1950’li y(cid:213)llar(cid:213)n ortalar(cid:213)ndan itibaren Türk kimli(cid:247)ini ve Türk dilini benimsemeye
ba(cid:250)lad(cid:213)klar(cid:213)(cid:81)(cid:213), Yörük kom(cid:250)ular(cid:213) taraf(cid:213)ndan da herhangi bir ayr(cid:213)mc(cid:213)(cid:79)(cid:213)(cid:247)a u(cid:247)ramadan Türk
olarak kabul edildiklerini yazmaktad(cid:213)r. Bir ba(cid:250)ka örnek olarak Rosen (1845, aktaran
Benninghaus, 1989a) daha 1840’l(cid:213) y(cid:213)llarda Lâzlar(cid:213)n kendilerini “çoktand(cid:213)r Türk” olarak kabul
ettiklerini ifade etmektedir.
Bu durumda anadil/kullan(cid:213)lan dil ile etnik kimlik unsurlar(cid:213) Türkiye özelinde birebir
örtü(cid:250)memektedir. Bunun ötesinde Mutlu’nun (1996) da belirtti(cid:247)i gibi birçok say(cid:213)mda az(cid:213)nl(cid:213)k
dil gruplar(cid:213)(cid:81)(cid:213)n çe(cid:250)itli biçimlerde eksik say(cid:213)lmas(cid:213), bir ba(cid:250)ka deyi(cid:250)le Türkçe konu(cid:250)anlar içinde
say(cid:213)lmas(cid:213) söz konusudur. Ancak bu durum, say(cid:213)mlar ve ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)rmalarda yer alan dil sorular(cid:213)(cid:81)(cid:213)n,
etnik gruplar(cid:213)n özelliklerinin analizi için kullan(cid:213)lamayaca(cid:247)(cid:213) anlam(cid:213)na gelmemektedir. (cid:248)lgili dil
ile ili(cid:250)kilendirilen bir etnik grubun toplam nüfusunun tespiti gibi akademik aç(cid:213)dan çok da
yarat(cid:213)(cid:70)(cid:213) olmayan, siyasî nitelikteki yakla(cid:250)(cid:213)mlar bir tarafa b(cid:213)rak(cid:213)(cid:79)(cid:213)rsa, herhangi bir dili konu(cid:250)an
bir grubun çe(cid:250)itli sosyo-demografik özelliklerinin, ilgili dil ile özde(cid:250)le(cid:250)en etnik grubun genel
özellikleri hakk(cid:213)nda baz(cid:213) fikirler vermesi mümkündür. Bir ba(cid:250)ka deyi(cid:250)le, herhangi bir dili
konu(cid:250)an nüfus grubunun ilgili etnik grubun tümünü temsil etmedi(cid:247)i, ancak yine de söz
konusu dili konu(cid:250)an bölümünün ilgili etnik grubun özellikleri hakk(cid:213)nda bir fikir verece(cid:247)i
dü(cid:250)ünülebilir.
Bu amaçla yap(cid:213)lacak analizler için 1965 ve öncesinden kalma Nüfus Say(cid:213)mlar(cid:213) ile 1993 ve
sonras(cid:213)na ait Türkiye Nüfus ve Sa(cid:247)(cid:79)(cid:213)k Ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)rmalar(cid:213)’n(cid:213)n (TNSA) kullan(cid:213)lmas(cid:213) mümkündür.
