Table Of ContentT.C.
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI
HARP AKADEMİLERİ KOMUTANLIĞI
STRATEJİK ARAŞTIRMALAR ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ
YENİLEVENT/İSTANBUL
SEMPOZYUM
TÜRKİYE’YE YÖNELİK DIŞ KAYNAKLI RİSK VE TEHDİTLER
(05-06 NİSAN 2007)
Harp Akademileri Basımevi
Yenilevent – İstanbul
2007
HARP AKADEMİLERİ KOMUTANLIĞI
STRATEJİK ARAŞTIRMALAR ENSTİTÜSÜ
YENİLEVENT/İSTANBUL
SEMPOZYUM
TÜRKİYE’YE YÖNELİK DIŞ KAYNAKLI RİSK VE TEHDİTLER
(05 – 06 NİSAN 2007)
GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ
Dr.P.Kur.Alb.Ahmet KÜÇÜKŞAHİN
YAYIN KURULU
Öğ.Alb.İzzet TOPAL
Top.Alb.Yavuz Akif YARATANER
Müt.Ter.Dilek ÇETİNKAYA
Svl.Me.Fatma Şerife DUMAN
DANIŞMA KURULU
Hv.İsth.Alb.Ayhan DEMİR
P.Bnb.Orhan SEZGİN
Doç.Dr.Mu.Bnb.Türker BAŞ
REDAKSİYON
Uzm.Me.Oben GÜRER
BASKI
Harp Akademileri Basımevi
Yenilevent/İstanbul, 2007
YAZIŞMA ADRESİ
Harp Akademileri Komutanlığı Stratejik Araştırmalar Enstitüsü
Yenilevent/İstanbul
Telefon: 0 212 284 80 65-1110 Faks: 0212 284 80 65-2150
e-posta: [email protected]
Kitapta yer alan bildiri/makalelerdeki düşünce, görüş, varsayım, sav
veya tezler eser sahiplerine aittir. Harp Akademileri Komutanlığı ve
Stratejik Araştırmalar Enstitüsü sorumlu tutulamaz.
İÇİNDEKİLER
Harp Akademileri Komutanı Hv.Org. Aydoğan BABAOĞLU’nun
Açış Konuşması ............................................................................................. III
Harp Akademileri Komutanı Hv.Org. Aydoğan BABAOĞLU’nun
Kapanış Konuşması ....................................................................................... V
BİRİNCİ OTURUM
Risk ve Tehdit Kavramında Yeni Paradigmalar ile Asimetrik
Tehdit Analizi .................................................................................................. 1
Değişken Çevre Karşısında Yüksek Uyumlu
Güvenlik Stratejileri İhtiyacı ...................................................................... 23
Tehdit Algılamasında Yapısal ve Konjonktürel
Nitelikler/İthal Tehditler ............................................................................. 33
Türkiye’nin Tehdit Belirleme Yöntemi ve Güvenlik Anlayışı
Çerçevesinde Düşman Kavramının Değerlendirilmesi ......................... 43
Birinci Oturum Soru-Cevap Bölümü ......................................................... 75
İKİNCİ OTURUM
Avrupa Birliği Üyeliğinin Türkiye’ye Güvenlik Yansımaları............. 93
Avrupa Birliği Sürecinin Olumsuz Sonuçlanmasının
Türkiye’ye Yansımaları .............................................................................. 107
Avrupa Birliği Üyelik Sürecinin Üniter Devlet,
Ulus Devlet Yapısına Yansımaları ........................................................... 119
Avrupa Birliği Üyelik Sürecinde Kıbrıs ve Ege Sorunu ...................... 137
İkinci Oturum Soru-Cevap Bölümü......................................................... 155
I
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Kafkasya’daki İstikrarsızlığın Türkiye’nin
Güvenliğine Yansımaları ........................................................................... 173
Orta Doğu’da Nükleer Teknoloji Alanındaki Gelişmelerin
Türkiye’nin Güvenliğine Etkileri ............................................................ 193
Irak’ın Toprak Bütünlüğünün Bozulmasının
Türkiye’ye Yansımaları .............................................................................. 219
ABD’nin Bölgeden Çekilmesi Halinde
Yaşanacak Muhtemel Gelişmeler ............................................................. 247
Üçüncü Oturum Soru-Cevap Bölümü: .................................................... 255
EK
EK-A: ATATÜRK’ün Başbakan Celal BAYAR’a Yazdığı Mektup .... 269
II
HARP AKADEMİLERİ KOMUTANI
HV.ORG. AYDOĞAN BABAOĞLU’NUN AÇIŞ KONUŞMASI
Saygıdeğer Konuklar, Değerli Silah Arkadaşlarım;
Yıllık Eğitim Öğretim Programı kapsamında icra edilecek olan
“Türkiye’ye Yönelik Dış Kaynaklı Risk ve Tehditler” konulu
Sempozyumumuza katılımınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum.
