Çeviri: Pınar Bolat Kişisel Gelişim: 75 1. Baskı: Kasım 2012 ISBN: 978-605-384-544-7 Yayıncı Sertifika No: 16238 Yazar: Kevin Hogan Çeviri: Pınar Bolat Yayın Yönetmeni: Ender Haluk Derince Görsel Yönetmen: Faruk Derince Yayın Koordinatörü: Ceylan Şenol Editör: Sedef İlgiç Düzelti: Fatma Özay İç Tasarım: Tuğçe Gülen Baskı: Melisa Matbaacılık Matbaa Sertifika No: 12088 Çifte Havuzlar Yolu Acar Sitesi No: 4 Davutpaşa/İSTANBUL YAKAMOZ KİTAP © KEVIN HOGAN Orijinal Adı: Talk Your Way to The Top Copyright © 2000, Kevin Hogan. Kitabın Türkçe yayım hakları Pelican Publishing Company, Inc., U.S.A. aracılığıyla alınmıştır. Yayınevinden izin alınmaksızın tümüyle veya kısmen çoğaltılamaz, kopya edilemez ve yayımlanamaz. YAKAMOZ KİTAP / SONSUZ KİTAP Gürsel Mah. Alaybey Sk. No: 7/1 Kağıthane/İSTANBUL Tel: 0212 222 72 25 Faks: 0212 222 72 35 www.yakamoz.com.tr / [email protected] www.facebook.com/yakamozkitap www.twitter.com/yakamozkitap YAZAR HAKKINDA Kevin Hogan psikoloji alanında doktora sahibidir. İnsan etkileşimleri konusundaki uzmanlığı onu dünya çapında aranan bir konuşmacı ve öğretmen hâline getirmiştir. Hogan’ın kitapları, birçok dile çevrilmiştir. Yabancı ülkelerdeki hakları ondan fazla ülkeye satılmıştır. Kendisi, Selling Yourself to Others:The New Psychology of Sales, Talk Your Way to the Top: Communication Secrets to Change Your Life ve The Psychology of Persuasion: How to Persuade Others to Your Way of Thinking kitaplarının ve Mary Lee LaBay’la Through the Open Door: Secrets of Self-Hypnosis kitabının ortak yazarıdır. Katie, Jessica, Mark ve anneme... Anne seni özlüyoruz. TEŞEKKÜRLER Bu kitaba katkılarından dolayı WENDI FRIESEN’A ÖZEL TEŞEKKÜRLER. Wendi sen bir harikasın! Tom Sullivan’a, iletişimin başarıda nasıl önemli rol oynadığına dair görüşlerini bizimle içtenlikle paylaşmaya vakit ayırdığı için teşekkürler. Bu kitabın çoğu ölümünden önce annemle birlikte hastanede bulunduğum dönemde yazıldı. O bu proje konusunda heyecanlıydı. Anne, sen iyi bir anneydin. Hayatımızdaki bu yas döneminde bana destek olduğu için kardeşim Fred’e teşekkür ediyorum. Bana bu hayatta almam gereken dersleri veren insanlara gerçekten teşekkür etmek istiyorum. Teşekkürler Katie, beni her koşulda kabul ettin. Mükemmel çocuklarım Jessica ve Mark, babanız dünya için bir kitap daha kaleme alırken anlayışlı olduğunuz için teşekkür ediyorum. Şimdi sıra sizde. GERÇEKTEN! Pelican Publishing Co.’daki1 (Pelican Yayınevi) Milburn Calhoun’a bu çok önemli projeyi gerçekleştirdiği için teşekkürler. Pelican’daki Lynda Moreau’ya kitabımı halka tanıtmada yaptığı muhteşem çalışma için teşekkür ediyorum. Pelican’daki Nina Kooij’e okurların kitabımı mükemmel şekilde görmesini sağladığı için teşekkürler. Benden asıl kopyayı aldığında kitap böyle değildi. Pelican’daki Joseph Billingsley’e satış sorumlularının ışığı görmelerini sağlamak için sürekli sarf ettiği çabalarından dolayı teşekkür ediyorum. (☺) Editörlüğü için Jim Calhoun’a teşekkürler. Arkadaşlarım Holly Sumner, Marry Lee LaBay, Will Horton ve Elsom Eldridge’e dostlukları ve bu proje ile üzerinde çalıştığım diğer birçokları hakkında fikirlerimi dinledikleri ve onlar üzerinde dikkatlice yorum yapma konusundaki istekleri için teşekkür etmek istiyorum. Dwight Damon’a profesyonel çalışmalarıma verdiği destek ve onların gelişimini sağladığı için teşekkür ediyorum. Devin Hastings’e mükemmel bir ruh ikizi olduğu için teşekkür ediyorum. Baba, John, Fred, Becky ve Laura; sevginiz için size teşekkür ediyorum. 1 Pelican Publishing Co., 1926’da New Orleans’ta kurulan ve bu kitabın Amerika’daki yayınevidir. (ç.n.) ÖNSÖZ İletişim konusundaki üç ilhamımdan ilki ben on üç yaşındayken geldi. O zamanlar içinde çok değerli bir yazı makinesi de olan Boston’daki yeni binasını açmış Çocuk Müzesi’nde gönüllüydüm. Bu makine New Hampshire’deki Dartmouth Üniversitesi’nde bulunan dünyanın ilk konuşan bilgisayarıyla aynı kulvarda görülüyordu. Tabii bu, bilgisayar ile internet şöyle dursun video oynatıcısının keşfinden ve benim Seattle’a doğru, Microsoft Word’ün ilk sürümünü yazmak üzere kutsal yolculuğuma çıkmamdan çok önceydi. Benim gibi içe kapanık bir çocuğun kendini eğlendirmek için çok fazla seçeneği de yoktu; ya Star Trek’in tekrarlarını izleyecektim ya da müzeye gidip bilgisayar programlamaya biraz zaman ayıracaktım. Doğal olarak bütün zamanımı bana izin verdikleri saatlerde müzede bilgisayar programlayarak geçirdim. Sonra da eve zamanında yetişip Star Trek’i izlemek için var gücümle pedal çevirirdim. Mikrobilgisayar devriminde aynen benim gibi bir oyuncu olan Stan Kugell adında bir arkadaşım vardı. O zamanlar Stan, yazı makinesinde kendi programlarımızı deneyerek ciddi anlamda uzun süre rakibim olmuş tek kişiydi. Ancak bilgisayar konusundaki yetkinliğinin yanı sıra Stan’le ilgili iyi hatırladığım diğer şey insanlarla ilişkisiydi. Çocukların ve yetişkinlerin çoğu gerçekten amaçsız konuşurlar. İnsanlar bize soru sorarlar ve biz de ya dürüstçe ya da kendimizi iyi gösterecek şekilde cevap veririz. Bir ihtiyacımız varsa bunu ya doğrudan ya da dolaylı olarak