Türkiye’de nüfus say(cid:213)mlar(cid:213)nda anadil ve ikinci dil ile ilgili sorular, ilk nüfus say(cid:213)(cid:80)(cid:213) olan
1927’den 1985 nüfus say(cid:213)(cid:80)(cid:213)na kadar aral(cid:213)ks(cid:213)z olarak sorulmu(cid:250), ancak bu sorunun il baz(cid:213)nda
dökümleri 1965 say(cid:213)(cid:80)(cid:213)na kadar ilgili say(cid:213)m kitaplar(cid:213)nda yay(cid:213)nland(cid:213)(cid:247)(cid:213) halde, 1970 say(cid:213)(cid:80)(cid:213)ndan
itibaren yay(cid:213)nlanmamaya ba(cid:250)lanm(cid:213)(cid:250)(cid:87)(cid:213)r8. 1970 say(cid:213)(cid:80)(cid:213)ndan itibaren dil sorular(cid:213)(cid:81)(cid:213)n dökümü
8 1979-1996 aras(cid:214)nda D(cid:249)E Sosyal (cid:249)statistikler Daire Ba(cid:251)kan(cid:214) ve öncesinde say(cid:214)lan daireye ba(cid:248)(cid:79)(cid:214) Nüfus (cid:250)ubesinin Müdürü
olan Cemil Ergene (7.4.2009’da Ankara’da yap(cid:214)lan özel görü(cid:251)me) nüfus say(cid:214)mlar(cid:214)nda dil sorular(cid:214)(cid:81)(cid:214)n dökümlerinin
verilmemesi karar(cid:214)(cid:81)(cid:214)n asl(cid:214)nda 1965 say(cid:214)(cid:80)(cid:214) için uygulanmak üzere al(cid:214)nm(cid:214)(cid:251) oldu(cid:248)unu, ancak bu karar(cid:214)n bir olas(cid:214)(cid:79)(cid:214)kla kendisi
60’l(cid:214) y(cid:214)llar(cid:214)n ortas(cid:214)nda ABD’de bulunurken al(cid:214)nd(cid:214)(cid:248)(cid:214)(cid:81)(cid:214), söz konusu karardan habersiz olarak kendisinin dil sorular(cid:214)(cid:81)(cid:214)n
dökümünü 1969’da bas(cid:214)lan 1965 Say(cid:214)m Kitab(cid:214)na dâhil etti(cid:248)ini belirtmektedir. Bas(cid:214)(cid:80)(cid:214)(cid:81)(cid:214)n ve da(cid:248)(cid:214)(cid:87)(cid:214)(cid:80)(cid:214)(cid:81)(cid:214)n birkaç gün
ard(cid:214)ndan D(cid:249)E’nin o dönemki müdürü Sabahattin Alpat taraf(cid:214)ndan makam(cid:214)na ça(cid:248)(cid:85)(cid:214)lan Ergene, dil sorular(cid:214)(cid:81)(cid:214) yay(cid:214)nlamama
karar(cid:214)ndan o zaman haberdar oldu(cid:248)unu, dönemin Sosyal (cid:249)statistikler Daire Ba(cid:251)kan(cid:214) Ayd(cid:214)n Akat’(cid:214)n kendisini
bilgilendirmemi(cid:251) oldu(cid:248)u için bu ‘suçu’ üstlendi(cid:248)ini ve meselenin bu (cid:251)ekilde kendi aralar(cid:214)nda kapat(cid:214)ld(cid:214)(cid:248)(cid:214)(cid:81)(cid:214) belirtmektedir.
Ergene’nin aç(cid:214)klamalar(cid:214) dil kullan(cid:214)(cid:80)(cid:214) ile ilgili nüfus say(cid:214)m sonuçlar(cid:214)(cid:81)(cid:214) sansür karar(cid:214)(cid:81)(cid:214)n ne zaman al(cid:214)nd(cid:214)(cid:248)(cid:214)(cid:81)(cid:214) aç(cid:214)kl(cid:214)(cid:248)a
kavu(cid:251)turmakta, ancak Ergene bu karar(cid:214)n kimler taraf(cid:214)ndan veya kimlerin ‘etkisi’ ile al(cid:214)nd(cid:214)(cid:248)(cid:214)(cid:81)(cid:214) bilmemektedir. 1965 nüfus
say(cid:214)m komitesinin di(cid:248)er üyelerinin art(cid:214)k hayatta olmamas(cid:214) nedeniyle bu konuda (ar(cid:251)ivlerde yaz(cid:214)(cid:79)(cid:214) belge bulunmuyorsa)
bilgi elde edilmesi mümkün de(cid:248)ildir. Baz(cid:214) yorumcular, bu karar(cid:214)n 1960 darbesinden sonra kurulan askerî hükümet
344
Zeynelo(cid:247)lu, S., Civelek, H. Y., Co(cid:250)kun, Y. (2011). Kürt sorununda antropolojik ve demografik boyut: Say(cid:213)m ve
ara(cid:250)(cid:87)(cid:213)rma verilerinden elde edilen bulgular. Uluslararas(cid:213)(cid:3)(cid:248)nsan Bilimleri Dergisi [Ba(cid:247)lant(cid:213)da]. 8:1.