Harp Akademileri Komutanlığı’na hoş geldiniz. Az önce de belirtildiği
gibi bir buçuk gün süreyle üç oturum halinde devam edecek
sempozyumda her biri alanında uzman değerli konuşmacıların yanı
sıra; Kara, Deniz, Hava ve Silahlı Kuvvetler Akademisi ile
Enstitümüzden öğretim elemanı ve öğrenciler tarafından şahsi
değerlendirmelerini içeren bildiriler sunulacaktır. Bu sunumlar yanında
Harp Akademileri’nin bu önemli faaliyetine teşrif eden sayın
konuklarımızın da katkılarıyla sempozyum konusu derinlemesine
incelenecektir. Sempozyum ile ulaşılmak istenen amaç; Harp
Akademileri Komutanlığı’nın bünyesinde yer alan Silahlı Kuvvetler
Akademisi, Kuvvet Harp Akademileri ile Stratejik Araştırmalar
Enstitüsü (SAREN)’nde öğrenim gören asker, sivil müdavim, öğrenci
subay ve lisansüstü eğitim öğrencilerinde Türkiye’ye Yönelik Dış
Kaynaklı Risk ve Tehditler konusunda yeni ufuklar açmak, gerek
akademik öğrenimleri esnasında, gerekse ilerideki meslek hayatlarında
yararlanabilecekleri çok boyutlu ve uzun vadeli bakış açıları sunmaktır.
Değerli konuklar; ülkemiz, Balkanlar ve Kafkasya’nın kesiştiği,
Akdeniz ve Karadeniz gibi iki önemli denizi birbirine bağlayan su
yollarına hakim, Orta Doğu ve Orta Asya’nın zengin enerji
kaynaklarının taşınmasında en önemli güzergahlardan birini oluşturan
eşsiz bir coğrafyada ve stratejik bir konumdadır. Diğer taraftan ülkemiz;
dünyada öncelikli sırada yer alan çatışma alanlarına ve muhtemel kriz
bölgelerine de komşudur. Dolayısıyla, mevcut fırsatlar ile çok yönlü
yaklaşımla çok iyi analiz edilmeyi gerektiren risk ve tehditler bir arada
bulunmaktadır. Tehdit değerlendirmesi, doğru, tam ve zamanında
yapılmadığı takdirde; tehditlerin boyutları büyümekte, bu durum
çözümü daha da zorlaştırmaktadır. Unutulmamalıdır ki tehditlerin
yöneldiği hedefler, millî menfaatlerimiz ve ülkemizin bekasıdır. Yine
unutulmamalıdır ki, bir ülkenin önce var olması, sonra bütünlüğünü
III
koruması, daha sonra da güvenlik içinde olması ve demokrasi içerisinde
halkının refah seviyesini yükseltmesi gerekir. Türkiye, bir taraftan
büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün gösterdiği çağdaş
medeniyetler seviyesine ulaşma vizyonuna bağlı kalırken; diğer yandan
ulusal güvenliğine yönelen risk ve tehditleri tam, doğru ve zamanında
algılayarak, millî güç unsurlarını bu yönde geliştirip kullanma becerisini
de göstermek zorundadır. Yirminci yüzyılda 21 devletten oluşan bir
dünyada yaşıyorduk. Birleşmiş Milletler 52 devletle kuruldu. Bugün ise
200’e yakın devletten oluşan bir dünya mevcuttur. Bu coğrafyada güçlü
bir Türkiye olarak var olmak, devletin bekasını ve milletin refahını
sağlayabilmek için, tehdidin önlenemez hale gelmeden algılanması ve
güvenliğin tüm boyutlarını içeren politikalar üretilmesi önem
taşımaktadır.
Bir buçuk gün süreyle icra edilecek sempozyumun soracağınız
sorularla zenginleşerek akademik çalışmalara yapacağı katkıların yanı
sıra; yeni politikalar üretilmesinde de önemli faydalar ve yeni açılımlar
sağlayacağına olan inancımı ifade ederek tüm konuklarımıza tekrar hoş
geldiniz diyor, sempozyumun başarı içinde geçmesi dileklerimi
yineliyorum.
Teşekkür ederim.
IV
HARP AKADEMİLERİ KOMUTANI
HV.ORG. AYDOĞAN BABAOĞLU’NUN KAPANIŞ KONUŞMASI
Sayın Konuklar, Değerli Silah Arkadaşlarım,
Bir buçuk gündür devam eden “Türkiye’ye Yönelik Dış Kaynaklı
Risk ve Tehditler” konulu sempozyumu burada tamamlamış
bulunuyoruz. Öyle zannediyorum ki, dün açılış konuşmasında
belirttiğim amacımıza ulaştık. Oldukça başarılı bir sempozyum
yapabildik. Tabii ki; bu tip tartışmalar akademik tartışmalardır.
Akademik tartışmalarda sağlam bilgiye dayandığı sürece fikirlere karşı
gelmek mümkün değildir. Herkesin kendine göre yorumları
değerlendirmeleri vardır. Yeter ki sağlam bilgilere, doğru bilgilere
dayanmış olsun. Bu nedenle hem bildiri sunan, hem de sorularıyla ve
katkılarıyla sempozyumumuzu zenginleştiren konuklarımıza
katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.
Öncelikle, uzun bir süreç isteyen sempozyumun
planlanmasından, geride mutfakta çalışanlara kadar başta SAREN’in
Müdürü Alb. KÜÇÜKŞAHİN olmak üzere ve tüm mensuplarına,
koordinatör Albay DEMİR’e, oturum başkanlarına ve raportörlere
teşekkür ediyorum. Baştan da belirttiğim gibi gerçekten başarılı bir
sempozyum oldu. Bunun sonuçlarını yazılı hale getirip katılanlara,
üniversitelerimize, akademik tartışmalar yapan çeşitli kuruluşlara
göndermeye çalışacağız. Onlar da değerlendireceklerdir. Herkes, kendi
nasibine düşeni alır ve değerlendirmelerini yapar. Bu arada genç
arkadaşlarıma bu vesileyle birkaç konuda tavsiyelerde bulunmak
istiyorum.
Öncelikle SAREN’in ve Akademilerimizin böyle bir
sempozyumda bildiri sunarak katkıda bulunmaları çok önemli. Bu
katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Bu vesileyle önümüzdeki
sempozyumlarda diğer arkadaşlarımızın da mümkün olduğu ölçüde, en
azından uzmanlık kazanmayı düşündükleri konularda gönüllü
olmalarını, şu an uzman olmasalar bile çalışmalar yapmak üzere gayret
içinde olmalarını öneriyorum. Tüm bunları yaparken, her şeyin biraz
geçmişiyle biraz öncesiyle fazla ilgiliyiz. Şüphesiz öncesini bilmediğiniz
takdirde yeni öneriler ortaya koyamazsınız, veya anlatma güçlüğü
çekebilirsiniz. Ancak, geçmişten, öncesinden ve önceye ait tespitlerden
V
daha ziyade geleceğe yönelik önerilerin ortaya konulması, buna gayret
gösterilmesi herhalde daha yararlı olacaktır. Özellikle problem
çözümünde ve günlük hayatımızda bunlarla çok sık karşılaşıyoruz.
Problemleri çözerken de çözmeye çalışırken de problemin öncesi ile çok
fazla zaman ve emek harcıyoruz. Mutlaka öncesini bileceğiz, çünkü
çözümler orada yatıyor. Ancak, daha ziyade ileriye yönelik ağırlıklı
olarak çözüm önerileriyle ilgili çalışmamız daha yararlı olur diye
düşünüyorum.
Yine burada takdimleri dinlerken saptadığım bir hususu da
belirteyim. Bu tamamen benim kişisel değerlendirmemdir. Ancak, farklı
da olabilir. Genellikle şöyle bir hata içerisinde oluyoruz diye
düşünüyorum. Çok uzman olduğumuz konularda o büyük birikimden
dolayı kafamızda birçok şeyi birleştirebiliyoruz ve çok mantıklı, sağlıklı
sonuçlar çıkartabiliyoruz. Ancak ne söylediğiniz o kadar önemli değil,
karşı tarafın ne anladığı önemlidir. O nedenle elinizde çok mükemmel
bir malzeme de olsa, bir fikir de olsa bunu hedef kitleye, karşınızdakine
anlatamadığınız takdirde pek bir faydası olmayabilir. O nedenle
amaçlardan biri de bu olmalıdır diye değerlendiriyorum. Acaba bu
söylediklerimi doğru anlatabildim mi? Fikirlerimi doğru verebildim mi?
Bunu verebilmek için doğru anlatabilmek için neler yapmam lazım? Bu
konuda da arkadaşlar gayret gösterirlerse uygun olur.
Sonuç olarak gerçekten çok faydalı bir sempozyum oldu. Ben
kişisel olarak çok şeyler öğrendim, ümit ediyorum ki sizler de birçok
noktayı öğrenmişsinizdir. En azından bundan sonraki çalışmalarınızda
değişik bakış açılarını dinledik. Bunların analizi, sentezi neticede tahlili,
bir sonuç çıkartma konusu tamamen bizim kişisel düşüncelerimize bağlı
olan bir husustur. Ben tekrar tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Baştan da belirttiğim gibi Türkiye coğrafyası gerçekten zor bir coğrafya.
Bu coğrafyada yaşamanın güzellikleri, özellikleri, fırsatları var. Ama
bunun yanında birçok riskleri, belirsizlikleri de var. Her güzelliğin bir
de bedeli oluyor. Biz de bu bedeli ödüyoruz. Dolayısıyla her zaman
hazır olmamız, dostun düşmanın bölgedeki hedeflerini ve niyetlerini iyi
değerlendirmemiz ve bütün ülkelerin esas hedefi olan ülkenin
bütünlüğü, bekası ve milletinin refahını yükseltmek için çalışmalarını
VI
Türkiye olarak bizim de yapmamız gerekir. Bu nedenle çok iyi bir
değerlendirmeyle ve mümkün olduğu ölçüde barışı sağlayarak,
milletimizin refahını yükseltmek için gayret göstermeliyiz diye
düşünüyorum. Tekrar hepinize teşekkür ediyorum.
Saygılar sevgiler sunuyorum.
VII