Eri(cid:250)im: http://www.InsanBilimleri.com
sadece Cumhurba(cid:250)kanl(cid:213)(cid:247)(cid:213), Ba(cid:250)bakanl(cid:213)k, Millî (cid:248)stihbarat Te(cid:250)kilat(cid:213) gibi devlet kurumlar(cid:213)na
gönderilmeye ba(cid:250)lanm(cid:213)(cid:250)(cid:87)(cid:213)r. Bu uygulama –yani say(cid:213)mlarda dil ile ilgili sorunlar(cid:213)n sorulup
sonuçlar(cid:213)(cid:81)(cid:213)n yay(cid:213)nlanmamas(cid:213)– 1985 Nüfus Say(cid:213)(cid:80)(cid:213)’na kadar sürmü(cid:250)tür9. 1985 say(cid:213)(cid:80)(cid:213)(cid:81)(cid:213)n
uygulanmas(cid:213)ndan hemen önce ba(cid:250)layan baz(cid:213) geli(cid:250)meler ise say(cid:213)mlarda dil sorusunun
yay(cid:213)nlanmaktan öte sorulmas(cid:213)(cid:81)(cid:213) dahî olanaks(cid:213)z hale getirmi(cid:250)tir10.
Bu geli(cid:250)me ile birlikte devlet kendi kendini karanl(cid:213)kta b(cid:213)rakm(cid:213)(cid:250), dil kullan(cid:213)(cid:80)(cid:213) gibi önemli
bir sosyal olguyu ve bu olgudaki de(cid:247)(cid:76)(cid:250)imi 1985 y(cid:213)(cid:79)(cid:213)ndan itibaren takip edemez duruma
gelmi(cid:250)tir. Çeyrek yüzy(cid:213)ld(cid:213)r dü(cid:250)ük yo(cid:247)unluklu bir bölgesel kalk(cid:213)(cid:250)ma devam ederken, devletin
özellikle 1980 darbesinden sonra artan ‘istatistik korkusu’ nedeniyle bölgede Türkçe
kullan(cid:213)(cid:80)(cid:213)(cid:81)(cid:213)n ilerlemesi veya gerilemesi hakk(cid:213)nda hiçbir verisi bulunmamaktad(cid:213)r. Dünyada,
nüfus say(cid:213)mlar(cid:213)nda dil kullan(cid:213)(cid:80)(cid:213) hakk(cid:213)nda toplanan veriyi yay(cid:213)nlamayan ba(cid:250)ka ülkeler
(Yunanistan gibi) de mevcuttur. Ancak bir devletin bu bilgiyi kendi kullan(cid:213)(cid:80)(cid:213) için bile
toplamamas(cid:213) aç(cid:213)k bir plans(cid:213)zl(cid:213)k örne(cid:247)i olup, ülkemizde özellikle 1980’den sonra yönetim
kalitesinin dü(cid:250)(cid:129)(cid:250)ünü gösteren önemli bir göstergedir.
(cid:248)lginçtir ki söz konusu ‘istatistik korkusu’, gerek 1961 gerekse de 1983’ten sonraki sözde
demokratik hükümetler döneminde gözlenirken, Cumhuriyetin ilk dönemlerindeki sözde
otokratik hükümetler döneminde yap(cid:213)lan nüfus say(cid:213)mlar(cid:213)nda ki(cid:250)ilere anadilleri aç(cid:213)kça
sorulmu(cid:250) ve elde edilen sonuçlar sansürlenmeden yay(cid:213)nlanm(cid:213)(cid:250)(cid:87)(cid:213)r. Benzer bir ‘çeli(cid:250)ki’ Kürtçe
köy isimleri konusunda da gözlenmektedir. Cumhuriyetin ilk dönemlerinde özgün ismi
Kürtçe, Arapça, Gürcüce, Lâzca, Çerkezce ve hattâ Ermenice olan yerle(cid:250)imlerin isimleri
büyük ölçüde korunmu(cid:250) iken, sadece az say(cid:213)da Rumca isimli yerle(cid:250)imin ad(cid:213) de(cid:247)(cid:76)(cid:250)tirilmi(cid:250)tir11,
taraf(cid:214)ndan al(cid:214)nm(cid:214)(cid:251) olabilece(cid:248)ini dü(cid:251)ünebilirler. Bizzat Ergene’nin ki(cid:251)isel tahmini bu yöndedir. Ancak hem 1961 y(cid:214)(cid:79)(cid:214)nda
(yani askerî yönetim döneminde) bas(cid:214)lan 1950 ve 1955 Say(cid:214)m Kitaplar(cid:214) içinde hem de 1964 y(cid:214)(cid:79)(cid:214)nda bas(cid:214)lan 1960 Say(cid:214)m
Kitab(cid:214) içinde dil sorular(cid:214)(cid:81)(cid:214)n dökümü mevcuttur. Dolay(cid:214)(cid:86)(cid:214)yla 1965’ten itibaren dil kullan(cid:214)(cid:80)(cid:214) bilgisinin sansürlenmesini
do(cid:248)rudan askerî darbeye ba(cid:248)lamak mümkün de(cid:248)ildir. Daha gerçekçi bir aç(cid:214)klama ise Türk devletinin de(cid:248)(cid:76)(cid:251)en nüfus
politikas(cid:214) ile ilgilidir. 1963 y(cid:214)(cid:79)(cid:214)ndan itibaren Türk devleti anti-natalist bir politikay(cid:214) benimserken, ayn(cid:214) dönemde 1963 ve
1968 Nüfus Ara(cid:251)(cid:87)(cid:214)rmalar(cid:214) ile ülkenin do(cid:248)u ve güneydo(cid:248)u bölgelerinde di(cid:248)er bölgelere oranla çok yüksek bir do(cid:248)urganl(cid:214)k
düzeyi tespit edilmi(cid:251)tir. Bu sonucun hükümet ve bürokrasi aras(cid:214)nda bir korku ve endi(cid:251)e yaratm(cid:214)(cid:251) olmas(cid:214), bu korkunun
etkisiyle de Kürtçe konu(cid:251)anlar(cid:214)n say(cid:214)(cid:86)(cid:214)(cid:81)(cid:214)n gizlenmesi amac(cid:214)yla nüfus say(cid:214)mlar(cid:214)nda dil sorular(cid:214)(cid:81)(cid:214)n dökümünün
yay(cid:214)nlanmamas(cid:214) karar(cid:214)(cid:81)(cid:214)n al(cid:214)nm(cid:214)(cid:251) olmas(cid:214) mümkündür.
9 Benzer bir geli(cid:251)me Yunanistan’da da ya(cid:251)anm(cid:214)(cid:251) olup, 1950 ve öncesindeki bütün say(cid:214)mlarda dil ile ilgili yan(cid:214)tlar(cid:214)n
dökümü yer ald(cid:214)(cid:248)(cid:214) halde, 1961 say(cid:214)(cid:80)(cid:214)ndan itibaren dil ile ilgili dökümler say(cid:214)m sonuç kitaplar(cid:214)ndan kald(cid:214)(cid:85)(cid:214)lm(cid:214)(cid:251)(cid:87)(cid:214)r.
10 1985 say(cid:214)(cid:80)(cid:214)(cid:81)(cid:214)n uygulanmas(cid:214)ndan k(cid:214)sa süre önce baz(cid:214) kö(cid:251)e yazarlar(cid:214) ile siyasî parti liderlerinin D(cid:249)E’yi, nüfus say(cid:214)m
memurlar(cid:214) e(cid:248)itim kitapç(cid:214)(cid:248)(cid:214)nda Kürtçe’nin anadiller aras(cid:214)nda say(cid:214)lm(cid:214)(cid:251) olmas(cid:214)ndan dolay(cid:214) ele(cid:251)tirmelerinin ard(cid:214)ndan,
aralar(cid:214)nda D(cid:249)E Ba(cid:251)kan(cid:214)’n(cid:214)n da bulundu(cid:248)u 1985 Nüfus Say(cid:214)m Komitesi’nin 12 üyesinin tümü “bölücülük yapmak”, “sol
fikirlere hizmet etmek” gibi as(cid:214)ls(cid:214)z suçlamalarla Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne sevk edilmi(cid:251)lerdir. Yakla(cid:251)(cid:214)k 6 ay süren
yarg(cid:214)laman(cid:214)n sonunda tüm ‘san(cid:214)klar’ beraat ederken –ki bu tür davalarda as(cid:214)l amaç mahkûmiyet vermek de(cid:248)ildir– bir
daha hiçbir D(cid:249)E yöneticisi nüfus say(cid:214)mlar(cid:214)nda dil kullan(cid:214)(cid:80)(cid:214) ile ilgili sorular sormaya cesaret edememi(cid:251)tir.
11 Örne(cid:248)in Rize’nin Pazar ilçesinin özgün ismi Atina, (cid:249)zmir’in Kemalpa(cid:251)a ilçesinin özgün ismi de Nif’tir.
Description:geleneksel olarak aile içinde kardeşlerin eşit haklara sahip olmadığı, örneğin en . Daha gerçekçi bir açıklama ise Türk devletinin değişen nüfus.